-
151.
+13Mümkün olduğu sürece yavaş yemeye gayret gösterdim. Adamın bir daha ne zaman aşağıya ineceğini bilmiyordum. Ne kadar yavaş yesem de adamın aşağıya ineceği yoktu. Belli ki yukarı çıkardığı kadını becermekle meşguldü. Daha ne kadar yavaş yiyebilirdim bilemiyorum. Tam yemeğim bitmek üzereyken adamın üst kattan indiğini gördüm. Merdivenlerden inerken bile yanındaki kadının kulağını öpüyordu. Kadına arabasına kadar eşlik etti. Kadını her şeyiyle aklıma kazıdım. Sarışın, 45 kilo civarı, mavi gözlü, ayakkabı numarası en fazla 37... Bunları tespit etmek için kadına öküz gibi bakmadım. Kafamı sağdan sola çevirirken o geçen sürede odaklanarak anladım. Görsel hafızam biraz iyiydi. Kadını lüks bir BMW ye bindirdi ve gitti. Ardından adam kapıda bir sigara yaktı. Hemen Hesabı ödeyip kapının önüne, adamın yanına geldim. Bende bir sigara çıkarıp dudağıma tutturdum. Adama "Pardon, ateşiniz var mı?" diye sordum. Sanki beni tanımış gibi uzunca bir bakış attı, ardında zipposunu çıkarıp sigaramı yaktı. Sigara içerken muhabbet etmekti amacım.
-
152.
0yazın bakalım beyler
-
153.
0züte gibem atam yaz hadi dıbına gıdıklayam
-
154.
0hadi yartıkulak
-
155.
+13-Affedersiniz ama buranın sahibi siz misiniz?
(Adam yeniden suratıma uzunca baktı)
+Evet.
-Benim garsonluk tecrübem var. Acaba bana uygun iş var mı?
("Ne bileyim lan ben" dercesine baktı bu sefer)
+Git içerideki şefe sor.
Eğer burada çalışırsam benim için harika olurdu. Hem adamı daha yakından tanıyabilirdim hemde geliri güzel olurdu herhalde. Sordum ama bana uygun iş yoktu. Halbuki olsa ne kolay olurdu her şey. Lokantadan çıktım. Tam motoruma binerken başka bir kadın daha geldi. Onunla da üst kata çıktılar. Olayın rengini anlamıştım. Bu adam yukarıda günde kaç kadına kayıyordu kim bilir. Fakat kadınların görünümü fahişeye benzemiyordu. Onlarda elit insanlara benziyorlardı. Kim oldukları konusuna pek takılmadım. Benim amacım adamın terazisini ölçmekti. Kötülük tarafına bir ağırlık daha eklendi. -
-
1.
+8 -2Konudan saptın panpa çok uzattın dıbına koyim senin
-
1.
-
156.
+1Bileğine kuvvet koçero
-
157.
+11Bu kadar kötülük ve iyilik laflarını kullanmak çocukça gelebilir sizlere. Fakat bulunduğum ruh halini en iyi bu iki çelişki açıklıyor. Kötü dediğimiz insanlar aslında kime göre kötüler. Kötülüğün standardını kim belirliyor. Ben kötüysem belki sadece sana göre kötüyümdür. Sana göre kötü olmam beni evrende kötü biri yapar mı?
Akşam olana kadar lokantanın karşısındaki kafede oturdum. Adam saatte bir kapının önünde sigara içiyordu. Akşama kadar 3 tane daha kadın geldi. Bir insan bu kadar enerjiyi nasıl bulabilir merak ediyorum. Adam işten çıkana kadar kafede kaç litre çay içtiğimi bilemezsiniz. Tekrar evine kadar takibe başladım. Zengin birine göre orta halli müstakil bir evde oturuyordu. Tahmin ettiğimin aksine kapının önünde ayakkabılık falan yoktu. O halde içeriyi dinleyerek anlayacaktım yalnız yaşayıp yaşamadığını. Evin bahçesinin çitleri fazla yüksek değildi. Benim boyumdaki biri içeriyi görebiliyordu yani. Adam eve girdikten sonra bahçenin etrafında turladım. Aradığım şey güvenlik kamerasıydı. Tahmin ettiğim gibi her köşede bir kamera vardı. Fakat turlarken şunu anlamıştım ki bu kameraları yerleştiren insan bayağı aptalmış. Fakat sadece bu bahçenin kameralarıyla değildi işim. Yakındaki binaların kameraları da kimliğimi ifşa edebilirdi. Bu yüzden civarda dolaştım. Fakat yakındaki binalarda kamera sistemi yoktu. Adamın evine geri döndüm. Kamera sisteminde çok bariz kör nokta vardı. Kameralar bir birlerini görmeyecek şekilde konumlanmıştı. Yani bir kameranın görüş açısının dışandan yaklaşabilirdim. Planımı hazırladım. Karanlık bir köşe seçtim. Kameranın görüş açısının dışından dibine girdim. Duvara tırmanıp cebimdeki çakıyla kameranın kablolarını kestim. Aynılarını Diğer kameralar için de yaptım. Yaklaşık 10 dakika sonra tüm kameralar etkisizdi. Fakat riske giriyordum. Kameraları canlı şekilde görüntüleyen bir televizyon olabilirdi. Fakat bu kadar enerji gerektiren aktiviteden sonra hemen uyucağından hemen hemen emindim. Kameraları keserken bahçenin içerisinde köpek olup olmadığına da bakmıştım. Yoktu. Ayrıca adamın oturduğu yerdeki sokakların ıssız oluşu yine bana yardımcı olmuştu. -
158.
0rezzzzzzzzzzzzzzzzz
-
159.
+9 -1içerideydim. Bu sıcak ilkbahar gününde tabi ki camlar açıktı. Işığın yandığı odaya gittim. Pencerenin altına çömelip dinlemeye başladım. içeriden televizyon sesleri geliyordu. Başka bir insan olmadığına emin olmuştum. Orada otururken adamın neden böyle bir yerde oturduğunu düşündüm. Belkide her gün en az 3 fahişe ile yattığı içindir. Çünkü o fahişelerin fiyatlarının yüksek olduğuna eminim. Her biri manken gibiydi. O kadar güzel olup neden fahişe olur ki bir insan. Bana çok saçma geliyor. Ben bu düşüncelerle oyalanırken bahçe kapısının açılma sesi geldi. Bahçe kapasından giren birinin beni göremeyeceği bir yerdeydim. 2 adam içeri girip kapıyı çaldılar. Bizim esas adamımız kapıyı açtı ve içeri girdiler. Televizyon kapandı. Konuşma seslerini duyuyordum. "Tamam hadi serin tozları" dedi biri. Hiçbir şey anlamadım. Daha sonra gelen seslerden anladım. Adamlar resmen uyuşturucu partisi veriyorlardı. Zaten daha sonrada 3 hayat kadını daha geldi. Bira şişelerinin çıkardığı sesler ve her ciğerine çektikleri tozdan sonra bağırmalar... Bir süre sonra uyuşturucu partisi sex partisine dönüverdi. içeriden gelen seslerden bunu çok net anlıyordum. Adamların kafalar uçmuştu. Şuan içeri girip adamı öldürsem yanındaki arkadaşları "Bu pembe fil ne arıyor burada" derlerdi. içeride bu tür sesler gelmeye devam ederken dışarıda hızlıca plan kurmaya devam ettim. Bu gün amacım sadece bilgi toplamaktı. Fakat şuan adamı öldürmek için harika bir zamandı. Yaklaşık on dakika içerisinde kusursuz bir plan yaptım.
-
-
1.
+1 -7Kıştayız adam ilkbahar dedi açık verdi fake
-
1.
-
160.
+11Ceddin deden neslin baban
Hep kahraman Türk milleti
Orduları pek çok zaman
Vermiştiler dünya'ya şan
Türk milleti Türk milleti
Aşk ile sev milliyeti
Kahret vatan düşmanını
Çeksin o melun zilleti
Ceddin deden neslin baban
Hep kahraman Türk milleti
Orduları pek çok zaman
Vermiştiler dünya'ya şan
Türk milleti Türk milleti
Aşk ile sev milliyeti
Kahret vatan düşmanını
Çeksin o melun zilleti -
161.
-2rezzyhjklşi
-
162.
+9 -1Önce adamların sızmalarını bekleyecektim. Bu kafayla fazla uzun sürmeyecekti. Işığın yanmadığı diğer odların açık pencerelerinden birinden içeri girecektim. içeride herhangi bir delil bırakmamam gerekiyordu. Yüzümden kayıp düşen bir ter damlası, ağzımdan çıkan bir tükürük, Ayakkabımın yerde bırakacağı iz... Ben ufak detaylara dalıp gitmişken adamlarda fahişelerle birlikte sızmaya aşladılar. Planı uygulamaya koyuyordum. Mutfak tarafından içeri girdim. Elimi hiçbir yere sürmemeye çalışıyordum. Masanın üzerindeki peçetelerden bir peçete aldım. Böylece nesnelere dokunurken parmak izi bırakmayacaktım. Peçeteyle çekmeceleri açıp büyük bir bıçak buldum. Yine peçeteyle sapını sıkıca kavradım. Ses çıkarmadan içeriye girdim. Cam açık olduğu halde içerisi duman altıydı. Çıplak fahişeler, yerde yuvarlanmış biralar, sigara izmaritleri, masanın üzerindeki toz...
Sessizdim ama o an içeride konser versem yine uyanmayacaklarından emindim. Elimde bıçakla esas adamımıza yaklaştım. Üzerindeki fahişeyle sızmıştım. Aniden, çığlık sesi olmadan öldürmeliydim. Nasıl yapacağımı biliyordum. Bıçağı omurilik soğanına saplarsam tüm vücudu felç geçirecekti. Ne hareket edecekti ne de çığlık atabilecekti. Kan kaybından ölene kadar gözleriyle etrafa bakacaktı. Beni görebilecekti... -
163.
0go goo ogogg
-
164.
0rez dayı rezzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzz
-
165.
+3ilk önce fahişeleri gibseydin pampa
-
166.
+7 -1Omurilik soğanı açıktaydı, bıçağı rahatça saplayabilirdim. Üzerindeki fahişenin uyanması kötü olurdu. Bu riski göze aldım. Bıçağı tüm gücümle omurilik soğanına sapladım. Vücudu titredi. O kadar sert titredi ki üzerindeki fahişeyi yere attı. Fahişe yerde uyumaya devam etti. Gözlerini fal taşı gibi açtı. Beni görebiliyordu. Ama oyalanmaya zamanım yoktu. Bıçağı omurilik soğanından çıkarıp şah damarına batırdım. Kanın fışkıracağını biliyordum. Ona göre pozisyon almıştım. Oluk oluk kan akarken o kanın kırmızısında annemi gördüm. Elimdeki kanlı bıçakta babamı gördüm. Hayata ilk hizmetimi yapmıştım. Bu sanki ilk defa orgazm olduğunuz an gibiydi. Çok güzel bir histi, en yakın zamanda bir daha yaşamak istiyordunuz bu hissi. Bu hizmetin devdıbının gelmesi için yakalanmamam gerekiyordu. Eğer duygusal biri olsaydı o ölüm anıyla ilgili daha fazla şey anlatırdım sizlere. Ama ben mantıklı birisiydim. Tek düşündüğüm delil bırakmamaktı. Peçete ile tuttuğum bıçağı diğer koltukta sızmış olan adamın eline bıraktım. Uyuyan adamımızın kafasında biraz saç alıp ölü adamımızın tırnaklarının arasına sıkıştırdım, birazda avucuna. Öldürdüğüm adamın adını bile öğrenmemiştim. Gerek yoktu. Diğer seri katiller gibi zaaflarım yoktu. Onlar çok basit egoları yüzünden yakalanırlar.
-
167.
0DEVAMMMMMMMMMMMMMM
-
168.
0Ne oldu bitti mi yine de rezz
-
169.
0Devam bin
-
170.
+15 -1Seri katillerin genel olarak yakalanma sebeplerinde ego yatar. Ya öldürdüğü insanda bir imza bırakırlar, ya sevdiği veya önemsediği birine anlatırlar. Hiç biri yakalanmak istemez. Delil bırakmamaya çalışırlar. Ama öyle yada böyle yakalanırlar. Yakalanınca da sanki bilerek yakalanmış havası verirler. Sanki o delilleri bilerek arkasında bırakmış. Dizilerde, filmlerde veya haberlerde gördüğüm kadarıyla anlatıyorum. Derler ya her seri katil yakalanmak ister. Tamamen yalandır arkadaşlar. Yakalanan seri katillerin halay egolarını yüceltmek için söyledikleri yalandır. Onlar başarısız olmuşlardır.
Evden çıkarken yine hiç bir yere dokunmayacaktım. Cebimde son kalan temiz peçeteyle geldiğim penceyere giderken arkamda bıraktığım ayak izlerini siliyordum. Ayaklarım çamurlu değildi ama olsun. Her neyse başarmıştım. ilk hizmetimi kusursuzca yaptığıma inanıyordum.
başlık yok! burası bom boş!