-
851.
0Bakariz
-
852.
0Rezzeeved seerke okutoruz
-
853.
0En son gece yaziyodun pampa şöyle her gün düzenli 5 sayfa atsan domalicamda olmuyo işte
-
-
1.
0günde 10 sayfa atıyorum, es geçtiğim gün yok panpa, akşam atıcağım
-
1.
-
854.
0Bekliyorum muallak
-
855.
0Nerdesin beklioz hala bide aksam atcam dedin
-
856.
0Süperrrrrr
-
857.
0225 bs, sf. 12
-
858.
0Devam panpa
-
859.
0180 rezerve
-
860.
0Vay amk adam 20 sayfa atmış akşam okuya okuya bitiremedim
-
861.
+4ikinci vize haftası..Tümünü Göster
evet daha soft, daha stressiz belki ama.. sınav değil ki bunlar babacım? bildiğin muharebe.. sorular kurşun gibi, bizim elimizde süngüler (kalem lan işte), devamlı bir bombardıman..
öyle ya da böyle..her şey geçer..bu da geldi..bu da geçti..iki haftalık sinir harbinden, nihayet perşembe sabahı girdiğim son sınavla birlikte kurtulmuş oldum..
bu gün dinlenir, geyik yaparım.. yarın da çalıcaz işte.. biletimi pazara aldım.. pazar gider, perşembe dönerim.. maksat gönüller hoş olsun..
perşembe gecesi, cumaya son bir sınavı kalmış olan tolgayı da ikna ederek dota atmaya karar verdik,
"bu bin gene elektirikçiyi alıyor yeaa! gibicem tedaşını" diye itiraz etti, dıbına kodumun rasim ozan kütahyalı kılıklısı (:
"lan siz de üç kişisiniz ona bakarsan?" diye savunma yaptım.."gerçi biz her türlü koyarız zaten" diye ekleyip hain bir sırıtışla ekürim alpere göz kırprım, yumrukları tokuşturduk,
razor ve luna moonfang gibertmeye hazırdır komutanım!
gece sonunda üç elin tamdıbını, ikiye üç oynamamıza rağmen aldık, tolganın kobraları salması fayda etmedi (rhasta alır genelde) kazanan değişmedi ;)
gecenin ilerleyen saatlerinde benim odada (benim salonda desek daha doğru olur) toplandık.. teknolojiye biraz veda edip elde çerezlerle pis yedili oynadık..
"tsi kilo aldırıcan bize ha, ha bire dayıyon fındık fıstığı?"
"aga o kalorileri yakıcaksın işte bir şekilde x)"
yorulup uykumuz gelene kadar takıldık.. seviyorum bu birlikteliği be beyler.. hiç kopmayalım birbirimizden.. allah bizi bir araya getirdi, elbet bir bildiği vardır.. madem bir kere bir araya gelmeyi becerdik, kopmayalım, koparamasın hiç kimseler..
ertesi gün akşama doğru uyandım..bir kaç saat sonra, program var.. vizelerden kurtulan çılgın bir kalabalığın altında ezilme riski var.. hınca hınç olur bu gece kafe.. tanıdık tanımadık kim varsa gelir artık.. masalar yetmez, minderlere serilir millet..
elif gelecek sonra.. konuşucaz ;)
burçin gelebilir..ne yapacağı muamma..
bizim tayfa gelir.. onlara da ilgi göstermek şart..
bir saat kala hazırlanıp çıktık nurişle..
"aga bu gece baya kalabalık olur, millet sınavları bitirdi, akar (:"
"aynen.. geliyor mu senin ki de? ;)"
"geliyor ya (: bu arada biz artık tamamen olduk"
"hıı hadi ya? adını koydunuz yani ;)"
"aynen, karşılıklı çekincelerimiz vardı biraz ama, sonunda hallettik bir şekilde.. valla ben mutluyum, o da mutlu olursa, gittiği kadar gider (:"
"inşallah kardeşim.. valla sizin mutluğunuz beni daha çok mutlu ediyor kendiminkinden.."
"eyvallah aga, kralsın ;)"
"tabi laaan x)"
laflaşa laflaşa kafeye geldik..
sahnedeki grup daha inmemiş, 1-2 şarkıları vardır maksimum, içersi de epey kalabalık hani..8-10 derece olan aralık havasından kafeye girince birden harlıyor insan.. şöyle bir kafeye göz gezdirince elifi girişe göre sağ tarafta kalan masalardan birinde gördüm, daha doğrusu arkası dönük olduğu için saçlardan ona benzettim..
bir bakmak için gittim ki o harbiden... oh ulan amma süslenmiş.. fıstık...
"aa geldin mi? (:"
"selam (:"
"selam (: ..bak, damlayla tanışın" deyip sırıttı, masada karşısında oturan kızı gösterdi..he..bu o gece biz şeyederken evde olan diğer kız.. gelip bizi kapıdan dinlememesi ve gözetlememesinden ötürü zaten baştan saygımı kazanmştı..eh herkes ceydanın huur arkadaşları gibi olacak değil ya?.
"merhaba (:"
"merhaba (:" kibarca başımla selamladım.. biliyorsunuz tokalaşmak.. daha doğrusu hemen elimizi vermek yok.. şakirtlikten değil lan.. daha önce açıklamıştım nedenini..
ben biraz şaşırdım ama arkadaşıyla gelmesine, sonuçta konuşacaktık yani..bu kız varken mi konuşcaz?..
"siz birazdan başlıyorsunuz demi?" dedi bana
"evet bir yarım saat sonra filan başlarız" dedim,
"tamam, sizin program bitince görüşürüz madem" deyip göz kırptı..
hee anladım..siz kızla beni dinlemeye geldiniz, ama o çalgı çengi bitince gidecek, biz de ilk dertleştiğimiz gecede olduğu gibi yine bizim programdan sonra konuşucaz.. okey.. acaba gecenin devamı da aynı şekilde olur mu? hehe
"tamam, uğrarım ben ;)" dedim.. -
862.
+4kalabalık..dumanlı..loş..gürültülü..kaynayan bir gece..Tümünü Göster
sahnede,işe artık kaşarlanmış olmanın da etkisiyle kendimizden geçiyoruz..dostların ellerini havada gördükçe daha da keyifleniyorum..bir yandan da "nereden nereye lan?" diyorum..daha iki ay önce ilk programımda titreyen sesimi hatırlayınca kendi kendime merhamet ediyorum..
molada, bizim tayfanın masasına uğruyorum önce, tebrikler, şakalaşmalar,
"biz zaten artık abone olduk buraya, tsigalko burda çalarken başka bir yere gitmek haram" diye şirinlik yapıyor nilay..yanında yine yurttan kızlar var..kızım getirme şunları be, sade kendin gelsene? otursana şöyle tolganın yanına filan ne biliyim?..
orada 1-2 dakika takıldıktan sonra, bizimkilerin gözlerinin üzerimde olacağını ve arkamdan geyiğin allahının döneceğini bile bile burçinin tek başına oturduğu masaya doğru yöneliyorum..zaten mola öncesinin ortalarından beri kesişme halindeyiz..şarkılarımı uzun menzilli olarak ona okuyorum..çünkü gene klagib yerinde..uzakta..sol köşede..benim yaklaştığımı görünce sigarasını söndürüyor..gözleri parlıyor kızın..beni önemsiyor olduğunu, belki de ilk kez hissedebiliyorum..evet..beni istiyor..beni önemsiyor..biraz ayrılık..karşılıklı afra tafralar ve ayarlar işe yaramış belli ki..
tam yolun yarısındayken bir el dirseğimi yakalar gibi oluyor, "hoopp tsigalko bey? hiç görmüyoruz???" diye bıcırdıyor biri neşeyle, bir dönüyorum ki sağıma, haydaa begüm (:
hemen sarılıyorum, naber, iyidir..kızlarla gelmiş gene..oyş..şu atlardan birine ölmeden bir binebilsem, daha da bir şey istemiyorum..ciks hayatımı noktalasam, emekliye ayrılsam bile olur..heyecanımı kontrol etmeye çalışarak fıstıklara da önce bir genel selam veriyorum..sonra dayanamayıp gelimi uzatıyorum hepsine,tutamadım kendimi pardon..jizz my pants.. (:
"kızım siz niye ayrı oturdunuz?"
"ayrı mı? kimden ayrı?" deyip sırıtıyor..
"ya bizimkiler var hemen iki masa yanınızda, deyip arkamı dönünce bir kaç gözü üzerimde yakalıyorum bizimkilerin masasından, ama yanlış alarm dostlar (: bu masa değil benim gidişime geyik yapacağınız masa..o biraz daha ilerde..sahi, ben burçine gidiyordum lan? gözlerimi o tarafa çevirince burçini başka bir tarafa bakarken görüyorum..trip yapma lan! trip yapıyorsan valla acımam ısırırım bu sefer..
begümleri güç bela ikna edip bizimkilerin yanına taşıyorum..ama o ara nasıl bir koşuşturmaca, nasıl bir telaştayım bilemezsiniz..lan güya mola verdik, ben sahneden daha fazla yoruldum şurda 2-3 dk içinde..
kızları zütürüyorum, epi topu 3 kişiler zaten, "gençler, bakın size kardeş getirdim :p" filan diyerek ortamı ısıtmaya çalışıyorum, "tolga-begüm, siz tanışmıştınız ;)" diye yeni bir katalizör daha ilave ediyorum, dilara (alperinki) de begümün yanındaki atlardan biriyle tanıdık çıkınca..ooh orası olur beyler..kaynar orası..tamam..kızları masaya monte edip apar topar kaçıyorum ordan..
ve nihayet..
sol kulvara geçip burçine doğru tekrar ilerlemeye başlıyorum..elifin önünden geçiyorum..gözlerimizle birbirimizi onaylarcasına selamlaşıyoruz kısaca..bir kaç adım daha..sonunda burçin in karşısındayım..
"oturabilir miyim? (:"
"tabii (:"
önümde iki üç dakikalık bir süre, karşımda belki de onca çocukluk yaparak birbirimize boşa zaman kaybettirdiğimiz, hayatımın kadını ve mini bir mülakat var..
işleri tamamen karıştıracak olaylar serisinin girizgahı yazılmaya başlanıyor, beni pek bir seven "kader" tarafından..başımıza taş yağacak..
bu gecelik de benden bu kadar, şimdiden iyi sahurlar,
önümüzde perşembe-cuma-cumartesi geceleri var..bu geceler de bol yazarak bu dönemi bitirmeye çalışacağım.. sonra da zorunlu bir ara vericez malum, tatile çıkıyorum (:
yarın gece görüşmek üzere
selamlar panpalar,
00.00 gibi gelicem, görüşmek üzere
tekrar selamlar,
devam edelim (:
masaya oturdum..
sırıtmama engel olmaya çalışaraktan "anlaşılan geçen geceki sahne performansımız size layık olabilmiş" dedim ufaktan dalga geçerek,
"aslında tam olarak memnun olduk denemez, misal bak, nilay gelmedi yani (:" diye cevapladı gülerek..
"hmm.. evet..ekgibliği büyük kayıp, neyse ki siz buradasınız burçin hanım..her ne kadar arkadaşınız nilayın yerini tutmasanız da (:"
"biliyorum biliyorum.. nilay gibisi yoktur, ama benle idare edeceksin artık bu akşam (:" dedi.. güldü, ben de dayanamadım güldüm.. gülüştük karşılıklı (***gülüşmeler***)..
gözlerimi masadan kaldırıp yüzüne baktım..bu kez az önceki sırıtma ve kahkahalardan farklı olarak, içten bir gülümsemeyle sordum,
"nasılsın?"
o da durgunlaştı biraz.. güzel bir gülümseme takındı.."fena değil (: ..seni dinlemeye geldiğim akşamlar daha iyi hissediyorum.."
ortamın ve kendisinin fazla duygusallaştığını düşünüp hemen bir geyik cümlesi ekledi az önceki samimi itirafına "kaset filan mı yapsak sana acaba :p böylece evde arabada, her zaman dinleyebilirim x)"
"(: ben sana sesimi kaydederim ya istersen ;) sen yeter ki dinlemek iste, hatta bizim stüdyo kayıtlarımızzz varr.. tabi yaa, (: getirebilirim istersen eğer?"
"hadi ya (:..isterim.."
gene sessizlik.. bakışmalar..bu gece fazladan bir yoğunluk var aramızda..ama benim zamanım yok işte.. sorun o.
"benim..ee..yeniden sahneye geçmem lazım.." deyip utangaçça sırıttım..
"tabi canım.. zaten ben de onun için geldim yani.. şarkılarını dinlemek için ;)"
"eyvallah..(:"
masadan kalktım.. gözlerim hala üzerinde..zor bela kendimi ondan koparıp sahneye doğru döndüm yönümü, tam ilerliyorum,
"şeyy tsigalko?"
"he? efendim? evet?" diye ağzımdan fışkırdı sözcükler.. güldük gene karşılıklı..
"şu bir yerlere gitme teklifini bu akşam değerlendirebiliriz..sen de uygunsan tabi?"
çakışma.. bahsettiğim çakışma buydu işte..heh, hadi bakalım tsigalko, atıp tutuyordun, şöyle umursamıycam böyle sallamıycam diye..ne tak yicen şimdi?
"ee..programdan sonra konuşalım?"
"oluur.."
pek iyi bir cevap vermiş olduğumu sanmıyorum bu geçiştirmeyle.. çünkü kızın yüzündeki yarım saniyeliğine de olsa bir düş kırıklığı görür gibi oldum.. zira o benim, önce dilimin tutulup sonra da "yeesssssss off koooorrrrrsss" diye çığlık atmamı bekliyordu muhtemelen..
programın ikinci yarısı aklım başka yerde olduğu için biraz daha sönük geçti diyebilirim..slow istedim arkadaşlardan..onlar da yüksek coşkunun ardından gecenin sonlarına doğru tempoyu düşürüp romantik bir atmosfer yaratmanın iyi olacağını düşünüp bana katıldılar..
nihayetinde finali http://fizy.com/#s/1s7hnv ile yaptık *
sahneden indim, bizim çocuklarla beraber, yavaştan tayfanın arasına karıştık, hepsiyle tekrar selamlaştık ettik..tebrikler vb..gittim tuvalette atleti değiştirdim gene, anasının amı gibi terliyoruz arkadaş..sonra o siyah atletlerin üzerinde böyle türkiyenin fiziki haritası gibi tuzdan beyaz çizgiler oluşuyor ehehe
türkün aklı ya kaçarken ya sıçarken gelir misali, ben de tuvalette düşünmeye başladım ne tak yesem şimdi diye..
elif bekliyor..
burçin bekliyor..
bizim çocukların masası var..begümleri de oraya katıştırdık..onlar bekler..
üçe bölünebilsem süper olurdu, ya da zamanı geri sara sara farklı paralel evrenlerde üç grupla da ilgilensem, sonra da tek bir sabaha uyansam..
harbi ne yapıcam la ben..
üçe bölünemeyeceğime göre..üç grubu da satamayacağıma göre... (aslında çok da güzel satarım, hatta üçünü birden satarım, derim bir telefon geldi acil bir şey olmuş der, gibtir olur gider evde yatar uyurum valla)
bu durumda üçü gruba da biraz biraz uğrayıp, finali de burçinle yapmam en mantıklısı olur herhalde?
önce bizim çocukların arasına kaynarım, ki buna her iki kız da anlayış göstereceklerdir..
sonra elife uğrarım..işte burda burçinin ne tak yiyeceği çok önemli..eğer sabrederse ve aykırılık çıkarmazsa, gecenin finalini onunla yapabileceğim, ikimiz de mutlu olucaz, win-win yani..
elifle mümkün olduğunca kısa kesmem lazım..gidicem, oturucam..direkt mevzuya giricez, ben teşekkür filan edicem gene, delikanlı kızsın vb. ayakları..eyvallah eyvallah..
tamam ya..bu şekilde yaparım..taktik bu..hadi görelim seni tsigalko.. -
863.
+4tuvaletten çıktım..hemen öncelikle bizimkilerin masasına gittim, maşallah, masa değil, masalar desem daha doğru olur, 12-13 kişi var en az, yavaş yavaş boşalan mekanın ayyuka çıkan sandalyelerinden bir tanesini kapıp çektim yanlarına..hemen önce begüm ve arkadaşlarının yüzüne bir baktım,Tümünü Göster
iyi, yüzler gülüyor..demek ki muhabbet dönmüş, kontak sağlanmış, ya da en azından ters kontak durumu olmamış..güzel..
amacım, başta hepsiyle şöyle bir iki ufak muhabbet çevirip, üzerimdeki ilgi dağılınca çaktırmadan kaçmak.
klagib olarak nilayla biraz konuştuk, ses tonunda tuhaf bir şeyler fark ettiysem de umursamadım..tolgayla karşılıklı dalga geçişmeler, begüm ve arkadaşlarını esprilerle güldürmeler, beril le zoraki bir selamlaşma..alperle kaş göz mimikleşmeleri, gülüşmeler (((((gülüşmeler)))))..
gerekli eforu ve ilgiyi sarfettikten sonra sandalyeme yaslandım, önce elifi kestim, ne yapıyor diye..bizim tarafa dönmediği için göz göze gelemedik, mesajı veremedim..sonra burçin e baktım..bir kaç saniye sonra göz göze geldik onunla, açımız daha iyi zaten..gözlerimizle anlaştık, bana muzip bir gülümseme gönderdi..ben de iade ettim :}
zaman kolladım..artık kaçışa en uygun an diye düşündüğüm bir anda, hafifçe kaydırdım sandalyemi geriye, ayağa tamamen kalkana kadar fark etmediler bile zaten..tam kalktım tüyücem, nilay atıldı,
"hişş nereye bakiyim? (:"
o böyle deyince bütün gözler bana döndü..hay amıneko..
"ya öyle bir arkadaşa merhaba dicem..takılın siz (:"
"kimmiş o arkadaşş? x)" diye üsteledi..
o böyle yapınca ondan gaz alan bütün masa aauuu çekmeye başladı, dıbına koyayım ya..ne buluyorsunuz şu amigo hareketlerinde anlamıyorum..20 yaşına gelmiş adamlarsınız, hala çocuk çocuk hareketler..nilay senin de kafana sıkıcam ha..
"lan normal arkadaş bee,manyak mısınız nesiniz (:"
"hani nerde? kim?" diye saldırmaya devam etti nilay..canım, hatırlat bana bir ara ağzına sıçıcam tamam mı?..
gözlerimi iri iri açtım nilaya odaklanıp..cevap vermedim..sadece gergin şekilde gülümsüyorum..masanın geri kalanı hala gerek kendi arasında gerek benle alakalı olarak fokurdadığından gerilimi hissetmediler, ama nilay mesajı aldı, yüzünden anladım..amk..
"tamam görüşürüz gene uğrıcam" deyip el ettim masaya elife doğru yürüyorum, sonra birden fikrimi değiştirip önce bir burçine gitmek, ondan izinvari bir şey almak içimden, bir kez daha durumu okeyletmek istedim anlayacağınız..
hafif yönümü değiştirdim, o ara baktım nilay masadan kalkmış geliyor bana doğru, paralel geçerken yakaladı,
"ne lan bu artistlikler?" dedi yarı kızgın yarı gır gır yaparak..biraz bozulmuş o bakışıma ama yine de işi sulu tutma amacında..
"kızım niye üstüme geliyorsun çocuk gibi, ne olucak beni mahcup edince yani?" dedim sitemli şekilde..
"ya ne var on da o kadar bozulcak, mahcup olcak..biraz şımarayım dedim hemen ağzıma sıçtın yani sağ ol" dedi bu sefer tümden kırgın bir sesle..
üfff..
bu kızlar..hepsinin ayrı ayrı rot-balans ayarı var..
"tamam bir şey yok o zaman, özür dilerim" dedim kısa kesmek için..
bozuk bozuk baktı..sonra omzumun üzerinden gözlerini bir noktaya dikip,
"aa elif mi o?"
gibtir..
ben de dönüp baktım,
"ee evet?"
"niye gelmedi ki bu kız yanımıza?"
"arkadaşı vardı onun da, az önce kalktı" dedim, lan dilini tutsana be aq..
"hıı... e şimdi gelsin..sen, onun yanına mı gidiyordun yoksa?"
dıbına koyayım resmen ahiret sualine tutuluyorum..kpss detected..
"evet nilay evet..onun yanına gidicem..rahatladın mı?"
bu durdu biraz, sonra kuşkulu gözlerle,
"yoksa?" deyip kaş oynattı..
http://fizy.com/#s/1agy93
"ne?" dedim yüksek sesle..
bu hemen sindi, fısıldar gibi,
"yoksa..siz..bir durum mu var ikinizin arasında?"
evet, gibişiyoruz fırsat buldukça..
kegib kegib güldüm şaşırmış gibi,
"ne..saçmalıyorsun sen nilay allah aşkına?"
"ya ne bileyim..öyle baş başa filan"
"kızım.." dedim sesimi alçaltıp, "senle de baş baş başa takılıyoruz, evime geliyorsun, aramızda bir şey mi var?" dedim..
yanaklar hemen pembeleşti, "ne alakası var, onun senle arkadaşlığıyla, benim senle muhabbetim bir mi?"
"öff tamam nilay yeterince saçmaladın bu akşam bence..sen masana dön en iyisi?"
"iyi..ben bir selam vereyim o zaman elife"
"kızım masana gitsene sen?"
"ya ne var meraba dicem arkadaşıma?"
"hayır, deme?! deme git otur masana, deli misin nesin ya gıcık ettin beni bu gece.."
gözlerini iri iri açıp yüzüme öfkeyle baktı..muhtemelen o da aynı duyguları benim için hissediyor, içinden "delirdi bu gece tsigalko,gıcık, gerizekalı" filan diyor..
sonra kendi etrafında tam tur dönüp masasına yöneldi..o dönüşten önce bana attığı bir bakış daha var ki, hani, aklından geçirdiği "senin ben dıbına koyim tsigalko" yu ben resmen kulağımla duydum desem yeridir (:
hey anasını ya..ne yapacağımı da sapıttırdı bana..burçine gitmekten vazgeçtim yeniden, şimdi bu delinin sağı solu belli olmaz, elifin yanına gider, işler iyice karışır..aman aman..uğraşamam..
yeniden elife doğru yöneldim..eğer o arada beni uzaktan izleyen biri varsa kesin "napıyo lan bu dıbına godumun hıyarı?" demiştir..beybladeye döndüm anasını satayım, bir sağa bir sola..
nihayet gittim elifin masasına, selamlaştık, oturdum hemen..
gözlerini üzerimden ayırmayışı..o sırada güller açan yüzü..allahım bu kız çok güzel laann..yavrum neden bu kadar süsleniyorsun..yazık günah..bana da yazık, senin vasat hemcinslerine de yazık..
sandalyeye yerleşirken konuştum,
"uff ancak gelebildim (:"
"hıı, sizinkiler tam kadro (: ..beni görmemişlerdir inşallah, uğramadım diye bozulur kızlar"
"sorma ya..nilay gördü de..ben bir bahane uydurup uzak tuttum.."
"ne?..gördü mü? uzak mı tuttun?..manyak mısın sen tsigalko" dedi hayretle, gülmeye başladı..ben de o ara nilayların masaya bir bakış attım, kız gözlerinden ateşler çıkararak bize bakıyor..oradan gözlerimi burçine kaydırdım..haydaaa..kaydırmaz olaydım..onun da nilaydan farkı yok..gözlerini kısmış, dumanını üfleye üfleye olan biteni anlamaya çalışıyor..
olm ne çeşit bir kavşağın ortasına düştüm lan ben?..
elif nilayların masaya doğru döndü, hemen gülümseyip el salladı o tarafa, nilayla kaş göz, el kol hareketleriyle anlaştılar, bu en son "gel gel" yaptı, nilay kalktı masadan, geliyor..
şimdi, hatırlamayanlar olabilir, niye nilay bu kadar ısrarcı oldu diye, mine-elif-nilay filan bunlar hep aynı tayfanın kızları, hatta bana mineyi nilay ayarladı diyebiliriz, sınıfları, hatta bölümleri farklı bile olsa bir şekilde bir araya gelmiş kızlar bunlar, 1-2 üyeleri daha var o karma grubu, işte yine ortak arkadaşları olan merve diye bir kız, minenin arkadaşı, bahsetmişimdir (o kadar çok merve var ki aq, seri üretim midirler nedirler)..1 kız daha var sanırsam..
neyse,
geldi bu hemen sarıldılar, "kuzuşlar", "canımlar" , "cicimler" havada uçuşuyor..
"niye gelmedin kızım bizim masaya?" dedi nilay gülerek, elife gülüyor, arada da bana bakıp somurtuyor, o aradaki yüzünün geçiş ifadelerini görmeniz lazım, çok komik lan x) ama işte ben gülecek durumda değilim..
"ev arkadaşımlaydım bebeğim ya, onla dertleştik biraz, sinirleri bozuk bu aralar, siz napıyorsunuz? (:"
"hıı.. nesi var ki damlanıın? iyi biz de ya, "bu"nu dinlemeye geldik işte" dedi bana kötü kötü bakarak.. dayanamadım güldüm, elif de güldü..en son nilay da güldü..
"manyak yaa.. olum sen niye bu kızın gelmesine izin vermiyorsun bakiyim?? x)"
"ya..ne izin vermiycem bee" filan deyip gır gır vurdum işi..
nilaya da bravo valla, az önce arkasında konuştu kızın yüzüme karşı, şimdi de canım-kuzum.. ikisi bir oldular bana dalıyorlar..
kızın kızla yapacağı arkadaşlıktan hayır mı gelir zaten.. hepsi kuyu kazıcı.. yellozlar sizi (: ..sonra canım, cicim..yiyeyim yalanlarınızı..
hafiften gerginliğim üzerimden gitmişti ki, aklıma yeniden burçine doğru bir göz atmak geldi..ve benim için gecenin gidişatını belirleyecek olan sahneyle karşı karşıya kaldım.. -
864.
+3burçin..ayağa kalkmış çantasını toparlıyor..toparladı..şimdi de bize doğru ilerliyor..daha doğrusu, kasaya doğru ilerliyor diyelim..Tümünü Göster
şoke olmuş şekilde, resmen ağır çekim izledim adımlarını..önümde konuşan iki kızın sesleri artık anlaşılmaz bir uğultu gibi geliyordu kulağıma..
burçin yürüdü..yürüdü..gözleri yere-önüne bakar halde, sabitlenmiş bir şekilde..yürüdü..aramızda 1-2 metre kala gözleri bana dikildi..sadece 1 saniyede, onlarca sayfaya sığdırılamayacak yoğunlukta, ama ekseriyetle negatif duygular aktı o gözlerimizin kurduğu köprüden..
hayatım boyunca tarafıma atılmış en sert bakışlar listesinde ilk 10 a girmiştir diye düşünüyorum..
bozguna uğramış bir şekilde oturduğum yerde sindim..
karşımda kızlar, kendi havalarında lak laka devam ediyorlar..diyorum ya, duymuyorum bile ne konuşuyorlar..neden bu kadar kötü etkilendim ki lan..o bakış hele..kahretti resmen..nasıl bir hayal kırıklığı..nasıl bir sitem..gözleriyle "yazıklar olsun" çekti resmen..
kafamı zor bela arkaya çevirdim..onu da, hesabı vermiş, tam önüne dönerken yakaladım..komple boncuktan yapılma gibi duran renkli çantasının fermuarını çekiştirdi..bir kaç adım attı..kafasını yukarı kaldıracak gibi olunca, ikinci bir karşılaşmaya dayanamayacağımı düşünüp önüme döndüm hemen..
lan..aslında düşünüyorum da, ne oldu sanki yani? ne oldu ki?..neden bu hareketler, bakışlar..neden hep en kötü ihtimali (ve maalesef ki doğru olan ihtimali) düşünmek zorunda ki bu kızlar?..
ayak seslerini hissettim zihnimde..zaten duyabildiğim tek ses onlardı..etrafımdaki tüm gürültüye rağmen..
masamızın yanından tekrar geçerken önce elifin, sonra da nilayın gözleri sanki ona takılmış gibi geldi bana..2-3 saniye boyunca arkamdaki-yanımdaki bir şeyi süzdükten sonra önlerine döndüler..her ne konuşuyordularsa şimdi susmuşlardı..ama suratlarından bir şeylerin ters gittiğini anladım..
"işte öyle canım" dedi elif son olarak, yüzünde sahte bir gülümsemeyle..yarıda kalan konuşmalarının final cümlesi bu olmalıydı..
sonra bana baktılar... 1... 2... 3 saniye... elif kuşkulu bir şekilde konuştu,
"tsigalko?"
"hı.."
"şu..ee..demin geçen kız..tanıyor muydun?"
"neden.." dedim incin bir şekilde..
"bilmem..bi..tuhaf baktı da.."
sonra gözlerini üzerimden çekti ikisi de, birbiriyle kısaca bakıştılar, ve tekrar ikisi birden gözlerini üzerime dikti, nilay konuştu,
"tsigalkonun çevresi geniş ya..işi belli olmaz.." deyip pis pis güldü..
elifte biraz kuşku ve bozuntu kalmış gibiydi..
ve ben o an birden bire kalkma ihtiyacı hissettim masadan..evet..kalkmalıydım..kalkmalı, koşmalı ve burçini yakalamalıydım..kolundan tutup çevirmeli, "ne yapıyorsun kızım sen?" diye çemkirmeliydim yüzüne..kesinlikle..
"ben... geliyorum hemen" deyip fırladım masadan..
ne dediler, ne düşündüler, ne yaptılar, aldırmadım..koşar adım çıkışa vardım..ardından merdivenlere...
sokağa fırladım..önce bir tarafa, sonra diğer tarafa bakındım... oh... şurada... 20, bilemedim 30 metre önümde..boynunda boncuklu çantasıyla aheste aheste yürüyor benim kız!
yine hızlı adımlarla aradaki mesafeyi kapattım, nihayet bir kol mesafesine gelince omzunu yakaladım, nefes nefese,
"burçin?" dedim..
aniden döndü arkasını refleks gibi..gözlerle karşılaştım yine öncelikle..en az deminki kadar sert ve sitemli bakan, ama biraz da buğulanmış gözler..kızım manyak mısın sen lan... ne var bunda bu kadar bozulacak..ağla bari utanmadan..
"burçin..nereye?"
bir şey demeden bakmaya devam etti yüzüme..
"hani beraber takılacaktık bu gece?" dedim safa yatarak..
durdu gene..sonra,
"takılacaktık?... " dedi... "takılırız yaa... sen fırsat bulduğun bir zaman bana haber gönder takılırız!" dedi sonlara doğru sesini yükselterek..
ellerimi iki yana açtım..ne oldu şimdi dercesine..
"canım,onlar..ya benim arkadaşlarım..ben gelicektim senin yanına?"
acı acı gülümsedi,
"bana ne ki?" dedi.."ayrıca..bu..bu samimiyet niye?" diye ekledi histerik bir şekilde, omzunu da elimde kurtardı..
hem kızmış, hem utanmış hem de şaşkınım..ulan aynı anda hem elektro şok hem su tabancası hem de ateş topu yemiş pokemon gibi oldum anasını satayım..
"burçin..anlayamıyorum?..ne yapmaya çalışıyorsun bu şekilde" dedim son kez çırpınarak..epeyce çaresizim..
burnunu çekti..
"evime gidiyorum?" dedi..sonra gene güldü aynı buruk ifadeyle.."senin ""teselli"" etmen gereken insanlar var gene belli ki.."
haaa...
şimdi anlaşıldı mevzu...
elifi tanımış..da, nasıl tanıdın lan? kız o ilk akşam bildiğin ölü gibiydi..şimdi bebek gibi..nasıl da gördün, nerden de hatırladın...
kadınlar unutmaz abicim... unutmaz..bu da kulağına küpe olsun tsigalko...
tabi şimdi o, bu vurucu imayı yapınca, benim zaten kısıtlı olan laf sözcük stoğumu tamamen gibertmiş oldu..bir tak diyemeden geçen 3-4 saniyenin ardından bu yeniden arkasını döndü..gidiyor..bir kez daha kolunu yakaladım,
"burçin, çok yanlış anlıyorsun..üzme ikimizi de?" diyebildim..
kolunu tekrar kurtardı, son kez dönüp "biz kimiz ki ya?" dedi.."sen kimsin? ben kimim?.." geri geri bir kaç adımdan sonra yeniden döndü arkasını..ve hızlı adımlarla kalabalığa karışıp gözden kayboldu...
o uğursuz sokak lambalarının birinin daha altında, yine ve yeniden, züt gibi kalmıştım..
http://fizy.com/#s/3wn3wg
kendime gelip kafeye dönmem ne kadar sürdü bilmiyorum..ama döndüğümde nilay artık elifin yanında değildi..kafe de epey boşalmış sayılırdı..
dalgın dalgın gelip oturdum elifin masasına..
gözlerini yüzüme dikti..yüzünde ise anlayışlı bir gülümseme..
"nerdeydin diye sormuyorum? deyip gülümsedi..
"teşekkür ederim" dedim ben de minnettar bir şekilde..
"nilay gitmiş?" dedim sonra..
"hı hı..bizi baş başa bıraktı (: ... nasıl kıvırdım ama?" dedi sonra muzip bir şekilde..
nasıl kıvırdın? valla ben duymadım, o ara kendimi gibmekle meşguldüm..yine de elifi de kızdırmamak için
"iyiydin" deyip güldüm..gece sonunda elimizde üstüne sıçmadığımız bir kız kaldı..onu da batırmayalım..
"sen de tutmuş kıza gelme filan demişsin..tsigalko hiç mi tanımıyorsun kızları? sonra nilay o işin peşini bırakır mı?..daha beter kıllandıracaktın durduk yere.."
"neyse ya..sen günü kurtardın.." dedim yine gülümseyerek.."iyiydin.." diye tekrarladım.."her zaman iyiydin... iyi bir kızsın sen zaten..fazla iyi hatta..bazen benle ne işin var diye düşünüyorum..sırf kullanmak için bile yakınımda olsan, yine de tuhaf... her anlamda, her açından ve her şey için benden daha iyilerini bulabilirsin sen..şu masada neden oturabildiğimi bile anlayamıyorum" dedim..
bu sözleri ben mi söyledim lan?..tamam, çok havalı, zütü kalkık bir adam sayılmam ama, o kadar da mütevazi değilim aq..galiba, ben içimde birikip ancak dilime gelen ve burçine söylemem gereken özür sözcüklerini elife söylemiş bulundum..neyse artık..ağızdan çıktı bir kere..
elif tip tip baktı..gülmekle gülmemek arasında..sonra konuştu,
"tsigalko? iyi misin sen?" deyip şaşkın ve kaygılı kısa bir kahkaha attı..
dudak büzdüm.."bilmiyorum ya..ama iyisin..eyvallah.." dedim..saçma sapan konuşuyorum lan..
bir kaç saniye bir şey demeden bakıştık bununla..
"demin sorduğum sorunun cevabını şimdi aldım galiba.."
"hangi sorunun?"
"kızı ormuştum ya.."
"hı... evet..tanıyorum... " dedim bozuk bozuk..
"belli ki önemli biri..seni de önemseyen biri? ama biraz..limonisiniz ha?"
"öyle sayılır.."
"benim yüzümden mi?" dedi kaygıyla..
"yok ya... insan ne yaparsa kendi yapıyor..senin yüzünden değil..seninle ilgili hiç bir pişmalığım ya da keşkem yok..iyi ki varsın.." dedim..hoppala... ruhumu teslim ettim lan kıza (: -
865.
+4eli masanın karşısından uzanıp elime dokundu kaçamak bir şekilde..sonra bizimkilerden bir kaçının (nilay dahil) oturduğu masaya küçük bir bakış atıp hafifçe uzaklaştırdı elini..Tümünü Göster
"benim de hiç bir pişmanlığım yok tsigalko..aslında bu gece de bunu konuşmak istemiştim..iyi ki yanımdasın, iyi ki varsın sen de (: ..yaşadığımız hiç bir şeyden pişman değilim ya da utanacak da değilim..ve sen hala, o ilk yan yana uyuduğumuz gece sonrasında ne düşündüysem öylesin gözümde..bunları benden duy istedim, çünkü saklambaç oynamak istemiyorum seninle okulda ya da tanıdıklarımızın yanında.."
"ben de.." dedim.. "ben de istemiyorum..ve..ee..böyle düşünmen çok hoş gerçekten..çünkü bilirsin normalde, arkadaşlar arasında gelişen böyle olaylar, daha sonra o iki insanı tamamen koparır..hem bir de mine olayı filan var..yine de böyle düşünüyor olman..beni çok mutlu etti..teşekkür ederim.."
"evet öyle olur genelde ama..ben zaten seni hiç bir zaman arkadaş-dost gibi görmedim..o yüzden aramızdakilerin sonrasında saçma sapan tavırlara girecek değildim.."
"arkadaşın gibi görmedin mi? mineyle çıkarken bile mi?"
"aynen..ben erkekleri her zaman potansiyel olarak düşünürüm zaten..tabi sadece sevgilim yokken ve karşımda bir "erkek" varken..ama tabi o sırada asla fazladan bir şey de düşünmedim kesinlikle... "
şaşkın şaşkın bakakaldım..az önce bozulan keyfim, yerine gelmeye başlamıştı... kıza bak lan sen (:
güldüm... "sen de benim gibisin biraz demek ki (:"
"her insan biraz bizim gibi..sadece itiraf etmeye korkuyorlar..kendilerine..ben de korkuyordum?" dedi elini avare bir şekilde sallayıp, "taa ki koraydan ayrılana kadar..sonra dedim ki..o bir çırpıda bitirebiliyorsa..ben de bitirebilirim?? o hiç yaşanmamış sayıyorsa ben de sayabilirim... erkekler için, insanlar için bu işler bu kadar basit ve duygusuzsa, benim için neden olmasın? (:"
"ve tam o sırada da karşına ben çıktım?" deyip güldüm..
"aynen..tam addıbına denk gelmişiz (:"
güldük..sonra uzun süreli, sessiz bir bakışma oldu aramızda..
biz, iki geçmişi karmaşık..yaralı, yağmalanmış ve yozlaşmış insancık...
onun bu halleri, aklıma biraz ceydayı getirir gibi olsa da hemen bu benzetmeyi uzaklaştırdım kafamdan..ceydayı parmağında sallayıp atar bu kız..ceyda, sırf bana ayak uydurabilmek için taklit yapan fason bir insan modeliyken, bu kez karşımda gerçekten tehlikeli bir kız var..kurban olan değil, kurban alan..hatta ilk kurbanını aldı bile... acaba burçin şu anda nerede, ne yapıyor..ne düşünüyor kim bilir?..
"napacaksın bu gece?" dedim elimden geldiğince endirekt olmaya çalışarak...
"bir planım yok?" deyip imalı imalı sırıttı..
"gezelim mi kordonda biraz..hava serin gerçi ama? ya başka bir yerlere otururuz, kapanacak burası.."
"olur..bana uyar her türlü (: da, nasıl çıkıcaz şimdi biz mekandan, milletin gözü bizde olacak?"
"yoo onlarında masasına uğrarız, birazdan onlar da kalkar zaten..seni evine bırakıyorum derim (:"
"eh..gerçi o da tehlikeli bir cümle ama neyse (:"
tolgaların masaya uğradık, hatta beraber çıktık mekandan.. nilay devamlı taciz bakışlarına devam ediyor tabi..bu gecesi en kötü geçenlerden biri de o dur her halde.. kafasında filler gibişiyor olsa gerek..
sonra ben elifi bırakacağım bahanesini kullanıp onlardan erken ayrıldım.. kordonun diğer tarafına yürüdük.. boş bir bank bulup oturduk..kap kara denize karşı oturup, soğuk havanın etkisini azalmak istercesine sokulduk birbirimize.. küçük öpüşmeler... boyunda.. kulaktan..dudaklardan alınan minik yudumlar.. birbirimizi sarmalamaya kadar ilerleyince duraksadık..
"bana gidelim mi?" dedi elif..
kordon, bar planı by-pass olacak gibi gözüküyordu..
"bana gidelim?" dedim ben de..
"ne..yok be..benim evim daha yakın hem.. sizin orası şimdi tehlikeli biraz.. tolgalar filan.."
"yok be ne olcak.. onlar çoktan varmış, odalarına kapanmışladır.. sana ev sahipliği yapamadım" dedim gevrek gevrek gülerek.."bu sefer sen bana gel.." ellerimi omuzlarına attım.. yavaşça yoğuruyorum.. başını boynuma yasladı.. saçlarının, ensesinin kokusu resmen tükürük bezlerimi harekete geçirdi.. şeker gibisin.. yalıycam şimdi bak..
"riskli ya.."
"boş ver" dedim.."biraz heyecan olur işte (: hem cidden.. evimi, odamı gör istiyorum.. gerçi biraz hayal kırıklığına uğrayabilirsin, odadan ziyade doktor muayenehanesi gibi :p"
güldü.. biraz düşündükten sonra.."tamam hadi o zaman.." dedi çekinceli bir şekilde.. elinden tuttum, banktan kalktık..el ele, hızlı adımlarla, yüzümüzde salak bir gülümseme.. bize gidiyoruz..
ev sahipliği yapıcam..
en iyisinden..
bu gecelik de bu kadar olsun panpalar..
hepinize iyi sahurlar ;)
not: bu arada bu gecenin kıssadan hissesi, "herkesi memnun etmeye çalışan kimseyi memnun edemez" gibi bir şey olabilirdi, eğer elif bu denli rahat bir kız olmasaydı.. aslında rahatlığı kadar, "yaralı kaplan" modunda olması da bunca gamsızlığında etken maddelerden biri..
son olarak, selamlarınızı ve özellikle yorumlarınızı bekliyorum, 10 aydır hikayeyi okuyup, "daha ilk kez yazıyorum" diyen adamlar oluyor, marifet mi bu dıbına tirbuşon soktuklarım? burada olduğunuzu bilirsem daha hoş oluyor benim için, arkadaşlarımı toplamış anlatıyor gibi hissediyorum (ki asla yapamacağım bir şey.. işte bu böyle ancak sanaldan rahatlatabiliyorum kendimi.. ulan anam babam bilmiyor be sizin bildiklerinizi (: ).
yarın gece görüşmek üzere ;)
herkese selamlar,
5-10 dakikaya geliyorum ama erken bitirmem gerekebilir bu akşam, yerlerimizi alalım ;)
http://fizy.com/#s/3wne88
... uzun bir yürüyüşten sonra eve vardık..ellerimiz hala birbirine kenetli, ama yol ateşimizi aldı biraz, hemen kendimizi eve atar atmaz birbirimize girişmedik böylece..
tolga her zaman ki gibi odasında, bilgisayarının ışığı, lambası sönük odasının kapısı altından sızmakta..
yanına uğrasam mı bir?..elifi benim odaya geçirip, tolganın kapısını tıkladım,
"nabıon hacı?"
"iyidir, hoş geldin"
"ben odadayım, bir arkadaş var.." deyip kaş göz yaptım,
bu tip tip güldükten sonra, "tamam aga raad ol (:"
"eyvallah, gelirsin istersen ya(ama gelme bence).."
"tamam takıl sen ;)"
tolgayı saf dışı bırakıp odama geçtim, kız divanın üstüne katlanmış oturuyor kedi gibi..
"geldim (:"
"gel bakalım (:"
"bir şeyler hazırliyim ben, acıktın mı?"
"yok be boş ver"
"cık..olmaz, ev sahibi olarak hizmet etmem lazım x)"
"ya valla gerek yok, gel otur yanıma (: .."
"ee içecek ne alırsın?"
"üff (:"
"söyle söyle hadi.. (:"
gittim mutfağa..stoklar gene tam, zaten migrosu ihya ettik anasını satayım, sade bizim harcadığımız parayla bir şube daha açmışlardır..
klagib şekilde abur cubur, çikolatalar püskevitlerden oluşan eğlenceli bir tepsi oluşturup içecekleri doldurdum, gözüm gene cin e takıldı, bir ara devirmek lazım onu da..votka olsa çoktan halletmiştik de, bunu kimse içmeye yanaşmadı..
elde tepsi odaya gittim, sırf bunun geyiği bir 10-15 dakika sürdü zaten, sonra da bir fındıktan bir fıstıktan derken, olay bir yanaktan bir dudaktana döndü, özenle hazırladığım tepsiyi yetim gibi masanın üzerine postalayarak, divanın üzerinde birbirimize karıştık..
yine slow takılıyoruz.. acelem yok benim şahsen.. bütün gece bizim ne de olsa.. üzerimizden bir parça kıyafet çıkmaksızın en az 15-20 dakika diye tahmin ettiğim süre boyunca öpüşüp birbirimizi okşamakla oyalandık.. zaten bırakın 20 dakikayı, 20 saat bile bu şekilde takılsak benim bir itirazım olmaz, çünkü doyamıyorum kızı öpüp koklamaya, o da aynı şekilde istekli ve agresif karşılıklar verince, iyice tadına doyulmaz oluyor.. seviyorum abi.. seviyorum sevmeyi, sevişmeyi..ne var, suç mu dıbına koyim?..
artık yavaş yavaş soyunma faslına ve yatağa doğru meyletmeye başlamıştık ki, sokak kapısı gümbürdedi.. haydaa..lan olmadı olmadı dedik, en sonunda bu da oldu yani.. tamam anasını satayım, bu son detayla beraber, gibko türk dizilerinden bir farkı kalmadı aşk hayatımın.. emeği geçenlere, yazıp yönetenlere teşekkürler.. -
866.
+4içimden küfrederek kızın üzerinden çekildim.."ben.. bakıp geliyim" dedim nefes nefese..Tümünü Göster
odamdan çıkıp hızlı adımlarla kapıya seyirttim.. gibicem, kim bu saatte lan?..
açtım kapıyı, karşımda alper elinin tekini duvara dayamış, komiklik yapmak üzere olan jim keri gibi duruyor..
"ne açmıyonuz aga iki saat yeaa, sevişirken mi bastım yoksa x)"
vay amk, doğru tahmin, ama tolgayla seviştiğimize dair imayı saymazsak x)
"noldu lan?" dedim şaşkın şaşkın,
"bişey yok abi, geleyim dedim bi, gelmiyim mi? gideyim istemiyosan :p"
"gel lan..gel de, tolgaya geliyorsan gel.. benim..misafirim var şu an.." deyip mimik yaptım, bu gözlerini iri iri açıp sırıttı..
"vay amcııık (:... tamam abi o zaman gelmiyim ben hiç.. yarın gece takılırız napalım (:"
"olm tolgaya geldiysen gel yani, senin de evinin bir parçası sayılır bura, ama işte benim oda müsait değil (:"
"aga çok şerefsizsin sen var ya (: ... belli zaten tipten iş üstünde yakalandın ahaha..yok abi yarın takılırız, ben de sizi aşağı çağırcaktım zaten, neyse artık (:"
"tamam madem..lan aşşada geyiğimi yapmayın giberim"
"off..bu gecenin gündemi bu, hiç şansın yok (:"
"sie (:"
"hadi kaçtım ben..dur sırtına da vuriyim damat!"
"yürü git lan hadi hıyar ya (:"
alperi postaladıktan sonra tekrar odaya dönüyordum ki tolganın da kapısı açıldı.. gibicem ama artık, sanki ilk defa kız getiriyoruz eve, kırk yılda bir gizli iş çevirelim dedik, duymayan kalmayacak bu gidişle..
"noldu aga kimmiş?"
"alper ya..aşağı çağırmaya gelmiş ama sonradan rahatsız etmiyim dedi gitti.."
"hee..iyi ya, yarın gece gideriz, nasılsa sınavları anlattık aq..rahatız bir kaç hafta"
"aynen hacı.. görüşürüz" deyip göz yaptım, pis pis gülerek karşılık verdi..
çıktığım hızla odaya girdim, elif yatağa oturmuş, sırtını da duvara yaslamış beni bekliyor..
"kimmiş?" dedi hemen ciglipuff gibi gözlerini yuvarlayıp,
"alper alper.. uğramış öyle bir.. bizim de romantik ortam bin oldu biraz ama.. kusura bakma :/" deyip yanına oturdum, yanağından bir öpücük aldım hemen,
"yenisini yaparız" dedi, ellerini boynuma doladı, yanlamasına yuvarlandık yatağa..
ramazan ve cuma gecesinin oluşturduğu ortak manevi kombinasyon dolayısıyla buraları biraz makaslıyorum, çarpılırız marpılırız..walter white ın oğlu gibi dolanırım ondan sonra..ellerinizi malum genital bölgelerden çekin, şayet meylettiyseniz (:
şuradan buyur edeyim sizi http://fizy.com/#s/3hv63n
eveet..ne diyorduk..
yan yana sarmaş dolaş yatıyoruz..kendimi üst üste iki halı saha maçı yapmış gibi hissediyorum..belim, baldırlarım gene kaskatı olur sabaha..bu kız biraz sert geliyor galiba bana..naif ve nazik bir adamım olm ben..hardcoreler yoruyor..böyle çıtı pıtı, 1.60 lık, 45 kilo hatunlar lazım bana, bunlarla güreşe güreşe balkan grekoromen şampiyonu olucam en sonunda..
yine de son derece huzurlu bir yorgunluk..kim ne derse desin..kim nasıl tabulaştırırsa tabulaştırsın, yasaklasın, hor görsün..ne düşünürse düşünsün, şu dünyanın en büyük hazlarından biri sevişmek..hele ki iş olsun diye değil, gerçekten hissederek yapabiliyorsanız, sadece bedeninizi değil, ruhunuzu da rahatlatan bir eylem..
benim, için de öyle..kesinlikle en çok mutlu olduğum, haz aldığım, hoşuma giden şeylerden biri ciks..tabi herhangi bir fenerbahçe galibiyeti ya da salladığım şutun çemberden geçerken, fileden çıkardığı ses hala ciksten bir adım önde..onu da belirteyim (: ..ilerde belki bir gün, gerçekten sevdiğim, aşık olduğum bir sevgilim, karım vb. olursa, işte onunla yapacağımız bu sevişme eylemi belki bu diğer iki orgazm şeklini geride bırakabilir..aksi takdirde benim için fenerbahçe ve basketbol tek dir, bir tanedir..aşktır..sevdadır..
kollarımın arasında çırılçıplak yatan güzelliği inceledim pencereden gelen soluk mehtabın ve yızdızların aydınlığında..beyaz teni, hepten pırlanta gibi parlıyor karanlıkta..yüzünü, yanaklarını okşadım..o da saçlarımı kulağımın arkasına sokuşturdu, çenemden makas aldı..eğilip öptüm tekrar tekrar dudaklarını..dilimin ucuna kadar gelen, ve zütün ucuna gelip sallamakta olan bir tak kadar geri dönülemez olan sözcükleri söyledim kaygısızca..
"çok güzelsin elif.."
derin bir nefes aldı..kolumun altındaki göğsü inip kalktı.."sen de öylesin.." dedi ellerini yüzünden çekmeksizin..avcumu yakaladı..öptü..
bir an düşündüm de..
biz insanlar..gerçekten basitlikten çok uzak..kompleks-karmaşık yaratıklarız..hele ki duygusal meselelerde...
bak mesela..kızla, muhabbetimiz uyuşuyor..öteden beri kafa dengiyiz..sonra, belli ki bir tensel çekim-uyum var..birbirimizi beğeniyoruz..birbirimize karşı kibar, açık sözlü ve sevgi doluyuz..
ama yine de sevgili değiliz?... ve asla da olmayacağız..olamayacağız..
ne kadar tuhaf değil mi?..sanki, 2+2 yi topluyormuşcasına basit ve kesin temellere dayanıyor aramızdakiler..ama toplamın = 5 olduğunu bir türlü kanıtlayamıyoruz..
bu güne kadar öpüştüğüm,seviştiğim ve ya daha ilerisine gittiğim tüm kadınlar arasında, bana en çok zevki ve mutluluğu veren bu kıza (ebruyla ilk öpüşmemizi muaf tutuyorum bu genellemeden..onu tanımlayacak sözleri henüz söylemedi diller bana göre) aşık değildim..olamazdım... keza o da aynı şekilde..sadece kendi kendimizi kandırıyor gibiyiz aslında..zaman geçiriyoruz..
zamanı geçiriyoruz..
ve günü gelip, o ışıltılı gecelerin sonunda karanlık odalarımıza girdiğimizde, yataklarımızda yapayalnız kalıp yine sadece ve sadece kendi içimize ağlayacak, belki de asla gelmeyecek olan o "gerçek sevgili" yi umarak uyuyacağız..
http://fizy.com/#s/101mg2
... sabaha karşı bir ara uyanır gibi oldum..baktım kordirdan konuşma sesleri geliyor gibi..kafamı biraz sola çevirince elifin yatakta olmadığını gördüm..o ara o kadar uykum varmış ki yine daldım..sonra kapı açılınca tekrar ayıldım..elif hızlıca yatağa yaklaştı, sonra yavaş yavaş üzerimden geçip kendimi yan tarafıma bıraktı kendini,
"nooldu" diye sordum uykulu uykulu..
bu heyecanlı heyecanlı cevap verdi "sorma ya tolgaya yakalandım mutfakta (:"
"hıaa..niye.." dedim gene uyku sersemi..
"susadım..su almaya gitmiştim, o da o ara gelmiş filan.."
"ee ben su koymuştum senin için komidinin yanına?"
"biliyorum hayatım çok düşüncelisin (: ama bitirmiştim onu zaten (:"
"hadi yaa..sen de geceleri çok su içiyorsun demek..bak benzeşen bir özelliğimiz daha..ben her daim dolu bardak ya da şişeyle uyurum yanımda (:"
"öyle..bir de tabi bu gece..biraz ekstra oldu.." deyip güldü.."off ama çok fena oldu demin ya..uyumadın mı lan daha? diye seslendi bana gelirken, sen sandı herhalde (: sonra beni görünce bir yüz ifadesi vardı ki, güleyim mi ağlayayım mı bilemedim (: ..konuştuk, salladım bir şeyler ama kesin anladı, kıp kırmızı olmuşumdur zaten..baksana hala yanıyor yanaklarım ((:"
"hıı evet..ısırayım mı geçer? (:"
"ısır (:... bir şey olur mu dersin ya ben kötü hissettim böyle yakalanınca?"
"yok ya..tolgadan bir şey olmaz, anca bana sarar biraz işte sen gidince, laf sokar, dalga geçer ne iş gibisinden (:"
"iyi..inşallah..:/"
sarıldım tekrar..baktım..üzerinde benim pijamalardan biri var ama, oba..altta bir tek donla?
"kız..sen..bu şekilde mi karşılaştın tolgayla?"
"eee... evet..işte ben de o yüzden şey ettim zaten..:}"
"oha be elif..(:" deyip gülmeye başladım..harın dönecek geyikleri hayal bile edemiyorum..herhalde tolga bütün gece en az 8-10 tane slogan,replik üretir..
"uff..öyle deme ya..zaten çok kötü rezil oldum..hala bir şey olmayacağına emin misin?"
"olmaz olmaz..ben konuşurum zaten onunla yine de..hani aramızda kalsın diye..olan bana olur işte sadece (:"
"iyi bakalım.." deyip sarıldı..
bir kez daha uykuya daldık beraberce.. -
867.
+4panpalar son bir part daha yazıp gidicem mecburen, biraz kısa oldu bu gece ama devamlılığımızı koruduk (:Tümünü Göster
ertesi sabah eldeki imkanların el verdiği en iyi şekilde bir kahvaltı tertiplemeye çalışıp elife konuk severliğimi gösterdim bir kez daha (hele ki konuk böyle olunca, gel de sevme).
o ara tolgayla ikimiz bir kez daha karşılaştık..e tabi kutu kadar evde insan ister istemez karşılaşıyor, çocuk kibarca günaydın deyip gülümsedi ikimize, bozuntuya vermeden..biz de gayet şirin şekilde karşılık verdik..
ikindiye doğru elifi yolcu ediyorum artık, kapı önünde biraz konuşma fırsatımız oldu..
"bu belki de bir uyarıydı bize?" dedi..
"olabilir evet" diye yanıt verdim..
ikimizin de bildiği ortak sebeplerden ötürü gizli kalması gereken ve pamuk ipliğine bağlı ilişkimizi fazla zorlamama yönünde anlaştık.. elbette hala arkadaşız(hatta artık daha da yakın)..elbette saçma sapan liseli tavırlarına gitmek yok ve elbette, saplık durumumuz bozulmadıkça arada bir kaçamak yapmayı ihmal etmeyeceğiz.. çünkü bunu seviyoruz.. bizi..biz olmayı, birlikte olmayı seviyoruz..
artık bir süre boyunca hasret kalacağım açık olan dudaklarını bir kez daha yapıştım.. kısa..tutkulu bir öpüşmeden sonra tekrar tekrar vedalaşıp ayrıldık..
işte beyler..
az önce bahsettiğim "ışıltılı gecelerin son bulması ve kendi soğuk yataklarımızda yalnız kalakalmamız" durumu benim için bir kez daha başlamıştı..
ve o karanlık gecelerde.. soğuk yataklarda..her insanın aradığı gibi, ben de ışığımı aradım.. sıcaklığının ve aydınlığının verdiği huzuru hissetmek için..kah hayali..kah platonik..kah gerçek sevgililere sığınan diğer zavallı yalnız insanlardan bir farkım var mıydı?
yoktu..ben de hayalden hayale koşup durdum işte öyle.. burçinin hayaline.. ebrunun hayaletine.. nilayın dostluğuna tutundum..bu koşuşturmacamın arasında, anladım ki, kadınlar, onlara olan ilgim ve onların bana olan ilgileri olmaksızın yaşamam mümkün değil.. nefes bile alamıyorum.. birileri beni hep sevsin, ben de birilerine hep birike birike taşan şefkatimi vereyim istiyorum..
böyle oturup, odamın boşluğunda, bir cumartesi gününü daha katlederken, birden aklıma nilayı aramak geldi.. kalbini kırdım geçen akşam.. biraz üzdüm onu..bir özrü ve beni paylamayı hak ediyor.. çağırsam da gelse..
elime telefonu aldım tam arıyordum ki kapım tıklatıldı..
"gel aga?"
tolga girdi içeri, ama suratı görmeniz lazım.. nasıl gevrek, nasıl yavşak bir ifade..ben de zaten bu halini görür görmez başıma gelecekleri anladım, gülmeye başladım,
"naber aga.. noldu (: ?" deyip safa yattım, sanki kaçabilir mişim gibi..
"hiiiiç agaa... dün gece, işemeye kalkmıştım ki, mutfaktan ışık geldiğini fark ettim, tam enseni tokatlamaya geliyordum kiii... "
ben o arada elimin teki yüzüme kapanmış şekilde gülmemi bastırmaya çalışıyorum.. "ee kanka"
"işte o sırada.. karşımda bir.. huri..nasıl diyim böyle cin-peri gibi bir şey gördüm..bir an dedim ki, lan yoksa ben uykumda ölüp cennete mi gittim de farkında değilim???" diye devam etti yardırıcı mimikleri de katarak..
daha fazla dayanamadım, gülerek kendimi masanın üzerine kapakladım..
"ahaha.. dıbına koyim tolga.. bunu bütün gece düşündün demi bin ahah..ah karnım.."
"aynen..dur bölme.. neyse..sonra bir baktım ki hurinin üzerinde senin gibik penyelerden biri var.. yüzü de bir yerden tanıdık geliyor.. sonra jeton düştü..lan dedim..bu bizim elif??"
"ee..eft.. evet..(:"
hala gülmemi kontrol etmeye çalışıyorum, bu da zorlukla savaşıyor kendi kahkahasıyla, sıfattan belli..
"evet..de..olum... lan..iyi güzel ama..bu kızın baldır bacak ne işi ola ki bizim evde gecenin köründe?... diye düşündüm ben.."
ellerimi teslim olur gibi kaldırıp "bilmem ki?" dercesine kaş göz yaptım..bir yandan hala dudaklarımı ısırıyorum gülmemek için..
"dedim, bu kızı, tsigalko evine bırakacaktı? yoksa evleri mi değiştiler bu gece de ben salak gibi hiç bir şeyden habersiz oturuyorum odamda??"
"hııaa bu olmadı aga..(:"
"neden lan?"
"uğradım ya olm yanına gece gelince x)"
"hee.. doğru..tamam burayı montajla atarım.."
"hahaha..lan tamam sus valla sıkıştım gülmekten.."
"(: .. peki kardeşim..ama şimdi sana ciddi sorucam.. harbiden, ne ayaksınız lan siz?"
tam tdıbına, kelimesine kadar tahmin ettiğim cümle (:
"öyle.. arkadaşız işte abi..(:"
"ne biçim arkadaşsınız aga siz.. valla o zaman ben senle arkadaş değilim.. allah korusun.. zütü kollamak lazım.."
"tolga..abi.. biliyorsun..bu..elifin ve benim ortak çevrelerimiz filan malum... aramızda tamam mı gördüklerin?" dedim ciddi olmaya çalışarak..ne mümkün aq..
"makul bir rüşvet konusunda olabilir tabi.. sıkıntı olmaz o konuda..ama..ben bir arkadaşın..ee bir tanıdığın :p olarak uyarayım.. sizin bu iş bir şekilde patlar.. benden olmasa da, birinden, bir yerden patlar yani.."
"biliyorum aga.. zaten bu da bize biraz uyarı gibi oldu..o yüzden bir süreliğine askıya aldık durumu.. yoksa çok kötü olur abi... acayip dış yeriz yani kim var kim yoksa hepsinden.. gibilir arkadaşlık, dağılır gruplar.. yıkılır yuvalar (:"
"yani.. bence de..iyi yapmışsınız.. peki siz ciddi misiniz ki? birbirinize karşı?"
"ha..yok be abi..(:"
"iyi o zaman fazla koymaz.. cık cık cık..lan sen ne biçim bir yavşaksın ya (: korkmaya başladım artık senden lan.. libidosunu soktuğumun gibişgeni.."
"(: kork bende aga, zütü de büyütmüşün zaten otura otura..x)"
"gibtir lan (:"
"peki aga ben sorucam hazır mevzular gelmişken.. senin durumlar nasıl?"
"ne durumu?"
"ya olm salağa yatıp fazladan efor harcatma bana.. karı kız durumları işte be"
"iyii.. zemin mekaniğiyle seviyeli bir ilişki içerisindeyiz.. arada bir yapı statiğiyle aldatıyorum ama, çakmadı henüz... lan benim ebem gibilmiş derslerden projelerden.. gözün karı görüyor mu diye bir sorsana önce... "
"hehehe..olm o kadar da boşlama lan.. tamam biliyorum dersler zor eyvallah ama, pipin düşücek anasını satayım.. tamamen çekme elini o işlerden de..şu.. geçen tanıştırdığım kız nasıl.. begüm?"
"aga başlamayalım gene bak çenene sıçarım..sus.."
"ne var lan mal.. soruyoruz allah allah.. sanki konuşmadığımız şeyler.. dün gece baktım kafede de muhabbetiniz iyiydi baya ;)"
":s bilmiyorum aga ben begüm megüm.."
"ya tolga niye böyle yapıyon lan? ne var olm..ben neler anlatıyorum sana, sen çekingen ayağına yatıyon.. ayıp valla.. ciddi soruyorum bak, ciddi cevap ver..ben, şahsen yakıştırdım sizi.. olursunuz bence gayet..ve kız da beğendi diye düşünüyorum seni..sen ne düşünüyorsun, söyle.. hayır hayır.. geyik yapmak yok..net bir şey diyeceksin, giberim!"
"tamam lan.. tamam hoş kız.. güzel kız.. muhabbeti de iyi.. oldu mu?"
"hmmm bunu bir "evet" kabul ediyorum?"
"ne..neyin eveti?"
"neyse tamam, ben duymam gerekeni duydum ;)"
"ne diyon..bak dıbına korum arkamdan iş çevirirsen.."
"cık, çevirmem.. rahat ol sen.. kankacım benim.. kareli gömleğine kurban olayım x)"
"tsigalko?"
"he gülüm?"
"giberim"
"tamam?"
"akıllı ol işte"
"her zamaann ;)"
yarı güler, yarı kızgın ayrıldı odadan... hoşuna gitti lan işte bin... ne ağırdan satıyon kendini.. yapıcam ben sizi dur hele sen ;)
yalnız kalınca, elimde neden telefonun olduğunu hatırlamam için bir kaç saniye geçmesi gerekti..hee.. nilayı arayacaktım..
adını tuşlayıp çaldırmaya başladım,
hadi bakalım hayırlısı..
hepinize iyi geceler panpalar, yarın gece görüşmek üzere..bu arada yorum yazan herkese de teşekkürler ;) tirbuşon tehditi işe yaramış gibi gözüküyor ;) ayrıca,
@ gencler hayrola, eyvallah panpam güzel düşüncelerine, sorunun cevabı ise evet, zaten bundan da bahsettim hikayede hatırlarsın, özellikle depresyon dönemlerimde kendimi tamamen spora ve kitaplara (bilhassa pgiboloji) vermiştim.. diğer türlerden de kitap okumayı severim..her türden okurum, hatta sadece kitap değil, dergi, gazete abartırsak, bulduğum broşürleri bile okurum..
okumak ve yazmak, hayattaki bir kaç zararsız tutkumdan ikisidir.
@javine, hayırlı olsun panpam, seviyorsan git konuş bence ;)
hepinize iyi geceler, iyi sahurlar, öpüldünüz -
868.
+3..iki üç çalıştan sonra açtı hemen.. daha ben alo demeye varmadan,Tümünü Göster
"naber, ne oldu?" dedi kuşkulu bir sesle.. şaşırdım,
"ne..iyii..bir şey olmadı ya nabıon diye arayayım dedim (:"
"hıı..iyi bende..sen aramazdın da pek, şaşırdım öyle adını görünce.."
bak şimdi..bak..
tsigalko aramaz..
tsigalko giblemez..
tsigalko eve çağırmaz..
tsigalko ulaşılmaz..
..ya... ya arkadaşım salak mısınız lan siz?..ne alakası var? nerden, neye dayanarak yakıştırılıyor bu sıfatlar bana? neye göre bu lafları yemek zorundayım ki ben?..hatırlarsınız, geçen sefer de bana "hiç evine davet etmiyorsun" demişti..ki, bu lafı dediğinden 1-2 hafta önce, hatta ilk olarak onu çağırmıştım eve yerleşince..
şimdi de aramazsın diyor..hey allahım ya..öldür de cennette git..iyi dıbına koyayım.. tsigalko aramaz.. çok süper bir insanım ben, o yüzden siz vasatları ancak işim düşünce arıyorum işte naparsın.. cık cık cık..
sinirlendim ama belli etmedim, çünkü alttan alması gereken taraf benim zira geçen akşam biraz hanzoluk ettim biliyorsunuz,
"aşk olsun nilay..ne zaman aramadım?..nerdesin?"
"aramıyorsun tabi? arama kayıtlarına baktırtma şimdi bana.."
"aman aman bakma.."
"yurttayım ya nerde olcam.. yatıp yuvarlanıyorum işte.. sınav sonrası yorgunluğu.."
"..hmm.. doğrudur.. şey sorucam ben sana..iyi miyiz? (:"
biraz durdu.. herhalde nasıl bir laf sokacağını, nasıl bir ironi ile bana ayar vereceğini düşünüyor..
"sana sormak lazım, beni istemeyen sensin?"
ses tonundan ne derece ciddi olduğunu anlayamıyorum ki aq..gibicem..bu telefon konuşmalarını, msn yazışmalarını hiç sevmiyorum..
"istemem mi ben seni yaa x) ..dün akşam başka bir durum vardı..ona canım sıkıldı..sen de öyle ısrarlı sorularla şey edince.. sana şey ettim ben de, kusura bakma.."
"ney ettim?"
"üstüme gelince be işte.."
"üstüne geldim?"
"üff tamam nilay.. özür dilemek istedim işte.. kafama takıldı.."
"kesin gece de uyku tutmamıştır bu yüzden demi?"
evet pek uyuyamadım ama sebebi bu değildi..
"aynen, sorma..bak hala esniyorum.. aağğğğğuuhh"
gülmedi esprime..
"özür dilemek için aradın yani?"
"evet..ama aynı zamanda bir şey daha var.."
"ne istiycen?"
hehe..lan nilay.. kız biliyor abi..
"bana gelsene işin yoksa?"
"sana?.."
"hee..ne var la ilk defa mı çağırıyoz? ona da öyle de de hepten gıcık olayım (:"
"ne zaman?"
"hemen, şimdi gelebilirsin? sen ne zaman istersen.."
"... "
"ne oldu işin mi var? hani yatıp yuvarlanıyordun?"
"... bu günü not alıyorum bir dakika.. tsigalko, aynı gün içinde beni hem aradı, hem beden özür diledi, üstüne bir de evine davet etti.. kesinlikle tarihi bir an (:"
gülmeye başladık..
"hey allahım ya..böyle duyan da, çok soğuk, yoz bir insan sancak beni, bunu böyle başkalarının yanında söyleme de nilay, herkes bilmez senin gıcıklık yaptığını, ciddi sanarlar..(:"
"peki.. geliyom o zaman ben, bir saate gelirim?..bir de, kafanı bi kontrol etsene sen, şişlik filan var mı? bir yere vurmadığından emin olmak istiyorum"
"nilayyyy!.."
"x).."
"tamam bekliyorum hadi, görüşürük (:"
"görüşürüz (:"
kapattım telefonu, masanın üzerine koydum, kendim de yatağa atladım..ee işte.. nilay abi..ne de olsa nilay yani..bak, kız gene her başım sıkıştığında, aradığımda, çağırdığımda yanımda.. valla başkası çekmez bu kahrı.. nilay gibisi yok..bu lafı, belki çok kullanıp, sağa sola salça ettim, değerini düşürdüm ama, "iyi ki varsın" be nilay.. harbiden iyi ki hayatımdasın..
@bartomelow jojo..off of..hiç sorma oraları, ben de en çok o tip kısımları yazmak istiyorum da, her şey sırayla.. daha günlükte olsun, aklımda olsun, yazmayı düşündüğüm öyle şeyler var ki..cidden benim de ağzımın suları akıyor anasını satayım x)
güzel bir şey yazmak.. okunduğunu bilmek daha da güzel, gözlerinize sağlık
biraz nefeslendikten sonra ortalığı toparladım, geceden kalanları yıkadım, dün gece de burada birilerinin olduğuna dair kanıtları yok ettim (:
gerçi, bilhassa, ne kadar camı açarsam açayım, kadın kısmısının kokusu çıkmıyor odadan, geçen de bahsetmiştim bu konudan, ne sürüyorlar, be parfümü kullanıyorlar, yoksa doğaldan mı böyledir bilmiyorum ama, bildiğin yapışıyor kokuları, siniyor değdikleri, dolaştıkları her yere..ha, benim buna bir itirazım var mı? yok..ne güzel mis gibi..ama gerek bizim gruptan olsun, gerekse ortak tanıdıklarımız ve benim de arkadaşım diyebileceğim adamların olsun, odaya girdikten bir kaç saniye sonra yüzlerinde belli belirsiz oluşan yavşak gülümsemelerden de gına geldi..
o kadar çarşaf değiştir bilmem ne yap hikaye.. kız kokusunu atamıyoruz odadan..en sonunda glade alıcam bir tane fıslasın dursun..o zaman da minibüs gibi kokacak içerisi..ne yapsam bilmiyorum..
neyse, gene şöyle bir havalandırıp toparladım odayı, hala elif kokan yastığımı şöyle bir içime çektikten sonra (oyhş..) yorganı üzerine atıp etrafını kapatarak maskelemeye çalıştım..
kızların da burnu iyi koku alır, hele ki söz konusu olan bir tanıdıkları, arkadaşları ise..ve söz konusu kız, şerlok holms nilay olunca (biliyorsunuz mineyle çıkarken, arkamdan tolgayla çevirdikleri işleri) biraz daha dikkat etmek lazım.. dökülmüş saç maç yok demi lan etrafta?..benimkiler var.. açık kahve.. aman, siyah olmasın da..
tolgaya da bir uğrayayım dedim, nilay geliyor diye haber vermek için, baktım odasında yok..ben odamı toparlarken çıkmış.. aşağıdadır..
lan muallakler, gülmeyin, gibiş için zemin filan hazırlıyor değilim..
(kızı çağırdı.. duygusal konuştu, duygusal düşündü, tolga da yokmuş..ooh.. kesin çakacak bu birazdan..)
akıllı olun.. yalarım..
mutfakta kalan son bardakları çalkalarken telefonum çaldı..
noldu lan, nilay, gelmekten vazmıgeçtin yoksa?
hemen elleri suya tutup koştum açmaya, arayan elif?
bir şeyini mi unuttu bu, diye düşünüp açtım,
"alo, elif?"
"selam (: ben vardım evime, bir arayayım dedim naptın diye (:"
"haa..iyi..iyi yapmışsın (:..görüşmeyeceğiz dediysek, aramayacak da değiliz ya? demi? :p"
"aynen aynen, zaten ben de bu şekilde zamanı geçiririz diye düşünüyorum (:"
ha gibtir sıçtık..
"anladım, hatta numaramı da şey diye kaydet, 0 900.. x)" -
869.
+3"hahaha.. çatlak ya..(:..bir de şey diyecektim... bu tolgaya filan yakalandık ya hani.."Tümünü Göster
"hıı, ben konuştum onunla.. demiştim ya zaten, bir şey olmaz diye, tolgadan çıkmaz yani, merak etme (:"
"tamam tsigalko, sağ ol..çıkmaz inşallah, güveniyorum ikinize de..çünkü biliyorsun... ortak arkadaşlarımız, sonra benim arkadaşlarım.. seninkiler... çok sorun olur bizim için... anlamalarını beklersin aslında ama, anlayamazlar... mine zaten bir daha yüzüme bile bakmaz.. nilay da öyle, ikimize de posta koyar... sonra benim diğer kızlar... üff... ne kadar salakça şeyler bunlar ya.."
"evet.. haklısın.. bence de..nelerle uğraşıyoruz..ama insanoğlu işte.. arkadaşlık ilişkileri bilmem neler.. duygusal durumlar.."
"öyle..ya bi de, çok toy bu kızlar yani.. biraz biliyor olsalar, anca salak salak erkek muhabbeti yapsınlar, gülüşüp dursunlar... onun haricinde daha çocuk hepsi.. hele nilay filan.. bebek daha.. çok saflar..bu kızların sevgilileri de oluyor ama, ben öpüştüklerini bile sanmıyorum... zaten mine var ya, senden sonra daha kimseyle çıkmadı biliyor musun (((:" deyip arsız bir kahkaha attı..
ben de gülsem mi ağlasam mı şaşırdım.. hani, söyledikleri hem komik, hem de böyle, ezer gibi değil de, içinden geldiğince, sanki garipser gibi anlatıyor, ses tonu filan, komedi..
ama bir yandan da bahsettiği kızlar benim arkadaşlarım, ya da eski sevgilim vb..en son şey dedim,
"eheh.. neyse o konulara girmeyelim.. herkesin özeli kendine..(: ..ama biz işte biraz dikkat edicez dediğin gibi..ben sana uyarım, nasıl istersen öyle buluşuruz, konuşuruz, takılırız.."
"tamam.. bana sanki pek ayrı kalamayız gibi geliyor ama neyse (: ..öpüyorum tekrar, görüşürüz"
"hayırlısı olsun ya x) ..öptüm ben de"
yüzümde ekşi bir ifadeyle kapattım telefonu.. hala gülmek-gülmemek arasındayım.. hakikaten, ne biçim insanlar var lan bu dünyada?
şimdi bakıyorsun, elif.. nilay.. mine.. merve.. bilmem ne..
bunlar hep aynı tayfanın kızları, diyorsun ki, hepsi birbirine benziyor işte.. hepsi normal, bildiğimiz kızlardan, hepsi allahın bi kulu..
ama içten içe, öyle farklılar ki..kafa yapıları.. akıllarından geçenler.. kalplerinden geçenler.. yaşadıkları.. yaşamakta oldukları... yaşayacakları...
o kadar başka ki..
ve beş parmağın beşi bile bir değilken, bizler onları, sırf dış görünüşleri benzer diye aynı kategoriye koyuyor, aynı çatı altında topluyoruz..ne büyük yanılgı..
öyle farklı ki insanlar... ne kızlar var..ne adamlar var... ne insanlar var arkadaş... öyle acayip karakterler, öyle marjinal tipler..
insan diyoruz, kadın diyoruz, erkek diyoruz..
türk kızı, türk erkeği diyoruz da..
hani her bir insan evladı için, ayrı başlık açsak, ayrı kategori yazsak yeridir..
benzemiyor be arkadaş.. kimse kimseye benzemiyor..bir biz var ki bizden içeri.. kimseyle bir olmuyor..
..elifin, bizi ve yaptıklarımızı meşru göstermek için kendi etrafımızdaki diğer kız ve erkekleri bir nevi aşağılamasının ardından, şimdi ben de, 10-15 dakika içinde, o hor görülen tayfadan olan ve aynı zamanda en iyi kız arkadaşım olarak düşündüğüm, nam-ı diğer "bebek nilay" ı ağırlayacağım..
doğrusu önce arkadaşından konuşanı dinleyip, gülmek, ardında da o kişinin yüzüne sanki hiç bir şey olmamış gibi bakma pek bana göre değil.. daha şimdiden utanç duymaya başladım bile, ensem yanmaya başladı, yanaklarım kızardı..
gerçi, nilayın, o kadar da bebek olduğunu düşünmüyorum ben.. tabi ki karakter ve kafa yapısı olarak, zamanımızın modern huurları ve aşifteleriyle boy ölçüşemez ama, masum da değildir..kim masum ki?..söyleyin, hanginiz tam olarak masum? hayatınız da hiç mi kalp kırmadınız?
kırdınız..o halde masum değilsiniz.. çünkü birini üzdünüz..
hayatınızda hiç mi kalbiniz kırılmadı?
..kırıldı..o halde masum değilsiniz.. çünkü birinden nefret ettiniz..
masum değiliz.. kurban da olsak, avcı da olsak..
o yüzden, bence hiç kimsenin olamayacağı gibi, nilay da o kadar masum değildir..ha, belki şurdan biraz kurtarıyordur, kendisi henüz potansiyelinin farkında değil, yani, elindeki gücü anlayabilmiş değil, ya da kıymetini bilemiyor.. çünkü nilay harbiden güzel bir kız.. şöyle zaman geçtikçe, tanıdıkça, bakıyorsun da, hem içi, hem dışı güzel.. baya baya hoş bu kız diyorsun.. hatta, ben en başta nasıl oldu da asılmadım bu kıza şaşıyorum..her halde ayşen in zehirinin etkisinden olsa gerek..
o zamanlar gözüme baklava bile güzel gözükmüyordu zira (ki ben baklava için adam pıçaklarım, o kadar seviyorum)..ama nilay pek de bu yönünü kullanan, kullanabilen bir kız değil..bir kere toy sahiden de..tecrübesiz.. bana anlatmıştı işte.. tolgadan önce, sadece bir tane sevgilisi olmuş, lisede..eh, onunla da ne yaşayabilirsin ki? yani lisedeki aşktan, sevgililikten, çıkmaktan ne olur?
anca böyle, karşında, hormonal dengesi kayık, ekstra azgın bir kaşar olacak, sen de über bir pekekent olacaksın ki, aranızda bir şeyler geçebilsin.. yoksa öbür türlü, lisede geçen "şöyle çaktım hacı.. böyle yatırdım" hikayeleri bana biraz hurafe geliyor ne yalan söyleyeyim.. çünkü kolay bir iş değil, o "çakmak" dedikler.. hayatımda ilk defa 19-20 yaşımda "çaktım"..ve biliyorsunuz, karşımda buna her anlamda bir hazır bir kadın, bende ise yarı yarıya gidik, alkollü bir kafa olmasına rağmen, resmen dizlerim titremişti...
bambaşka bir şey..o, "çakmak" dedikleri..p0rno izleyim 31 çekmeye benzemiyor..ya da yastık gibmeye..
..neyse..ve evet, nilay.. bakalım ne zaman içindeki gücü açığa çıkarıp tehlikeli kadın olmayı.. daha doğrusu, "kadın" olmayı deneyecek..er ya da geç, herkes öğreniyor.. kimi 15 inde, kimi 25 inde..bir şekilde keşfediyoruz, tanrının bizlere bahşettiği silahları kullanmayı.. aklımız ermeye başlıyor.. gücünü anlıyor, saygı duyuyor ve o gücü, insanlar üzerinde kullanmaktan keyif almaya başlıyoruz..
insanoğlu olarak, bizler, yaradılış gereği, eziyeti, işkenceyi seviyoruz... ha, gücü ve yüreği yetenler ve akli dengesi yeterince bozuk olanlar, bunu fiziksel olarak yapıyor... geri kalan %99.99 luk kısım ise duygusal olarak..
ama bir şekilde hepimiz işkence ediyoruz..ya da işkenceye uğruyoruz.. bunlardan keyif alıyoruz..
doğamızda var..
panpalar son 2 part olsun..
bana 15-20 dakika gibi gelen bir süre sonunda telefonum titredi..bu gün susmadı zaten dıbına koduğumun..
nilay, "geldim ben, ama hangi apartmandı tam emin olamadım * " yazmış,
tolganın odadan geçip terasa çıktım, 5. kat.. insanlar gta 2 deki gibi gözüküyorlar ama yine de nilay olduğuna inandığım bir noktaya doğru çığırdım,
"nilaaaaaağğyyy??"
duymadı... bi daha..
"nilaağğğğhhaseffbxs"
gibicem.. çok da bağıramıyorum ayıptır diye..
telefonu içerden alıp tekrar geldim, aradım,
"alo.. hişş kız.. nerdesin sen?"
"hah..ya ben geldim ama.. hangisi sizin apartmandı?"
"bak ben terastayım bi kafanı kaldırsana?"
"tamam"
aşağıdaki insan evladının kafası hala yerde olduğuna göre..bu nilay değil..
"kızım yanlış gelmişsin? hangi sokaktasın sen?"
"ya..burda.. fırın var.. trabzon vakıf makıf yazıyor?"
"vakfıkebir..(amk kültürsüzü)"
"he neyse işte.."
"bir alt sokaktasın güzelim" deyip tarif ettim kısaca, nihayet geldi.. kaç kere geldiği evi bulamıyor hırbo..
karşıladım, artık trip yapmıyor yüzünden anladığım kadarıyla, hemen sarıldık ettik, içeri geçirdim, çok mutlu, lan bu kadar sevineceğini bilsem her gün çağırırdım (:
"napıyon? çabuk geldin (:"
"iyi ya..çağırdın geldik işte be (:..gidiyim istemiyorsan, bir on dakka sonra geri gelirim"
"hehehe.. bişeyler yemiş miydin? yoksa var yemeğim?"
"ayy.. hemen gene gösterdi ev sahibi şefkatini..yok canım sağ ol..sen bir an önce derdine geç de derman olalım (:"
"ne derdi ya?"
"ee..bir derdin yok mu? ya da konuşmak istediğin bir şey?..ne için çağırdın beni?"
artık ağlıycaktım sinirden..eh be nilay..
"yaaa nilayy!..valla ağzının üstüne vurucam artık haaa!..kızım illa bir derdim mi olması lazım senle konuşmam için?"
bu gülmeye başladı, bir yandan da sahteden bir savunma pozisyonu hani ben dövücem deyince..
"ne biliyim bee (: ..öyle hemen gel deyincee.."
"yanımda olmanı istedim?" dedim sesimi alçaltıp gırgırına ciksi bir hava vererek, "seni özledim? sebepsizce gelmeni istedim? olamaz mı??"
"uu..çok etkileyicisin bebeğim.. böyle devam edersen karşı koyamayabilirim x)..ne diyordun sen böyle konuşanlara?"
"gece yarısı radyocusu gibi" dedim gülüp sesimi düzelterek
"hah (: ondan işte"
biraz durduk.. sonra, "ama cidden, öyle, belli bir sebebi yok yani..bu günü senle geçirmek istedim.. akşam dışarı da çıkarız istersen?"
"hıı.. teşekkür ederim ya..iyi düşünmüşsün, vicdan azabı işte, insana neler düşündürtüyor x)"
"nilay!"
"tamam tamam sustum :p" -
870.
+3bu ne kadar, yapma etme dese de, ben gene klagib misafir ağırlama seremonim olan bol abur cuburlu, tepsilerimi hazırladım.. kuru kuru gitmiyor be abicim?Tümünü Göster
harbi diyorum.. böyle, biriyle konuşurken, hatta bir şeyler yazarken, okurken bile, hep yanında da yiyip içmek geliyor içimden.. zaten onun takuna bir ara 80 küsür kilo oldum ya son sene.. neyse..
ortada belli bir mevzu bulunmayınca, epey dallı budaklı muhabbetlere giriştik, internet de önümüzde olunca, konular bitmek bilmedi, nihayetinde de dönüp dolaşıp ikimizin özel hayatlarına geldi..
işte nilayla konuşmanın bir yönü de bu..nilayla, aşk-meşk hatta cinsellik dahil, her şeyden konuşabilirsiniz, ama öncesinde muhabbetin altını doldurmanız, etrafını donatmanız gerekiyor.. öyle direkt giremiyorsunuz konuya, ama direkt konuya girebildiğiniz kızlardan daha ileriye gidebiliyorsunuz..
kimilerine göre zaman kaybı, kimilerine göre klagib sınırların ötesini barındıran ve içinde gerçekten kuvvetli, ayrıca güzel şeylerin olduğunu bildiğim bir kız.. sanırım onu bu denli özel bir yere koymam ve kendimden bile sakınmamın sebebi bu..nilayı hak etmiyorum.. hatta bana göre dünya üzerindeki erkeklerin hemen hemen hiç biri henüz nilayı hak etmiyor.. tolganın hak ettiğini düşünmüştüm, kankam olduğu için, ama o da yüzümü kara çıkardı diyebiliriz.. kıymetini bilemedi kızın..
"sahi.. senin olayın neydi dün.. elifle konuşma ayarlarmanız, sonra senin o kızın arkasından kafeden koşup çıkman filan? (:..bak üstüne gelmiyorum.. anlatmak istersen yani (:"
(:..isterim" dedim anlayışlı bir şekilde.."elifle konuştuk, çünkü ondan bazı konular hakkında tavsiye almak amacındaydım.. keza o da aynı şekilde, benden öneriler istedi.."
"hıı... kız sevgilisinden ayrıldı biliyorsun değil mi?..1 senedir filan çıkıyorlardı, çok üzüldüm..bu erkekler var yaa... "
ben üzülmedim be nilay, kusura bakma (:
"hmm evet.. üzücü tabi..ya, olayı erkekler, kadınlar boyutuna çekme ama, genelleme yapma.."
"gayet de çekerim..ben çocuğu tanıyordum.. hatta gayet de iyi bir çocuktu..o böyle yaptıysa.. hadi onu geçtim, önümde daha başka, ""daha yakın"" canlı örnekler varr (:" dedi vurgulu vurgulu..
ben biraz bozuldum..ama ona değil.. yani, aklıma geçmiş zaman gelince..
"noldu.. pardon, tamam.. bunu söylemedim farzet (:"
"bir şey yok ya..neyse işte.. öyle.. elifle olayımız o ..o kız da... o da öyle biri işte ya..ben de emin değilim daha ne olduğundan..o da benim ne olduğumdan emin değil.. saçma sapan hallerdeyiz.."
"muhabbetiniz var mı?"
"e herhalde.."
"haa.. yani kız sana tavır yapıp gitti kafedeeennn"
"günaydın (:"
"ya ne biliyim bee (: o kadar tahmin etmemiştim ben... vay vay vay sen.. adama bak.. gene rahat durmuyor, saman altından sularr, sellerr x)"
"yoo.. hiç de bir şey yaptığım yok.. kızım ne zamandır sevgilim olmadı, onu geç, doğru dürüst muhabbet ettiğim, o şekilde yaklaştığım insan bile olmadı yani.. tamamen yalnızım (:"
"sahi, ne zamandır sevgilin yok demi senin.. hızlı başlamıştın ama (: ..e tabi kız kalmadı ortada"
"nilay!"
"ne var be! (: konuşuyoruz işte.. hemen kızıyon sen de bugün.. kızmaya mı çağırdın beni?? (:"
"ya kızmıyorum da..devamlı şu geçmişi hatırlatıp yüzüme vurma..ben çok mu hoşnutum sanıyorsun.."
"tamam.. peki.. haklısın..bir daha yapmam..ama şimdi düşününce şaşırdım, harbiden bayadır sevgilin yok senin x)"
"evet.. senin de yok?"
"e benim zaten yok canım.. olmaması doğal, ben kızım"
"ne alaka, asıl kızların daha çok oluyor, daha kolay buluyorlar? "kız"sınız sonuçta.."
"ben senin bildiğin kızlardan değilim şekerim, hahaaytt x)"
"cık.. manyak bu ya..(:..iyi işte sap sap takılıyoruz.."
"benim bir itirazım yok şahsen (: ..ama sana şeyi sorucam... hani, sevgilin yok ama.. böyle, etraftan düşündüğün kimse de mi yok? o ne olduğuna karar veremediğin kız hariç"
"yok yea.. gece yatınca düşünerek uykuya dalacak kız gelmiyor aklıma.. hiç böyle olmamıştı.. daha önce en az 2-3 tane birden gelirdi x)"
"hahahah... epey yalnızmışsın tamam.. cidden yok mu yani.. böyle etraftan.. hani.. gözüne takılaaan..ne biliym, kim bu? dediğinnn.. (:"
"ne demeye çalışıyorsun.. kimden bahsediyon?"
"var mı yok mu söyle sen?..böyle yakın zamanlarda çevrene girmeye başlayan.. gözleri devamlı senin üzerinde olaaaannnnnn! x)"
"nilayy, bak çatlatma adamı.. kimden bahsediyorsun söylesene?"
"yuh bee... farkında değilsin yani öyle mi?..farkında bile değil misin??"
bir şey demeden omuzlarımı düşürüp sitem etmiş halde yüzüne bakmaya başladım.. kanser edicem bu kız beni..
"ya..dikkatini bile çekmedi mi?"
"haaayıııııııııırrrrr!!!"
"öff bağırma gerizekalı x)..tamam suss"
"ııııııırrrrrrrrrrrrrrr!!"
"ya tsigalkooo giderim bak.. kavga ediyoz sancak aşağıdakiler (: deli..sus"
"rrr!"
"tamam söylüyorum... ama bak..ben hiç bir şey söylemedim, tamam mı? öküzlük filan da edersen parçalarım seni?"
"kim?"
"duydun mu bak, benden duymadın? hatta bilmiyorsun hiç?"
"kimmmm???"
"gerizekalııı (:"
..telefonum yeniden titredi.. elif umarım sen değilsindir.. tamam anladım işte görüşmüyoruz, telefondan görüşcez, tolga ağzını kapalı tutacak vb. vb...
yabancı bir numara..
mesajı açtım,
"selam tsigalko, burçin ben"
haaayydaaaa... bugün neremden kalktım lan ben?..
panpalarım.. güzel gözlerine kurban olduğum panpalarım,
bu gecelik ve bir sürelik, benden bu kadar, şimdi izninizle, yarından itibaren 1 haftalığına deniz-kum-güneş..bu inançlı kardeşinizin de 7 günlük oruç zütüne girecek ama allah affetsin artık.. kafir stayla..
hepinize sevgilerimi sunuyorum, haftaya bu saatlerde devam ederiz diye umuyorum, arada mobilden girip "hayrina up up up" yazıcam x)
özel mesajlarınızı cevaplayıp yatıyorum, iyi geceler,
yorumlarınızı ekgib etmeyin..
@marko marin, görüşüyoruz panpa
hayrına up up x)
herkese selamlar, ulan yarısı bitti tatilimin, çabuk geçen zamanı sevesim var..
krasic ve bo mccalebb gelmiş bu arada fenere iki gün tatile gidelim dedik, bi dünya savaşı çıkmadığı kalmış lan?!
otel çok güzel binler, önümüzdeki salı görüşmek üzere, bomba gibi geliyorum! (:
herkese iyi günler panpalar, bursadan selamlar (:
bu gece yazmaya başlıyorum hayırlısıyla, ayrıca bugün sözlüğe üye oluşumun 1. yıl dönümü, bunun şerefine hepinize benden şişme bebek! (:
gece görüşmek üzere
iyi geceler dostlar tekrardan,
deniz manzaralı balkonumuzdan yazıyorum (: ama devamlı etrafta dolananlar, gelen gidenler olduğu için pek konsantre değilim, yine de beş on dakika içinde yazmaya başlayacağım bakalım, bir deneyelim, olmazsa bizim muhteremler yattıktan sonra devam ederiz ;)
başlık yok! burası bom boş!