Uzun soluklu bir hikayeye var mısınız? Hazır olun ve yerlerinizi alın bu gece uzun olacak. Olayları toparlayıp yazmaya başlıyorum ey inci halkı!

Edit:Hikaye bitmiştir. Okumak isteyen başlayabilir.

Az kişi Olsa da ben başlayayım gündüz okuyan okur.. Ben ve 3 arkadaşım sahile inmiştik. Her zamanki gibi içecekleri alıp kayalıklarda oturmuş denizi izliyorduk. içimizde en sayko olan Kerim birden beyler sıkılmadınız mı yaa havalarına girdi. Bir şey yapmayı sevmeyen ama en zekimiz olan Murat sıkılmadım amık gece gece başımızı yine derde sokma otur oturduğun yerde diye çıkıştı. Adam haklıydı çünkü bu ne zaman böyle havalara girse başımız beladan kurtulmazdı. 3. Arkadaşım ise hem salak hem de cesurdu. Sayko kerim ne derse oo yapalım havasına girer gibi tutar otururdu aşağı. Biraz da benden bahsedecek olursak ben her ortama uyum sağlayan içinde fırtınalar kopsa bile dıştan rüzgar esmeyen biriydim. Anlayacağınız birisi yüzüme baksa mutlu mu sinirli mi anlayamazdı. Her neyse olaya dönecek olursak Murat benim gitmem lazım artık uğraşamam bu geç vakitte bu sayko ile deyip çekip gitti. Ben ve salak olan arkadaşım (adı cezmidir bu arada) evet seni dinliyoruz kafanda ne var yine bakışımızı attık ve Kerim anlatmaya başladı.

Edit:imla

Tamam bu işi nerede yapacağız diye sorduğumda, Kerim "tabiki şu sizin evin 500 metre ilerisindeki terk edilmiş gecekonduda yapacağız" dedi. Ortam hem ürkütücü hem de Hiç kimsenin rahatsız etmeyeceği bir yer olmalıymış. Onu da kabul edip çıktık yola.bu iş nasıl yapılır diye sordu Cezmi. Kerim cebinden daha önce hiç görmediğimiz bir nesne çıkardı ve hep bu günü bekledim nasıl yapılır ne ile yapılır iyi bilirim. Beni takip edin yeter diye söylendi. Nasıl bir pgibo ile arkadaşız diye Cezmi ile muhabbete dalıp gecekonduya doğru ilerlemeye devam ettik..

Cezmi uyanıp onu gördüğünde bu adam kim şeytan gelmedi mi hala amk şeytanı diye söylenirken, geldim işte görmüyor musun evlat diye sessizce cevap verdi diablo. Cezmi biraz utanarak sövdüğüm için üzgünüm dedi. Şeytan mutlu bir şekilde boşver devam et sorun yok dedi. işine geliyordu yavşağın. Anasına sövsen ohh diye tepki verir bu. Ben araya girip nasıl oldu da bu kadar kötü birisi oldun? Sen meleklerden bile bilgilisin. Niye baş kaldırdın diye sordum. O da size hayat hikayemden bahsedersem paket dayanmaz diye kendi çapında bir espri yaptı. Bırak şimdi geçmişi diye söze girdi sayko Kerim. Ben büyü yapmak istiyorum bunun için ne yapacağız dedi. Şeytanın gözlerinin içinin parladığını görünce aha şimdi sıçtık amk diye düşünüp olacakları merakla beklemeye başladım.

Vardığımız zaman içeriye girdik ve Kerim cebinden telefonu çıkarıp fener ışığını açtıktan sonra orada bulunan bayağı bir tozlu masaya telefonu bıraktı. Ortam biraz da olsa aydınlanmıştı. Cebinde tekrar o üçgen prizma şekildeki nesneyi çıkarıp bir şeyler söylemeye başladı. O an sanki 7-8 şiddetinde deprem olurcasına sallanmaya başladık. uzaklardan bir ses lucifer yanınıza geliyor çağrınızı aldım evlat deyince Cezmi o anda bayıldı ben ise donakalmış ne olacak şimdi amk diye düşünüyordum. Kerim ise gülümseyip haydi gelse de bi görsek modundaydı aq özürlüsü.

Şimdi okuyan yok herhalde duvara yazıyorum. Gündüz devam edeceğim partları yazıp seri seri

Beyler aklımda süper bir fikir var. Şeytan çağırıp muhabbet edeceğiz. Ben ve Cezmi herhalde bu daşşak geçiyor diye gülmeye başladık. Kerim bir anda ciddi bir ses tonu ile Var mısınız deyince tamamdır bunu Bakırköy'e yatırma vakti geldi diye düşünmeye başladım. Tabi bizim Cezmi her zamanki gibi ooo ooo oggogoggo gibi değişik sesler çıkarıp varrırırım diye bağırdı. Belliydi zaten aq salağının böyle tepki vereceği. Ben biraz kararsız bir o kadar da acaba şeytan nasıldır diye düşünmeye başladım ve tamam ulan sanki gelecek de havasında kabul ettim ve o an hayatımın yanlışını yaptığımı şimdilerde daha iyi anlıyorum.

içeri girdiğinde herhangi bir sarsılma kalmamış, biraz da olsa rahatlamıştım. Adın ne diye sordu Kerim. Bana diablo demenizi tercih ederim diyerek oradaki boş koltuğa oturup bir sigara yaktı. Şaşkınlık içerisinde ne yapıyor diye bakarken, bana "niye öyle şaşırdın bu sıkıcı dünyada bir cuara yakmak herkesi rahatlatır. " dedi. Sanırım şeytanın bile büyük sıkıntıları vardı. Kerim Cezmi'yi uyandırmaya çalışırken aynı zamanda da diabloyu süzüyordu. Biraz görüntüsünden bahsedecek olursak herhangi bir ateşe benzerliği yoktu. Bizim gibi görünüyordu. Belki de bilerek böyle gelmiştir. Diablo sigarasını bitirmiş hadi bakalım derdiniz ne diye sormaya başladı.

Biraz işlerim var bugün. Gece seri seri atacağım

büyücüm büyücüm pınarla büyücüm

Birkaç kişi daha gelsin başlıyorum yazmaya

Hokus pokus abra kadabra rez

B:Ne demek ölmeleri saçmalama

D: Beni tanıyan insanlar yaşayamaz artık. Böyle bir kural var. Bu işler böyle gidiyor evlat

B: Dur bi düşüneyim şimdi. Seni tanıyan insanlar ölmek zorunda demek. Peki ya seni tanımıyorlarsa?

D:Evlat ne düşündüğünü anladım *

B:Evet, onların ölmelerini istemem onlar benim arkadaşlarım. Büyü yaparak onların hafızasını silelim. Böylece seni tanımıyor olurlar.

D:Hee demek öyle diyorsun. Ben de büyü ile delirtelim diyeceksin zannettim. Tamam neyse o da olur şimdi onların yanına git büyü yapmak için bizim de birer eşyamız diabloda bulunmalı de ve al. Yarın seninle buluşalım.

B:Tamam güle güle hadi git işine

Ulan resmen arkadaşlarımın hafızasını silip bütün gücü çalıyordum. Hem de en istemeyen kişi olarak. Ama yapacak bir şey yok bazen kader sizi istemediğiniz olmaya zorlar..

Konuşmayı yazarken ( D: diablo B:ben S:sayko kerim C:cezmi)

D:Bunun için dediklerimi yapmanız şart. Büyü yapmak için bana ihtiyacınız var siz benimle dost olmalısınız ki ben de size yardım edeyim evlatlarım.

S:Ne istiyorsan lafı dolandırma ve bize neler yapabileceğini ispat et.

B:Ben şeytanla falan iş birliği yapmam giberim böyle işi gibtirin gidin.

C:Bi dk kanka bi görelim gücü neymiş sonra gideriz (kulağıma sessizce)

S:Hadi göster kendini bakalım.

D: Ozaman dışarı çıkalım ve size  bir fragman geçeyim.

Hep birlikte dışarı çıkıp sahile gittik. Sahilde bir çift sevgili vardı ve baya bi sevgi cümleleri kurup öpüşüyorlardı. Bu güne kadar hiç sevgilisi olmayan sayko Kerim hadi bunları ayır da biraz gülelim diye diabloya gücünü göstermesi için fırsatı verdi.

D:Bunun için kızın veya erkeğin herhangi bir eşyası işimize yarar. Alırsanız tamamdır.

C:Bana bırakın bu işi hemen alırım.

Ben nasıl alacak diye düşünürken Cezmi yanlarına gidip oo kanka naber diye erkeğe sarılıp tokalaşıp yanımıza geldi. (Bu arada Cezmi işinin ehlidir elinizdeki bir şeyi alsa ruhunuz duymaz o derece hırsız binin önde gidenidir. Böylesine salak birisi nasıl yapıyor anlamış değilim)

S: Ne oldu aldın mı bir eşya?

Cezmi elindeki kol saatini gösterip almaz mıyım kankuaoaa  gibi değişik laf edip saati diabloya verdi.

D:Şimdi iyi izleyin olacakları..

Geceyi beklemeye gerek olmadan seri seri yolluyorum partları. Yazım yanlışı varsa bildirin lütfen

Lütfen gece seri seri at bugün olmasa yarın okuyan olur okuyanin var moruk

Günaydın beyler kahvaltıdan sonra seri seri yazacağım.

Diablo saati eline alıp çocuğun yanına gitti ve kulağına bir şeyler fısıldadı. Çocuk o anda çıldırmışcasına kıza bağırmaya başladı. Kız daha ne oluyor demeden erkek kıza kafa atıp hemen uzaklaştı oradan. Kız aldığı darbenin etkisi ile bayıldı. Sanırım burnu kırılmıştı. Cezmi şaşkınlık içinde vay amk adam kendinden geçti resmen diye söylendi.

B: diablo ne yaptın adama nasıl böyle oldu.

D: kızı ona bir cin gibi gösterdim bu geçici bir büyüydü ama zaten bu saatten sonra barışmaları çok zor. Ahh siz insalar nasıl da birbirinize kötülük yapıyorsunuz. saat olmasa yapamazdım.

S:Büyü yapmak için ne gerekiyorsa kabul
ediyorum.

C: kerim kabul etti ise ben zaten etmişimdir.

B:Şartları duymadan kabul edemem.

D:Şartlar çok basit. Kağıda Kur'an ayetlerini yazıp ayağınızın altında ezin, insanlara ateist olmayı öğütleyin çıkarabildiğiniz kadar kişiyi dinden çıkarın. Ve bunu asla unutmayın:Büyücünün küfrü ne kadar büyük olursa şeytan o kadar hizmet eder..

S: Ben zaten müslüman değilim bana uyar. Her türlü yanacağım bari zevkini süreyim.

C:En başında kabuk ettim yan çizemem.
(Bu Cezmi harbiden geri zekalı muallak.)

B:Benim bunu kabul etmem için herhangi bir sebebim yok.

D:emin misin?

B: Evet. Kimsenin kötülüğünü istemiyorum ve bunları da yapacak değilim.

D:Bu iş sadece kötülük için değil evlat. istersen büyü ile şifa da verebilirsin. Babanı düşün.
Olamaz biliyordu babamın hasta olduğunu ve beni inceden vurdu.

B:Nasıl yani büyü ile onu iyileştirebilir miyiz?

D: Gel seninle yalnız konuşalım evlat. Bize biraz müsaade hemen geliyoruz beyler.

Diablo ile sahilin öteki köşesine doğru yürüdük.
Cezmi ve Kerimin olmadığınından emin olunca konuşmaya başladı..

Eve koşa koşa gittim. Gördüklerim karşısında adeta mutluluktan ağlayacaktım. Babam sapasağlam ayaktaydı ve bana, "Nasıl olduysa bir anda iyileştim oğlum. Bu bir mucize olmalı. Allah bizi seviyor."

Babam bu cümleleri kurunca gözümden birkaç damla  yaş geldi. Ah bir bilseydi gerçeği.. Ona sarıldım ve artık eskisi gibi güzel, birlikte, mutlu bir hayat sürebiliriz dedim. Ama kader ya işte hiçbir zaman planlanan olmuyordu amk hayatında. Babamın iyileşmesinin üstünden henüz 3 gün geçmişti ki trafik kazası geçirdi ve hayatı son buldu. Ben ise bu sevinci 3 gün yaşamış ve  bu 3 günün ardından hayata küsmüş, şansına sövmüş en kötüsü de ruhunu şeytana satmış biri olarak ebedi cehennemliktim..

O günden beri Diablo ile birliğim ve bu imtihan dünyasında aklı çelinebilecek iyi olan kim varsa gerek büyüyle gerekse muhabbet edip kötüye yönlendirmeyle hayatlarını benim hayatımınki  gibi mahvetmeye uğraşıyorum.. Son..