O kocaman gözlerini gibeyim. Bana koşarken keşke ayagin takilip olseydin aq kahpesi. tak vardi geldin dimi o gün. Hayatimi silmek için nasilda koşa koşa geldin bana.

Neyse hadi napiyoruz dedi ben mal gibi suratina bakiyordum. Bir insan neden bu kadar güzel olmak zorundaydı ? Heey dedi güldü çok güzel guluyorsun dedim. Bir daha güldü. tüm gün burada geçmesin ama demesiyle yürümeye basladik.

Napmak istersin dedim bi kac fikrim var ama sana uyarmi bilmem diyip guldum. Benimde var dedi. Anlat dedim. Bildiğim guzel bi bar var oraya gidelim cevabini verince bi an durdum düşündüm lan hayirdir bu kiz acaba çok mu barlarda takiliyo aq dedim icinden sonra gidince gordumki kafe tarzi harika güzel bi yer. Geçtik bahçe tarafına.

O barın anasini gibeyim. Kirmizi koltugundan tut beyaz tahta masasina kadar gibeyim. icecek koyduğumuz bardağa sokayim. Oradaki tum anilarimin anasini gibeyim o bari gördüğüm andaki mutluluğu da gibeyim

Güneş vurmuştu tenine, sanki o gün sadece senin için doğmusta bana o guzelligi göstermek için hic batmiycak gibiydi. Sen mavi ben kırmızıydim. Çok guzeldin,hic bitmeyecek bir ruyayi yasiyordum sen sussan ben seni saatlerce izlerdim nefessiz.

Olm okuyomusunuz giblemiyomusunuz anlamadimki

oturduk karşılıklı. ellerini masaya koydu ojelerini sürememişti, yarım yamalak bozuk sürmüştü dikkatimi çekti. o an kafamda planı yaptım. tuttum bir elini sürememişsin diyip güldüm. evet ilk ellerini tutuşum, tenine ilk dokunuşumdu. tam o anda menü geldi ne içersiniz diye. geri çekti tabi ellerini. 2 tane 50 lik bira aldık. masaya geldi biralar, ulan bira bile güzeldi ya tadını hiç sevmedigim birşey bana ne güzel gelmişti. gözlerine bakarak yudumluyor bi yandanda keyifle sigaramı içiyordum. nasıl huzurlu ve mutluyum anlatamam aynı şey onunda gözlerinden okunuyordu.

2 saate yakın oturduk orda muhabbet ettik. 2 saat mi 2 dakika mı ? akrep ve yelkovan 2 saat dese bile bana 2 dakika gelmişti o anlar. hızlı geçiyor işte insan mutlu oldumu. kalkalım dedim bildigim çok güzel biryer var çok begeniceksin dedim. o anki halimi hatırlıyorum beyler ciddiyim ayaga kalktıgımda mal gibi gülüyordum kendi kendime nasıl mutluysam artık anlayın.

her neyse yürümeye başladık. sokaklar, evler,insanlar nasıl güzel geliyor o an bana. yaşama sevincinin nirvanasına ulaşmışım. gideceğimiz yer bir ağacın altıydı, orayı pek kimse bilmezdi. denize 0 manzaralı. adaların görüldügü alttada hafif uçurum olan biyerdi. kısacası sevgilinizle gitseniz oraya oturmak icin para verirsiniz o derece güzel bi yer. neyse giderken dedim gel bişeyler alalım cipsinden dondurmasına kolasına kadar herşeyi aldık doldurduk poşete. sonunda vardık gideceğimiz yere, oturduk agacın altına. inanmıyorum harika bi yer burası dedi. öyledir (: dedim. acaba kaç kız getirdin dedi şakayla karışık buraya. getirmedim hiç dedim. getirmemiştimde inandımı inanmadımı bilmiyorum o an. herneyse yiyoruz içiyoruz muhabbbet koyu herşey fazla güzeldi hatta içimden ulan ne güzel bi gün falan diyorum herşey cok güzel gidiyo daha güzeli olamaz falan diyorum icimden kendi kendime. lan sanki duydu içimdeki konusmayı.

O:şey ee bişey diycem ama...
B:he söyle noldu (:..
O:sarılmak istiyorum ben.. bunu der demez sarıldı.
içim gitti o an amk patlıycaktım mutluluktan. sonra geri çekilince refleks olarak bi cevap verdim nasıl dedim bende bilmiyorum.
B:Ben daha fazlasını beklemiştim aslında...
ve ilk yakınlaşmamız ilk öpüşmemiz. gözlerim doluyor inanın yazarken. o an gözlerimi kapattım. damarlarımda akan kanı, kalbimin hız ritmini, yaşadığım her duyguyu hissettim o an. çok güzeldi hemde çok. hiç bitmesin istedim. sayfalarca yazabilirim o anı bıkmadan usanmadan. böyle aşık bir adamdım. neyse devam edicem.

dediğim gibi hikayeyi okuyan olsada olmasada bitiricem. eğer rağbet olursa detaylı düzgün ve hızlı yazmaya calısıcam.

Bugün devam edicem kafam bulutların üstünde suan düşüşe geçince yazarim