1. 1.
    +2
    bir anımı paylaşıp gibtir olup gidicem. öyle part part da değil ben bir kere de yazıcam okuyan okur okumayan okumaz zaten gibimde değil ben kendim için yazıyorum zaten. çünkü artık rahatlamak istiyorum.

    neyse lise 2 deyim yanlış hatırlamıyorsam. o zamanlar bizim sınıfta bir kız var böyle güzel mi güzel dört dörtlük bir kız. o yaşıma kadar ciddi anlamda sevebildiğim tek kız. yalnız sadece kesişiyoruz konuşmuşluğumuz yok. kesişme dediğimde öyle böyle değil yani o gülümsüyor ben de gülümsüyorum falan. misal bazen notlar yazıyor bana küçük kağıtlarda, çok tatlısın vs. ben de ona yazıyorum teşekkür ederim o senin güzelliğin gibisinden.. sınıftaki bütün kızlarla en az bir diyalog kurmuşumdur. ama yok bu kızla bir kere bile konuşmadık. sesini bile nadir duyardım amk. sınıfta yüksek sesle bişey okuyacağı zaman bile başkası okusun hocam tribine girerdi. tenefüslerde de o gelmiyor yanıma hiç, inat değil mi ben de ilk adımı hayatta ben atmam diyorum. o zamana kadar hep ilk kızlar bana yazmıştır. ben de bu yüzden belki de gitmiyorum konuşmaya. cinsel taraftaysa gel gör ki am bir rüya o yıllarda, çok nadir rastlanıyor, onun dışında petrolcülük yapıyoruz yiyişmelerin dışında.

    neyse hayatımın o yılları böyle işte. bir gün 2 ders boyunca buna hiç bakmadım belki yanıma gelir düşüncesiyle ama yan gözle kesiyorum. kafasını bana çeviriyor hiç bakmıyorum falan. yine de bana mısın demedi gelmedi yanıma. ulan insan bi gelir sorar dimi dün böyleydin şimdi niye böyle oldun falan diye. yok amk yok. neyse son iki ders bedendi ama ben üst baş getirmezdim beden hocasıyla sorunum olduğu için girmezdim derslere. zaten sabahın köründe kalkıyoruz, yorgun oluyordum. o derslerde yatar sınıfta uyurdum.
    gel gelelim o gün de bizim özgür diye bir çocuk vardı böyle ufak tefek bişey. yolladım tenefüste kantine dedim bana bi hamburger bi de ayran al gel. aldı geldi dedim tamam git şimdi ben yine gelmicem derse, yoklamayı hoca almazsa beni yok yazmasınlar dedim yolladım. sınıfta besleniyorum, açmışım telefondan da müzik rahatım amk.

    neyse sınıf yavaş yavaş boşalmaya başladı. ön dört sırayı işgal eden ot gibi yaşayan kezbanlarda sınıfı terkettikten sonra yalnız kaldım. bir süre sonra yemeği bitirdim, kaldırmışım ayaklarımı sıranın üstüne müzik dinliyorum. o ara yandaki lise 1 lerden bir kız girdi sınıfa sadece göz aşinalığım vardı ama hoş bir kızdı. ben ona bakınca biraz korktu gibi oldu. çıkardım kulaklıkları dedim birine mi bakmıştın. kız cevap vermeden çıkıyordu ki ben dur dur dedim korkuttuysam özür dilerim adam yemiyorum gibisinden bişey söyleyip gülümseyince oda güldü ve ben senin için gelmiştim aslında dedi. ben tabi ki afalladım biraz, anlamadım diyince sırama geldi ve sıramın üstünde kazınmış şiirleri gösterdi. bazıları kısa sözlerden oluşuyordu. hatta ben de bunları görüp altına yazardım birşeyler. edebiyatçı bi panpanızım hafiften. meğer bunları o yazıyormuş.

    sonra lafa girdi yine, ben her hafta bugün sizin sınıfa geliyorum dedi hiçkimse olmuyor sen de bazen burda uyuyorsun, bazen sen bile olmuyorsun. yazıyorum bunları işte dedi ve güldü. ben de güldüm ve ekledim hiç böyle birşey beklemiyodum diye. o değil de bu kadar uzun yazıları okuyanlar kaldı mı hala ? sana diyorum evet sana. neyse aferin devam et böyle, sevdim seni. neyse kızdan bahsedeyim biraz. böyle bakınca "of ne giberim" dediğiniz kızlar varya. tam o cinsten. yanlış anlaşılmasın "yüzü güzel değil ama giberim" tarzı değil. bunun yüzü de fena değildi işte. ama ilk bahsettiğim kız varya gerçekten ondan daha da güzeldi. hatta "bin basardı" en azından bana göre.

    neyse bu geldi yanıma oturdu konuşuyoruz böyle muhabbet ediyoruz. tek başına oturup müzik dinlemekten iyidir amk arkadaş olur hem bana dedim kendi kendime. neyse konuşuyoruz böyle laf arasında dedi ki koklasana bi parfümüm nasıl beğenicek misin. boğazını gösterdi falan. yaklaştım kokladım, cidden çok güzel kokuyordu. baya iyiymiş haa dedim. gel ben de seninkini koklayayım dedi. ben de izin verdim kafamı böyle hafif sol tarafa yatırarak. kız bi anda benim boğazıma dalınca dedim lan noluyo amk. tamam eninde sonunda olacaktı ama bu kadar çabuk beklemiyordum. ama terslemedim izin verdim. bi 10 saniye kadar kaldı boğazımda sanırım kapadım gözlerimi hoşuma gitti tabi benimde. sonra yavaş yavaş yukarı çıkmaya başladı bu sefer ben de eşlik ettim. yanılmıyorsam bi 5dk oldu biz yiyişiyorduk ki tak diye kapı açıldı bi de ne göreyim amk ilk başta bahsettiğim kız yok mu ? o geldi amk.

    doğrulduk böyle bakıyoruz mal gibi bişey söylemesini bekliyorum amk çünkü söyleyecek bişeyim yok. öyle bi 10 saniye oldu herhalde sadece baktı. gözlerinin dolduğunu gördüm ama yine bişey söylemedi bana karşı amk, çıktı gitti böyle sertçe de kapıyı kapattı. yanımdaki kız bu neydi şimdi ya dedi güldü ama o an sanki yanımdaki dünyanın en berbat insanıymış gibi hissettim. yine de özür dilerim beni yalnız bırakır mısın lütfen dedim. bunu yolladıktan sonra gidip asıl kızla konuşacaktım bu sefer. kız ne alaka yaaa diyecek gibiydi ki bizimki tekrar daldı sınıfa hızlı hızlı geldi kızın hemen yanıbaşında durdu. çık dışarı dedi sertçe. şok oldum amk ilk defa onu böyle görmüştüm. kız ya sen ne saçmalıyosun demeye kalmadan çık dışarııı diye bağırdı kıza. o da şok olmuştu amk baktı bana, ama elimden bişey gelmezdi. gözlerimi kapatıp başımla onaylar gibi ben de artık gitmesi gerektiğini gösterince kalktı söylene söylene gitti. sınıfta yalnız kaldık bizimkiyle. kollarını göğsünde bağlamış yandaki sıraya yaslanarak duruyordu ben seni çok sevmiştim edasıyla.

    bizi görüp çıktıktan sonra ağlamıştı belliydi, silip gelmişti ama belli oluyordu. uzun bir süre konuşmadık. ne kadar oldu bilmiyorum ama baya bi sürdü. sonunda bana bak lan dedi. ona doğru döndüm biraz. gözlerime bak dedi. sonra eliyle kalbini göstererek bu varya bu dedi. bu senindi. ama sen ne yaptın ? dedi cevap vermedim. şimdi o binlerden ne farkın kaldı dedi. ben hiç konuşmadım sadece dinliyodum. sonra eteğini kaldırdı istediğin bu mu dedi ? o an ağlamaya başlamıştı tekrar. ben tam gamze yeter bi konuşayım diyecekken sözümü kesip bunu istiyosan önemli değil al bu da senin olsun dedi ve kucağıma oturdu ama hüngür hüngür ağlıyordu ve hıçkırarak konuşuyodu. hatta bazen ne dediğini anlamıyordum.

    pantolonumu çıkarmaya çalışıyordu ama ben ellerini tutmuştum, elleri titriyodu. bırak beni bıraaaak bıraksana ellerimi diyodu duracaksan bırakırım gibisinden şeyler saçmalıyodum bende. sonra tamam bırak dedi bıraktım. kaldık öyle sonra beni tokatlamaya başladı. hala ağlıyodu karşılık vermedim. ilk defa birinin bana vurmasına karşılık vermiyodum ama önemli değildi. canım yanıyodu ama cezayı hak etmişim gibi hissettim, o yüzden o durana kadar bekledim. en sonunda durdu, ellerini omuzlarıma koydu ve başını benim başıma yasladı. ben odun gibi oturmuştum bişey yapmadan bekliyodum. damlayan gözyaşları ceketime düşüyordu. sonra sarıldı bana. o an bi 3-4 saniye durduktan sonra gözlerimi kapadım ve ben de ona sarıldım. ve orda tattığım mutluluğu şu yaşıma kadar başka hiçbir yerde tatmadım. uzun bir süre o pozisyonda kaldık. sonra kalktı ve elimden tuttu kalk gidiyoruz dedi. tam biz çıkarken zil çaldı en üst kattaydık. inmeye başladık. hocalar bize sesleniyordu, arkadaşları falan sesleniyordu ama onun umrunda bile değildi. en sonunda okuldan çıkınca nereye gidiyoruz diye sordum cevap vermedi. hala elimden tutmuş beni adeta sürüklüyordu. bi süre o şekilde gittikten sonra tamam seninleyim işte elimi bırak beraber yürüyelim dedim, anlamıştım zaten sahile inecektik. neyse geçiyorum oraları.

    sahile indik ve banklarda oturduk. direk lafa girdi bu sefer daha önceleri hiç konuşmayan kız. benden hoşlandığını sanmıştım dedi. ben hala hoşlanıyorum diyince hıı gördük evet bu mu senin hoşlanma şeklin dedi. bu sefer ben yemin ederim herşey bi anda oldu ben zaten karşılık vermiyordum ona iticektim zaten tarzında bişey söyledim. ya bıraksana, yalan konuşma gördüm herşeyi işte dedi. bişey diyemedim. ama ben seni seviyorum dedim. inanmıyorum dedi. gerçekten seviyorum dedim. ki söylerken gurur duymuştum kendimle. ayrıca ilk defa birine gerçekten seni seviyorum cümlesini söylemiştim. ama o, şuan buna inanmam gerçekten çok zor dedi bana. anlıyorum peki ne yapmam lazım demiştim. hiç bilmiyorum demişti ve öyle kalmıştık yine sessizce. en sonunda egomu yenip benimle çıkar mısın dedim ? belki içinizden sadece bazıları anlayabilir ama bunu yapabilmek benim için çok zordu. gel gelelim kız ne dedi biliyor musunuz ? "niye ki... korkuyomusun tek başına çıkmaya?" dedi.

    o anki ben : http://imgim.com/3546incig2143422.png
    sonrasında yeni toparlamıştım ki "sen asansörle çık ben de geliyorum" demez mi.
    o anki ben: http://imgim.com/5082incil6368639.jpg
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +2 -1
    sonra şaka şaka bilmiyorum ancak önümüzdeki günlerde karar verebilirim buna dedi. ben henüz koşarak uzaklaşan beynimi yakalayamamıştım. ama tutunca pekekenti ben de gülüp peki o zaman artık dönelim mi çünkü ben üşümeye başladım ve sanırım sen de üşütmüşsün dedim. kalktık sonra yolda da konuşmaya devam ettik ama iğrenç esprilerini beğenmediğimi anlamış olacak ki o günden sonra hiç yapmadı. telefon numarasını alıp evine bıraktım. ve bu da bizim başlangıcımız olmuştu.

    sonrasında ise sıradan ilişkilerde neler oluyorsa aynı şeyleri yaşadık. bütün hikayeyi anlatmaya kalksam roman olur. o yüzden fazla tutmıcam. zaten yazmaktan yorulmaya başladım. neyse çıkmaya başladıktan 2 ay sonra ilk defa cinsel bir ilişki yaşamıştık. bildiğin karı koca gibi takılıyoduk hatta öyle ki ben kızlığını almıştım. evet itiraf ediyorum. başka kimseye söylemedim. o benimdi o zaman öyle diyebiliyordum. şimdilerde kızlık zarını pek önemsemem, bakirelik kafadadır diye düşünüyorum ama neyse bunun konumuzla bir alakası yok. o olaydan yaklaşık 2 hafta sonra da birkaç kere birlikte olduk. ve ben içine kaç kere boşalmıştık inanın bilmiyorum. nasıl bir aptallıksa ona sürekli sen benim helalimsin. alıcam kız seni gibi ümitler de veriyordum. itiraf ediyorum. ben tam bir huur çocuğuyum. şerefsizin tekiyim. ve hepsinden öte büyük bir korkağım.

    sadece bunları yazmak için bile herşeyi anlatıp ondan sonra ancak itiraf edebilen bir şerefsizim ayrıca. kendime nasıl bir hakaret yakıştırabilsem az geliyor. oh rahatladım yine kendimi hırpalayıp. uzun lafın kısası birçok kez birlikte olduktan sonra o kızı yarı yolda bırakıp şehirden taşınmıştım. elimde olan birşey değildi, o yüzden karşı gelemezdim. biliyorum şerefsizim. tam bir binim. seviyordum evet ama dönemedim. dönmedim çünkü ben şerefsiz vicdansızın tekiyim. pek detay vermiyorum yanlış anlamayın ama belki bizi tanıyan hatırlayan biri çıkar sözlükten, o yüzden tek sevebildiğim kişi bir yuva kurmuş olabilir belki, onu da bozmayayım. neyse yeni şehrimize taşındıktan 1-2 ay sonraydı sorabildim (nasıl düşündüysem artık) bizim sınıftaki çocuklara. meğer okulu bırakmış sevdiğim artık gitmiyormuş. kimsenin ne yaptığından, nerde olduğundan da haberi yokmuş. durup dururken bıraktı okulu dediler bana. ondan sonra kime sorduysam haberim yok, bilmiyorum demişlerdi. ve inanın odur budur hiç haber alamadım.

    şimdi bugünlere baktığımızda, geçenlerde bir gün memlekete dönmüşüm, parkta oturuyorum. onu gördüm. o da parka gelmişti. her zamanki gibi çok güzeldi. ama bir fark vardı ki o oğlunu kaydıraktan kaydırıyordu... evlenmiş miydi.. çocuğu mu olmuştu.. yok dedim kendi kendime yeğeni falandır. onun olamaz dedim ve beni görmemesine özen gösterdim. uzunca bir süre onları izledim ta ki ordan ayrılana kadar. takip edip evine kadar izlemeyi düşündüm ama gidip ne yapacaktım ki. zaten hava da soğuktu. gidip büfeden 2 bira aldım. lisedeyken takıldım yere gidip içtikten sonra döndüm eve geldim. memleketteki mahallemden bir arkadaşımın evinde kalıyorum. bu olayı kimselere anlatmadım. sordum ama arkadaşıma böyle böyle gördüm dedim. onun çocuğu mu lan ? evet dedi. haa tamam dedim devam etmesini beklemeden. o da kesti zaten..

    ertesi gün yine aynı parka gittim belki yine gelir seyrederim onu düşüncesiyle. oturalı yarım saat olmamıştı ki o geldi yine. gerçekten çok güzel olmuştu. hava da güzeldi. güneş zaten sarı olan saçlarını daha da pırıldatıyordu. ben yine uzun bi süre izledim onları beni görmemesine özen göstererek. fakat çocuğa dikkat ettiğim bir vakit şok oldum. bana çok benziyordu. benim küçüklük fotoğraflarımı gösterseniz bide ona baksanız ikisi aynı denilecek cinsten bir benzerlik. hemen atmak istedim bu düşünceyi kafamdan ve bunu hayatıma da monte ettim. hemen kalktım ve ayrıldım ordan. ama içim içimi yiyordu. acaba olabilir miydi ? şöyle bi düşündüm. yıllar çocuğun yaşı konusunda tutuyor gibiydi. ama hayır dedim o kadar olmaz herhalde, o çocuk benim olamazdı herhalde. benim olsaydı bana bir haber verirdi değil mi ? her ne kadar ben habersiz ayrılmış olsam da. ve yine şerefsiz tarafım beni bırakmadı. o huur çocuğu yanım beni hemen ordan, o fikirden uzaklaştırdı ve geri döndüm. hayatım boyunca karşı cinsle birçok münasebetim oldu ama bunlar hep gelip geçiçi şeylerdi. hayat kadınları veya barda tanışılan kız gibi vs. bırak baba olmayı ben daha erkek olmayı bile bilmiyorum ki hem bakmayın böyle anlattığıma yaşım da çok genç. araştırmaya aşırı derecede korkuyorum. ya çocuğun benim olduğu ortaya çıkarsa ne yaparım ? hem korkuyorum. bir yandan da istemiyor değilim ömrüm boyunca tek sevebildiğim kişiye tekrar sahip olmayı... düşünüyorum sürekli. ya çocuk bendense ama o başka biriyle evlenmişse. o zaman ne yaparım ? içime gömebilir miyim bunu. ya da hiç evlenmemişse ve çocuk benimse ? o zaman ne yapacaktım ? ve bunun gibi niceleri.. sanırım en kolay seçenek çocuğun benim olmamasıydı.

    peki ben ne yaptım ? araştırmadım ve geri döndüm. çünkü ben tam bir şerefsizim. araştırmadım bile. çünkü vicdanım yok. açıp tek telefonla öğrenebilecekken gerçeği yapmıyorum. çünkü korkak huur çocuğunun tekiyim. bütün bunlardan sonra ben ne yapacağım hiç bilmiyorum. belki gider araştırırım ne olduğunu belki de gitmem çünkü ben lanet bir insanım. ama her ne olursa olsun. ilk defa içimi dökebildim. o yüzden hatalarım varsa anlayın. ya da neyse ya zaten çoğunuz bunu okumayacak bile. özet geç bin diyecek. o yazıyı kim okuyacak amk diyecek. hatta başlık giblenmeyecek. ama ben içimi döktüm gibimde değil. bu yazıyı bir not defterine bile yazsam aynı şeyi hissedecektim ama birilerinin okuyacağını bilmem beni biraz da olsa mutlu ediyor. çünkü kendimi anlatmışım gibi hissediyorum. belki kimisi benim yapmaya korktuğum şeyleri yapabilir ilerde. kimisi hatalarımı görüp hisedip yapmaz. belki kimisi okur bana tavsiye verir. kimisi okur vay amk der geçer. kimisi hakaret eder. kimisi direk küfreder. ama ben ilk defa bunları anlattım ya. ben içimi döktüm ya... bana yeter anlıyor musunuz. öpüyorum hepinizi tek tek. hepinizi seviyorum. özetçi binlere de lafım gibtirin gidin amk.

    hoşçakalın..
    Tümünü Göster
    ···
  3. 3.
    0
    okumayın amk ben kendimi rahatlattım ya bana yeter.
    ···
  4. 4.
    0
    şimdi bakıyorum başları çok iştahlı anlatmışım. onun ilk defa benimle konuştuğu anlar olduğu için sanırım. ya da öyle bişey işte.
    bir de her kısmı o anki ruh haliyle anlatmışım lan. şimdi telefon açtım arkadaşıma gidip soracak çocuğun babası kim diye. öğrenelim bakalım sonra ona göre hareket edicem. sonra ne yapıcam bilmiyorum amk ama bir öğreneyim lan.
    ···
  5. 5.
    0
    beyler haber geldi arkadaşımdan. çocuğun kimin olduğunu söylememiş ama evli değilmiş lan. mutlu oldum amk. bilet almaya gidiyorum şimdi yarın gidicem.
    ···
  6. 6.
    +1
    aldım bileti geldim beyler. yarın gidip konuşucam. fikir veren rahatlatan panpalarım, hepinize teşekkür ediyorum. iyi oldu bu. şimdi çıkıyorum. yarın gidip öğrenince de yazarım buraya sonucu. hepinize gerçekten çok teşekkür ederim. belki de bir aileyi kurtardınız kim bilir.
    ···