-
1.
+16 -1Dörtnala gelip Uzak Asya'dan
Akdenize bir kısrak başı gibi uzanan
Bu memleket bizim!
Bilekler kan içinde, dişler kenetli
ayaklar çıplak
Ve ipek bir halıya benzeyen toprak
Bu cehennem, bu cennet bizim!
Kapansın el kapıları bir daha açılmasın
yok edin insanın insana kulluğunu
Bu davet bizim!
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
Ve bir orman gibi kardeşçesine
Bu hasret bizim!
-
2.
+3mavi gözlü dev.
-
3.
+8Ne ben Sezarım,
Ne de sen Brütüssün...
Ne ben sana kızarım
ne de zatın zahmet edip bana küssün..
Artık seninle biz,
düşman bile değiliz.. -
4.
+2 -5mavi gözlü dev kim amk lan
-
5.
+3Ama bu türküleri söylemişim ben
daha onlar düzülmeden,
duymuşum yanık benzin kokusunu
traktörlerin resmi bile çizilmeden. -
6.
+2benim bağırasım gelir piraye piraye piraye diye...
-
7.
0niye diğer entryler okunmuyor..
-
8.
0silinmiş galiba üstadım
-
9.
0@ 4 al sana gelsin. *
O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Kadının hayali minnacık bir evdi,
bahçesinde ebruliii
hanımeli
açan bir ev.
Bir dev gibi seviyordu dev.
Ve elleri öyle büyük işler için
hazırlanmıştı ki devin,
yapamazdı yapısını,
çalamazdı kapısını
bahçesinde ebruliiii
hanımeli
açan evin. -
10.
+1@ 6 piraya severlere gelsin.
Ne güzel şey hatırlamak seni:
ölüm ve zafer haberleri içinden,
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken... -
11.
0nazım ile piraye. bu kitabı okuyun. dünyanın en güzel aşk şiirleri var bu kitapta
nazım'dan piraye'ye 21-22 şiirleri. hapisteyken her akşam saat 21 ile 22 arası aşk şiirleri yazarmış piraye'ye. oluşumu böyledir -
12.
+3vera' da güzel şiirler yazmıştır.
Gelsene dedi bana
Kalsana dedi bana
Gülsene dedi bana
Ölsene dedi bana
Geldim
Kaldim
Güldüm
Öldum -
13.
0nedense piraye'den sonrakilerden nefret ediyorum
-
14.
0En güzel günlerimin
üç mel'un adamı var:
Ben sokakta rastlasam bile tanımayım diye
en güzel günlerimin bu üç mel'un addıbını
yer yer tırnaklarımla kazıdım
hatıralarımın cdıbını..
En güzel günlerimin
üç mel'un adamı var:
Biri sensin,
biri o,
biri ötekisi..
Düşmanımdır ikisi..
Sana gelince...
Yazıyorsun..
Okuyorum..
Kanlı bıçaklı düşmanım bile olsa,
insanın
bu rütbe alçalabilmesinden korkuyorum..
Ne yazık!..
Ne kadar
beraber geçmiş günlerimiz var;
senin
ve benim
en güzel günlerimiz..
Kalbimin kanıyla zütüreceğim
ebediyete
ben o günleri..
Sana gelince, sen o günleri -
kendi oğluyla yatan,
kızlarının körpe etini satan
bir ana gibi satıyorsun!.
Satıyorsun:
günde on kaat,
bir çift rugan pabuç,
sıcak bir döşek
ve üç yüz papellik rahat
için...
En güzel günlerimin
üç mel'un adamı var:
Biri sensin,
Biri o,
biri ötekisi...
Kanlı bıçaklı düşmanımdır ikisi...
Sana gelince...
Ne ben Sezarım,
Ne de sen Brütüssün...
Ne ben sana kızarım
ne de zatın zahmet edip bana küssün..
Artık seninle biz,
düşman bile değiliz.. -
15.
0@13 lan sana ne adamın düdüklediği kadınlardan. hepsi ayrı güzel.
-
16.
0@ 13 ama adam aşk için, kadın için yaratılmış adeta.
-
17.
+3neden bilmiyorum, 1000. entry'mi nazım usta'ya yazasım geldi. bu başlığa neredeyse hiçbir saçmasapan şey yazılmadığını görünce gerçekten şaşırdım ve mutlu oldum. inci sözlükte bundan önce yazdığım 999 entry'de iğrençlik, ciddiyetsizlik ve zırtapozluk konusunda elimden gelen herşeyi denedim, aslına bakılırsa son derece kıt olduğunu düşündüğüm yaratıcılığımı sonuna kadar zorladım; elbette eğlenmek için yaptım hepsini.Tümünü Göster
ama ne yaparsam yapayım "aslında iyi insanlar olduğumuzu" asla unutmadım.
şu gibindirik düzende hayvanlaşmak pahasına yaşamaya çalışmamıza rağmen yüreğimizde hala zerre kadar onur ve vicdan kaldıysa, sömürüye ve hırsızlığa dayalı bu gibtiritaktan piyasa işleyişini devam ettirebilmek için (insan aklı ve onuru denen şeyi kafamızdan silmek uğruna) medya tekellerine milyon dolarlar akıtan huur evlatlarına karşı hayatının sonuna kadar savaşmış nazım usta gibi büyük insanlar sayesindedir. bunu hiç unutmadım.
unutmadım ki, biz burada işten güçten arta kalan zamanımızda biraz olsun eğlenmeye, kafa boşaltmaya çalışırken, boş zamanımızı burada bin ederken, şu taktan dünyanın daha yaşanası bir yer olması için bizim ruhumuz dahi duymadan hayatını feda eden, hapislerde yatan, her türlü zorbalığa maruz kalan ama asla teslim olmayan onurlu insanlar dünyanın her yerinde var olmaya devam ediyor.
madem oturdum, burada yazdığım en uzun şeyi yazmaya başladım, bari ben de ustanın en sevdiğim şiirlerinden birini kopyalayayım da bir tak yediğimi zannedeyim:
ellerinize ve yalana dair
Bütün taşlar gibi vekarlı,
hapiste söylenen bütün türküler gibi kederli,
bütün yük hayvanları gibi battal,
ağır ve aç çocukların dargın yüzlerine benziyen elleriniz.
Arılar gibi hünerli hafif, sütlü memeler gibi yüklü,
tabiat gibi cesur
ve dost yumuşaklıklarını haşin derilerinin altında gizliyen
elleriniz.
Bu dünya öküzün boynuzunda değil,
bu dünya ellerinizin üstünde duruyor.
Ve insanlar,
ah, benim insanlarım,
yalanla besliyorlar sizi, halbuki açsınız,
etle, ekmekle beslenmeğe muhtaçsınız.
Ve beyaz bir sofrada bir kere bile yemek yemeden
doyasıya,
göçüp gidersiniz bu her dalı yemiş dolu dünyadan.
insanlar, ah, benim insanlarım,
hele Asyadakiler, Afrikadakiler,
Yakın Doğu, Orta Doğu, Pasifik Adaları
ve benim memleketlilerim,
yani bütün insanların yüzde yetmişinden çoğu,
elleriniz gibi ihtiyar ve dalgınsınız,
elleriniz gibi meraklı, hayran ve gençsiniz.
insanlarım, ah, benim insanlarım,
Avrupalım, Amerikalım benim,
uyanık, atak ve unutkansın ellerin gibi,
ellerin gibi tez kandırılır,
kolay atlatılırsın...
insanlarım, ah, benim insanlarım,
antenler yalan söylüyorsa,
yalan söylüyorsa rotatifler,
kitaplar yalan söylüyorsa,
duvarda afiş, sütunda ilan yalan söylüyorsa,
beyaz perdede yalan söylüyorsa çıplak baldırları kızların,
dua yalan söylüyorsa,
ninni yalan söylüyorsa,
rüya yalan söylüyorsa,
meyhanede keman çalan yalan söylüyorsa,
yalan söylüyorsa umutsuz günlerin gecelerinde ayışığı,
ses yalan söylüyorsa,
söz yalan söylüyorsa,
ellerinizden başka herşey
herkes yalan söylüyorsa,
elleriniz balçık gibi itaatli,
elleriniz karanlık gibi kör,
elleriniz çoban köpekleri gibi aptal olsun,
elleriniz isyan etmesin diyedir.
Ve zaten bu kadar az misafir kaldığımız
bu ölümlü, bu yaşanası dünyada
bu bezirgan saltanatı, bu zulüm bitmesin diyedir.
Nazım HiKMET -
18.
0hepiniz şiir hayranı olmuşsunuz lan hayvanlar *
-
19.
+1Bir Fotoğrafa
karşımdasın işte...
bana bakmasan da oradasın, görüyorum seni.
ah benim sevdasında bencil, yüreğinde sağlam sevdiğim.
kalbime gömdüm sözlerimi, ceset torbası oldu yüreğim.
tıkandığım o an,
elimi nereye koyacağımı şaşırdığım o an işte,
aklımdan o kadar çok şey geçti ki takip edemedim.
ellerim boşlukta, ben darda kaldım.
ellerim buz gibi, ben harda kaldım.
bir senfoni vardı kulağımda çalınan,
bitti artık hepsi...
köşeme çekildim, hani hep kaldığım köşeme.
bakış açım belli oldu yine.
geride kalan, ardından bakar gidenlerin.
bir meltem olacak rüzgarım dahi kalmadı benim.
dağlara çarptım her esişimde.
yollara küfrettim her gidişinde.
demiştim sana hatırlarsan:
“önemli olan ‘zamana bırakmak’ değil,
‘zamanla bırakmamak’tir..”
şimdi bana, geçen o zamanın
unutulmaz sancısı kalır
gittiğim eğer bensem, söyle bana kimden gittim?
sende yoktum zaten ben, ben yine bende bittim.
nazım hikmet -
20.
0