1. 3276.
    +1
    nerde amk yine bu
    ···
  2. 3277.
    +1
    işi vardır beyler
    ···
  3. 3278.
    +2
    takip eden panpalara selamlar,
    dün gece yine kontrolüm dışında gelişen aksiyonlardan ötürü dönme fırsatım olmadı sözlüğe,
    kahvaltıdan sonra geceki bölümü atmaya başlayacağım, görüşürüz *
    ···
  4. 3279.
    +2
    başlayalım,
    ···
  5. 3280.
    +15 -1
    http://fizy.com/#s/1ah2i1

    .."rüya gibi bir yıldı"..dedi gözlerini açık tutmaya çalışarak..

    "hala kendime soruyorum, acaba gerçekten ben mi yaşamıştım o anıları..sahiden benim hayatımın parçası mıydı tüm o sonsuz huzur ve mutluluk.."

    klagib bir aşk hikayesi gibi başlamıştı alper ve sinem in hikayesi de..hani şu hepimizin başına gelen türden..

    oğlan kızı görür..vurulur... kız oğlanı görür..hoşlanır..

    oğlan, sayısız manevra yapar, döner durur, sevdiğinin kalbini çalabilmek için..kız hayır demez ama, nazlıdır..maşuktur..

    bülbülün gülün, pervanenin mumun etrafından dönüp durduğu gibi döner... biricik sevdiğini, nasıl yapsam da etkilesem diye kendi kendini yer..

    nihayetinde, iki aylık bir kur ve flört döneminin ardından çıkmaya başlarlar..

    en sağlam ilişkilerin ve en büyük aşkların, lise sıralarında başlayıp evliliğe ve sonrasında da birlikte yaşlanmaya giden birlikteliklerin olduğu söylenir..doğrudur..etrafımda böyle 1-2 örnek var mesela..lise aşkları, evlenmişler..benim kadar çocukları var..

    allahım ne büyük bir mutluluk! ne büyük bir talih..ne güzel bir yazgı..

    hiç bir sorun yaşanmaksızın, aşk dolu geçen bir yılın ardından, alper de böyle düşünüyordu..evlenecekti bu kızla..küçük bir çocuğun büyük kalbi, çoktan seçmişti bile hayatının kadınını..

    üniversitelerini de beraber, en kötü ihtimalle aynı şehirlerde okumakta anlaşmışlardı..hiç ayrılmayacaklardı birbirlerinden, lise sıralarında başlayan bu aşk, üniversiteye de taşınacak, oradan da bir nikah masasında resmiyet ile taçlanacak ve çok uzakta bir zamanda, yine beraber aynı yastıkta, aynı yatakta nihayet bulacaktı..

    "el ele ölürdük biz" dedi alper.."üniversiteyi..evliliğimizi, yaşlılığımızı, ölümümüz bile düşünmüştük beraber..çocuklarımızın adını koymuştuk ve kesinlikle bir bahçesi olacaktı evimizin..koşup oynayabilsinler diye.."

    masal gibi bir lise aşkı..masal gibi bir hayatın giriş paragrafı..

    alper parlak bir öğrenciydi..hemde epeyce..kız da onun kadar olmasa bile başarılı sayılırdı, ne de olsa "kızlar çalışkandır" * ..
    beraber çalışmışlardı..
    beraber gezmiş, beraber kurmuşlardı düşlerini
    beraber yemiş, beraber içmiş,
    sevişmişlerdi..o yaştaki iki çocuk ne kadar sevişebilirse işte..

    ve ellerinden geldiğince beraber geçirmişlerdi o yazıda..

    ayrılamazdı onlar, kavga bile edemezlerdi..peri masalları bile hüzünlü kalıyordu artık aşklarının neşesi yanında..
    Tümünü Göster
    ···
  6. 3281.
    +7
    anasının amı bu nasıl bir yazı amk böylemi anlattı alper sana panpa o adam şair falan olmasın amk
    ···
  7. 3282.
    0
    doğar doğmaz değilmiy di
    ···
  8. 3283.
    +9
    hayalleri ve gelecek idealleri azalmaksızın, aksine daha da artarak geçmişlerdi son sınıfa..

    hani hep böyle imrenilen çiftler olur ya,siz yalnızlığınızın ya da kalabalık melankolilerin içinde boğulurken nasıl olur da bu derece sorunsuz ve mutlu olduklarına anlam veremez, içten içe hem kıskanır hem takdir edersiniz.. işte onlardan biriymiş alper ve sinem..

    ben göremedim tabi, mezun olmuştum artık, yoksa o yıl artık okulun bahçesinde de onlara sık sık, el ele rastlaya bilirmişim..

    en azından başlarda..

    hayatınızın kontrolünü sağlamak, sadece sizin bilek ve beyin gücünüze bağlı, elinizde olabilen bir durum değildir beyler.. bunu daha önce konuşmuştuk..
    siz hiç bir şey yapmıyor olsanız bile, hayat ve insanlar sürekli akmaktadır etrafınızda ve onların en ufak bir hareketi bile sizin hayatınızda çok büyük değişimlere sebep olabilir.."kelebek etkisi" dedikleri bu olsa gerek..

    ve yiğit in babasının yaptığı küçük bir karar değişikliği de, alperin hikayesini, dolayısıyla da benim hikayemi tamamiyle etkileyecek bir kuvvet oluşturmuştu.. adamcağızın sebep oldukları hakkında en ufak bir fikri olduğunu bile sanmıyorum..

    peki kim bu yiğit diyeceksiniz.. nereden çıktı bu çocuk?
    maalesef adı gibi yiğit bir adam olmadığı kesin.. hatta yiğit olmaktan çok uzak, bildiğin huur çocuğu...

    yiğit, alperin siteden arkadaşı,
    lisenin son yılına kadar özel okulda okuyan, ancak daha sonra babası rıfat beyin kararıyla (bu kararda etkili olan neydi bilmiyorum, millet tam tersini yapar halbuki..) son yıl için bizim okula geçiş yapan, zengin züppesi ve tehlikeli derecede yakışıklı bir çocuk..

    her zengin züppe olacak diye bir şey yok tabi, olayı türk filmlerine çevirmek değil amacım..ama yiğitin, para ve şaşa ile her istediğini elde edebileceğini sanan megaloman ve bencil bir yavşak olduğu konusunda hiç şüphem yoktu hakkında dinlediklerimden sonra..

    "abi, adamı ilkokuldan beri tanırdım.. hiç bir zaman en iyi dostum olmadı ama sorunsuz olarak anlaşabildiği ender insanlardan biriydim.."

    "kardeşim birinin seninle sorun yaşaması çok zor zaten, şeker gibi adamsın" deyip cesaretlendirdim onu.. çünkü hikayesinin acılı kısımlarına gelmek istediğimi hissediyordum..bir zamanlar, kendiminkini anlatırken epey zorlanmama sebep olan acılar...

    "eyvallah kankam.. eyvallah..ya şimdi bu çocuğun ailesinin maddi durumu oldukça iyiydi, zaten özel ilkokul lise özelde okudu hep..ta ki o son seneye kadar işte.. rıfat amca kızmış sanırım buna, biraz burnu sürtsün diye bizim okula aldırmış sanırım.. emin değilim..aq adama bak, bizim züt yırtarak kazandığımız anadolu lisesine ceza olarak geliyor.."

    ":) o zaman rıfat amcanın taşşakları baya büyükmüş alperim"

    "öyle olmalı.. neyse işte, bu herif.. ulan küçüklüğünde bile puruzdu.. arsızdı..sitedeki çocuklar arasından bir tek benle anlaşabiliyordu dediğim gibi.. diğer çocuklar ya gıcık oluyor ya da korkuyordu bundan.. çünkü biraz piskopatlık da var muallakde.. neyse..bu arada beni evlerine çağırırdı, annesi ve annem epey sevinirdi malum muallaknin doğru düzgün arkadaşı yok.. dıbına koduğumun çocuğunun oyuncaklarına hala bu yaşımda imrenirim lan... tanıdığım çoğu insan daha ne olduğunu bilmezken, adamın playstationu filan vardı.. star wars oyuncakları filan.. uzay gemileri.. action manlar... tabi bunlar hep ilk okul zamanı..o zamanlar oyuncakların en iyisine sahipti.. gibi kalkmaya başlayınca da kızların en iyisine sahip olmak istedi.."

    hımm.. sanırım hikayenin gidişatını çözmeye başlıyordum..
    Tümünü Göster
    ···
  9. 3284.
    +10 -1
    "oldu da.." diye devam etti..

    "liseden sonra çok fazla görüşemedik.. taşınmışlardı, babası dubleks almış mudanyada..bir kaç kere beni de davet etti..bir iki kere de bursa merkezde denk geldik öyle..abi, adamın yanında her seferinde başka kızlar, başka başka tipler.. ulan biz de lisede okuyoruz da, bizim lisede hiç öyle kız yok aq? benim de sevgilim var, ama bildiğin küçük kız işte..ben de çocuğum sonuçta..ama bu herif de, yanındakiler de resmen üniversiteli gibi, utanmasam abi-abla diyicem lan..bu muallaknin üzerinde caka kıyafetler, bir de çok mu jilet sürdü ne yaptı, suratta hafiften sakallar, cücük mücük.. david villa gibi geziyor bin.. kızlar desen, saçlar perma, bilmem ne, makyaj.. bildiğin küçük kadın hepsi.. muhabbetler desen, takınılan mekanlar desen..bir acayip..eve çağırdığı seferlerin birinde hatunu gözümün önünde gibiyordu resmen..bir tuhaf yani ilişkileri, hayatı, anlayışı.. hepten garip ve arsız bir adam olmuş"

    zenginlerin dünyasını tarif etmeye çalışıyordu..ama o dünyanın öyle olmadığını biliyorum (şimdi kendim de zengin oldum için :p) sadece kötü bir örnekle karşı karşıya o kadar..

    sonrasında olanları onun ağzından anlatmaya çalışmayacağım çünkü denemeye çalışıp da beceremeyeceğimden korkuyorum..en iyisi benim ağzımdan dinleyin siz..

    çünkü böylesi daha iyi olacaktır, keza ben onun kadar dramatize etmeyi beceremeyeceğimi biliyorum, böylece sizleri de kasmamış olurum..o masada, muhabbetin bu kısmından sonra defalarca gözlerim doldu aq..adam karşımda neredeyse ağladı.. sonra güldü.. sonra tekrar buruştu yüzü..5er biradan sonra zaten iyice kadayıfa dönmüştü.. alperi ilk ve son kez öyle gördüm diyebilirim.. çok ama çok ağırdı yaşadıkları.. ikiz kuleler gibi heybetle yükselirken, nereden geldiği belirsiz bir darbeyle enkaza dönmüştü hayatı..
    ···
  10. 3285.
    +2
    biraz daha kısa kısa partlar halinde atarsan panpa daha seri olur
    ···
  11. 3286.
    +14
    http://fizy.com/#s/1ah2hx

    yiğit in okula geçtiğini öğrenince elbette onu ağırlamak da bizimkine düşmüştü, eski bir arkadaş olarak..

    yiğiti hemen, fena sayılmayacak olan ortdıbına almış, kendi arkadaşlarıyla tanıştırmıştı, hayatının kadınıyla da tabi..gerçi yiğit de sahip olduğu belli güç ve özellikleriyle kendi çevresini oluşturmakta pek zorlanmamıştı sonradan..

    yiğit ise, kendisine kucak açan ve yıllardan beridir ona katlanabilen ender insanlardan olan bu adamın sahip olduklarına karşı farklı düşünceler ve saplantılar besliyordu..

    ilk kez etrafında, kendi sahip olduğundan daha iyilere şeylere sahip olan, kendisinden daha mutlu görünen birine rastlamıştı..

    nasıl olur da onun olduğu bir yerde, ondan daha mutlu ve ondan daha varlıklı (maddi-manevi) biri olabilirdi?

    sinem e gizliden gizliye kafayı takmıştı..

    kız bir süre dirense de, en nihayetinde çocuğun maddi ve manevi cazibesine karşı koyamamıştı..

    sorun şu ki, alperin tüm bunlar haberi yoktu (en sonunda olacaktı tabi)..
    o, redd in bir şarkısındaki gibi, "dokunup hissettiği kadının ona ait olduğunu" sanıyorken, sinem gizliden gizliye yiğit ile işi pişirmekteydi..

    aşk-ı memnu..

    önce tavırları değişti sinem in..kaymalar oldu..henüz yaş olan karakterinde bozulmalar ve farklılaşmalar oluşuyordu..alper bunu farketse de, sebebini bilemedi ve çok sevdiği için görmezden geldi..

    artık kavga etmiyor değillerdi..ve tahmin edebileceğiniz gibi genelde başlatan taraf sinem oluyordu..yine de alperin umrunda olmadı kendi kırgınlıkları..eh, bunlar ilişkinin tuzu biberiydi değil mi?

    sonra fiziken de değişmeye başladı sinem..giyinişi, yüz ifadesi...

    o brövesini bile çıkarmayan kız gitmiş, yerine gömleğinin üsten açık 2-3 düğmesinin altından içindeki tişörtü (zaman zaman nerdeyse sütyeni) görünen kız gelmişti,

    hayatında krem bile sürmemiş olan kız, artık kurallarının sınırlarını zorlar biçimde makyajla geliyordu okula..

    her zaman anlayışlı ve sevecen olan mimikleri, yerini kendini beğenmiş ve soğuk ifadelere bırakmıştı..

    bu değişimler bir noktaya kadar alperin de işine gelmişti "eh, artık koca kız canım, lise son..dişiliğini farketmesi normal" diye kendini avutuyordu..

    ama sevdiği, aşık olduğu kadının böyle gelişimlere ihtiyacı yoktu ki? ondan böyle bir şey istememişti ki? o zaman sinem neden sürekli bir gelişme çabası içindeydi?

    herhalde kendi için..tabi canım..başka ne için olacak ya?

    dış görünüş değişmesi demişken, kızın neredeyse her gün başka kazak ve montla, alperin ne zaman alındığından haberi olmayan yeni bir botla gelmeye başlaması da dikkat çekiciydi..

    geçen yıla kadar sınıfın sıradan ve alper haricindeki kız-erkeklerin dikkatini çekmekten uzak olan kızı, birden bire moda ikonuna dönüşmüş, kız kıza fısırtıların ve erkek erkeğe abaza muhabbetlerinin konusu olmaya başlamıştı..

    "bir tanesine girişmek zorunda kaldım abi tuvalette" dedi, "yıllardır tanıdığım çocuğa kafa göz daldım.."

    onun kabinde olduğundan habersiz şekilde, sinemin iyiden iyiye kısalan eteği ve mükemmel kalınlıktaki bacaklarından bahsediyorlarmış..dahası kalçasını o derece belirginleştirerek yürümeyi ne ara öğrendiği konusunda da epey gır gır yapmışlarmış..

    "neden olduğunu anlayamasam da, kızı kaybetmeye başladığımı hissediyordum abi..bunca zaman, görmek istemesem de, sonunda daha fazla dayanamayıp bu hoşuma gitmeyen değişimlerin sebebini sormaya karar verdim.."
    Tümünü Göster
    ···
  12. 3287.
    0
    http://lcut.tr.cr/D5d
    ···
  13. 3288.
    +9 -10
    biri eksi bassın bana kaybetmiyeyim beyler
    ···
  14. 3289.
    +1
    reserved.
    ···
  15. 3290.
    +1
    @2751 panpa eksi vermeyelim iyi bir sinerji yaptık burda böyle devam edelim
    ···
  16. 3291.
    +2 -2
    @2753 panpa şükular çok çabuk kayboluyo eksi ver de kaybolmasın
    ···
  17. 3292.
    +1
    sen yazdıkça şuku alırsın burdan
    ···
  18. 3293.
    +15
    http://fizy.com/#s/1ah2i5

    bu sırada yiğit, okulun önemli kısmını ele geçirmiş, bir kaç sevgili de değiştirmiş (tabi sinem den haberli ve sırf kamuflaj için) ve okulun yeni çocuğuyken, playboyu olmayı başarmıştı..

    sadece 1 dönem içinde hemde..

    dönem sonu, alper kızı karşısına alıp, o zamana kadar ört bas etmeye çalıştığı bazı şeyleri yüzüne vurmuş, "ben seni bu şekilde sevmedim" diyerek, güya kıza ültimatom vermiş..e nereden bilsin zaten kızın ona posta koymak için bahane aradığını?

    büyük bir kavga yaşanmış aralarında..kız, yaptığı onca huurluk ve arkasından çevirdiği onca şeye bakmaksızın bir de ağır konuşmuş alper e, hor görmüş, küçümsemiş..bizim ki de tokadı yapıştırmış..filmin kopuşu olmuş bu da.

    tabi bu olaya kadar yaşanan zaman diliminde, ilk bir kaç haftaki "namuslu kız" ayaklarını saymazsanız,sinem in aylardır yiğitle gizli gizli buluştuğu hatta bir iki kez evine de gittiğini söylememe gerek yok sanırım..

    yiğit,
    huur çocuğu..

    ama hakkını vermek lazım..çocuğun ağzına şeker vermeyi, bebeğin emziğini nasıl takacağını biliyor..
    ve yine tebrik etmemiz gerekir ki, son derece sıradan görünüşlü, naif bir kızı bile, vamp bir kadına dönüştürmenin gizli formülüne sahip, onu son derece de iyi uyguluyor..

    aslında çok da gizli bir formül değil, değil mi?

    zira mesele gibinizin değil, cüzdanınızın kalınlığıdır çoğu zaman..

    ya da aşkınızın değil, bütçenizin büyüklüğüdür..

    saf kızı, türlü hediyeler, uçuk vaatler ve bin bir türlü beyin yıkama seansıyla, üzerine şu bahsettiğim tehlikeli yakışıklılığının da cazibesini ekleyerek, ne yapıp ne edip kandırmış, ona sahip olmakla da kalmamış, tamamen kendine ve kendi güruhuna benzetmeyi de başarmıştı..

    üstüne üstlük, bunu, o'nu başkasından çalarak, kopararak, yağmalayarak yapmıştı..

    en iyi arkadaşı ve o'na en çok katlanabilen kişiden..

    alperden..
    ···
  19. 3294.
    0
    http://www.facebook.com/p...o.php?v=10150457334807169
    ···
  20. 3295.
    +15
    alper, henüz tüm bunlara sebep olanın yiğit in işgüzarlığı olduğundan habersiz..

    o, kaybettiği aşkına ve nasıl olup da böylesine bir saflık, iyilik timsali sevdiceğinin, tamamen bambaşka birine, hatta ayıptır söylemesi kaşarın tekine dönüştüğüne yanmakta..

    bir zamanlar evlilik hayalleri kurduğu kadın, şimdi sınıfın (ve okulun) abazan muhabbetlerin top 10 listesinde zirveye oynamakla meşgul..

    anlayabiliyorum..

    "bu sinem de ne oldu öyle yauu afet oldu"

    "çok manyak çanak varmış aslında ha"

    "olum çok pis gideri var lan, alper şimdiye gibmediyse bunu hiç bir şey bilmiyorum huhahaha"...

    anlayabiliyorum..

    ama daha da iyi anladığım bir şey var..o da alperin, tüm bunların sebebinin bir başka erkeğe karşı kaybetmesi olduğunu öğrendiği andaki çaresizliği ve çöken özgüveni.. evet..o kısmı çok daha iyi anlayabiliyorum çünkü bu "tam olarak benim yaşadığım şey" işte..

    alperin bunu öğrenmesi ise, benim gibi sinemada görerek değil, bir hastane odasında bizzat kendi kulaklarıyla duyarak olmuş..

    nasıl mı?
    ···