neyse ergenlğime tekrar dönmemek üzere veda ediyoruz.
kucaktan kucağa gezerken yaz gelince tatile çıkmak uzun yol dışında çok rahattı. sevgilerin evinde kepaze bi hangoverdan sonra gecenin başlangıcında alınan beyaz leblebieri kahvaltılık sanıp kalseye dodurmuş üstüne süt döküp en az 5-6 kaşık yedktein sonra farkettim ne yaptığımı. o kadar çalışmayan bi zihine sahibim ki sevgi karşıma oturmu ş anlatıyo anlatıyo tamam oo süper diyip susmasını umud ettim içeriye gidip aspirin aradım çantamda oarada burda sona sevgini çantasında buldum.
sonra dün akşam tanıştığımız adam çakması jöleli zütovskilerin sevgiyle benimle harika vakitgeçireceğine kanaat getirmiş ki, uyuduktan 4 saat sonra bizi umarsızca tatile çıkmaya davet ettiler. zaten dün yedim her şeyden (özellikle onunkinden) o kadar pişmandım ki gidelin dedim sevgiye durumu anlayacağım şekilde izah ettikten sonra.
bizi sevgilerden aldılar ümitköyde bi yerde kahvaltı yaptık iştahsızca. sevgide bende emindik o adamlara sadece yol parası vermemek için kikirdiyoduk. oturup bunu konuşmadık yada bunu işaretleşmedik ama tatilin geri kalan kızmı çok saçmalığa gebeydi ikimizde emindik. yalan 2-3 biraiğçip uyuduk yakışıklıların arka koltuğunda sevgiyle. biğ ara uyanıp sevgiyi öptüm adamlara bgaktım çaktırmadan birbirlerine yırtık diyorladı resmen bakışlarıyla. sandıkları hiç bi şey onlarla olmadı tabi ki.
bu arada o yazıyı yazdığım bloğun şifresini unuttum lan bide bunu nasıl sadece benim entrylerimi gör yapıyoruz. ama böyle daha iyi oluyo lan sanki daha samimi dimi... evet ikisinide gibtir et.
bi ara mola verdik artık iyice keyifsiz bi atılmaydı olanlar yiğecekleri takladan bu kadar habersiz yola çıktıkları için sevimsizşleştile bizimle beraber. keyfimiz kaçt sevgiyle. öff peeeff diye gülüştük çorbayla oynadık falan çocuk gibi. sonra tekrar uyuduk yola çıkınca. uyunadığımızda sabah omuş bi yere girdik bebeler alışveriş yapıyo. kalkyık sigara bitmiş sigara almaya girdim bende markete.
markete girince biz nerdeyiz ya dedim adam pullat dedi. (meğersem muğlaa demiş) dönünce sevgi nerdeyiz dedi ben de polatlı heralde dedim. sigarayı alırken biz verelim bile demedi elemanlar. aldım normalde arabada sigara içilmiyodu 2 gece önce biz yakınca bu gibiklerde cayır cayır içti. bu sefer sinyali alamayınca sigarayı tekrar yasakladı ak malları. arada durup, inip sigara içtik.
kendine has herkese çok saygı duydum hep babam, abim, ergenken çıktığım manyaklar, feyyaz... ama bu tip adamlar zor günün yardımcısıydı resmen. o kadar bi marifet sanıyolardı yatmayı kalkmayı. lan aramızda muhabetlerini biraz fazla yapsak. hatta o zama msnde durumlara yazsak 11 cm diye acaba nasıl olurdu. birbirleriyle bi yarıştalardı farkında olmadıkları.
bunun dışında kendi has herkese saygı duydum kız olsun erkek olsun. yanlış anlamayın kızın apaçiside pistir.
gömbe suyu içicez (yanlış olabilir) diye bi yerde durdular. kaşın maşın artık bilmiyorum gençliği mangal yapıyobize asılan mı dersn laf atanmı. artık bunlarda o malca kualisyonlarını kurdukları için gık demediler aslında hala kurtabilirledi durumu. neyse suyu içtik. kaşın yağız delikanlıları yanlız bu gömbe suyunu içen gömbeye(arada gömmeye diyerek falan (off mal ki ne mal lafa bak))bi daha gelirlermiş. diyerek bize lafattılar bebeler inceden delikanlı!! olduklarından biz sizi çağırdık kalacak yeri biz ayarlayalım dediler * "
salaklar hala otelde oda ayarlarken biri biriyle kalacak diye hesaba düşüyolar. netice sevgiyle ikimiz kaldık ama 2 gece bu salaklarla dışarı çıktık durduk. sevimsiz bi durumdu gerçekten
kaşın nasıl bi dönemine denk geldik bilmiyorum ama piuufff. yolda yürünmüyo ama laf atan herkes bi yerin çalışanı. bizi çağran malların takılacağı otelde canlı biyer bu bi yol var hani oranın sonunda hera diye bi yerde kalıyolar. isimlerini söyleme zahmetinde bulunmadım ama yaşarla özkan adları. durmadan anlaştıkları restoranlara gidiyoruz sonra o mekanın anlaştığı diskoya gidiyoruz gene çöplüğünde öten çakma horozlar diskodabize sahip çıkmak şöyle dursun her hareketleriyle eksi bakiyeye oynuyolar. 2. gece dönerken iplerin kopması bana
sarı sarı, sarı çiçek diye şarkı söyleyen 2-3 ayrı arkadaş sayesinde oldu. otele kadar döndük böyle laf söz yiğerek.
mallarda gülüyo la olm bizide turist sandılar dşye. lan keşke adam sansalardı ak. yanlış anlaşılmasın bunu tekrar ediyorum adamın adam olanını çok fazla gördüm ve hakikatende severim. manyak olsun pigibopat olsun severim. ne tak yiğeceğini kesitirirsiniz. asıl normal gençlik çok sakıncalı ve gereksiz bi kitle bence. anti sosyal sişman olanlar bile daha faydalıdır ak. bu salaklar herkesin yapacağı şeyleri yapmak istemeyip bitince guru duyarlar. (askerlik, özel üni, ehliyet almak, çocuk, babanın işinin başına geçme(sırası karışık oldı(böyle parantezin içine parantez veriliyo mu lan türkçemizde))))"
bu avellere yolu onlar vermişler sanacakları bi şekilde yol verdikten sonra sevgiyle kafamza göre bir hafta geçirdik bol bol büyük çakıla gidip yüksek bi kayadan atladık patetes kızartması sulu ketçap sulu bira yedik içtik. daha önceden bildiğim bi tekel büfesi vardı. karton bardakları(50ik karton bardakları vardı şaka değil. hala ararım) biranı alıp arkasındaki asmaların altına oturduğun...
güneşi yiğip yiğip orda içtik asmalardan olamış üzüm yedik. turist bebelere yavşadık. zar zor otobüs paramız kaldı ki eskişehire geri döndük. (zaman mekan kavrdıbını yazının bu kısmında sonra kaybediyoruz sağlıcakla)
eskişehire döndük sevginin evine. tanıştığımız avellerin acısını sevginin evinde çıkaracaktık eskişehirin çakma dövmeci gerçek krolarıyla. dönünce uzun bi süre uyuşturucular uçuştu etrafımda. gsfnin bütün çakmalarıyla gezdik hemen hemen bazısı gerçek insanlardı. gerçi mühim değil ankaranın acısını çıkartacaktık sevgiyle.
sevginin demet diye bi arkadaşının evine gittik. ortak sürüyle arkadaş. kedi bulduğum aşık olduğum elemanla (bkz:
bilmem kaçıncı entry) orada bütün bi gece şu şarkıyı bi açsana diye sinyalleştik. sonra yattık. sevgilerde sabah beraber kalktık. ben saçımı toplarken o evden çıktı. güzel bi andı sanki. pişmanlık azdı arkasında