/i/Sözlük İçi

sözlük içi.
  1. 51.
    +6
    başlayacakmış gene, zaman nasıl geçmiş onunlayken, farkında değilim.. harbiden seviyorum ben
    bu kızı beyler.. ciddi anlamda aşığım.. fena halde..
    sıraya oturdum, ebrunun surat gene eski haline dönmüş, somurtuyor denemez, yani, ifadesiz..
    neden bilmiyorum ama kız benden inanılmaz çekiniyordu beyler, o kadar üstüne gittiğim zamanlar
    olmuştu, sonradan da oldu, ama 4 sene boyunca bir kere bile tersleyemedi beni, hep alttan
    aldı..bu da biraz spoiler gibi oldu ama olsun.. sonuçta her şeyi anlatacağım sıra sıra.. vakit bol.
    biraz sınıftan ve kendimden bahsedeyim.. bizim sınıf -tam olarak hiç bir zaman bilemedim çünkü
    saymadım- 65-70 kişi kadardı, bu nüfusun 45-50 tanesi kız, açıkcası ilk zamanlar kızlara hiç ama
    hiç dikkatli gözlerle bakmamıştım zira benim gözümün gerçek anlamda gördüğü tek kız, hatta tek
    insan ayşen di.
    ilk 2 ay ayşen, kankası ve bizim tayfa haricinde kimseyle tanışamadım desem yeridir. zaten
    tanışmak da istemedim, tanıdıklarım fazlasıyla yeterdi bana, hele ki bir tanesi.. tüm dünyama
    bedel olmuştu artık.
    erkekler 20 kişi kadardı, bizim tayfayı çıkarınca geriye kalanlardan 5 tanesi filan bariz pokemondu
    aq..sınıfın içinde güreşmeden tutun da derste birbirleriyle kağıt savaşına kadar her türlü ergen
    hareketini hala bünyelerinde barındırıyorlardı..bir 5 tanesi de köylünün tekiydi, yalnız köylü
    dediysem, yanlış anlaşılmasın, yani kültürsüz ve bir şey paylaşılamayacak, ortalama bir insana
    bir şeyler katamayacak insan anlamında diyorum.
    yoksa ben de köylüyüm aq, anam da köyden çıkma babam da..yanlış anlama olmasın.
    geriye kalanlardan da bazısı inek modunda, bir tanesi aşırı sessiz, bir tane de kırık vardı eğer
    sonradan yanlış gözlemlemediysem *
    ···
  2. 52.
    +6
    kızın niyetini artık iyice anlamıştım, ben genelde bu tarz mevzularda üstüme alınmayı pek
    sevmem, yani "abi şu kız da bana yazıyor yeeaa" cı adamlardan değilimdir, hatta tam tersine
    yanlış anladığımı düşünürüm ama ebru nun bana karşı standard olmayan duygu ve düşünceler
    beslediğini de az çok farkediyordum. işi kötüsü, o da benim için aynısını düşünüyor olabilirdi zira
    ayşen le aramızdakilerden haberi olduğunu sanmıyordum,
    muhtemelen o ders arası o bensiz dışarı çıkınca ben de onu kıskandırmak için diğer kızların
    sırasına gittim diye düşünüyordu..aq bu şekilde düşündüğünü düşünmek bile mideme kramplar
    sokmak için yeterliydi, gönül kırmak, o zamanlar istediğim en son şeydi zira benim gönlüm de o
    ara epey yükseklerde bir yerde, tekinsizce sallanıyordu ve her an düşebileceği o boşlukta onu
    kurtarabilecek her hangi bir önlem de yoktu.
    okulda ilk ayı devirirken, o cuma yurtta epey azıtıp sabaha kadar içmiş ve felaket muhabbet
    döndürmüştük.. sabaha kadar batak bir yandan, karı kız muhabbeti desen gırla, bir ara
    smackdown benzeri birbirimize girdik, uzun eşşek filan oynamaya çalıştık.. anlayacağınız epey
    zıvanadan çıktık, it gibi eğlendik, hayvanlık ettik, yurdun yarısına yakını da buna iştirak edince
    (zaten 45 kişi filandık) yapmayın diyen de olmadı tabi aq.
    neyse o gecenin sabahı olmadı tabi, ben bir uyandım ki o cumartesi, saat olmuş akşam 4 küsür,
    hemen telefona sarıldım tabi, ayşen mesaj atmış mı diye, obaa..ben ayılmadan 5 dakika önce o
    da beni hatırlamış beyler, kalbim temizmiş valla..
    mesajı baktım, bu akşam nargileye gidelim mi? yazmış. yataktan bir zıplamışım ki..beni dışarı
    davet ediyordu la? kendisi çağırıyordu?! vay anasını ya..ve ben mallığım yüzünden az daha bu
    fırsatı kaçıracaktım.
    hemen yazdım, "olur tabi, ne zaman buluşalım?
    ···
  3. 53.
    +6
    derken bir gece, ayşenle mesajlaşıp kıza iyi geceler dilememin ardından tam yatmaya
    hazırlanırken bir mesaj geldi,
    gece 1.30 filan olmalı..
    baktım, ebru,
    "uyudun mu?" yazmış..
    acaba hiç giblemesem mi diye düşündüm, ama bu saatte mesaj atıyorsa muhakkak bir numarası
    vardır diye düşündüm, 5-10 dakika cevap vereyim mi vermeyeyim mi diye düşündükten sonra,
    uyuduğumu düşünüp telefonu bir yere kaldırdığını umaraktan,
    "yo, hayırdır?" diye yazdım.
    http://fizy.com/tr#s/1aiuck
    ışıkları kapatıp yatağa da uzanmıştım ki mesaj geldi, benim oda arkadaşlarım yukarda counter
    yapıyorlardı, o zamanlar inanılmaz popülerdi amk oyunu..millet bağımlısı olmuştu resmen,
    neyse, mesaja baktım,
    "uyku tutmadı, sen de uyumadıysan biraz konuşuruz belki diye bi yokliyim dedim. bugün pek
    öğlen arasında göremedim seni?" yazmış.
    göremezsin tabi, nasıl sıvıştığımı ben biliyorum..o öğle arasını ayşenle geçirmiştik..tabi kız benim
    ebrudan resmen kaçarak geldiğimi filan bilmiyor aq..öbürü de ona gittiğimi bilmiyor... zaten o
    zamanlar başıma ne geldiyse hep bu "aman kimse üzülmesin, kimse kırılmasın, incinmesin" diye
    ince düşünmem yüzünden geldi..
    ···
  4. 54.
    +6
    olur dedi, geç bile kaldın olm, ben diyecektim artık.
    neyse o akşam çıktık biz dışarı, benim gözüm paso telefonda.. hala mesaj yok. 2-3 tuborgu
    devirdik bununla, o anlatıyor, ben anlatıyorum filan..
    "iyi ki varsın kardeşim" dedim. "iyi bulduk birbirimizi"..
    "aynen kanka aynen.. diyorum ya sen artık şu ayşen işini kafana takma, olacak o canım çok belli
    yani"
    "ama çok uzadı be abi?".."bir buçuk aydır iki arpa boyu yol aldık?"
    "e olum burası lise mi? artık o şıpsevdiler geride, kaldı.. hatun demek ki ciddi düşünüyor seni, e
    sen de zaten kör kötük aşıksın. biraz daha sabırlı olman lazım sadece"
    "doğru söylüyorsun kardeşim, umarım öyledir, öyle olduğuna inanıyorum, inanmak istiyorum"
    biz böyle devam ederken benim benim telefon yandı, söndü.. saatlerdir beklediğim mesaj
    sonunda gelmişti, telefonu elime aldım,
    kafam da hafif çakırkeyif, aslında tam da moda girmişim.. ulan dedim.. yapsam mı bir çılgınlık??
    takip eden kardeşlerime iyi geceler,
    yarın gece devam ederiz, kalın sağlıcaklı..
    iyi geceler panpalar, güzel bir şarkı eşliğinde başlıyoruz bu geceki bölümümüze,
    ···
  5. 55.
    +6
    tabi ben rahatlamışım.. ozan dediği dallama da herhalde bugün yanına oturttuğu çocuk diye
    düşündüm, hırt daha dakka bir patlamış..
    bu sefer bende dedim;
    "abi ebru benim hatun filan değil ya aq, öyle sağda solda da konuşmayın, yanlış anlaşılmalar filan
    olmasın.. gibecem ya..benim sevdiğim hatun başından beri belli abicim, ebru filan demeyin bana"
    neco,
    "ha harbi ya ayşen kim abi? (sırıtarak)"
    dedim ya, artık meseleyi açık ettik bir kere, o ara okan daldı odaya "napıyonuz la dıbına
    koduklarım? ne bağırıyo bu gene?" dedi beni gösterip, ama tipi görmeniz lazım beyler, 5 biradan
    sonra kadayıf gibi olmuş sıfat.. sırıta sırıta paytak paytak dolanıyor..
    "gel aga gel" dedim.. anlaşılan gene muhabbetin dıbına koyulacaktı bu gece ve lanet olsun ki bu
    sefer spot ışıklarının altında ben vardım..
    o gece benim hikayeyi bizim katın tamamı öğrendi, oradan başka mevzulara filan derken, gene
    sabaha ettik muallaklerle..
    şarkıları sevdiniz mi bilmiyorum, ama hikayenin acılı ve aşk dolu kısımlarında olduğumuzdan
    ötürü şimdilik böylesi gider,
    http://fizy.com/tr#s/12a6ge
    ilerde baya kopucaz allahın izniyle..
    bir iki daha geçti..haftanın son gününe dayandık gene..
    ···
  6. 56.
    +6
    son gün ayşen geldi, onla sarıldık filan sınıfın ortasında, derste okan la oturuyoruz.. öbür amcık
    umrumda değil zaten, ozan denen bine de iki çift laf edecektim benim masama oturup kalkmış
    kıza o şekilde, beni hiç sayarak yavşadığı için ama, dedim, bana ne aq..ne gereği var?
    o ara ben bu mevzuyu biraz daha düşündüm,
    vay anasını ya..benim gözümün görmediği hatun, sözde benim sebebime başkalarına posta
    koyuyor ha? ve asıl olay, insanlar beni ayşenle değil, ebruyla flörtte filan sanıyor.. öldür de
    cennete git aq..
    ama ne yalan söyleyeyim, bir yandan da iyi oldu diyorum çünkü epey egomu tatmin etti, zütümü
    kaldırdı bu olay -ki o aralar buna fazlasıyla ihtiyacım var, çok ezilmişim ayşen in aşkıyla-..
    haftanın son günü işte dediğim gibi.. okanın işi varmış, öyleden sonra gitti bu, ben de derse biraz
    geç kaldım onla otururken, ulan bir geldim ki sınıfa, mahşer günü gibi olmuş. meğer quiz varmış
    blokta, alttan üstten ne kadar alan varsa gelmiş, sınıfta yer yok *. biraz ders işleyip üstüne ara
    vermeden quize giricez.. tabi bizim dünya umrumuzda olmadığından anca haberimiz oluyor bu
    durumdan.
    neyse resmen yer yok sınıfta, arkalara doğru ilerliyorum, o ara cam kenarından biri el etti "hişşt
    gel istersen bak böyle?"
    lan bi an ayşen mi dedim, kalbim duruyordu..ama onun da yanından selamlaşıp az önce geçtiğimi
    hatırladım,
    bir baktım daha yüzünü doğru dürüst ilk defa gördüğüm bir hatun.. bizim sınıftan, hayal meyal
    biliyorum da, daha adını bile bilmiyorum işte. baktım harbiden başka yer yok, gittim oturdum
    yanına..
    merhaba filan dedim işte
    ···
  7. 57.
    +6
    zaten yeterince sıkıntım var, benim derdim bana yeter, bir de ortam kızlarıyla uğraşamazdım.
    öyle diyorum çünkü o 5 dakikalık muhabbette ne mal olduğunu anlamıştım hemen hemen.
    bu arada kollarım filan da öyle dediği gibi kalın değildi beyler, spor filan yapıyordum ama daha
    çok bebeyiz yani, üni 1 de 65 kilo 175 boy filandım, evet zayıf göstermiyordum ama öyle iltifat
    konusu yapılacak bir durum da yoktu yani..mal işte..
    http://fizy.com/tr#s/1ahygy
    okulda artık 2 ayı devirmişiz neredeyse,
    vizeler başlayacak, vizelerden sonra da bayram geliyor.
    buraları biraz hızlı geçeceğim çünkü bir tak hatırlamıyorum, fazla bir şey de olmadı zaten. artık
    nasıl geçirdiysem vize haftasını, kafamı öyle bir gibmiş ki, belleğim o masa başındaki acı dolu
    saatleri bir daha hatırlamamam için iyice karartmış o kısımları.
    tam vize haftasının öncesindeki hafta sonu, fenerin önemli bir maçı var, derbi olabilir..hatta
    sınavlar var aga deyip yurttaki malların çoğu gelmedi izlemeye, (topluca giderdik). ama ben
    dedim ulan fener bu be fener! giberim vizesini..her zamanki gibi gittim maçımı izliyorum.
    o ara mesaj geldi,
    "slm cnm nbrsinn?"
    bu kim aq numarayı tanımıyorum, cevap atmadım bende. dedim bizimkilerden biri taşak geçiyor
    herhalde.
    sonra bir mesaj daha, "kim oldqmu yzmamşm kssra bkma, nmrnı serhattan aldm, ceren ben * "
    şaka mı lan bu?
    ···
  8. 58.
    +6
    inanın kutuyu valizlere bile koydurmadım, zarar görmesin diye, bütün yol kucağımda gitti.. yol
    boyunca sarıldım temsili kalbime, onun sıcak hayaline..
    takip eden panpalarıma iyi geceler,
    sıkıntı olmazsa yarın gece gene devam ederiz,
    nihayet dananın kuyruğu kopacak artık..
    iyi geceler panpalar,
    @30-@75 hemşom entrylere geri dönmedim diye giblemediğimi düşünme sakın, hikaye
    bölünmesin diye bir şey yazamadım, bursa 1050 konutlardanım bu arada.
    gecemize güzel bir parçayla açılışı verelim bakalım,
    http://fizy.com/tr#s/10128y
    okuduğum şehre varmıştım yine,
    yurda geldim, oda boştu, valizleri yerleştiriyorum. okanla haberleşmiştik, 10 dakikaya bu da geldi,
    zaten dediğim gibi çocuk şehrin yerlisi ama okulla evinin mesafesi epeyce olduğundan mecbur
    yurtta kalıyor.
    oturduk bununla, bir yandan eşyaları yerleştiriyoruz ufak ufak bir yandan muhabbet,
    anlattım işte şöyle yaptık böyle konuştuk falan diye,
    bu tabi gene moral pompalamaya devam ediyor, "abi artık bazı şeyleri aşmışsınız ya, evet bence
    de yarın sen bu işi bitir, harbi kız isteme gibi olacak, çiçekle çikolatayla filan * "
    o gece bilerek erken yattım,ama uyumadım, karalığın içinde tavana bakarak yarını düşündüm,
    ···
  9. 59.
    +5 -1
    "pekii o zamann" dedi, göz kırpıp sıradan kalktı,ben de sırama doğru köskös ilerliyordum.
    tam yerime ilerlerken son anda, kapıdan çıkmalarından önce, buna ve çengel burun kankasına
    iştirak eden bir adet huur çocuğu daha gördüm..kim olduğunu söylememe gerek var mı
    dersiniz?
    şarkı vermeyi unuttum lan,
    http://fizy.com/tr#s/124wmq
    o an kafamı duvara vurarak patlatmak istemiştim,
    niye gitmiyorsun lan işte, kız çağırmış..sen gitmezsen elin bini gider.. köpek gibi aşık olan sensin,
    o olsa olsa hoşlanıyor en fazla... salak herif, sen kime trip yapıyorsun? kimle polemiğe
    giriyorsun??
    gittim sıraya oturdum, burnumdan soluyorum.
    biraz zaman geçti, baktım sol tarafımda bir karaltı, "naaberr?" dedi, döndüm, kaşar ceren..hah bir
    sen ekgibsin..
    "nasıldı bayraaam?"
    o an "sana ne yarrrrraaam!" diye haykırabilmek için pek çok şey verebilirdim..ama öyle olmuyor
    tabi.
    "iyi, gittik geldik işte" dedim en duygusuz ses tonumla.
    "oturiyim mii?" dedi, kafa salladım "farketmez" gibisinden,
    oturdu bu, "bana sözün var biliyorsun demi, ne zaman çıkıyoruz?"
    ···
  10. 60.
    +6
    tahmin ettiğim üzere, bazı şeyleri yanlış anlamıştı evet..ve tıpkı benim az önceki itirafım gibi, o da
    küçük çaplı, ironiyle karışık bir şekilde duygularını dışa vurmuştu.
    ve bunda benim de kabahatim epey fazlaydı, sen kızla 3 ay boyunca gez, buna itiraz edeme,
    arada salak salak laflar et (beğeni içeren laflar, ki 1-2 örneğini de paylaştım. o söz gibi kaç tane
    var kim bilir de, aklıma gelmiyor işte..), yüzüne gül..e zaten başlangıçta da bir şeyler varsa, bunlar
    da üzerine bildiğin ballı kaymak olmuş olmalıydı.
    pişmanlık ve utanç duyguları, az önceki güzel duyguların yerini almaya başlamıştı..ben onu
    kırmayayım derken, iyice kendime yaklaştırmıştım ve ayşen le aramız olursa, ebrunun kalbini de
    tamamen parçalamış olacaktım.. diyorum ya, ne geliyorsa iyi niyetten, ince düşünceden geliyor..
    bu arada bu benim ayşen le olan muhabbetimi nasıl anlamamış hayret.. derste "o kızla mı
    şeysin?" diye küçümser eda ile sorması ve bu gecenin başında attığı "ne o sevgilinle mi tartıştın?"
    tarzı mesajı demek ki sadece beni yoklamaya yönelikti.. muhtemelen ayşen i, onu kıskandırma ve
    sinir etme aracı olarak kullandığımı düşünüyordu (hele ki şu ozanla yaşadığı durumdan sonra,
    ben de misilleme yapıyordum aklı sıra). durumun tam tersi olduğunu düşünememişti, ya da
    düşünmek istememişti, zira dediğim gibi, bu kız kendine çok güveniyordu ve ısrarla tiki ve cool
    olduğunu benimsetme çabasındaydı (başta kendi kendisine)..
    neyse,
    ben salak salak ne desem diye düşünürken, telefon bir kez daha titreyip nihayet beni gerçek
    dünyaya, dünyama döndürdü,
    dananın kuyruğu kopuyor muydu?
    http://fizy.com/tr#s/3wa5xq
    bu şarkıyı severim ;)
    ···
  11. 61.
    +6
    güç bela çıktım yataktan, yüzüme soğuk suyu olanca gücüyle çarptım, hatta kafamı da kısmen
    musluğun altına soktum..elime ilk geçen kıyafetleri giydim, kahvaltı etmedim, çanta hazırlamadım,
    parfüm sıkmadım..onun yerine deodorantı şöyle bir gezdirdim üzerime..herhalde 3 aylık okul
    dönemimin en özensiz günüydü o gün, doğru dürüst uyanamamıştım bile ki kendimi okul
    bahçesinde, minibüsten inerken buldum..
    taka sarmaya başlıyoruz beyler..bu gece pek güzel bitmeyecek,
    http://fizy.com/tr#s/1aht4w
    sınıfa girdim, ama ruh gibiyim..gözlerimi bile açamıyorum. beni dinamik tutan aşk ateşim,
    yalanların, hayal kırıklıklarının, ertelenmişliklerin, yanlış anlaşılmışlıkların gölgesinde, artık eskisi
    kadar ayık tutamıyordu beni..sonunda o 2 saatlik uykuyla oradan oraya zıpladığım günler bitmiş,
    bünyem iflas etmişti anlaşılan..
    ebrunun ayırdığı sıraya, yanına çöktüm. cam kenarına göz bile atamamıştım..o derece
    kendimden yoksunum.
    oturur oturma bu,
    "günaydın? uzun bir gece oldu galiba?" deyip gülümsedi, ama bu sefer iğnelercesine değil,
    bildiğin anlayışla.
    gözlerimi açmaya çalışarak,
    "hiç sorma" dedim, sıraya devirdim kendimi..yattığım yerde gözlerim yarı açık öyle duruyorum,
    tamamen koyverirsem biliyorumki uyuyakalacağım.
    ···
  12. 62.
    +6
    film arası gene bizim grup kaynatıyor, en arkanın en dışındayım, yanımda iç tarafta okan var,
    onun yanında diğer kızlar filan, sapların büyük bölümü bizim bir önümüze oturmuşlardı.
    amk bu sınıfın erkeklerini hiç bir zaman sevmemiştim zaten.. gibtiğimin köylüleri*..
    neyse, o ara kaynaşma, muhabbette filan herkes, okan film boyunca yaptığı gibi yine arada
    omzuma dokunuyor,
    en son eğildi, "abi sakin tamam mı, konuşucaz," diyip beni teskin etmeye çalışıyor ki ben zaten
    sakinim aq..sakinden de öte, resmen ölüyüm..ama sanırım o bunu fırtına öncesi sessizlik olarak
    yorumlamıştı o ara,
    ha bu arada, sonradan ondan öğrendim ki, adam meğer bütün o abuk subuk hareketleri ben
    onları görmeyeyim diye yapmış, hani şu önüme geçmeye çalışma, görüş açımı daraltma çabaları
    filan.. kardeşim benim.. düşünceli kardeşim.. aslan kardeşim..
    öndeki saplar bir şeylere gülüyorlar filan,
    sonra içlerinden en kıl olduğum gibiklerden bir tanesi dönüp,
    "agaa gördünüz mü, ozanla ayşeni? hohahahah olm adam çakıyor yaaa, çakışlardaaa hohaha
    pompala bebeğim parçala ozan" tarzı cümleler kurmaya başladı, yanındaki diğer elemanlar da
    gülerek destekliyorlar bu durumu,
    tabi adam benle ayşen' in arasındaki muhabbeti ne bilsin? o aklı sıra hayvanlığına bizi de ortak
    etmeye çalışıyor, biz de onlara katılıp hep beraber "ooohh çakış varr, parçala yavrumm" diye
    tempo tutucaz diye düşünüyor, hani erkeğiz ya biz, bin muhabbeti filan yapıcaz ya aklımız sıra..
    amın oğlu.. allahın davarı..
    ···
  13. 63.
    +6
    ne olursa olsun sürprizlere gebe bir gece diye düşündüm..bir şeyler değişecek,
    birileri değişecek,
    ben değişeceğim..
    takip eden panpalarıma iyi geceler,
    doğru acısını çıkaracağız demiştik, ama zaten dolu dolu yazdım diye düşünüyorum,
    bir sıkıntı olmazsa yarın gece, bu kez biraz daha erken saatlerde uğrayıp bir kaç part atıcam, bu
    hafta ilk 3 gün ar-ge denememiz var, o nedenle daha erken gelip yazmaya çalışacağım,
    gözlerinizden öpüyorum, yorum ve düşünceleriniz ekgib etmeyin, benim için değerliler..
    @329 kimse okusun diye bir kaygım yok kardeşim, sadece yazıyorum, inci sözlük bana bir hak
    vermiş ve ben de bunu kullanıyorum.
    dileyen okur, dileyen okumaz, kendi bileceği iş.
    bu arada iyi akşamlar herkese,
    bu gece erken başlıyorum dün belirttiğim gibi. şarkımız gelsin,
    http://fizy.com/tr#s/1ai0hb
    mutfakta işimi bitirip içeri gittim,
    hepimiz salondayız, ev 2+1 di sanırım.
    salonda biri tam tv yi cepheden gören, diğeri de ona dik şekilde uzanan iki tane uzun koltuk var,
    "l" şeklindeler yani, yerlerde filan da minderler, puf muf.
    çift minderlerden birinde neredeyse kucak kucağa oturmuş, gülüşüyor,
    ···
  14. 64.
    +5 -1
    neyse..ben bu karmaşık kafa halinde epey bir süre kaldım suyun altında..
    dışarı çıktığımda sanki yeniden gerçek dünyaya adım atmış gibi hissettim..
    boş bir oda buldum.. ve herhangi bir şeyi daha fazla düşünmeyerek gördüğüm ilk yatağın üzerine
    kendimi bıraktım..
    bir sonraki hafta,
    finaller..
    malum günün üzerinden 1 hafta geçmişti.
    cerenle üç beş kısa konuşmamız oldu, ama sanki aramız bozulmuş gibiydi.. gerçi benim açımdan
    bir sıkıntı yoktu ama kız bir acayip davranmaya başlamıştı.
    herhalde sonradan kafa aylınca bazı şeyler için pişman oldu diye düşündüm. umrumda da değildi
    açıkcası..ne kadar sarhoş olursa olsun, az önce seviştiği adama arkadaşını dürtükleten bir
    insandan ne kadar hayır gelirdi ki insana?
    günler geçerken, biz nilayla takılmaya devam ediyorduk,
    okan a da gecenin büyük kısmını anlatmıştım (tabi o yüz kızartıcı bölüm hariç).. epey şaşırmakla
    beraber, biraz da kızmıştı
    ···
  15. 65.
    +6
    lan birden bire, kucağımda bombayla kalakalmıştım, kız parlak mavi gözlerini üzerime dikip, "aa?
    biliyor musun?" diye sordu.
    gak guk ettim bende, evet filan dedim, tarif etmeye çalıştım ama biraz ani olduğu için hafiften
    sıvamış olabilirim yani (hazırlıksız yakalandık lan..) yalnız kız harbiden de hoşmuş, biraz da
    ondan heyecan yaptım galiba, ama sonradan öğreniyorum ki meğer bu beni sempatik göstermiş
    (halbuki loser olmam lazımdı)..
    o muhabbetlerden biraz sonra da sonlara kadar kalan 20-25 kişiyle beraber kafeden çıktık,
    grupça ilerliyoruz,
    benim aklımda haliyle mine hakkında duyduklarım ve kızın yüzü suratı dönüp duruyor, öyle yol
    boyunca ilerlerken bunu aradım kalabalıkta, bir baktım, bu gruptan biraz daha ilerde, resmen
    leylek gibi uça uça, zıplaya zıplaya yürüyor,
    sokak lambalarının ışığı altında, omuzlarına dökülen parlak, düz sarı saçları heyecanlı heyecanlı
    kıpırdamakta, etrafındaki hava akımıyla adeta dans etmekte.. şimdi ikimiz de ayaktayken endamı
    daha da belirgin gözlerimin önünde..
    biraz adımlarımı hızlandırdım.. grubun 3-5 adım ilerisinden öncü birlik misali ilerlemekte olan bu
    tuhaf, uçarı kıza yaklaştım, yüzündeki sanki gülümsemek istermiş gibi, o tüm gece boyunca
    masaların arasına saçılan pozitif, enerjik ifadesini gördüm..
    artık yan yanaydık, geldiğimi görünce dönüp daha da parlak bir şekilde gülümsedi, gözlerinin
    mavisi geceyi delmekteydi,
    ···
  16. 66.
    +6
    mesajı gönderip, heyecanla beklemeye başladım..nihayet gecelerimin zindana dönüşmesinin
    önüne geçecek, biraz olsun güzel düşünmemi sağlayacak bir meşgalem olmuştu artık... oldukça
    hoş bir meşgale hemde..
    takip eden panpalarıma iyi geceler,
    yarın gece görüşmek üzere, öptüm gözlerinizden ;)
    selamlar arkadaşlar,
    bu gece milli maç dolayısıyla gene ara verelim, zaten aşırı yorgun hissediyorum.
    yarın arayı kapatmaya çalışırım.
    takip eden panpalarıma iyi geceler, yorumlarınızı paylaşmayı esirgemeyin *
    @428 olum dışardan beni de okuyunca bu kadar komik mi görünüyor lan yerlere yattım *
    yarın görüşmek üzere ;)
    iyi geceler arkadaşlar,
    15 dkya geliyorum, 3-5 part atıcam inş.
    şarkımız gelsin önce,
    http://fizy.com/tr#s/1tgwjw
    gecenin karanlığı, yatağımın sıcaklığı ve beni üzerimdeki yorgandan daha çok ısıtan başka bir
    sebep daha,
    mine nin cevabını beklerken yeniden hayatımda bir şeylerin, bir nebze de olsa yoluna
    girebileceğini düşünmüştüm,
    ···
  17. 67.
    +6
    iki yalnız,
    ama yine de artistliğinden, havasından ödün vermeyen iki yalnız insan.. yaşına başına
    bakmadan, "gerçek sevgi" diye nitelendirdiği ve artık yalnızca masallarda olan bir efsaneyi
    kovalayan iki insan..
    o gece, masada adeta ellerimizi koyacak yer bulamadan, saatlerce konuştuk.. arada konuyu
    değiştirdim sıkmamak için..ama bütün yollar oralara çıktı,
    yalnız ve eşini arayan, karamsar bir ruh, bir diğeriyle karşılaşınca böyle mi olurdu?
    mine nin o neşeli ve gamsız görüntüsünün altında aslında ne kadar kırılgan ve duygusal bir kız
    olduğu anlamıştım o akşam..
    ve o,
    hiç geri adım atmadı, kaçmaya, konuyu çevirmeye, savsaklamaya çalışmadı..ben konuştum..o
    konuştu..
    o kadar derine indik ki o gece, öyle felsefe yaptım ki ben.. öyle özlü sözler.. öyle benzetmeler..
    öyle betimlemeler..
    öyle güzel bakti ki o o gece, öyle güzel kaçırdı ki arada bakışlarını.. öyle güzel destekledi ki
    tanımlamalarımı.. öyle güzel yorumladı ki yalnızlıklarımızı..
    işte öyle güzel bir gece oldu beyler.. öyle güzel..ve öyle unutulmaz..
    ···
  18. 68.
    +6
    bu geceki o konuşmalarından seveceğim kadından başkası olamazdı..
    ama tuhaf..
    bunca güzel şeye rağmen hala tuhaf bir his içimi kemiriyor, kilitleyip üzerine yükler yüklediğim
    kapalı sandıkları açmaya zorluyordu..
    mine yi yurda zütürürken, içerden, tanıdık, bet bir ses sordu
    "aradağın kız bu mı sahiden?"... "aradığın aşk?... bu mu sahiden?"... "emin misin,... sahiden??"...
    kız yanımda olmasaydı kendime bir tokat patlatmaktan geri durmazdım herhalde..
    "harcayacak olma onu?.."... "bu sen değilsin..bu aşk değil"
    yurda vardık,
    bu güzel gece ve sohbet için bana teşekkür etti, sarıldık.. fazladan 2-3 saniye daha. yine
    kapısından girene kadar takip ettim gözlerimle ve o yine tam girerken bana doğru baktı..
    göremedim ama gülümsemiş olmalıydı.
    işte şimdi işin zor kısmı başlıyordu.. knor hazır çorba kıvamındaki duygularım eşliğinde yurda
    doğru 20 dakikalık bir yürüyüş.
    bu işin olmaya çok yakın olduğunu hissettim,
    ama işte sanki, o kadar da heyacanlı değildim artık. neden? rahatlamış mıydım? ayşen le de bu
    noktalara gelsek, gene mi aynı şekilde hissedecektim... bak hala ayşen diyorum... mine güzel
    kız... kalbi de güzel... sahi ozan şerefsizi nasıl o kadar çabuk ayarladı onu?... nilay bu işler
    beklemeye gelmez demişti... okan rahat ol abi, kendin ol demişti... sahi okan en konuşacaktı
    benimle, kaynadı çocuğun mevzular... nilayla okan da yakışır aslında... lan çok mu geciktim
    acaba yurda?... amaan sanki bir şey diyorlar..""aradığın aşk bu mu tsigalko?""...
    ···
  19. 69.
    +6
    mine.. aradığım mısın? bulduğum musun bilmiyorum..ama tek bildiğim bizim ortak bir sevgiyi hak
    ettiğimiz, ve eğer senin hislerini de yanlış çözümlemediysem, kendi adıma bunu sağlamak için
    elimden geleni yapacağım...
    okan.. aslan kardeşim.. ikinci hafta bir büt de sana kısmetmiş demek * ben de varım merak etme,
    gene işimiz iş..
    tolga.. başın sağolsun kardeşim..
    ebru.. üzgünüm senin için..
    ceren... neyse cereni gibtir et..
    nilay, iyi ki seni tanımışım, mineyle evlenirsek nedimesi sensin * bir de kızdan kanka olmaz derler
    peehh..
    ayşen, ozan... huur çocuğusunuz..
    ikinci hafta, yani bütünlemelerin 1. haftası, çarşamba günkü sınavım için salıdan sabahından yola
    çıkmıştım,
    nilay ve mine nin bütü var, erken gelmişler, ben de o yüzden sabahtan çıktım ki salı akşamı
    takılabilelim.
    yeniden şehre gelmiştim,
    kızlar öğlen sınava girmişler, akşdıbına da biz sözleşmiştik, buluştuk.
    nilay, bizi baş başa bırakma amacıyla, "ben gelmem istiyorsan?" filan demişti ama ben ısrar ettim,
    onun varlığının zararı değil faydası olurdu bize.
    bu kez başka bir yere zütürdüm bunları,
    akşam boyunca oldukça eğlenceli bir masa oldu. e oğlum senin yarın sınavın var, ne işin var karı
    kızla derseniz, beyler.. çalışıyoruz lütfen ;)
    nilay, garip bir kızdır. böyle çok sakin, utangaç gibi görünür ama en ummadığınız anda en
    ummadığını şeyi yaparak sizi cesaretine şaşırtabilir,
    ···
  20. 70.
    +6
    heyecanlı değilim, heyecandan daha tuhaf bir duygu var içimde.. huzura yakın diyebilirim. zira
    birazdan onun güzel, güleç yüzünü görecek, sarılıp saçlarının kokusunu içime çekecek, pembe
    yanaklarına tatlı bir buse konduracak ve hesapsız, yalansız, oyunsuz, arada duvarlar ya da gizler
    olmaksızın,
    kasmaksızın, harika bir gün geçireceğim.
    evet, huzurluyum.. elimi beline dolayacak olmaktan, omzuma yaslanacak olan başından, sadece
    bana özel bakışlarıyla gözlerimi, kendi mavi denizlerine hapsedecek olmasında dolayı
    huzurluyum.
    mutlu olacağım ben.. daha da önemlisi, mutlu edeceğim..
    öğleden sonra 2 gibi yurdunun önünde buluştuk, her seferinde, bıraktığımdan daha güzel
    buluyordum onu karşımda beyler.. sanki gittikçe açılan, allaşan bir gül gibi, gözlerimin önünde
    büyüyor, değişiyor, daha ad büyüleyici hale geliyordu.
    bana doğru yaklaşırken, biraz önce "heyecanlı değilim ben yea" diye artistlik yapan benliğim
    resmen yerle bir olmuştu. karnımda bir gıdıklanma hissettim, ciğerlerime çektiğim hava, yine tatlı
    tatlı yakmaya başlamıştı göğsümü..
    gülümsedik karşılıklı, naber filan demeye gerek yoktu zira gözlerimizle vermiştik birbirimize
    selamımızı, geldi, sarıldık.. başını boynuma doğru yasladı.. öyle kaldık biraz..
    sonra biraz geriye doğru ayrılıp, sevecen gözlerle yüzümü süzdü.."özlemişim seni * "
    elimi yanağına zütürüp usulca okşadım, "ben de canım.."
    koluma girdi,
    ···