1. 1.
    +1
    beyler. şöyle ki 1-2 başlıkta bi hikayemi anlatmaya çalıştım ama her seferinde yarım bıraktım kendi isteğimle. bu iş hala bana vurgun yapmakta ve artık dayanılmaz bi hal aldı. yaşım 18 olmasına rağmen ciddi anlamda bunalım var. yani artık işin işinden çıkamıyorum. geleceğim resmen ellerimden kayıp gitti bi hiç uğruna. en fazla 10 entry'de özetin özetini yazıcam. anlat panpa anlat panpa diyenler değil de gerçekten ciddi anlamda dinlemek isteyen bi 10 kişi olsa bana yeter. kimseye ne anlatabiliyorum ne de dertleşebiliyorum. tek çözüm burası galiba. ihtiyacım var beyler buna.

    sizden tek istediğim bişey var. bana ciddi ve saygılı bir şekilde cevaplar vermek ve bundan sonra ne yapacağım hayatımda gibilerinden adam akıllı ciddi fikirler sunmanız. (ergen ya da liseli mod değil, öyle biri yok karşınızda. dalga geçicekseniz de hiç yazmayın gerçekten içinizde kalsın)
    ···
  2. 2.
    0
    ufaktan başlıyorum beyler.. başlıkta kalın
    ···
  3. 3.
    +1
    entry*1

    isim vermeye gerek yok, isimlik bir olayda yok. öncelikle kendimi anlatmakistiyorum 1.85 boyunda 72 kilolu kumral saçlı, kahverengi gözlü, gözlüklü biriyim. dışardan bakıldığında hiçbir çekiciliğim yok. mütevazilik değil gerçekten yok. olması için nelerimi vermezdim..
    yani bi kız ya da bi kız grubu gelip "aa şu çocuğa bak ne kadar da yakışıklı" ya da buna benzer olumlu bir konuşma diyaloğu geçmez. yaşadığım yer güzel şirin bir ilin ilçesi. olayım lise 2 zamanında başladı ve 3 senemi aldım. hayatımda 3 senelik bi kesit var. ve bu olay da ciddi anlamda hayatımı gibti. (bu olay gibi yaşayanlar da olabilir, kat be kat fazlasını yaşayanlar da olabilir, hiçbir şekilde ilişkimi ya da yaşadıklarımı abartmadan düpedüz anlatıcam)

    kızlarla arası olmayan bi tiptim. kısmen hala da öyle. liseye başlaadığımda senelerdir arkadaşım olduğum kızla bile oturup bişey konuşamam. lise son sınıfa kadar doğu dürüst bi cafe'ye bile gidip bi zama geçirmişliğim bile yoktur. sürekli evde ya da erkek arkadaşlarımla dışarda. lise sonda da erkek arkadaşlarımla falan gittim cafeye merak etmeyin. o da parmakla sayılır yalnız 1 kere haricinde.

    bunlara sebep olan kişiye gelecek olursak 1.70-1.75 boylarında, uzun kumral-siyah tarzında iki arada bi derede giden bi renge sahip saçı olan, kahverengi-ela ayarında gözlü, çok hafifçene toplu (balık etli), gülüşü, bakışları ve sesiyle size artık milyonlar güç ve gaz verip yapamayacağınız işin olmaması gibi özelliklere sahip biri. güzelliğini yazamicam bile ama şöyle söyleyebilirim. okulda bi güzellik yarışması olsa (sevdiğim, çıktığım olarak söylemiyorum) ilk 3'e rahatlıkla girer. hele ki ben son sınıfa geldiğimde 1. bile diyebilirim. yani onunla çıkmak istemeyen erkek olacağını zannetmiyorum. oturduğu yer benim bulunduğum ilçenin bi köyünde. ama büyük köy belde yani.

    aileme geçicek olursak benim iyiliğimi isteyen fakat geri kafalı bi düşünceye sahip bi aile (onları suçlamıyorum. sadece zor şartlarda çocuk olmuşlar ve baskıcı anne-baba denklemleri onları bu hale sokmuş) onlarda annesi-babası gibi düşünüyolar. eski düşünceleri şimdi bana uygulamaya çalışıyolar. babam sinir hastasının teki. içtiğim suyun kaç bardak olduğuna bile karışır. size o kadar net söylüyorum. ciddiyim bu konuda abartmam yok. aşırı baskıcı ve çocuğuna hep uzak. hiç bir yakınlık yok. yaptığı tek şey al parayı istediğimi getir. hiç bir manevi değer yok. hepsi maddi üzerine. ve istediğini yapamayınca da "bi dediğini iki etmedim paranı verdim her şeyini aldım okula gönderdim şunu yaptım bunu yatım kıl yün tüy.." (parayı verdin her istediğimi aldın amenna ama bi kez ben senin istediğinle uğraşırken bana destek oldun mu ? yada gibtir ettim desteği naber nasıl gidiyo deiyp emrak edip bi sohbet ettin mi ? yok) babamla otrup doğru düzgün sohbetim olmadı benim. babam hep uzaktı bana. kırıp dökmek onun işi.

    neyse çok konuştum beyler. diğer partlar bu kadar uzun olmaz sanıyorum. dediğim gibi tek istediğim matık çerçevesinde bana bi yol göstermeniz geleceğim için.
    Tümünü Göster
    ···
  4. 4.
    0
    @12 o an öyle yazmışım panpa. tamam düzelttim seni mi kırıcam
    ···
  5. 5.
    0
    çekip gittiniz mi amk burda mısınız ?
    ···
  6. 6.
    0
    devam ediyorum öyleyse..
    ···
  7. 7.
    +1
    entry*2

    bu kız ben lise 2 deyken okula geldi yeni başladı yani. 1 yaş küçük benden haliyle. ben bu kızı ilk gördüğümde beyler bittim. o zamandan daha belliymiş. aradım taradım buldum ben bunu face'ten yazdım ekledim kabul etmedi tanışmak istemedi. odur budur şudur bi yerlerden muhabbet çıkarıp face'ten mesajlaşmaya başladık öyle ufak ufak sonra bi gün bizim dükkana geldi (tesadüfen arada bir geliyomuş) kontör aldı. o muhabbet vasıtasıyla muhabbeti ilerlettim falan biz gerçekten tanışmaya başladık. ben onun bi arkadaştan numarasını da bulmuştum ilk zamanlar ama yanlış anlaşılırım diye, rahatsızlık veririm diye hiç mesaj atmadım söylemedim de hiç bende numaran var diye.

    beyler ben bu kızı daha da yakından tanımaya başladım (hiç yüz yüze görüşmedik, sadece selam veriyoduk o kadar) benim çekimserliğim, utangaçlığım yüzünden yanına gidemiyodum. daha da yakından tanışmaya başladık işte. o bana sevgilisini anlatmaya başladı bi zaman sonra bende başkalarına takılıyomuş havasın verdim ezilmemek için ballandıra ballandıra yalanlar saydım. özele de girmeye başladık böylece ama ben kızı tanıdıkça bi sorun oluşuyodu bende. bu kız bana aşırı derecede imkansızlaşmaya başladı bende. abi bu zamana kadar gördüğüm en farklı kızdı ve hala da öyle. başka hiçbir kızı farklı bulmadım. hala da tek farklı o.

    düşünün. arzuladığınız bi ünlüyü. atıyorum ki adriana lima. onunla görüşebilme ihtimaliniz nedir hayatta ? 0'dır amk. hatta üstünde. imkansızın katlarının katları. işte. bu kızda bende öyle imkansızdı. onunla birlikte olmam, o kızın bana bakması, benimle birlikte olması, sevgili olmamız bi ünlüye ulaşabilmenin imkansızlığındaydı. bu imkansızlık sanırım farklı olmasından kaynaklanıyodu. gözümde artık imkansızdı. arkadaştık belki de dost. ama ben onu yüreğimde hep büyütüyodum. tanıdıkça daha çok seviyo ve aşık oluyodum. hatta bilmediğim şeyleri (kızlar hakkında, nasıl yaklaşılır, ne yapılır, ne edilir vb. durumlar) ona soruyodum üstü kapalı ve ona göre bilgi ediniyodum. ben kızları bu kızla öğrendim.

    çok alıngan biriydi. yani samimiyetimize güvenip arada bir şakalar yapardım ufak tefek alınırdı ve bi sevgiliden beder tripler atar bi daha hiç konuşmazdı. aylarca bu. bir iki gün değil haftalarda değil aylarca. yani en büyük kavga buydu. diğerleri buna nazara daha azdı. o sene sonuna doğru telefon numaralarımızı da almıştık (ben artık son andan söyledim bende var diye, kontör attırmaya geldiğindeki numarayı aldığımı söylemiştim. halbuki ben ona sorduğumda bu senin mi diye hayır kuzenim demişti) yaza geldiğimizde bi şaka yaptım ve buna alındı. yalvarıp yakarmama rağmen konuşmadı benimle. kesti ilişkiyi. 3 ay boyunca tek bir mesaj bile yok. bende madem öyle dedim o zaman okullar açılınca hiç giblemek yok aga. okullar açıldı. sanki ben konuşmuyormuşum gibi hallere girdim hiç bakmadım hep yüzümü çevirdim yolumu değiştirdim hiç takmadım onu. aylar geçti. ocak ayına geldik benim doğum günüm geçti. ocak ayının sonuna doğru mesaj attı. barıştık. konuşmaya başladık tekrardan.
    Tümünü Göster
    ···
  8. 8.
    0
    @20 hangi anlamda züt ?
    ···
  9. 9.
    0
    @22 gibtir git o zaman seni tutan yok
    ···
  10. 10.
    0
    dışardaydım insan yüzü göreyim dedim biraz 2 aydır dışarı çıkmıyorum.. burda mısınız ?
    ···
  11. 11.
    0
    @27 sevinirim panpam
    ···
  12. 12.
    0
    devam ediyorum amk
    ···
  13. 13.
    0
    entry*3

    bunun çıktığı çocuk bizim o ara konuşmadığımız zamanlarda onu aldatmış ayrılmışlar. bu başkasıyla çıkmaya başlamış onların köyden. ben tabi yine ona başkalarını anlatıyorum. ama o çocukla da işler pek iyi dğeil gibiydi. kız seviyodu onu ama çocukta sanki eski sevgiliye duyulan özlem vardı. öyle söylüyodu. facebook'ta falan hep o tip yazılar paylaşıyomuş. neyse bi süre geçti bunlar ayrıdılar. bu çocukta onu aldattı. ben iki bine de içimden sövüyorum tabi. böylesine güzel bi kız nasıl aldatılır diye.

    atladığım bi yer var. geçen sene onun doğum gününü ilk ben kutlamıştım.

    zaman geçti, geçti geçti.. bu diğer o eski çıktığıyla barıştılar. ilk olanla. devam ettiler. zaman geçtikçe geçti. mart ayına geldik. onun doğum gününü ilk ben kutladım yine. sevindi tabi. ben de haliyle. o gün bu çocukla yine ayrıldı onlar. yine aldatmış bin. böylesine bi insan öldürme de ne yap amk evladı ya. son zamanalrda (1-2 hafta) bana karşı sanki böyle bi ilgisi var gibiydi. ama ben "hadi ulan olur mu hiç öyle şey. bu kız bakar mı sana salak herif" deyip geçiştiriyodum. ama bi ilgilenme bi yakınlık oluyodu sanki fakat ben yine "imkansız olum sana öyle geliyo yanlış anlıyosun her gibi" diyerekten ümitlerimi de kırıyodum.

    1 nisan oldu. dedim ki kendi kendime. şimdi ben buna hoşlandığımı söylesem, duygularımın olduğunu söylesem eğer onda da bişeyler varsa söyler. yoksa 1 nisan derim işin içinden çıkarım. böylesine alıngan bi insana bunu risk etmek zordu ama gerekliydi de. o aklımdaki "ya hoşlanıyosa?" yı kullanmalıydım. o gün hiç mesaj atmadım gibi bişey. cuma günüydü. 1 nisan 2011 cuma. çok iyi hatırlıyorum. yazdım ben buna. yarım saat falan mesaj gelmedi sonra mesaj geldi. falan biraz konuştuk. onun da bana karşı duyguları varmış.
    ···
  14. 14.
    0
    upupupupupup
    ···
  15. 15.
    0
    entry*4

    öyle bir şey ki beyler ben bu kızla telefonda konuşmaya başladığım günden beri kendimi odama kapattım. yani elimde telefon başka yaptığım bi tak yok. dersmiş okulmuş aileymiş arkadaşmış tv'miş pc'miş giberler hepsini.. 1. bölümünden itibaren izlediğim dizileri (kurtlar vadisi) bile bırakmıştım. deli gibi hastasıydım. hatta pana film forum'da senaryo yazıyodum. o derece amk düşünün lan.

    takıyodum kulağıma kulaklık tüm gece elimde telefon onunla mesajlaşıyordum. ve öyle bişeydiki arkadaşlar sürekli mesjalaşıyorduk. yani sevgilisi var onun ama ondan daha fazla benimle konuşuyordu. hiç geç mesaj falan muhabbeti yoktu. e olaylar böyle olunca tabi aile de yeter artık demeye başladı. ailemle uyumsuzluğum o günlerde başladı işte ciddi olarak. sürekli bi asabiyet vardı üstümde. bişey olur aileme bağırır çağırırdım sonra babamla kavga eder genellikle de vururdu. döverdi yani amk. (muallaknin kasları da fena)

    neyse o da benim de duygularım var deyince ben o anda bittim beyler. nasıl bir sevinç nasıl bir coşku aman yarabbim. çarşıdaydım o an. herkese mutlu mutlu bakıyorum belki sırıtıyorumdur hatırlamıyorum millet tip tipte bakıyodu. kesin ne gülüyo bu amın oğlu diyodurlar. milleti öpesim vardı sevinçten. öyle bişey işte. ama bi sorun vardı. sorun şuydu: benim ona anlattığım kızı unutmam gerekiyomuş. onlar senin için bi yalandı da diyemedim. hani şimdi yalan attın der diye. belki demezdi ama korktum işte amk. o 1 nisan muhabbetinde öyle bir şey söylediğimi bilmiyodu ki hala bilmiyo. belli ettim bi ara çünkü o da şaka yapıyo zannettim ama toparladım işi neyse.

    2 hafta geçti. ama 2 hafta benim en mutlu günlerimdi beyler. öylesine sözler veriyoruz, öylesine iyi şeyler konuşuyoruz, birbirimize öyle şeyler söylüyoruz ki yani sanki ömrümüzün sonuna kadar beraber yaşayacağız o derece hayaller kurup yeminler sözler edilip birbirimize bağlanma temelleri atılıyo. ah amk. içim sızlıyo anlatırken.

    günlerden 14 nisan 2011. (bugünün bende 2 önemli hatırası var. 1 bu olay, 2 de titanic. öyle titanic diye geçmeyin bende etkisi gerçekten çok büyük beyler. yani sadece filmi veya gerçek olayı değil. ben çok derin araştırmalar yaptım bunun üzerinde. hiç buunmayan fotolar buldum falan.. beni gerçekten çok etkiledi. hele ki batmasının arkasında yatan sırlar, dönen dolaplar. gerçek bi facia ve bilerek batırılma muhabbetleri. demirlerine kadar etkiledi beni amk o derece. yani uzun lafın kısası titanic'in yerin bende çok ayrıdır. halen de ayrı) bugün yani 14 nisan'da bana sevdiğini söyledi. ben o an bittim beyler. 14-15 nisan titanic ve benimde imkansız gözüyle baktığım kız beni sevdiği söylüyor. yani bende mutlusu dünyada kesinlikle yoktu. perşembe günüydü o gün iyi hatırlıyorum. yarın cuma. 15 nisan 2011. titanic'in de battığı gün işte. ah amk bu akdar mı olurdu. 15 nisa cuma günü için okula beraber gitmek için sözleştik. ben onu bekleyecektim.
    Tümünü Göster
    ···
  16. 16.
    0
    @36 eyvallah panpam sağolasın devam ediyorum yazıyorum bi yandan
    ···
  17. 17.
    0
    entry*5

    o gün hayatımdaki en güzel gündü diyebilirim beyler. en yapacağımı bilmiyorum amk. elim ayağım her yerim titriyor. kalbim sanki bedenimden çıkacakmışçasına zorluyor vücudumu. öyle bi bakıyordu ki bana beyler, öyle bi bakış vardı ki, aşk vardı amk. hissediyodum. bu kız beni seviyo diyodum. çünkü hiçbi kızda öyle bi bakış yakalayamadım ben. ilk defa biri böylesine bakıyodu. böylesine hissediyodum bir şeyler. yolda giderken zütüm zütüm çıkma teklifini de ettim. o gün süperdi beyler. inanılmaz güzeldi. öyle bir cünupluk vardıki bu ilişkide bugün iyiysek yarın kötüyüz amk. bu hiç sapmadı beyler. her gün buna dikkat ettim. bir gün iyiyiz bir gün kötüyüz. hiçbir zaman arkası arkaya iki gün iyi ya da kötü olmadık. anasını gibeyim ben böyle işin. 1 hafta oldu. devam ediyorum iyi-kötü bir şekilde. o anlattığım kızlardan teki benim samimi olduğum bi arkadaşla çıkıyodu dershaneden. ayrılmışlar başkasından duydum tuvaletteydim. çıktım tuvaletten gördüm o kızı noldu niye ayrıldınız dedim onlar başka yaa yürüyo ben başka yana durmak falan yok öyle gerekti dedi o kadar. bunu söylerken 2 merdiven çıktı en fazla kız ve yüzümü koridora doğru bi çevirdim benim hatun geliyo. anasını gibeyim. gördü değişik bi gülümseme attı bilirsiniz işte. 5 dk sonra mesaj attı yakalandın dedi. ve beyler o gün tüm her şeyi yapmama rağmen dinletemedim ve ayrıldık. amk yerinde böyle gibimsonik birşeyden ayrıldık ben nasıl kahroldum ama. nasıl kendimi yiyip bitiriyorum görmeniz lazım bi yandan nefret duyuyorum o kıza bi yandan bağrınıyorum evde.

    • *şöyle bi not düşmek istiyorum. ona hep aynı kızı anlatmadım. durum şu ki ben ondan ümidi kestiğimde yaklaşık 2-3 yıldır konuştuğum bi kız vardı. ona karşı bişeylerim vardı ama onunda durumları farklıydı. ben açılmıştım o kıza fakat hemen böyle bilmiyomuş gibi kapatmıştı konuyu. bende aman boşver dostluğumuz kalsın diyerekten arkadaş-dost olduk. ben hep ona bu kızı anlattım. daha ayrılma sebebimiz olan kızı anlatmıştım.

    keşke dost kalsa mıydık tekrardan diye düşünüyodum ama hayır lan diyodum seviyosun sen onu. kaybettin belki ama yapıcak bişey de yok. 2-3 hafta böyle geçti beyler. annemle babamla hep kavga. artık bıkmışlardı onlarda benden. bu asiliğimden. bu çekilmez tavırlarımdan. bilmiyorlardı durumlarımı tabi. nasıl ergenlikmiş bu diye isyan ediyodu babam. vurup kırıyodu evde her şeyi. ben daha çok asileşiyodum ağzıma geleni söylüyodum artık bende dayanamıyodum. 1 ay kadar bi süre geçti biz tekrardan barışır gibi olduk.
    Tümünü Göster
    ···
  18. 18.
    0
    dinliyo musunuz lan
    ···
  19. 19.
    0
    tamam amk devam ediyorum
    ···
  20. 20.
    0
    entry*6

    öyle bişey ki bu ilişki beyler ismi olmadığı zamanlarda çıktığımızdan daha da iyiyiz sanki. yani çıkıyo gibiyiz hatta fazlası. hep hayal ediyoduk. ilçede sinema yok amk ile gidip gezelim sinemaya falan gidelim baş başa gibilerinden. bi gece dedi ki.

    - en çok istediğimiz şeyi yapalım mı ?
    + (ne ki o amk ? dedim içimden) ney o?
    - unuttun mu ?
    + (hay amk düşün düşün düşün yok. aklıma başka şeyler geliyo ama giberler saçmalama olum. neydi o neydi o yiyorum kafayı) unutmadım sadece hatırlayamadım
    - unuttun unuttun

    bi kaç bişey saydım orda ama değildi amk sonradan sinema dedi yıkıldım. tamam dedim. okullar kapanmadan önceki hafta cuma günü giicektik. 10 haziran 2011 cuma. ile giderken onların köyün önünden geçiyoruz. o benden önce gitti. bende atladım arabaya gittim. kipada cafede bi yerde oturmuş bekliyodu beni. şu an çıkmıyoruz beyler ama işte görüyosunuz. sadece ismi yok. aslında çıkıyoruz yani. neyse gibtir edin. yürüyen merdivenlerden yukarı çıkıyorum bakıyorum sağa sola yukar yok amk. biraz daha çıktık bi çevirdim sağ tarafa kafamı o. canım benim beni bekliyo amk. bu şehirde bi başına bi yere oturmuş ve beni bekliyo. birinin benim için bişey yapması.. hemde ölesiye sevdiğim biri.. bu benim için çok ama çok büyük bir şey beyler.

    odur budur şudur biz girdik sinemaya. filmin ismi beni asla bırakma (never let me go). andrew garfield oynuyo. sevgili koltuğuna oturduk. şimdi öyle bişey ki beyler o istedi ya gelelim diye acaba bişey mi bekliyo benden ? ama sonuç olarak çıkmıyoruz.. bişey yapsam ters anlar mı ? ters teper mi ? diye bunları düşünürken amk filmi seyredemiyorum. ben zaten dayadım kafayı arkaya sürekli onu izliyorum. ah amk duyguladım binler. ellerim terliyo. şimdi şunu yapsam elini tutsam diye düşündükçe size yemin ediyorum abartıyorum ciddiyim kalbim öyle hızlı atmaya başlıyo ki birden yüzümün bile zonkladığını attığını hissediyorum. sanki vücudumla birlikte atıyorum. öyle bi heyecan amk ya. yaşamadım ben daha öyle bi heyecan. kıpırdanmaya başladım yok amk gebercen heyecandan duramıyorum kız da farketti bakmaya başladı yeter rahat dur der gibilerinden. ben bi ara geldim bunun tuttum elini. ilk defa tutuyorum amk. ilk defa bi kız buluştum ilk defa bi kızla sinemadayım ilk defa bi kızın elini tutuyorum. baktı bi yüzüme hafif gülümser gibi oldu çok hafif. baş parmağımla elini okşamaya başladım ki çekti elini. o an ben daaan! diye kaldım öyle. çok utandım amk. yapılır mıydı bu bana ? bi ben bi allah biliyo ne çektiğimi orda bi de şimdi bu. giberim aşkını ızdırabını dedim attığım bacağımı bacak üstüne kuruldum başladım filmi izlemeye.
    Tümünü Göster
    ···