/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +18 -2
    Anlatıyorum beyler, geçen yıl bu zamanlardı. ikinci sınıfız, üç kız üç erkek manyak bir ortamımız var. Bu ortamı Çağlar muallaksi 14 şubatta Burcu'ya teklif etmesi ile bozdu. Bundan cesaret alan Mesut kalktı Yasemine teklif etti. Grupta bir benle Melis kaldık. Melis de Allah var güzel kız ama lakabı buzdolabı amk. iyi kız ama buz gibi hem ona bir şey hissetmiyorum. Bizimkiler de sıkıştırıyor açıl diye kızlardan duymuşlar kız bana karşı boş değişmiş. Farketmiyor değildim bana bakışlarını ama istemiyordum işte aq zorla. Uzun zamandır kız arkadaşım yoktu, grubun baskısı derken iyi tamam amk teklif ederim demiştim o zamanki kafayla. Ooo falan çekmişlerdi bizim gavatlar. Fazla detaya geek yok burda, işte buluşma ayarladık, cuma akşamıydı. Benle Mesut zaten aynı evde kalıyorduk Çağlar zaten istanbullu.
    Edit: Sözlük için yazıyoruz, ona buna çarpsam başlıklarına inat, bir şukuyu çok görmeyinde yükselelim, sağolun
    ···
  2. 2.
    +11
    Geldi eve saat 4-5 civarı. Lan ilteriş al lan arabayı uçurdum, babasının focusunu kaçırmış amk yine. sizin yüzünüzden açılacam zaten dalyarak bi zahmet ver, dedim. 3,5 geyik yaptık sonra atladım arabaya kızı almaya gittim. Gittim gitmesine de kız evrimini o gece tamamlamış sanki amk. Bizim buzdolabı gitmiş yerine davlumbazlı fırın seti gelmiş kız ateş ediyor amk.
    Ben zaten bunu gördüm otomatik arabada vites atacam neredeyse. Vesselam aldım bunu ne güzelsin falan, zütürdüm bunu bi kafe bar tarzı bir yere. Kıza bi bakışlarım kayıyorki sormayın amk. Çaktı tabi durumu ama belli etmiyor huur. Klagib muhabbetler geçti gerek yok yazmaya kafanızda yazın amk, oldu saat 12 eve bırakacam bunu. Araba da bulmuşum bırakır mıyım, dedim gel şehir turu yapak, kafa kıyak amk sıkıyosa kabul etmesin. Zaten çok bilmem yolları bir de kafama göre sürüyorum, yol birden ıssızlaştı neredeyim bilmiyorum amk.
    ···
  3. 3.
    +10
    Klagib bir inci erkeği olmanın avantajı olsa içimdeki insan sevigisi onun güneşte yanmış müthiş teni, yüzünde ona tatlılık katan façaları vurmamı engelliyordu. ya da içeri doğru sıçıyordum, emin değilim. Ama orada geri vites yapmazdım, o bana adım atınca bende ona atıyordum, ama ayağımın ucuyla. 46 numara ayak olunca o da sorun oluyordu gerçi o ayrı.
    Lakin bu maymunda 30 saniye ile evrimden kurtulmuş insansı bana saldırmadan önce bizim pekekent çekmiş silahını bağırıp çağırıyor. Anlamadım ne dediğini ama iş kızışacak belli. karşımdaki bağdat sıçanı da onlara dönmüştü. fırsattan istifade bunun sağ şakağına yumruk attım. Yumruk atmak çok garip bir şey amk. Hele benim gibi kavgaya alışık biri değilseniz daha eliniz havadayken eliniz biçimden biçime girer nasıl vurayım diye düşünürsünüz. Yumruk attım atmasına da daha parmaklarımla değilde daha çok bileğimle vurdum sanırım
    ···
  4. 4.
    +10
    Az daha gittik bi benzinlik çıktı, melis dedi işte bana bi su alsana aşşqqqım. Ağzını yaya yaya bir de. Elimin tersiyle vurasım geldi ama dudağın ucuyla yapışmanın daha eğlenceli olacağına karar verdim. Neyse çektim arabyaı benzinliğe. Küçük bir yerdi, pompacı eliyle sağa çek bekle dedi, nasıl dedi bilmiyorum ama ben öyle anladım. Çektim sağa durdum, arabadan çıkmadan millete baktım. Siyah passat vardı bir tane pompanın yanında. Yanında da bir adam, deri ceketli altın kolyeleri, saçlar ahenk ile dans ediyor, pekekent kelimesinin ete kemiğe bürünmüş hali.
    Pompacı marketin önünde sigara için iki huurnun bacaklarını kesiyor. Yalnız huurlardan biri siyah saçlı beyaz elbisel falan beni bi kesiyor anlatamam amk. Kafa da güzeş sen misin beni kesen diyerekten ben de onu kesiyorum. Diğer huur kendi halinde sigarasını içiyor. Göz ucuyla melise baktım, o da huurları kesiyor amk. Neyse tam arabadan inerken modifiye bir tofaş geldi. Benle passatın arasına durdurdu amk kekosu. indiler bunlar arabadan, baş keko pompacıya daye hele bi yirmilik atta davamıza bakak dedi.
    ···
  5. 5.
    +9
    Yalnız kalmışmıştım, korkuyordum ciddi ciddi. Geç lan arabaya dedi. Arabadaki huurlarla karşılıklı oturuyordum şimdi. Çıt çıkmıyordu. Adamın biri yaklaştı beni arabaya atan dallamaya. Aldık abi kasetleri dedi ve adama verdi. Tamam dedi, gidelim, damlarlar şimdi. Herkes arabalara bindi. Aklımdan binlerce düşünce geçiyordu. O kayıtlar benim masumluğu ispatlardı ama şimdi yanımdaki pgibopatın elindeydi. Aracı asfalta çıktığında durdurdu ve kapıyı açtı. Lan acep beni mi indirecek, gözümü mü korkuttu derken çekti silahını, bağajı açık tofaşa doğrulttu. ilkinde ıskaladı, ancak ikinci atışta lpg yi vurdu. O karanlıkta patlayan araba tüm geceyi aydınlatmıştı sanki. Olayın üstünü kapatmak için mantıklı bir yoldu, açığa çıkar mıydı çıkardı ama o zamana kadar geçen zaman olayı gündemden uzaklaştırmak için yeterliydi Alevin ışığı ile parlayan dehşetle dolmuş gözlerimle bunlar aklımdan geçerken arabanın kapısı kapattı ve şoföre seslendi, mekana. Boğazıma kadar taka batmıştım, o zaman öyle hissediyordum. Seyit halindeydik, kafam önde, dışarıyı izlemiyordum. Kimse de konuşmadı. Gereğinden fazla hızlı gittiğimizden mi bilmem en fazla yarım saat ile bir saat arasında sürmüştü yolculuk.
    ···
  6. 6.
    +8
    Herkes yatıyor ve kimsede hayat belirtisi yok. Ama emin olmadan kalmazdım. Haklı çıkmıştım, önümdeki çekirge yerde debeleniyordu. Az ışık çarpınca elindeki tabancayı fark ettim. Muhtemelen bizim pekekentin silahı almıştı. Ama ayağa kalakacaktan çok can çekişiyor gibiydi. Dizlerimin üstünde kalktım ilk önce. Etrafa bakıyordum. Ne geçen bir araba ne siren sesi. Melis torpido gözünün içine girmiş neredeyse. Memeleri gözüküyor ama kesinlikle sırası değil. Aslında şapkalı market tezgahına bakan dayı yat lan yere diye bağırmasa daha çok bakardım o memelere de önce can sonra am. kafamı sola çevirdim. Adamın beni telkin eden bir havası yoktu direk beni pozisyona getirip öldürmek istiyordu belli. Şimdiye kadar hep korktuğumu sanardım. ilk defa iliklerime kadar hissediyordum. Abi dur ben, dhaa cümlemi tamamlayamadan hatta ağzımı bile açamadan kes lan huur çocuğu diye bağırdı ve alnıma dayadı silahı amk piskopatı. Sağlıklı bir insan aklından hayatını geçirirdi öyle bir durumda, ben dayının eski vadicelerden olduğu düşünüyordum amk. Aklımda da laz ziyanın sesi. Gözlerim kapalı arkada fon müziği oy asiye açmışım, saykoluk bu ya gülümsemeye çalışıyorum bir de. Ardından tetik sesi.
    ···
  7. 7.
    +8
    Çıktım koridora, sağda solda kapılar, en sağda alt kata inen bir merdiven var. Kaçmak gibi bir amacım yoktu kaldı ki kapıyı açık bırakmışlarsa çok fuzuli bir uğraş olurdu kaçmaya çalışmak. Merdivene doğru yürüdüm. Etrafı da dinliyordum ama hiçbir şey duyamadım sadece kendi ayak sesim vardı. Usul usul indim alt kata. Hemen sol tafafımda bahçeye açılan bir kapı, kpaının az ilersinde kahvaltı yapan 3 koruma vardı. 1 si dün akşamkiydi. Gözgöze gelince el hareketiyle geel işareti yaptı, ben de oraya doğru yürüdüm.
    ···
  8. 8.
    +8
    Yakın arkadaşlarım hatta bazen ailem bile kimi durumlardaki aşırı rahatlığımdan şikayet etmiştir. Benimkisi de nasıl bir rahatlıksa kafayı vurup yatmışım. Sabah kalktığımda odaya süzülen güneş ışıkları gözümü kamaştırıyordu, camdan dışarı alabilidiğince yeşillik ve şehir manzarası, burnuma gelen sıcak ekmek kokusu... Bahçede eli silahlı iki adam görüp de olayın ciddiyetine geri dönmesem kendimi rüyada hissedecem. Gün ışığı sayesinde odayı daha rahat inceliyordum. Aşırı sade bir odaydı kayda değer hiçbir şey yoktu. Bilinçsizce kapıya doğru yürüdüm. Her ne kadar kilitli olsa da içgüdesel hareket işte. Elimi attım kapı koluna. Kilitli değilmiş
    ···
  9. 9.
    +7
    Şehrin çok da uzak olmayan bir yerindeydik, tek katlı ence büyük ama lüks sayılmayacak bir evin önündeydik. yükesek bir yerdi, şehrin ışıkları görülüyordu. Arabadan indik, kadınlar bir şey demeden nereye gittiklerini bilircesine eve doğru ilerlediler. Beni kaldıran adam ben ve evin avlusunda bizi bekleyen patron. Beni kaldıran adamın hitabından anlamıştım. Patron değildi belki ama yanımdaki adamdan daha taşaklıydı. Yüzüme bakmadan kapat bir odaya icabına bakarız bunun sonra dedi. Başıyla onaylayarak tutu kolumdan eve doğru zütürdü, direnmedim. Direnecek bir durumum yoktu. Depo vari bir yer beklerken Sıradan bir genç odasını andıran bir odaya bıraktı beni. Kaçmaya çalışırsan ölürsün dedi ve gitti. Sesi tehtidkar değildi, açık ve netti. Yatağa oturdum ve olanları ve olacakları düşünmeye çalışıyordum
    ···
  10. 10.
    +7
    Kanım dondu şerefsizim, cümlesini tekrarladı, bana bir pekekente mal oldun. duraksadı ve bana baktı. Hatanı telefi edeceksin. Daha bir şey dememiştim ki adam tüm planı yapmış kafasında anlatmaya başladı, Yarın akşam 8 de 2 huuryu buradan alacaksın, adrese zütürüp bekleyeceksin sabaha doğru işleri biterse alıp buraya getireceksin, sonrasına memnuniyetime göre bakarız. Araya girmeye çalıştım ama izin vermedi, sen gibimde değilsin ama o kızlara bir zarar gelirse o petroldeki manitanı nefesi kokan tecavüzcülerin altına veririm, sana da canlı izletirim. Başından beri ciddiydi ama sinirlenmeye başlamıştı. Anlamıştım ama nedenini anlamamıştım. El hareketiyle beni def ederken bardaktaki içkisini bitirdi. Moda gir lan süt çocuğu, sonrasında bir şeyler daha söyledi ama odadan çıkarken en son bun kelimeli anlayabildim.
    ···
  11. 11.
    +7
    tutmadı gibi ama olsun, devam edelim yine de
    ···
    1. 1.
      -1
      her şeyde tutacak değil ya mk bize anlat
      ···
    2. 2.
      0
      anlatıyom kanka
      ···
  12. 12.
    +7
    indik evin bodrum katına. depo gibi bir yerdi. eski mobilyalar kutular ile doluydu. Deponun arka taraflarında bir masanın etrafındaydık. korumalar daha uzakta, ben cihat denen patron ve halil masanın yanındaydık. Masanın üstünde 3 tabanca vardı. Seç birini dedi cihat. oyunlardan aşina olduğum daha doğrusu tanıdığım tek tabanca barettaydı. Neden tanıdığımı seçmek istediğimden emin değilim, denize düşen yılana tutunur misali belki. Aldım barettayı taktım belime. Belime takarken ikiside şaşırdı. Aslında onlar şaşırınca bende kendime geldim ama çok geçti. Çoktan hazırmış lan hergele diyip kahkaha patlattı. Utanmıştım ama bende sırıttım
    ···
  13. 13.
    +7
    Pompacı gözlerini huurlaran almadan bir de başka yere bakıyormuş süsü veriyormuş gibi yaparaktan sırada araba var dedi benim focusu göstererek. Bunu diyince kekoların hepsi bana bakarak sırıttı .
    ben de tam arabadan inecem, arka koltutan inen dallama, o bremin kaç paradır yanındaki fişeqsin ha. diyor döl israfı. 21 yılın verdiği kin ve içilmiş olan onca içkiyle sen misin bana sataşan diyerekten öne çıktım ve ne diyon lan lavuk diye o anki gazla bağırdım ama zütüm atıyor. kavgaya en son lisede simit oynarken girmiştim amk. Lafın etkisi ölçmek için diğerlerine bakıyorum pompacıya bakıyorum ama pekekente bakamıyorum. Diğer iki keko yürümüş bunun üstüne. benimki de bana atarlandı üzerime geliyor. çaktırmayam diyorum ama zütüm atmıyor değil
    ···
  14. 14.
    +6
    2 yanıma konmuş 2 tane insansı çekirge, tampona yapışmış 3. bir insansı. kumaş pantolonlu beyaz gömlekli yerde yatan ben. senaryoya bak amk. Yok hani bu kadarla sınırlı kalsaydı eyvallah, kaderdir. Bre amk pekekenti sen niye silahı önde tutarak üstümüze geliyorsun. Hadi içimdeki sırrı süreyyayı duydun da geldin, pompacı sana ne oluyor amk emaneti çekmişsin bir de. Normal şartlar altında yanyana gelmesi imkansıza yakın 5 adam iki araba arasında hayatta kalmaya oynuyorduk amk. O pekekent silahı ateşlemese erkeklik yapacam da sadece yerde yuvarlanmakla yetindim. Acıdan inlemeler küfürler.. Sanki yerdeki ben değilim de gözleri kapalı film izliyorum. Ne oldu anlamadım ama sesler kesildi, sadece benim ödünç focusun sesi var. Arabaya kurşun gelse nasıl acıklayam diyordum içimden. O an da aklımdan da nasıl oldu da bu geçti amk. Hafif gözümü açtım. Herkes yerde.
    ···
  15. 15.
    +6
    Dün akşam ağır abi takılan bu adamın şmid kığılıdaki reyon görevlisi rolüne bürünmesinin verdiği şaşkınlıkla konuşamadım, yüzünğ bana döndü ve sorusunu yineledi konuşsana lan it senle mi uğraşacam bütün gün ? Gergin olduğu her halinden belliydi ve bu adam reyon görevlisi gibi naz çekmezdi.
    -Şu en sağdaki bana olur herhalde, göz kararı söylemiştim, alsında olup olmaması gibimde değildi. Adam şöyle bir baktı ve sonra bana dönüp sırıttı, iş görüşmesine gitmiyorsun, sen pezeveksin, dedi
    Altı üstü küçük bir iş diye kendime telkin ediyordum ama direk yüzüme vurması kendimi farklı hissettirdi. tuhaf oldum, tiksineceğimi düşünürdüm ama garip şekilde bana sırıtarak sen pezeveksin demesi tebessüm ettirmişti
    ···
  16. 16.
    +6
    Merdivenleri çıkarken dışardan tek katlı durup nasıl iki katlı olduğuna hayret ediyordum evin. Üst kat alt kattan çok küçüktü ve bu sefer toplam 6 oda saymıştım. stresim de biraz dağılınca odaların oldukça basık olduğuna kanaat getirdim. Sanki adamların yatabileceği küçük kulübeler gibi yapılmıştı.
    Neyse girdik merdivenlerin yanındaki odaya. Odada bir sandalye duvara monteli ayna ve duvarın tamdıbını kaplayan bir dolab vardı. Halil dolabın kapağını ardına kadar açtı. Dolab renk renk takım elbise, kravat, ayakkabı doluydu. Omzunun üstünde bana seslendi,
    Kaç beden giyiyon la
    ···
  17. 17.
    +6
    Kal orda giberim belanı dedi yavşak, el mahkum kaldım orda. Ama gider dedim. yüzüme baktı aptal aptal, eve tek başına gidebilir dedim. Melisin şaşkınlıkla bakıyordu bana. Yersiz bir cesaretle gittim yanlarına umrumda değildi hiçbir şey. Tuttum kolundan bindirdim arabaya. Ehliyetinin olduğunu biliyordum. Aynı zamanda boşuna buzduolabı demiyorduk ya. Sakin ol, eve git, beni ve burayı düşünme dedim. Kafasını sallamakla yetindi. Aslında gitmek de istemiyor gibiydi ama onun burada kalmaması lazımdı. Tam kapıyı kapatacam şakağımda bir soğukluk. Pis nefesiyle omzumun üstünden konuşuyordu, birine bir şey dersen arkadaşın ölür dedi melise. Son kelimesi kafdıbının içinde yankılanıyordu. Arabanın yanından çekti beni, bende kafamı aşağı yukarı salladım. Melis ağır ağır çıktı ve karanlıkta asfaltta gözden kayboldu. Tüm bunlar 20 saniyede olurken silahın namlusu hala şakağımdaydı.
    ···
  18. 18.
    +6
    Geldim beyler,
    Bak bakayım olur mu sana, üstüme bordo bi ceket attı, parlak ile mat arasında tuhaf bir pırıltısı olan yakaları, kollukları falan siyah bir ceketti. Daha geçirmeden üstündekiler sana yakışmış ama bu halle gidemezsin dedi ve siyah kumaş pantolon ve beyaz bir gömelk verdi, çabuk giyin, altınada şu kunduralardan çek fazla zamanım yok bekletme beni dedi ve çıktı. Bende bana verdikleri giyerken melisi düşünüyordum. melisi ve bizimkileri. elime telefon geçse anında arayacaktım onları. soyunup giyinemem 15 dakkayı ya buldu ya bulmadı. parlak geniş yakalı ceketim parlak kunduram ile aslında cidden pekekente benziyordum. içimde iğrenilecek derecede bir hoşluk vardı. Aynanın karşısındayken Halil girdi içeri. içimdeki sesle aynı fikirdeydi.
    Amma pezevenekmişsin ha sende. Boz saçlarım, hafif kahverengi kirli sakalım, takım elbisem ile tek eksiğim kolye ve bilimum takılarım kalıyordu. Unuttuğum şeyi de halil hatırlattı.
    Gel silahını da verecez sana
    ···
  19. 19.
    +6
    Şu karıları bıraktığım kapının önünde, kel uzun boylu fıçı gibi bir adam vardı. geldiğimden beri kıpardamadn orada öylece dikiliyordu. En iyi gözlemleyebileceğim adam oydu çünkü onu da sandviç yeren görmüştüm. Ona dikkat kesilmişken kapıdan yelekli uşak çıktı, elinde boş bir tepsi vardı. Bana doğru geliyordu.
    ···
  20. 20.
    +6
    Onun da beni tanıdığına eminim. emin adımlar atarak geldi bindi o da arabaya. bana bir şey demesinden korkuyordum, onunla sohpet etme korkusu kaplamıştı içimi. Bir şey demedi o da sarışın gibi arabaya binerken. Bahçenin ortasın Cihat'ı gördüm, sigarasından derin bir nefes aldı ve beni selamladı. Asıl amacının ceketinin altındaki silahı göstermek olduğunu adım gibi biliyordum. Bu adamların bu işi neden bana verdiğini anlamadım, neden halit ya da diğer korumalar zütürmüyordu bu karıları. O an dank etti mesele arabayla kızları bırakıp almak değildi başka bir sebebi olmalıydı ve bende onlara mecburi hizmet eden bir köle olduğum için biçilmiş kaftandım.
    ···