-
326.
0Hiakye yarım kalmaz inşallah
-
327.
0Rezerved
-
328.
0Bekliyoruz panpa sabah ise giderken okuyorum rez atam
-
329.
030 okundu rez
-
330.
+10 -1https://www.youtube.com/watch?v=WQjcFGsZSCATümünü Göster
aşk karmaşık bi histi. kimisi için ayakkabı bağlamak kadar kolay bi eylemken kimileri için atomu parçalamak kadar zorlu ve yorucuydu. benim içinse kaybolmak gibiydi. bi labirentte sıkışmış kalmış gibiydim hangi yola adımımı atsam daha da kaybolup yol iz bilmez hale geliyordum.
izmir labirentteki girişimdi hiç girmek istemiyor olsamda. yaşadıklarım, yaralarım beni buraya itivermişti. önce izmirde sağa sola koşuşturup boş bi yol ararken uzun bi koridor bulmuştum kendime üzerinde "sakarya" yazan. bu yoldan yürürsem çıkabileceğimi, hatta daha iyiye gidebileceğimi düşünmüştüm. furkan, kadir, azeriler koluma girip yolumda bana yardımcı olan ilk yoldaşlarımdı. sonra gamze gelmişti işte sürpriz bi şekilde. biliyosunuz, yolumdaki çakılları temizleyip yürümeme yardım ederken koca bi kaya bırakıp çekilmişti köşesine. ama dert değildi, arkadaşlarım yanımdaydı. ya kayayı delerdik, ya etrafından geçerdik. mesele kaya değil, yolun kendisiydi aslında.
ayrılığın ardından 1 hafta geçmişti. bu geçen sürede hem yurdumdakilere hem de sınıfımdakilere vakit ayırmıştım. 2. sınıf olmasa da 1. sınıfta girdiğim öğrenciler konuşup tanışmaya pek bi meraklılardı. bana özel bi durum değildi bu. hani üniversiteye gelince ilk sınıftan tanışıp ortam edinmeye, o film ve dizilerdeki üniversite hayatını yaşamaya çalışan tipler olur ya, öyleleriyle doluydu sınıf. mesela konuştuğum her konuda bana karşıt olan zeynep diye bi kız vardı. "auracı" olarak kaldı kızın adı, en basit bi tartışmada bile "auraya dahil değil hocam, onun durumu başka" tarzı şeylerden bahsederdi. benimle olan tanışmasıda "böcekler hayvan mıdır yoksa farklı bi kategoride mi değerlendirilir" meselesiydi. böcekler hayvan değildir, canlı olarak başka kategoriye sahiptirler. tıpkı insanlarla hayvanların aynı olmadığı gibi. he genel duruma bakacak olursanız canlılar zaten 3'e ayrılır;
-hayvanlar
-bitkiler
-tek hücreliler
sonrasında kategoriler kalabalıklaşır. yanlışım varsa düzeltin beyler, biyoloji ya da zooloji bilimleriyle pek haşır neşir değilim. ama bildiğim kadarıyla durum bu.
Yasin diye bi tip var mesela sınıfta. kendini ortamcı zanneden, herkese "ooo kardeşim nerelerdesin sen ya" lafları eden, kızların kendisine deli divane olduğunu düşünen yavşağın teki. bana samimi yaklaştı, ama bi fitneci olduğunu anlamam çok uzun sürmedi. yalan yok arkadaşlar, aile tarafından varlıklı birisiyim. gösterişide çok severim. he bu benim bi huur çocuğu olduğumu gösterir mi ? öyle zannedilse de kesinlikle hayır. giyim kuşam olsun, kullandığım elektronik aletlerden araçlara kadar gösterişi seven bi insanım. o sıralarda da daha yeni çıkan bi akıllı telefonu ailem bana burayı kazanmamın şerefine hediye olarak almışlardı. sınıfa bununla girince diğer çocuklar "vaay aga güzelmiş he" diyip geçerlerken bu muallak eline alıp her takuna kadar kurcaladıktan sonra "para sende hee biliyosun işini. biz de memur çocuğu sürünelim, senin kadar şanslı olamadık ki. sen şimdi parayla oynuyosundur" tarzı patavatsız şeyler söyledi. ulan dalyannan, sen memur çocuğusun da biz huur çocuğu muyuz ? babam makine mühendisi, annem pastane sahibi. var elimize geçen bişeyler ki harcıyoruz. sana hesabını mı vericem bunun ? bu kadar sert olmasa da benzer şeyleri ona karşıda söyledim. sonra lafı dönüp dolaştırıp "ben de motor alıcam, köpek gibi çalışıp para biriktiriyorum. 1.000 liram ekgib, sen bi destek ateşlersin bana he kanka. borç olarak ama" demeye getirdi. seni tanıyalı olmuş daha 1-2 hafta, sana neden 1.000 lira vereyim ulan. hele ki başın kıçın ayrı ayrı oynarken. "veririm ama faizli olarak 1.500 alırım senden" diye şakaya vurdum. ciddiye alıp tamam dedi gitti yanımdan. amk salağı... -
-
1.
+1Canlılar ökaryot ve prokaryot hücreler olmak üzere ikiye ayrılır
-
-
1.
0Ordan da yürüyo işte
-
2.
0haklısın kanka, inan bu konuda münakaşaya giremem kimseyle. çünkü uzmanı olduğum bi alan değil ne yazık ki. aydınlattığın için teşekkür ederim, öptüm
-
1.
-
1.
-
331.
0izmirde yıkık olmak başarı panpa kusura bakma
-
332.
0E hadi mk
-
333.
+9diğer çocuklarla da bu şekilde ufak ufak tanıştım. fakat hiç birisi henüz anlatılacak durumda değil, ufak ufak, azar azar. ama aralarından birisi var ki çok değişik bi adam ya. bununla anlatıp konuşulacak çok şey olacak hikaye boyunca, bu da girişimiz olsun.Tümünü Göster
adı mikail. henüz 1. sınıf olmasına rağmen benimle aynı yaşta. yani sınıftakilerden bi 2-3 yaş daha büyüğüz. onun benimle yaşıt olmasının sebebiyse yurtdışındaki okuldan buraya gelmesi. geldiği yer ahıska diye bi yer. azerbaycan gibi hafiften rusya'ya bağlı olan ama azeride olmadıkları bi yer. ahıska türkleri denenlerden bu mikail. gerek tipini gerekse konuşmasını görseniz çok orjinal bi karakter ya. kime benzediğini ya da kiminle denk tutacağımı inanın bilemiyorum. çünkü adamın benzediği kimseler yok
aslında asosyal bi tip. hani kızlarla konuşmaya çalışması, onları tavlamaya uğraşması gibi durumlar kesinlikle söz konusu değil. çünkü adam zaten kendisiyle barışık ve biliyo mümkün olmayacağını. "mezun olduktan sonra köyüme dönerim, anam bana birini bulur aga" diyip geçiştiriyo. zaten istediği de buralardan birisi değil, bi ahıska kızı. helal olsun, böyle olmamız lazım lan aslında binler.
günlerden perşembe, okuldan erken dönmüşüz. furkan'da benimle birlikte erkenden geldi. yarın derslerimizde öğle saatinde. planımız yarına kadar LoL oynayıp bot pre oynayışımızı geliştirmek. bu esnada azerilerden birisi olan raul'de hem benimle hem de furkan'la iyi anlaşmış olmasına karşın odamıza sık sık gelmeye bizimle sohbetler edip oyunlar oynamaya başladı. LoL'e merakı vardı hep, ama bi türlü başlama fırsatı olmamıştı. bizi izleye izleye heveslendiğini de farkedebiliyoduk. diğerleri tutuşmuş olmasına karşın raul neden bu kadar rahattı peki ? çünkü adam zeki, tömerini çoktaan bitirip gelmiş derslerine başlamıştı bile. furkan ve ben bilgisayarların başında oyunlara dalmış yaptığımız hatalardan birbirimize söverken raul'de bizi seyredip oyunu anlamaya çalışıyodu. o sırada bilmediğim bi numara tarafından aranmaya başladım. ben de bi huy vardır beyler, tanımadığım numaraları açmam ben. acil bi durum olabilir mi ? evet. ama olsun, açmam. öncesinde mesaj mı atarlar, haberdar mı ederler "ben şuyum, aç telefonu" diye. ancak öyle açarım. bu da bilmediğim bi numara olduğundan açmaya hiçte niyetim yoktu. telefonu elime alıp sessize alacakken yanlışlıkta açtım telefonu. şimdi tekrardan kapatmam da ayıp olur diyerek konuşmaya başladım artık. yapacak bişey yok. karşıdan sert ve kalın bi erkek sesi geliyodu. birilerinin yanında olsa gerek çevreden de sesler geliyodu.
"selamun aleyküm birader, (izmirli)yle mi görüşüyorum ?"
"aleyküm selam kardeş, buyur benim"
"şimdi sana çok basit sorular sorucam, tatsızlık olsun istemiyorum. yanıtlarsan sevinirim"
"hayırdır ne oldu ? buyur sor bakalım"
"sen gamze diye birisiyle tanıştın mı ?"
gamze, geçti gitti kılçığı kalmadı derken yeniden karşıma çıkmıştı iyi mi ? abisi miydi, eski sevgilisi miydi kimdiyse artık telefondaki. öğrenmiş bişeyleri belli ki, yalana gerek yok
"evet, tanıştım. geçen haftaya kadar konuşuyoduk"
"peki nasıl tanıştınız, neler yaptınız falan. anlatır mısın bana biraz"
tanışma durumlarımızı anlattım, ama neler yaşadığımız onu hiç alakadar etmezdi. anlatmadım. konuşma sırası yine ona geldi. sinirliydi, fazlasıyla dolmuştu. ama sakin kalmaya çalışıyodu konuşma boyunca
"bak kardeşim. ben gamze'nin nişanlısıyım"
hasgibtiiir, ne nişanlısı lan ? yalnız değil miydi bu kız ? ankaradan gelmemiş miydi buraya ailesinden sıkıldığı için ? e yüzüğü de yoktu parmağında. al başına belayı iyi mi. çocuk devam etti
"sakarya'ya gitmeden önce tartıştık biz. ben normalde eskişehir'de kalıyorum, gamze de yanımdaydı. tartışmamızın ardından ankara'ya ailesinin yanına döndü. ben barıştırmak için uğraşırken de sakarya'ya gitti işte okumak için. sonra seninle tanışmış falan"
kızın eskişehir'den ankara'ya kaçtım, sonraki durağımda burası oldu demesinin sebebi buymuş demek ki. eskişehir ne alaka diye hiçte düşünmemiştim ulan ben, hiçte aklıma gelmemişti. eskişehir durağı düğünün yapılacağı durakmış demek ki. ulan ne desem, nasıl toplasam ki ben şimdi. suçlu değildim, ama söyleyecek sözümde yoktu. o da orada çaresiz durumdaydı esasında. her ikimizinde kabahati yoktu. tek mesele huurluk yapıp ortalığı karıştıran gamze'nin bizi birbirimizle karşılaştırmasıydı. numarayıda ondan almış olmalı ki çocuk doğrudan bana ulaşım adımı falan bilebiliyodu.
"gamze'nin nişanlı olduğunu bilmiyodum, yüzüğü falan yoktu. biz de öyle tanışıp konuşmaya devam edince sürdürdük aramızdakileri. sonrasında da tartışıp bitirdik zaten. olaylardan haberdar değilim yani, artık onunla da bi bağım kalmadı" diyebildim sadece. çocuğa, hatta adama demeliyim ki sonradan facebook profiline baktığımızda gördüğümüz şey kocaman, kasları patlamak üzere olan, sakallı mı sakallı, yaşı en az 30 olan bi tip vardı. gidip ona "senin nişanlık huurluk yapıyomuş demek ki, bunları ona söylemen lazım bana değil" diyemedim. ortalık daha da kızışırdı çünkü, gereğide yoktu.
"sen gamzeyi silip engelle konu burada kapansın, daha fazla uzatmak istemiyorum. zaten gamze de benim yanıma gelicek haftasonu"
gamze bende zaten silinmişti. silinmese bile üzeri karalanmıştı, bi alakam yoktu yani artık. ben yoluma bakardım. ama bu durumda da anladığımız o ki gamze hanım benimle olan tartışmasını kendine yediremeyip çocuğa olup biteni anlatmıştı, sırf üzerime salabilmek için. helal olsun, büyük huurymuşsun gamze. -
334.
+1Tşk ben de uzman değilim aq üni sınavına hazırlanıyoz öyle genel hatlarıyla biliyom hepsini
-
335.
+9olayın şokunu atlattıktan sonra telefonda yaşananlarıda anlattım oda ahalisine. furkan bin tavırlarla atıldı yineTümünü Göster
"bana verseydin ya olm telefonu, anasına bacısına huur karısına iyi bi sövseydik. hayır ne yapabilecek sanki"
"gerek yok be kanka, ne gereği var ki büyümesine. zaten takun içine batmışız, nişanlı falan var işin içinde"
o akşamda çıkıp uzun uzadıya mavi durak turu atarken bu konuyu çevirdik. bu sefer yürüyüşümüze eşqin ve javid biraderlerde katılmıştı. günün kritiği yapıldıktan sonra yurda dönülmüş lol oynanmaya devam edilmişti tabii.
cuma günü geldi. saat 13.30'da matematik dersim var. hiç unutmuyorum, hava biraz kapalı ama yağmur durumu söz konusu değil. yine her zamanki gibi şık bi şekilde giyinmiş dersime girmek için hazırlanmıştım. otobüsten inip fakültemin merdivenlerine doğru bu taktan dersi işlemek uğruna da olsa sınıftaki kızların verdiği heyecanla yürümeye devam ediyorum. merdivenlerden inecekken kapının önünde ufak bi kalabalık gördüm. en öndeki pekte yabancı gelmedi bana. duraksayıp baktığımda hiçte beklemediğim bi manzarayla karşı karşıya olduğumu farkettim. tahminler var mı ? yok mu ? aslında çokta zor değil. ama evet, doğru tahmin ettiniz. kapının önündeki kız gamze ve onun ismini dahi hatırlamadığım ekürisiydi. arkasında duran 5 izbanduttan bi tanesinin benimle telefonda konuşan iri kıyım nişanlısı olduğunu farkettim. diğerleride onun arkadaşları olmalıydı. gamze ve yancısı dahil 6 kişi olmak üzere ip gibi dizilmiş kapının önünde beni bekliyolardı. bi düşünün bakalım; birisinin nişanlısıyla habersizce birlikte oluyosunuz. ayrıldıktan sonra kız sırf sizden hıncını çıkarmak için gidip olan biteni nişanlısına anlatıyo (küs olsalar bile). çocukla bi önceki gün telefona meseleyi çözmek adına telefona uzun uzadıya konuşup konuyu kapatıyosunuz. üstelik "çocuk zaten eskişehir'de amk, ne olabilir sanki" diye düşünüp rahat davranıyosunuz. ama ertesi gün farkına varıyosunuz ki o nişanlı tüm ekibini toplayıp adeta ananızı gibmek için binanızın önünde dikiliyo. ne yapardınız bu durumda ? aramızda nolcak olm, gidip konuşurdum. suçlu ben miyim sanki diyenler olacaktır elbet. öyle olmaz işte. adam taaa eskişehirden nişanlısını almaya gelecek, gelmişken yanında 3 kişi daha getirecek ve fakültenizin önünde tam da sizin ders saatinizde gelmenizi bekleyecek. giberleeer, hepimizi teker teker giberler aga.
bilenler bilir, bilmeyenlerde kendilerince bi hesap yapıp taahhül edebilrler. otobüsle üniversite - mavi durak arası duraklarda dur-kalk paylarını da dahil edersek toplam 10 dakika sürebilir. beyler, içimde bu 3 insan azmanına karşı öyle bi korku vardı ki otobüsle 10 dakikada gidilen o mesafeyi ben koşarak 5 dakikada katetmiş olabilirim. şakam yok. şimdi bana ve erkekliğime laf edenler elbet olacaktır elbette. saygı duyarım arkadaşlar, lafım olmaz. ama yeni geldiğim okulda, bölümümün önünde, nişanlı ve eküri dayağı yiyerek yeni tanıştığım kişiler önünde küçük ve rezil düşmeye hiç ama hiç niyetim yoktu kusura bakmayın. yurda gelip furkan'ı aradım olan biteni haberdar etmek için. ders arasında çıkıp o da geldi yurda. adam ta eskişehirden gelmiş ve beni derste bulmadı. yurdumda bulabilir miydi ? pek tabii bulabilirdi. peki yurdumu yerini bilen kim vardı ? doğru tahmin..! huur gamze. siper almış celladımızı bekler vaziyette yurtta olan biteni beklerken kadir'de gelmişti odaya. aslında yurtta olan korku boşaydı, kendimce yaşadığım bi korkuydu. ama bu adamlardan olan bi korku değil, anamın babamın beni okumak için yolladıkları okulda daha ilk ay dolmadan başıma böylesine bi olay gelince ailemin vereceği sert tepkinin telaşıydı. furkan" abartma lan, korkulacak bişey yok. biz de buradayız, dağ başımı burası kim ne yapabilir" diye destekledi. haklıydıda. şehrin merkezindeydik, üstelik yurt özel mülktü. en fazla ne olabilirdi ki. bişeyde olmadı, o gün öylece kapanıp gitti. ne telefonla arayan, ne sağa sola gelen ne de tehdit eden vardı. huur gamze de bunlardan sonra okulu bırakıp gitmişti. iyi bari, sakarya bi huurdan daha kurtuldu... -
336.
0Rez daha tsi reyizden sonra okuycan
-
337.
0Okurum bi ara 10
-
338.
+9çok hareketli, çok beklenmedik bi başlangıçtı bu. üniversite hayatının bilmem kaçıncı yılını yaşayan birisiydim, kabul ediyorum. ama daha önceki yerlerde böylesine bi aksiyon ya da talihsizlik yaşamamıştım. izmir'in gözünü seveyim, asık aksiyon sakarya'da dönüyo aq. zaten karadenize yakın bi memleket, tiplerin çoğuda karadenizliye benziyo. sinir katsayılarıda yüksek. sakarya karma bi toplum aslında. öncesinde adı "adapazarı" olan bu memlekette pek çok toplum yaşamış, hala da yaşamaya devam ederler. lazı, göçmeni, çerkesi, türkü, ara ara kürdü bile var. manav diye bi millet bile var aralarında, şaka değil. genelde hendek çevresinde çerkeslerle birlikte bulunurlarmış. biz de çerkes olduğumuz için az çok biliyorum neyin nerede olduğunu.Tümünü Göster
yaşananlardan sonra kendimi bu aşk meşk olaylarından birazcık geri çekmeye karar verdim. ulan ne garip memleket dıbına koyim, bende de öyle bi şans var ki bundan sonraki evli falan çıkabilir mazallah. olursa kendiliğinden olur, olmazsa ben de daha kovalamam... diyodum kendi kendime. ama yavşaklığın bağrından kopup gelmiş, ağzı iyi laf yapmayı bilen, fiziken olmasa dahi ruhen kadınların ihtiyaçlarını karşılayabilen birisiylen ben zannetmiyorum durabileceğimi. bu arada fiziken karşılamak derken hangi manada olduğunu anlamışsınızdır aq, açıklama yapmak zorunda bırakmayın beni. ben fena değilim, tamam ama dalyan gibi delikanlılarda var etrafta.
yurtta yaşadığımız bir takım problemler var ne yazık ki. ben ki dersim kaçta olursa olsun sabahın 6'sında kalkıp arkamdan girecek olanları sırada bekletip mahcup olmamak için duşa girmeye çalışırken yurttaki düşüncesizliğe kurban gittik. karşı dairenin duş tesisatının bozulmasıyla karşı dairedekilerde bizim dairede duşa girecekler. e oldu dıbına koyim, biz zaten 10 kişi kendi aramızda sorunları çözmeye çabalarken bi 10 kişinin daha mı duş sırasını çekecektik. giberler babacım giberler öyle işi. yurt sahibiyle durumu konuşsakta bi faydası olmadı, en az 1 hafta kadar beklememiz gerektiği söylendi bize. yaşar, sen de ayrı bi tipsin amk. bazı sabahlar kumar masasından kalkıp eve gitmeye utandığından yurdun dinlenme odasında uyurken bulduğumuz oluyo seni. mafyacılık desen o da var. ama boş bi haller tabii. iyi ki ailenin dışlanan çocuğu olmuşsun sen.
kapımız her daim açık karşıdakiler için. bornoza girip girip çıkan tipler. saçlar ıslak ıslak "iyi günler beyler ehe ehe" diye konuşarak geçen tanımadığız sıfatlar. delirmemek elde değil. ama bu nasıl bi durumsa dairemizdeki 10 kişi birbiriyle tanışır oldu. bizim odanın karşısında, koridorun sonundaki tek kişilik odada doğan diye bi çocuk kalıyo. onun yanındaki iki kişilik odada tamer ve büyük bi adam var. büyük bi adam diyorum çünkü harbiden 30 yaşından büyük bi tip. o odanın yanında bizim azeri balaları var, onun yanındaki tek kişilik odada da ufuk denen bi çocuk. bu karanlık bi tip, buna ayrıca değineceğim.
raul'le aramız daha da samimi oldu, bizim odadan çıkmaz oldu artık. lol'e de başlattık, hayırlısı olsun. adamda nasıl bir heves varsa oyuna darius ile başladı, uzun bi süre de öyle devam etti. bi de komik konuşması var ki, azeri abi sonuçta
"bir ulti atmışıım, adama tek atıyorum ama hepsinin nickinde bot yazıyor"
ah be raul, masum olsa bizim çocuklarda senin gibi.
Raul'un ps3'ü varmış bu arada. Odasında oynuyomuş zaman zaman. Ama 2 kişilik odada kalmasıyla oda arkadaşı liseye giden bi çocuk olunca pek anlaşamıyomuş onunla. Hendek'ten buraya yerleşmeye gelmiş çocuk, puanı yüksek olduğundan güzel bi lise kazanmış. her gün hendekten git gel yapmasıda yorucu olduğundan ailesi onu yurda yerleştirmiş. hem de raul gibi temiz bi çocukla, ne mutllu be. ps3'ünü toplayıp bizim odaya geldi bi gün.
"lol lol sıkılmadınız mı, bi sürü oyun getirmişem ben azerbaycandan. gelin bi yeneyim sizi"
odamızın sessiz üyesi berkay "pes fifa falan var mı bari, varsa oynarız hep birlikte" diye iddaalı olduğunu baştan belli etti. ps3'ü kurup oturduk başına. raul daha ziyade god of war, wwe ve türevi aksiyon oyunlarını benimle oynama peşinde. oyun türlerimizin aynı olduğunu az çok anladı. furkan "ben de pes oynamak isterim. ama pek bilmiyorum oynamayı. öğretirseniz biraz ben de katılabilirim" dedi. berkay aldı furkan'ı karşısına başladılar oynamaya. ama hafif hafifte ezme peşinde "beceremiyosun olm, biz yıllardır oynuyoruz. pes 13 varda ben yenilir miyim hiç" falan zıvalayıp duruyo bişeyler. ama furkan harbiden çok kötü oynuyo. 2-0 yenildi, berkay real madrid'le üzerinden geçti denebilir yani. furkan "galiba oyunu değiştirmem lazım, bişeyler ayarlicam" diyip taktik ekranında hiç birimizin anlamadığı kompozisyonlar dizdi. onu oraya aldı, bunu buraya çekti falan.
2. yarı öyle bir oynadı ki furkan ağzımız açık seyrettik. 1. yarı madrid'e karşı darmaduman olan furkan öyle bir oyun çıkardı ki 4-2 gibi bi skorla berkay'ı delirtti. maçtan sonra da "öğrende gel tamam mı koçum, küçümsemeden oyna" diye başını okşadı. ben tahmin ediyodum abi zaten bilerek yenildiğini. lojman ortamında, bunca arkadaşı olan birisi pes, fifa, counter, metin2, knight falan oynamadan gelmiş olamaz bugünlere. aklı sıra artislik yapan berkay'a ders verecekti, alasınıda verdi. helal olsun, benim masa arkadaşımda ancak böyle birisi olabilirdi. o da benim gibi bilenmiş demek ki berkay'a -
339.
+7bugünlük bu kadar girdim panpalar. her geçen gün daha da ileri gidip yol katediyoruz. hikayenin şekillenmeye başladığı zamanlardayız. sıkıldığınız, önermek istediğiniz, şikayetçi olduğunuz bi durum varsa eğer belirtmenizi çok isterim.
takip eden herkese teşekkürler, seviliyosunuz. yarın görüşmek üzere... -
340.
0Rezzzzz
-
341.
0Reserved
-
342.
0Helal kardeşim
-
343.
0Rezerved
-
344.
0rezercasyon
-
345.
0Rezzzzz
başlık yok! burası bom boş!