/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 43.
    +18 -1
    Üzeri giyinip lokantadan ayrıldım. Az ötede sigara yaktım. Sigara eşliğinde yapacaklarımı iyice kararlaştırmaya başladım. Çok acemice ve sabırsız davrandığımı fark ettim. izlediğim dizilerdeki suçlular bu nedenler yüzünden enseleniyorlardı. Tam sigaramı bitirdiğim de kurbanım da lokantadan çıktı. Henüz kurbanım olup olmadığından emin değildim aslında. Bundan emin olmak için peşindeydim zaten. Adam lokantadan çıkarken cebinden araba anahtarını çıkarıp düğmesine bastı. O an afalladım. Adamın arabasının olabileeğini düşünmemiştim. Adam lokantanın kapısından arabasının kapısına gelene kadar geçen o kısa sürede hızlıca düşündüm. Adam anahtarın düğmesine basınca arabanın dörtlüleri yanıp söndü. Şansıma arabanın çokta uzağında durmuyordum. Arabayla adamın arasında yaklaşık 20 metre vardı. Cebimde ki çakıyla arabanın tekerini patlatabilirdim. Fakat Adamın bu mesafeden beni fark etmesi yüksek olasılıktı. Ne yapmalıyım ? Ne yapmalıyım. Adam Henüz bir kaç adım atmıştı ki arkadan diğer çalışan elinde bir telefon ile gelip "Beyefendi bu telefonu sizin mi acaba?" dedi. Adam arkasını dönüp telefona baktı. işte aradığım şans buydu. Adamın dikkati dağılmıştı. Hayat bana yardımcı oluyordu. Nede olsa ona hizmet ediyordum. Arabaya zaten yakındım. Adamın arkası dönükken arka tekere çakıyı soktum ve hızlıca uzaklaştım. Ben bunu yaparken adam hala çalışana teşekkür edip bu telefonun onun için ne kadar önemli olduğundan bahsediyordu. Az öteye geçip olacakları bekledim. Keşke ön tekeri patlatsaydım. Adam tekerin patlak olduğunu bile fark etmedi. Herkes ilk defa bu işe kalkışırken bu kadar acemiyi acaba. Bugün çok gelişi güzel oldu. Bundan sonra her adımı planlayacaktım.
    ···
  2. 42.
    0
    Efsane olur
    ···
  3. 41.
    +3 -1
    Sardı be hacı değerlenirse iyidir
    ···
  4. 40.
    +21 -1
    Belkide ilk defa biri benimle bu ses tonuyla konuştuğu için sinirlenmiştim. Bir ayran sorunu insanı bu kadar sinirlendiremezdi. O anki sinirimi size tam olarak aktaramam dostlarım. Belki sinirlenmek için yer arıyordum. Sanki biri bana bir terslik yapsın da artık hayalini kurduğum sözleşmeyi yerine getireyim. Adam yemeğini yiyip bitirene kadar tuvalette hayatla yaptığım sözleşmeyi düşündüm. Hayata yapacağım hizmet bu kadar basit mi olacaktı hep. Bir ayran davasıyla bir adama kötü damgası vurmam ne kadar doğruydu. Düşüncelerimi biraz topladım. Kendimi sorguladım. Tuvaletten çıktığımda daha sakindim. Adama bir şey yapmayacaktım. Ama her ihtimale karşı adamı takip edecektim. Bunun için lokantadaki işimi bırakıp bu işe yoğunlaşmam gerekiyordu. Tuvaletten çıktığım gibi patronun yanına gidip işten ayrılmam gerektiğimi söyledim. O ay ki çalıştığım güne kadar olan paramı verdi. Laf etmesini falan beklerdim ama beni şaşırttı. Zaten önceki aylardan aldığım paraları da doğru düzgün harcamamıştım. Biraz birikimim vardı.
    ···
    1. 1.
      0
      kardeş suç vecezayı okudunmu
      ···
      1. 1.
        0
        raskolnikov insanları gerekli-gereksiz diye sınıflandırmıyor muydu panpa
        ···
      2. 2.
        0
        aynen karakterinin düşüncelerini ona benzettim
        ···
  5. 39.
    0
    sonra ne oldu
    ···
  6. 38.
    0
    Rezervasyonizm 2. Sayfa
    ···
  7. 37.
    0
    Kardeş süper hikaye bitmeden senaryo hazırlıyorum
    ···
  8. 36.
    0
    Rezervasyon
    ···
  9. 35.
    +24 -1
    Bunca yoğun düşünceyi hayatla tartışırken üniversite sınavı gelip geçmişti. Sınav çıkışında ağlayan kişileri temizleyerek bile başlayabilirdim aklımdaki temizlik hizmetine. Tabi ki sınavdan bir sonuç elde edememiştim.

    Çalışmaya devam ediyordum. Artık okul derdi bitmişti. Tam zamanlı çalışıyordum. Sıradan bir gündü. Lokantaya gelip yerleri temizlemeye başladım. Masaları kurdum ve sildim. Dükkan camlarını yıkayıp sildim. ilk müşteri geldi. Sabahın köründe ciğer yiyen oluyordu elbette ama genellikle görünüşü düzgün olan insanlar gelmezdi bu lokantaya. Adam çok elit duruyordu. Geçti oturdu boş bir masaya. Elimde menüyle geldim fakat menüye bakmadan direk bir porsiyon ciğer şiş dedi. Menüyü alıp geri döndüm ve ustaya siparişi ilettim. Sipariş hazır olurken ben dükkanın önünü süpürüyordum. 10 dakika kadar sonra usta "Ciğer hazırrğrrğ" diye bağırdı balgamlı gırtlağıyla. Usta aslında bana karşı iyi bir adamdı fakat benim iyilik ve kötülük kavramlarıyla şu sıralar aram pek iyi değildi. Tabağı alıp masaya zütürdüm. "içecek alır mısınız?" diye sordum. "Bir tane açık ayran" dedi. Bence bu adamında pgibolojik sorunları vardı. "2 dakikada nasıl anladın?" diye soracak olursanız adam konuşurken kimseyle göz teması kurmuyordu. Tamam pgiboloji okumadım ama yinede bende öyle bir his uyandırdı. Gittim açık ayranı getirdim. Ayrana öyle bir bakış attı ki sanki hayatında ilk defa böyle bir içecek görmüş gibiydi. "Ben senden kapalı ayran istemedim mi bu ne?" dedi. Öyle küçümseyici bir ses tonunda söyledi ki. Normal de böyle yanlış anlamalar olur fakat bu adam ayrı bir denyoydu. "Hayır açık ayran istediniz" dedim. Normalde konuyu uzatmadan hemen yenisini getirebilirdim. Ama ona haddini bildirmek istiyordum. "Sen bana yalancı mı diyorsun şimdi ?" dedi . "Aynen lan yalancısın or***u çocuğu" diyemedim tabi ki. Alttan alasım yoktu ama bu kadar sert çıkışırsam işimden olacağımı biliyordum. "Hayır ama yanlış anlaşılma olmuş sanırım" dedim ve aldım ayranı. Kapalı ayranı getirdiğimde bu seferde "Bu ciğer soğudu biraz ısıtıp getir" demez mi. O an çıldırdım resmen. Rica da etmiyor, direk emir cümlesi. Lan bir ciğer yiyeceksin. Bu kadar olay çıkarmaya gerek var mı? Sinirliydim, hiçbir şey söylemeden aldım tabağı önünden ustaya zütürdüm. Usta da yavaştan kıl olmaya başlamıştı herife. Ama benim kadar olamazdı. Usta ciğeri ısıtıp geri verdi. Bende masaya biraz sert biçimde bıraktım tabağı. "Yavaş kıracan" dedi. Lan kafanı kırmadığıma dua etsene sen a*** koduğumun adamı. "Yok kırılmaz. Afiyet olsun" dedim. Tam uzaklaşıyorken arkamdan "Şu bardağı değiştirir misin?" dedi. Hayatla yaptığım sözleşmenin ilk işi belli olmuştu. Bu adam potansiyel kötüydü. Kötüyü ve iyiyi kendi kafama göre yargılasam da sonuçlardan emindim . Bu adam kötüydü.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1 -2
      Şurda kesiyorum okumayı ilk kötü bu kadar aciz biri olmamalıydı. Inanir mısın bu konuyu nerdeyse birebir isledigim bir kisa roman calismam var.
      ···
  10. 34.
    0
    Rezervasyonizm
    ···
  11. 33.
    +1 -4
    rez

    Not ; fbi danim
    ···
  12. 32.
    +1
    Rz panpa rez
    ···
  13. 31.
    +28 -1
    Babam benim için kötülüğü temsil ediyordu. Tamam annemde iyi bir insan sayılmazdı ama sonuçta babam annemi öldürerek ilk pes eden oldu. Babam gibi kötü insanlar dünyadaki insanları mutsuz etmek için hayatla anlaşma yapmışlardı sanki. Benim hayata yapacağım hizmetse bu kötü insanları engellemekti. Bunu yaparak bende kötü insan olabilirdim belkide. Ama hizmetimin bir bedeli olması lazım zaten. Çocukken insanlar babaları gibi olmak isterler. Dünyaları küçüktür ve bu küçük dünyada "baba" denilen varlık muhteşem kudrete sahiptir. Benim babam asla gözümde kudretli olamadı. O her zaman hayatın diğer insanlar üzerine yaptığı sınavın bir elemanıydı o kadar. Ben bu sınavı kolaylaştırmak için bu elemanları engelleyecektim. Evet bende kötü olacaktım belki. Ama kötüleri engelleyen bir kötü olacaktım. Bence bu iyi bir şeydi.
    ···
    1. 1.
      +4 -1
      Bunlar bana Dexter adli diziyi hatırlattı
      ···
      1. 1.
        +1 -1
        Ulan harbi bana da başladım okumaya ulan diyorum bu Dexter'ın aynısı çalmış oç
        ···
      2. 2.
        -1
        hikayenin başından beri aynı şeyi duşunuyorum amk Dexter forever. mexder dorgan nickli bi adam vardı buralarda nerde amk o
        ···
  14. 30.
    +1
    Hadi be hizli
    ···
  15. 29.
    +1
    Rezerved
    ···
  16. 28.
    +27 -1
    Dedemin bana olan davranışları iyice canımı sıkmaya başlamıştı. Onlara yük olduğumun farkındaydım fakat bir insan neden günce on kere sınavı kazanda kendi hayatına git der. Sanki ben çok meraklıyım senin evinde kalmaya. Utanmasa yemek bile vermeyecek. Zaten onun muşmula suratıyla karşılaşmamak için eve yalnızca uyumaya falan geliyordum. Sabah okul için çıkıyordum. Sonra işe gidiyordum. Daha sonra boş sokaklarda gezinip ayaklarım şişene kadar yürüyordum. Sahil kenarına inip denizi seyrediyordum. içimde bir burukluk oluşmaya başlamıştı zamanla. Mesela şuan mutlu bir aile ortamında üniversite sınavına çalışan yaşıtlarım vardı. Hayat neden bana bu kadar kötü davranmıştı. Benden bir şey mi istiyordu. Ona hizmet etmemi mi istiyordu. Her gün denize karşı bu konuyu düşündüm. Annemin ölümünü düşündüm. Defalarca aklıma getirdim kanlar içinde yerde yatışını. Belkide kendi kendimin pgibolojisini becermekten başka bir şey yapmıyordum. Fakat bu düşünceler hoşuma gitmeye başladı belli bir süreden sonra. Hayat benden hizmet bekliyordu. Ona hizmet edecektim.
    ···
  17. 27.
    0
    Olsun panpa biz rahmet eylesin diyelim
    ···
  18. 26.
    0
    #REZolina hadi hizli
    ···
  19. 25.
    0
    reZZervasyon bir ara okurum
    ···
  20. 24.
    0
    #Rez panpa basin sagolsun
    ···
    1. 1.
      +5
      Gerçek değildir kardeş.
      ···