7 kasım 2009; nasıl aciksüel oldum.
ciksomanyak olduğum zamanlardı, güzel, çirkin, genç, yaşlı, hamster, iguana demeden herkesle sevişiyordum.
uyanınca o günü koordine etmek amaçlı hemen telefon rehberime baktım;
-annem
-anneanem (sonuçta yaşlı kadın aq)
-abidin topsakal (dershaneden hocam, zütü fena değildi) (kendine gel oç)
-alper abi (amcaoğlu, onun da gö... lan neyse)
-
-
-
-canan (eski sevgilim)
işte buldum seni minik sincabım. kısa zamanlı hafızası iyi değildi, onun haricinde iyi kızdı. hemen mesaj attım.
+sevişelim mi??
-sen kimsin??
+ben tosbik. sevişelim mi?
-ha tosbik, nasılsın?
+sevişelim mi??
-sen kimsin??
+ben ben...
-ha tosbik nasılsın?
+ulan yeter hafızasını gibtiğim!! (tekrar telefon rehberime bakmaya devam ettim)
-cemal berber
-cemil usta (bazen öylece sarılırdık)
-ceren (heh, işte bu!)
+sevişelim mi??
-tosbik ??
+evet benim sevişelim mi??
-şaka mı bu kendine gel.
+yok değil size geleyim mi??
-saçmalama!!
+sen saçmalama oç, geleyim mi diyorum??
çok geçmeden hemen herkese mesaj atmıştım. sadece cemil ustadan
bilemiyorum cevabı gelmişti.
gerisinin umurunda değildim. sadece cemil usta beni anlamıştı. sadece o gözlerimin içine bakıp ruhumu okşayabilirdi...
bir süre sonra onunla buluşmak üzere işlettiği kebapçısına gittim.
cemil usta; 1.60 boylarında, esmer, kaytan bıyıklı ve şefkatle bakan gözlere sahip biriydi. üzerinde yarım kol bir gömlek, kafasında beyaz bir aşçı külahı, altında ise diz altı bir kapri şort vardı. ayaklarında da beyaz çorap ve tuvalet terliği... ne diyebilirim ki, etkileyiciydi.
+sana bir tane adana atıyorum dedi (çok duygulanmıştım sadece tensel değil, karnımın aç veya tok oluşu da önemliydi, bana değer veriyordu)
-teşekkürler ama konuşmamız lazım. müsait misin? (ellerini gömleğine sildi, tezgahın arkasındaki küçük bölmeye girdik. sadece sarılıp ağladık)
+abi, ceren'le olmadı.
-senin gibi adama yapılır mı lan?
+yaptılar abi.
-seni kimsenin üzmeye hakkı yok. hani yanlış bişey olmasa al beni hallet diyeceğim tosbik.
+yok abi düşünmen yeter.
-yetmez al oğlum al. (arkasını döndü ve aşçı külahını çıkarıp tezgaha yaslanıp beline nazikçe eğim verdi) giberim, kimse seni üzemez!
+abi gerek yoktu saolasın.
+hadi şşşşş. ben senin abinim oğlum, ayda yılda bir canın çekmiş, lafı bile olmaz. hadi...
o sırada radyoda bu çalıyordu; gözlerimiz kenetlenmişti çoktan.
** https://www.youtube.com/watch?v=OSZCFFpix2g
yakınlaşıp yer yer kıllı olan ensesini kavradım. kendime doğru nazikçe çektim.
alt dudağı titriyordu. (üst dudağını ise hayatım boyunca görmemiştim) gözleri dolmuştu.
yapamam dedi. arkasını dönüp mutfak tezgahına dirseklerini dayadı.
tekrar yaklaşıp arkasından sarıldım. kafamı omzunun üstünden kafasının yanına koydum. yanaklarımız değiyordu.
kaçma artık benden dedim. şefkatli bir ses tonuyla.
usta nerdesin amk, bizim adana nerde kaldı yaaa??(müşteri)
gitmem lazım artık tosbik. bırak beni dedi. (sesi titriyordu, kollarımdan kurtulmaya çalıştı)
bırakmam! ben aradığımı buldum. dedim.
tam kollarımdan kurtulmuş ocağa doğru yol almışken, kendime sertçe çekip dudaklarına yapıştım.
o sırada önümüzdeki perde düştü. tüm kebap salonu cemil abi ve benim aşkımın gerçekliğine şahit olmuştu.
onları önemsemeden öpüşmeye devam ettik.
bacağını tutup belime sardım. etraftan yükselen küfürleri önemsemedik. aşk tanrısı bizi kutsamıştı ve yaşadığımız güzelliği kıskanacak insanları takacak değildik!
daha sora halk galeyana geldi ve cemil abiyi kollarımdan aldılar.
ikimizi de zıt yönlere çekip bizi ayırmaya çalışıyorlardı. ancak kenetlenmiştik birbirimize, karşı koyuyorduk onlara...
en son sıkıca tutunduk birbirimize, onlara inat.
önce avuç içi kaydı elimden, son anda parmak uçlarından yakaladı ellerim onu. sonra daha şiddetli çektiler ellerimden cemil abiyi ve tamamen ayırdılar bizi.
bir daha cemil abiyi hiç görmedim. bir tek o'ydu benim için.
aylarca, haftalarca aradım onu. bulamadım.
karanlık odalarda alkol alıp kadere sövdüm. ağladım, bitap düştüm. o'ndan bana kalan tek şey olan aşçı külahını kokladım sabahlara kadar...
ve bir daha ne sevdim, ne de seviştim.
işte böyle aciksüel oldum ben...