1. 3401.
    0
    bekliyoruz panpa
    ···
  2. 3402.
    +7
    sol... sağ.. tekrar sol..

    arka plandaki hareketli müziğin ve darbelerden çıkan efektlerin de verdiği gazla, partnerimin eline geçirdiği bloklara ardı ardına yumruklarımı sıralıyorum..

    tekrar sağ... sol..sol.. sağ..sol..

    müthiş bir deşarj yöntemi, vücuda faydalı.. bunu nasıl daha önce keşfedememişim?

    pelte olmuş bir biçimde, kollarımı bükmeye bile zorlanır vaziyette bitirdiğim bir kick taks antrenmanının ardından yurda doğru yola koyulmuştum..

    puff.. hayatım yoğun mu yoksa bana mı öyle geliyor?
    düzenli bir ilişki
    düzenli spor
    farklı arkadaş grupları
    farklı istekler
    farklı planlar
    1 i fazladan olmak üzere 8 ders.. alınması gereken iyi puanlar..

    bunların hepsine birden sahip olmak ve idare edebilmek pek kolay iş sayılmaz, hele ki benim gibi zaman bencili bir insan için..

    başta tolga ve ebru olmak üzere, bilen arkadaşlarım vizelerin ortasında bile spora devam etmemi yadırgasa da, bu benim için bir iç disiplin meselesi. zamanı yönetmeyi, onu iyi kullanmayı öğreniyorum, bazen pastanın bazı dilimlerinden fedakarlıklar yapmak gerekiyor (hele ki böyle sınav zamanları) ama altından kalkamayacağım bir durum olmamalı..

    böyle zamanlar hep ilk özveriyi uykumdan yapmışımdır, evet, 8 yerine 6, gerekirse 6 yerine de 4 saat uyurum.. uykunun beni hantallaştırmasına izin vermemeliyim.. tabi tamamen uykusuz kalmak da olmaz, vücut direncimi korumam lazım..

    sonra, dünyanın en anlayışlı kız arkadaşı ebru sayesinde birlikte geçirdiğimiz zamanlardan kesinti yaparak o cephedeki birliklerimi benim için vazgeçilmez olan alanlara kaydırıyorum:

    1-hayatımı adadığım, pek düzenli sayılmasa da başlayınca gerisini getirebildiğim sportif yaşantım

    ve 2- savsaklamanın doğurabileceği korkunç sonuçları az da olsa tecrübe ettiğim derslerim..

    arkadaşlar.. sevgililer..yatağım.. onların bir yere gittiği yok..ama zamanla yarıştığım bu hayat düzeninde az önce bahsettiğim iki maddeyi kesinlikle kontrol altında tutmaya ve öncelik vermeye çalışıyorum.

    yine de hayat son derece karmaşık bir organizma (evet, tamamen organik bence) ve çoğu kez evdeki hesap çarşıya uymadığı gibi, küçük aksilikler ve sürprizler de yaşanabiliyor,

    kurduğunuz alarma rağmen uyuyakalıp 90 dakikalık sınavın son 40 dakikasına yetişebilmeniz gibi mesela..

    beyler, aramızda kalsın ama bu geçen dönem ki vize performansımı, bu kez mumla arıyorum (hem de onca ağırlık vermeme rağmen)
    kafam karışmış ve ters köşeye yatmış bir şekilde çıktığım her sınav sonrası, "iki koltukta taşıyabileceğimden fazla mı karpuz yükleniyorum acaba?" diye kendime sormadan edemiyorum..

    sokayım.. yoğun hayatıma.. sahte bir şişkinlikten başka bir şey değil oysa ki..
    Tümünü Göster
    ···
  3. 3403.
    +4 -1
    entry giremiyorum lan
    ···
  4. 3404.
    +9
    sol... sağ.. tekrar sol..

    arka plandaki hareketli müziğin ve darbelerden çıkan efektlerin de verdiği gazla, partnerimin eline geçirdiği bloklara ardı ardına yumruklarımı sıralıyorum..

    tekrar sağ... sol..sol.. sağ..sol..

    müthiş bir deşarj yöntemi, vücuda faydalı.. bunu nasıl daha önce keşfedememişim?

    pelte olmuş bir biçimde, kollarımı bükmeye bile zorlanır vaziyette bitirdiğim bir kick taks antrenmanının ardından yurda doğru yola koyulmuştum..

    puff.. hayatım yoğun mu yoksa bana mı öyle geliyor?
    düzenli bir ilişki
    düzenli spor
    farklı arkadaş grupları
    farklı istekler
    farklı planlar
    1 i fazladan olmak üzere 8 ders.. alınması gereken iyi puanlar..

    bunların hepsine birden sahip olmak ve idare edebilmek pek kolay iş sayılmaz, hele ki benim gibi zaman bencili bir insan için..

    başta tolga ve ebru olmak üzere, bilen arkadaşlarım vizelerin ortasında bile spora devam etmemi yadırgasa da, bu benim için bir iç disiplin meselesi. zamanı yönetmeyi, onu iyi kullanmayı öğreniyorum, bazen pastanın bazı dilimlerinden fedakarlıklar yapmak gerekiyor (hele ki böyle sınav zamanları) ama altından kalkamayacağım bir durum olmamalı..
    ···
  5. 3405.
    +2
    panpalar bir sorun var sanırım sözlükte, partları giremiyorum tam olarak
    ···
  6. 3406.
    +2
    neyse bakalım, şimdilik word e yazıyorum, ilerleyen saatlerde tekrardan atmayı deneyeceğim
    ···
  7. 3407.
    +4
    5 gündür bunu bekliyorum amk

    5 gün

    5
    ···
  8. 3408.
    +3
    böyle zamanlar hep ilk özveriyi uykumdan yapmışımdır, evet, 8 yerine 6, gerekirse 6 yerine de 4 saat uyurum.. uykunun beni hantallaştırmasına izin vermemeliyim.. tabi tamamen uykusuz kalmak da olmaz, vücut direncimi korumam lazım..

    sonra, dünyanın en anlayışlı kız arkadaşı ebru sayesinde birlikte geçirdiğimiz zamanlardan kesinti yaparak o cephedeki birliklerimi benim için vazgeçilmez olan alanlara kaydırıyorum:

    1-hayatımı adadığım, pek düzenli sayılmasa da başlayınca gerisini getirebildiğim sportif yaşantım

    ve 2- savsaklamanın doğurabileceği korkunç sonuçları az da olsa tecrübe ettiğim derslerim..
    ···
  9. 3409.
    +2
    :) panpa anlıyorum ama bir sıkıntı var, sebebini anlayamadım, baksana boş geliyor entryler..:/
    ···
  10. 3410.
    +2
    ..böyle zamanlar hep ilk özveriyi uykumdan yapmışımdır, evet, 8 yerine 6, gerekirse 6 yerine de 4 saat uyurum.. uykunun beni hantallaştırmasına izin vermemeliyim.. tabi tamamen uykusuz kalmak da olmaz, vücut direncimi korumam lazım..
    ···
  11. 3411.
    +1
    sonra, dünyanın en anlayışlı kız arkadaşı ebru sayesinde birlikte geçirdiğimiz zamanlardan kesinti yaparak o cephedeki birliklerimi benim için vazgeçilmez olan alanlara kaydırıyorum,
    ···
  12. 3412.
    +2
    hayatımı disipline etmemi sağlayan sportif yaşantı ve savsaklamanın doğurabileceği korkunç sonuçlara, geçen dönemlerde az da olsa tanık olduğum derslerim..
    ···
  13. 3413.
    +6
    arkadaşlar.. sevgililer..yatağım.. onların bir yere gittiği yok..ama zamanla yarıştığım bu hayat düzeninde az önce bahsettiğim iki maddeyi kesinlikle kontrol altında tutmaya ve öncelik vermeye çalışıyorum.

    yine de hayat son derece karmaşık bir organizma (evet, tamamen organik bence) ve çoğu kez evdeki hesap çarşıya uymadığı gibi, küçük aksilikler ve sürprizler de yaşanabiliyor,

    kurduğunuz alarma rağmen uyuyakalıp 90 dakikalık sınavın son 40 dakikasına yetişebilmeniz gibi mesela..

    beyler, aramızda kalsın ama bu geçen dönem ki vize performansımı, bu kez mumla arıyorum (hem de onca ağırlık vermeme rağmen)
    kafam karışmış ve ters köşeye yatmış bir şekilde çıktığım her sınav sonrası, "iki koltukta taşıyabileceğimden fazla mı karpuz yükleniyorum acaba?" diye kendime sormadan edemiyorum..

    sokayım.. yoğun hayatıma.. sahte bir şişkinlikten başka bir şey değil oysa ki..
    ···
  14. 3414.
    +7
    ben hayatın içine gittikçe daha fazla sıkışırken, benimle aynı paralelde olan dostlarım ise sanki daha da rahatlıyor gibi,
    tolga, vizeler arefesinde başlayan ve yoğun sınav haftalarını henüz geride bıraktığımız şu günlerde de doludizgin devam etmekte olan bir ilişki yaşıyor nilayla.. güzel çift oldular.. buna vesile olduğum için mutluyum. öte yandan, bir diğer yakın arkadaşım alper (ki son paylaştıklarımızdan sonra artık daha da yakınız) kafasını boşaltmasının da sayesinde, sallantıda olan ilişkisini biraz toparlamış gibi görünüyor,
    ebru..o zaten her zaman mutlu, hiç şikayet etmiyor.. yorgunluktan mızmızlaşan tsigalkoya bile sevecen bir şekilde katlanmayı başarıyor.
    oradan oraya koşturmakla geçen ve iyice monotona bağladığım hayatımda benim de biraz değişikliğe ihtiyacım var gibi görünüyor, alper gibi, ben de kafamı biraz dağıtmalıyım. telef olmuş bir şekilde çıktığım sınav haftasının ardından şöyle sağlam bir içim, üzerine 2 gün boyunca yataktan çıkmamak dinlendirici ve güzel bir çalışma olabilir gibi görünüyor, gerçi her zaman yaptığım şey aq..o bile monotonlaştı artık.
    çok değil, sadece 1-2 ay önceki hayatım ise tamemen değişimler ve aksiyon üzerine kuruluydu oysa ki,
    serhat ile olan fiziki münasebetim, ebruyu zihnen aldatıyor olmanın verdiği adrenalin, yeni insanların ve yeni ortamların bünyede yarattığı kıpırtılar.. şimdi, birden bire hepsine alışıvermiştim yine.. aslında en başından beri farklı bir şey yoktu ya zaten.. aynı insanlar, aynı kadınlar, aynı adamlar.. aynı acıları yaşamış adamlar.. aynı içki masaları.. aynı bira bardakları.. aynı muhabbetler..
    ···
  15. 3415.
    +9
    henüz 20 mimde bile olmamama rağmen, kendimi böyle, sanki çok bir tak biliyormuş gibi, feleğin çemberinden geçmiş gibi triplere ve havaya sokmaktan nefret ediyorum ama “thats the truth” dostlar..”gerçek bu”..bize biçilmiş rolleri oynuyor, kalıplaşmış hayatlarımızı yaşıyor, adeta kendimiz için değil, etfamızdakiler için nefes alıyor, onlar için çalışıyor, onlar için gülüyor, onlar için ağlıyoruz..

    her şey o kadar belli ve o kadar net çizgilerle çizilmiş ki..doğarsın, büyürsün, okula başlarsın, iyi bir lise kazanmaya çalışırsın, iyi bir üniversite kazanmaya çalışırsın, sonra onu bitirmeye uğraşırsın, yetmez, bu kez de iyi bir iş için yırtınırsın.. evlenirsin, çocukların olur, bu kez onları büyütür ve okutursun.. emekli olursun..ve nihayet geberip gidersin..
    ne halt edersem edeyim bu kalıbın içinden çıkamayacak gibi hissediyordum.. bilmem, size de böyle oluyor mu arada ama, bana bazen, sistemin çarkları arasına kaptırdığım kolumun bacağımın ardından sürükleniyormuşum gibi geliyor.. öyle olmak zorundaymışım gibi..iyi bir öğrenci, iyi bir evlat, iyi bir eş, iyi bir baba olabilmek için, nereden geldiği bilinmeksizin beynimize kazınmış sayısız ritüeli tekrarlayıp duruyoruz..ne için? kimin için?..

    tüm bunların yanı sıra, sizlerin de bildiği gibi, benim o ara bazı özel problemlerim de mevcut.. hala kayıp kişiliğimi arıyor, artık gerilla sistemine dönmüş olan içimdeki savaşı tamamen sona erdirmekle uğraşıyorum. ayrıca alperle yaptığımız o malum derin konuşmada kafama takılan ve beynimi kurcalayan şu “gerçenten sevmiş miydi? yoksa sadece gurur mu yaptım?” meselesi de var tabi..
    buna da bir cevap üretmem lazım, aksi takdirde artık yüzünü bile görmek istemediğim tipleri günün büyük bölümünde aklımın içinde tepişirken seyredeceğim..
    neyse ki kader, bu tip anlarda bana yeni kapılar açmakta her zaman cömert davranıyordu.. yeni kapılar açıyordu ki, ben, mutlak kötülüğe ve karanlığa olan yolculuğumda pes etmeden ilerleyebileyim..
    işte o kapılardan biri de, alperin eski bir konuyu ısıtması sayesinde açılıvermişti yine..
    ···
  16. 3416.
    0
    ayraç 104 geliyorum oglum yetişecem *
    ···
  17. 3417.
    +11
    http://fizy.com/#s/2jxi15

    artık iyice samimi olmamızın verdiği rahatlıkla omzuma hafifçe patlatıp yanıma oturmuştu,

    "kanka, sana şu bahsettiğim eskişehir gezisi teklifim hala geçerli ;) sözde sınıf öncesi filan yapacaktık ama, kaynadı arada, arkadaşlar bekliyor hala * "

    farklı bir şehir? yine farklı insanlar ve farklı bir evde yaşanacak başka bir gece daha mı?
    aslında deminden beri dediğim gibi, farklılık tam olarak da ihtiyacım olan şey, çünkü başkasının belki de uzaktan bakarak gıpta ettiği şeyler artık bana sıradan ve hatta bunaltıcı gelmeye başlamıştı, sevgiliden, dostlardan, aileden gizlice yapılacak bir kaçamak, grinin hakimiyetindeki yaşantıma belki biraz renk katabilirdi..

    "kibarlık olsun diye sormuyorsun değil mi? * "

    "aşk olsun be aga, daha nasıl içten çağırayım? * "

    "öyle olsa iyi olur valla alper, çünkü çok bunaldım bu aralar, şu vizeler beni bitirdi, bir hava değişimine ihtiyacım var.."

    "helal be, geleceğini biliyordum * "

    eh, bu aralar birimizin kuyruğu gibi olduk zaten aq..

    "kim kim gidicez?"

    gözleri bir an düşünceli bir hal aldı..

    "ben, ilayda, ceyda, sen..birde bizi zütürecek olan arkadaş var işte cihan, 5 kişiyiz"

    bizi zütürecek derken? what the fuck is going on? otobüs yeterince hızlı ya da konforlu değil mi?

    "hım..abi başkasının arabasıyla gidicez diyorsun da, nasıl güvenicez?"

    "kanka adam sürüyor bea..sıkıntı olmaz yani rahat ol * zaten kız arkadaşı anadolu üniversitesinde okuyor, ayda 1-2 kere gidip geldiği yol ;)"

    kendi şehrimden ve okuduğum şehirden başka bir şehir,
    babamdan ya da kamil koç otobüsü şöförlerinden farklı bir sürücü,
    içindekileri tanımadığım başka bir ev,

    çok mu fazla başkalık var dersiniz? heyecan olsun derken işin takunu çıkarmak da var yani..gazetelerin 3. sayfa haberleri gözümün önüne gelir gibi oldu "üniversite öğrenciler ölüme uçtu.." "5 genci aşırı hız soldurdu.."

    hay dıbına koyayım ya, neleri düşünüyorum ben böyle salak salak? ah anne ah..hep senin yüzünden, yok böbreğini alırlar yok bilmem ne..iyice karı kılıklı yapmışsınız beni..
    gidiyoruz ulan..
    ne güzel yeni insanlar tanırım işte, şehir görmüş olurum..hem sonra, ceyda filan..:)

    alper aklımdan geçeni okumuş gibi, ceyda konusunu açtı, aslında zaten açılmasını beklediğim bir mevzuydu bu, az önce gayet rahat ve samimi olan çocuk, konu bu durumlara gelince epey temkinli bir hal almıştı,

    benden hala çekiniyor..bu kötü bir şey değil..biraz ağırlık ve mesafe her zaman iyidir..alperle farklı boyutta pek çok şey paylaşmış olabiliriz, ortak noktalarımız, bu güne kadar tanıdığım bütün insanlardan daha fazla olabilir ama bu arkadaşlık "enseye tokat, züte parmak" tan farklı olmalı, ne de olsa birbirimizi tamamen anlayabilecek civardaki az sayıda insandan biriyiz birbirimiz için..ilişkiyi yozlaştırmamak lazım..

    neyse, bu mevzuya girmeye çalıştı,

    "abi, bir de ben sana bir şeyden bahsetmek istiyorum, geçen gece içtiğimi gece hani..o zaman söyleyecektim aslında ama kendi derdime dalmışım.."

    "hayırdır paşa buyur?"

    "abi, şimdi senin, bir şekilde ama severek ama sevmeyerek yürüttüğün bir ilişkin var..artı bir de bu ceyda ve ayşegül meselesi var.."

    sanki bilimsel bir makaleden bahsediyormuşuz gibi yüzümü ciddileştirip bilge bir tavır takındım..

    "işte, ben şey diyecem sana..ayşegülü pek tanımıyorum..onu bilmem, ama ceyda nın sana karşı..ee..nasıl diyim, ciddi olması muhtemel düşünceleri var.."

    günaydın.

    "öyle mi?" dedim, şaşırmış gibi yaparak.

    "anlamışsındır ya sende..neyse işte..biraz konuştuk senin hakkında..önceden tabi..ben senin sevgilin olduğunu bilmiyordum tabi o ara, ben de biraz gaz verdim sanırım..öyle yani..kız, öyle sıradan bir şey düşünmüyor yani..hem ceyda biraz hafif gibi görünür ama sağlam kızdır yani..bakma sen, o senin yanında coşuyor öyle..illa ki bir sebebi vardır, herhalde sen öyle tiplerden hoşlanıyorsun diye düşünüyor.."

    sağlam kız mı? dostum bana daha ziyade taze kaşar gibi gelmişti ama? allah allah..hadi hayırlısı bakalım..

    "aslında tam tersi" deyip güldüm.. "ben daha oturaklı kızları severim"

    "hımm..valla işte, neyse abi..benim senden ricam, eğer senin ciddi bir düşüncen yoksa kıza daha fazla yaklaşmaman, yanlış anlama sakın abi, ne demek istediğimi anlamışsındır..sonuçta bizim tayfadan o da..birbirinizi harcarsanız hoş olmaz malum"

    alper haklıydı, beni tek şaşırtan ise ceyda ve onun hisleri hakkında vardığı kanılardı,

    "peki ya ayşegül?" dedim yine pis pis gülerek, "ona ulaşım serbest mi? ;)"

    bu da yarı çekingen şekilde gülmeye başladı, "ya abi, ceyda ya ulaşım serbest, öyle anlama da, işte..ne demek istediğimi farketmişsindir be * "

    "anladım anladım ;)"

    "ayşegülü pek tanımıyorum bu arada..ama biraz tuhaf bir kız, nasıl diyeyim, biraz yosmalık var gibi :p daha tam çözemedim yani..bir gariplik var ama hayırlısı diyelim * "

    beni şaşırtan bir gözlem daha..

    oysa ki ben kendi kodlamam uyarınca, ceydayı nispeten hafif, ayşegülü ise tam tersi düzgün bir kız olarak kaydetmiştim zihnime..
    ama alperin gözlemleri aksini söylüyordu..

    acaba arkadaşı olduğu için ceydayı mı kayırıyordu? yoksa benim gözlem ve analiz metotlarımda ekgib ya da yanlış bir nokta mı vardı?

    bu çocuk son zamanlarda epey kafamı karıştırmayı başardı, önce ayşen mevzusu... şimdi bu..
    olaylara değişik bir perspektiften, farklı bir açıdan baktığı kesin..benim henüz göremediği bir açı..
    Tümünü Göster
    ···
  18. 3418.
    +3
    panpalar son partı olsun birazdan gireceğim part, yorgunum gene bu akşam.. inşallah yarından sonra güzel günler bizi bekler..
    ···
  19. 3419.
    0
    hadi lan am.unutmuşum senin anlattığını.
    ···
  20. 3420.
    +10
    http://fizy.com/#s/1wsnyr

    sonraki gün seyahatin detayları da netleşti, dördümüz bir araya gelip konuştuk filan, ceyda benim gelmeyi kabul etmemden ötürü epey heyecanlı göründü, belli ki önceki buluşmada ayşegülle bilerek yakınlaşmama karşı verdiği tepkiyi unutmuştu bile..

    planlar yapılır ve sözler verilirken, bir yandan da bahaneler bulunmalıydı..sanırım birilerine bahane uydurması gereken tek kişi bendim..

    ebruya, tolgaya..hatta belki aileme..

    yine yalan mı söyleyeceğim?
    önce tolgaya hiç bir şey söylememeyi düşündüm, ne de olsa artık onunda bir ilişkisi ve düşünmesi gereken başka insanlar vardı..1-2 gecelik yokluğumu umursar mıydı? sonradan düşündüm ki her ne olursa olsun, benim en iyi arkadaşımdı, bilmeyi hak ediyordu..beni tek korkutan ise, ebru konusunda duygusala bağlayıp beni vicdan yaptırmaya çalışabilirdi (keza nilayla olan ilişkisinin üzerinde ebrunun da emeği olduğundan dolayı, artık ona da büyük sempati duyuyordu). ailemi bir şekilde atlatabilirdim..hoş telefondan sesimi yalan makinesine sokacak değiller ya aq..

    farkettiyseniz ana problemi görmekten kaçınıyorum... aslında..problem olduğundan da o kadar emin değilim..evet, ebrudan bahsettiğimi anlamışsınızdır sanırım..acaba ona ne söylemeliyim?

    bir cuma gecesi, arkadaşlarıma bir tak demeden, en az 1 geceliğine ortadan kaybolacaktım ve ebrunun muhtemel mesajlarının en az yarısını cevaplayamayacağım gibi, bir de buluşma isteklerini de olumsuz yanıtlamak zorunda kalacaktım..peki..ama işte ne demeliydim ki ona? nasıl bir bahane uydur malıydım..dahası, bahane uydurmalı mıydım? belki de sadece gerçeği söyleyip "arkadaşlarla gidicez öyle" demek yeterli olurdu..hem böylece yalan da söylememiş olurdum..

    beyler, ne yalan söyleyeyim, ben bu teklifi, kafam biraz boşalsın, rahatlasın diye kabul etmiştim ama, inanın daha şimdiden, gidiş, orada geçirilecek günler (ve özellikle geceler) ve dönüş hakkında kafa yormaya, plan yapmaya başlamıştım bile..

    planımızı yaptığımız günün gecesinde, tam tolga da yokken bu konuyu biraz yalnız ve sakin kafayla düşünürüm diyordum ki ayşegülden umulmadık bir mesaj serisi aldım ve durup dururken, rahatına bakmak varken kendini bu komplike ve karmaşık durumlara sokan "ben"e lanet ettim..
    ···