http://fizy.com/#s/1ajewq
..meltem, ışığı da hala açık olan odaya "ceyda şey dicem.." diyerek lambur lumbur dalmıştı ki, ceydayı üzerimde yarı çıplak görünce, "ayy! çok pardon" deyip ok gibi gerisin geri dışarı kaçtı..
bir an ceyda ile göz göze geldik..gözüne fener tutulmuş geyik gibi kalmıştık..şaşkınlıktan açık ağzına elini zütürdü..bir eliyle, az önce refleks icabı kavradığı sütyeni bıraktı..arkasına uzanıp süveterini aldı, sırtına geçirdi, üzerimden kalkarken, "ben..ben bi bakıp geleyim.." dedi kız kegib kegib soluyarak..utandığını hissettim..eh, ne de olsa az önce sevişirken arkadaşına yakalanmıştı..ben ise, hayret..gayet rahattım..acaba şokta olduğum için mi?..
ulan bir bu kalmıştı başıma gelmeyen iyi mi..millet 31 çekerken anasına babasına yakalanır, biz de sevişirken elin kızına basıldık..
ceyda yataktan inip hızlı adımlarla dışarı çıkarken, çorapsız çıplak bacaklarının arkasından hüzünle bakakaldım..
zavallı tsigalko..zavallı küçük tsigalko..zavallı taşaklarım..ceyda 1-2 dakika içinde dönüp devam etmezse bu gece ağrıdan uyuyamam herhalde..
bir kaç dakika sonra döndü..
saçları hala karışık, bir eli alnında, utangaç ve şaşkın bir gülümsemeyle yaklaşıp kendini yatağa attı yeniden..
dönüp "ne oldu?" gibisinden baktım..
"öff.." dedi sıkkın biçimde gülümseyerek.."pis yakalandık ha.." diye fısıldadı.."sorun değil, diyor, hatta özür diliyor kız ama..tuhaf oldu be.." deyip sırıttı..
"yanii..evet.." diyebildim..
"ya herhangi biri olsa neyse de..arkadaşım olunca..bi de meltem olunca.."
gülmeye başladım..çatlak ya..asıl herhangi biri olsa daha fazla kaygılanman gerekir..bi dakka.."bi de meltem olunca" derken ne demek istemişti?
"nasıl yani..meltem olunca?" diye sordum..
epey kaygılı bir suratla yüzüme baktı..göz kaş oynatıp bir şeyler ifade etmeye çalıştı ama anlam veremedim..
"ya..meltem..şey biraz.."
"ney?..muhafazakar mı? öyle görünmüyor pek?"
derin bir nefes alıp zaman kazanmaya çalıştı..üzerine gittim,
"ceyda?..bilmem gerek, biliyorsun?"
nihayet, yüzü epey tuhaf şekillere girerek konuştu,
"tam..tam tersi diyelim.."
"neyin tam tersi?"
"muhafazakarın..ya..ama işte tsigalko..daha fazla sorma lütfen zaten yeterince utandım..üff.."
kafam karışmıştı..
ne demek lan muhafazakarın tam tersi? ateist mi?..ee, olsun, bize ne?..ama bunu demek istemiyordu ceyda..ha..haaa... anladım lan galiba..oha..
"azgın mı?" dedim saf saf
"tsigalkoo" dedi küçük bir çığlık eşliğinde.."tamam..konuşmayalım artık..ben konuştum onla..gitti yattı..zaten ruh gibiydi..kafası yerinde değil, belki sabaha hatırlamaz bile ne gördüğünü.."
"e niye gelmiş madem?" diye sordum..
"beraber..yatalım diyecekmiş.."korktum ama gerek yok ya" filan dedi sonrada.."
"deme ya..işe bak.." dedim hala şaşkın bir vaziyette..
"eşek kadar kız?"
"öyle..ama ne diyim..neyse, yatırdım demin, gelmez artık... konuyu kapayalım.."
"kapayalım?" dedim bozuk bozuk.."sen açtın canım zaten..ben bir şey demedim.."
"neyse ne ya.." deyip sıkıntıyla göğsüme gömüldü.."gidip ışığı da kapatayım..olur mu?"
"olur..nasıl istersen" dedim.
bir kaç dakika sonra, bu kez karalıkta, yine benzer bir pozisyonda, ama üzerimizdekiler biraz daha eksilmiş vaziyette tam gaz icraat halindeydik..
bir durum bir kalkmaktan dolayı ambale olan ufaklık nihayet daha fazla dayanamayıp ilk kurşunu attı
*. "sarsılarak boşalmak" diye bir kalıptan o zaman haberdar olsaydım, kesinlikle böyle kodlardım bunu beynime..
durmadık tabi..arada bir kaç pozisyon geçişi oldu, bir ara iyice kendimizi kaptırdık, ceydanın kalan son iç çamaşırını da sıyırma aşamasına geldim, ellerimi yakaladı..doğru..takunu çıkarmamak lazım..
kaldığımız yerden tam gaz devam ettik, kah o, kah ben, o tamamen soyma hareketini saymazsak, belirli sınırlar içerisinde ve duygularımıza ket vurmaksızın seviştik..az önce kendi adıma verdiğim "hayvanlaşmama" sözü, iki taraf adına da ihlal edilmişti..
2. dalganın geleceğini hissettiğim an, daha uygun bir pozisyon yaratmak üzere bu kez üzerine çıktım..bu 2. posta, takseri büyük oranda kullanım dışı bırakan ve genelde boşalmalar arasında en zevkli olandır..sadece benim için mi böyle bilmiyorum ama genel olarak da böyle olsa gerek,
e ilkinden bir şey anlamıyorsun zaten..peter north filan değilse, maksimum 5 dakika içinde geliyorsun..
3. sü, 4. sü desen..dalga uyuşuyor..mermi azalıyor..hene hissiyat az..
o yüzden bence 2. posta, en muhterem postadır..bunu da elbette en muhterem pozisyon olan klagib misyoner de yapmak icap olunur..
*
ceydanın üzerinde gazı köklerken, kız da artık iyice kendini kaybetmiş, sesli solumalarının yerini inlemeler almaya başlamıştı..çok çığırtkan bir kız değil(yani rol yapmayı sevmiyor) ama yarım saattir üzerinde harcadığım çaba karşısında da taş olsa çatlardı zaten aq..o kadar da olsun..
son düzlüğe girdiğimi hissedip iyice hızlandım, bin bir türlü ,garç gurç, curk, pat sesi arasında onlara eşlik eden karşılıklı inlemelerin de yardımıyla, finiş çizgisine doğru deparı basmış gidiyordum..bu güne kadar yaşadığım sevişmelerin en güzelinin, en görkemli finaline doğru..
misyoneri bozdum..kendimi kaybetmişim..bacaklarından tekini kaldırıp üzerine yaslandım..tam omuza alamadım ama öyle acayip garip bir durumdayım işte neyse..
nihayet dakikalarca sallanan şampanyanın patlatılması misali patlamış..üzerine gırtlağıma da hakim olamayarak bir rahatlama nidası koyvermiştim..ceyda da bu haykırışıma farklı ünlemlerle eşlik etti..ve ayrıca, ufak bir kapı sarsılması da..
kendimizi koyverdiğimiz, o zevkin arşının sırasında,sanki hayal gibi, ama aslında oldukça net bir şekilde, olmaması gereken bir sesin daha bize eşlik ettiğini ikimiz de fark etmiştik..bir an dona kaldık..
birbirimize baktık..sesin nerden geldiğinin farkındaydık..gözlerini ve yüzünü karanlıkta zorlukla seçtiğim ceydanın ne düşündüğünü anlayamadım..sonra kulağına eğildim,
"senin kız..bizi gözetliyor, çaktırma.."
"tamam" dedi fısıltıyla..
bozuntuya vermedik, ceyda tekrar üzerime çıktı..çarşafları üzerimize çektik..ben bilerek duyulabilecek bir sesle "daha yeni başlıyoruz deyip güldüm..o ara ceyda kazağını tekrar üzerine geçirmekle meşguldü..
hazır olunca, yorganı üzerimizden attık..bir-iki dakikalık sevişmenin daha ardından, tekrar fısıldadım, "hadi"
ok gibi üzerimden fırladı, bir atlayışta kapıya ve yanındaki ışığa ulaştı, ikisini de aynı anda açtığında, ben de yatağım da doğrulmuş, kim bilir kaç zamandır bizi gizlice gözetlemekte olan ve bu ani atakla şoke olan meltem i görüyordum..kısa gri geceliğinin altından, dolgun beyaz bacakları... o bacakların arasından yıldırım hızıyla çektiği ama gözümüzden kaçıramadığı eli..
wow..acayip bir tablo..sıradışı... neredeyse sürreal..acaba rüya mı görüyordum?..
ceyda bilmem kaç zamanlık ve "cicişim, tombişim" diye sevdiği arkadaşının karşısında öfkeyle dikiliyordu..
durumlar,
baya "değişik" bir hal almaya başlamıştı anlayacağınız..