1. 726.
    0
    rezerved sonra okurum
    ···
  2. 727.
    -1
    http://megaswf.com/serve/1363179
    ···
  3. 728.
    0
    rezerved
    ···
  4. 729.
    0
    ayraççç
    ···
  5. 730.
    0
    ayraç...
    ···
  6. 731.
    +9
    iyi geceler arkadaşlar,

    00.00 gibi başlarız gene
    ···
  7. 732.
    0
    @628 eyvallah panpa bekliyoruz
    ···
  8. 733.
    0
    bugün bitse bari sınava da girmek lazım
    ···
  9. 734.
    0
    reserviert
    ···
  10. 735.
    0
    reserved.
    ···
  11. 736.
    0
    reyiz geldik bekliyoz, çabuk yaz
    ···
  12. 737.
    +5
    şarkımız gelsin önce,

    http://fizy.com/tr#s/1aiv6s
    ···
  13. 738.
    0
    @634 oofffff bu şarkının anısı vardı be panpa, ağzıma sıçtın
    ···
  14. 739.
    +79 -8
    sayili gun cabuk gecermis ya persembe gecesine kadar zaman cok hizli akti,

    persembe gecesi ise zaman gecmek bilmiyordu. ossden onceki gece nasi son hafta kendinizi korursunuz uyku duzeninizi tutturursunuz da rahat uyumaya calisirsiniz ama olmaz ya iste oyle uyku girmedi gozume. icimde garip duygularla tavana baktim. arada aklima aysen geliyordu dusunmemek icin kendimi zorluyordum. bikac kere ceren geldi kucuk tsigalko ister istemez kalkti * sonrasinda kankam okan bilmedigim ve beni bekleyen suprizler..

    karigib duygular icinde uykuya dalmisim, kalktigimda "bugun o gun" diyodum icimden. yeni bir hayat. kendim icin gelecegim icin ayseni geride birakmisdim artik, birakmak zorundaydim.

    yine 3 saate yakin hazirlanma faslindan sonra yola koyuldum. bu sure boyunca klagib gunaydin mesajlasmamiz baslamisdi. durumummuz degismisdi ama mesajlar degismemisdi. normal bi sekilde gunun planini konusuyoduk.

    "10 dakikaya ordayim *"

    "tamam ozaman gorusuruz *"

    son mesajlar atilmisdi artik bundan sonrasi yuzyuze kolkola dizdize olcakti (ne hayaller kurmusum amk *)..

    yurt binasinin onunde beklemeye koyuldum. ilk defa beni hic bekletmedi. bu sefer onceden hazirlanmisdi tam da dusundugum gibi en sade en guzel haliyle gelmisdi. sari saclarini gorunce icimde uzun zamandir buyuyen heycan duygusu kendini belli etmisdi.

    bense olacaklardan habersiz agzim kulaklarimda ona bakiyodum.

    "tam saatinde geldin, muharrem abi * * cumaya gitti.. bizimkiler de derste istersen odada konusalim?"

    beklemedigim bir anda beklemedigim bir teklif.

    "olur zaten hava da soguk." dedim hala neden bole bisey dedigimi bilmiyorum o an hic dusunmeden agzimdan dokuldu..

    neyse ciktik bunlarin odaya tabi tum yollari koridorlari aklimda tutuyorum bidahaki gelis icin her ayrintiyi. aslinda kiz yurduna giris kontrolluydu ama kontrolu kirmak cok da zor olmuyordu ozellikle ozel yurtlarda..

    bu arada ben durumdan killandim biraz. sanki hersey planli gibiydi. gunun cuma olmasi namaz saatine denk gelmesi hersey bir ruya gibiydi.

    odaya girerken icimde buyuk bir heycan vardi. oglum tsigalko milli oluyosun galiba diyodum icten ice bu halime gulerek.

    heycandan olsa gerek bi an gozlerim karardi. odanin girisinde hafif sendeler gibi oldum bu sirada kafamda bi aci.

    uyandigimda arkamda bi agri vardi karsimda 3 tane zenci 30cm cikarmis bana dogru salliyolar.

    milli olmusdum icimde bi mutluluk kelebekler ucusuyordu adeta
    Tümünü Göster
    ···
  15. 740.
    +24
    günlerden cuma,

    mine ile birbirimize açılmamızın ardından ilk buluşmamız,

    birbirlerine kalplerinin en kuytu köşesinden gelen sözlerle mühürlenmiş, iki müzmin yalnızın ilk buluşması..

    heyecanlı değilim, heyecandan daha tuhaf bir duygu var içimde.. huzura yakın diyebilirim. zira birazdan onun güzel, güleç yüzünü görecek, sarılıp saçlarının kokusunu içime çekecek, pembe yanaklarına tatlı bir buse konduracak ve hesapsız, yalansız, oyunsuz, arada duvarlar ya da gizler olmaksızın,

    kasmaksızın, harika bir gün geçireceğim.

    evet, huzurluyum.. elimi beline dolayacak olmaktan, omzuma yaslanacak olan başından, sadece bana özel bakışlarıyla gözlerimi, kendi mavi denizlerine hapsedecek olmasında dolayı huzurluyum.

    mutlu olacağım ben.. daha da önemlisi, mutlu edeceğim..

    öğleden sonra 2 gibi yurdunun önünde buluştuk, her seferinde, bıraktığımdan daha güzel buluyordum onu karşımda beyler.. sanki gittikçe açılan, allaşan bir gül gibi, gözlerimin önünde büyüyor, değişiyor, daha ad büyüleyici hale geliyordu.

    bana doğru yaklaşırken, biraz önce "heyecanlı değilim ben yea" diye artistlik yapan benliğim resmen yerle bir olmuştu. karnımda bir gıdıklanma hissettim, ciğerlerime çektiğim hava, yine tatlı tatlı yakmaya başlamıştı göğsümü..

    gülümsedik karşılıklı, naber filan demeye gerek yoktu zira gözlerimizle vermiştik birbirimize selamımızı, geldi, sarıldık.. başını boynuma doğru yasladı.. öyle kaldık biraz..

    sonra biraz geriye doğru ayrılıp, sevecen gözlerle yüzümü süzdü.."özlemişim seni * "

    elimi yanağına zütürüp usulca okşadım, "ben de canım.."

    koluma girdi,

    "nereye gidelim?" diye sordum.

    "gene nereleri rezervledin?" deyip güldü. utanmış taklidi yapıp gözlerimi kaçırdım..

    "kalbimi rezervledim bu sefer"

    birden yine, hem çok hoşuna gitmiş, hem de iltifatın klagibleşmişliğinin verdiği bayatlıkla dalga geçmek istermiş gibi güldü,

    "çok tatlısın canım yaa" deyip bana tosladı kendini, kocaman kocaman güldü.. güldük..

    açıkcası aklımda bir plan yoktu bu sefer,

    bana tüm kalbini açan bu kıza karşı, ben de içimden geldiği gibi doğal davranacaktım.. daha fazla plan yok..

    .
    .
    genelde çiftlerin takıldığı, küçük hoş bir kafeye zütürdüm onu,

    inanılmaz sevimli bir mekan, tam ciciş yeri yani... güzel, orta yaşlı bir kadın ve iki kızı işletiyorlar, mekanın her yerinden vıcık vıcık sevgi akıyor aq..

    neyse geldik oturduk,

    bu, buraya da ilk defa görüyormuş, resmen bayıldı, "buraya geliriz artık sık sık"

    "geliriz, ama benim sana öğreteceğim daha çook yer var gibi görünüyor.. baksana sanki 2. sınıf olan benim * "

    -"aaa benim de var bildiğim güzel yerler canım.. ben sonraya saklıyorum, önce seninkileri görelim, aradaki fark daha belli olsun :p"

    inceden alaylı konuşmaları, beni tatlı tatlı kışkırtmaları.. küçük şakalar.. dokunuşlar..bakışlar..

    her şeyimizle, sanki daha dün değil de, yıllardır çıkıyormuş, sanki daha tanışalı bir kaç hafta değil de yıllar olmuş gibiydik..

    o yeni çiftlere özgü, kendini ispatlama çabaları ve soğuk duvarlar yoktu aramızda, her şey net, her şey gerçekti *

    bu mekanı süze dursun, hatunlardan biri menüyü getirdi..
    Tümünü Göster
    ···
  16. 741.
    +29
    işleten kızları daha önceden tanıyorum, zira zamanında diğer tayfayla (ebru dahil) ve nilayla da gelmiştik buraya, kız beni görünce gülümsedi,

    mine ile yan yana, diz dize oturduğumuzu görünce onu da gözden geçirmiş olmalıydı, neyse bu menüleri bırakıp gittikten sonra mine,

    "bu kız ne yapmaya çalıştı öyle?" diye sordu. ben önce gır gır yapıyor sandım, güldüm filan ama az önce civ civ gibi cıvıldayan kız birden ciddileşmişti..

    "daha önce de geliyordum ya buraya, tanıyor yani selam verdi, ne oldu ki?" dedim biraz şaşkın bir halde,

    "ne bileyim, biraz fazla dikkatli inceledi sanki.. benim burnumda sümük filan mı vardı? niye o kadar baktı tip tip?"

    bu gene böyle doğal konuşunca koptum ben.."hayır canım.. muhtemelen bizi birbirimize yakıştırdı, ondan öyle incelemiştir * "

    "ona mı kalmış?" diye kestirip attı.

    moralim bozulmuştu beyler.. eğer bu ilişkide böyle saçma sapan pembe dizi kavgaları olacaktıysa, sıkıntı olurdu..en nefret ettiğim şeyler..
    ···
  17. 742.
    +10
    @637 kaptırmış okudum amk muharrem abiye kadar

    verdim şukunu poor karşim
    ···
  18. 743.
    +5 -11
    poor liseli
    ···
  19. 744.
    +27 -2
    http://fizy.com/tr#s/1agyo2

    bende olayı dalgaya vurma çabasını bırakıp önüme döndüm..

    "ne içeriz?" dedi,

    "fark etmez.."

    "kahve içicem ben bu sefer"

    "ben de kahve içeyim madem"

    menüyü elimden aldı, arkasına dönüp garson kıza "bakar mısın?" diye seslendi, lan zaten gelecek kız..

    hatun masaya yaklaştı, yine gülümsüyor, bizim ki emreder tonda,

    "bize iki kahve..biri şekerli biri orta olsun."

    şekerli benimkiydi, bir konuşmam da bahsetmiştim..bir nevi benim profiterol jestimin karşılını veriyordu, "seni dinliyorum, söylediklerine değer veriyor, aklıma yazıyorum" diyordu adeta.

    kız siparişleri alıp gitti, ama bizimki o an boyunca birebir göz temasından sakınmamış ve neredeyse kıza tehdit edercesine bakmayı sürdürmüştü..

    o ayrılınca bana döndü,

    "güzel kızmış. ama saç stilini değiştirmesi lazım (örgü)" deyip bu sefer o gırgır yapmaya çalıştı.

    ortak olmadım.

    hala biraz kızgındım, tam ağzımı açıp soracaktım ki, "çok mu kıskançsındır?" diye, elini elimin üzerinde hissettim..o temas, bütün kızgınlığımı alıp zütürmüştü bir anda..ona doğru döndüm, gülümsedim..bu kez ciddi bir soru yerine, kızdırır gibi sordum,

    "kıskandın mı yoksa beni hemencik? * "

    gülümsedi..elimi daha sıkı sıkmaya başladı.."kıskandım" elini yüzüme zütürdü, alnıma dökülmüş saçlarıma dokundu, geriye itti..gene o sıcacık gülümsemesi eşliğinde,

    "jölesiz daha güzel * "

    "bir daha sürmem o zaman * "

    "sürme * "

    biz böyle sanki, saygın biri, komiğimize giden bir şey söylemişmiş de, gülmemek için kendimizi zor tutuyormuşuz gibi tuhaf bir hal içindeyken kahveler geldi..benimkini bu sefer getiren kıza doğru dönmedi bile..sanırım o içten içe mesajını vermişti zaten, "sözde bir tehdit" olarak gördüğü hemcinsine..ah be mine..sanki bulunmaz hint kumaşıyım aq..
    ···
  20. 745.
    +11
    panpa bi aksilik çıkmazsa sen mine yengeyle evlencen galiba *
    ···