-
13126.
0geldim panpa dediğimiz saatte
-
13127.
+2iyi geceler panpalar,
bir kaç dakikaya ilk partı atmış olurum, hoş geldiniz tekrardan, ateşin etrafına alalım sizleri ;) -
13128.
+1cümleten iyi geceler panpalar, sıkışın da biz de bi yere ilişelim *
-
13129.
0nevaleler hazır hadi
-
13130.
+8http://fizy.com/#s/2jouf4
…ne bekliyordum?
Ne bekliyordum ki?
Ya da siz ne bekliyorsunuz?
Kaplan gibi uçarak nilayın üzerine atılmamı mı?
Ona sorgusuz sualsiz pençe darbeleri indirmemi, yumruklarımla, tırnaklarımla parçalamamı mı?
Yoksa avazım çıktığı kadar haykırıp küfrederek uçan adam Sabri bey gibi kendimi yerden yere atmamı mı?
Ne bekliyoruz ki?..
…hiçbiri olmadı..
Olamadı..olamıyor…olamaz da..
Atıp tutan, gaza geldi mi de sinirden kendini gibmekten başka bir şey yapamayan tsigalko, yine herhangi bir ekstra harekette bulunmadı doğrusu..
Neden ki?..
Belki çok halsiz olduğumdan..
Belki mantığım “dur hele oğlum, az sakin kal” dediğinden..
Belki de nilay olduğundandır karşımdaki..
Diyorum ya..başka kim olsa…kim olsa…
Ama bu, ayşe Fatma Hayriye cevriye değil ki?
Nilay ulan bu? Nilay be?
iki buçuk sene geçirmişsin kol kola, omuz omuza, göz göze…
Ruh halimin bitaplığına binaen zaten pek iyi olmayan şaftım, sıfatım, iyiden iyiye kaymış olmalıydı bu sahneyle beraber..
Tabi bunu hiç kimse, benim bildiklerime yoramazdı…ne nilay, ne de tolga..yani, zaten kötü olan durumum, normalde olsa rengimin 5 ton atmasından mütevelli, oldukça fark edilir kılacakken nilayla karşı karşıya gelmiş bulunmamın hoşnutsuzluğunu maskeliyor, kamufle ediyordu…
Zaten üzgündüm ben..zaten bitmiştim…pil durumum sıfır…daha kötüsü olabilir miydi ki?..
O nedenle, nilay geldiğindeki yüz ifadem, kimseye pek bir şey çaktırmadı…diyorum ya..zaten daha kötüsü olamazdı…bir insan bundan daha bozuk bir moral seviyesine inebilir miydi ki zaten?..
Beni o halimde gören nilay; temkinli adımlarla, sanki çok şaşırmış gibi, acıma ve merhamet dolu bir şekilde konuşmadan, ağır ağır yanıma yaklaştı, hemen yanıma eğildi, beni daha sandalyede kıpırdamamış haldeyken kucakladı.. -
13131.
-5Ananı gibtiler oldun mk
-
13132.
+3@10671 bi bitmediniz amk bi bitmediniz!
-
13133.
0biriksin okuyucam iş yoğun
-
13134.
+12http://fizy.com/#s/102oyn
Ne güzel rol kesiyor değil mi…vay canına…gerçek bir yılan kadar sinsi…niyetini, yaptıklarını, yapacaklarını asla anlayamayacağınız kadar soğukkanlı..o zararsız gözüken yüzün ardındaki çatal dili ve zehirli dişleri fark etmek mümkün değil…
Demek ki, ben durumu biraz şans eseri, biraz da zorlama ile biliyor olmasam, zerre farkında olmayacağım, şüphe duymayacağım..ki zaten şüphe duyabileceğim en son insan kendisi..aklımın kıyısından bile geçmezdi, böyle bir şeye mümessil olabileceği…
Ve sonra, nilay;
Yani, en zor zamanımda gelen şefkatli kurtarıcım..benim gözümde, hali hazırda olduğundan iki misli daha değerli olacak, en az iki misli daha yakın, iki misli daha güvenilir, iki misli daha dost olacaktı…
Büyük plan bu muydu?..sonra?... herkese ve her şeye inat, beni terk etmeyen, bana her daim duygusal destek veren bu büyük kurtarıcıma aşık olmam işten bile olmazdı?..değil mi?..
Bir kadın düşünün ki, sizin en karanlık, zifiri anlarınızın tek aydınlatıcısı, ışığı..
Zamanla dünyanızı ısıtan ve ona hayat veren güneşinize dönüşmemesi için hiçbir sebep yoktu bu ışığın..
Bu muydu nilay…söyle hadi..büyük operasyon bu muydu?..nihai sonuç?..
Ya da beni, bir başkasına mı satacaktın? Mesela o arkandaki, senin iplerini tutan kişiye?..kimdi o?..ceyda mı?
Ebru mu yoksa?..
Senin aracılığınla, beni bataklıktan kurtarması için, son ama son bir çabayla, onlara mı sarılacaktım bu hikayenin sonunda?..
Kızla saniyelerce sarılı kaldık..daha doğrusu, o beni kucaklamış durumda..ben korkuluk gibi duruyorum çöktüğüm sandalyede..boşluğa bakan gözlerim, yavaş yavaş kalkıp tolganınkileri buldu..
Nilay tam benden ayrılmış, bu kez de yüzümü ellerinin arasına alıp, yanaklarımı, saçlarımı okşar, bir yandan da ağlamak için kendini zorlarken, tolga,
“ben yandayım..bir şey olursa..şey yaparsınız..” dedi buruk bir şekilde ve odanın kapısını kapatıp gözden kayboldu…
Ve baş başa kalmıştık… -
13135.
0ayraç
inci sözlük hatası: entry metni girilmelidir. -
13136.
0hesabim silindi ya laa .. Neyse tsi anlat kocum biz dinliyoruz .
-
13137.
+8Sadece mecaz anlamda değil.. gerçekten baş başaydı.. yüzüyle yüzümün arasında santimler vardı.. buruşturduğu ifadesiyle bana sözde merhamet dolu gözlerle bakıyor, göz pınarlarının kenarında birikmeye başlayan damlalarla da bu şahane tabloyu destekliyordu..
Bravo be…vallahi oskarlık oyun…pes…pes ulan…bir an, sadece saniyenin onda biri kadarlığına bir an, kafa göz dalmak, yerden yere vurmak, o yalancı, sahte yüzünü darmadağın etme güdüsü titredi içimde..ama insan, eğitimli bir hayvandı…güdülerini bastırabilirdi…bastırmalıydı….
Ben de bastırdım….sakin kal tsigalko….o yapabiliyorsa, sen de yapabilirsin..en az onun kadar soğukkanlı ol…
Nilayın, bana geliş zamanlaması da aslında pek çok şeyi açıklar nitelikteydi..
Hemen gelemedi, gelemezdi çünkü hem zaferini kutlamak, hem de kendini rolüne hazırlamak zorundaydı..
Bu nedenle kendisine 2-3 gün süre tanıdı..
Eğer daha fazla uzatsaydı da, bu sefer şüphe çekeceğinden korkmuş olmalıydı.. düşünsenize, en yakın arkadaşınızın telefonları kapalı, 3 gündür tek bir haberini almamışsınız, o pazartesi okula da gelmemiş?..
E normal bir insanın merak etmesi, bir uğrayıp, “aga ne ayak?” demesi gerekir…kaldı ki, ortak arkadaşlarımız vasıtasıyla, bana ne olduğunu da çoktan öğrenmiştir..
Sonuç olarak, yine tam orta karar, ustaca bir zamanlamayla, giriş sahnesinde de son derece inandırıcı bir açılış ile yine oyunculuğunu konuşturmuş ve tsigalkocuğu pişpişleme seansına başlayabilmişti..
“o kadar koyverme kendini..” dedi ağlamaklı bir sesle..”tsigalko..bu ne hal…çok kötü oldum ben de seni böyle görünce..ne olur biraz topla kendini…yemek bile yemiyormuşsun günlerdir.. seni sevenleri düşün..”
Bir şey demeden, diyemeden, oyununu sahnelemesini izliyordum..
“gel şöyle koltuğa geçelim..gel bitanem.. hadi..”
Destek olup kaldırdı beni sandalyemden, divana geçtik, kucakladı, omzuna yatırdı…
Bense yatalak, felçli hastalar gibi, tek bir kıpırtı ya da mukavemet göstermeksizin, kendimi salıyordum üzerine..
Kendini, havuzun sularına sırt üstü bırakmak gibi.. -
13138.
0lan piclerin kufrettigi kadar varmis...
seni "live" takip etmek tam bir iskenceymis lan (:
lanet olsun bu burkulan bilegime, cumartesi gecesi evde kalmak cok taktan...
halbuki pazartesi sabahlari kahvaltida tadindan yenmiyordu (:
bu yannantan gecenin piyangosu oldun lan tsi! -
13139.
+9“konuşmak ister misin benle.. paylaşmak ister misin?... ” dedi yanağımı okşayarak..”konuş ne olur…bana da tavır almışsın gibi hissediyorum böyle yapınca :/”Tümünü Göster
Sana tavır alıyorum zaten huur!!
dıbına koyduğumun yalancı huursu…
Sanki taşak geçermiş gibi ettiği bu lafın ardından biraz kıpırdandım, kucağında dönerek yüz yüze geldim, biraz doğruldum,
“sağ ol geldiğin için” diyerek, asıl söylemek istediklerimin üzerini örttüm…
“tabi ki gelicem bitanem.. tabi ki gelicem…nasıl olabilir böyle bir şey inan ben de şoktayım duyduğumdan beri…belki etrafımdaki herkes ayrılabilir, ama siz ayrılmazsınız derdim…o kadar güzeldi ki aranızdaki.. elektrik..aşk…”
Bunları söylerken yanaklarından süzülen yaşlar, ortama gerçek bir film seti havası vermişti.. sanki böyle ölüm-veda sahnesi filan çekiyoruz…muhteşem..
“ayırdılar…” dedim..”kısmet değilmiş demek ki…mutluluk…”
Gözlerinin içine baktım en delici bakışlarımı takınıp..
O da hala elleri yüzümde karşılık verdi…
“hiç.. hiç mi yolu yok tekrar bir araya gelmenizin?”
“yok…başkasına aşıkmış” dedim pgibopat bir gülümseme eşliğinde..
“yalan.. bahane..olur mu öyle şey?” dedi inanmaz gibi,
“oldu…içerden, dışarıdan yıktılar bizi…”
Yeniden sıkıca sarmaladı beni..”içerden.. derken?..sorunlar mı vardı aranızda?”
“birilerinin.. bizimle sorunları vardı..” dedim gözlerimde delice bir bakışla…her bir mimiğini, gözünün en ufak bir parıltısını, dudaklarının seğirişini takip ediyordum, arada kalan santimlik mesafeden…tek bir işaret, iz bile yeterdi, söylediklerimin etkisini gösterdiğine dair..
Ama karşımdaki şeytan, çok profesyoneldi…
Bir süre öyle kucak kucağa kaldık.. dakikalar geçtikçe daha da yaklaşmaya başlamıştık..ben de, git gide daha fazla kontrol altına alıyor gibiydim kendimi…intikam…
Soğuk tüketilmesi gereken bir yemek…
intikam…
Şimdi değil…
Bu şekilde değil…vurarak…kırarak…fiziksel şiddetle değil….
En az onunki kadar profesyonel…en az onunki kadar acımasız….dahası, onun gibi yakalanmaksızın…
En az onunki kadar acı….
intikam ulan….şu dünya üzerinde, bir insan evladının alabileceği en ağır olanından bir intikam….duygusal bir yıkım….pgibolojik bir çöküş, deliriş yaratacak bir intikam…
Ruh da geri dönüşsüz hasarlar bırakacak bir intikam… -
13140.
0ayraç 428
-
13141.
0dinleyin binler
http://fizy.com/#s/1aj5c3 -
13142.
+1intikam = orgazm!
cok mu iddiali oldu haci...
yok!
gec olan makbuldur herzaman icin (: -
13143.
+7http://fizy.com/#s/16jnp3Tümünü Göster
Bir an sonra, artık benim başım onun boynuyla omzu arasında, onun nefesi benim kulaklarımda, ensemde, kollarımız tamamen birbirine dolalı bir vaziyetteyken,
Nereden geldiği belirsiz bir ilham ile, az önce söylediğim, daha önce söylediğim bütün teorileri kafamda yok ederek, tamamen doğaçlama bir şekilde harekete geçtim..
Önce biraz doğrulup pozisyonumu rahatlattım..dikleşip yeniden yüz yüze geldim nilayla..göz teması sağladım..yalandan şefkatli gözlerle gülümsedi..biraz daha yaklaştım..kollarımdan birini sırtına doladım, divanda yanlamasına hafifçe çevirdim vücudunu, ağırlık verdim üzerine..sırtı yaslanma kısmından kayarken, daha da yaklaştım..
Az önceki tatlı gülümsemesi, biraz gerildi, gözlerindeki sıcak duyguların yerini yavaş yavaş şaşkınlık alıyor gibiydi..
Daha da yaklaştım..artık yüzlerimiz arasındaki mesafe, sadece 3-4 santimdi..
Daha da ağırlık verdim üzerine…sırtı tamamen dayanak yerinden kaydı, direnç noktası kalmayınca, benim sırtındaki kolumun kontrolünde yavaşça uzanmaya başladı divana..
Nefes alışverişleri, telaşlı, sıklaşmış..kalbinin sesi odayı çınlatmaya başlamıştı ki, sonunda benim bitap düşmüş kolum da ikimizi birden taşıyamadı ve divan zeminiyle nilayın sırtı arasında kalan son santimler biraz hızlıca geçildi…üst üste, hafif bir düşüşle uzandık tamamen…
Hiçbir şey demiyor..karşı koymuyor…en ufak bir itirazı yok…ama gözleri titreşmekte, kalbinin gümbürtüsünü ise kendi kaburgalarımın içinde hissetmekteyim..
Zaten neredeyse yüzde yüz temas halindeki sıcak vücutlarımıza ek olarak, dudaklarımız arasındaki mesafeyi de, santimlerden, milimlere indirdim son hamlelerle..soluk alış verişleri iyice şiddetlendi..verdiği sıcak nefes, üst dudağımı dövüyor..hararetle inip kalkan diyaframı, göğüslerini, göğsümde önce daha da sıkıştırıyor, sonra biraz gevşetiyor..her bir hücresini hissediyorum..bacaklarının arasına girdim sakin tavırlarla..
Yine pek direnç göstermedi, ilk reaksiyonu haricinde..
Acaba daha önce ona bu kadar fazla yaklaşan oldu mu?... söylesene nilay..bacaklarını arasındaki o ateş gibi yanan uyluk içlerine, başkasının kasıkları değdi mi daha önce? Kıyafetlerinin üzerinden olsa bile..?
Ben iyice yerleşince, sanki “yükleme tamamlandı” diyen onay kutucuğu mesajı gibi, bir an kastı iki yanımdaki bacaklarını..o hafif sıkıştırmadan sapıkça bir zevk duydum..
Gel gör ki, tsigalko jr. de hareketin “h” si bile yoktu…
Yoo…
Siz ne sanıyordunuz ki?.. bu münasebet, cinsel bir münasebet değil dostlar…bir kurdun, avına yakın olduğu kadar yakınım…aynı mantaliteyle bu yakınlığım…
Döllemek için değil…avladığımı mideme indirmek için bu yakınlığım…
..bir elimle, boynunun bir tarafındaki saçları açıp olay mahallinden uzaklaştırdım..çıplak kalan sıcak tenini parmaklarımla test ettim..
Dudaklarım, onunkilere artık teğet bir haldeyken, nihayet fısıldadı,
“tsigalko..”
Pek çok mana yüklüydü bu tek kelimelik, adımın zikredildiği fısıltıda..
“ne yapıyorsun?” diyor olabilirdi..
“yan tarafta tolga var, unuttun mu?” da diyor olabilirdi..
“ah, ne harikasın” da demek istemiş olabilir..
“bunu neden bunca zamandır benden esirgedin?” anlamı da çıkar pek ala..
Diyorum ya..son derece komplike, karmaşık…şaşkın bir fısıltı…
“dur” ile “devam et” i aynı anda gösteren bir frekans..
Aah..nilay…yüzüme tokadı elli kere indirmeliydin şimdiye kadar….
Neden yap(a)madın?...
Fısıltısına karşılık vermedim önce..
Ardından yüzümü, yüzünden boynuna doğru kaydırdım..ensesinden gelen şampuan kokusuyla birleşen harika kokusunu içime çektim birkaç saniye…öteden beri çok güzel kokardı nilay..yasak bir meyve gibi…içindeki zehri ve kötülüğü gizlemek için, harika bir modifikasyon daha!
Kendini, şefkatli mimikler, anlayışlı- dostane gözüken sahte bir karakter, güzel bir yüz, güzel bir vücut ve güzel bir kokunun ardına gizlemiş, özünde iğrenç, korkunç, kokuşmuş bir yaratık….lanetli bir ruh…
Altımda nefes almaya çalışıp bir yandan da belli belirsiz kendini kasan kızın üzerine biraz daha yüklendim…keşke sırf şu ağırlığımla, ezerek geberte bilsem seni…bir böceği ezer gibi…
Boynundan, kulağına doğru çıktım…işte, burası, nihayetin ereceği..kıyametin kopacağı yerdi…az önceki fısıltısına benzer tonda, ama çok başka…çok çok başka bir renkte, bu kez ben fısıldadım,
“yediğin haltları biliyorum….hepsini…” -
13144.
0ohhhh şiir gibi intikam geliyo
-
13145.
0vay dıbına koyim nasıl pi binsin olum sen
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 24 12 2024
-
mematinin yoklugunda tip okuyan
-
memati bu ne
-
böyle sözlüğü gibim sokum
-
31spor un görsellerine bakıyorum sadece
-
ne zaman misafir ve çocukları bize gelse
-
the vikings beni takip etmeyi bıraktı
-
kamil muhalefet olma
-
yılbaşının kutlanılmasına izin vermeyeceğiz
-
2 3 yıldır avmlere gitmiyorum
-
türkiyedeki insanlar özet
-
kaptan kirk maasin kac olacak
-
yüzde 25 zam yapıldıysa benim en az
-
fenerbahce de futboldan anlayan adam
-
özbek bir eleman gelir
-
bütün dünya duysun şuan da evdeyim
-
kızıl goncalar ürün yerleştirmeli reklamlar
-
atatürk de yılbaşı kutlardı
-
ocakta çalıştığım projenin geleceği belli olacak
-
kadınlara nası ilgi duyuyorsunuz
-
derdiniz zerre gibimizde değil
-
yeni yıldan şahsi beklentim
-
tecavüzün milim uzağındayım
-
bu ülkede ezelden beri müslüman
-
wow girl olarak memem
- / 1