1. 101.
    +33 -1
    şarkıları sevdiniz mi bilmiyorum, ama hikayenin acılı ve aşk dolu kısımlarında olduğumuzdan ötürü şimdilik böylesi gider,

    http://fizy.com/tr#s/12a6ge

    ilerde baya kopucaz allahın izniyle..

    bir iki daha geçti..haftanın son gününe dayandık gene..

    son gün ayşen geldi, onla sarıldık filan sınıfın ortasında, derste okan la oturuyoruz..öbür amcık umrumda değil zaten, ozan denen bine de iki çift laf edecektim benim masama oturup kalkmış kıza o şekilde, beni hiç sayarak yavşadığı için ama, dedim, bana ne aq..ne gereği var?

    o ara ben bu mevzuyu biraz daha düşündüm,

    vay anasını ya..benim gözümün görmediği hatun, sözde benim sebebime başkalarına posta koyuyor ha? ve asıl olay, insanlar beni ayşenle değil, ebruyla flörtte filan sanıyor..öldür de cennete git aq..

    ama ne yalan söyleyeyim, bir yandan da iyi oldu diyorum çünkü epey egomu tatmin etti, zütümü kaldırdı bu olay -ki o aralar buna fazlasıyla ihtiyacım var,çok ezilmişim ayşen in aşkıyla-..

    haftanın son günü işte dediğim gibi..okanın işi varmış, öyleden sonra gitti bu, ben de derse biraz geç kaldım onla otururken, ulan bir geldim ki sınıfa, mahşer günü gibi olmuş. meğer quiz varmış blokta, alttan üstten ne kadar alan varsa gelmiş, sınıfta yer yok *. biraz ders işleyip üstüne ara vermeden quize giricez..tabi bizim dünya umrumuzda olmadığından anca haberimiz oluyor bu durumdan.

    neyse resmen yer yok sınıfta, arkalara doğru ilerliyorum, o ara cam kenarından biri el etti "hişşt gel istersen bak böyle?"
    lan bi an ayşen mi dedim, kalbim duruyordu..ama onun da yanından selamlaşıp az önce geçtiğimi hatırladım,

    bir baktım daha yüzünü doğru dürüst ilk defa gördüğüm bir hatun..bizim sınıftan, hayal meyal biliyorum da, daha adını bile bilmiyorum işte. baktım harbiden başka yer yok, gittim oturdum yanına..
    ···
  2. 102.
    +13
    ooyhşşş rezerve
    ···
  3. 103.
    +53 -2
    merhaba filan dedim işte,

    selam melam, bunlar da bir başka grupmuş, arkada iki tane sessiz erkek vardı, daha önce dikkatimi bile çekmeyen, onlar da "selam kardeşim" gibisinden muhabbete girdiler. hoca gelene kadar 3-5 dakikada öndeki kız-erkek, yanımdaki hatun ve arkadaki saplarla tanışıp * ufaktan muhabbet etmiştim.

    iyi ya dedim, 5 yeni insan tanıdım işte, sonuçta sınıf arkadaşlarım bir şekilde konuşmak gerek..

    yanımdaki hatunun ismi ceren*di, diğerlerini gibtir edin, onlara bir daha dönmeyiz bile belkide..ama cerenle epey anımız olacak ilerleyen zamanda.

    neyse bu ceren, orta boylu, kalçadan biraz genişçe (iyi zütü vardı yalan değil) sıfatı hintlilere benzeyen, tam ferrestar kılıklı bir hatun..tam sakso ferreları için aranan aday yani, böyle iki de büyük halka küpe taksa, şöyle inceden inceden size baktımı da, hah dersiniz, birazdan blow a başlayacak.. öyle bir tip. istanbulluymuş bu da.

    tanıştık bunla, hoca geldi derse girdi filan, biz ufak ufak muhabbete devam ediyoruz, ama kızın hal ve hareketlerini sevmedim aq..böyle beni iten bir şey var.. fazla sinsi gibi, yani, nasıl diyeyim, tam olarak tarif edemiyorum ama tam lafı gediğine koymak gerekirse "negatif elektrik aldım" diyebilirim.
    içimden de kendime diyorum, "lan işte 2 ders oturcan sonra bir daha yüzüne kim bakacak, kıllık yapma".

    bi ara ben sıkılıp derse yoğunlaştım, biraz sessizlik oldu.. baktım bu yandan yandan bana bakıyor, göz attım buna doğru ben de refleks icabı gayri samimi gülümseyerekten,

    bu da güldü, sonra durdu durdu şey demesin mi, "kolların da baya kalınmış"

    benim kaşlar havaya kalktı(diye düşünüyorum), lan o ne demek? harbiden de anlamadım ne demek istiyor, dedim,

    "nasıl yani, şimdi bu iyi bir şey mi? kötü bir şey mi?"

    öyle ciddi ciddi sorunca, bu da bir an duraksadı salak, "ya şey iyi canım, uzaktan zayıf gibi duruyordun ama baya yapılıymışsın"

    ben hala anlamaz ifadeyle tip tip bakmaya devam edince,

    "iltifat etim yani sana ya anla işte" deyip salak salak sırıtmaya çalıştı, o ara acayip kızardı tabi.

    kızlar böyle işte beyler, en kendine güvenenine, en yollu görünenine bile azıcık ters çıkınca anında dağılıyor çoğu.. aslında pek çoğu özgüven yoksunu olduğu gibi, doğru dürüst iki çift laf etmekten bile aciz. bakmayın bizler kaldırıyoruz bunların zütünü, biz neden oluyoruz o sunni havalarının ve erişilmez görüntülerinin varlığana.. neyse,

    ben de güldüm "iyi ya saol" filan dedim, ama içimden hönkürüyorum resmen, aq edeceğin iltifatın stiline sıçayım senin ya,

    "kolların çok kalınmış"mış. hee baldılarım da geniştir, döşüm de kıllıdır.. kurbanlık dana mı beğeniyon amk?

    quize kadar paso lafa tutmaya çalıştı, ben de daha fazla bozmamak adına güzel cevaplar verdim.. sınavda da allahtan sınıflar karıldı da daha fazla çekmek zorunda kalmadım zilliyi..

    zaten yeterince sıkıntım var, benim derdim bana yeter, bir de ortam kızlarıyla uğraşamazdım. öyle diyorum çünkü o 5 dakikalık muhabbette ne mal olduğunu anlamıştım hemen hemen.

    bu arada kollarım filan da öyle dediği gibi kalın değildi beyler, spor filan yapıyordum ama daha çok bebeyiz yani, üni 1 de 65 kilo 175 boy filandım, evet zayıf göstermiyordum ama öyle iltifat konusu yapılacak bir durum da yoktu yani..mal işte..
    Tümünü Göster
    ···
  4. 104.
    +40 -3
    http://fizy.com/tr#s/1ahygy

    okulda artık 2 ayı devirmişiz neredeyse,

    vizeler başlayacak, vizelerden sonra da bayram geliyor.

    buraları biraz hızlı geçeceğim çünkü bir tak hatırlamıyorum, fazla bir şey de olmadı zaten. artık nasıl geçirdiysem vize haftasını, kafamı öyle bir gibmiş ki, belleğim o masa başındaki acı dolu saatleri bir daha hatırlamamam için iyice karartmış o kısımları.

    tam vize haftasının öncesindeki hafta sonu, fenerin önemli bir maçı var, derbi olabilir..hatta sınavlar var aga deyip yurttaki malların çoğu gelmedi izlemeye, (topluca giderdik). ama ben dedim ulan fener bu be fener! giberim vizesini..her zamanki gibi gittim maçımı izliyorum.

    o ara mesaj geldi,

    "slm cnm nbrsinn?"

    bu kim aq numarayı tanımıyorum, cevap atmadım bende. dedim bizimkilerden biri taşak geçiyor herhalde.

    sonra bir mesaj daha, "kim oldqmu yzmamşm kssra bkma, nmrnı serhattan aldm, ceren ben * "

    şaka mı lan bu?

    bakın burada ne bir şey demek istiyorum,

    hayatta iyi ve kötü şeyler her zaman ama her zaman hep ardarda gelir..sırayla hatta..önce peşpeşe iyi şeyler, sonra da peşpeşe kötü şeyler.

    kaç tane olay olduğu duruma göre değişir ama genel prensip budur yani. ve bu ikisinin arasındaki fark ise;

    iyi şeylerle fazlaca mutlu olduğumuz için, onların ardarda geldiğini fark etmez ve nasıl geçip gittiklerini anlamaaz- olanlar için tanrıya şükretmeyiz, kötü şeyler ise ise bizi fazlaca mutsuz ettiği için sanki bitmek bilmezler ve bu kez tanrıya sitem etmekten geri durmayız..

    o nedenledir ki, insanların ağzından hiç bir zaman "ohh çok şükür, her işim rast gidiyor" cümlesini duymaz, tam tersine hep "allahım bütün kötülükler beni mi buluyor?" u işitiriz..

    aslında çoğu zaman iki durumunda yaşanma süresi ve sıklığı birbiriyle aynıdır..

    herr neyse,

    sanırım tipik erkek pgibolojisiyle olaya yaklaşabiliyor olsaydım bu olanlar benim için harika şeyler anldıbına gelirdi..zira başka zaman beni yolda görse dönüp bir daha bakmayacak hatunlar * şimdi kırk yılın başı birine aşık olduk ya, inadına bana saracakları tutuyordu..

    zaten hep öyle olmaz mı? manita yaparsınız, etrafınız cicişten geçilmez, bira ara sap kalırsınız, bu sefer de etrafınızda kimse olmaz..ya hep, ya hiç yani..

    bu kızlar konusunda bu şekilde "bana yazılıyorlar" diye emin konuşmamın haklı dayanaklarını da buraya sırası geldikçe yazacağım, zira daha öndceki entrylerde de dediğim gibi, her taku üstüne alınan andavallardan değilim..ayran gönüllü hiç değilim..
    Tümünü Göster
    ···
  5. 105.
    +34 -1
    gibko bir cevap yazdım bu hatuna,

    ama susturmaya yetmedi, ulan maç izliyorum be maç..

    2-3 mesaj sonra ağzındaki baklayı çıkardı,

    "ya baksana, okula başlayalı 2 ay oldu ama ben yurttan dışarı pek çıkamadım, hala yabancıyım şehre, sen kesin gezmişsindir şimdi her yerini, bir ara bana da öğretir misin? * )"

    böyler bu mesajların emoca versiyonda yazıldığını hayal edin, yukardaki entrylerde taklit etmeye çalıştım yazış şeklini ama mümkün değil aq, beynimi gibti resmen. normal insan yazısına çevirip yazıcam mecbur.

    ben de "yok ben de gezemedim ya pek, vaktim olmuyor, yurtta takılıyoruz genelde" yazdım savuşturayım diye, bu sefer demesin mi,

    "hadi ya, o zaman daha iyi, beraber öğreniriz işte"

    o ara gol mol oldu, 10 dakika filan dönmedim buna, acayip kafam kızmıştı..

    sonra bu gene yazdı,

    "canım orda mısın?"

    canını giberim senin..ne canı? canım ne?

    tabi böyle yazamadım oraya... ahh ah..şimdiki aklım olsa..ama diyorum ya, çok toyuz be beyler.. fazla iyiyiz.. fazla safız, aman kimse kırılmasın, üzülmesincilerdeniz..

    neler yazdım hatırlamıyorum ama mesajlaşmanın sonunda mutsuz değildi diye hatırlıyorum.. muhtemelen tutamayacağım bazı sözler vermiştim küçük huurya..
    ···
  6. 106.
    +48
    gecenin son iki partı olsun,

    http://fizy.com/tr#s/3e3b3h

    az önce söylediğim gibi, vizeler geldi, o ara ayşenle filan hiç çıkamadık ama epey mesajlaşıyoruz, aq doğru düzgün görüşememek beni çıldırtıyor resmen, yanağım yanağına değmeyeli, kolu koluma girmeyeli günler geçmiş..adam gibi gözlerinin içine baka baka konuşamamışım bile kaç gündür..

    bir gün iki sınavımız vardı, biri saat 1 de biri ta 5 te..

    ilkine girdik, ikincisini bekleyeceğiz tabi, lan o ara benim aklımda bir şimşek çakmasın mı? dedim oğlum işte al sana görüşme fırsatı, git sınav saatine kadar ders çalışma ayağına kızla takıl??

    tam aklıma gelen müthiş planımı * uygulamak adına bu yönde harekete geçmişti ki, okan geldi "abi acıktım ben, gel bir şeyler yiyelim he?" dedi.

    tabi yeterince samimi olduğumuz için, kırılmayacağını bildiğimden, aga dedim ben böyle böyle, kızın yanına gideyim de biraz zaman geçirelim, kaç gündür doğru dürüst konuşamadık dedim.

    o da bu sefer, "tamam ya, iki dakka da yeriz ordan da geçersin işte, daha 2-3 saat vakit var sınava" deyince, üsteleyemedim daha fazla, "iyi aq dedim..gene hangi kızı gösterecen bana doğru söyle? * "

    bu bin ne zaman hatunun birini gözüne kestirse anında beni de kapar menziline girerdi, ben bir nevi canlı kalkan görevi görüyordum yani..amk terzi kendi söküğünü dikemez derler işte be kankam, bana güzel akıl veriyon, iyi motive ediyon da, kendine gelince patlıyorsun işte *

    neyse gittik büyük kantine, bir şeyler söyledik, aldık, bir baktım masanın birinde bizim tayfa doluşmuş, epey kalabalık masaları birleştirmişler, yani 8-10 kişi var, tanımadığım 2-3 kişi daha var filan, "gel şunların yanına gidek, gördüler, ayıp olmasın" dedi benimki,

    neyse gittik oturdum, serhatla, gruptaki diğer hatunlarla filan aynı masaya oturmayalı haftalar olmuş aq..1-2 tanesi hesap sorar gibi baktı ama giblemedim açıkcası, zira o ara gözümün önünde çok daha renkli bir manzara vardı,

    ebru, yanında da ozan olacak kavat, masada yan yana oturmuşlar ( daha doğrusu muhtemelen ozan gelip bunun yanına çöreklenmiş diyelim). ebru giblemiyor havasında, ne beni ne onu (ha ha), kavatın surat 5 karış..

    masada da muhabbet dönüyor ama ortam müthiş gergin yani, muhtemelen hem ben geldim diye, hem de bizden önce de bir şeyler olmuş belli.

    oturduk okanla yan yana bizde, yiyoruz tavuk ekmeğimizi, o ara gene konuşmalar filan böyle, nedendir bilmem ama o dallamaları öyle gıcık olmuş görünce çok hoşuma gitti lan..valla..rahatsızlıklarından beslendim resmen, kendi kendime sırıtıcam utanmasam.

    sonra bu ozan hıyarı bir şeyler dedi, bizim ebru geçiştirdi, ben tam duymadım ne oldu ama sonra birden bire, bu hıyar kollarını bağlayıp "ya işte hep böyle yapıyorsun, hiç konuşmayayım ben!" diye yüksekçe sesle trip atmasın mı?

    anaa..resmen karşımızda kolları molları çaprazladı böyle, çocuk gibi somurtuyor, ebru,

    "ne oldu ozan gene ya, sen neden böyle yapıyorsun? ben da anlamadım valla" gibisinden yarı giblemez yarı çocuk gönlü alırcasına cümleler filan kuruyor.

    ahaha, masada panayır var resmen..kocaaa eşşek kadar adam, bebek taklidi ve çocuk somurtkanlığıyla kendini acındırmaya ilgi çekmeye çalışıyor. yemin ediyorum o an içten içe de utandım yani bir erkek olarak..adam dediğin kendini o durumlara düşürmemeli abi,insanda biraz yüz olmalı, onur olmalı..kızdan postayı yemişsin işte, hala daha zütünden ayrılmıyor, bir de bebeklik yapıyorsun yanında.

    bu böyle "banane banane" tarzı hareketlere devam edince,

    "aman tamam ya, ben anlayamadım seni zaten bir türlü" deyip "deli midir nedir?" dercesine güldü ebru..acayip mimiklere girdi.

    o ara biz okanla masa altından birbirimizi tekmeliyoruz paso , zütümüzle gülecez, gülemiyoruz, ağzımız zaten tavuk dolu, gözlerimden yaş gelecekti nerdeyse.. o ortamın ve masadaki atmosferin reziliğini görmeniz lazımdı beyler..vallahi utandım ya..
    Tümünü Göster
    ···
  7. 107.
    +56
    sonradan tabi inanılmaz makarası döndü bu olayın yurtta, hatta necatiyle okan tekrardan temsilini filan yaptılar odada, hayır ben de neden bu kadar sevindim adamın gibilmesine anlamadım yani, sonuçta hiç bir türlü beni ilgilendiren bir mevzu değil..ama maksat zütlük olsun işte..

    sınavlar bitti,
    bayram için evlere dağılıyoruz artık, o ara ayşen le mesajlaşmalara devam, o gün gidemedim tabi yanına, masadaki olaylar yüzünden aklım birbirine girmiş.

    şeker bayramıydı herhalde.. öyle olması lazım çünkü bana,

    "şeker topla benim için, ben de senin için toplayacağım" demişti.. dünyanın bütün şekerlerini toplasam onun yanında tatsız kalırdı oysa ki..ben de aynen böyle demiştim zaten..

    "olsun, onları da yiyelim ki bizim farkımız daha çok çıksın ortaya" yazdı.. bizim farkımız..biz, artık biz mi olmuştuk?

    eve gidince annemler gerek telefonun vızırdaması gerekse benim sıfatımın halinde, kısa sürede bir şeyler olduğunu anladılar tabi,

    ben de mevzuyu aynen anlattım valideye, dedim anne böyle böyle, durum ciddi, bak bundan öncekilerden haberin yok çünkü söylemeye değer bulmadım, bunun için de erken diyor olabilirsin ama ben cidden seviyorum, o da öyle diye düşünüyorum.. lisede her gün farklı kızla geliyordum mahalleye sen de biliyorsun, insan böyle duyguları kolay kolay bulamıyor, bulunca da sıkı sıkı sarılmak lazım..

    yaşımdan büyük mü konuşuyordum ne?
    yine de bizimkiler tipik anlayışlı aile yapısında olduğundan ötürü, ya gerçekten beni ciddiye alarak, ya da "amaan çocuk işte, he diyelim, nasılsa geçer" diye düşünerek beni epey dinlediler ve olumsuz bir şey de demediler açıkcası.

    dedim, şeker-çikolata filan da toplayacağım, öyle anlaştık. annem, "alışverişe çıkınca alırız, güzel de bir kutu beğeniriz sen merak etme" dedi.
    beyler böyle sırf şeker satan dükkanlar var, 1000lerce çeşit şeker var-çikolata var, onlardan birinden alacaktık işte. gerçi ben misafirliklerden, doğal yollarla toplamayı tercih ederdim ama, böylesi çok daha klas olurdu açıkcası.. madem kız benden bir şey istemişti, ona en layık olacak şekilde vermeliydim hediyesini.

    tatil boyunca, gecelerce sürdü mesajlaşmalarımız.. aynı filmleri izledik gece yarıları, aramızda yorumladık, tahmin yürütmeye çalıştık, gülmekten karnımın ağrıdığı anlar oldu, o derece eğlendik,

    aynı şarkıları dinledik.. şarkılar paylaştık birbirimizle.. resim yolladı.. annemlere gösterdim.. beğendiler..

    bir gün istemeden kırar gibi oldum bunu, yanlış anlaşılma oldu..

    h.ı.m diye bir grup var, çok seviyordu bu. en sevdiği şarkısının lyriclerini buldum (öyle kolay değil o zamanlar adslmiz yok aq)..içlerinden tek tek harfler seçip sağına soluna yıldız koyarak "seni kırdığım için özür dilerim" yazdım mesajla.

    bir gece erken dönecekti o, sabaha kadar mesajlaştım.. uyumadım, otobüste canı sıkmasın diye.. gece 11 den sabahın 9 una kadar, gözümü bile kırpmadan bekledim attığı her mesajı.. neredeyse bayılacakmışım uykusuzluktan.

    güzel küçük bir kutu şekerleme yaptırdık annemle. turuncu renk (en sevdiği renk) kalp şeklinde, dokusu böyle pütürlü, peluş oyunca yüzeyi gibi, çok güzel bir kutuydu, içinde en az 30-40 çeşit çikolata-şeker...

    dönüş otobüsüne bindiğimde yanıma aldığım tek şey, eşyalarım değildi beyler.. umutlarımı, yarınlarımı, aşkımı, geleceğimi, hayatımının kadınının hayalini de almıştım yanıma.. kutunun yanında bir demet de papatya verecek, "kız istemeye geldik" espirisiyle karışık, hayatımın en ciddiyetli sınavını verecektim.. yüz yüze, baş başa ve bu kez kesin olarak söyleyecektim ona, onu sevdiğimi

    inanın kutuyu valizlere bile koydurmadım, zarar görmesin diye, bütün yol kucağımda gitti.. yol boyunca sarıldım temsili kalbime, onun sıcak hayaline..
    Tümünü Göster
    ···
  8. 108.
    +40 -1
    takip eden panpalarıma iyi geceler,

    sıkıntı olmazsa yarın gece gene devam ederiz,

    nihayet dananın kuyruğu kopacak artık..
    ···
  9. 109.
    +6
    @1 bayan okoronkwo'non oğlu
    ···
  10. 110.
    +3
    reserved
    ···
  11. 111.
    +3
    reserved
    ···
  12. 112.
    +13
    RESERVED - Hikaye böyle anlatılır Bi Solukta okudum panpa Muhtemelen Yaşıtız ve Kendi Hayatım dan Kesitler Gördüğümden olsa gerek üşenmeden okudum.
    ···
  13. 113.
    +2
    reserved
    ···
  14. 114.
    +7
    bu adam yetenekli yemin ediyorum
    ···
  15. 115.
    +5
    panpa yarım saatte okudum mola bile vermedim amk yarın bekliyoruz
    ···
  16. 116.
    +3
    reservet çetin
    ···
  17. 117.
    +10
    panpa bu kadar derli toplu anlatanına ilk defa rastlıyorum ne yalan söyleyeyim.

    - rezerved v2-
    ···
  18. 118.
    +3
    reserved
    ···
  19. 119.
    +7
    reserved güzel yazıyon oç
    ···
  20. 120.
    +8
    güzel yazıyorsun huur çocuğu okuması işkence olmuyor aferin uzun aradan sonra bir hikaye okuyorum amk

    sayfa 1 bitti reserved.
    ···