1. 201.
    0
    hala yabıştırıyor huur çocuğu
    ···
  2. 202.
    0
    an kafamı duvara vurarak patlatmak istemiştim,

    niye gitmiyorsun lan işte, kız çağırmış..sen gitmezsen elin bini gider.. köpek gibi aşık olan sensin, o olsa olsa hoşlanıyor en fazla... salak herif, sen kime trip yapıyorsun? kimle polemiğe giriyorsun??

    gittim sıraya oturdum, burnumdan soluyorum.

    biraz zaman geçti, baktım sol tarafımda bir karaltı, "naaberr?" dedi, döndüm, kaşar ceren..hah bir sen ekgibsin..

    "nasıldı bayraaam?"

    o an "sana ne yarrrrraaam!" diye haykırabilmek için pek çok şey verebilirdim..ama öyle olmuyor tabi.

    "iyi, gittik geldik işte" dedim en duygusuz ses tonumla.

    "oturiyim mii?" dedi, kafa salladım "farketmez" gibisinden,

    oturdu bu, "bana sözün var biliyorsun demi, ne zaman çıkıyoruz?"

    benim kan beynime sıçradı, "hatırlamıyorum öyle bir söz ben?"

    -"aaa ta ne zaman konuştuk? yan çizmek yok baak, hiç bi yer bilmiyorum benn, bu akşam bir turlayalım?"

    -"ya ceren dün geldim ben, ölüyorum yorgunluktan, tamam bir ara gezeriz ama bu gece biraz dinlenmem lazım"

    -"haa doğru yaa, sen dün geldin demiğğ, ben cumartesiden geldim de*, son güne bırakınca böyle yorgun olmiyim diye"

    -"iyi yapmışın bak ben o kadar zekice düşünemedim işte" diye taşağa vurdum,

    -"hadi bee, çok fenasın" diye kısa bir kahkaha atıp yalandan ittirir gibi yaptı..

    sinirli sinirli gülmekle yetindim bende... elin oç u dışarda ayşenle gezerken ben de burda ortalık mallarıyla fingirdeşiyordum.. harbi bravo sana be.. valla bravo tsigalko.. altıpastan nasıl taça vurulur, birebir gösteriyorsun.. ibretliksin aq..

    biraz daha lak lak ettikten sonra ceren i şaka görünümlü ama aslında gerçek bir şekilde kovdum yanımda "hadi kızım senin sıran yok mu, arkadaşlarım ayakta bekliyor bak" filan deyip. harbiden de o ara ebru gelmiş, tahtanın orda tebeşirlerle oynuyordu.

    bunu gibtir edince, ebru geldi oturdu,

    "çok şeker bir kız bu, ben de bayramdan önce tanışmıştım" dedi..lan sana fikrini soran oldu mu?

    -"yaa evet, bal damlıyor" dedim bozuk bozuk..

    -"ne var bee, sen de kimseyi beğenmiyorsun haa" deyip güldü.

    -"her güne senle başlayınca diğer kızlar çirkin kalıyor" ya da buna benzer bir şey dedim. beyler bu kısmı not alın bir yere.. ibret olsun. diyen ağzıma sıçmak istiyorum çünkü.

    bu sefer bu, hayretle karışık bir kahkaha koyup "hadi yaa, vay be ben neymişim" diye şımarmış taklidi yaptı. ama benim aklım hala az önce sarfettiğim salak cümlede,

    o zaman epey kızmıştım kendime çünkü daha bunun gibi çok halt yedim beyler, ama şimdi düşününce anlıyorum ki, diğer kızlara karşı ağzından kaçan iltifatlar vb. sözler, aslında ayşen e demek istediğim ama bir türlü anına denk getiremediğim cümlelermiş.

    ona diyemediklerimi, ya da diyeceklerimi diğer hatunların üzerinde bir nevi prova ediyormuşum.
    Tümünü Göster
    ···
  3. 203.
    0
    dıbına koduum, smiley leri düzgün kopyala bari at yannanı, * nedemek?
    ···
  4. 204.
    0
    ya şey.. hani bizim sınıfta ozan var ya? * benim balıkesirden arkadaşım, o işte.. bugün daha ilk konuşmasında söylemiş, demin de beni arada dert yanıyor aq..mal herif"

    ben şöyle bir silkindim, bugün nasıl konuşmuş olabilirdi ki lan?

    "olum" dedim, "ayşen bugün okula bile gelmedi ki? ne ara konuşmuş aq!"

    necati bir duraksadı, "ne ayşen i abi, ebrudan bahsediyorum ben ya?"

    oufffsss... o anı anlatmak için "üzerimden yük kalktı" lafı hafif olur herhalde.. yani o yükün ağırlığını gelin de siz düşünün beyler..

    tabi bir de o ara sadece tolga, diğer oda arkadaşım* ve okan ın bildiği ayşen meselesini de açık etmiştim farkında olmadan.. neyse,

    "haa..ee tamam anlat sen, ne oldu sonra?"

    -"ya abi işte bu aradı, diyor ebruya teklif ettim ama resmen posta koydu, sizin yurttan bi çocuk var, galiba o da hoşlanıyormuş ebrudan, o yüzden olmadı herhalde, dedi bana"

    yok ebesinin amı..al şimdi de kızdan hoşlanan biz olduk..ne alakası var ya?
    ama gerçi insanlar da haklılar, zira dışardan bakınca bir kız ile bir erkek paso züt züte dolaşıyorsa, kesin erkek yazıyor demektir.. gibeyim şu bağnazlaşmış toplumsal kalıplarımızı da algılarımızı da..*

    tabi ben rahatlamışım.. ozan dediği dallama da herhalde bugün yanına oturttuğu çocuk diye düşündüm, hırt daha dakka bir patlamış..

    bu sefer bende dedim;

    "abi ebru benim hatun filan değil ya aq, öyle sağda solda da konuşmayın, yanlış anlaşılmalar filan olmasın.. gibecem ya..benim sevdiğim hatun başından beri belli abicim, ebru filan demeyin bana"

    neco,

    "ha harbi ya ayşen kim abi? (sırıtarak)"

    dedim ya, artık meseleyi açık ettik bir kere, o ara okan daldı odaya "napıyonuz la dıbına kodukları? ne bağırıyo bu gene?" dedi benim gösterip, ama tipi görmeniz lazım beyler, 5 biradan sonra kadayıf gibi olmuş sıfat.. sırıta sırıta paytak paytak dolanıyor..

    "gel aga gel" dedim.. anlaşılan gene muhabbetin dıbına koyulacaktı bu gece ve lanet olsun ki bu sefer spot ışıklarının altında ben vardım..

    o gece benim hikayeyi bizim katın tamamı öğrendi, oradan başka mevzulara filan derken, gene sabaha ettik muallaklerle..
    ···
  5. 205.
    0
    tsigalko bu yazıları yal darrak ın blogundan çalmıştır beyler haberiniz olsun bilip bilmeden konuşmayın
    ···
  6. 206.
    0
    benim olayı okandan başka oda arkadaşlarım da biliyordu artık,

    o gece ben odaya girdiğimde pehlivan gibi karşıladılar beni, yarı gırgır, yarı tebrik.."ooo tsigalko, koçum benim bee, nasıldı randevu? oldu demi bu sefer, yakışırrrr" gibi nidalarla inlettiler odayı, ben de utangaç utangaç sırıtıp "tamam lan tamam" demekten başka bir şey diyemedim.

    o gece gene batak matak döndük, arada karı kız, aşk meşk muhabbetleri döndü, oda arkadaşlarımdan birinin başka şehirde kız arkadaşı vardı, ayrılmış "olmuyor be aga öyle msn ile telefon ile, araya fazla mesafe girmeyecek, yapamıyorsun" diyordu.

    neyse ki benim sevdiğim, müstakbel sevgilim dizlerimin dibinde diye düşündüm..ne kadar şanslıydım.. şanslı mıydım?..
    ···
  7. 207.
    0
    ccc (bkz: tsigalko okoronkwo fan club)ccc

    beyler bu orosbu cocugu hıkayeyı tsigalko reyizden calmaya calısyor serı eksıleyın bini
    ···
  8. 208.
    0
    http://fizy.com/tr#s/1ago51

    fonumuz boş kalmasın..

    ışıklı yolda dolaştık..banklardan birinde, ağaçların altında biraz mola verdik, o ara benim telefon çaldı,

    baktım annem arıyor, bu tip şeylerden gocunmam beyler onu belirteyim, anamdır, arayacak tabi, artı saatte biraz geççene olduğundan hafiften kaygılandım bile,

    neyse açtım konuştuk filan, nerdesin diyor, dedim merkezdeyim, geziyoruz arkadaşlarla..

    ama sesim öyle bir çıkmış ki, müsamere çocuğu gibi coşkulu-mutlu, bizim kurt hemen soruyu patlattı,

    "haa nasıl arkadaşlarmış acaba bunlar?"

    "sınıftan arkadaşlar ya anne, öyle takılıyoruz bakalım"

    "iyi iyi, tamam oğlum, çok geçe kalma sen de tamam mı?"

    "tamam annem, hadi öpüyorum"

    "hadi ben de öptüm, selam söyle arkadaşına"

    ulan annem bile taşşağa alıyor beni görüyor musunuz? "arkadaşına".. bu kadar mı belli acaba aşk zevzekliğinin üzerimdeki etkisi? yoksa oltayı boş attı da dolu mu gelsin diye bekledi diğer tüm annelerin yaptığı gibi?

    fazla düşünmedim,

    kızları yurda doğru zütürmeye başladım, bu gene koluma girdi beyler, benim de adımlarım yine havada yüzmeye başladı haliyle..

    gözde ye de gecedeki katkılarında ötürü adam akıllı selam verip yalandan da olsa sarılarak veda ettim,

    ayşenle ise her zamankinden biraz daha fazla sarılı kalmıştık birbirimize, ipek gibi saçlarının çilekli kokusunu alabilecek kadar fazla..

    ayrıldığımızda bir nev-i içmeden sarhoş sayılırdım artık..

    gene ağzım kulaklarımda, adımlarım bulutlarda, vardım yurduma mutlulukla..
    ···
  9. 209.
    0
    biz bir yandan oynuyoruz bir yandan da yine konuşuyoruz,
    ben artık dayanamıyorum tabi, 2 cümlemden birinde ince ince mesajlar vermeye çalışıyorum, bu da pası aldığını belli ediyor, hepten heyecan yaptırıyor bana.. tutulması meçhul sözler veriyoruz birbirimize, "oraya da gideriz, gideriz demi? şunu da yaparız, şuna da bakarız, şunu da izleriz, bunu da dinleriz, şunu da konuşalım bir ara" gibi...

    öbür kız da çok bin çıktı beyler inanamazsınız, önce yalnız olmadığımız için lanet etmiştim ama gecenin sonunda "lan iyi ki de gelmiş bu kız bu gece" diyecektim. nedeni malum, öbür kaltak gibi yoluma çıkmak şöyle dursun, daha da ortalığı elektriklendiriyordu, muhabbet tıkanacak gibi oldu 1-2 kere, bu kurtardı filan.

    neyse, bizim kız da bana 2-1 geçirdi tavlada sağolsun. dedim "ne istiyorsun bakalım, emrinize amadeyim"

    gene aynı muzip düşünceli tavrına büründü.."hımm valla çok bulaşığım var aslında, seni gizlice yurda sokup yıkatsak?" bunlar kahkahayı koyuverdiler sonra, bense hem şaşırmış, hem salakça heyecanlanmış, hem de tırsmıştım..aq sanki harbiden sokacak seni yurda, ama işte mallık beyler, beynimin %1 i filan anca çalışıyordur.

    sonra biraz daha düşündü, "dur ya aslında daha iyi bir fikrim var, karaokeye gidelim bir gün, sen de benim seçtiğim şarkıyı söyle olur mu? bak hem sesim iyi diyordun" göz kırptı, bu sefer de ben gülmeye başladım, zira hangi şarkıyı seçeceğini biliyordum.. daha önce muhabbeti geçmişti ve ben içinde adım geçtiğinden ve saçma sapan ötürü sinir olduğumu söylemiştim.. fena sıkıştırmıştı beni, ama bilmiyordu ki değil hoşlanmadığım şarkıyı söylemek,

    elinden zehir olsa içerdim.. abartıyor muyum bilmiyorum ama o anki ruh halimi ancak gerçekten gönülden sevenler, tutkuyla kapılanlar bilir beyler, damdan düşenin halini, damdan düşen anlar..

    "eh tamam o zaman" dedim. "bulaşıktan yırttığım iyi oldu" gülüştük.

    o gece de yine istemediğim gibi başlamasına rağmen ummadığım şekilde iyi gidiyordu,

    kafeden kalktık,
    ben bunları gene yurda bırakıcam, biraz daha gezinelim mi? dedi. e benim de canıma minnet zaten, yurdun tersi yöne saptık, aşıklar yoluna giden ışıltılı ara sokaklardan birine insanların arasına karıştık..
    ···
  10. 210.
    0
    lan elmaşekeri olayı çok kötü lan

    kıroooo

    çok kötü amk apaçisi

    ama güzel duygular bunlar
    ···
  11. 211.
    0
    dıbına kodumun bebişincisi
    ···
  12. 212.
    0
    derken biz bunun anasını gibicez artık, töbe töbee! züt lalesini seri eksileyin amk!
    ···
  13. 213.
    0
    ccc (bkz: tsigalko okoronkwo fan club)ccc
    ···
  14. 214.
    0
    güzel bir şarkıyla başlayalım,

    http://fizy.com/tr#s/1ai6rx

    söylediği yere gittiğimde bulamadım ayşen i, biraz geç kalmışım tabi, o beni direkt 5 dakika içinde yurttan çıkar gelir diye tahmin ediyordu muhtemelen. mesaj attım nerdesin gibisinden,
    "biz kafeye geçtik, üst kattayız" yazmış... aq deliricem beyler. gene "biz" diyor..gene yalnız değil..yani nedir bu anlayamadım ki? gibicez mi sanki tek yakalayınca?

    yemin ediyorum o kadar seviyor olmasaydım çeker giderdim, ama mümkün mü? ağzıma sıçsa gidemem işte..bu hareketleriyle de sıçmaktaydı zaten.

    içimden "ulan gene bu çengel burun salça olduysa bu akşam ne yapıp ne edip züt edicem onu o masada çaktırmadan, öyle ki bir daha benle değil aynı masaya oturmak, sınıfa bile girerken iki kere düşünecek..

    neyse girdim kafeye, han tarzı bir yer beyler, bursa da da çok vardır böyle, hemşolarım bilir.

    çıktım üst kata baktım bu, karşısında da kızıl saçlı bir hatun var, tanımadığım. yani bizim sınıftan değil diyelim en azından.

    ben bunun ay gibi ışıldayan yüzünü, gözlerini görünce gene kendimden geçtim tabi, sinir minir kalmadı..

    bu arada öbür kızın da günahını almışım (çengel burun), muhtemelen geçen sefer de onun gelmesini bizim ki istemiş olmalı..neden diye düşünürken cevaba benzer bir şeyler buldum gibi oldu.

    yanlarına oturdum, kızıl saçlı hatun bunun yanına geçti, karşısına ben geçtim ayşen in, lan bir an kendimi kız istemeye gitmiş gibi hissettim aq,

    mekan böyle tarihi, dekorlar filan, 80 lerin ortasında döşenmiş evler gibi..

    "nargileyi sen geldikten sonra söyleyelim dedik" dedi benimki, "gül-nane aromalısından yokmuş yaa senin sevdiğinden, neli söyleyelim dersin?" diye ekledi,

    gül nane yi sevdiğimi unutmamış..

    "elmalı olsun o zaman, uyar mı?" dedim, "harika olur" filan dediler,

    neyse nargile geldi masaya biz o ara muhabbetteyiz, öbür hatunun adı da gözde imiş, baya konuşkan bir şey, ama inanın öbür bedbahttan sonra bu o kadar cana yakın ve pozitif geldi ki, iyi dedim, en azından işi bozmaya çalışmaz diye düşündüm.

    sonra ayşen bana, "tavla oynayalım mı?" dedi, aslında konuşmak ve akşam boyu gözlerinin içine bakabilmek daha çok işime gelirdi ama "tamam" dedim, "ama kazananın kaybedenden bir dilek hakkı olacak ;)"
    parmağını çenesine dayadı, düşünür gibi yaptı..yüzünü komik komik şekillere soktuktan sonra,

    "eh, nasılsa ben kazanacağım için, sıkıntı olmaz herhalde, tsigalko bey düşünsün artık" dedi..

    paslarıma paslarla karşılık veriyor, inceden inceye yaptığım imalara ortak oluyordu..her zamankinden daha da güzel, içten geliyordu gözüme bu akşam..

    derken tavla geldi, biz oyuna başladık..
    Tümünü Göster
    ···
  15. 215.
    0
    neyse beyler,

    günler böyle geçedursun, okuldaki 1.5 uncu ayında sonuna geliyorduk artık, o akşamdan sonra 2 kere daha buluşmuş, okulda da nispeten daha samimi olmuştuk, aq hala yanına oturma şerefine ulaşamasam da (acaba kimin yüzünden) bir iki kere çıkıp takıldık kampüs etrafında..

    o ara ebruyla da aramızdaki enteresan ilişki epey ilerlemişti, kızla epey şey paylaşmaya başlamıştık benim o son çıkışımın ardından, ama elbette aklından yanlış ve yasak düşünceler bir an için geçmedi bile.. ayşen in güneş olduğu bir sistemin gezegeniydim ben.. başka yıldızlar benim için nokta kadar bile önemli ve yakın olamazdı..

    derken bir gece, ayşenle mesajlaşıp kıza iyi geceler dilememin ardından tam yatmaya hazırlanırken bir mesaj geldi,

    gece 1.30 filan olmalı..

    baktım, ebru,

    "uyudun mu?" yazmış..

    acaba hiç giblemesem mi diye düşündüm, ama bu saatte mesaj atıyorsa muhakkak bir numarası vardır diye düşündüm, 5-10 dakika cevap vereyim mi vermeyeyim mi diye düşündükten sonra, uyuduğumu düşünüp telefonu bir yere kaldırdığını umaraktan,

    "yo, hayırdır?" diye yazdım.
    ···
  16. 216.
    0
    http://fizy.com/tr#s/1aiuck

    ışıkları kapatıp yatağa da uzanmıştım ki mesaj geldi, benim oda arkadaşlarım yukarda counter yapıyorlardı, o zamanlar inanılmaz popülerdi amk oyunu..millet bağımlısı olmuştu resmen,

    neyse, mesaja baktım,

    "uyku tutmadı, sen de uyumadıysan biraz konuşuruz belki diye bi yokliyim dedim. bugün pek öğlen arasında göremedim seni?" yazmış.

    göremezsin tabi, nasıl sıvıştığımı ben biliyorum..o öğle arasını ayşenle geçirmiştik..tabi kız benim ebrudan resmen kaçarak geldiğimi filan bilmiyor aq..öbürü de ona gittiğimi bilmiyor... zaten o zamanlar başıma ne geldi hep bu "aman kimse üzülmesin, kimse kırılmasın, incinmesin" diye ince düşünmem yüzünden geldi..

    "biraz yalnız kalmak istedim ya. yarın da quiz var biliyorsun demi?"

    diye gayet öküzce bir mesajla ilk dalgayı savuşturmayı denedim, en azından kısa kestirebilirdim. zira attığım her mesaj, sanki ayşenin hayaline ihanet ediyormuşum gibi hissettiriyordu.

    "ben de çok yalnız hissediyorum bu aralar, sen de olmasan doğru düzgün konuşacak kimsem yok. evet quiz den de çakıcaz galiba bu gidişle"

    yazmış. lan resmen ne demek istediğimi anlamamazlıktan geliyor, tam uyumak istiyorum diye direkt olarak niyetimi yazacaktım ki gözüm ilk cümlesine takıldı. bir an için, bu şaşalı görüntüsünün altında oldukça naif bir kişilik taşıyan, kendini kanıtlama çabasındaki kıza karşı ufak bir acıma hissi oluştu içimde..

    yazdığımı sildim,bu kez,

    "yalnızlığını yaratan yine sensin, farkındasın değil mi?" diye sordum. "iyi bir çevren olabilirdi, sen elinin tersiyle ittin onları, e sınıfta da kimsenin yanına sokulmuyorsun, insanlar sana gelip, ebru ne olur bizimle tanış-arkadaş ol diye yalvaracak mı?"

    diye acımasızca üstüne gittim gene, iğneledim.

    bir kaç dakika cevap gelmedi, o ara ben de vicdan azabı moduna bağladım aq..kız ağlıyor mu, ne tak yiyor diye düşünüyorum.

    neyse, aradan 10 dakka filan geçti heralde ben artık neredeyse uykuya dalıyordum ki bir mesaj geldi, mesaj ki ne mesaj, paragraf bildiğin..
    ···
  17. 217.
    0
    ..diyorum ya, sarhoş değilim ama biraz gevşemiş kafam, güzelim yani.. dedim bur bakalım. açtım mesajı,

    "yaa ben sana dikkat et derken kendim hasta oldum :((. galiba çorbayı sen yapmak zorunda kalacaksın * "

    okudum, okan a da gösterdim, lan bana nasıl gireyim diye düşünmek kalmamış bile, zira kız direkt ara pasıyla topu oyuna sokmuş,

    "geçmiş olsun canım, çorbalar feda olsun sana ya, kıyamam. nerdesin sen şimdi? hastanede filan değilsin demi??"

    biraz yılışkan girdim gördüğünüz gibi, aq hastalanmış, muhtemelen benim yüzümden,en son o soğukta sokaklarda yürüttüm kızı..

    bu sefer bu,
    "saol * .yok ya öyle ciddi bir şey değil ama işte, sabah kalkamadım yataktan, sonra kızlar baktı, ateşim filan var gibi, gitme dediler, yattım bütün akşam, çengel burun* da kaldı benle sağolsun, emin ellerdeyim yani sorun yok * "

    ya tabi ne demezsin.. bütün gün mesajlarıma cevap alamamamın sebebi de o paçoz değildiyse ben de bir şey bilmiyorum. bu arada farkettim de acayip kin gütmüşüm lan kıza, ben de az pekekent değilmişim.. neyse,

    hasta hasta o konulara çok da girelim istemedim, benim çılgınlık başka bahara kaldı yani. zaten o da yaptığı o imalı başlangıcın ardından ne dediysem anlamamazlıktan geldi, ya da hastakeyken kafası almamışta olabilirdi..bir sürü ince ayar manevrası yaptım mesajlarda, hiç birini yemedi aq..

    sonradan "hadi ben seni yormayayım canım tekrar geçmiş olsun" falan filan gene böyle içinde sosyal mesaj ve espirik* barındıran son bir mesaj daha atıp okan a döndüm. mesajları ona da okumuştum. dedim abi bu kız neden hala böyle yapıyor? acaba ben mi pasif kalıyorum yoksa o mu fazla nazlı.. anlayamadım.

    o da "valla evet aslında hala fazla kasıyor gibi, ama sen de çok belli ettin be abi aşık olduğunu, kız biliyor her türlü elinde olduğunu, e azıcık nazını yapacak tabi, onun da keyfi o"

    -"haklısın kanka ama elimde değil ki be, o duyguları gizlemek kolay mı aq? mızrak çuvala sığar mı? rol yap desen, onu hiç beceremem zaten..oof of..çekeceğim var galiba benim."

    -"olsun sen kendini böyle koyverme olm, bu iş her türlü olacak zaten, bırak o da kızlığını biraz yaşasın işte.. sonradan bunları hatırladığınız gülersiniz halinize, dalga malzemeniz olur ;)"

    lan ben bu adamı da harbiden seviyordum ha, yani insanın arkadaşı, dostu olacaksa böyle olmalı aq..senin derdine ortak olmakla yetinmemeli, üstüne bir de moral motivasyon vermeli. bir kez daha o masada onunla oturduğum için kendimi şanslı hissettim, aslan kardeşim benim..

    neyse biz epey 50 lik devirip yarım kilo da işedikten sonra yurda doğru yola koyulduk,

    birazdan duyacaklarımı ve dönecek muhabbetleri tahmin bile edemezdim, yarı sarsak adımlarla yürürken
    Tümünü Göster
    ···
  18. 218.
    0
    (bkz: tsigalko okoronkwo fan club)
    (bkz: nasıl bin oldum anlatıyorum)
    ···
  19. 219.
    0
    ertesi sabah gene okul vardı malum,
    1-2 saat anca uyumuştum ama gelin görün ki aşık olma halinin verdiği enerji ve dinamizim sayesinde bu o kadar da sorun teşkil etmiyordu. bu adrenalinden ve dopaminden yoksun bir insan benim uyuduğum uykuyla ayakta bile duramazdı çoğu zaman.

    neyse sınıfa girdim, baktım ayşen daha gelmemiş, sonra bir da baktım ki, o da ne? ebru hanım her zaman benim için ayırdığı yerde sınıftaki başka bir elemanla beraber oturmuş, fısır fısır konuşuyor bir yandan da..

    yan yan güldüm, pff.. çocuk oyunları.

    bu sefer ben de cam kenarından bir sıraya yöneldim, bakarsınız ayşen in önüne arkasına filan denk gelirim gibisinden.

    bekle bekle, sınıf doldu, kız gelmez... saftirik elemanlardan biri yaklaşıp "kardeş boş mu?" gibisinde bir şeyler geveledi..e benim moralim taban yapmış durumda zaten, boş-oturabilirsin gibisinden kafa salladım.

    hoca geldi, ayşen hala yok.. dedim bir mesaj atayım bakalım. mesaj attım, cevap da yok?

    o gün bomtak geçti aq..

    benim sıfatı gören okan geldi, dedi olm hayırdır lan? kız bir gün okula gelmedi diye bayrakları yarıya indirdin, ben sizin işin olmadığını filan düşünemiyorum bile, allah korusun, camdan mamdan atarsın sen kendini..

    "ağzını hayra, zütünü bayıra aç okan" dedim, başladı gülmeye, o gülünce bende güldüm.."bu akşam gidip içelim mi?" dedim. konuşmaya ihtiyacım var.

    olur dedi, geç bile kaldın olm, ben diyecektim artık.

    neyse o akşam çıktık biz dışarı, benim gözüm paso telefonda.. hala mesaj yok. 2-3 tuborgu devirdik bununla, o anlatıyor, ben anlatıyorum filan..

    "iyi ki varsın kardeşim" dedim. "iyi bulduk birbirimizi"..

    "aynen kanka aynen.. diyorum ya sen artık şu ayşen işini kafana takma, olacak o canım çok belli yani"

    "ama çok uzadı be abi?".."bir buçuk aydır iki arpa boyu yol aldık?"

    "e olum burası lise mi? artık o şıpsevdiler geride, kaldı.. hatun demek ki ciddi düşünüyor seni, e sen de zaten kör kötük aşıksın. biraz daha sabırlı olman lazım sadece"

    "doğru söylüyorsun kardeşim, umarım öyledir, öyle olduğuna inanıyorum, inanmak istiyorum"

    biz böyle devam ederken benim benim telefon yandı, söndü.. saatlerdir beklediğim mesaj sonunda gelmişti, telefonu elime aldım,

    kafam da hafif çakırkeyif, aslında tam da moda girmişim.. ulan dedim.. yapsam mı bir çılgınlık??
    ···
  20. 220.
    0
    yurda geldik,
    ben odaya yöneldim, okan "aga ben bi su çarpiyim yüzüme aq kafam döndü" dedi.
    neyse, geldim odaya baktım bir muhabbet dönüyor,

    "..ya işte olm adam daha ilk günden teklif etmiş aq.." kısmını duydum,

    dedim "noliyi lan? kim kime teklif ediyo?"

    konuşan da, daha önce bahsetmediğim, bizim tayfanın (eski tafya da denebilir) 4. elemanı* neco.

    necati, kısa boylu ama kalıplı bir eleman, pek fazla konuşmaz, hani böyle her grupta vardır ya, muhabbet arasında "demi lan aga?" diyip banko onayını alabileceğin, arada elini omzuna atacağın, ensesini tutacağın, varlığı pek ortamı etkilemeyen, ama olmazsa da "lan keşke o da burda olaydı, iyi olurdu" diyebileceğiniz tipten bir çocuk. iyi çocuktur..

    dedim neco "noldu ya anlat bakam?"
    aslında gibimde değil de, kafa kıyak tabi, makaraya ortak olayım dedim sadece, aq ne bileyim mevzunun beni direkt ilgilendiren bir olay olduğunu..

    "ha aga geldin mi? naptınız la bensiz içmişsin?"

    "ya okan la az takıldık işte, anlat sen anlat merak ettim"

    "şey.. senin kıza teklif etmiş de sınıftan biri, daha ilk tanıştığı gün, onu söyledi bana ben de tolga* ya anlatıyordum işte böyle iş mi olur gibisinde, seni bekliyordum söylemek için zaten"

    beyler,
    benim o an şarteller bi gitti geldi.. hani böyle ani voltaj dalgalanmalarında olur ya, elektirik bir an gider, sonra gelir, florasan filan varsa ortamda, yavaş yavaş kırpışa kırpışa yanar sonra tekrardan..aha işte tam da öyle oldu..

    masalardan birine tutundum, sakin kalmaya çalışıyorum ama inanın öyle bir dolmuşum ki, half-life deki duvar delen silah gibi..bir an bıraksak kendimi haykırıp delip geçicem ne varsa önümde:

    -"kim lan o?" diyebildim, tıkanmış dişlerimin arasından..
    ···