sanat filmlerini fazla kaçırmışsın panpa

bu olay bu şekilde bir miktar sürdü gitti. daha sonra ilk ereksiyonumu sınıfta yaşadım. hoca benim sıramın köşesine oturmuş ayakkabısını çıkarmış benim sıramın oturulacak yerine, benim tam oturduğum yerin yanına ayaklarını koyuyordu. ayaklarında ten rengi çorap vardı ve bu görüntü ilginç bir şekilde beni azdırmıştı. 2. sınıftaydım, masturbasyon diye bir şey bilmiyordum ve gibi deli gibi kalkmıştı. hoca ayaklarını bana yaklaştırdıkça yaklaştırıyordu.

takip eden varsa yazsın yoksa bırakıp gece geleceğim...

kendi kendime sayıklıyordum binaya girerken endless cosmic joke diye. girdiğim bina bir akıl hastahanesiydi. annem doktorla konuştu babam yanımda beklerken. daha sonra babam girdi doktorun yanına. en son beni çağırdı doktor yanına. nasılsın varoluş diye sordu. cevap vermedim ve deli gibi ağlamaya başladım. adam sorular soruyordu fakat ben hiç birini duymuyordum.

naptın tatlım diye mesaj attı bu bana. ben de ne yaptığımı söyledim. inanılmaz kızmıştı bir anda. ben bu durumda bu kadar kızılacak ne olduğunu hiç anlamamıştım. galiba her zaman çevremdekilere göre daha relax ve her şeye açık bir insandım. sanırım gay olmamda bu durumun da büyük payı var. neyse. ilkayla sert bir şekilde kavga etmeye başladık. kafamın güzelliğinden kelimeleri toparlayıp kendimi savunamıyordum. bağırıp çağırmaya başladım. "anam mısın babam mısın onlar bu kadar giblemiyor beni. benim hayatım en başından kıblesini kaybetmişti. ben senin mükemmel ailene ideal hayatına sığamam." dedim.

saat 2: abim aradı. uğur ölmüş varoluş dedi. algılayamadım ilk başta. uğur 32 yaşında şizofren bir arkadaşımızdı. beşikteş ve uyuşturucudan başka ortak paydamız yoktu. uğur benim için masumiyet demekti ama. masumiyet bu taktan dünyaya dayanamamış kendini tren raylarına atmıştı. abim geldi beni aldı. kirası 150 lira olan 6 ay sonra yıkılacak bir gecekonduda oturuyordu uğur. gecekondusuna gittik kapıya tekmeyi vurduk. saati duvardaydı. saatin ne akrebi ne de yelkovanı vardı. üzerinde beşiktaş kadrolarının ve arabaların stickerları vardı sadece. saati ve uğurun oyun kağıtlarını alıp çıktık. o saat hala evimde durur...

39 akadar okudum da bu nasıl gay hikayesi amk ? heterosexsüel olan adam nasıl gay oluyor ?
bisexsuel olabilirsin en fazla amk salağı.
ama bilgili bir bin oldugun belli..
hikaye tamamen kurgudan ibaret beyler okumayın. saçma amk

4 e kadar bekledim uyudum uyandım tık yok

Edit: yaz şu hikayeyi fena sardı

kelime kelime yaz istersen amcık labunya

kendine ne zaman yoklama çektircen merak ediyorum

saat 9: ailemle içtim. mutluydum. zafer sarhoşuydum. beni unutamamıştı. benim yüzümden acı çekiyordu. o alp seviyesizi nisanın dengi değildi. ikisinden de iyiydim ben.

nisayı düşündüm onu izlerken. bir sigara daha sardım ve otu bitirdim. pelinin üstünü örtüp evinden çıktım. yolda içe içe eve yürüdüm. yatağa gittim ve kıyafetlerimi bile çıkarmadan uyumaya başladım. hayat hakikaten enteresandı.

yorum istiyorum beyler sizlerden de. ben bir yemek yapıp geleceğim. araya da müzik atayım dinliyor musunuz bilmiyorum ama:

https://www.youtube.com/watch?v=4F-CpE73o2M

filmler, kitaplar farklı bir siyasi görüş, deli gibi dolu bir fantazi dünyası, evet büyüyordum. bunu ilkay da fark etmişti tabi. çekici bir erkek oluyordum yavaş yavaş. o da bana kendini açıyordu bu süreçte. 2 ay bayağı yakın olduk birbirimizle. sonunda o anın geldiğini hissediyordum. bir gün dayanamadım ve itiraf ettim. "senden hoşlanıyorum." dedim. o da "galiba ben de senden hoşlanıyorum." diye karşılık verdi. artık beraberdik.

oğlum olursa gay olmasın tecrübe ediniyim diye okuyorum

saat 11:45 :abim teyzemlerden aldı beni. eski arkadaşlardan biri vardı yanında. cigara içtik. havaya bir şarjör ateş ettim. kafamın içinde çok fazla şey vardı. abim beni teyzemlere geri bıraktı. orada bir iki saat daha takılıp içtim.

bahar
"aylardan marttı ve onun adı bahardı. telefonumda 21 mart yazıyordu. öğle yemeğini beraber yemek ister misin diye sordum bir anda. ilk kez birisiyle arkadaş olmaya çalışmıştım. iranlıydı bahar. kısa boylu çıtı pıtı kızıl saçlıydı. saçları beline kadar geliyordu. güzel gülüyordu. yemek yedik. bir ara benimle dışarı çıkmak ister misin diye sordum ona. bu cesaretin nereden geldiği hakkında zerre kadar fikrim yoktu ama sevmiştim patır kütür yaşamayı. iki gün sonrasına sözleştik. güzel bir randevuydu. tanıdık birbirimizi. gitar çalıyordu. buraya okumaya gelince öğrenmişti. sinema seviyordu. bir hafta sonra tekrar buluştuk. evime geldi. oturduk film izledik. öpüştük sadece öpüştük. saatlerce öpüştük. bir daha onu görmemek için okula gitmedim o hafta. olamadım yine. bahar bana gelmedi."

öykünün formatında değişiklik yapıp chapter chapter anlatacağım. reserveleri alın ki okunduğumu anlayayım (:

gay geri döndü beyler viskim var biraz o bitene kadar yazacağım bu gece.

spu çocuğudur. zütünden günde 30 posta gibtirmek lazım bunu

-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
-

-

-

-

-
huur çocuğudur zütünden günde 30 posta gibtirmek gerektir.