Kız tüm gün okulda hayalet gibiydi. Bense elim gibimde derslerin bitmesini bekliyordum. Derste arada sırada bana bakıyordu. Göz göze gelince de hayalet görmüş gibi hemen önünü dönüyordu. Arkadaşları ondaki garipliği sezmişlerdi fakat yaptığım tehdidin gerçek olduğunu biliyordu. Arkadaşlarına hiçbir şey söylemeyecekti.

Kimse bu güne kadar ön sıradan dönüp bana bakmamıştı. Daha şimdiden önemsenmiş gibi hissediyordum kendimi. Planımda haklı çıkmıştım. işe yarıyordu işte.

Öğle molasında uzaktan takip ettim acaba arkadaşlarına birşeyler anlatıcakmı diye. Hayır. Bugün fazla sessizdi ve arkadaşlarıda bunun farkındaydı. Rahat rahat yemeğimi yedim. Bu gün uykumu almıştım kahve içmedim. Ama yemeğin üzerine sigara içilirdi tabi ki. Sigara dumanını içime çekerken bu gün yaşıyacaklarımı düşünüyordum. Sanki bugün üzerimdeki lanet kalkıcaktı. Sanki artık hiç mutsuz olmayacaktım. Okulun sonunu bekliyordum. Aynısı kız için geçerli değildi sanırım. Ama gibimde değildi.

Duyun lan beni "Ben Mutsuzum" diye haykırmak istiyordum. Siz mutlu binler bana saygı duymak zorundasınız en azından. Bu düşünce etrafında insanlara gitgide düşman olmuştum. Yeniden dönmüştüm asıl konumun üzerinde yoğunlaşmaya. Artık evde kavga yoktu daha fazla çalışabilecektim. Fakat uykum normal insanların uykusuna hiçbir zaman dönememişti. Günde 3-4 saatten fazla uyursam kendimi ziyanda hissediyordum.

Sabah uyanmıştım. Nadiren yatağımda uyanırım. Genelde bilgisayarın başında sızarım. Hızlıca bişeyler atıştırdım. Babamdan aldığım parayı cebe attım. Diğer cebimede yeni dostumu. Babamla aramız çok yakın olmasada bana para vermeyi ekgib etmezdi. işleri iyiydi yani. Okulun yolunu tuttum. Okula genellikle bigibletle giderdim. Havalar kötü olduğunda ise dolmuş filan. Bugün hava sonbahara göre fena sayılmazdı. Atladım bigiblete başladım pedallamaya. Yoldayken çok şey düşünürdüm. Derin derin taze sabah kokusunu içime çekerdim. Okula vardığımda parmaklıkların yakınına bi yere kitlerdim bigibleti. Sonra doğruca kantine. Yani sadık dostumu almaya. Henüz dersin başlamasına biraz zaman olurdu. Bende 2 dostumla zaman geçirirdim okul bahçesinin dışarsında, kuytu yerlerde. Genelde tam ders başlama saatlerine doğru sınıfta olurdum.

Yere serilmiştim. Burnumdan oluk oluk akan kandan birazı ağzıma giriyodu. O acı tad bana haz veriyordu. Ben pgibopattım. Bundan emindim.

Yerde hala gülüyordum. Adam son kez yerdeyken miğdeme tekme attı. O an nefesim kesildi. Adamın ayaklarının üzerine doğru kustum. Ne yalan söyliyim, ben hayatımda hiç böyle dayak yememiştim. Kustuktan sonra daha fazla dayak yemişte olabilirim. Hatırlamıyorum. Bayılmıştım.

Uyandığımda hastanedeydim. Başımda babam vardı. Bana bakışlarıyla " iyileşince bi kerede ben gibicem seni" diyordu. Yalnız şunu fark ettim. Cidden önemseniyordum şu sıralar...

Okuldan atılmıştım. YGS ye bu sene girsem sanki bi tak yapıcaktım. gibimde değildi. Ama öyle yada böyle o lanet sınava bir gün girecektim. Bu yüzden okulu açıkdan bitirme kararı aldım.

Planın tasarımı bitmişti. Artık yavaş yavaş işe girecektim. Bu pis planımı öğrenince benden iğrenebilirsiniz fakat pskolojisi sağlam biri değildim.

Planım facebookunu hacklediğim sınıfın en popüler kızıyla yatmaktı. Böylece mutlu olucaktım. Umursanıcaktım. Yada ben öyle düşünüyordum.

Kızın ağzı çok gevşekti. En son kimle yattığını bile arkadaş ortamında ağzını yaya yaya anlatmıştı. Belkide bu yüzden popülerdi. Mesajların kayıtlarını almıştım. Kızın facebookunda ailesinden ekli olanlarda vardı. Onların adresinide aldım. Pis planım basitti. Kız benle yatmazsa o yattığı çocukların anılarını ailesine göndericektim. Şantajdı veya ne pislikse. Ben mutlu olucaktım ve başka birşey umrumda değildi. Ortada bi kanıt olmaması açısında şantajı cd ile felan yapmıyacaktım. Direk suratına söyliyecektim. Evet ben artık bir pisliktim. Kızı eve atmak zor olmuyacaktı. Babam zaten salonda tv nin başından pek nadir kalkardı. Eve girip çıktığımdan haberi bile olmazdı. Bu gece erken uyuyacaktım. Uyumadan önce son kez sigara dumanın altında pislik planımı gözden geçirdim. Yarın olmasını istiyordum.

HiKAYE HAKKINDA KISA BiR AÇIKLAMA

Hayatım boyunca yazdığım ilk hikayeydi. Bazıları sevmedi bazıları sevdi. Sonunun kötü olduğunun farkındayım. Fakat sürekli "hızlı yaz oç" yazanlar "yazmıyo eksileyelim beyler " yazanlar yüzünden sonunu aceleye getirdim. Baskı altına girmeseydim belki daha güzel yazardım. Bazıları hikayenin gerçek olduğuna inanıyodu. Onlar doktara görünsün amk. Hadi eyvallah

Gün yeniden aydınlanmıştı. Sanki bu sefer yeni gün bana "Kalk gibtir git ne yapıyosan yap" yerine "hergünün bir önceki günden iyi olucak" diyordu. Zirvedeydim. Okula gidene kadar ne yaptığımı hatırlamıyorum bile. Belki eski sefil beni düşünüyordum. Sınıftan içeri girdiğimde dünkü gibtiğim kız ağlıyordu. Tabi havalı ya, etrafındada bir ton arkadaşı. Girdiğim zaman suratıma yine aynı bakışı attılar. "Pislik".

işlerin yanlış gittiğini anladım. Kız konuşmuştu. Önemli olan bunu kimlere anlatmıştı. Yalnızca sınıftakilere anlattıysa Belki işime bile gelirdi. Daha çok önemli biri olurdum. Fakat ya babasına veya annesine de anlattıysa? O zaman gibi tutmuştum.

ilk ders başlayalı henüz 15 dakika olmuştu. Herkes aralarında bişeyler konuşup ara ara bana bakıyolardı. Bu artık beni mutlu etmekten çok endişelendirmeye başlamıştı. Kız facebookunda kimseye bişey anlatmamıştı. Peki whatsapp ? Bu ihtimali düşünmemiştim. işte atladığım halka buydu belkide. Müdür kıpıyı kırarcasına girdi ve beni çağırdı. En arka sıradan sınıf kapısına gidene kadar saatler geçti sanki. Yolda herkes bana bakıyordu. Neydim ben? Önemli mi pislik mi? Şahsen artık 2 side bana uyardı.

işten aylık alacaktım parayı. işten çıkıcam haftalığımı verin dedim. Kabul ettiler. 200-250 tl civarı para aldım. Zaten pek masraflı bir çocuk değildim. babamdan hergün düzenli aldığım paraları bir köşede biriktiriyordum. Bayada birikmişti. Babamdan habersiz yaklaşık 3000 tl ye canavar bi laptop aldım. Artık çalışma arkadaşım benimle heryere gelebilecekti.

Babam işten ayrıldığımı bilmiyodu. Bu yüzden para vermiyordu eskisi gibi. Mecbur cebinden alıyodum. Günlük 20 tl felan alırdım. illaha fark ediyodu. Ama ses çıkarmıyodu.

Babam işe çıkarken bende işe gidiyomuş gibi evden çıkıyodum. Sonra babam gidene kadar biraz bekliyip geri eve dönüyodum. Babamın gelmesine yakında laptopu alıp wifi si olan bi cafeye gidiyordum. Tam iş bitiş saatine doğru eve geliyordum. Yani yine tüm gün çalışmanın bir yolunu bulmuştum.

Açtım. En son yaptığım kötülüğün üzerinden daha 1 ay geçmemişti. Yeniden bi kızı ve hayatını gibmek istiyordum. Ama kız gibmek az kalırdı. Yapabildiğim en büyük kötülüğü yapıp üzerimde yeniden birikmiş olan laneti temizlemeliydim.

Sanırım 3. sınıftaydım. Eve ilk defa internet bağlanmıştı. Bu yaşıma kadar bilgisayarda sadece saçma sapan oyunlar oynadım. Hatırlarım GTA Vice City oyunuyla ilk tanıştığım gün 8 saat pc den hiç kalkmamıştım. Küçük bir çocuk için uzun bi süreydi. Görev felanda yapmıyordum. Yolda adamları döverek, polislerden kaçarak günlerim geçti. Fakat internet çok başka bir kapı aralamıştı. Delircek gibi oldum. Google a ne yazsam bana cevabını veriyordu. Her neyi merak edersem edeyim cevabı vardı onda.

Fakat tabiki yine internetide oyun amaçlı kullandım. Daha o yaşlarda Knight Online a başladım. Yani anlıyacağınız çocukluğum çokta parlak değildi. Fakat geleceğimle ilgili mesajlar veriyordu. ileride asosyal biri olucağım besbelliydi.

hep gibiş sokuşlu hikaye az da böyle iyi hikayeler olsun amk devam panpa rez

ilk dersler herzamanki gibi uykuluydum. Fakat sigara ve kahvenin etkisindenmidir bilmem uyumak istemiyordum. Sadece gözlerimi kapatıp düşünüyordum. Aklımda oluşan zehir içeren düşünceler birbirlerini besliyordu. Önemsenmek istiyordum artık. Benimde mutlu olmaya hakkım vardı. Hakkımı ben almadan kimsenin vericeği yok. Kendi hakkımı kendim almalıydım.

Aile travmasının ardından üzerime bi cesaret gelmişti. Bunu hissediyordum. Dediğim gibi düşüncelerim ve kişiliğim evrim geçirmişti adeta.

Hakkım olan mutluluğu almak için pis bir plan kurdum fakat bu planı bugün tasarlayıp yarın işleme koyucaktım. Tüm dersler boyunca her ihtimal düşünülerek pislik planımı tasarladım. Öğle arasında yemeği yiyip okul dışında tur atarken planımı tasarladım. Yemeğin üzerine yakılan sigaranın dumanında planımı tasarladım...

Yaklaşık bir kaç dakika elimle vajinasına hızlıca git gel yaptım. Bu sırada boynunu öpüp yalıyordum. Onca sene ferre izlemiş adamdım. Yapabilecek tonlarca fantezi vardı aklımda.
Kilodunu sıyırdım ve bu sefer aynı işleme dilimle devam ettim. Kız inliyordu. Eliyle engel olma isteği vardı fakat çok güçsüz bi istekdi. Çünkü bacaklarıyla kafamı resmen içine almak istiyordu. Yaklaşık 5 dakika yaladım. Kız resmen kendinden geçmişti. Suratım sırılsıklam olmuştu. Tam içine giricekken kız okul çantasından prezervatif çıkardı. Kızın bu kadarda huur olduğunu bilmiyordum. Kaç kız yanında prezervatifle derse gelirdi ? Prezervatifi kendi elleriyle geçirdi daha sonra yata uzandı. Bacaklarını omuzuma attı. Beni lanetten kurtarıcak tünele giriyordum.

ilk girişimde kız yüksek sesle inledi. Çok slow başladım. Bu ilk deneyimimdi sonucunda ne bekliyodunuz. ilk boşalmam yaklaşım 45 saniye felan sürdü. Evet bazılarınız dalga geçicek ama öyle. Ama durmadan devam ettim. Kız inliyordu. Ben girip çıkıyordum. 2. posta 5 dk sürdü. Prazervatifi çıkarıp direk suratına boşaldım. Ardından orala başladı. Yaklaşık 10 dakika sonrada 3. posta geldi. Anlıyacağınız herşey izlediğim ferre filmlerindeki gibi olmadı. 20 dk içinde 3 posta atımıştım. Artık mutluydum. Artık pisliktim. Artık önemliydim.

Tüm pisliğimle suratına boşalmıştım. Kız duş almak için banyoya girdi. O çıkana kadar ben olduğum yerde hiç kımıldamadım. 20 dakikada harcadığım efordanmıydı yoksa hala ne yaptığıma kendimin bile inanmamasından mıydı bilmiyordum. 20 dk sonra çıktı. Hem evden hem hayatımdan. Çıkmıştı artık. Bense mutluydum. Bu sözden başka birşey bulamıyordum. Üzerimdeki lanet kalmıştı. Özgür hissediyordum kendimi. Yarın okulda herkes yeni benle tanışacaktı. Tabi önce banyo ya girmeliydim .

Kızın facebookunu takibe başladım. Anlamadığım nokta bana neden güvenmişti ? Benimle yattı diye annesine veya babasına bu konuşmaları yollamıyacağımı nerden biliyordu. Başka bir planı mı vardı ? Kusursuz planımda bir kusurmu vardı ? Paranoyak kişiliğim bir ihtimali atlamışmıydı ?

Yine paranoyaklaşmaya başlamıştım belkide.

Yeni kötülük planım aklımda şekilleniyordu. Bu sefer hata olmamalıydı. Her ihtimal düşünülmeliydi. Yaptığım kötülükten zevk alıp zarar görmemeliydim. Gerçi zarar görmekten bile zevk alır olmuştum.

Her insanın kötülüğe ihtiyacı vardır. Böylece iyi günlerinin değerini bilir. Ben sizin için bir ihtiyacım dostlarım . Bir gün size de kötülük yapacağım.

Planımın arasında yine bir kızı becermek vardı. Fakat bu sefer plan daha kötüydü. Kızı videoya alıp kızla ilgili herkese yollayacaktım. Okulunun websitesini hackleyip oraya koyucaktım. Sosyal hesaplarında paylaşacaktım. Whatsappta ekli olan tüm arkadaşlarına atıcaktım. Tüm yedi ceddi anlayacaktı ne kadar huur olduğunu.

Ben mutlu olacaktım

Yarın olmuştu. Çalışacağım bim markete gidiyordum. Mutluydum. Sanki dünyanın en rahat işi bana denk gelmişti. Arkadaşlar bimde çalışacaksanız bu düşüncede olmayın. Kasiyer diye girip her türlü işi yaparsın. Hamallığına kadar...

ilk günün sonunda anam ağlamıştı. Eve vardığımda tek yapmak istediğim uyumak oluyordu. Yaklaşık böyle 1 hafta devam ettim fakat olmayacaktı böyle. Benim daha önemli işlerim vardı. insanlara kötülük yapmalıydım.

En başlarda dediğim gibi dini inancım vardı. Ben kulların çekmesi gereken cezaların kefaretiydim. Ben Allah tarafından onları cezalandırmak böylece öbür dünyada daha az günahla yüzleşmelerei için vardım. Ben umursanacaktım.

Kafenin wifi ağı benim örümcek ağımdı. Yemim ağın ortasında gibilmeyi bekliyordu. Ailesi ve arkadaşları ağın kenarında bizi izleyeceklerdi. Hastalıklı olduğumu felan düşünmeyin kötülüğü herkes hakediyor. Ben sadece hakkınızı size gümüş tepsi içinde sunuyorum...

Kızın güvenini sağlamıştım. Sevgili olma konumundaydık nerdeyse. Öğğ . Sevgili olmak kelimesi miğdemi kaldırdı. Aslında her sevgili benim işimi elimden çalar. Benim yapmam gereken kötülüğü onlar bir birine yapar. Nefret ederim bu yüzden...

Babam işteydi. Kızı eve davet etmiştim. içicek bişey isteyip istemedğini sordum. Soğuk bişeyler iyi olur dedi. Hapa ihtiyaç bile yoktu. Ama ne kadar istekli görünürse o kadar kötüydü, o kadar iyiydi.

ilk bahar aylarına giriyorduk. Zaten bu dönemde her ergenin testesteron seviyesi göklerdedir. Hap bu seviyeyi göklerden uzaya doğru uzatmaya devam eder.

Sohbet ettik . Yine bi yarım saat sonra kendini biraz kötü hissettiğini söyleyip tualete gitti. Kamerayı kayda başlatmam için bana yol gösteriyodu sanırım. O da günahlarından temizlenmek istiyordu kötülüğe uğrayarak.

Hedefimi belirlemiştim. Hergün laptopumla gittiğim cafedeki bir kız. O her gün oraya geliyordu. Cafenin wifi ağı komple elimdeydi. Wifiye her giren cihaz doğrudan benim bilgisayarımada bağlanıyordu aslında.

Bir kaç gün sadece kız hakkında bilgi topladım. Bir insanın sosyal ağlardan tüm kişiliğini çözebilirsiniz. Nelerden hoşlanır, ne yapar, ne eder...

Tama onun hoşlanacağı bi karaktere bürünüp konuşmaya başladım. Ona güven verdim. insanların en çok ihtiyacı olan şey kötülükden sonra güvendir. Nerede okuduğunu öğrendim. Tüm ailesinin bilgileri vardı. Yani videouyu yolluyacağım hedef boldu. Ona kötülük yapıcakdım. Buna ihtiyacı vardı.

Son zamanda yaşadıklarımdan dolayı artık hack forumlarınada bi süre uğramaz oldum. Boşluktaydım. Yaptıklarıma bi anlam veremiyordum. Neden hacklemiştim o kzıın facebookunu ? Ne işime yarıyacaktı. Gelecekte ne olucaktı halim ? Ne iş yapıcaktım ?

Sanki ergenliği doruklarda yaşıyordum. Düşüncelerim çok hızlı bir şekilde evrim geçiriyordu. Bir sabah uyanıyordum "Artık kendimi YGS ye adıyacam. gibtir olup gidicem. Kendi başımın çaresine bakıcam" diyordum. Diğer sabah " giberim YGS yi. Zaten bi tak yapacağım yok. Otur kodlama öğren. Belki bi işe yararsın" diyordum.

Birkaç günüm böyle geçmişti. Aile trajedisini rafa kaldırmıştım sanki. Sadece bana ne olucağını düşünüyordum. Kulağa bencilce geldi demi ? Bizler dünyanın üzerinde bulunan basit ve bencil hayvanlarız. Fakat beynimiz var ve eğer yeterince çalışırsak bazen saf kötülükten daha az bir şeyi istiyebiliriz

Düşüncelerim değişmeye başlamıştı. Artık bende birileri tarafından giblenmek istiyordum. Ailesinde en ufak sorunu arkadaşlarına anlatanlara imrenmiyordum elbette. Ama ben mutsuzdum, bunu bilsinler istiyordum. Belkide bu yüzden size bu olanları anlatıyordum.

Senden heckırım olsun istiyorum...

Daha büyük kötülük istiyordum. Bireysel değil toplumsal düşünüyordum bu sefer. Bunun için biraz daha bilgi edinmem gerekti. Yabancı bi yazılım forumunda dolanırken biriyle tanıştım. Yabancı dilim ortanın üstü denilecek bi durumdaydı. Yaklaşık 1 hafta çok koyu sohbet ettik. Benden daha bilgili ve yaşça daha büyük olduğu belliydi. Sömürülücek maden gibi sömürüyordum bilgilerini.

Bir gün bana bir hack gurubunda olduğunu benimde kendilerine katılmam gerektiğini söyledi. O an gözümün önüne çocukluğum geldi. Mouse a ilk temasım. Nedenini bilmiyorum.

Çok istekli görünmesem de zütümü bile verecek durumdaydım. Sanki ben ikna olmamışımda o beni ikna etmiş bi hava oluşturdum ve kabul ettim. Bende artık maskeliydim.

"Biz ***. Orduyuz. Affetmeyiz. Unutmayız. Bizi bekleyin."

Tam zaman bolluğuna kavuşmuşken babam başıma yine iş açtı. Çevresi genişti. Bana hemen iş bulmuştu. Yaşta 18 olmuştu. Heryerde çalışabilirdim. Süpriz olucaktı. Nerede çalışıcaktım acaba.

Babam eve geldi.
+ Sana iş buldum
- (Ses çıkarmadım)
+ Bimde kasiyerlik yapıcan
- ne zaman başlıyorum
+ Yarın

Kasiyerlik yapacaktım. Bu benim için süperdi. En azından yorulmayacaktım. Geceler yine benim olacaktı.

(Nah olacaktı)