-
51.
+12 -1Öldüreceğim kurbanın profili hazırdı. Şimdi nasıl öldüreceğimi düşünmek kaldı. Asıl mesele buydu. ilk deneyimim çok aceleye geldi, doğaçlama oldu her şey. Bu sefer iyice kafa yoracaktım. Öldürmek benim için çok özel bir andı bunu anlamıştım. Bu özel anı baştan savma şekilde geçiştiremezdim. Hızlıca öldürüp cesetten kurtulmak erken boşalma gibi bir şeydi. Zevk almak için uzatmam lazımdı bu süreyi. Bu evi yeniden dekor etmem gerekliydi. Evin banyosunu tamamen benim özel zevkim için ayırmaya karar verdim. Her şey bittikten sonra temizlemesi kolay olacaktı. Bu kurbanı boğarak öldürmeye karar vermiştim. Sağlam bir çamaşır ipi buldum evde. Ellerimi geçirmek için iki ucuna düğüm atarak halka oluşturdum. Banyoda boğacaktım. Daha sonra ceseti parçalara ayıracaktım. Belki bir kaç gün uğraşsam da etini kemiğinden ayıracaktım. Kemiklerini denize atıp etlerini arka bahçeye gömecektim. Çünkü kemikler aradan uzun süre geçse bile toprakta çürümüyordu. Etler ise bir kaç ay içinde çürürdü. Herhangi bir şüphe de arka bahçem kazıldığında tongaya düşmek istemezdim. Bu arada tüm işlemleri yaparken eldiven, maske ve bone kullanacaktım. Plan hazırdı. işe koyulma vakti.
-
-
1.
+4boneye şuku.
-
1.
-
52.
+10Dışarıda güzel bir öğle yemeğinden sonra dediğim ağaç fidesini alıp eve döndüm. Motorda taşımak zor olsa da üstesinden gelmiştim. Tam iç organları gömdüğüm yerin üzerine diktim. Böylece çukur sanki o fide için açılmış gibi görünüyordu. Bu son yaptığım harcamaları kızın üzerinden çıkan nakitle yapmıştım. Kızın taşıdığı paranın seri numarasını da bilecekleri yoktu herhalde. Rahattım ilk yaptığım cinayette ki gibi içimde şüphe yoktu. Müge Anlı'dan on tanesi gelse o kızı bulamazlardı. Yani en azından bir şekilde bana ulaşsalar bile ne evde nede bahçede kızın izi olmayacaktı. Bir kaç ay içinde kızın organları aldığım ağacın gübresi olmuş olacaktı.
-
53.
+10Takıları aileye ulaştırmadan önce biraz zaman geçmeliydi. Ama bu zaman içinde boş duramazdım yeni bir kurban gerekti. Bir öncekinde olduğum kadar aç değildim şuan. O yüzden yeniden kötü adamların veya kadınların peşine düşebilirdim. Akşam üzeri evden ayrılıp sahilde gezinmeye başladım. Balık tutan insanları seyrediyordum. Bir canlıyı tuzağa düşürüp ağzına kanca sokuyorlar ve sonra karada boğulmasını izliyorlar. Bu ölen canlı, sıcak kanlı ve zeka seviyesi yüksek olunca çok dramatik oluveriyor onlar için. Bu insanların hobisi avcılıktı. Bazıları bunu beslenmek için bazıları satmak için bazıları tutup yeniden suya salmak için yapıyordu. Benim yaptığım şey onlarınkinden daha çok saygı duyulması gereken bir şeydi. Ben daha büyük ve çok daha zeki bir varlığı avlıyordum.
-
54.
+10Baygın kızı yatak odasındaki yatağa bağladım. Evde ip olmadığı için bu işlemi çarşaflar ve ayakkabı bağcıklarıyla yaptım. Kendine gelip çığlık falan atmasın diye ağzına çorap tıkayıp koli bandıyla kapattım. Sağlam bağladığıma emin olduktan sonra salondaki cesetlerin yanına gittim. Adam titremeyi kesmişti artık. Evin mutfağına geçip satır aradım ama yoktu. Onun yerine büyük bir bıçak buldum. Satır olmadan aklımdaki sanatı uygulamak biraz yorucu olacaktı ama üstesinden gelirdim. Hedefim iki cesetin de kollarını, bacaklarını ve kesmekti. Üzerimdeki kıyafetleri kana bulamamak için komple soyundum ve çıplak olarak işe giriştim. Bıçakla tam eklem arasına girip biraz kaba kuvvet uygulayınca vücudu parçalamanın aslında o kadar da zor olmadığını gördüm. Kollarını tam omuz ekleminden, bacaklarını da tam kalça ekleminden, kafalarını da boğazın biraz yukarısından kestim. Ben bunlar yaparken baygın olan kız ayılmıştı. Bir süre tepinmiş ve hali kalmamıştı. planımı yapıcak kadar koli bandı vardı. Planımı açıklamanın zamanı geldi sanırım. Planım, yatağa bağladığım kızın tam ayak ucundaki duvara cesetleri parça parça yapıştırmak. Cesetleri yapıştırırken kestiğim eklemler arasında boşluk olacak ve adamın vücudunun üzerine kızın başını, kızınkine de adamın başını koymaktı. Ben bunları yaparken bağlı olan kız dehşet içinde izlemekten başka bir şey yapamayacaktı. Bayağı koli bandı harcadıktan sonra sanatım sonunda bitmiş, gün çoktan aydınlanmıştı. iki ceseti de yan yana yapıştırmıştım ve yataktaki kız ağlayarak bu iki cesete bakıyordu. Artık ağladığında gözünden yaş gelmiyordu. Bu kızında ömrüne son verme vaktiydi. 2 bileğini de kestim. Böylece kan kaybından bayılana kadar duvardaki arkadaşlarının parçalarını izleyecekti. bileklerini kestiğim gibi içeri gidip giyinmeye başladım. Diğer cesetlerin üzerinden çıkan nakit paraları aldım. Yaklaşık 500 lira para çıkmıştı. Adamın bir sırt çantası vardı. Bunu alıp içine onları öldürdüğüm büyük bıçağı ve mutfaktan bir kaç konserve yiyecek koydum. Ayrıca yatak odasından bir pike koydum. Yorgan koymak için yeterli alan yoktu çantada. Üzerimi giyinip bu eşyaları koyduktan sonra mutfakta yiyebildiğim kadar yedim. Daha sonra son kez sanatıma bakmak için yatak odasına döndüm. Kız çoktan bayılmıştı. Ama öldüğünden emin olmak için şah damarını da kestim. Kan kaybından neredeyse kanı kalmamıştı. Normalde kan fışkırması gerekirken çok az kan aktı. Kızından cüzdanında yaklaşık 150 lira vardı. Bu parayı da aldıktan sonra cebindeki takılardan birini yataktaki kızın üzerine bırakıp ve kızın cep telefonunu alıp oradan ayrıldım. Artık uzun süre yemek yiyebilirdim. Yeni kurbanlar için gayet güzel bir bıçak edinmiştim. Ayrıca geceleri beni bir nebze de olsa koruyacak pikem vardı. Dışarı da güneşli güzel bir mayıs havası vardı. Güneş gözlüğümü ve şapkamı takıp evin 500 metre kadar uzağındaki bir çay ocağına gittim. Burada polisi arayıp kendimi ihbar ettim. Polis arabaları sıra sıra önümden geçerken ben çayımı yudumluyordum. Sanatı mı gören polisler eminim benden vazgeçemiyeceklerdi. Benimle konuşup nasıl bir pgibolojiye sahip olduğumu öğrenmek isteyen tonlarca olay yeri inceleme ekibi vardı acaba. Bence bana hayran olacaklardı. Son yaptığım sanata geçekten bende hayran olmuştum.Tümünü Göster
-
55.
+10Gözle kızarmış hatta gözlerinden biraz kan akıyordu. Sanırım basınçla göz damarları yırtılmıştı. Kafası mosmordu. Aslında mor ve kırmızı arası bir renkti. izledim ve keyfini çıkardım. Şimdi sıra bu 5 dakikalık keyfin izlerini temizlemekteydi. Önce emin olmak için salonda boğduğum yere bir daha baktım. Kan lekesi yoktu. Ama ağzından çıkan tükürük damlası veya kafasından düşen bir tel saç olabilirdi. Her halükarda orayı temizleyecektim. Hatta tüm evi temizleceyecektim. Üşengeçlik yakalanmama neden olmamalıydı. Ama öncelik cesetten kurtulmaktı. Önce kıyafetlerden kurtuldum. Cüzdanında ki tüm nakit parayı aldım. Kıyafetlerini, elbiselerini, cüzdanını, ayakkabısını, kolyelerini ne varsa çöp poşetine doldurdum. Cep telefonunu ayırdım. Onu özellikle parçalayacaktım. Banyoda ufak bir küvet vardı. Çok zor olsa da ceseti oraya koydum. Boğazını kesip tüm kanını akmasını bekledim. Süreci hızlandırmak için ayaklarını kaldırıyordum. Birazda akan kanı izleyerek haz aldım. O yoğunluk, o kırmızı... Kan yeterince boşalmıştı. Zaman kaybetmemeliydim. Geçirdiğim her dakika ceset kokmaya başlayacaktı. Önce karnını deşip tüm iç organlarını çıkardım ve poşetlere koydum. Daha sonra kollarını, bacaklarını, kafasını ve gövdesini satırla ayırdım. Bu işlemler bir kaç saat sürdü. Ceset çoktan soğumuştu. Soğuk, cansız insan bedenine dokunmak bile farklı bir güzeldi.
-
-
1.
+12Olum sen bilinçaltında ne yaşıyosun aq
-
-
1.
+12jdhdhdhshss sus olum bizi de oldurecek amk
-
1.
-
1.
-
56.
+10Yemekten sonra barların bulunduğu bir sokağa girdim. Her türlü pisliğin döndüğü bir sokağa benziyordu. Burası benim için "Geldim-gördüm-öldürdüm" yeri gibiydi. Barda sarhoş olmuş bir kızı eve getirmekten daha kolay olan şey iki kızı eve getirmektir. Bu kadar emin konuştuğuma bakmayın. Şuana kadar hiç bara girmedim. Tamamen ön yargılı düşüncelerdi bunlar. Bakalım gerçekte de böylemi. En vasat görünen bara girdim. Henüz bar ortamı için erken saatlerdi. Barda yine insanlar vardı ama gecenin ilerleyen saatlerinde daha fazla olacağına emindim. Bar ortdıbını sevmiştim. insanlar dertleri yok gibi davranıp bir birleriyle alay ediyorlardı. Herkes karşısındakini aptal yerine koyuyordu. Hepsinin isteği alkolla kafayı bulup sex yapmaktı ama sanki iki duble içtikten sonra eve gidip dünyayı yönetmeye devam edeceklerdi.
-
57.
+9Etleri kemiklerden sıyırma işlemi biraz bekleyecekti. Şu iç organlardan kurtulmalıydım. Arka bahçeye derinlemesine bir çukur kazmaya başladım. Yaklaşık bir saat aralıksız kazdığımda bir buçuk metrelik derinlemesine bir çukur vardı. Poşetlerdeki iç organları buraya döktüm ve üzerini toprakla kapatmadım. Çünkü daha kemiklerden sıyırdığım etleri de bu çukura gömecektim. Temizlik işlemi bitince bu çukurun üzerine bir çam ağacı fidesi dikmeye karar verdim. iç organları taşıdığım poşetler için köşeye ayrı bir çukur açtım ve o çukurun içinde yaktım. Zaten poşet yanınca pek bir şeyi kalmıyor. içeri döndüm ve ince işçiliğe başladım. Etleri kemikten sıyırmak sandığımdan daha zahmetliydi. Ne kadar özenerek yapsam da kemiklerin üzerinde et kalıyordu. Gece saatlerine kadar uğraştım ve elimden geldiğince kemikleri etlerden sıyırdım. Etleri de çöp poşetine koyup çukura döktüm ve aynı şekilde poşeti yaktım. Çukurun üzerini güzelce kapadım. Maske, eldiven ve bone kullanmama rağmen yinede elbiseleri ve kemikleri yaktım. Amaç üzerinde bir DNA izim kaldıysa onu yok etmekti. Elbiselerin küllerini ve erimiş ayakkabısını poşete doldurdum. Yanmayan veya erimeyen takılarını özellikle başka poşete ayırdım. Yanmış kemikleri de ayrı poşete koydum. Elbise küllerini, takıları ve kemikleri denize atacaktım. Cep telefonun kamera olmayan ve evimden çok uzak bir yere bırakacaktım. Özellikle fakir bir mahalleye. Büyük ihtimalle biri cebe indirecekti telefonu ve başına dert alacaktı.
-
-
1.
+1indire gandi diyosun
-
1.
-
58.
+11 -2Kıza "10 dakika sonra AVM'nin önünde buluşalım. Ben motoru az öteye park ettim. Motoru getirirken sen oyalanırsın." dedim. Kabul etti. Böylece güvenlik kameralarında izlenirken normal bir çarpışma sahnesi ardından özür dilemeler falan gibi görülecekti. AVM'nin önündeki kameralarda görülememek içinde plan yapmıştım. Kameraların açısının dışarısında, uzakta bekleyecektim. Kız dışarıya çıktığı gibi el sallayarak beni görmesini bekleyecektim. Müge Anlı'da ki manşet "Aslıyı kaçıran motorlu kişi aranıyor" yerine "Aslı AVM'den çıktıktan sonra nereye gitti?" şeklinde olacaktı. Bu arada Aslı ismini şuan uydurdum, gerçek ismini tabi ki vermeyeceğim. Kızı eve getirirken ki yolları bile planlamıştım. Özellikle kamera olmayan ara sokaklardan gidecektik.
-
59.
+9Eve vardığımda çok mutluydum. Beni izleyen biri kıza aşık olduğumu falan düşünecekti. Halbuki ben ona baktığımda öldürceğimde neye benzeyeceğini hayal ediyordum. Eve geldiğimde planımı biraz daha gözden geçirdim. Malzemeleri almaya koyuldum. Plastik eldiven, maske ve bildiğiniz havuz bonesi aldım. Bolca temizlik malzemesi aldım. Kızın en ufak DNA'sının evin herhangi bir köşesinde kalmasını istemezdim. Alış verişi dikkat çekmemesi için farklı marketlerden yaptım. Param iyice suyunu çekmeye başlamıştı. Yarın için tüm planımı kafamda kurmuştum. Kızı öyle yada böyle evime davet edecektim. Akşam yemeğini eve söyledim. Yemeği yediğim gibi uyudum. Belki sonraki bir kaç gün uyumayacaktım. Sabah yine poğaça ve çay yapıp direk kızın evinin oraya gittim. Ne zaman çıkacağını bilmenin bir yolu yoktu. Dün telefon numarasını alabilirdim ama öldükten sonra telefon görüşmelerinden direk şüpheli olacaktım. Böylesi daha iyiydi. Öğlen saatlerine kadar bekledi. O saate kadar bakkaldan aldığım bisküvitleri atıştırarak ve sigara içerek zaman geçirdim. Sonucunda asosyal bir kızdı. Belki bugün dışarı çıkmayacaktı. Ben bunları düşünürken kız dışarı çıktı. Sevinçten çılgına döndüm. Motoru bırakıp kızı takibe başladım. Kız yine AVM'ye gidiyordu. Bu kız günün kaç saatini orada geçiriyordu acaba.
-
60.
+9 -1Yine aynı tuzağı kurdum. Aynı çarpışma sahnesi ve yere düşen telefon.
+ Aaa yinemi seenn..
- Evet ama sen benim telefonu kırmakta ısrarcısın heralde
+Ya cidden yanlışlıkla oluyor yaa (Salak bir sırıtma)
Ses tonundan ve hareketlerinden birşeylerin olduğunu anlamıştım. Bana ısınmıştı.
Dalga geçercesine
-Çıkma teklif edeceksen telefonumu kırmadan da yapabilirsin. Senin gibi güzeli reddetmem.
Az önce söylediğim yalandan iğrenmiştim. Utanmış gibi yapsana söylediğimin hoşuna gittiği belliydi. Şimdi geri çekilme değil saldırma zamanıydı.
-istersen bize gidelim? (Has***tir. Motoru onların evinin önüne bırakmıştım.)
+Yani daha tanımıyorum ki seni...
- işte daha iyi. Hem tanışmış oluruz.
+Bilemedim ki.
Naz mı yapıyordu anlayamadım. Hayatında ilk defa bir erkek sana yazıyor, neyi bilemedin, gel işte yorma beni.
+Tamam o zaman
Bunu söylediği gibi beynimde şimşekler çaktı. AVM'de ki güvenlik kameraları bir hafta sonra Müge Anlı'da kayıp kız olarak yayınlanacak kişiyle beni görüntülüyordu. Şüpheli listesine düşmemek için harika bir plan yaptım. Zaten az sonra göreceksiniz. -
61.
+8Vay dıbını gibim beni de yanına al lan. Beraber herkesden intikam alalım. Ilk defa da rez alıyorum bakalım hadi yaz
-
62.
+8Sonu böyle biterse ipn'den ev adresini bulur omurilik soğanına bıçağı saplarken titreyişini izleyip zevk alır o takıları da zütüne sokarım. Amkodumun çocuğu bi ara siberkorsan hikayesi yazıyodun onun sonunda da sıçmıştın aynı hatayı bidaha yapma amk. Daha 10-15 sayfa gideri var bu hikayenin.
-
63.
+13 -5Hikaye tutunca 3 saatte bir part atan dıbına koduklarım gibi yapacaksan şimdiden kufretme baslayabilirim rez bu arada
Niye eksiliyorsunuz zütler öyle yapsa siz de küfredeceksiniz amk -
64.
+8Artık bir iş bulma vakti gelmişti. Param suyunu çekmişti. Yola koyuldum. Aradığım iş yine garsonluk tarzı bir işti. Deneyimim olduğu için kolayca bulurdum diye düşünüyordum. Tüm gün cafeleri gezdim ama iş bulamadım. Sonra aklıma bir fikir geldi. Yüzsüzlük yapıp eski çalıştığım sanayi lokantasına gitsem iş verir miydi acaba. Deneyip görecektim. Motoru eve bırakıp yürüyerek eski çalıştığım yere gittim. Paramı harcamak istemediğim için yeni sigara paketi alamamanın üzüntüsü vardı üzerimde. Usta beni tanımamıştı. Ulan insan kaç ay yanında çalışan kişiyi tanımaz mı? Bu kadar mı önemsiz biriyim lan ben ? Neyse işime gelir. Beni işe alabilceğini söyledi. Kaç ay sonra gelip eski çalıştığım yerde sanki hiç çalışmamışım gibi çalışıyordum. Dükkanın televizyonunda Müge Anlı ablamız vardı. Hala beni arıyorlardı. Yaptıkları tahminler falan çok gülünçtü. Henüz beni yakalamanın yakınında bile değillerdi. Onun yakaladığı katiller hep kurbanın bir tanıdığı oluyor. Fakat bu durum farklı. Dükkandan yarın gelmez üzere çıktım. iş bulmanın rahatlığıyla evde uzanıp televizyonu açtım. Müge anlı hala devam ediyordu. Daha önceden pek tv izleyen biri değildim o yüzden program saatlerini bilmiyordum. Her katil zanlısı dediklerinde gururlanıyordum resmen. Utanmasam programı arayıp "Ben yaptım lan g*tler." diyecektim. Bu kadar gurur iyi değildi. Zaten takı olayıyla kendi çizgimin dışına çıkmıştım.
-
65.
+9 -1içerideydim. Bu sıcak ilkbahar gününde tabi ki camlar açıktı. Işığın yandığı odaya gittim. Pencerenin altına çömelip dinlemeye başladım. içeriden televizyon sesleri geliyordu. Başka bir insan olmadığına emin olmuştum. Orada otururken adamın neden böyle bir yerde oturduğunu düşündüm. Belkide her gün en az 3 fahişe ile yattığı içindir. Çünkü o fahişelerin fiyatlarının yüksek olduğuna eminim. Her biri manken gibiydi. O kadar güzel olup neden fahişe olur ki bir insan. Bana çok saçma geliyor. Ben bu düşüncelerle oyalanırken bahçe kapısının açılma sesi geldi. Bahçe kapasından giren birinin beni göremeyeceği bir yerdeydim. 2 adam içeri girip kapıyı çaldılar. Bizim esas adamımız kapıyı açtı ve içeri girdiler. Televizyon kapandı. Konuşma seslerini duyuyordum. "Tamam hadi serin tozları" dedi biri. Hiçbir şey anlamadım. Daha sonra gelen seslerden anladım. Adamlar resmen uyuşturucu partisi veriyorlardı. Zaten daha sonrada 3 hayat kadını daha geldi. Bira şişelerinin çıkardığı sesler ve her ciğerine çektikleri tozdan sonra bağırmalar... Bir süre sonra uyuşturucu partisi sex partisine dönüverdi. içeriden gelen seslerden bunu çok net anlıyordum. Adamların kafalar uçmuştu. Şuan içeri girip adamı öldürsem yanındaki arkadaşları "Bu pembe fil ne arıyor burada" derlerdi. içeride bu tür sesler gelmeye devam ederken dışarıda hızlıca plan kurmaya devam ettim. Bu gün amacım sadece bilgi toplamaktı. Fakat şuan adamı öldürmek için harika bir zamandı. Yaklaşık on dakika içerisinde kusursuz bir plan yaptım.
-
-
1.
+1 -7Kıştayız adam ilkbahar dedi açık verdi fake
-
1.
-
66.
+8Her zarfa farklı takı koyuyordum. Keşke kızın kanını sürmek aklıma gelseydi önceden. Önemli değil, böylesi daha iyi oldu. Artık kızlarının yaşıyor olabileceğini ümit edeceklerdi. Bende onların ümitleriyle dalga geçecektim. 2 ayrı zarfa kızın küpelerini koydum. Bir diğer zarfa kızın kolyesini koydum. Belli zaman aralıklarıyla bunu onlara ulaştıracaktım bir şekilde. Henüz nasıl ulaştıracağım konusunda detaylı bir plan yapmamıştım ama plan yapmak benim işimdi. Bence üzerinden biraz zaman geçmeliydi. Tam ümitleri tükenirken onlara ümit aşılamalıydım. Zarfları temiz bir poşete koydum ve buzluğa attım. Neden buzluğa attığımı bilmiyorum ama bir şey saklamak için güzel göründü gözüme.
-
67.
+9 -1Önce adamların sızmalarını bekleyecektim. Bu kafayla fazla uzun sürmeyecekti. Işığın yanmadığı diğer odların açık pencerelerinden birinden içeri girecektim. içeride herhangi bir delil bırakmamam gerekiyordu. Yüzümden kayıp düşen bir ter damlası, ağzımdan çıkan bir tükürük, Ayakkabımın yerde bırakacağı iz... Ben ufak detaylara dalıp gitmişken adamlarda fahişelerle birlikte sızmaya aşladılar. Planı uygulamaya koyuyordum. Mutfak tarafından içeri girdim. Elimi hiçbir yere sürmemeye çalışıyordum. Masanın üzerindeki peçetelerden bir peçete aldım. Böylece nesnelere dokunurken parmak izi bırakmayacaktım. Peçeteyle çekmeceleri açıp büyük bir bıçak buldum. Yine peçeteyle sapını sıkıca kavradım. Ses çıkarmadan içeriye girdim. Cam açık olduğu halde içerisi duman altıydı. Çıplak fahişeler, yerde yuvarlanmış biralar, sigara izmaritleri, masanın üzerindeki toz...
Sessizdim ama o an içeride konser versem yine uyanmayacaklarından emindim. Elimde bıçakla esas adamımıza yaklaştım. Üzerindeki fahişeyle sızmıştım. Aniden, çığlık sesi olmadan öldürmeliydim. Nasıl yapacağımı biliyordum. Bıçağı omurilik soğanına saplarsam tüm vücudu felç geçirecekti. Ne hareket edecekti ne de çığlık atabilecekti. Kan kaybından ölene kadar gözleriyle etrafa bakacaktı. Beni görebilecekti... -
68.
+8Cep telefonunu da bir poşete koydum. Küllerin olduğu poşeti sırt çantama koydum. Kemiklerin olduğu poşeti ise bir spor çantasına sığdırmayı başardım. Cep telefonunun olduğu poşeti cebime koydum. Köprünün oraya kadar motorla gittim. Köprüye yaklaşınca motordan inip yayan olarak devam ettim. Köprünün ortalarına geldiğim zaman yayalar için ayrılmış çiti aşıp denize karşı selfie çekiliyormuş gibi yapacaktım. Bu sırada spor çantamı çitlerin üzerine koyacak ve yanlışlıkla düşürüyormuş gibi yapacaktım. Kemikler denizin dibini boylayacaktı.Bu tiyatroyu oynamamda ki amaç köprünün her zaman yoğun olması ve birinin sizi denize çanta atarken görmesini pek hoş karşılamayacak olmasıydı. Planım işlemişti. Sırt çantamdan da aynı yöntemle ama farklı köprüde kurtulacaktım. Cep telefonu da tıpkı planladığım yere bırakmıştım. Poşeti yeniden cebime alıp içine taş koyup denize fırlattım. Artık hiç bir delil yoktu. işte kusursuz cinayet yoktur diyenlere gelsin. Bu cinayette bir kusur yoktu.
-
69.
+7Evin yoluna koyulduk. Ondan daha sarhoş olduğum belliydi. Onu öldüreyim derken kendimi öldürebilecek kadar sarhoş olmuştum. Ama öldürme arzumun önüne geçemiyordu bunlar. Çok uzun süre yürüyerek eve vardık. O kadar dalgın ve düşüncesizdim ki bir önceki cinayette olduğu gibi kurbanın dokunduğu yerlere hiç dikkat etmedim. Üzerime ağırlık çökmüştü. Yolun uzunluğu hem beni hemde onu iyice yormuştu. Tek istediğim yatıp uyumaktı. Ama bu gece bu kızı öldürmekte istiyordum. ikimizde eve girdiğimiz gibi kendimizi çekyatın üzerine attık. "Biraz uzanayım sonra icabına bakarım diye" düşündüm. O da direk sızmıştı zaten. Bu mal gibi kafayla plan yapmaya çalışıyordum. Uyanık mıyım yoksa hala uyuyor muyum bilmiyordum. Rüya mı görüyordum gerçekten yaşıyormuydum emin değilim. Kızı defalarca bıçaklamaya başladım. Bıçağı her soktuğumda bıçağın açtığı delikten oluk oluk kan çıkıyordu. Bu rüya gerçekten çok etkileyiciydi. Bunları hayal ederken sızmıştım...
-
70.
+7Bir karar vermeliydim. Karar vermek için geçirdiğim her süre elimde delil ile bekliyor olacaktım. Eğlence mi yoksa temiz iş mi? Sabah gün aydınlanana kadar bunu düşündüm. Sonra heyecan içinde kendi kendime "Hadi biraz eğlenelim." dedim. Onlar gerçek bir seri katilin neye benzediğini bile bilmiyorlardı. Onlara gösterecektim. Belkide diğer yakalanan katillerin düştüğü hatayı yapıyordum. Eğer bu eğlenceyi yapacaksam kendimden emin olmalı ve yakalanma kuşkusunu kafamdan atmalıydım. Sabah güzel bir kahvaltı yapıp kırtasiyeye gittim. Ara sokaklarda, kamera sistemi olmayan küçük bir kırtasiyeydi burası. 10 tane mektup zarfı istedim. Mektup zarflarını direk bana uzattı. Mektup zarflarında parmak izimi bırakmak istemezdim değil mi? Poşete koyup vermesini istedim. Şuan zarfların üzerinde benim parmak izlerim yoktu. Direk bu adamı bulacaklardı, dükkanda kamera sistemi olmadığı için mektup zarflarını kime sattığını kanıtlayamayacaktı. Eve dönüp yeni bir plastik eldiven giydim. Eldivenleri giyerken bile üzerinde parmak izim kalmasın diye giydikten sonra eldiven takılı ellerimi yıkıyordum. Yeni maske ve yeni boneyi taktım. Başımdan düşen bir kepek, ağzımdan çıkan küçük bir tükürük parçası bu oyunu bitirebilirdi.
başlık yok! burası bom boş!