1. 1.
    0
    arkadaşlar klagib olarak şunu bunu gibtim ayaklarına girmeden hem kendim açısından nostalji yapacağım, hemde belki okuyan çıkarsa diye yazmış olacağım. daha çok o yaştaki pgiboloji ve yaşadığım ortamın ve yılların betimlemesi olacak.

    edit: gereğinden fazla seri yazacağım.
    ···
  2. 2.
    0
    15 yaşıma gireceğim gün valide konu komşuya söylemiş gelin oğlanın doğum gününü kutlayacağız, çocuklarda gelsin demiş. benimde haberim var bunlardan. 34 yaşındayım şu anda. eskiden komşuluk çok güzeldi. şimdiki gibi internet ve dizilere bırakmadı yerini. sürekli görüşürdük. neyse lafı dolandırmayayım, öğleden sonra evin içi komple dolmuştu. arkadaşlar yetmiyormuş gibi birde anneler geldiydi. hatta beleş pasta ve kurabiye lafını duyan mahallenin abileride gelmiş, pastalar gelene kadar balkonda cigara tellendiriyorlardı.
    ···
  3. 3.
    0
    en samimi arkadaşımın abisi eliyle gel gel işareti yaptı. bende o zamanlar tek çocuk ve erkek olmanın verdiği özgüvenle her halta atlıyan biriydim. gittim adamın yanına. arkadaş 4 kardeşti. en büyükleride bu bana seslenen semih abiydi. nur içinde yatsın kendisi iki buçuk sene evel trafik kazasında yaşdıbını yitirdi. buyur abi dedim başım gözüm üstüne. bizde saygı vardı amk. anamızın babamızın yanında ayak ayak üstüne atamazdık, sesimizi yükseltemezdik, büyüklerimize daima saygılı olmak öğretildi bize. bak dedi oğlum seni çok severim bilirsin ama bak abilerin burada merak ediyormuş kuş ötmeye başladımı diye sordu. kızardım direkt böyle söyleyince. ne anlama geldiğini biliyorduk zaten.
    ···
  4. 4.
    0
    utana sıkıla saygımı bozmadan evet dedim. gülmeye başladılar amk. iyice kızardım bende. tam kaçacaktım ama semih abi kolumdan tuttu. dur len dedi nereye gidiyorsun. sonra döndü diğerlerine şımarmayın lan amcık ağızlılar dedi. sustu bunlarda. sonra bana döndü bak oğlum dedi şu doğum günün bitsin, ben babanla konuşacam, akşama bizlesin dedi. bende neler döndüğünü az çok kafamda sorguladım ama tam oalrak anlamamıştım. zaten on dakika sonra pasta börek ayağına iyice unuttum olanları.
    ···
  5. 5.
    0
    doğum günüm bitti ortalığı toparlamak için valideye yardım ediyordum ki zil çaldı peder geldi. sırıta sırıta bana git semih abinler kahvede oturuyorlar seni bekliyorlar dedi. sonrada akşam 8 e kadar izin verdi ki amk 8e kadar hiç kalmamıştım dışarıda. babam has adanalıdır. dedem tarlayı bahçeyi satıp paralarıda istanbulda karılarla yiyince tepesi atmış, evi terketmiş ve o sırada nişanlı olduğu valideye hemen nikah kıyarak birikmiş üç beş parasıyla istanbula gelmiş. oradanda zaten inşaatta ustabaşı olduğu için alıp başını yürümüş, 3 sene içinde varoş mahalleden biraz daha düzgün apartmanların olduğu pendik'e taşınmış ve bende orada doğmuşum.
    ···
  6. 6.
    +1
    uzun lafın kısası, pederden onayı alınca elimdeki bezi bırakıp zıpkın gibi fırladım. hemen alelacele giyinip dışarı çıktım. peder balkonda bana geç dönme sakın eşşoğlu eşşek diye bağırmaya devam ederken ben soluğu kahvede aldım. biz kahveye giremiyorduk. küçüktük çünkü. sigara içiyordum o zamanlar birde. 11 yaşında başladım yine bu abilerin elinde görerek. iyi birşeymiş zannediyorduk ama bu hatamı taa 32 yaşında farkettim. bir buçuk iki senedir içmiyorum. bıraktım mereti. içmeyin amk zararlı. bizim zamanımızda has tütün vardı. kanser bu kadar yaygın değildi. şimdi içine ne koydukları belli değil amk. zevk verse tamamda bir gibte yaptığı yok. içecekseniz gidin bari esrar içinde bir gibe yarasın.
    ···
  7. 7.
    0
    kahvenin önünde beklerken içeriden kahveci yunus abi geldi. hayırdır hakan neyi bekliyorsun burada dedi. semih abileri dedim. oğlum şimdi çıktılar onlar dedi. cep telefonu yokki amk arayasın. şimdikilerde 8 yaşında elinde iphone 5 var amk. bende kahvede bekle dediklerine göre bir bildikleri vardı diye kaldırıma oturdum beklemeye başladım. çok fazla değil 15 dakika sonra geldi bunlar. yanındada en samimi arkadaşı ve benimde çok sevdiğim hüseyin abi var. gel bakalım dedi önce senle bir konuşalım rahatlatalım dedi. ben dönen dolabın farkındayım ama cigara içirtecekler sanıyorum. sigara değil...
    ···
  8. 8.
    0
    bunlar aldı beni bindirdiler arabaya, kadıköy sahile indirdiler. sigara içtiğimi zaten biliyorlardı. ikram ettiler olmaz dedim. biz büyüklerin yanında sigara içmezdik. içtiğimizide söylemezdik. bilirlerdi ama orası ayrı. bir daha sordu hüseyin abi al len yak dedi korkma aramızda. abi dedim etmeyin. semih abide zorlama olum çocuğu bırak işte içmeyecek dedi. sonra arabanın bagajından bira çıkardı. o zamanlar tek tükte olsa aşağı mahallenin bakkalından binbir türlü yalvarışlarla alıp kömürlüklerde içiyorduk. uzattı birayı bana, bunu kesin içeceksin dedi. semih abinin suratına yalvaran gözlerle baktım abi etmeyin diye ama adamın suratındanda zaten anlaşılıyordu vermek istediği mesaj. çaresiz kabul ettik.
    ···
  9. 9.
    0
    nasıl erkeksin olum sen korkma bu kadar dedi. abi dedim söylemesi kolay ama babam duyarsa fena döver dedim. güldü bunlar. babamın koskoca mahallede çocuğunu tek emanet edebileceği isim semih abi. başkası olsa imkanı yok asla izin vermez. diretenide mahalle ortasında döver. birayı utana sıkıla içmeye başladım bu arada bunlarda dedikoduya başladılar. şu karı şöyle bu böyle diye hep beni göstererek konuşmaya başladılar. semih abi evli, hüseyin abi nişanlıydı. mahallenin en güzel kızını kaçırmıştı. bir ara bu dava yüzüne mahalle teksasa döndüydü. sonradan baba çaresiz durumu kabul edince evlendirmeye razı oldular.
    ···
  10. 10.
    0
    bende zaten karılara yabancı değildim orası ayrı. yani hiç am görmemiştik ama amın ne olduğunu biliyorduk. kız arkadaşlarımıza ona göre davranıyorduk. asla öküz gibi olmadık. her zaman seviyeli ve hakettikleri saygıyı göstererek konuştuk. Zaten 16 yaşından sonra çoğu evleniyordu veya bir şekilde okuyan varsada üniversiteye gidiyordu. çok çok ufakken birkaç defa oyun oynarken görmüşlüğümde vardı ama gib kadar aklımızla ne olduğunu bilmiyorduk tabi. o zamanlar gibimiz bizim için işemeye yarayan bir araçtı. işin garibi liseye başlama yaşım geldiydi. son zamanlarda da doğal olarak ergenliğe ufaktan adım atmıştık. sabah anlamadığım şekilde donun ıslaklığı, altıma işediğimi sanmam ve bütün bu olanları anlamaya çalışırken başımın dibinde sorguladığım şeyleri konuşan iki abi.
    ···
  11. 11.
    0
    lafı uzatmayayım, tek birada benim kafam başka dünyalara gitti. ufaktan çakırkeyf olmuştum. sonra hüseyin abi gel bakalım paşam seni bir yere zütürecez dedi. bende nereye diye sordum. mektebe dedi. okul kapalı bugün abi dedim. demez olaydım on dakika güldüler. semih abi bizim gideceğimiz mektepte tatil yok dedi. merak ettim amk nasıl bir mektep burası diye. arabaya bindik, daha evel hiç görmediğim yerelere gittik. ben evden kaçtığımda en fazla fenerbahçe stadına kaçardım ki onada abilerimizle giderdik. daha o yaşta manyak gibi fenerbahçe taraftarıydım. odamda boy boy posterleri vardı. rıdvan, aykut, oğuz, engin gibi efsaneleri canlı izliyorduk.
    ···
  12. 12.
    0
    sonra daha bu yaşımda bile bilmediğim mahalle arası ve labirent gibi bir yere geldik. sonra arabayı güzel bir yere parkedip oradan doğruca evin birinin önüne kadar yürüyüp orada durduk. eve şöyle bir baktım, iki katlı, duvarda sadece sıva var ve metal kafesli pencereleri var. kapıda omuz koysan gidecek gibi duruyor. içeriden herifin teki geldi kapıyı açtı. taş çatlasın 30 yaşlarında birisiydi. hüseyin ve semih abiye kaş göz işareti yapıp beni gösterdi. semih abide kafa sallayarak onayladı. sonra adam gülümseyerek gelip sırtıma vurdu ve hadi bakalım kolay gelsin yiğidim dedi. afallayıp kaldım orada.
    ···
  13. 13.
    0
    ne zaman içeri girdim, kafamda bir ışık patladı. bunlar arkadaş arasında konuştuğumuz gibi "bazı karıların" olduğu yere getirmişlerdi beni. o an geri dönmek istedim ama arkamda hüseyin abi vardı. kaçmaya çalışsam zaten arkamdan kapı kapandıydı ve bir girdikten sonra kitlemişlerdi. kaçacak yerimde olmadığından dolayı durumu kabullenip mecburen takip etmeye başladım. amk romada köle pazarında beğendirilmek için dolaştırılıyordum sanki. önde semih abi, ortada ben ve arkada hüseyin abi, iki adımda bir kapısı olan uzunca koridordan yürüyorduk. vakitte geç olduğundan pek kimsede yoktu.
    ···
  14. 14.
    0
    zaman akmak bilmiyordu. iki adımlık koridor bana sanki koskoca istanbulu dolaşıyormuşum hissi verdi. sonra bir kapının önünde durduk. bacaklarım titremeye başladı. son kez masum masum hüseyin abinin suratına baktım. abiler yapmayın dedim. oralı bile olmadılar. derken kapı açıldı, içeriden 20li yaşlarının ortalarında olduğunu tahmin ettiğim benden birazcık uzun boylu bir kadın çıktı. suratıma bakıp gülümsedi. ben hemen kafamı eğip, ellerimi karnımda birleştirdim. tir tir titremeye başladıydım. kadın semih abiye dönüp güldü ve hazırlanmam lazım canım on dakika sonra gönderin dedi.
    ···
  15. 15.
    0
    kolumdan tutup salon gibi iki tane kanepesi olan bir yere getirdiler beni. eski ahşap kasalı televizyon vardı önümde. trt açıktı televizyonda. abinin birisi çıkmış, memleketin halini anlatıyordu. aradada beni unuttular, kendi aralarında konuşuyorlardı. yok mark tavan yapmış, yok amcaoğlu almanyada zütü başı dağıtmış, yok özal ülkeyi sattı falan diye konuşurken bendenizde az sonra gireceği yoğun pgibolojik savaşa kendimi hazırlıyordum. o zamana kadar kendinden emin, zıpkın gibi, özgüveni tavan, gözüpek ve hiçbirşeyden korkmayan birisiydim. sanki dünyayı fethedecekmiş gibi hissediyordum.
    ···
  16. 16.
    0
    ben kendi halimde zavallı bir durumda iken ve televizyona boş gözlerle bakarken birisi ensemi hafifçe tutup kafamı çevirdi. semih abi hadi oğlum gel bakalım dedi. bak sonra çok dua edeceksin bize dedi. bende ne olur abiler lütfen ben istemiyorum başka zaman olsun dedim ama len eşşek sıpası seni buraya kadar getirdik. vallahi mahalleye söyleriz erkek olmadı bu diye dalga geçerler. işte o an beynimden vurulmuştum. bize öğretilen birinci kural ne yap ne et ama erkekliğe ve gurura laf söyletmeydi. bir anda ağlamaya başladım. duygusal olarak yıpranmıştım. sesimi çıkarmadım o saatten sonra ve kapıya tekrar gittik.
    ···
  17. 17.
    0
    kapıyı çaldık ve biraz sonra az evelki kadın tekrar açtı ve gel bakalım aslan parçası diyerek içeri davet etti. son kez arkama baktım. koskoca adamlar oralı bile değillerdi. ne yaşadığımı dahi bilmiyorlardı. veya biliyorlar ama aldırmıyorlardı. geri çağırsalar gidecektim ama gözleriyle hadi bakalım yürü diye işaret yapılınca geri dönüş için son umudumuda kaybettim. siz dışarıda bekleyin bakalım diyerek kapıyı kapattı. odada kadınla yalnızdım. birşey içermisin diye sordu. su dedim zorlukla. güldü. ilk defa hep böyle olur dedi. sesimi çıkarmadım. ayakta öylece ellerim apış aramda surat kıpkırmızı bekliyordum.
    ···
  18. 18.
    0
    elinde ikisi farklı renkte iki bardakla yanımdan geçip arkamdaki kanepeye oturdu. eliyle kanepeyi hafifçe tokatlayarak gel otur yanıma dedi. olmaz dedim. gülmeye başladı. çekinme gel dedi ablanım ben senin konuşacağız dedi. bende samimiyetine inandım o anda ve yanına gidip yavaş yavaş oturdum. ellerim hala apış aramda ve suratına bakamıyordum. suratım zaten kıpkırmızıydı. su olan bardağı bana uzattı. iç bakalım ama yavaş yavaş iç dedi. bende onu dinleyerek bir yudum alayım dedim. ağzımdayken tadını alamadım ama boğazımdan içeri girdiği anda yanmaya başladım. içtiğim şey rakıydı. o güne kadar hiç içmemiştim ama babam her akşam işten geldiğinde iki duble içtiği için ne olduğunu ve nasıl koktuğunu biliyorum. ancak hiç su gibi içildiğini bilmiyordum. su koymamıştı rakıya. sek içtim. belli etmemeye çalışsamda kadın anladı. ismimi sordu, söyledim. bir yudum daha al dedi. peki deyip bir yudum daha aldım. zaten biradan kafamın içinde trt çocuk korosu marşları çalıyordu.
    ···
  19. 19.
    0
    o anda bende bir sinir boşalması oldu. başladım ağlamaya. kadında hemen ayy kıyamam gel sarıl bana dedi. bende paylaşacak birilerini falanmı arıyordum ne yapıyordum bilmiyorum ama sarıldım. bir süre öylece kaldık. kendimi toparladım. kadın bacaklarımı okşamaya başladı. yavaş yavaş ... sanki hissetmiyordum. elimi tuttu ve yüzüme bakmayacakmısın dedi. sesimi çıkarmadım. eliyle çenemi tutup yüzümü çevirmeye başladı. bende tepki vermeden yapmasını bekledim. yüz yüze gelmiştik ancak gözlerim yere bakıyordu. biz böyle öğrenmemiştik... analar kutsaldı, cennet kadınların ayaklarının altındaydı.
    ···
  20. 20.
    0
    bana göre böyle olmamalıydı. o anda sıyrılıp kaçmayı düşündüm ama kapıda bekleyen iki tane izbandut gibi adamı düşününce olanaksız olduğunu anladım. camdanda kaçamazdım çünkü metal kafesler vardı. tek çare kadını ikna etmemdi ancak hiçte ikna edilebilecek birisine bezemiyordu. ben bunları düşünürken, o ise içerisinin çok sıcak olduğunu söyledi. üzerimde gezmeye giderken giydiğim kül rengi kumaş ceketim vardı. çok severdim onu. hala saklarım dolabımda. arada çıkarır bakar ve iç geçirir, eski günleri hatırlayıp gülümserim. siz siz olun hatıralarınızın kıymetini bilin. hiçkimse yanınızda olmayınca sarılacak tek maneviyatınız hatıralarınız olacaktır. asla unutmayın ve yaşatmaya çalışın.
    ···