-
575.
+4Birinci sınıflarla girdiğim dersler artık eskisi kadar hevesli ya da neşeli geçmiyor. Önceden koşar adımlarla gittiğim okul merdivenleri artık benim için yolumun üzerinde duran engeller ya da adımlarımı yavaşlatan basamaklar haline gelmişlerdi. Sınıfa girdiğim an ön sırada oturan Büşra onunla konuşmam ya da yanına oturmam için yalvarır gözlerle bana bakarken arka sıraya kadar yürümek o kadar stres dolu ve yorucu ki. Ne zaman bu kadar boş, ne zaman bu kadar boşlayan birisi olmuştum ki ben ? Daha bir kaç gün önce ellerini tutarak gözlerinin içine baktığım, sesiyle huzur bulduğum, gülüşüyle ısındığım kadın şimdi bunları yeniden yapmam için gözlerime bakarak benden bir işaret beklerken ben umursamaz şekilde devam etmeye çalışıyordum hayatıma. Ama hiç kolay değildi be beyler, tahmin ettiğiniz kadar kolay değildi böyle davranmak.Tümünü Göster
ikinci sınıflara ağırlık vermem gerekliydi birazda. Çünkü odağımı, ağırlığımı, sevgimi birinci sınıflardan bir mavişe kaptırmışken ikinci sınıftaki derslerimi de sınıfımı da iyice boşlar olmuştum. Grup kurduğumuz kızlarla olan görüşmelerim azalmış, çok önemli bir dersten aldığımız anlatım ödevini boşlamış, projeleri iyice askıya almıştım. Üstelik bunların teslim tarihleride bir hayli yaklaşmıştı. iyi iyi, ödevlerle uğraşırken, grubumdaki kızlarla tanışıp vakit geçirirken kafam birazda olsa dağılırdı. Ama birlikte çalışmak için kütüphaneye, cafeye falan filan gidersek ve bunu birinci sınıftan birileri görüp "Aaa (izmirli) kimlerle oturuyor böyle, ooh keyfide pek yerinde Büşra'yla olanlardan sonra" yayarlarsa işte başım o zaman ağrıyabilirdi. Ki bunu yapacak çok insan vardı sınıfta, en başta gelenlerden birisi de Yasin denen huur çocuğu zaten.
Birinci sınıflardan da edindiğim bir arkadaş grubu var bu esnada. Bana entel deselerde benimle vakit geçirmekten keyif alan kızlı erkekli bir grup. Ama ilginç bir grubuz yani; inançsızı var tesettürlüsü var, sağcısı var solcusu var kürdü var, olgunu var çocuksusu var. Arada en göze batan "entel" denen tip olarak ben varım. Sağolsunlar aralarında sözümde geçer, dinlerler yani beni. Onlarla yemekhaneye gittiğimiz bir günde Şeyma denen bir grup üyesi bana gelip Yasin'in yapmış olduklarını anlattı. Şaşırdım tabii başta duyunca, Allah Allah dedim kendi kendime. Ne anlatıyomuş bakalım, bi dinleyelim.
Yasin dediğim gibi yavşak bir tip, önüne gelene yanlamaya meraklı. Ama iticiliğinden olsa gerek her seferinde boşa sallıyor oltasını. Yine öyle bir zamana denk gelmiş olacak ki Şeyma'ya sallamış bu sefer oltayı. Konuşmuş, tanışmaya çalışmış falan. Bir süre sonra konu benden açılmış. "Yaa sen (izmirli)yle takılıyosun dimi, birlikte yemeğe gidiyosunuz falan. Çok tekin birisi değil o, ondan uzak dur derim. Fazlasıyla kibirli, konuşmaya değmeyen, sözüne güven olmayan birisi o" diye geçirdikçe geçirmiş bana. Şeyma neden diye sorunca da devam etmiş; "Yaa ilk geldiği zamanlar konuştuk tanıştık. Bana motoru almam için borç vereceğini söylemişti bir miktar. Ama sonradan vazgeçti, ben de ortada kalmış oldum öylece. Cebinde kaç bin liralık telefon var, belli varlıklı olduğu. Hayır güvenip verse ne olur sanki ? Ben anlamıyorum, değişik bir çocuk. Sen de dikkatli ol yanındayken" Şeyma asi bir kız, özgürlükçüdür. Aramızda fazlasıyla iyidir. "Kimlerle nasıl arkadaşlık kuracağıma kendim karar verebileceğimi düşünüyorum, teşekkürler" diyip terslercesine bir cevap vermiş. Sağolsun, anlıyor kız neyi nerede yapacağından. Ama ben bunları öğrendim ya, senin ananı gibmez miyim Yasin... -
574.
+4https://www.youtube.com/watch?v=qFp6XVuHHFYTümünü Göster
Yine yalnızları oynuyorum geldiğim bu şehirde. Henüz çok vakit geçmemiş olmasına rağmen neden bu kadar çok hayal kırıklığı, bu kadar hüsran yaşamıştım ? Bendemiydi sorun ? Ya da bu benim kaderim miydi ? Lanetim demeliyim aslında.
idil; yıllar önce hayatıma girmiş, zamanında mutluluğumun hatta hayatımın ta kendisi olmuş, sonrasında kendisi olduğu hayatımın anasını gibip gitmiş birisi. Ummadık zamanlarda karşıma çıkıyor olması hala kafamın karmakarışık olduğunu, bir parçamın hala orada kaldığını açık bir şekilde göstermekte. Ama bundan nasıl kurtulabilirim, bu durumu nasıl aşabilirim hala bir fikrim yok. Buraya geldim, karşıma ilk çıkan kişi Gamze oldu. Beklenmedik birisiydi, beklenmedik bir şekilde geçip gitti; üstelik peşime nişanlısı ve saz arkadaşlarını takarak. Onu atlatmışken geldiğim ilk günden gözlerine vurulduğum dolmuş aşkım sınıf arkadaşı olarak karşıma çıkmıştı. işin ilginci bu da hiç beklenmedik bir şekilde çıkmıştı karşıma. Güzel giderken sonradan olanları biliyorsunuz. Soğuma ve kapanış... Aslında henüz kapandığını zannetmiyorum, Büşra bu işin peşini kolay kolay bırakacak gibi değil. Bitmesini ben de istemem, istemiyordumda aslında. Ama devam ettikçe üzen taraf ben olacaktım. Büşra bunu haketmiyor beyler. Benim keyfim, benim binliğim, benim yetersizliğim yüzünden kız üzülmemeli. Hem daha 3 senemiz daha var şu sınıfta birlikte geçireceğimiz. Yüz yüze bakacak, merhaba diyecek halimiz varken bunuda kaybetmemek gerek.
Furkan Sevgi'yle konuşmaya başladı. Benim söylediğim mesajı gönderdikten sonra mırın kırın ederekte olsa başladılar konuşmaya. Furkan çekingen, ama kararlı. Sevgi'yle hep kaçamak cevaplar verir halde. "Hmm"lar, "Ok"lar, "Peki"ler bir süre sonra can sıkıcı olabiliyor. Çocuğun motivasyonu düşüyor en nihayetinde. Sevgi ve yanındaki arkadaşı (adı Şule'ymiş bu arada) sigara içmeye çıktığı zamanlarda bizim kekolarda yanlarına yamaçlarına çıkıp konuşma başlatmaya çalışıyolarmış. Şimdilik uzaktan uzağa bakıp baş sallayarak selam verme ve birbirlerinden çakmak istemeden öteye geçemediler henüz. Neyse, zamanla aşarlar bence. Furkan'la spora da başladım, Mavi Durak'ın yukarı kısmında bulunan karakolun karşısındaki Fitness Club salonuna gitmeye bugün itibariyle başlamış oldum. Önceden spor tecrübem vardı, uzun yıllar yaptım. Ama malum, idil fiyaskosundan sonra hayatımı öyle bir salmıştım ki ne spor kalmıştı ne de vücut. Toparlamaya başlayacağız artık Furkan'la, yaza kadar daha fit olmayı hedefledim kendime.
Öte yandan kafamdaki düşünce neydi beyler biliyor musunuz. Her ne kadar bu gerçekten kaçmaya çalışsam, yüzleşmek istesem de ilk defa buraya yazarak sizlerle paylaşmış olacağım. idil'le karşılaştıktan sonra ondaki değişimi, daha da güzelleşmesini gördükten sonra kendi kendime "Ulan kız ne hale gelmiş senden sonra, sende hiç bir değişiklik yok. Sen de bi topla kendini" dedim ve düzelmeye karar verdim. Kısacası izmir'e dönene kadar olabildiğince toplanıp tekrardan karşılaşırsak "Bırakıp gittiğin kişiye bi dön bak istedim aq kızı" izlenimi vermek istemiştim. Saçmaydı, ama yaptım bunu... -
-
1.
0Hadi be oğlum hızlı gir be bekliyoruz şurada
-
1.
-
573.
0Rez pampa
-
572.
0Rezerve 5
-
571.
0Rezzustan
-
570.
0mobilin anasını gibiyim rez almak için pc açmak zorunda kaldım
-
569.
+8Herkese Günaydınlar Olsun BeylerTümünü Göster
Hikaye okundukça trende girip girip duruyor, bu durumda beni ister istemez mutlu ediyor. Hepinize yorum ve desteklerinizden dolayı teşekkürümü borç bilirim. Hastaneden çıktım, artık daha sık girebilirim demek ki. Yani daha part yazmak demek. Her ne kadar yavaş ilerlediğinden ve “bitir artık amk çocu” gibi entry’lerden bahsetseniz de açıklamam gereken bir durum var; keşke işi olmayıp tüm gün sözlük başında oturan birisi olabilsem de hızlı hızlı anlatabilsem inanın çok isterim bunu. Fakat düzenli bir işim var ve bundan arta kalan zamanlarda buraya vakit ayırabiliyorum. Kusuruma bakmayın...
Yukarıda girilen entry’lere de cevap vermek istiyorum. Öncelikle sevfurko77 kardeşime vaktini ayırıp okuduğu için teşekkür ediyorum. Hikayemi çok amatör buluyorum, elbette sözlüğün en iyi hikayelerinden birisi diyemem. Ama iyi olması için uğraş gösteriyorum. “Buna iyi diyosan hep ergen hikayesi okumuşsun, 6 sayfadır giriş yapmasını bekliyorum” diyen bi arkadaş vardı. Girişten kastın ne bekliyosun ki onu anlayamadım dostum ben. Marvel filmlerinde olduğu gibi anamı bacımı öldürsünler, intikam için bişeye dönüşüp ortalığın dıbına mı koyayım giriş yapmak için nedir yani ? Giriş yaptım çoktan, biz gelişme kısmındayız zaten. Ve bu çok uzun sürecek bi gelişme kısmı. Yani “Sevgilimi yatakta bi başkasıyla bastım, aldatıldığımı anlayıp orayı terkettim. işte ben böyle yıkık oldum. Hikayenin sonu” dememi falan mı bekliyosun ya da onuda bilemiyorum. Ama öyle değil yani aklında olsun.
Üniversite hayatım çok uzun ve keyifli geçti. Her anı yıkık olmasa da oldu yıkan konular elbet. Ben de bunları sizlerle paylaşıyorum zaten. Dileyen okur, dilemeyen bırakır. “Bitirsene amk evladı” falan yazmakla olacak şey değil yani.
Gelelim ogzhnasdf dostumun eleştirisine; evet, yıkık doğmuşta olabilirim. idil benim ona karşı olan zaafımı kullanarak benimle bir kedinin fareyle oynadığı gibi oynamış olabilir. Ben bunları biliyor olmama rağmen ona kanmış, bişeyler yapmaya çalışmışta olabilirim. işte bu da benim saflıkla salaklık arasında dolaşan bi aşık olduğumu gösterir. Ama salak kısmına daha yakınım tabii. Oraya annemin getirdiğini düşünmüyorum, öyle olsaydı anlardım. Olaylar aniden gelişti zaten.
Peki ben neden o 2 günlük züt oğlanının ya da huur arkadaşının ağzını yüzünü kırmadım ? Şu açıdan düşün; gibilmiş zütün davası olur mu ? Bunlar benim bilgim dahilinde gelişmiş olsaydı eğer ne Elif kalırdı ne de Oğuz emin olabilirsin. Ama haberim olmadan her şey olmuş zaten, düzen kurulmuş. Şimdi benim gidip onlara çatmam kızı bana geri mi döndürecek ? Ya da “Uff neler yaptı öyle ya” diye çevreden hayranlık mı toplayacak ? Hayır. Ben de çok istedim, ama sessiz kalmayı tercih ettim. Pişman mıyım ? Hayır... -
-
1.
0Günaydın kardeşim, seve seve bekliyorum *
-
2.
0Sen adamsın
-
3.
0Eleştirime cevap verdiğin için teşekkür ediyorum dostum. Yaptığın şey kişiden kişiye değişiklik gösterecek birşey dediğim gibi ben akrep burcuyum ve çok kin tutan bir insanım bazen de bu yaz örneğini yaşadım kız geldi beni kullandı ve tek kelime etmeden gibtir oldu gitti arayıpta neden bile demedim. Yaptığın şeyleri aşık olmana veriyorum ben şuan dışardan bakan biri olarak bunları rahat söylüyorum ama o an onu düşünmediğini de çok iyi biliyorum neyse bekliyorum bu saatlerde okurum bende sen girdikçe umarım şuan idille beraber değilsindir iyi günler.
diğerleri 1 -
1.
-
568.
+1Kardeşim sen yıkık olmamış yıkık doğmuşsun. Kız seninle taşak geçmiş ve resmen annen de buna çanak tutmuş. Bak dostum veya abi bu yaşadığını keza ben yaşayacaktım ben annemi tanıyorsam o kızı ne kadar çok sevse de bana o acıları çektirdiği için yüzüne dahi bakmazdı. Senin annen kızın seviciliğini yapmış ki bana oraya gelmesini annen söylemiş gibi geldi bunu sen her ne kadar dile getirmemiş olsanda. Çok merak ediyorum kız 5 günlük oğlana biz barıştık derken, seni arayıp 10 gün teselli ettirirken ve sonunda biz konuşuyoruz da benim ilişkim var derken sen bu kıza bir çift kelime edemedin mi? Veya gidip o çocuğun o gibtimin kaşar yakın arkadaşının ağzını yüzünü gibemedin mi? Bu yaşananların çoğu senin hal ve tavırların yüzünden yaşanmış bil istedim. Sana bunları yazarken ne benim hatasız ilişkim oldu ne hatasız bir hayatım var ama bunlara çok fazla kıl oldum.
-
567.
0Rezervasyon
-
566.
0Kaybolmasin ilerde bakcam
-
565.
0Rezerved
-
564.
0Şöyle bir rez alam
-
563.
0Aga ben Sakaryalı yım ne yaşadın hala yazıyon aq okumaya üşendim.
-
562.
0Hepiciğini okuyacağım aybalam amme şinci uyumam gerenk
-
561.
0yeter ulan bit artık
-
560.
+2 -1“Eee ne cevap yazacaksınız peki ? Ne denebilir ki bir soru işareti için ?”Tümünü Göster
Eşqin; “Bilmiyoruz ki aga, o yüzden seni bekledik işte bizde. Sende vardır bişeyler, bi fikirler. Ona göre yazarız dedik”
Ah be beyler. Benim kafam olmuş zaten patates gibi. Benim yaptığım tercihler, yazdığım yazılar, söylediğim şeyler başlı başına birer hata, birer kusur, birer facia. Beni dinlemeseniz daha iyi olurdu aslında. Ama bunca zaman oturup keko gibi beni beklemişsiniz yazıcaz artık bişeyler.
“Yazalım abi yazalım. Bak şöyle yazalım hatta;
Selam Sevgi
Biliyorsun ki dönem başından beri karşılıklı sınıflarda bulunarak hazırlık eğitimini birlikte alıyoruz. Gerek ders aralarında gerekse dışarda seninle karşılaşıp denk geldiğimiz çok oldu. Fakat bir türlü tanışma fırsatımız olmadı. Tanışma isteğimden dolayı göz göze geldiğimiz oluyor. Bu durum seni rahatsız ettiyse kusuruma bakma. Ama seninle tanışıp konuşmayı çok isterim
Nasıl, bence güzel bi başlangıç için gönderilebilir”
Odadakiler beğense de bin Furkan kıllık çıkarmak için “Hasgibtir olm ya, bu kadar da pasif kalınır mı ilk mesajda” diye karşı gelmeye başladı. Ulan ambaş, kız senin Instagram hesabını bulup mesaj atma zahmetini göstermiş. Tamam, her ne kadar sadece soru işareti göndermiş olsa da kız sana bişeyler yazıp göndermiş. Bunun pasifi mi kalmış, bişeyler yazacaksın elbet.
Söylediklerimden sonra “Haklısın lan aslında, tamam bunu yollayalım o zaman” diye yanaşmaya başladı. Heh şöyle yola gel puşt. Mesajı gönderdikten sonra Furkan’a ayrıca bişeyler söylemek istedim.
“Kanka biliyosun Büşra işlerini falan mahvettim. Bugünde iyice bitirme noktasına geldik, oraları sonra anlatırım sana. Ama şey dicektim ben sana, ben de seninle spora başlayayım diyorum ya nasıl olur ? Boş boş oturuyoruz olm, sen hadi gidiyosun da benimde bi şekilde bişeyleri yoluna sokmam bi yerlerden başlamam lazım”
Furkan koca bi gülümsemeyle geldi
“Gel tabii olm. Ben ilk geldiğim zamandan beri zütümü yırtıyorum birlikte gidelim diye sen her seferinde laga luga yapıyosun. Gel başla sen de benimle birlikte. Salondakilerle tanıştırayım seni, hocalarla konuşturayım falan. Bi de tek değilim artık, birlikte protein tozuna da dalarız ufff sen gör sonrasını”
Bu durum beni de gazlamıştı aslında. Pişman olacağım bir karar değildi. Hele ki Furkan gibi birisi varsa yanımda hiç sıkılmazdım. -
-
1.
-2Kardeşim sonunda hikayende güncele gelebildim, şöyle söyleyeyim, ilk sayfada sıkılmıştım fakat büşra ile tanışma hikayesine yaklaşınca iyice sardı, okuduğum en iyi sözlük hikayelerinden diyebilirim. Dün gece 2 den beri ayaktaydım, saat bugün 2ye gelince senin hikayenin devdıbını merak edip okumaya koyuldum ve hiç uykum kalmadı, 28 saattir uyuyamadığım için sana teşekkür ederim kardeşim :D şuan sanki yaşadıklarını ben yaşamışım gibi bir üzüntü var içimde. Dertsiz başıma dert açtığın için de ayriyeten teşekkür ederim kardeşim :D O idile çok sinir oldum, o konuda senin yaşadıklarını sanki ben yaşamışım gibi kötü oldum.. Büşraya da büyük ayıp etmişsin ama inşallah ilerde düzelirsiniz, çünkü büşra çok temiz kalpli bir kızmış.
-
-
1.
+3 -1sözlükte 3-5 ergen hikayesi dışında bir şey okumadığın aşikar. olaya giriş yapmasını bekliyorum 2 haftadır. 6 sayfa olmuş ortada bir şey yok
-
2.
0Senin de hayatında hikaye okumadığın aşikar, başarılı hikaye dediğin asıl olaya giriş yaparken yaşatılan türlü türlü olaylar ile okuyucuyu sürüklemektir. Okuduğunu anlama problemin olduğu da belli ki olaya giriş yaparken türlü türlü olaylardan geçirdi izmirli yazar.
-
1.
-
1.
-
559.
+3 -1Büşram, güzel gözlüm, mavişim. Biliyorum, sen bunların hiç birisini haketmedin. Sen en başta benim gibi birisini dahi haketmedin hayatında. Ya da tam tersi olarak ben senin kadar güzel, iyi birisini haketmedim. Ama denedik, hiç olmadı tecrübe olduk birbirlerimizin hayatında. Hatırlanası, özlenesi acı tecrübeler olduk. Aslında acı değildi benim için; hatırladıkça mutlu olacağım, gülümseyeceğim, “iyi ki” diyeceğim şeyler olacak aklımda ve geçmişimde. “Keşke” de diyebilirim orası ayrı mesele. Ama gibilen zütün davası olur mu ? Olmaz. Yani orası bi kısım da beni ilgilendireceğinden sorun olmaz diye düşünüyorum ya.Tümünü Göster
Yaşlı gözler masayı terkettikten sonra bişeyler atıştırıp ben de kalktım masadan. Çünkü ben de arkasndan hiçbirşey yapmadan kalkıp gitseydim çevredekiler tarafından daha kötü anlaşılabilirdi. En nihayetinde kavga ederek değil öperek ayrıldı değil mi ? Kalkıp ikinci sınıflarla olan dersimi de atlattıktan sonra yurda döndüm. Artık hayatımda bazı şeylere çeki düzen vermeue karar vermiştim. Bunlardan en başta geleniyse kendi yaşam düzenim ve bedenimdi. Odaya girmemle bizim çocukların hepsinin Furkan’ın yatağının başında toplandığını farkettim. Korktum lan başta, bişey oldu sandım. Ama sonradan farkettim ki kötü bişey değildi bu. Kadir, Javid, Eşqin, Doğan hepsi toplanmış hararetli hararetli bişeyler konuşuyolardı telefona bakarak. Yanlarına yaklaştım eşyalarımı yatağa bırakıp
“Hayırdır lan at organları, neye toplandınız hepiniz böyle ?”
Doğan; “Heh gel lan gel, biz de seni bekliyoduk. Neler oluyo neler olm, Furkan kardeşin sana anlatsın bakalım”
Furkan; “Olm ben de az evvel geldim odaya. Bi baktım mesaj geldi. Açtım ne göreyim aq, Sevgi Instagram’dan yazmış bana”
“Hasgibtir. Eee ne yazmış peki ? Çok mu rahatsız ettiniz lan kızı Burak’la. Sağında solunda çok dolandınız tabii, kızda en sonunda ananıza bacınıza sövdü dimi”
“Yok lan, öyle bişey değil. Bizde ondan heyecanla toplandık ya buraya, ne diyeceğimizi bilemedik”
Furkan telefonunu bana doğru uzattı. Sevgi buna ne yazmış olabilirdi de Ada Konseyi gibi toplanıp bu konuyu konuşuyo olabilirdik. Ekranda Sevgi’nin mesaj penceresi açık. Okunası bi mesaj beklerken koca ekranın ortasında gelen yalnızca bir “?” mesajını gördüm. Lan hepiniz bi soru işareti gönderdi diye mi toplanıp coştunuz bu kadar ? Hay kafanızı gibeyim sizin ya
“Eee hani mesaj ? Soru işareti gelmiş bi tek ? Lan acaba bundan önce bişeyler daha yazıp yolladı da sen cevap vermeyince mi soru işaretini yolladı ? O mesajda iletilmediği için sende gözükmüyodur , olamaz mı ?”
Furkan; “Yaa yok amk, kız direk bunu yollamış işte bana şov yapma dıbına koyarım senin”
Heyecandan çeneyede vurmuştu bunların. Bu akşam güzel geçecek gibi, bakalım. -
558.
+1 -1Cümlemi bitirmeden gözlerinin dolmaya başladığını farketmiştim. Bitirdikten sonra da tamamen kızarmış olan gözlerinden yaşlar dökülmeye başlamıştı. Çok kötü hissediyodum beyler, çok kötü hem de. Bu kız bu güzellikle, bu temiz kalplilikle benim gibi hödük birisini haketmiyordu hayatında. Daha iyilerine, daha yakınlarına layıktı. Ne benim hayatımda onun gibi birisi, ne de onun hayatında benim gibi birisi olmamıştı. Birbirimizin pek çok konuda ilklerini yaşadığı kişilerdik. Ama o bu bitişi, bu gidişi haketmemişti. istemiyorduda zaten. Ben de istemiyordum aslında içten içe. Ama nasıl huur çocuğu bir kişiliğe sahip olduğumu biliyordum ben. ilerde istemeden de olsa daha çok üzerdim onu. Üzerine idil’in hiç beklenmedik bir şekilde karşıma çıkması, alkollerin alınması ve bu takun yenmesiyle birlikte herşey darmadağın olmuştu. Müthiş giden ilişkimiz vardı ya Büşra’yla, dıbına koymuştum ben o mutlu günler ve ilişkilerin. Ama söylediklerimi kabullenecek gibi değildi. Onunda söyleyeceği son sözleri vardı dilinin ucunda.Tümünü Göster
“izmir’e gittikten sonra bu kararı vermiş olman tesadüf değil (izmirli). Birşeyler yaşadığın belli, canını sıkan bir şey olduğuda belli. Tamam, suskun kalıyorum senin yanında. Senin için boyun eğiyorum hepsine. Ama saf değilim ben, farkındayım herşeyin. Ben bana söylediklerini unuttum bile, olmuş bitmiş. Hem belkide sen mutlu olacağın şeyleri açık açık söylemediğin için alkollü şekilde söylemiş oldun. işte bu yüzden içmeni istemiyodum ben senin. Ama içindekileride söylemiş oldun bana, öğrenmiş oldum. Bu söylediklerin birer bahane gibi geliyor bana. Ama ben daha fazlasını duymak istemiyorum anladın mı. Hatta ayrılmakta istemiyorum ki ben. Yanında, yamacında, ellerini tutarken, gülüşüne bakarken, sana sarılırken mutluyum ben. Şimdi hiçbir şey olmamış gibi gitmeni kabullenemem. Sen de farkedeceksin bu yaptıklarının bir hata olduğunu. O yüzden bu konuşmayı devam ettirmek istemiyorum ben. Lütfen düşün taşın, acele karar vermeden konuş benimle. Seni ne kadar çok sevdiğimide unutma sakın, bunları göz önüne alarak karar ver”
Çantasını kapıp yavaşça ayağa kalktıktan sonra eğilip yanağıma bir öpücük kondurduktan sonra göz yaşlarını sile sile uzaklaştı yanımdan. dıbına koyayım, istemeden de olsa bi canı daha yakmıştım saçma sapan düşünce ve kararlarımla. Hele gözlerinden akan o yaşlar; beni asıl üzen oydu be beyler. Kimse değmeyen birisi için o değerli yaşları dökmemeli gözlerinden. Ve ben değen birisi değildim. Dökmüştü, dökülmüştü, dökmüştüm o yaşları ben. Ama tüm bu olanlardan sonra kararım değişmiş miydi ? Büşra’yla hiçbir şey olmamış gibi ilişkime devam edecek miydim? Hiç sanmıyorum… -
-
1.
0Eksilemek için giriş yaptım benden daha iyilerine layık ne lan gibik senin ben olmayan beyninin gibeyim
-
1.
-
557.
0Kasvetli geçen bir dersti. Dersin yanı sıra Büşra’nın o kocaman masmavi gözleriyle dönüp dönüp beni seyrediyor olması hem hoşuma gidiyor hem de üzüyordu. Ama rahatsızlık, kesinlikle yoktu. Sanki ait olduğum yer onun gözleri gibiydi. Ama sarhoşluğun verdiği kötü bir etkiyle tabir-i caizse anasını gibmiştik ortalığın. Ders bitti, Büşra yanıma damlayıverdi. Herkesten sonra bizde sınıftan çıkıp yemek yemek için kafelerden birine yürümeye başladık. Bu sırada Büşra beklemediğim bir şekilde koluma girdi. Şaşırdım, ama ses etmedim. Yol boyunca koluma girmiş, adımlarımı takip etmiş, gözlerini benden ayırmamışken bir kelime dahi konuşmadık. Sessizlikle geçen yolun ardından yerimize oturup yemeklerimizi sipariş ettikten sonra bekleyişe koyulduk. Her zaman yaptığı o tatlı hallere bürünüp ellerini çenesinin altına koyup beni seyretmeye başladı. Bir şeyler söylememi, konuşmayı başlatmamı bekliyordu. Haklıydıda, yapmam gereken buydu. Yemeklerde geldikten sonra doğrudan konuya girmemek için başka şeyler sorarak konuşmaya çalıştım
“Eee Büşra Hanım, nasıl geçti bakalım günleriniz ben yokken ? Rahatlamış mıydın kıskançlıklarımdan yoksa sıkıcı mı geldi bensizlik ?”
Be amk salağı dedim kendi kendime. Sen buraya kızdan ayrılmaya, bir ayrılık konuşması yapmaya gelmedin mi ? Sorulacak soru muydu peki bu şimdi.
“Çok sıkıcıydı tabii (izmirli). Ben öyle çok alışmışım ki senin varlığına günler geçmek bilmedi. Derste dersi dinlemenin yanı sıra gözlerim, ellerim hep seni aradı bir yandan. Zaten doğru düzgün konuşamadıkta. Aramalarımı açmadın, mesajlarımı yanıtlamadın. Bi de video var tabii”
“Büşra açık açık konuşamız gereken şeyler var. Ben o gece söylediklerimin farkında değildim. Çocuklarla dışarı çıkmıştık, biliyosun. O sırada bişeylerde içtik elbette. Eve geldiğimde de o kafayla konuşmuş oldum seninle böyle. Ne söylesem, ne dilesem bilmiyorum. Ama çokta üzgün olduğumu bil, yüzüne bakacak halde değilim. Benim her zaman çekindiğim konu tesettürlü birisinin tesettürü üzerinden konuşma yapıp kırıcı olmaktı. En yakın olduğum kişiye yaptım şimdi bu hatayı. Kendimi affedemem ben, böyle devamda edemem. Evet, hala seni gördüğümde kıpır kıpır oluyor içim. Hala birşeyler paylaşmak istiyorum seninle. Ama olmaz, yapamam ben bundan sonra.” -
556.
+2Güzel bi şarkıyla başlayalım o zaman;Tümünü Göster
https://www.youtube.com/watch?v=oJsSWRsgD4U
izmir’den istanbul’a uçakla, oradan da Sakarya’ya özel servisle geçtim. Yol yorucuydu, havanın boğuk olması daha yorucuydu. Ama sonunda odama, yurduma gelmiş oldum. Öğle saatlerinde geldiğim için odada kimse yoktu. Eşyaları yerleştirip etrafı toparladıktan sonra yatağıma uzanıp odadaki binlere geldiğimi haberdar ettim. Öte yandan da Büşra’nın atmış olduğu video hala galerimden bana göz kırpıyordu. Açık birkaç kez daha seyrettim. içimi kaplayan sahibiyet duygusuyla birlikte biraz cringe olmuyordum desem yalan olurdu şimdi beyler. Yarına kadar mesajda atamazdım arayamazdımda. Madem apar topar bunun için döndüm bunu yüz yüze konuşmak olması gereken şeydi. Ama izmir’den uzaklaşmış olmak özlediğim yerlerden uzaklaşmış olup içimi birazcık burksada idil’den uzaklaşıp karşılaşma ihtimalinden kaçtığım içinde rahatlık veriyordu. Bizimkiler yavaş yavaş odaya gelmeye başlamışken onlarla da özlem gidermiş oldum. Azeri balaları Eşqin’le Javid’in ardından Doğan da katıldı odadaki kaynaşmamıza. Çapraz odadaki ikiliden Tamer’de yavaş yavaş aramıza katılmaya başlamıştı. Üstelik o da benim gibi izmir’den gelip gidiyordu. Ama taa Menemen’den geliyomuş. Onunlada tanıştığıma memnun oldum, tek izmirli olmamak biraz daha rahatladı içimi. Normalde haftasonları yaptığımız toplanma olayını bu gece yapalım dedik. Önceden de demiştim zaten, bizim oda iyice oyun salonuna dönmüştü. Bilgisayarları toplayıp kurulanlar LoL ya da CS oynarlardı, televizyonu kapanlar PS3’ü kurup PES atarlardı, geri kalanlarda telefondan oyunlarına kurulur ya da Monopoly’e düşerlerdi. Hepsi bi yana Monopoly anılarımız çok iyi olurdu bu gecelerde. ilerleyen zamanlarda oralarada gelicem.
Pek merakla beklediğim okul günü geldi. Büşra’yla yüzleşmeye cesaretim var mıydı bilemiyorum. Bu yaptığım terbiyesizlikten sonra gelip yüzüme tükürse yeriydi aslında. Ama onun öyle birisi olmadığını, bu dediğimi yapmayacağınıda çok iyi biliyorum. Gelip kızabilir, bağırıp çağırabilir; ama bunu yapmazdı. Keza ben böyle bi hata yaptıktan sonra bana “Seni Seviyorum” temalı video çeken bir kadın bu söylediklerimi de yapmazdı ya n’olur n’olmaz işte, hazırlıklı olmak lazım.
Okula normal saatimden biraz daha geç gittim. Yolda Büşra’yla karşılaşırız, ne diyeceğimi bilemem diye saçma bir düşünceye sahip olduğumdan yaptım bunu. Ben sınıfa girdiğimde farkettim ki Büşra Mikail’den ya da bir başkasından döndüğümün haberini çoktan almış beklemekteydi. Ben, görür görmez ayaklanan Büşra ben sırama geçene kadar beni seyredip durdu. Başımı kaldırmadan arka sıralara doğru ilerlerken Büşra’nında peşimden geldiğini hissedebiliyordum. Sıraya oturduktan sonra karşı sırama oturup gözlerimin içine bakmaya başladı. Her ne kadar görmezden gelmeye çalışsamda bu parıldayan çift göze karşı gelmem çok uzun sürmedi, hemen teslim oldum.
“Günaydın Büşra”
“Günaydın. Haber vermedin geldiğini”
“Evet, gelip yüz yüze konuşmak istedim seninle. O zamana kadar da bişey söylemedim.”
“Peki beni ne kadar kırdığını, merakta bıraktığınıda düşündün mü bu süreçte ? Düşünmüş olman lazım çünkü.”
“Düşündüm Büşracım düşündüm. Dersten sonra birlikte yemeğe gidelim mi ? Baş başa, daha sakin bi yerde detaylıca konuşsak bunları nasıl olur ?”
“Tamam. Gelip neden yanıma oturmuyosun ki ? Merak etme, sıkmam canını konuşarak”
“Şimdilik kalayım burada, dersten sonra görüşürüz”
başlık yok! burası bom boş!