1. 51.
    0
    uzandım ağacın dibine...

    gerçekten ben neyim? diye düşünmeye başladım...
    bütün yaşadıklarımı gözümün önüne getirdim.
    yaşamadıklarımı ve yaşayamadıklarımı düşündüm.

    ben katil miydim? kafir miydim? deli miydim?

    neydim ben? bu gördüklerim yalan mıydı?

    bunları düşünüyor.

    kendi kendime katil olmadığım kesin... kafir de değilim. deli? yoksa deli miyim?
    kendi kendime şüpheleniyordum...

    hayır amk deli değildim.

    ağaç görmeyeli ne kadar da değişmişti.

    buralar ne kadar da yeşillenmişti.
    ···
  2. 52.
    0
    sanki başka bir yerdeydim... düşüncelerim beni rahatsız etmiyordu artık.
    içime bir hafiflik geldi. yüksek bi yerden aşağı düşer gibi yüreğim çıkacak gibiydi.

    bir masanın başında buldum kendimi.
    yuvarlak bir masa... 3 tane sandalye var, tek kişi oturuyor karşımda.

    yüzü boyalı. kıyafeti bir sihirbaz kıyafeti gibi. şarap içiyor ve çiğ et yiyor.
    masada balonlar var. ellerim kollarım bağlı. tuhafta bir şapkası var.
    bana da bakıyor arada gülüyor.

    arada bana da uzatıyor yemek istemiyorum. zorla yediriyor yiyeceklerden.
    elinde bir jilet var kolları yara bere. kulaklarım da hala çınlayan güzel bir melodi var.
    insanı içkiden daha da sarhoş edecek bir melodi. insan müziğe kendini kaptırıyor.
    içimden dünyanın en güzel müziği demek geçiyor.
    eminim o müziği notalara dökebilen biri olsa şuan nasıl bir üne kavuşur hayal edemiyorum.

    şuana kadar duyduğum en güzel sesleri duyuyorum. arada mırıldanmalar geliyor kafamı çeviriyorum.
    arkadaşlarım, kardeşlerim hepsi bana bakıyor.

    hepsi birer birer atlıyorlar camdan. tekrar dejavu yaşıyorum. daha olanları atlatamadan tekrar tekrar atlayışlarını görüyorum.
    en ince ayrıntısına kadar gözlerimin içine sokuyor.

    o adam bana sesleniyor...

    + bunları geri ister misin?

    ---
    ···
  3. 53.
    0
    adama öyle bakakalmış büyülenmiş bir şekilde

    - isterim...

    + geri verebiliriz.

    - ver.

    + ne kadar istediğine bağlı.

    - çok hem de çok istiyorum.

    + ispatlaman gerekir bunu bize.

    - ne isterseniz yaparım vallahi...

    + vallahi ( gülümsemeden sonra devam ediyor.) sen farkında mısın?

    - neyin?

    + biz onları alanlarız. seni almadık. çünkü seni istiyoruz.

    - neden ben?

    masa ortadan kalktı. kardeşlerim kayboldu. koştum yetişiyim tutuyum diye. kayboldular.
    adam gülümsedi ve kayboldu.
    ···
  4. 54.
    0
    gözlerimi açtım. aynı ağacın dibinde uyuyakalmışım.
    telaşla etrafıma bakındım.
    her şey aynı değişen bir şey yok.
    gördüklerim neydi? rüya...

    ama hayatında kaç insan böyle bir rüya görebilir ki?
    bu kadar gerçekçi ve bağlantılı rüya olmaz.
    saate baktım. ilk geldiğim saati gösteriyordu.
    daha 2 dk bile geçmemişti ben oraya geleli.

    ellerim titremeye başladı. yaktım sigaramı. artık benliğimin yavaş yavaş konrtol altına alındığını hissettim.
    adamın gülümsemesi hala aklımdaydı.

    hızlı hızlı gittim oradan. ama aklım orda kalmıştı.
    yurda koştum. bütün gözler bana bakıyordu.
    telaşlıydım, korkuyordum güvenlik yanıma koştu.
    ne olduğunu sordu? hiç dedim... muhtemelen yanındaki de sivil polisti.
    yok bir şey dedim... ailevi bir şey deyip gittim.

    bir güç hem aklımı hem de bedenimi kullanıyordu.
    kendimi bu kadar çaresiz hissettiğim bir an olmamıştı.

    evet arkadaşlarımı istiyordum ama kendimi de onlar neyse işte onlara kaptırmak istemiyordum.
    ···
  5. 55.
    0
    @234 halka diye bir film izlemedim... ama her gelen halkaya çok benzetiyor diğer başlıkta da benzetenler olmuştu. en kısa zamanda izleyecem. belki o da onlardandır.
    ···
  6. 56.
    0
    odaya geçtim... sinirden ağlıyordum artık.
    eğer bunlar benim ne düşündüğümü ne hissettiğimi biliyorsa benim hamle yapmama gerek yok ki!
    boşuna kürek çekmeye de gerek yok. bunlar zaten beni ele geçirmişler.
    hem bunlar kim hala çözememiştim.en iyisi her zaman yaptığım gibi allah'a sığınmaktı.
    5 dk sonra yurdun hizmetlisi seni güvenlik çağırıyor diye geldi.

    yanlarına gittim... sivil poliste ordaydı.
    sivil polis söze başladı...

    + bak delikanlı... olan olayları sende biliyorsun. hatta bazılarına canlı tanık oldun.
    ve senden başka herkes öldü. bu durumda seni sürekli izlememiz normal.
    sürekli tedirgin ve telaşlısın. bu durumda biz şüpheleniyoruz ama... gel şu adam akıllı anlat.
    sende kurtul biz de kurtulalım. arkadaşların da derin bir nefes alsın.

    gözlerim doldu. onu bir kurtarıcı gibi gördüm. boynuna sarılıp kurtar beni demek geliyordu.
    ama biran düşündüm. bana kimse inanmaz ki 2 gün sonra atarlar akıl hastanesine... yat yavrum iyileşene kadar sen...
    zaten bütün parmaklar beni gösteriyordu. bir de böyle şeyler anlatsam adam şizofren damgasını vurur. üstüne de benim öldürdüğümü söyler olay bitmiştir. duygusallığı bırakıp gerçek hayata dönmek zorundaydım...

    - abi... ben size en başından beri adam akıllı anlatıyorum. gördüklerim bu kadar. zaten onlar benim kardeşimdi.
    olayların çözülmesini ben sizden daha çok isterim. camdan birer birer atladılar. zaten koray'ın olayında ben sonradan geldim.
    raporlara göre arkadan itme filan da yok. demek ki cinayette yok. siz benden daha iyi bilirsiniz ama bu kadar prof bir katilin bu çocuklarla uğraşacağını sanmam. telaşlıyım evet çünkü ben de korkuyorum. olay bu...

    + yani demek istiyorsun ki... daha farklı bir şeyler var. katil işi değil diyorsun...

    - sadece tahmin yürütüyorum. sohbet ederken birden kendilerini camdan aşağı attılar. o zamanın ifadelerine bakarsanız... yaşayan arkadaşlarım da bunu doğrulamışlardır. daha sonra da kendileri atlamışlardır. katil işi değil insan işi bile olduğundan şüpheliyim...

    + sen niye atlamadın?

    - gerçekten çok mantıklı soru... bende onu düşünüyorum ben niye atlamadım? camdan atlamak normal bir şey olsaydı atlardım herhalde...

    + tamam delikanlı gidebilirsin...

    açık açık söylememiştim ama alttan alttan vermiştim... gerçi versem ne olacaktı? çözüm mü bulacaklardı.
    ···
  7. 57.
    0
    @255 tam şarkıyı bulmuşsun sağol dostum.
    ···
  8. 58.
    0
    odama geçtim... oda da kimse yoktu. 2 dk sonra odaya yurda yeni kayıt olmuş biri geldi.
    yaşı büyüktü benden. onu gördüğüme çok sevinmiştim.
    acaba yurttaki olaylardan haberi var mıydı?
    müdür bana bi kıyak yapmıştı anlaşılan... yalnız kaldığımı biliyordu ve onu benim odaya göndermişti.
    dedim eğer bilse gelmek istemezdi herhalde. ama şehirde duymayan kalmış mıydı ki?
    uzun boylu kalıplı esmer bir çocuktu. elinde bir ton şiir kitabı vardı.
    muhtemelen şiir okumayı çok seviyordu.

    kağıtlarının arasından bir cümle çarptı gözüme...

    "çaresizseniz çare sizsiniz... "

    gülümsedim evet çaresizim ama çare ben miyim acaba?

    çocukla tanıştık. baya bi cana yakın... eğer duymasa bile 2 güne kalmaz kulağına giderdi.
    ama güne kadar yalnız kalmayacaktım.
    ···
  9. 59.
    0
    aradan bi hafta geçmişti... çocukla çok iyi anlaştık. adı kenan...
    tam muhabbet adamı... diğer kardeşlerimi aratmıyor.
    duymuş olayları... hiç gibine bile takmamış.

    ama görseniz 1 hafta da böyle iyi anlaşabileceğiniz kafa dengi bir insanı bulamazsınız.
    hayran kalmıştım çocuğa.

    her gece fon müziği eşliğinde şiir okuyordu.
    ayrıca klarnet çalıyor beraber şarkı söylüyorduk.
    yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmemeye başlamıştı.
    heryere bareber gidiyorduk.
    diğer çocuklar ona da taraf almıştı.
    onun sırf beni yalnız bırakmamak için o kadar kişiyi karşısına alışı tam dost dediğin insanların yapacağı işti.

    o günden sonra o sesleri duymamaya tekrar rahat nefes almaya başlamıştım.
    aradan günler geçiyordu.
    artık tekrar eski halime dönüyordum. allah'a binlerce kez şükürler olsun diyordum.

    ama bazı gecelerde aklıma gelmiyor değildi. ya tekrar gelirlerse...
    ya tekrar gelipte yine kardeşim diyebileceğim birini benden alırlarsa...

    kenanı da benden alırlarsa... bu sefer nasıl açıklarım. açıklamayı bırak nasıl affederim kendimi.
    artık suçlu gibi hissediyordum kendimi bazı geceler.

    ondan uzak durmalıydım ki ona da zarar gelmesin.
    ···
  10. 60.
    0
    Ondan uzak durmalıydım... ama kendimden soğutmakta istemiyordum.
    dedim konuşcam delikanlı gibi benden uzaklaştırcam onu...
    gece oldu...
    kenanın yanına gittim. senle bir şey konuşacam.
    sanki bunu bekliyormuş gibi konuşalım dedi.

    + kenan arkadaşım, bence diğer arkadaşlar gibi senden benden uzak dur.

    - niye?

    + uzak durmalısın dostum... korkuyorum. sende atarsın diye kendini camdan korkuyorum.

    gülümsedi...

    - manyak mısın oğlum? neden atacakmışım kendimi :d

    + onlar neden attı o zaman?

    - deli deli konuşma korkutuyorsun... ne biliyim amk neden attılar?

    + kardeşim anlatamadığım şeyler var lütfen benden uzak dur...

    - durmuyorum dıbına koyum... sen benim arkadaşımsın yanında olacam... hem bana bir şey olmaz korkma. anlat!

    + niye bu kadar ısrar ediyorsun ki?

    - sevdim seni kardeşime benziyorsun...

    konuşma kapandı... kalktı ayağa sarıldı. ve karşılıklı gülmeye başladık.

    gece yatarken düşündüm... gerçekten o da benim ona bağlı olduğum kadar bağlanmış mıydı bu kısa sürede...
    öyle gösteriyordu... ama o da benim gibi kendinden emindi. "bana bir şey olmaz." diyordu...

    vardı bir şeyler ama o zaman anlamamıştım.
    ···
  11. 61.
    0
    sabah sanki yeni bir hayata başlamış gibiydim...
    rahattım... kafamdaki soruları atmıştım.
    bu sefer bir şey olmayacaktı.
    kenan'a da bir şey olmayacaktı.

    artık düzelecekti eski halime dönecektim...

    kenan da duştan çıkmıştı. elime şampuanı ve havluyu verdi.

    + kalk duş al hazırlan... sakalını kes... adama benze biraz. seninle işlerimiz var... dedi

    biran yüzümdeki gülümseme arttık. hemen hazırlandım. sakallarımı filan kestim. geldiğimde çok şık giyinmişti kenan.

    + sen de güzel giyin dedi.

    ikimizde çok sağlam olmuştuk. bir bakan bir daha bakardı. yakışıklı çocuklardık.
    giderken saçlarımızı da ypatırmıştık. değişim içindeydik.
    onun arabası vardı.
    gittiğimizde 10-15 arkadaş gurubu karşıladı bizi...
    sabahtan başlamıştık eğlenmeye...
    karı kız derken... gece etmiştik.

    yurda gizlicene soktuğumuz rakıyla geceyi geçiriyorduk.
    o klarnet çalıyordu sohbet ediyorduk.
    ···
  12. 62.
    0
    geçmişten bahsediyoruz gelecekten bahsediyoruz...
    sohbeti 10 numara bırak anlatsın dinle amk...
    bi yandan içiyoruz...
    onun da hayatı hep zorluklarla geçmiş...
    beni analdığını söylüyordu.

    laf döndü dolaştı bu yurt ölümlerine geldi.

    + sahi bu yurtta ölümler nasıl oldu amk? ayrıntılı anlatsana kanka...

    ben çok içitm. sarhoşta olsam söylememem geren şeyleri çok iyi tutabilirim ve asla onu söyleyecek kadar sarhoş olmam.

    - polise anlattığımın aynısı anlattım...

    + çok enteresan lan dedi ...

    başka konulara geçtik ve uyuduk.
    ···
  13. 63.
    0
    beyler bugünlük bu kadar yeter... yarın yine devam edecem... gözlerim yoruldu. uykum geldi. hadi size iyi geceler.
    ···
  14. 64.
    0
    @308 senin yerinde olsam, bende senin gibi düşünüp nasıl bağlayacak herhalde derdim... ama hikaye değil yaşadıklarım olduğu için bağlamıycam anlatacam.
    ···
  15. 65.
    0
    @314 tıkanmadım hikaye anlatsam belki tıkanırdım...

    @316 hiç öyle değil emin ol...
    ···
  16. 66.
    0
    @320 1.) görevliler görmediği sürece evet.

    2.) evet bi bağlantım yok. hem başka şehirler de gözden uzak olunca en fazla telefonla.

    3. ) hepsinin dıbına koyum.
    ···
  17. 67.
    0
    başlıyorum toplanın...
    ···
  18. 68.
    0
    Gece sarhoşluğum etkisiyle hiçbir şey düşünemeden mışıl mışıl uyumuştum.
    Kenan ile tanıştığımız günden beri kafam çok rahattı...
    Sanki biri beni koruyor gibiydi.
    Sabah klarnet sesiyle uyandım...
    Kenan gülüyordu...

    + Kalk oğlum artık bu kadar da içilmez ki hehehe ... Daha dün tanıştığımız kızların yanına gidecez.

    - Uykum var...

    + başlarım uykuna kalk giyin hadi.

    Kalkıp hazırlandım. Kantin de kahvaltı yapmaya başladık. Herkes bana katil gibi bakıyordu.
    Çocuğun biri çok sert bakıyordu bana. Ben çayları tazelemek için kalktım. O da kalktı.
    Tam çayları almış gelirken omuz attı.
    Anlaşılan yurdun bana olan tepkisi gittikçe artıyordu.
    Sesimi çıkarmak istemedim ama Kenan bunun görünce yerinden kalktı ve çocuğa sağlam bir yumruk geçirdi.
    Bunun üzerine diğer yurttan çocuklar da bize saldırmaya kalktı.
    Ulan dedim içimden hem katil olduğumu düşünüyorlar hem de ne nasıl bir cesaret varsa omuz atıyorlar. Anlamış değildim.
    Amaçları kavga yapıp bizi yurttan attırmakmış.
    ···
  19. 69.
    0
    http://ccc.incisozluk.cc/...%B1yorum/@ates%20kes%20la
    ···
  20. 70.
    0
    Kavgadan sonra bizi müdür çağırdı.

    + Bak gençler yurtta kavga istemiyorum... Olanları da biliyorum.
    Yurdun huzurunu bozarsanız sizi atarım. Devlet yurdu burası...
    Atıldığınız an hiçbir zaman memur olamazsınız...

    Biz sesimizi çıkarmayıp “tamam” demekle yetindik.

    Odasından çıkarken arkamızdan seslendi.

    + Kenan sen 5 dk bak bana!

    Kenan döndü yanına gitti. Bende dışarıda bekledim.
    Acaba ne konuşmuşlardı. Kenan dışarı çıktı...
    Ne oldu Kenan diye sordum... Kavgaları ayırmam gerektiğini barışcı yöntem seçmemi filan söyledi dedi.
    ···