-
1.
+36 -7insanız bizler, varoluş kaygısı güden, düşünebilen hayvanlarız aslında. Aslında her şey bu kadar basit. Sisli bir kış sabahına uyandığınız zaman ne düşünebilirsiniz ki ? Kafam da tüm metafizik olaylar geçiyordu. işte tam da sizin dediğiniz gibi hayatı anlamlandırmaya çalışıyordum. Gitmem gereken bir okul vardı. Biz insanların ne kadar da çok mecburiyetleri var. Hepimiz istediğimiz şeylere ulaşmak için fedakarlık yapıyoruz, hem de en değerli şeyimizi feda ediyoruz. ZAMAN. işin acısı da ne biliyor musunuz ? Bu fedakarlığın sonunda istediğimiz şeye ulaşmamız garanti değil.
işte ben bu karamsarlık içinde kalktım, ev sıcaktı, duş aldım, okula kokmuş bir pislik gibi gitmek istemiyordum. Duşta kendimi seyrettim, ıslak vucudumla aynanın karşısına geçtim ve kendimi sevdim. insanın bence buna ihtiyacı kendine ihtiyacı var.
Kurulandım ve banyodan çıktım. Tek yaşıyordum evde, üniversite öğrencisiydim. Salon da boydan bir ayna vardı. Çırılçıplak kendimi izledim. Hayranlıkla baktım kendime. Olum game sen bile hayran olmazsan kim hayran olacak sana. diyordum her zaman. Üzgündüm, melankolik bir yapım vardı. Elimden geldiğince spor yapmaya çalışıyordum. Yani ayda bir başlayıp 3 gün sonra bırakıyordum.
Kendimden bahsetmeye devam edeyim, 1.89 boyunda 74 kilo, kumral incin saçlı pgiboloji öğrencisiyim. Güzel bir şehrin özel bir üniversitesinde okuyorum. Yaşamak kaygısı veren tüm kardeşlerime selam ve sevgi ile.
Uzun soluklu bir hikaye olacak sindire sindire gideceğiz anılarımın üzerinden. Kah komik kah duygu yüklü bol cinsellikli bir hikaye olacak. Seviyorum sizleri, şuku veya çugu atmanız ama en önemlisi yorum yapmanız beni çok mutlu eder. -
2.
+8Okula geç kalmak istemiyordum, hele bu kadar uyanıp hazırlanmışken. Daha fazla kendimi seyredersem geç kalacaktım. Odama gittim siyah pantolon üzerine gri kazak giydim. Okula gittiğim derse 10 dk vardı yavaş yavaş sınıfa yürüdüm. Sınıfa girdiğim de neredeyse hemen hemen doluydu, 95 kişilik sınıfta 80 kız 15 erkek vardı. Ben arkalardan bir sıraya oturdum. Ders amfideydi bu benim için iyi bir şeydi, çünkü bu dersi gerçekten sevmiyordum rahat rahat telefonla uğraşabilecektim.
Geçtim en köşe en arkaya oturdum, sınıf iyice dolmaya başladı, okul açılalı 3 ay olmasına rağmen sınıfa bir türlü alışamamıştım. Sınıfta kimseyi tanımıyordum neredeyse. Yanım boştu, sınıf ise dolu. Sonra yanıma bir koku geldi, gayri ihtiyari dönüp kokuya doğru baktım. ''Aman Allah'ım Dünya üzerinde böyle güzel kokuya sahip bir insan daha yoktur herhalde'' diye düşündüm. Ben kokuyla sarhoş olmuşken yüzüne hiç dikkat etmemiştim. Bunlar gördüğüm en güzel kıvrımlardı. Hiç bir rönesans tablosu bu kadar güzel olamazdı. Hiç bir sanat eseri bu kadar etkileyici olamazdı. Bu, bu başka bir şeydi.
Ben istemsizce bi kaç dakika kıza takılı kaldım, ama o an geçen sürenin gerçekten farkında değilim. E tabi doğal olarak kız şaşırdı, önce bi yüzü gerildi, sonra güldü aman Allah'ım bu ne güzel gülmek..
Heey !!! Oturdum ama eğer bir gelecekse veya rahatsız olacaksan kalkayım ? -
3.
+6 -1Böyle bir güzellikten kim rahatsız olabilirdi ki ? Bende rahatsız olmazdım. Kıza öylece öküz gibi bakıyordum. Kız benden cevap bekliyordu. Kendimi toparladım, zor olsa da toparladım kendimi. Tabi oturabilirsin, sıkıntı yok. Kimseyi beklemiyorum. kız tamam dedi döndü önüne. Bende önüme dönmek zorunda kaldım. O an zaman dursun isterdim o hep öyle gülsün ve ben hep onu izleyim.
Neler düşünüyorum ben. Aşka tövbe etmiştim. Bu kadar çabuk pes edemezdim. Kendimden utandım, kendimden tiksindim bir anda. O an çekip gitmek istiyordum. Durduğum yer bana dar geliyordu. içim daralıyordu.
Hoca derse başlamıştı çoktan yoklama kağıdı geldi imza attım. Biraz zaman geçsin çıkıp gidecektim. O an O'nun kokusunu her içime çektiğimde O'na daha çok bağlanıyor, kendime daha çok ihanet ediyordum. -
4.
+7Ya burada durup kendimi ayaklar altına alacaktım yada çekip gidecektim. Zor olan gitmekti ve benim gitmem lazımdı. Topladım eşyalarımı kalktım ayağa, kendime sövüyordum; tak MU VAR EN ARKAYA OTURDUN AMINA KODUĞUMUN SALAĞI . Kapı ile oturduğum sıra arasında olan mesafe büyümüşte büyümüştü. Koşar adımla yürüdüm.
Üzerimdeki gözleri hissedebiliyordum, bana bakan gözleri ve düşüncelerini. Düşünceleri bedenime baskı uyguluyordu. Çıkmam lazımdı. Kapıyı açtım ve sanki özgürlüğüme kavuşur gibi çıktım gittim. Hemen yangın merdivenine yöneldim. Yangın merdivenine çıktığımda yüzüme çarpan soğuk hava beni biraz kendime getirmişti.
Ama bilmiyordum ki her şey daha yeni başlıyordu. -
-
1.
+1amk aynı hikayeyi niye 2 başlıkta yazıyorsun
-
1.
-
5.
+5Arkadaslar yarida birakmak yok sadece yemek yiyoruk devam edecegim sonra
-
6.
+10 -1Arkadaşlar o kadar kisi okumuz yorum yapmis insan bi suku atar da millette gorurr..
-
7.
+13Hava sisli ve yamurluydu normalde sigara icmiyordum ama hava ve icinde bulunduğum durum o kadar musaitti ki. Istemsizce vücudum sigara istiyordu. Karsimda bir cocuk vardi, elini cebine attı paketi çıkardı. Yuzsuzluk veya herhangi bir sey o an umurumda değildi. Gittim cocuktan sigara istedim. Çocuk halimi gorunce şaşırdı, dışarıda olanca soguya ragmen ben terlemistim. Kipkirmiziydim.
Aldim elime sigarayı o an delicesine sigarayi icmek istiyordum. -
8.
+8Dudaklarima zütürdüm ve bir duman cektim icime. Ayakta durmakta gucluk çekiyordum. Duvara yaslandim. Olanları kafamda hesap ediyordum. Neden bu kadar etkilenmistim ki. Kapadim gözlerimi. Soguk rüzgar suratımı dövüyordu. O'nu dusundum. Gulusunu, gozlerini ve kokusunu. Icime cektim tekrar kokusunu . Sanki buradaydı.
Koku o kadar yoğundu ki icime çekiyordum adeta. Sonra suratima bir el degdi. Yumusacik tipki sesi gibi kadifemsi.
Gözlerimi actigimda O'nu gördüm karşımda. -
9.
+5Arkadaşlar mobildeyim suan 2 - 3 part daha yszip bırakacağım aksam elimden geldigince 8 10 part atmaya çalışacağım pcden.
" Hey?! " sen ne kadar kacarsan kac bazen bazi seyler oluverecekse olur. Ne yaparsan yap ne kadae cabalarsan çabala senin elinde olan bir sey yoktur. Iste simdi kacip gittigim o kiz karsimda durmus o cocuk gözleriyle bana bakiyordu. Ruzgar arkasindan esiyordu. Kokusu icime doluyor saclari yüzüme çarpıyordu.
" Neden gittin ?! Ben bir sey mi yaptim ? " sen ne yapmadin ki beni alt ust ettin. Ne yapacaksin ki sen. Kimyami bozdun diyemedim tabi.
" Yoo. " diyebildim ciliz bir sesle. -
10.
+7" Bu ne hal ? Gözlerin kirmizi sen kırmızısin ? Cocuk mu var karşında? " sinirlenmis gibiydi. Sesi yükseldi, nefesi kegiblesti. " Neden kaçıp gittin benden ? Ben senin yuzunden kendimi kotu hissetmek zorunda miyim ? Ne yapmaya calisiyorsun? " ben sadece sustum ve gözlerine baktim. Tek kelime etmedim. Korktum konusmaktan korktum. Ben sustukça o sinirlendi. Omzuma vurdu ve bağırarak " Neden ? ! " dedi ve hıçkırarak ağlamaya basladi.
-
11.
+5 -1Geldim arkadaşlar elimden geldiğince seri ve çok yazacağım. Söz verdiğim gibi bu gece 8 10 part atmaya çalışacağım belki daha fazla. iyi okumalar, yorum yapmayı ve şuku/cugu atmayı unutmayın boş duvara anlatmak hoş değil.
Ben şok olmuştum. Karşımda durmuş ağlıyordu. Hemde hıçkıra hıçkıra. Artık konu beni aşmıştı sanıyorum ki sorun benim yanımdan kalkıp gitmem değildi. Öyleyse olay gerçekten saçma olacaktı. Kim yanındaki çocuk kalktı gitti diye böyle bir tepki gösterirdi ki ? inanın o an O'nu ağlayarak siz görseniz Dünya'da mutluluk diye bir şey olmadığını düşünürsünüz. içim parçalandı O'nu öyle görünce, en fazla 50 cm uzağımdaydı. Hıçkırdıkça hıçkırıyor ve deli gibi ağlıyordu.
Bir an, sadece bir an düşündüm ve belinden tuttum kendime çektim. Başını omzuma koydu, küçük bir kız çocuğu gibi ağlamaya devam etti. -
12.
+4 -1Ağladı ağladı duruldu. Kafasını omzumdan kaldırmadı. Derin derin nefes almaya başladı. Rahatlamıştı. Ben tek kelime etmedim. O'nda da edecek derman kalmamıştı. Uzun süre ağladı. Elleriyle gözlerini avuşturdu. Gözlerime baktı kocaman yeşil gözleriyle. Özür dilerim, ben, gerçekten özür dilerim, özür dedi korkak ve şaşkın bir şekilde koşarak yanımdan gitti. Ben ne olduğunu anlamadım. Durdum, durdum. Gidişini seyrettim bir süre. Arkasından gitmem gerekiyor muydu ? O'nu kendisiyle bırakmanın iyi olacağını düşündüm.
Okula geleli daha 1 saat olmuştu yada olmamıştı. Şimdi yeniden eve gidiyordum. Bu 1 saatte yaşadıklarım benim için ağır olmuştu. Ben gayet tektüze, monoton bir hayatı olan bir insandım. Kendi düzenimin dışına çıkmak beni korkuturdu ve bu düzenden çıkmak zorunda kaldım. Gerçekten yorulmuştum. Eve girdiğim de dışarıda yağmur şiddetini arttırmıştı. Kendime çay yaptım içtim ve yattım. Tüm gün evde yattım, yatağımdan çıkmadım bile. O'nu düşündüm. Çocuk bakan yeşil gözlerini düşündüm. -
13.
+5O gün yataktan hiç çıkmadım, çıkamadım. Sürekli yarı uyanık vaziyetteydim. Ne zaman uyusam sürekli aynı kabusu görüyordum. Yine aynı yerdeydik O yine omzumda ağlıyordu ama sonra kaçıp gitmiyordu. Gözlerime bakıyordu ve SENiN YÜZÜNDEN deyip aşağı atlıyordu. 8. kattan aşağı düşüşünü defalarca gördüm. Her seferinde kan ter içinde sıçrayarak uyanıyordum. En son uyandığım da sabah saat 5.47'diydi. Kalktım banyo yaptım kahvaltı hazırladım giyindim ve okula gittim. Aslında okula gitmek istemiyordum ama bir gece de çökmüştüm sürekli aynı kabusu görüyordum. O'nu bulmam lazımdı.
Kampüsün içine girdim ama içim içimi yiyor sanki bir el var tüm iç organlarımı parçalıyor. Kantine gittim, ortalıklar da yoktu. Kampüsün içinde aradım göremedim. Sınıfa gittim ders başlamasına 6 dk vardı. Oturdum rastgele bir yere. Kapıdan giren her kıza umutla bakıyordum ama hiç biri O değildi. -
14.
+3içimi büyük bir telaş kapladı. O an yaşadığım korkunun haddi hesabı yoktu. Ders başladı ve O hala gelmemişti. O ders nasıl bitti bilmiyorum bile tekrar tüm okulu gezdim ama yoktu. Zaten bu anasını gibtiğimin kampüsün de birini bulmak imkansızdı hele adını bile bilmediğin birini bulmak daha da imkansızdı. O an kendime o kadar çok sövdüm ki. Okulda hiç arkadaşım yoktu. Belki yurtlardan birinde kalıyordu ama bu bildiğin samanlıkta iğne aramak gibi bir şeydi.
Kendimi çok suçlu hissediyordum. Tüm gün aptal gibi gezdim ortalıkta. Gece olmuştu ve ben eve yeni geldim. Uyumak istemiyordum yine aynı kabusu görmek istemiyordum. Kendime kahve yaptım. -
15.
+4Kahveyi içtim açtım televizyonu kanallarda rastgele geziyordum. Sonra bir kahve daha yaptım. Uyumamak için elimden geleni yapıyordum. Ne olursa olsun uyumamalıydım o kabusu bir kez daha görmek istemiyordum. Gece saat 4'e kadar ayakta kalabildim sonra masanın başında elimde kumanda uyuyakalmışım. Yine aynı kabusu görmüştüm. Sıçrayarak uyandım, sandalyeden düşmüştüm, öyle sert sıçramışım ki.
Bu iş iyice çığırından çıkmıştı. Kalktım yine duş aldım kahvaltı yaptım. Sabah erkenden okula gittim, derse gireceğimiz amfinin önünde bekliyordum dersin başlamasına daha 43 dk vardı.
Sınıfa giren herkese kızı anlatıyor ve tanıyıp tanımadığını soruyordum. Bu şekilde isminin Buse olduğunu öğrendim. Buse daha ortalıkta yoktu anlaşılan öyle sınıfta yakın olduğu kimse de yoktu. Dersin başlamasına 4 dk vardı hoca geliyordu ama hala Buse yoktu. -
16.
+2Tam o esnada kapıdan bir kız girdi, yine son bir umut ile kıza sordum Buse'yi tanıyıp tanımadığını şansıma kız Buse'nin oda arkadaşıymış. Buse'de odadaymış. 3 gündür odadan çıkmıyormuş. Kızdan odanın nerede olduğunu hangi yurtta olduğunu öğrendim doğruca yurda gittim.
Çok heyecanlıydım, aslında biraz öfkeliydim. Buse'nin iyi olduğunu öğrenmiştim ama bu sefer O'na kızgındım. Tamamıyla duygu karmaşası içinde odanın kapısının önünü geldim. Kapıyı çaldım, kimseden ses gelmedi. Bir kez daha çaldım yine ses yok. Bu sefer daha sert çaldım içeriden bir tıkırtı geldi, sonra kapı açıldı.
Karşımda Buse vardı, bir anda bağırdım; Ne yapmaya çalışıyorsun sen ?? -
17.
+4Beni karşısında görmeyi beklemiyordu. Dahası benden böyle bir tepki beklemiyordum. 3 günde tam anlamıyla çökmüştüm artık duygularımı kontrol edemiyordum. Göz altlarım mosmordu ve o kadar bitkindim ki..
Ne diyorsun anlamıyorum, ne ne yapmaya çalışması? dedi titreyen sesiyle korkmuştu galiba ben öyle bağırınca. Halbuki ben bağırmak istememiştim ama eminim oradan görünüşü gerçekten çok korkunçtur. Kapı aralıktı, içeri geçtim.
Yeter artık, 2 gündür kabusum oldun. Çıkmıyorsun rüyalarımdan, kabus görmekten bıktım artık. dedim sanki tüm bunlar O'nun suçuymuş gibi. -
18.
+4Anlamsız gözlerle bana bakıyordu gerçekten hiçbir şey anlamamıştı. Sen dedim soluk soluğa Sen öyle her şeyi kolay mı zannediyorsun. Girdin hayatıma, düzenimi gibtin attın, sonra gittin. Neredesin sen niye gelmiyorsun derse ? Ben ne çektim senin hiç haberin var mı ?
Buse gerçekten korkmuştu, titremeye başlamıştı. Gözleri dolmuştu, ne diyorsun sen neden bahs.. dedi ve bayıldı. Son anda yere düşmeden tuttum belinden. Çok korkmuştum, bir nevi kriz geçiriyordu galiba. Aptallaşmıştım. Buse kucağımda baygın bir şekilde titriyor ve ben ağlıyordum. Koridora çıktım, kimse yok mu ? diye bağırdım, yardım istedim. Bi kaç kişi geldi revire zütürdük Buse'yi. -
19.
+4Beyler bu gecelik bu kadar söz verdiğim gibi 8 part attım. ilk entariyi şukularsanız ve yorum yaparsanız mutlu olurum. Öyle şu kadar şuku gelmezse yazmam demiyorum ama motivasyon olur be canlar. Seviyorum sizleri ben biraz oyun oynayacağım geldiğim de ilgi varsa devam eder biraz daha yazarım.
-
20.
+6Aslında çok uykum var ama biraz daha yazacağım, gececi tayfayı kıramıyorum. Dostlar, ilk entiriyi şukulayın da bari diğer insanlarda görsün. Seviyorum sizleri.
Buse'yi revire zütürdük, ben gerçekten çok korkuyordum. Bacaklarım titriyordu. iğne yaptılar Buse'ye serum taktılar. Yaklaşık bir buçuk saat sonra kendine gelmeye başladı. Sayıklayarak uyandı Anne, anne. gözlerini açtığında karşısında ben vardım. Dudakları hafif gerildi. Yüzünde ufak bir tebessüm oluştu. Sonra kısık ve halsiz bir sesle Ne o korktun mu sen? dedi ve gülümsedi.
O gülümseyince benim içim ısındı yedi iklim dört mevsimi aynı anda yaşadım. Sen yorma kendini yat dinlen biraz. dedim. Hayırdır, o sinirli halinden eser kalmamış dedi, gözleri gülüyordu. Yeşil çocuk gözleri mutluluk saçıyordu etrafa. Ama çok bitkindi. Bembeyaz olmuştu teni. Dudakları kurumuştu.
başlık yok! burası bom boş!