nasıl basur olduğumu anlatıyorum beyler

rezervleri alın, toplumun kanayan bir yarasının en canlı şahidinin bol bol nasihat içeren hikayesini dinlemeye hazır olun.

@2 anlamadım panpa ama bu dediğin "up" yerine geçti bir yerde

sene 2008. Üniversitede ilk yılım, hazırlık sınıfı öğrencisiyim. hazırlık okuyan panpalarım bilir, ders yükü öyle çok ağır değildir. genelde film ve dizi izlemekle ve de öss nedeniyle uzak kaldığın oyunlara sarmakla geçer hayat. bir de tabi şanslıysan bi manitan olur. e tabi nerde bizde o şans..

up up up

her neyse beyler.. fm 2008'e sarmışım, yardırıyorum oyunda. zaten öğrenci yurdunda kalıyorum, öyle kalkıp yemek pişirmekmiş, yok efendim sağlıklı beslenmekmiş falan hikaye amk. bilgisayar oyununu daha fazla oynamak için derslere gitmiyorum, yemek olarak da sürekli ekmek arası bişeyler yiyorum.
size yalan söylemiyorum beyler. yaklaşık bir ay boyunca hayatım böyle geçti. sabah tost, akşam ekmek arası bişeyler. ne bir çorba, ne bir sulu yemek.. bağırsaklar kurudu tabi.

up up up

bir gün, sabahın köründe midemde acayip bir hareketlenme falan. daha güneş yeni doğuyor gibiydi. uykudan uyandım diye küfrede küfrede tuvalete gittim. neyse alaturka tuvalete oturduk, beş-on dakika artık neyse işimizi gördük. ulan zütümü silerken bir acı. ama nasıl bir acı! yok böyle bişey, tutamadım kendimi, bağırdım.

zütümde bişey var beyler, böyle adeta bir tak gibi züt deliğimin orada duruyor ama bir türlü gelmiyor tuvalet kağıdına, koparamıyorum onu zütümden. ben çekmeye çalıştıkça da müthiş bir ızdırap veriyor bana. dedim artık olduğu kadar, ağlaya-zırlaya zütümü temizledim ve ayağa kalktım.. o an farkettim ki yürümeme bile mani oluyor, zütümün yanakları birbirine sürtüyor ve ben düzgün yürüyemiyorum. sinirden ve acıdan ağlamaya başladım amk

ulan dinlemiyosanız anlatmıyım amk

neyse odaya gittim, yatağıma uzandım ama uyumak ne mümkün.. öyle bir yanıyor ki gibtimin züt deliği, anlatılmaz yaşanır! sırt üstü yatamadım, mecburen yüz üstü yattım, biraz da yan döndüm falan, bikaç saat daha uyudum. saat yine öğlene yaklaşıyordu uyandığımda, hemen internete girdim. yanlış hatırlamıyorsam "anüste et" diye aratmıştım google'da ve biraz araştırma yaptıktan sonra, basurum olduğunu öğrendim. bir sürü tedavi yöntemi yazıyordu internette, hangi birini uygulayacağımı bilemedim. oda arkadaşlarıma söyledim, bir tanesi "turalboi yoğurdun içine pul biber koy, o iyi geliyomuş" diye kandırdı beni. ben de belki işe yarar diye yedim, sonrasında tabi tuvalette sıçarken çektiğim eziyeti ve ona ettiğim küfürleri bir ben bilirim bir allah.

her neyse beyler, ertesi güne kadar dayandım ve ertesi sabah doktora gittim. tabi züt yanaklarım birbirine sürtünmesin diye sünnet çocuğu gibi yürüyorum amk. gören dalga geçiyor, hastanede oturamıyorum, ayakta dursam da hareket edemiyorum, öyle iğrenç bir haldeyim. neyse doktorda sıra bana geldi, içeri girdim, dedim doktor bey böyle böyle makatta bir et parçası var. adam anladı ve sonra bana şu can alıcı soruyu sordu: "son zamanlarda hiç cinsel deneyimin oldu mu?"

kendi kendime dedim "ulan ne alakası var amk. gib nere züt nere, birini gibsem, o mikrop gibime yerleşir zütümle ne alakası var?" neyse yok falan dedim, adam dedi işte böyle böyle baştan biraz acır ama sana vereceğim ilacı düzgün kullan, zamanla geçer.. yazdı reçeteyi, çıktım odadan.

odadan çıktım, eczaneye doğru ağır ağır yürürken aklıma takıldı. ulan bu adam bana "son zamanlarda hiç cinsel deneyimin oldu mu?" diye sordu ama neden sordu.. hiç aklıma benim zütten verip vermediğimi sorması gelmedi panpalar, sürekli benim birilerini gibtiğim senaryolar üzerine düşünüyorum. tabi bi yerden sonra o olasılık geldi aklıma ve bir anda kafamda o ampül parladı. kendi kendine bir insan nasıl rezil olur, o an o duyguyu yaşadım.

e tabi yürümekte çok büyük zorluk yaşıyorum, bir de eczane yolunu yarılamışım. o an dönüp de doktorla kavga etmeyi düşündüm ama hem adama ne diyeceğimi bilemedim, hem de o kadar yolu gerisin geriye yürümek yemedi açıkçası..
her neyse beyler eczaneye gittim, reçetedeki ilacı aldım, yurda doğru yola çıktım.

yurda geldim, ilacı bir açtım ki ne göreyim.. bir tüp diş macunu düşünün beyler. onun ucunda da böyle nargile sipsisi gibi bir çıkıntı. o çıkıntının üzerinde de iki-üç tane delik var. tüpü, yani tüpün başındaki o sipsi gibi çıkıntıyı zütüne sokuyorsun, tüpü alttan sıkıyorsun, o ilaç o basurlu bölgeye doğru yavaş yavaş akıyor.

lan erkek adam kullanır mı böyle şey diye düşünecek durumda değilsin, adam gibi merdiven çıkamıyorsun, dünyayı kurtaran adam filmindeki acayip canavarlar gibi adım atıyorsun, bir an önce iyileşmen lazım..
tuvalete gittim, kabine girdim, tüpün başındaki o çıkıntıyı zütüme sokucam ama anüsteki o etler izin vermiyor ki amk.. ulan zütten dışarı bişey çıkarken acıyo, züte bişey sokmaya çalışırken acıyo, ne yapacağımı bilemedim, insanlığıma sövüyorum sürekli..

baktım ki ayakta dururken bu iş olmayacak, hafifçe domaldım ve bacaklarımı iki yana açtım. böyle yapınca biraz olsun rahatladı benim züt ve o sipsi gibi şeyi (mecburen) züte soktum ve tüpü alttan sıkarak ilacı basurlu bölgeye uyguladım.
cinsel tercihleri düz olan bir erkek olarak, böylesi bir şey ilk kez başıma geliyordu. utandım beyler, tıpta utanma olmaz falan derler ama, ne bileyim bu işi hapla-şurupla halledebilseydik tabi daha memnun olurdum. böyle orana burana tüp sokmalar insanı kötü ediyor.

tam da o aralar bir kızla yazışıyorum fm'den arta kalan zamanlarda.. kız tutturdu hadi görüşelim diye. e diyemiyosun ki "böyle böyle benim zütte et çıktı, yürüyemiyorum ben, seninle buluşamam" diye.. inanmayacaksınız ama ben bir bahane buldukça kız ısrar etti, sonrasında ben de mecbur kaldım ve buluşmaya karar verdik.
tabi tahmin edeceğiniz üzere buluşma çok kısa sürdü, kız benle dalga geçti ve bulduğu ilk fırsatta "yaa canım beni yurttan işte bilmem kim arıyo, acil bişey varmış, benim gitmem lazım" dedi ve gitti. üniversite hazırlık hayatım boyunca yaşadığım ilk ve tek buluşma deneyimim de böyle geçti panpalar.

tabi gel zaman git zaman o kullandığım ilaç etkisini gösterdi ve artık zütümdeki etler bana acı vermemeye başladı. ama öyle eskisi gibi sürekli ekmek arası yiyeyim, haftada iki defa sıçmaya gideyim falan yok.. düzenli tuvalete çıkmam gerekiyordu ve sıvı tüketmem gerekiyordu.
o günden bugüne, makatımdaki etler vücudumun bir parçası.. sadece tuvalette o bölgeyi temiz tutmaya ekstra önem veriyorum ve de acı biber tüketemiyorum. geçen gün öğrendim ki, bira ve şarap gibi içinde maya olan alkollü içecekler de basuru tetikliyomuş, onlardan da uzak durmaya çalışıyorum.

geldik tavsiye bölümüne:

düzenli olarak tuvalete çıkın
dengeli beslenin, sulu yemek yiyin
hareket edin, sürekli oturmayın
zütten vermeyin

eğer basurunuz varsa:

düzenli olarak tuvalete çıkın
bol bol sıvı tüketin
sıvı şekilde dışkılamaya yardımcı olacak yiyecekleri araştırın ve bunları tüketin
bira ve şarap gibi mayalı içkilerden uzak durun
acı biber tüketmeyin
zütten vermeyin
makatınızı temiz tutun
bol pantolon giyin
makatınıza soğuk su değmemesine özen gösterin