-
17.
+1 -2Part 9
Devlet kurumları nasyonal sosyalist sistemin ön gördüğü şekilde düzenlendi. Ulusal semboller ve bayrak değiştirildi. Parti, 1919 devrimi sonucu kurulan gücü sınırlandırılmış cumhuriyeti tasfiye ederek yerine Reich'ı, yani imparatorluğu yeniden kurdu. Weimar Dönemininde de Almanya'nın resmî ismi Alman imparatorluğu idi, fakat nasyonal sosyalistler Alman imparatorluğu'nu tam bağımsız bir ülkeye dönüştürerek Almanya'nın bu unvanını layıkıyla devam ettirdiler. Weimar Döneminde olduğu gibi, nasyonal sosyalistlerin yönetimi altındaki Almanya'da da "imparatorluk" kavramı, monarşist bir yapıyı simgelemiyordu, daha çok Alman halkının özgürlüğünün bir simgesiydi. 2 Ağustos 1934'te Hindenburg'un vefatıyla birlikte Hitler, cumhurbaşkanlığı makdıbını da üstlendi ve Führer und Reichskanzler (Führer ve imparatorluk Şansölyesi) unvanını kullanmaya başladı. Böylece Hitler, geniş yetkilere sahip olarak tüm Almanya'nın idaresine seçildi. Hitler, nasyonal sosyalist devrim hakkında şu sözleri söylemişti:
« Nasyonal sosyalist devrim, bir devrimci olarak tanımlandığında, haddinden fazla işlem yapar. Anarşi tam yol olmamalıdır, kalıcı bir fenomen olarak hiçbir devrim yoktur. » -
16.
+5 -1Part 8
iktidar Dönemi
Nasyonal Sosyalist Alman işçi Partisi'nin iktidara gelmesiyle, istikrarlı bir hükûmet kuruldu ve Weimar Cumhuriyeti'nde sosyal demokratların ve Merkez Partisi'nin kurduğu hükûmetlerde yaşandığı gibi herhangi bir kriz çıkmadı. Hitler, iktidara gelir gelmez yaşamın her alanında nasyonal sosyalizmi yerleştirmeye çalıştı. Nasyonal Sosyalist Alman işçi Partisi ve yeni imparatorluk Şansölyesi Adolf Hitler, Alman imparatorluğu devletinin ve Alman halkının siyasî ve sosyal idaresini ele alarak tek bir irade ile kendi egemenliği altında birleştirdi, bundan dolayı nasyonal sosyalist yönetim, kendine karşı olabilecek hiçbir düşüncenin var olmasına izin vermedi. Weimar Cumhuriyeti'nin zayıf ve dış ülkelerin zorunlu ekonomik, askerî ve siyasî kısıtlamalarından dolayı ezilmiş rejimi yerine çok daha güçlü bir ülke yaratmak amacıyla harekete geçildi ve bunun sonucunda çalışma yaşamı, eğitim ve öğretim nasyonal sosyalist ideolojiye uygun olarak yeniden örgütlendi. 13 Mart 1933'te, kurulan yeni düzende halka rehberlik edilmesi için Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanlığı kuruldu. 1 Aralık 1933'te çıkarılan kanun ile Nasyonal Sosyalist Alman işçi Partisi dışındaki tüm partiler kapatıldı.
Nasyonal sosyalist devrim, NSDAP yöneticilerinin ve sivil nasyonal sosyalist Almanların desteği ile sürdü ve 1933-1934 seneleri içerisinde, hızlı bir süreç halinde gerçekleşti. Toplum, bireylerin çoğunun desteklediği ve yürürlüğe girmesini beklediği nasyonal sosyalist sisteme kendisini adapte etti. -
15.
+5Part 7
Nasyonal Sosyalist Alman işçi Partisi 14 Eylül 1930 seçimlerinde ilk büyük seçim başarısını elde ederek parlamentoda bulunan milletvekili sayısını 12'den 107'ye çıkardı ve çoğunluğu sağladılar. Parti, 31 Temmuz 1932'de yapılan genel seçimlerde kendi çapında en büyük ikinci oy oranını elde etti. Seçim sonuçlarından yine parlamentoda çoğunluğu sağlayabilen bir parti çıkmamıştı. Toplam oyların % 37.4'ünü alan Nasyonal Sosyalist Alman işçi Partisi, parlamentoda çoğunluğu sağlayamamakla birlikte en çok sandalye sayısına sahip partiydi. 1919'dan beri yıllar boyunca siyasal bir istikrar sağlanamıyordu, hükûmeti kurması için atanan başbakanların görev süresi birkaç ay veyahut 1 yıl sürüyordu. Siyasal istikrarsızlığı çözecek tek liderin Hitler olduğu sonucuna varan bazı milliyetçi önderler, onu denetleyebileceklerini düşünerek şansölye (başbakan) olmasında anlaştılar. Böylece Alman Cumhurbaşkanı Paul von Hindenburg, 30 Ocak 1933 tarihinde Hitler'i Reichskanzler (imparatorluk Şansölyesi) olarak atadı. Birkaç ay sonra yapılan 5 Mart 1933 seçimlerinde ise Nasyonal Sosyalist Alman işçi Partisi oyların % 43.9'unu aldı ve iktidarda kalmaları kesinleşti. Almanya'nın ikinci en büyük partisi % 18.3 oy oranı ile Almanya Sosyal Demokrat Partisi, üçüncü parti ise % 12.3 oy oranı ile Almanya Komünist Partisi oldu. -
14.
+3Part 6
« Eğer nasyonal sosyalist hareket tarih karşısında milletimiz yararına gerçekten büyük bir görev almak istiyorsa, Alman milletinin dünya üzerindeki gerçek durumunu çok iyi bilmeli, acı duymalı ve tam bir şekilde bu şuura varmalıdır. Açık bir görüş ve cesaretle Alman milletinin dış politikasını bugüne kadar yürütmüş olan kabiliyetsizlik ve şuursuzlukla mücadele etmelidir. Gelenekleri ve peşin hükümleri dikkate alınmadan, milletimizi ve onun gücünü toplamak, onu şimdiki dar hayat alanından çıkaracak ve yeni topraklara zütürecek sevk etme cesaretini bulmalı, böylece bu dünyada yok olup gitmek veya başkalarına esir olmak tehlikesinden kurtarmalıdır. »
Nasyonal sosyalistlerin başlıca rakipleri olan komünistler Leninist bir propaganda uygularken, nasyonal sosyalistler ise bunun tam aksine, Alman imparatorluğu'nun güçlü mirasına ve Alman halkının birliğine vurgu yapıyorlardı. Ayrıca nasyonal sosyalistler, ılımlı bir politik görüşe sahip sosyal demokratlara nazaran da çok daha radikallerdi, ki zaten Sosyal Demokrat Parti'nin Nasyonal Sosyalist Alman işçi Partisi veya Almanya Komünist Partisi'nde olduğu gibi silahlı bir kanadı yoktu. NSDAP üyesi Hans Frank, Hitler'i şu sözleriyle anlatıyordu: “Çok içten konuşuyordu. Hepimizin üzerinde bir etki bırakıyordu. Orada olan herkesin bilincinde yatan şeyleri haykırıyordu.”
Dünya Ekonomik Krizinden sonra daha fazla oy kazanabildiler (1929). NSDAP, 14 Eylül 1930 seçimlerinde % 18.3 oy ile Almanya Sosyal Demokrat Partisi'nden sonra ikinci büyük parti oldu. Hitler'in oyları Katoliklerden daha fazla Protestanlardan, şehirlerden daha fazla kırsal bölge ve kasabalardan, işçilerden daha fazla orta ve üst kesimden geldi. -
13.
+2Part 5
Parti, yerel örgütlenmelere önem verdi ve Gauleiter sistemiyle birlikte, Almanya'da idari birimler açtı. Almanya'da 98 tane, Avusturya'da ise 7 tane Gau, yani yerel NSDAP birimi vardı. Bu yerel birimlerden Çekoslovakya'daki Almanların yaşadığı Südetland'a, Polonya'da Almanların yoğunlukta olduğu Danzig'e ve Fransız işgali altındaki Saar Havzası'na da kurulmuştu. Parti, 1924 ve 1929 yılları arasında seçimlerde başarısız oldu, ancak kitlesel gösteriler ve politik duruştan dolayı önem kaybetmediler. Hitler'in 1920'li yılların ikinci yarısındaki politik faaliyetleri hız kesmeden devam ediyordu ki, ismi tüm Almanya'da duyulmuştu. Popülaritesinin artmasıyla birlikte Alman siyasetinin önemli figürlerinden birisi haline gelmişti. 1918 yenilgisi sonucu onuru kırılan ve büyük bunalımlara sebep olan bu yenilgiyi hazmedemeyen milyonlarca Alman'a, 1919'da dış güçlerin baskısı altında kurulan yeni devletten memnun olmayanlara, anti-Marksist Alman emekçilerine, iş ve ekmek isteyen yurttaşlara büyük bir Almanya vaat ediyordu. Hitler, politik fikirlerini ilk olarak, insanların kolayca toplanacağı bir mekan olan barlarda, daha sonraları ise daha büyük toplantı salonlarında halka açıklamaya başlamıştı. En nihayetinde, daha çok insana hitap etmek için meydanlarda geniş çaplı mitingler yapma fırsatını bulmuştu. Onun fikirleri çoğu insana ümit veriyordu, sözlerinde “Alman halkı için” ifadesi ekgib olmuyordu. “Eğer haklarımızda ısrar etmezsek hiçbir anlayış mümkün olmayacaktır” diyen Hitler, zaman içerisinde, kitleleri Nasyonal Sosyalist Alman işçi Partisi'nin saflarında birleştiriyordu, parti tabanını ulusal pozisyonda, Yahudi karşıtı ve yurtsever görüşe sahip ve biraz daha otoriter bir yönetimden yana olan insanlar oluşturuyordu. Hitler Kavgam'da şunları yazmıştı: -
12.
0Çağatay sen misin lan
-
-
1.
0Yok degilim
-
1.
-
11.
0Helal devam
-
10.
0Suraya park edeyim okuyacagim
sonraki durak trend sanirim -
9.
+1Dhskshkshs gibimde değil sbskhsjs
-
8.
+6Part 4
1924-1933: Partinin Büyümesi ve Seçimler
Adolf Hitler, 1924 Kasımında serbest bırakıldı. izleyen yıllarda, tartışmasız liderliğinde Nasyonal Sosyalist Alman işçi Partisi'ni yeniden kurdu ve organize etti. Yeni NSDAP artık yarı askerî bir organizasyon değildi ve zorla güç elde etmeyi reddediyordu. Ne olursa olsun, ekonomik ve politik durum dengelenmişti ve aşırıcılığın yükselmesi zayıflamıştı. Bu sebeple daha fazla devrim macerasına ihtimal verilmiyordu. 1925'te parti Hitler tarafından atanan "liderlik kolordusu" ve "genel üyelik" olarak ikiye ayrıldı. Parti ve Sturmabteilung (SA) ayrı tutuldu. Partinin yasal yönüne vurgu yapıldı. Bunun bir işareti olarak, parti kadınları kabul etmeye başladı. SA ve Schutzstaffel (SS) destek grubu olarak tanımlandılar ve bu grubun tüm üyeleri ilk düzenli parti üyeleri oldular. -
7.
+2 -1Yaşasın Halkların sevgililıgı
-
6.
+1Rezerve
-
5.
+7 -1Part 3
Hitler'in Parti Lideri Oluşu
Hitler, etkileyici hitabet yeteneği sayesinde parti başkanı olabilecek kadar ön plana çıkmıştı. Böylelikle 29 Temmuz 1921 tarihinde parti başkanlığını Anton Drexler'den devraldı. Üye olduğu zamanlardan itibaren kendi görüşlerini diğer parti üyelerine kabul ettiren Hitler, Alman işçi Partisi'nin 1919'da benimsemiş olduğu milliyetçi ve sosyalist ilkeleri daha ileri bir boyuta taşıyan nasyonal sosyalizmi resmî parti ideolojisi yaptı. Nasyonal sosyalistler siyasal rakipleri olan komünistler ve sosyal demokratlar tarafından kısaca "Nazi" olarak isimlendirildiler.
Darbe Girişimi
Nasyonal Sosyalist Alman işçi Partisi'nin üye sayısı 1923 yılına gelindiğinde daha da artmıştı. Üye sayısının artışıyla birlikte parti merkezinin bulunduğu Münih'le beraber Bavyera eyaletinin yönetimini ele geçirmek isteyen Hitler, partinin silahlı kanadı olan Sturmabteilung örgütü ve sivil nasyonal sosyalistlerle beraber ayaklanma çıkardı. Bu ayaklanmayı I. Dünya Savaşı'nda görev yapmış eski bir komutan olan Erich Ludendorff da destekledi. Tarihe "Birahane Darbesi" olarak geçen bu darbe girişimi başarısızlıkla sonuçlandı ve Hitler 5 yıl hapis cezası aldı. 5 yıl ceza almasına rağmen 9 ay hapis yattı ve bu süre zarfında kendi hayatını anlattığı, siyasî düşüncelerini açıkladığı ve nasyonal sosyalizmin doktrini niteliğindeki Kavgam (Mein Kampf) kitabını Rudolf Hess'e dikte etti. Bu kitap, partinin bundan sonraki faaliyetlerine yön verdi. -
4.
+7Part 2
Alman ordusunun bir askeri olan Adolf Hitler, 1918 yenilgisinin ardından devlette muhbir polis olarak çalışmaya başlamıştı. Hitler, bu yeni oluşum hakkında bilgi edinip polis teşkilatına rapor göndermek için görevlendirildi ve Münih'teki Alman işçi Partisi'nin merkezine gitti. Hitler, partinin görüşlerini beğenerek Drexler'den etkilenmişti. Hakkında bilgi edinmek için gittiği bu partinin ilk üyelerinden biri oldu. Ateşli hitabeti ile dinleyicileri etkisi altına alan Hitler, zaman içinde partide ön plana çıktı. Kısa sürede parti yöneticileri arasına girmişti. Karl Harrer, Hitler'den memnun değildi çünkü onun megaloman biri olduğunu düşünüyordu. Parti içindeki tartışmalardan sonra Harrer istifa etti ve Drexler parti başkanı oldu. Partinin ikinci kurucusu ve yeni başkanı Drexler'in Hitler hakkındaki görüşleri olumlu yöndeydi. Etkileyici konuşmalar yapan enerjik biri olduğu için Hitler'i yetenekli buluyordu. Bu yüzden onun önünü açtı ve parti içinde yükselmesine müsaade etti.
24 Şubat 1920 tarihinde Alman işçi Partisi ilk büyük toplantısını gerçekleştirerek 25 maddelik progrdıbını açıkladı. Parti progrdıbını açıklayan konuşmacı Adolf Hitler'di. Büyük bir salondaki yüzlerce kişiye açıklanan parti programıyla birlikte Alman işçi Partisi küçük bir oluşum olmaktan çıkarak görüşlerini beyân etmiş olan siyasal bir partiye dönüştü. Ayrıca aynı gün partinin ismi "Nasyonal Sosyalist Alman işçi Partisi" olarak değiştirildi. -
3.
+10 -3Yaşasın sosyalizm
-
-
1.
+1Sözlükte aynı gorustenn biriyle karşılaşmak guzel
-
2.
+2 -2Aynı görüşte 2 huur çocuğu :Ddd
-
3.
+1Çomar dostum sen bu iki adama huur demişsin ama huur anan, alagavat babandır mamanı verim kes sesini.
-
4.
0Çomar diyen ağzını ayrı giberim ananın zütünü köpekleme ayrı giberim huur çocuğu seni
diğerleri 2 -
1.
-
2.
+5 -14Amk nzisi sus konuşma
-
-
1.
0Sus amk yahudisi
-
1.
-
1.
+72 -19Nasyonal Sosyalist Alman işçi Partisi (Almanca: Nationalsozialistische Deutsche Arbeiterpartei), Weimar Cumhuriyeti döneminde kurulmuş bir Alman siyasî partisiydi. Yirminci yüzyılın ilk yarısında Alman siyasetinde önemli bir yere sahip olmuş partinin programı ve ideolojisi (nasyonal sosyalizm), radikal antisemitizm ile birlikte etnik milliyetçiliğe dayanan anti-kapitalist ve anti-Marksist bir görüşteydi. 1921 senesinden itibaren parti başkanlığını sürdürmüş Adolf Hitler'in 1933 senesinde şansölye olmasının ardından 1945 senesine kadar Nasyonal Sosyalizm Döneminde Almanya'nın tek yasal partisi olmuştur. Kısaca Nazi Partisi olarak bilinir.
24 Şubat 1920'deki 25 maddelik parti progrdıbının açıklanmasından önce, 5 Ocak 1919 tarihinde 6 kişi tarafından küçük bir siyasî oluşum olarak kurulmuştu. Partinin kurucusu olan 6 kişinin arasından 2 kişi öne çıkıyordu: Gazeteci Karl Harrer ve çilingir Anton Drexler. Bu ikili, partinin asıl kurucuları idiler.
Almanya'nın I. Dünya Savaşı'nda yenilmesiyle beraber imparatorluk yıkılmış ve yerine Cumhuriyet kurulmuştu. Tarih tarafından "Weimar Cumhuriyeti dönemi" olarak isimlendirilecek yeni Almanya'da kurulan ilk siyasî partilerden biri de Alman işçi Partisi (DAP) idi. Partinin kurucuları olan Karl Harrer ve Anton Drexler'in siyasî görüşleri milliyetçi ve sosyalist ilkeleri bir arada bulunduruyordu. Bu ilkelere göre genel anlamda Alman milliyetçisi bir politika izlenecek, ekonomik olarak ise anti-Marksist bir sosyalizm uygulanacaktı. Bu görüşler partiye sonradan katılacak olan Adolf Hitler'in nasyonal sosyalizm isimli ideolojisine çok yakındı.
Trendr girmişiz burdan Führerime selam yolluyorum
ilginizi çekebilir: http://incisozluk.com.tr/e/184643755/