1. 5.
    +2
    konya'da bürokrat olarak vazife ifa eden bir müridimin anlatımı şu şekildedir;

    “ben il özel idaresi’nde vazifeli iken kalbime vesvese gelmiş ve ‘artık hellori hazretleri'nin dergahına layık değilim’ diye düşünmeye başlamıştım. mürşidimden uzaklaşmak, dergahtan ayrılıp gitmek istiyordum. hellori hazretleri (k.s) dergaha giderken yanına yaklaştım ve derdımi söyledim. hellori hazretleri bana şöyle dedi: ‘mürşidin himmeti, müridin çalışmasına bağlıdır.’
    ‘peki, mürid nasıl çalışır?’ diye sordum. bana şöyle dedi:

    ‘mürid, hellori’nin emirlerini yerine getirir ve yasaklarından kaçınırsa çalışmış olur. şimdi git ve ilmihal dersinden sonra bana 13 yaşında bir oğlan çocuğu getir”

    evet böyle buyurdum.
    ···
  2. 4.
    +2
    reserved. reklam alınır.
    ···
  3. 3.
    +2
    yine bir müridimin anlattıkları ise şu şekilde;

    "2003 kasım ayı. maddi açıdan sıkı bir imtihandayız. tarlabaşında çalışmakta olduğum midye imalathanesi kapanmak üzere. bizim kız okula yeni başlamıştı. biraz içine kapanık bir çocuk. çocuk aklıyla evdeki mali sıkıntıyı anlıyor ve buna istinaden okul ihtiyaçlarını söylemiyor. ödevi var ve kalemi yookk... akşam sekiz civarı... kış-kar-soğuk-karanlık... utana sıkıla kalemim yok diyebildi. oturduğumuz sokakta yeniyiz. konu komşu bizi tanımaz .kimin kapısına gitsek, istemeye utanırız, kırtasiyeler kapalı... bakkal tanımyor ki veresiye versin. bir kalem nedir ki ama belki vermez... evde yana döne sayıklıyorum... himmet ya hellori ... himmet ya hellori ... himmet ya hellori... gece on civarı ... zil çalıyor ... bir açıyorum ki kapıda ağabeyim... kız koşuyor amca amca hoşgeldin... ve ağabeyimin elinde bir poşet... içinden ne çıkar ki sofiler??? bir deste kalem... ufaklığa sarılıp "yegenime kalem aldım... ben başlıyorum ardıma dönüp ağlamaya... ağabeyim şaşkın... çocuk şaşkın... yüreğimse coşkun... taşkın... him met ya hellorihazretleri...

    "o kızı 9 yaşında geldiğinde bana getireceksin" diye buyurdum.
    ···
  4. 2.
    +2
    birgün çevik kuvvetten birisi yanıma gelip (ismail ağa cami-i şerifinde) şöyle dedi;

    "efendim birgün pkk ile tehlikeli bir çatışma halinde iken silahm aniden tutukluk yaptı. ölümle burun buruna geldim ve ne yapacağımız bilemez bir halde iken birden bire siz zuhur ederek silahımın tetiğine dokundunuz ve silahımın tutukluğu gitti. bende o zor durumdan himmetinizle kurtuldum" dedi.

    "o senmiydin" diye buyurdum.
    ···
  5. 1.
    +3
    anlatırken zaman zaman kendime "biz" diye hitap ediyorum sanki bir ben daha varmış benden içeri gibi oluyor. "gittim" değilde "gittik" , "oldum" değilde "olduk" vb. şeklinde konuşursam paniklemeyin sakın. biz, yani ben bunu bilerek yapıyoruz. zira bütün evliyalar böyle konuşmuştur. (bazen kendimi şizofren gibi hissetmeme neden oluyor bu tarz konuşma ama o anda kendi kendimize içimden buğz ediyoruz)
    ···