1. 17876.
    +12
    Her görüşte yeniden aşık oluyorum..her dokunuşunda, bir üşüyorum..bir yanıyorum..

    Hani, birinden hoşlanmaya başladığınız vakit, böyle bir ürperti gelir, bir üşüme basar ya içten içe.. sonra anlamsız bir gülümseme isteği gelir.. bağıra çağıra şarkı söylemek istersiniz.. içinize çektiğiniz nefes göğsünüzü gıdıklar..

    Hani, bir de hoşlanılan kişinin karşısına dikilmenizden evvel, yelkenlerinizi açıp, demirinizi aldığınız zaman, (açılmak diyoruz ya hani.. sevdiğimize açılmak, aslında bilinmez bir denize açılmak..ya güzel, güneşli bir seyahat var ufukta, ya da amansız bir alabora..) o tanıdık üşümeyle beraber gelen bir kalp çarpıntısı, parmak uçlarınızda uyuşma.. dirseğinizi, sıranın sivri kenarına çarptığınızda olduğu gibi..

    Her görüşümde yaşıyorum bunu.. ebruyu her görüşümde..yan yana her gelişimizde.. sanki her an, sürekli ve sürekli aşık oluyorum.. sürekli, tam da aşkımı itiraf etmek üzereymişçesine dizlerimi titreten o heyecanlı haller içindeyim..

    Gülümsemek geliyor devamlı içimden.. çizgi film karakteri gibi, devamlı yukarı kıvrık ağız kenarları ve pembe yanaklar dolaşma potansiyelindeyim..

    Bir de o, “hislerinizin karşılıklı olduğunu bilme durumu” yok mu..oof..of…yan yanayken.. yüzlerimiz birbirine her döndüğünde.. omzu omzuma sürtünüp, parmakları elimin üzerine değdiğinde..

    Elimde çakmak, doğalgaz boru hattının yakınında maytap ateşliyor gibiyim..her an patlamaya, alev almaya müsaitim..hep o tatlı gerginlik…damarlarımda akan kanın içinde pütürlü parçalar var gibi.. içimde gezinirlerken mütemadiyen huylandırıyorlar beni.. mutluluk çığlıklarımı zor bastırıyorum içime.. absürt kaçmayacağını bilsem, “ebruuuu seni seviyorummmm heeeıoııooooaaaaaa” diye bağıra bağıra gezerim (:
    ···
  2. 17877.
    +12
    ..çok seviyorum beyler…bilemezsiniz..ya da..belki de bilirsiniz?..çok seviyorum..bu kız benim öyle çok şeyim oldu ki artık..her şeyim olmaya doğru ilerliyor bir de adım adım.. durmak da bilmiyor yani…yetinmiyor.. yetmiyor…ne kadar sevsem, ne kadar sevişsem yetmiyor.. birbirimize sarmaş dolaş olup, sanki iç içe geçmek istercesine sınırlarını zorlayan bedenlerimiz, aralarında su sızacak kadar bir boşluk kalmasa dahi tatmin olmuyor..

    ne yapacağız biz birbirimizle böyle bilmiyorum.. siyam ikizleri gibi bir bedene nakletseler ruhumuzu? işte o zaman birbirimize olabileceğimiz en yakın yerde oluruz..hem o zaman daha rahat kaynaşır akışkan tutkumuz.. tamamen birbirine geçer, ben ve sen iken, “biz” oluruz..bir beden iki ruh gibi..iki bedende tek bir ruh gibi..

    sonbaharın kendini göstermeye başladığı, hafif nemli, esintili bir akşamüstünde, banklardan birine, denize karşı oturmuş, yavru penguenler gibi de birbirimize sokulmuş bir haldeyken, gözlerimden birkaç santim uzaktaki gözlerinin içinde boğula boğula fısıldıyorum..

    “ebru…ben…seni seviyorum..”

    Nefes nefese..

    Hafif gülümsemesi, soğuğun pembeleştirdiği yanaklarını geriyor.. elmacık kemikleri, elma gibi oluyorlar.. tadına bakmak için yanıp tutuştuğum, ademin yasak elmaya olan tutkusunu duyduğum yanaklar..

    “çok.. içtendi bu.. (:” diyor o da zar zor konuşabilerek..

    Sanki dün akşamüstü yatağımda güreşen biz değiliz…ama diyorum ya, biz her an yeni-çekingen aşık ve flört başlangıcı hallerdeyiz.. hele ben…aah hele ben…al böyle kucağına tokatla yani.. nasıl böyle içim gıcır gıcır.. yeni kesilmiş tırnaklarla sünger tutar gibi bir his.. baştan ayağa titreşiyorum..
    ···
  3. 17878.
    +9
    Gözlerim dolar gibi oldu o sahnenin yoğunluğuna olan hayranlığımdan…

    “öyle miydi?... oof.. ebru..çok seviyorum be kızım.. çok..” dedim sanki sitem eder gibi.. insan bu kadar sever mi abi? Bu kadar sevdirir mi peki bir insan kendini? Ayıp dene bir şey var…valla ebru, senin bana yaptığını Fransız, Cezayirliye yapmamıştır.. resmen soykırım ediyorsun içimdeki diğer tüm duyguları, hislerimi.. hepsini alıp kendi aşkına sömürge ediyorsun…

    Ağlamakla gülmek arasında karman çorman bir yüz ifadesiyle baktı, önüne döndün sonra.. burnunu çekti.. nemlenen gözlerini sildi avuçlarının içiyle.. sonra tekrar bana döndü…baktı…öyle bir baktı ki…öyle bir bakış attı ki..

    O bakışın dışında artık geri kalan her şey teferruattı…dünyanın bütün dillerinde, evrenin bütün boyutlarında, her ortamda, her koşulda, her şekilde “şefkat” in konsantre edilmiş biçimini gördüm o gözlerde..

    Daha ötesi yoktu o bakışın..ona, “seni seviyorum” demiştim…

    Ve cevabımı almıştım…söze filan gerek yoktu.. zaten milyonlarca söz, binlerce dilden, binlerce şekilde kompoze, milyonlarca his vardı o bakışlarda.. yine de döktü sözlere,

    “ben de seni seviyorum…çok..” dedi.. sanki kızar gibiydi ama bir yandan da..

    Ben, sitem etmiştim, hiç acımadan beni kendine böylesine bağlamasına,

    O, kızmıştı, benim onu bu denli kendime hapis yapmama..

    Lan insan insanı bu kadar sever mi be? Kendini bu kadar sevdirtir mi?..yatacak yerimiz yok valla..

    “ömrümün geri kalanında seninle olmayı istiyorum…sonuna kadar…” dedim..
    ···
  4. 17879.
    0
    adam seri beyler yumulun
    ···
  5. 17880.
    +10
    http://fizy.com/#s/3woq6w

    Kafasını aşağı yukarı salladı..yüzüne “görürsün sen gününü” dercesine bir ifade hakimdi..(: ciddi ciddi kızgındı bana..kendisine..bu kadar delicesine bağlandık birbirimize diye…

    Yaklaştı..elimin üzerine bindi eli..ateş saçan gözlerle dik dik baktı bana..burnunu çekti kibarca.. “tsigalko…” dedi fısıldayarak

    “efendim bitanem…” dedim aynı şekilde..

    “çok..ciddi..ağır kelimeler bunlar…taşıyabilecek misin?... ”

    Bir an için karamsarlık kapladı yüreğimi..yüzüm anında düşmüş olmalı ki, hemen yanağımı aldı avucunun altına..daha da yaklaştı..

    “taşıyamazsın demiyorum..ben..sana güveniyorum..sonuna kadar…ama…çok ciddi sözler bunlar…sen de kendine güveniyor musun?..”

    içimden ağlamak geldi..gözlerimi sağa sola kaçırdım..aşağıya indirdim en sonunda..aldığım acı nefes iyiden iyiye dağlamıştı beni..sakin olmaya çalıştım..

    iç çektim..

    “sen hala kuşku duyuyorsun benden” dedim zavallı bir şekilde…” ”hala”, dememeliyim aslında..haklısın çünkü..onca yılın acısını böyle birkaç ayda unutturabileceğimi sandım…özür dilerim..”

    Diğer elini de diğer yanağıma koydu, ellerim avuçlarının arasında, beni kendisine çekti, telaşla, dolu dolu gözlerle konuştu,

    “hayır hayır…kuşku duymuyorum aşkım..bak, gene sen kuruntu yapıyorsun işte..aslında sen bana güvenmiyorsun..sana güvendiğime, inandığıma inanmıyorsun…o yüzden soruyorum…lütfen bitanem yanlış yerlere zütürmeyelim bunu..”

    O böyle üzülüp endişelenince ben de telaşa kapıldım..lan..kızın içini çürütüyorum..böyle triplere girmek yok demedik mi tsigalko?!

    Ellerini yakaladım..yüzümden çekip kendi avuçlarımın arasına aldım..derin bir nefes de aldım sonra..kendimi toparladım..yüzüme, pozitif bir ifade yerleştirdim, hatta biraz burukça da olsa gülümseyebildim,

    “ben diyeceğimi dedim ebru…seni seviyorum…ömrümün sonuna kadar seninle yaşamak istiyorum..benim söyleyeceklerim bu kadar..sen ne anlarsan,kendi aklındaki düşünceye göre anlarsın..bu sözlerimden ne anlam çıkartıyorsan, o da aslında senin düşündüğün şeydir..tamam mı?” dedim..
    ···
  6. 17881.
    +7
    O da benim gibi gülümsemeye çalıştı.. gözleri kısıldı biraz.. damlalar kurtuldu kenarlarından.. yanağını ıslattı.. başını yine bir aşağı bir yukarı sallarken iç çekip konuştu,

    “iyi…o zaman Allah ömür verdiğince başının belasıyım..” dedi.. güle ağlaya, hıçkırarak sarıldı boynuma..ben de ona sarıldım bütün benliğimle..

    Yeniden bir araya geleli beş aydan fazla olmuştu ama, biz daha o anca o akşam açılabilmiştik birbirimize…aşk-sevgi denen müessesede, mesele, fiziki bir açılmadan ibaret olsaydı zaten tüm bu duygusallığa, romantizme gerek kalmazdı..biz akşamüstü ruhlarımızı açtık birbirine.. ardına kadar…demir almıştım yeniden limandan..ama bu kez ebru da vardı gemimde…anca beraber, kanca beraber…

    Sanırım, biraz önce bahsettiğim o “yetememe” “ne kadar sevdiğini gösterememe” durumu artık noktalanmış ve mazide kalmıştı..

    Artık daha bir bütündük biz.. aramızda kalan o ufacık, küçücük, içinde bir hayaletin anca geçebileceği görünmez boşluk da , o akşamüstü kapanmıştı…
    ···
  7. 17882.
    +1
    ulan tsi f5 tuşu eskidi amk

    devam et sen razıyız

    edit: aha nazar değdi
    ···
  8. 17883.
    +7
    …zaman geçiyor..

    Okul açılalı iki aya yakın zaman olmuştu..

    Ebru ile ilişkimiz dolu dizgin ilerliyor, her geçen gün, zaten duygusal ve mantıksal olarak birbirine uyumlu olan ruhlarımız daha da bir eşleşiyordu birbirine..

    Gece, yüzümde, güzel geçen bir günün ardından sonra dudaklarıma yerleşen kalıcı bir sırıtma ile tavanı izlerken düşündüm..

    Lan..ben ne kadar da aptaldım? Nasıl bu kadar kör, bu kadar aymaz olabilmiştim?..

    Kız, yani ebru..en başından beri benimleydi.. gözümün önündeydi.. dahası, bana olan hisleri bile belliydi..

    Düşünün, bu dünyada bir ruh eşiniz var…değil mi?

    Hepimizin var yani.. öyle inanıyoruz en azından…neyse,

    işte bu ruh eşini, kimileri hayatı boyunca bulamıyor.. evet, var öyle bir eş ama..bir şekilde kader onları bir araya getirmiyor, ya da getiremiyor.. belki de geldiklerinde onlar farkına varamıyorlar.. fırsatlar kaçıyor.. birbirine ait ruhlar, başla bedenlerde
    kayboluyor.. sevenler kavuşamıyor.. hatta belki de öyle bir seveni-sevdiği olabileceğinden haberi bile olmadan yitip gidiyorlar sahte ilişkilerde..

    Ebru…benim ruh eşim…bak bundan artık eminim…ama, gel gör ki, ben bu kızı başlangıçta fark edemedim.. belki de ettim ama, kabullenmek istemedim…inanamadım diyelim ya da..diyorum ya,

    Bir ruh eşiniz olacak…sonra siz onu, şansınıza, taa 18 yaşınızda, şıp diye bulmuş olacaksınız.. üstüne üstlük, öylesine şanslı olacaksınız ki, bir de bu ruh eşinizin hisleri, size karşı elle tutulur derecede berrak ve belli olacak..

    “Yok abi”..”yok” dedim herhalde…”daha neler..ben bu kadar şanslı olamam..”

    Ama öyleydim işte?

    Fakat kendi başımı, kendim belaya soktum.. zorla, başka bedenlerde kayboldum…göz göre göre.. belki inadına…

    Yok ayşendi, yok ceydaydı, yok mineydi, yok ayçaydı…

    Hatta buse…busede bile ben ebruyu aramışım…farkında değilim…baktığım her yerde, öptüğüm her tende…hep ebrunun peşindeymişim…o yüzden bir türlü mutlu olamamış, dikiş tutturamamışım…
    ···
  9. 17884.
    0
    lan yavaş at amk şunları okuyamıyorum lan adam seriye bağladı hıncını çıkaryor sözlükten

    hedef mi koydun la bugün 50 part mı hedef *
    ···
  10. 17885.
    +7
    Ama anlamalıydım…ona “öylesine” evet dediğim o “ilk bir araya gelişimiz” de, o, bir daha eşine benzerine rastlamadığım öpücüğü dudaklarıma verdiğinde…anlamalıydım…hala düşündükçe içimi titreten o ilk öpücük…

    Anlayamadım…öyyylee gerizekalı…öyle malım…

    Buse için, “ölüyorum-bitiyorum” dedim.. ayrıldım, dağıldım, günlerce bitkisel hayatta kaldım adeta, kendime gelemedim..

    Ama ne sevgili olmadan evvel, ne de sevgili iken, ebrunun bana hissettirdiklerini ona karşı hissedemedim…siz de hissedemediniz değil mi?

    Yani.. yoktu o aura…o atmosfer…bir şey…”ufacık” bir şey ekgibti sanki…adını koyamadığım….

    Sonunda..hem de hiç hak etmediğim halde, olmam gereken yerdeyim…çok gezdim.. çok gördüm…belki de böyle olması daha iyi olmuştur…artık ebrunun kıymetini çok daha, çok çok daha iyi bileceğim….o, benim hem gösterişli, hem sade, hem heybetli, hem de kırılgan kelebeğim…sert kabuğunun altında dünyanın en hassas duygularını saklayan, dolu bir kız o…farklı bir kız..

    Çok farklı bir kız…

    Onun duyguları, ne burçininki, ceydanınki gibi hastalıklı, ne mineninki, busenin ki gibi zayıf..ne de sahte…

    Saf.. tamamen doğal.. katkısız aşk…
    ···
  11. 17886.
    +4 -1
    dıbına kodumun feneri, ömür törpüsü o.ç ları..
    ···
  12. 17887.
    +4
    http://fizy.com/#s/1ait53

    Burçin ve Ceyda demişken..

    Ceydadan hiç haber almadım bu güne kadar..ilk zamanlar Alper bir şeyler söylemişti ama..sonrasında ne ben sordum, ne de o söyledi kendiliğinden..üzgünüm onun için..saplantılıydı belki..belki biraz pgibolojik sıkıntıları da vardı ama özünde iyi bir kızdı yani..

    Diğer Burçin oros…neyse işte..burçin ise ceydanın dark-side versiyonu ve “kezban” upgradesi yapılmış son derece tehlikeli bir yaşam formuydu..

    Onun da sonsuza kadar hayatımdan çıkıp gittiğini bilmek güzel..gerçi son yaptığı harekete pek anlam veremedim ben.. öyle gelip “her şeyi açıklıycam” havaları filan..rüyasına aksakallı dede mi girdi, ne oldu da böyle Samanyolu tv dizilerindeki gibi birden bire günah çıkartıp kendini imana verdi bilemiyorum..

    Belki de o bile özünde kötü değildi…sadece, saplantılarının esiri olmuştu bir süreliğine..

    Hangimiz olmadık ki?..

    Şimdi, düşünüldüğü zaman, benim ceydaya, ebruya, mineye attığım kazıkların bir benzerini de Burçin atmıştı bana..

    Yani, Burçin benim için kötü karakterse, ben de Ceyda ve mine için öyle olmalıydım (ve bir zamanlar ebru için de tabi)..

    Esasen, kimin kötü ya da iyi olduğu, hangi taraftan baktığımıza göre değişiyordu..zamanında avrupalılar bizim için “cadı avı altında kadınları yakan, Müslümanları kazığa oturtan” yobaz gavurlar iken, biz de onlar için “insan eti yiyen, barbar-yamyam Türkler” idik mesela..

    iş bu hikayenin yazarı da ben olduğum için ve genelde kendi penceremden baktığım için, başlarda sanki Burçin “quenn of pain” ben ise masum çoban gibi lanse edilmiş olabilirim kendim tarafından..ama neyse ki kendisiyle barışık ve ne mal olduğunu bilen bir adam olduğumdan ötürü, öz eleştiri yapıp aslında benim de bir zamanlar en az Burçin kadar kötü olduğumu kendime ve size itiraf edebiliyorum..

    Aynı anda hem mine kadar masum…hem de Burçin kadar kötü olabilmek..

    Diyorum ya..nereden baktığımıza göre değişen, göreceli bir kavram bu “kötü-iyi” meselesi..

    Artık kimseyi böyle sınıflandırmayacağım..buna haddim ve yetkim olduğuna da inanmıyorum zaten..

    Tek istediğim ebruyla mutlu olabilmek..bunun dışında hiçbir şeye fazladan enerji harcamak, insan ilişkilerinin hesabını tutup, karmaşık işlemlerin içinde boğulmak istemiyorum.
    ···
  13. 17888.
    +3
    lan sırf hikayeyi bu sene bitirmek için ne kastın be tsi yakışıyo mu hiç sana nabıcaz amk 2013 te biz
    ···
  14. 17889.
    0
    Burdayız yaz pnpaa
    ···
  15. 17890.
    +3
    @genzo kiyametten korkuyo heralde panpa . Bitirme sozu verdi sonucta . Adam sozunun eri
    ···
  16. 17891.
    +1
    aha tekledi
    ···
  17. 17892.
    0
    @genzo, bu senenin önemli olayları yıl sonuna doğru gerçekleştiği için başları biraz atlamakta sıkıntı görmüyorum, ayrıca dediğim gibi artık elimde yazılı bir kaynak yok, bu nedenle tamamen hatıralarımla baş başayım,

    sene sonuna doğru mezuniyet-balo geceleri ve bazı sürpriz gelişmeler var, zaten son yılın %30-40 ı o bir-iki haftalık zaman dilimine sıkışacak gibi görünüyor
    ···
  18. 17893.
    -4
    ya gibimdemi dıbınakoyim
    ···
  19. 17894.
    +7
    insan ilişkileri ve karmaşa denince de, aklıma, bir gece neconun beşimiz alt kattaki salonda oturmuş vizeler öncesi rahatlama seansları yaptığımız (fifa 2007) gece geliyor..

    Necati, ikinci dönemde evden ayrılacağını beyan etti bize..

    Muhtemelen aylardır (geçen yazdan beri) bunu düşünüyordu ama anca söyleyebildi..

    Bu kararı bizi epey şaşırttı ve üzdü ancak onun da kendine göre bir açıklaması ve savunması vardı,

    Malumunuz..bu yıl, normal öğrenimimizin son yılı..ve necatinin okulunun uzaması kesinleşmiş durumda..

    Bizler ise, bir sıkıntı olmadığı takdirde mezun olacağız.. mesela, tolga dediğin adam, baş inek..

    Hiç belli etmez dışarıdan, hayatta tahmin edemezsin ama adam ciddi anlamda otoburdur..otu da dersleridir.. sürekli yer.. hatırlarsanız bir ara, eve çıktığımızın ilk yılı adamı odadan çıkaramıyorduk lan.. sürekli çalışıyordu hıyar (:

    Nurettinin de dersleri iyidir, o da belli etmez ama çalışır yani…Alper zeki bir bin, adam bir şekilde üstesinden gelmeyi biliyor yani.. hatta bir ara “hocalara mı veriyon lan yoksa?” diye dalgasını yapmıştık onun (: …bense hem gerizekalı, hem de tembelim.. allahtan ezberim ve hafızam kuvvetli de (belli olmuyor pek ama öyledir (x ) sınavdan önceki geceler, genelde sözel olan derslerin dökümanlarını söyle bir-iki kere okumak yetiyor.. sayısallarda biraz sıçışlara geliyorum zaman zaman ama onları da dönem uzattırmadan kotarmayı başardım..

    Bu yıl zaten çalışıyorum (çalışıyoruz…ebru ile beraber (: )..yani benim de okulum biter herhalde.. inşallah amin..

    Ama Necati bitiremiyor işte…biz bitirip gidince, adam da gib gibi ortada kalıp mağdur olmamak için bir şeyler düşünmüş işte kendince..2+1 bir ev düşünüyormuş..ev arkadaşı ise kim olacak..? evet, legen…wait for it…dary!! Nilay..

    Adam sevgilisiyle aynı eve çıkıyor.. helal olsun..ne diyim..

    Bunlar konuşulunca, kısa süreli soğuk esintiler dolaştı odanın içinde.. neyse ki arkadaşlığımız çok daha sert rüzgarları kaldırabilecek kadar sağlamdır..zor bulduk…şansa denk geldik.. birbirimizi kaybetmeye hiç niyetimiz yok…
    ···
  20. 17895.
    +2
    panpa ilk partın başında ebruyla olan yakınlaşmamızdan bahsetmeyeceğim diyorsun, geri kalan 3 partta tamamen ebrunun kalbindeki yerinden bahsediyorsun. tamam senin neyi nasıl anlatacağına karışmak haddime değil tabiiki de allahını seversen hiç mi aktif bi olay, bi ekşın falan yaşanmadı tamam biliyoruz artık ebruyu çok seviyosun amk. neyse devam.
    ···