1. 20451.
    -1
    ···
  2. 20452.
    -1
    ···
  3. 20453.
    0
    hadı la serı yatıcam
    ···
  4. 20454.
    -1
    ···
  5. 20455.
    0
    ···
  6. 20456.
    0
    bong senin cibiliyeyini sağlı sollu ben gibiyim önü arkası başkasına kalsın!
    ···
  7. 20457.
    0
    ···
  8. 20458.
    -1
    ···
  9. 20459.
    -1
    ···
  10. 20460.
    0
    bitmedi mi amk sayfa
    ···
  11. 20461.
    0
    Oh rahatladim
    ···
  12. 20462.
    0
    Hikayemizin başkahramanida muhabbete hic katilmiyor ha. Cok cool.
    ···
  13. 20463.
    0
    Son 3 dk en geç 3:00 demistin
    ···
  14. 20464.
    0
    bekliyoruuuzzz
    ···
  15. 20465.
    0
    züt en geç 3 dedi ya süreyi sonuna kadar kullandi
    ···
  16. 20466.
    0
    nerdesin amk saat 3 oldu
    ···
  17. 20467.
    0
    3 demiştin reyizz
    ···
  18. 20468.
    0
    uyuyakalıyorum uyanıyorum beklerken amk, hadi tsi
    ···
  19. 20469.
    +4
    Harbiden tolga nasil dayandi sana 4 sene amina koyim ya cidden sünepe
    ···
  20. 20470.
    +7
    http://fizy.com/#s/1agrl6

    Peri kızı, gecenin sonunda mezunlar adına konuşmayı yaptı, hayran gözlerle izledim kadınımı..

    Sonra yeniden, aniden, bir kez daha sardı, onu kaybedebileceğime dair olan korkularım zihimi..o, benden güç almak için tutarken elimi, aslında ben güç alıyordum onun varlığından..

    “bu sefer ben planlıyorum, öyle hediyeydiii, sürprizdi filan yok..” demişti..

    Yıl dönümümüz..

    Tam bir sene oldu bugün ellerimiz yeniden kavuşalı..tam bir senedir nefes alabiliyor köhne ruhum..sigara müptelasının ciğerleri gibiyken bir zamanlar, şimdi biraz daha temiz, biraz daha temizlenmiş..

    Hediye almamak konusunda yemin ettirdi bana..ikimiz de bir şey almayacaktık güya..ben, bir demet gülle ihlal ettim kuralı, o haftalık bir karikatür dergisinin bütün sayılarını barındıran bir setle..

    “benimki hediye değil ki ama? Sana ödünç veriyor muşum gibi farzet? Benimdi bunlar, tek tek biriktirdim..şimdi senin..aslında gene ikimizin yani (:”

    “e benimki de çiçek? Çiçekte mi almayaydım yani, allah allah? (:”

    “iyi hadi neyse..çiçekler kabul edilebilir..ama cidden başka ne olsa zütürüp geri vermek zorunda kalacaktın ona göre..”

    “hadi ya..kabul etmeyecektin yani hediyemi? inadın beni üzmekten daha önemli?” dedim şakadan bir sitemle..

    “ee ama öyle konuşmuştuuuk?” dedi mızmızlanarak..

    “e tamam canım almadım ben de işte zaten :p”

    “aferin sana (:”

    Daha önce önünden geçtiğimi hatırladığım ama hiç içinde bulunmadığım bir restorana zütürmüştü beni, güzel yer, keşke daha önce gelseydim dedim..

    “nice yıllarımıza..” dedi hülyalı bakışlarını gözlerime dikip..

    Kadeh kaldırdık,

    “nice yıllarımıza” dedim ben de..artistik ve marjinal romantik bir cevap kasacak durumda değildim..gözlerinin büyüsü, zaten oynak olan aklımı iyice alıp zütürmüştü uzak diyarlara..

    “çok heyecanlanıyorum ben biliyor musun?” dedi cıvıldayarak..

    “neden?” dedim göz kırpıp,

    “ilerisini düşündükçe…şimdi mesela..yakında balomuz var..mezun olucaz..sonra asker yolu gözlemece..iş bulmaca..sonra…ahh…sonrasını düşünemiyorum bile..ne zaman düşünmeye çalışsam kalbim küt küt atmaya başlıyor bayılıcam diye korkuyorum (:”

    Güldüm, uzandım masanın ucundan yanağını okşadım..gözlerini kapadı, başını avucuma yasladı..

    “korkuyor musun yoksa ilersinden?” dedim anlayışla..

    “yoo..korkmak değil ya anlatamadım..o bilinmezliğin heyecanı var..bilinmezliğinde de değil de…heyecan işte ya..saçmalıyorum farkındaysan konuştukça (:”

    “sen ne düşünüyorsun peki..ilerisi hakkında..yani, mezun olduk, ben askere gittim geldim, iş bulduk, çalıştık vesaire…hadi sen söyleyemiyorsun ben söyleyeyim malum..evlilik..”

    Derin bir nefes çekti içine, göz kapakları titreşti..gülümsemesi bütün yüzüne yayıldı..yüzü de avuçlarımın arasına..o kadar mutluydu ki..enerjisi ve duyguları parmak uçlarımdan bana doğru yayıldı..

    “ben diyorum ki..acele etmemize gerek yok..önce bir maddi manevi temellerimizi sağlamlaştıralım..çünkü evlilik kolay bir şey değil biliyorsun” dedim..bir yandan da korkuyorum yanlış anlar diye..hani, oyalamaya çalışıyorum gibisinden..

    “cidden böyle mi düşünüyorsun?” dedi gözlerini iri iri açıp,

    “yani..ama bunu oyalama gibi görme sakın..”

    Güldü,

    “hayır..tam tersine çok mantıklı görüyorum..ya cidden böyle mi düşünüyorsun, çok mutlu oldum şu an (x”

    “evet, önce hem maddi hem de manevi anlamda kendi ayaklarımızın üzerinde durabilecek, hatta durmayı da bırak yürüyüp koşabilecek hale gelmeliyiz..bu da öyle çok uzun bir zaman almaz aslında..ikimizde mühendisis..iyi kötü üç-dört sene içinde de sektöre kendimizi kabul ettirip ona göre kazanmaya başlarız..maddi problemimiz olmaz, tabi allah bilir yani, hastalık filan göstermesin..bir bir türlü felaket var..ama ben hani normal şartlar için konuşuyorum”

    “allah korusun ya..aynen..” dedi..

    “neden böyle direkt maddi konulardan girdin dersen, çok önemsediğim için değil, ama bir aile babası olarak ben karımın rahat imkanlarla yaşamasını, çocuğumun geniş imkanlarla büyümesini isterim..baba gibi, her koca gibi..herkes gibi yani..herkes kendi ailesi için en iyisini ister..ve ben, kendi ailelerimizden de destek almak istemiyorum..elbette yardım etmek isteyeceklerdir, ederler de, ama 20 küsür sene zaten sırtlarında taşıdılar..artık yük olmamalıyız onlara..”

    “evet ya…biz bunları niye daha önce konuşmamışız bu arada? Süper mantıklı konuşuyorsun şu anda var ya hep korkuyordum ya farklı düşünüyorsak diye..allahım çok şükür (x” dedi sırıtarak..

    “mantık evliliği yapıcaz biz zaten senle ya :p” dedim ben de sırıtıp,

    “evet..doğrudur…benim bütün mantığım sana aşık olduğumu söylüyor mesela..”

    Gülüştük…

    “heyecanlan..” dedim, “ama sakın korkma..ikimizde akıllı, mantıklı, bilgili, olgun insanlarız…anlayışlı insanlarız…üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir şey yok…zaten ben herhangi bir engele aşamayacağımızdan korkmuyorum, sadece, daha da rahat, daha da az yıpranarak nasıl aşarız onu düşünüyorum…sen dünyanın en mutlu kadını olmalısın..anladın mı?..duygusal anlamda, ruhsal anlamda, fiziksel anlamda en az zorlanan, en az yıpranan kadını olmalısın..benim sevgilim bunu hak ediyor..daha aşağısını değil..”

    Dolu gözlerle, yüzünde anlamlı bir gülümsemeyle baktı yüzüme..yanağındaki elimi aldı..dudaklarına zütürdü..öptü..öptü..

    Sevgiyle süzdüm güzel yüzünü..

    Seni kaybedemem ebru..olmaz..

    Bazen öyle şeyler düşünüyorum ki..aklıma, ayşenin kafasına sıkıp ormana bir yere gömmek bile geliyor..nasıl bir parazit, nasıl bir illettir ki bu, dört senedir ciğerimin içine yapıştı, gitmiyor..varlığı, varlığım için gelmiş geçmiş en büyük tehlike..

    Ulan ayşen…kendi iyiliğin için..bak, hadi beni gibtir et, ama kendi iyiliğin için çeneni tut, defolup git sonsuza kadar..yoksa, eğer beni bu rüyadan uyandırsan, yapacağım şeyleri ben bile kontrol edemem, durduramam o saatten sonra..

    Ebru ile aramıza girecek en küçük bir kırgınlık bile beni uykularımdan ederken, onunla tamamen kopmam halinde, buna sebep olan kişi ya da buna sebep olan şeyi, bir kamekazi uçağı gibi, kendi yok oluşum pahasına yok ederim..

    Olmaz..

    Bu saatten sonra olmaz..

    Finallerin finalleri geride kalmıştı, balomuza da kala kala 4gün kalmıştı..

    Haftalar öncesinden seçenekler belirlenmiş, oylamaya sunulmuş ve üç tanesinin arasından biri ezici bir çoğunlukça kabul edilmişti..

    Başta bunu istemeyenler ne yapacak, bilemiyorum, ama gelmeyenin çok şey kaçıracağı kesin.

    Önerilerden biri, tıpkı ebruların sosyal proje yemeği gibi, açık+kapalı alanda, gençlik partisi tadında bir balo idi,

    Bir diğeri, şehir merkezindeki bir otelde konaklamasız, bitiminde herkesin evine dağılacağı bir balo,

    Sonuncusu ise şehir merkezi dışındaki bir otelde, gece konaklamalı bir balo..

    Hangi şıkkın tercih edildiğini az çok tahmin etmişsinizdir (:

    Cumartesi günü sabahtan yola çıkıp yaklaşık 1.5 saatlik bir yolculukla otelimize varacak ve öğleden sonrası ile akşam üzerini yüzerek, güneşlenerek ya da etrafta takılarak geçirecektik..

    Gece yemekli-danslı eğlencemiz, ilerleyen saatlerde ise arzu edenler için disko partisi. Ertesi gün akşamüzeri otelden ayrılacak ve aylardır konuşulan o büyülü zaman dilimini noktalayacaktık..

    Yalnız bazı şeyler, balodan alacağım tadın damağımda kalmasına yol açacaktı ki, bunlardan biri, sadece bölüme özel bir gece olmasıydı..yani bizim bölüm ve ikinci öğretimlerimiz haricinde katılan olmayacak. Biz bizeyiz..bu iyi bir şey gibi görünebilir ama, tolganın böylesi bir gecedeki varlığı çok ama çok hoşuma giderdi..neyse ki en azından nilay ve neco var..

    En yakın dostumdan yoksun olacaktı gecem..
    Ayrıca ikinci öğretim demek, bazı eski vukuatların gündeme gelmesi demekti..

    Evet, mine..ve onun salak arkadaşları..

    Mine den kaynaklı bir sorun olacağını sanmam aslında, belki o gerilebilir biraz ama ben rahatım..benim korkum, o salak fatih miydi neydi amk..mal mal konuşan, az daha elimde kalacak olan yavşağın sorun çıkarması..

    Ayrıca gecenin, henüz bu sene başlayan ilişkilere, yeni çiftler ev sahipliği yapacağı (magazin programı terk bir cümle oldu farkındayım) da düşünüldüğünde, biraz kasıntı bir ortam olabilitesi de yüksekti..şimdi kızların hepsinde ekstra kibarlıklar, erkeklerde kendini kanıtlama çabası vb…

    Eh..

    Artık neler olup biteceğini o günler geldiğinde göreceğiz..o günlerin gelmesine de pek bir şey kalmadı aslına bakarsanız..

    2008 yılındaki tsigalko için sadece dört gün,

    2013 yılındaki inci sözlük okurları için ise bir hafta var..
    Tümünü Göster
    ···