/i/Sözlük İçi

sözlük içi.
  1. 1351.
    +1
    “yanımda oturuyorsun bundan sonra gene tamam mı?..ha bir de, her ders arası sarılıcam sana
    unutturma, arada da öpücem, okey, kucağına filan yatıcam.. bakalım kim ne diyecek!”
    “ya tamam, ince düşünelim dedik, pişman etme adamı (:”
    “salak..”
    “iyi o zaman ben şimdi yarın, şey diyorum..”güvenilmezim-sadakatsizim..” “
    “ya böyle direk saymayacaksın herhalde çatal bıçak seti tanıtır gibi? Laf arasına yerleştir..”
    “tabi canım.. direkt saymam..”
    “ıhıhıyy çok salaksın sen yaa, gel buraya sıkıcam yanaklarını, kantindekiler yanlış anlasın x)”
    “oof of..diline düşen yandı senin..”
    “öylee (:”
    Umduğum kadar yardımcı olmasa da, nilay kendimi iyi hissettirdi, sanırım bir şekilde bu işin
    altından kalkabilirim..ne de olsa ben,
    Güvenilmezim..
    Sadakatsizim..
    Ve,
    Benden adam olmaz..
    Yes.. aynen böyle..
    1 nisan cumartesi..
    Keşke şaka olsa…
    Kendime çok kasmayacağıma söz versem de, yine her zamanki özenime yakın bir şekilde giyinip
    süslenmiş (ruj sürdüm sürme çektim, kırmızı sütyen giydim ) şekilde mervenin yurdunun önüne
    geldim,
    Buluşma saatinden 5 dakika erken gitmiş olmama rağmen merveyi kapının önünde bekler
    buldum, benim kadar kasmamış belki ama, gayet hoş görünüyor..ne kadar çıtı pıtı, tatlı bir kızsın
    lan.. yerim seni..ee..yemem.. yemem seni…yok yemek filan.. tokum ben..
    “selam (: dört demiştik? Bekletmedim ya?”
    “selam (: yok ben erken indim ya, hava güzelmiş, öyle..”
    Erken inmiş olduğunu salak gibi gözüne sokunca kız biraz utandı sanırım.. normalde bunu
    yaptığım için kendime kızmam gerekirdi ama istemeden de olsa bence iyi oldu, benim odun
    olduğumu düşünebilir, ayrıca ben, güvenilmez, sadakatsiz.. amaaan işte be..giberim haa…amma
    bebe çıktım lan? (bu iyi bir şey devam)..salak salak, tırstığım şeylere bak.. harbi nilay haklı.. sanki
    kız üzerime atlayacak..ne lan bu havalar? Hea?..mal..
    ···
  2. 1352.
    0
    Her zamanki kafeye zütürdüm onu da, bilmiyormuş burayı, normal, daha yeni sayılır şehirde,
    bizim mekanlarımız da öyle ayak altı, kolay keşfedilen cinsten değildir, kalite kokar kaliteee (azcık
    hava basıyim lan bırakın.. bizim kafe, bizim pub.. bizim bank.. itina ile seçildi hepsi :p).
    Her getirdiğim kız gibi, o da kafeyi beğendi, bizim elemanla selamlaşıp kısa bir sohbet ettik,
    “senin sık geldiğin bir yer sanırım burası (:” dedi kız,
    “aynen.. burası benim özel mekanlarımdandır ;)”
    “hıı (: güzelmiş ama” deyip sırıttı..
    Salak.. salak tsigalko.. özel mekan mözel mekan ne karıştırıyon lan gibik? Şimdi kız ya “beni özel
    mekanına getirdiğine göre, bende onun için özel miyim?” filan diye düşünürse ne tak yiyecen?
    gibicem kendimi ya..
    Ama bir yandan da hak veriyorum.. benim kendime yaptığım, kırk yıllık forvet oyuncusunu kaleye
    geçirmek gibi bir şey, şimdi adam da haklı yani, onca zaman sen topu çizgiden geçirip ağlarla
    buluşturucam diye mücadele et, sonra birden bire tam tersini yapmanı istesinler..e biraz beyin
    amcıklaması oluyor tabi haliyle..
    “ne içersin?”
    “bilmem..sen ne tavsiye edersin, ne de olsa özel mekanın ;)”
    “ee..sıcak çikolatası iyidir aslında (:”
    “o zaman ondan olsun (:”
    “peki bakalım (:”
    içecekler geldi..
    Konuşmaya başladık.. sanki o günden beri hiç ara vermemişçesine akıcı ve samimi..bak işte
    böyle insanları seviyorum ben…cidden.. muhabbeti tıkatmıyolar..ben zaten kolay kolay tıkanan
    biri değilimdir, ama bazen karşıma öyle tipler denk gelir ki, konuşmak resmen işkence gibi
    hissettirir.. neyse ki Merve de benim gibi.. muhabbet olarak yani..
    Konuşmanın başları, geçen seferki klagib mevzulara “previously on lost” yapmak ve ucu açık
    kalmış, sonucu beklenen bazı durumları sormakla geçti..ama görünen o ki, bu gün bu konularla
    bitmezdi, bugün filmin devamı çekilecekti..
    ilk bir saatin ardından yapacak geyiğimiz ve havadan sudan konumuz kalmayınca, ister istemez
    özel hayatlara giriş yapmaya başladık..
    ···
  3. 1353.
    0
    daha ziyade kız bana kendini anlatıyor, bunun aslında
    benim amacıma uygun olmayan bir işaret olduğunun, dolayısıyla kötü olduğunun farkındayım,
    ama konuşma sırası bana ne kadar geç gelirse de o kadar iyi.. hala şu “güvenilmezim.. bilmem
    neyim” şeylerini nasıl söyleyebilirim onu düşünüyorum aq..
    Merveyi sabırla dinledim.. zaten iyi bir dinleyiciyimdir, mevzu da bir kızın özel yaşamı olunca,
    ilgim iki misli daha artar.. tabi kendime, “bu kız neden bunları bana anlatıyor” ya da “nasıl oluyor
    da bana anlatabiliyor” diye sormuyor değilim.. cevabını zaten tahmin ettiğim bir soru.. sadece
    görmezden gelmeye çalışıyorum..
    Mervenin aşk hayatı pek renkli sayılmaz.. (benimki gibi siyah olmasındansa renksiz olması
    yeğdir..) lisede iki sevgilisi olmuş, burada olduğu yarım dönem boyunca da bir-iki kişiyle
    yakınlaşmış ama aradığı kişiler olmadığını çabuk anlamış.. (evet senin aradığın benim..bul beni
    de bi ağzına sıçıvereyim.. töbe töbeee..).
    “illa ki yakınlaşmalar oluyor ya” dedim, “farklı kültürlerden, farklı yaşam şekillerinden, farklı
    felsefedeki onca insanı bir araya koyunca, ister istemez bir elektrik oluşur (tesla yı rahmetle
    anıyorum)..
    “aynen.. senin ilk dönemin nasıldı acaba merak ettim :} “
    “hımm.. çok tehlikeli konulara girdin aman diyim :p”
    “(: epey voltaj oluşmuş sende belli :p”
    Düşünceli gözlerle önüme baktım..”yok aslında…benim şarteller attı, trafom yandı desek daha
    doğru olur..”
    Buruk bir gülümsemeyle anlayışlı insan moduna geçti, “birileri…üzdü sanırım?” deyip gözlerini
    irileştirip tatlı tatlı gülümsedi, doğru tahmin etmiş olmanın umuduyla çıldır çıldır baktı yüzüme…
    Hasgibtir gülüşü yaptım (kıhh)..”yani.. oluyor böyle şeyler tabi.. herkesin hayatında vardır illa
    ki..pek, seçilmiş kişi filan olduğumu da düşünmüyorum (:”
    Kafa salladı..”önemli olan atlatıp atlatamadığındır zaten.. hepsi de bir şekilde atlatılır bence, değil
    mi?”
    Ben de gözlerimi irileştirip gülümsedim,
    “bilmem.. oradan nasıl görünüyorum, atlatmış gibi mi :p”
    ···
  4. 1354.
    0
    Utangaç gülümsemesiyle cevap verdi,
    “yani..(: atlatmışsın ya..zaten öyle çok takacak birine benzemiyorsun, hayat dolusun, pozitifsin bir
    kere..”
    Uuu.. güzel bir noktaya parmak bastınız hanım efendi, bunun üzerine oynamaya karar verdim,
    “teşekkür ederim (:..vee, biraz unutkanım aslında..bir-iki haftanın sonunda adını bile
    hatırlamıyordum (laf..) ;)”
    “ooo, beklediğimden de hızlıymışsın (:”
    “mecburen.. öyle olmak zorundayım.. kimsenin beni üzmesine izin vermem.. canımı onlar
    vermedi ya? Değer mi? Bence değmez ;)”
    “aynen.. mesele değecek birini bulmak zaten..”
    Az önceki cıvıldaşmaların ardından ses tonu yumuşamış ve duygusal bir ana geçişin habercisi,
    köprüsü oluvermişti.. masaya yaklaşık dirseklerimi dayadım.. ellerimi birleştirip, cenemin altınına
    yerleştirdim,
    “o kişiyi bulunca..” dedim, “anlar insan, değil mi?” çok durgun bir tonla konuşunca, kendimi bir an
    gece yarısı radyocuları gibi hissettim..”sıradaki şarkı…” (:..
    Yutkundu.. hafif bir gülümsemenin eşliğinde,
    “anlar herhalde” dedi.. gülümsemesi dudaklarında dalgalanıp duruyordu.. gözleri bir masaya bir
    bana gidip geldi.. yoğun baskı altında olduğunu hissettim.. bunun bir kısmını ben oluşturuyorum
    zaten (sırf muallakliğine) bir kısmını ise kendi muhtemel düşünceleri..
    Aniden, o dingin duruşumu bozup gözlerimi üzerinden çektim, bir elimle şekerliği kavradım, öbür
    elim bu kez elmacık kemiğime monte bir halde, dalgın dalgın şekerlikle oynamaya başladım,
    Ona rahatlaması için zaman kazandırmıştım.. sonra yeniden yüzüne baktım, gülümsedim,
    “insanlar.. çok yanıltıcı olabiliyor.. bazen sandığın kişi çıkmayabilir karşındaki.. insanlar
    güvenilmez.. sadakatsiz.. çoğundan adam olmaz..”
    Kızın yüzü iyice buruldu..lan..ne kadar duygu dolu bir atmosfer oldu böyle be..eğer kedi fare
    oyunu oynamıyor olsaydım, kesin bu filmografik sahnede gözlerim yaşarırdı..bir arkada fon
    müziğimiz ekgib aq..gerçi kafede bir şeyler çalıyor ama o bizim duruma fon olacak türden değil,
    ···
  5. 1355.
    0
    zira “tavla tavla beni tavla, salla pulları zarlarııı” nakaratı pek uygun düşmezdi :p
    O an, ne kadar da kolay rol yapabildiğimi, karşımdaki insanın duygularıyla oynamanın benim için
    ne kadar da kolay olduğunu bir kere daha fark ettim..
    Neyse ki karşımdakilerin zihin okumak gibi bir yetileri yok.. şimdi olaya bak..ben ne düşünüyorum,
    içimden gülüyorum.. tamam, biraz sıkıntım var, kızı nasıl başımdan def ederim gibisinden, ama
    bir yandan da üzerine gidip duygusallaştırmak hoşuma gidiyor..kim bilir onun aklından neler
    geçiyor.. benim aklımdan neler geçtiğine inanıyor..
    Yazık lan..
    Ona da yazık, aslında en çok da bana yazık…nasıl böyle dejenere, yozlaşmış bir insan
    olabildim..yok ya..muhallebi çocukluğuymuş bilmem neymiş.. yalan..bir daha gibseler dönemem
    eski, masum yıllarıma.. hani, bu işler, sırf kızlara karşı kendimi tutmamla olacak olsa, eyvallah da,
    eli dursa gözü durmaz derler ya..o hesap..bir türlü zihnimi durduramıyorum.. karşımdaki insanları
    röntgenlemekten alıkoyamıyorum..bir çeşit lanet gibi..o yüzden, taa o yıllardan beri, göğsünü gere
    gere, “ben insan sarffayım” diyenlere inanmıyorum..
    çünkü bu, övünülecek bir şey değil ki lan? Tamam, başta eğlenceli, ama sonra? inanın bana
    “arkadaşım” “dostum” “sevgilim” “flörtüm” dediğiniz insanların gerçek yüzlerini ve düşüncelerini
    devamlı olarak beyninizin içinde hissetmek, onların orayı oyarcasına işlemeleri, davranışlarınızı
    şekillendirmeler,
    Hiç eğlenceli değil..
    Diyorum ya..bu bir lanet bence..hem de en ağırından.. çünkü benim gibi bir adam, karşısındakinin
    ne zayıflıklarını ne de kuvvetli yanlarını bilmemeli.. aksi halde, kuvvetli yanlarından kendini
    sakınır, zayıf yanlarından da faydalanır..
    Karşımdaki aşık kızın zayıf yanlarından faydalanacak mıydım…sanırım önümüzdeki birkaç
    dakika içinde cevaplamam gereken en önemli soru bu..ve bu, bütün geleceğimin şekillenmesinde
    yeni bir mihenk taşı olabilir..
    Hatırla tsigalko.. geçmişi hatırla..
    Yaşadığın.. yaşattığın acıları hatırla..
    ···
  6. 1356.
    0
    Ve ver şu gibtiğimin kararını artık.. nesin sen?
    Melek mi?
    şeytan mı?
    bu gece epey ilerledik sayılır, baharı gördük..
    zaman olarak söz vermiyorum artık, başıma ne geleceği belli olmuyor malum, ama biliyorsunuz ki
    müsait olan ilk zamanımda yazacağım gene,
    hepinize sevgiler, yorumlarınızı ekgib etmeyin, bedduaları da azaltın, ölürsem yazamam :p
    görüşmek üzere ;)
    takip eden herkese iyi akşamlar, selamlar,
    önümdeki zor cumayı da atlattıktan sonra hafta sonu ve pazartesi günü yazmayı planlıyorum
    ekstra bir durum çıkmazsa, yorumlarınız için teşekkürler (:
    bu gece de biraz boşum aslında ama hikaye dışı takılmak istiyorum, inci gündeminden uzak
    kaldım aq son 2-3 haftalar, belam gibiliyor,
    ···
  7. 1357.
    0
    afta sonu görüşmek üzere, hepinize sevgiler
    iyi geceler panpalar,
    ya arkadaş ben oluyorum sözlük olmuyor, sözlük varken ben giremiyorum..
    bir cenabetliktir gidiyor..
    evet bildiğiniz gibi gene hastayım, izin kullanmak zorunda kaldım. işin iyi tarafıysa önümüzdeki
    pazartesiye kadar eskisi gibi güncel ve aslında alışılageldik olan saatlerimizde (00.00 sonrası)
    yazabileceğim sıcak yatağımdan x)
    şimdi sizleri bekletmeden, daha önceden hazırladığım partları seri şekilde atacağım,
    daha sonraki gecelerde de anı anına devam edeceğiz tıpkı eski günlerdeki gibi ;)
    Nerede kalmıştık?
    Hah sahi, ortam romantizm kasmıştı ve imalı bakışmalar başlamıştı değil mi?
    Aynen..bu noktadan sonra yapacağınız hareketlerin telafisi ya da yanlış anlaşılma gibi bir
    opsiyonu yok, gerçi çoğuna göre o noktayı çoktan geçmiş bile olabiliriz..ama yine de söz konusu
    ben olduğumda, buradan da durumu çevirme ihtimalim olabilirdi.. sonuçta iyi bir yalancı ve laf
    ebesiydim..
    O birkaç saniyelik duygusal an boyunca düşünüp kararımı verdim..
    Karşımda, yine ve yine (lanet olsun ki) iyi bir kız vardı.. tipinden, giyinişinden, konuşma tarzından,
    aile yapısından belli ki, her ne kadar bizim tanışma ve buluşmalarımız biraz ani gerçekleşmiş olsa
    da ona kaşar-motor-aranıyor diyemezdim.. insanlar sevebilir sonuçta.. kimi ilk görüşte, kimi
    zamanla..
    Merveyle muhtemel olarak yaşayacağım bir ilişkinin, zamansız sona ermesi ve arkamda kırık bir
    kalp daha bırakma ihtimali ağır geldi.. hayır..bu iş olmayacaktı..ve şimdi, arkadaş ayarı vermenin
    tam zamanıydı..
    saolun panpalar, ben de bekliyorum inanın günlerdir yazmak için (:
    bu arada ben yazdıklarımı word e filan yedeklemiyorum, hatta wordde biriktirdiklerimi sonradan
    siliyorum bile.
    aranızda öyle kaydeden filan varsa başından beridir, bana yollayabilir isterse (:
    ayrıca şu sesli okuma olayı da enteresan olmuş, tuhaf hissettim lan dinleyince
    önce ortamı duygusallıktan kurtarmam gerekiyordu,
    ···
  8. 1358.
    0
    “ee, ben de o adamlardan biriyim işte :p…pek iyi bir çocuk sayılmam” dedim gülerek, yarı şaka
    yarı ciddi..
    Gülümseyip inanmaz biçimde kafa salladı,
    “hı hı eminim (:, gözlerinden belli zaten :p”
    “hadi ya, ne varmış gözlerimde? (:”
    “hiç durmuyorlar (:”
    Gülmeye başladım..şu kesişme işini abartmıştım sanırım, yalnız ben merveyleyken başka kıza ya
    da başka taraflara bakmıyordum ki? Niye öyle demişti anlamadım.
    Hafif şaşırmış gibi yaptım, “hımm.. aslında senden başka bir yere bakmıyorum” sağıma soluma
    dönüp kafeyi taradım abartılı bir şekilde, “hem etrafta öyle ilgi çekici şeyler de yok zaten :p”
    “yok ben etrafa bakıyorsun anlamında demedim ya, aslında şakasına dedim zaten anlamışsındır
    :p”
    “her şakanın altında bir gerçek vardır ;)”
    “(: bir türlü göz göze gelemiyoruz diye söyledim, gözlerini yakalamak zor.. konuşurken.. dinlerken,
    devamlı kaçırıyorsun”
    “vay be..bundan haberim yoktu.. refleks filan olabilir mi acaba :p”
    “bilemiyorum.. çapkınlık işaretidir belki de :p”
    Gülüştük,
    Ve bu kez göz göze de geldik…hay aq..ben arayı soğutayım derken daha da yakınlaşmıştık..bir
    de konuşması, halleri filan o kadar tatlı ki, böyle kasmıyor, kafa dengi gibi.. kanka tipi kızlar vardır
    ya, öyle işte..o açıdan biraz nilaya benzetmedim değil, ama tanışma tarzımız ve şartlar itibariyle
    aramızdaki ilişki kankalıktan farklı olacak gibi görünüyor..
    Ha, bir de şunu söyleyeyim, kızla erkek elbette arkadaş olabilirler, dost bile olabilirler, ama kanka
    ayağı züt ayağı, haberiniz olsun.. birinden biri kayıyor…ateşle barut yan yana durmuyor beyler
    aman diyeyim..
    Bir şeyler yapmam lazımdı.. yeniden konuştum,
    “çapkınlıktır filan bilemem, ne derece çapkınım, her erkek kadar her halde, ama bildiğim bir şey
    var ki o da ilişkilerimde bir türlü başarılı olamadığım :/”
    “sorun ne oluyor, kıskançlık filan mı?”
    “yok ya..sorun genelde benim gamsızlığım, zaman konusundaki bencilliğim, maymun iştahım..
    daha sayabilirim böyle…genelde karşıda hiç sorun olmuyor,
    ···
  9. 1359.
    0
    halbuki tam tersini beklersin yani,
    kadınlar sorun çıkarır diye, ama benim ilişkilerimde nedense sıkılan, bitiren hep ben
    oluyoru…yanlış anlama, övünmüyorum bununla, övünülecek bir şey değil..hak etmeyen insanları
    üzdüm..”
    Düşünceli gözleri üzerimde dolaştı,
    “belki de onlar seni idare etmeyi başaramamışlardır?..anlayışlı olamamışlardır.. herkesin bencil
    ve gamsız olduğu zamanlar olur.. ilişkiden sıkılmaksa..bu da normal bir şey, sana özgü değil yani,
    kendini suçlama”
    “sorun şu ki, bu bende çok sık oluyor işte..”
    “hım.. biraz özel olacak ama..bir şey sorabilir miyim?..üniversiteye geldiğinden bu yana kaç tane
    sevgilin oldu mesela?”
    O durumlar biraz karışık be Mervecim..ama kıza “tek gecelikler dahil mi?” gibisinden öküzce bir
    şey de soramazsın haliyle (:
    “ee..3 tane…evet..3…”
    “çok değil aslında?” deyip tek kaşını kaldırdı..
    ···
  10. 1360.
    0
    Nasıl çok değil lan?
    “nasıl çok değil?”
    “e sonuçta erkek milleti (: .. sen öyle konuşunca, ben de 8-10 kişiyi şey ettin sandım :p”
    “şey ettim? (:”
    “aman anla işte be (:” yanakları pembeleşti,
    “elden geçirdim?”
    “öff çok fenasın tsigalko (:”
    “tamam tamam (: …demek 3 çok değil?..e iyi o zaman.. belki de o kadar kötü bir adam değilimdir
    :p” dedim gırgırına..
    “öyle olmadığını biliyorum” oldukça derin bir ses tonu..hay amk.. gene ortam yoğunlaştı..
    Beyler,şu,”muhabbeti romantizme getirme” mevzusunda biz erkeklerin ne kadar başarılı olduğu
    tartışılır, genelde adamın backraunduna ve karşıdaki dişinin algı seviyesine göre değişiyor, ama
    kadınlar, bu konuda gayet ustalar..siz ne kadar kaçmaya çalışırsanız çalışın, ne kadar sululuk
    ederseniz edin, eğer bir kadın sizi o muhabbetin içine çekmeyi kafasına koyduysa bunu yapıyor..
    sözleriyle olmazsa gözleriyle yapıyor…bir şekilde amacına ulaşıyor.. zira silahları çok fazla..
    Gene kaldık masada göz göze ve sözsüz bir şekilde.. benim az önce evirip çevirdiğim şekerlik bu
    kez onun elinde..
    Bir türlü girdiğim işin içinden çıkamıyorum..bu gün kafeden, gerek kısa, gerekse uzun vadede, “iki
    arkadaş” olarak ayrılmamız gerekiyor ama hiç de öyle olacak gibi görünmüyor..
    Kendimi kötülemek faydasız.. hatta ters etki yapıyor.. boşuna demiyorlar, kadınlar belalarını
    arıyor, ayarsız erkeklerden hoşlanıyor, efendi adamlar güme gidiyor diye..
    Elimde tek bir koz kalmıştı..
    Biz muhabbete devam ederken ve ben olayları dengede tutmaya çalışırken, nilay a mesaj atıp
    beni aramasını, bahsettiğim konu hakkında yardıma ihtiyacım olduğunu ve samimi bir konuşma
    yapmamız gerektiğini haber verdim..
    Birkaç dakika sonra telefonum çaldı, masadan kalkmadan açtım,
    “alo, canım ne haber?”
    ···
  11. 1361.
    0
    “iyi, canım :p senden ne haber??” dedi imalı imalı..”nerdesin, napıyosun?”acaba amacımı
    anlayabilmiş miydi?
    “iyi bende, bir arkadaşımla bizim kafedeyim (: .” deyip merveye göz kırptım, o da görüşmemle
    ilgilenmediği havası yaratmaya çalışıyor, ama bakışlarından işe yarayabileceğini hissettim.
    “akşam çıkıyor muyuz?”
    “çıkarız bebeğim” diye şakıdı nilay telefonun diğer ucunda, bilerek yüksek sesle (neredeyse
    bağırarak) konuşuyordu..
    “tamam, geçen seferki yere gidelim mi gene? Sen beğenmiştin orasını (:”
    “olur fark etmez, senle her yer güzel bebiş ((:”
    “iyi canım, ben alırım seni evinden o zaman okey?”
    “tamamdıırrr tatlım görüşmek üzere (:”
    Telefonu kapatıp mervenin yüzünü inceledim, yarattığı etkiyi tahmin etmeye çalışıyordum,
    “bir arkadaşım.. akşam için konuşmuştuk daha önce de..onu teyit ettik (:”
    “hııı” dedi Merve, umursamaz gibi görünerek, “sınıftan mı?”
    “ha, yok alt sınıflardan bu dönem başında tanıştık onunla da (:”
    “anladım.. öyle samimi konuşunca.. sınıftandır diye düşünmüştüm (:”
    Oh be..ilk defa gülümsemesi gerilmişti.. evet…kesinlikle işe yarıyordu.. normalde nefret ettiğim
    “kıskançlık” olgusu, bu kez beni kurtarabilirdi..
    Telefonuma mesaj geldi..
    “iyi oynadım mı lan? :p” yazmış nilay.. çatlak ya (:
    “ohoho süperdin, kulağımı deldin yalnız sesimi duyurayım derken :p..ben birazdan tuvalete
    gidicem, sen bir mesaj daha at
    bana birazdan, sabırsızlanıyorum filan yaz, uydur bir şeyler”
    Neden? Diye sormaksızın, 2-3 dakika sonra “gece için sabırsızlanıyorum bebeğim :*” yazmış,
    nilayla aramızdaki diğer tüm mesajları yok edip onu bıraktım sadece, adını da rehberden
    değiştirip “nil” yaptım.. sonra da tuvalet için izin istedim…
    Eğer kadınları biraz tanıyorsam, Merve telefonuma bakacaktı..ve sonrasındaysa, artık benim çok
    da fazla çabalamama gerek kalmayacaktı..
    Bilerek uzun biraz uzun kaldım, saçımı filan oynadım, maşallahı var kerataların, uzadıkça daha
    da dalgalanıyorlar, böyle olacaklarını bilsem daha öss yazından başlardım uzatmaya...
    ···
  12. 1362.
    0
    Masaya geldiğimde beklediğim gibi somurtan ya da imalı bir yüz bulamasam da, ifadesiz bir surat
    bulmuş olmak hoşuma gitti.. üzülme Mervecim.. zararın neresinden dönsen kardır, sana iyilik
    yapıyorum aslında..
    @ohaamkbunelan panpam ikimizde aynı cümleleri kullanmış olmayalım istedim,
    ben biraz daha edebi yaklaşmaya çalışıyorum x)
    3-5 dakika daha kopuk kopuk konuştuktan sonra bu,
    “kalkalım mı? Senin gece de programın varmış hem, engellemeyeyim”
    “yoo fark etmez aslında, sen sıkıldıysan?”
    “yok sıkılmadım da, (: bizim kızlar da mesaj atmışlar zaten, ön rapor gibi bir şey hazırlamamız
    lazım pazartesiye, yurda dönsem iyi olur (:”
    “iyi madem (:”
    Kafeden çıktık, pek konuşmaksızın yurduna zütürdüm, vedalaşırken bu kez sadece el sıkıştık,
    yalandan “görüşürüz” dedik birbirimize,
    Zira bir daha böyle çıkacağımızı sanmıyordum.. çünkü o sırasını savmıştı, şimdi davet etme
    sırası bendeydi ve bu davet asla gerçekleşmeyecekti..
    Merveyi, bloğunda gözden kaybolana kadar izledim mesajlarıma bakmış mıydı bilmiyorum ama
    bazı düşüncelerinin değiştiği kesin... onu üzdüğüm için üzgünüm..ve bana edeceği muhtemel
    küfür için de kızmıyorum..ben yapmam gerekeni yaptım.. vicdanım rahat, hem onu, hem de
    kendimi, daha kötüsünden korudum..
    Huzur içinde yurda ilerledim..ve hem kendime hakim olabildiğim hem de böyle zorlu bir durumdan
    fazla hasar yaratmadan sıyrılabildiğim için kendimi tebrik ettim.. nilay a yaptığı kıyak için ufak bir
    hediye alıp, bu günü de ardımda bırakıverdim..
    Vizelere az kaldı.. hiç rahat yok amk okulunda ya..
    “demek işe yaradı ha..vay be..kız demiştir, “ne cins bir adamla takılıyorum ben?” x)”
    “aynen ya..çok kötü bir durum aslında ama ne yapayım, mecbur kaldım.. seni de dahil ettiğim için
    kusura bakma..”
    “ne olcak ya..bu arada, “nil” iyiymiş, bundan sonra beni böyle çağırabilirsin ;p”
    “o zaman, bunlar sana nil cim (:”
    “ne bu?”
    “küçük bir hediye”
    “oha, rüşvet mi veriyon olm..ne var bunun içinde? (:”
    “aç bakalım?”
    ···
  13. 1363.
    0
    Sevdiğini bildiğim, rengarenk boncuklu kolyelerden görkemli bir tanesini elleri arasına alınca
    boynuma atladı,
    “yaaa süper bu yalnızzz! (:”
    “beğendiğine sevindim, teşekkür olarak kabul et ;)”
    “oh, iyimiş valla, ama dikkat et alıştırma beni rüşvete sonra her seferinde isterim ona göre :p”
    “verrik ya bizde ne yapalım..bir tane nilayımız var :p”
    “canım benim, çok güzelmiş cidden.. nerden buldun bunu?”
    “öyle özel bir yerden değil ya..gördüğüm ilk bujiteriden aldım işte :p, sen seversin böyle inci
    boncuk diye”
    “dur takayım..”
    Kolyesini taktı, o günkü kıyafetine de gayet uyumlu oldu şans eseri, yeniden teşekkür edip sarıldı.
    “yanlış anlayacaklar ama neyseee :p” deyip gırgırını da yapmayı ihmal etmedi.
    öğlen yemeği bizim tayfa+ nilay+ alperin bu sıralar flört eder gibi olduğu biyolojiden bir kızla
    beraber yedik, kız baya tatlı ama çok ezik bir tip gibi geldi bana, belki de flörtünün arkadaşlarıyla
    böyle birden bire toptan tanışınca heyecan yapmış olabilir, kendini kasmış olabilir…
    ···
  14. 1364.
    0
    Kolye muhabbet konusu oldu,
    “tsigalkocuğum almış bana sağolsun ;)”
    Tolga,
    “oo, benim kıza asılmaya utanmıyon mu la sen bebe?”
    Gülmeye başladık,
    “valla ben olsam daha güzel bir tanesini alırdım hemen bu akşam, yoksa bak, hazır sınıfımda
    zaten, kaçırıveririm manitanı ona göre ;)”
    “evet, tolgacım, senden de bekliyorum böyle hediyeler :p”
    “e, peki nerden esti bu böyle?” diye sordu tolga,
    “şu bahsettiğim mevzu vardı ya..kızla ilgili.. ondan nasıl kurtulcağıma dair taktik verdi bana..
    taktikler de işe yarayınca ben de böyle teşekkür edeyim dedim ;)”
    “hımm.. savuşturdun ha..iyi bakalım aga.. şaşırttın beni de yalnız :p”
    “hadi len (:”
    Diğer çocuklar ve alperin kız anlamamış gözlerle bizi dinliyordu,
    “uzun hikaye, bir gece pub da anlatırım.. neco sen biliyorsun gerçi demi?”
    “hee.. evet, hatırladım şimdi.. harbi sen onu nasıl halletmedin ya ben de şaşırdım x)”
    “la olm bana Kazanova gibi davranmayın lan” (aslında burada Kazanova yerine gibici-pekekent
    gibi kelimeleri yerleştirmem icap ediyordu ama kızlardan ötürü gediğine koyamadım)
    Yine gülüşmeler oldu..
    Adımız çıkmış dokuza…
    Günler böyle gece dursun, bir öğle yemeğimi tuğçe –seda ikilisiyle yeme durumum oldu,
    Kızlar hemen “tsigalkocum, ne zamandır beraber takılamıyoruz ya” diye sıkıştırdılar, “ne
    zamandır” dedikleri de 1 hafta en fazla,
    Bir tarafta nilay, diğer tarafta bu ikisi, paylaşamıyorlar aq..bir de birbirleriyle çok muhabbetleri yok
    (hatta nilay pek hazzetmiyor özellikle sedadan), hani hangisiyle takılsam diğerine ihanet
    ediyormuşum gibi oluyor biraz.. gerçi bir tercih söz konusu olacaksa, elbette bu nilaydan yana
    ···
  15. 1365.
    0
    olur, ama bu ikisi de iyi kızlar yani, sonra, sınıftaki nadir sağlam arkadaşlarımdanlar.. başka adam
    yok.. hatta başta serhat ve ayşen olmak üzere bir 8-10 kişinin filan ölmemi istediğine eminim aq…
    Neyse.. yemeğe oturduk, havadan sudan konuşuyoruz..son dedikodulardır, etkinliklerdir (çok
    fenalar valla duymadıkları, bilmedikleri yok bıcırıkların..) muhabbet akıyor..bir noktaya geldik,
    muhabbet yine kız-erkek ilişkilerine dayandı, sonra birden bire tuğçe cüzdanından bir resim
    çıkardı,
    “bak sana birini göstericem, beğecek misin bakalım :p”
    Vegibalığa baktım, gayet tatlı bir kız, pot kırmamak için acele davranmadım,
    “hımm, hoşmuş, kardeşin filan mı :p”
    “çok samimi bir arkadaşım, burada, fizik okuyor..ha, hemşosunuz bu arada ;)”
    “oo, fiziği nasıl, iyi mi peki :p”
    “ay çok fenasın, hemen lafı nereye getiriyor şuna bak yaa (:”
    “:p demek o da Bursalı?”
    “aynen.. nasıl kız ama.. çok tatlı bence?”
    “evet.. öyleymiş, alalım sana? x)”
    “benim tercihlerim normal şekerim.. (:”
    Biraz utandırmak için üzerine gittim,
    “ee niye gösteriyon sen bana bu kızı peki? :}”
    “hiiç, öyle bir gör istedim, hemşerisiniz sonuçta, tanıştırabilirim istersen ;)”
    “olabilir.. yalnız şöyle bir laf var bilir misin,” hemşeri hemşeriyi, gurbette… x)” deyip gülmeye
    başladım,
    Ellerini beline koyup kızmış gibi yaparak, “aa, valla iyice terbiyesiz olmuş bu kız seda, acı biber mi
    sürsek ne yapsak?!”
    “dikelim ağzını dikelim, konuşamasın :p hıpp hııpp yapıp dursun x)”
    Güldüm, “tamam sen tanıştır bizi madem.. adı ne bu arada?”
    “çiğdem”
    “çiğdem..şu egelilerin çekirdek yerine kullandığı laf değil mi bu? Kızın egeyle bağı var mı?”
    “anne tarafı aydından gelmiş bursaya”
    “hee..bak, nasıl çaktım anında? Genel kültür kızım bunlar :p , ayrıca gevrek, boyoz,
    asdsafsadfsad x)”
    “tamam bakalım, msn den eklesin seni o zaman, konuşursunuz”
    “konuşuruz ya bir insan, bir insandır sonuçta :p”
    ···
  16. 1366.
    0
    “hadi hadi, kız hoşuma gitti demiyor da ;)”
    “e ama sen gösterdin, göstermeseydin? Bana en ben çiğdemi istiyom? Çiğdeeeemmm!”
    “hiişş sus be deli x)”
    “o beni gördü mü?”
    “bilmem :p”
    “ya, harbi gördü mü? Benim sende resmim var mı?”
    “var telefonda”
    “eeaaa.. tipsiz çıkmıştır onlar ama ya”
    “yoo gayet hoş”
    “bakayım ben de bi?”
    “al bak, bi Dakka..”
    üzerimizde önlüklerimizle filan fotolarımız var,
    “vayy..ne ara çekindik kız biz bunları?”
    “bu dönem başı? Şizofren misin olum :p”
    “valla hiç hatırlamıyorum ya..kafam öyle doluymuş ki..”
    “hım.. doğru, senin özel durumlar vardı sahi.. atlatabildin mi tam olarak?”
    “çok şükür (: dostlar sayesinde ;)”
    “üstümüze alınalım mı? (:”
    “alının tabi canım ;)…ama sen çiğdemi getir bana muhakkak, çiğğğdeeeğğğğmmm”
    “hay Allah seni yaa, çatlak bu çocuk (:”
    şımarıklarıma yemek boyu devam ettim, en son kaşıkla ağzıma ağzıma vurdular artık (:
    Bakmayın ben öyle tanıştırın filan dedim kız için ama, yani öyle bir şey olacağına ihtimal
    vermiyorum, maksat geyik olsun, yarı ciddi takıldım ben de zaten malum.. tuğçe ve sedadan, kız
    anlamında bir kıyak (hele ki böyle bir zamanımda) gelirse çok şaşırırım açıkçası.. muhtemelen
    onlar da ciddi değildiler..
    Ciddiymişler..
    Gece yurtta internete girdiğimde msn de yeni bir istek gördüm, ekledim, baktım, anaa.. bizim kız?
    Ne çabuk lan?
    Demek ki işin içine tanıştırıcı kız kankalar girince böyle oluyormuş.. mine ile olan muhabbetimizi
    hatırladım, nilay, prosesi oldukça hızlandırmıştı doğrusu..
    O açıdan, eğer kolay şekilde kız arkadaş sahibi olmak ve pek emek sarf etmek istemiyorsanız, bu
    yakın kız arkadaşlarınıza şaka yollu “bana karı bulun lan” şeklinde mesajı verin derim..
    ···
  17. 1367.
    0
    çevrelerinde illa ki boşta kız oluyor ve size yakıştırdıklarını (ve tabi sizi de beğeniyorsa karşıdaki)
    bir şekilde sizinle kontağa geçiriyorlar..
    Tuğçe ve sedanın bu ekşındaki amacıysa, zorlu bir ilişkiden çıkmış ve sözde terk edilmiş olan
    tsigalkoya olan acıma ve yardım etme isteği ve pek tabi benim arkadaşlığımın hisselerine diğer
    rakiplerinden (nilay) daha fazla sahip olma arzusu olabilir..lan zütün kalktı demeyin, cidden
    böyle.. yani mesele, arada kalan kişinin kim olduğu, ne olduğu ve ne kadar yakışıklı ya da
    karizmatik olduğu değil, mesele, sadece arada kalmış olması,
    Kızlar bunu bir çeşit gurur meselesi, bir çeşit rekabet olarak algılıyor ve ortadaki bahsin ne
    olduğuna bakmaksızın pot a sahip olmak için mücadele ediyor..bu, arkadaş bazında olabilir,
    sevgili bazında olabilir, maddi olabilir, manevi olabilir..her türlü yani..
    Hani şu birbiriyle,“bebişimm” “şekeriiim” “hayatııım” şeklinde selamlaşan, şimdiki devirde birbirine
    facebooktan kalp simgesi filan yapan karşı cinsimiz var ya hani, bakmayın siz onların öyle sevgi
    pıtırcığı gibi birbirlerine yılıştığına, zamanı geldiğinde, en büyük kazığı da yine birbirlerine atıyor,
    en derin kuyuları birbirlerine kazıyorlar.. şahsen ben üniversite hayatım boyunca, neredeyse
    kucak kucağa gezen çok kızın sonranda kanlı bıçaklı olduğunu biliyorum..
    Ayrıca şunu da belirtmek gerekir ki, erkek-erkek, kadın-erkek ve kadın-kadın arkadaşlıkları
    arasından, gösteriş olarak en parlak, ama sağlamlık olarak en çürük olanı, kadın-kadın
    arkadaşlığıdır..bu nedenle, siz de ilerde pek çok kadından “ben erkeklerin arkadaşlığına daha çok
    güveniyorum, en azından basit ve netsiniz, içiniz dışınız bir :p” şeklinde itiraflar duyabilirsiniz,
    hatta belki de çoktan duymaya başlamışsınızdır bile..
    Her neyse..
    @gay lussac, harbi iyi yakalamışsız asdasfsa
    panpalar fizy de sıkıntı var, güncellicez derken dıbına koydular güzelim şeyin..o yüzden bu gece
    şarkısız olsun artık,
    ama yarın sıcağı sıcağına yazarken site de düzelmiş olur
    ···
  18. 1368.
    0
    çok güzel şeyler seçtim bizim için,
    umarım keman seviyorsunuzdur ;)
    Online olan hemşerime (:p) yazmaya karar verdim,
    “selamlar hemşerim (:”
    “selamlar (:”
    ee..şimdi ne diyecektim?
    Lan.. hiç alışamadığım bir şey vardıysa da, o da yazarak iletişim kurmaktı.. yüz yüzeyken, işin
    içine jest ve mimiklerim girdiğinde çok daha rahat ve etkiliyim, ancak böyle msn den, tel den
    mesajla filan, sanki kendimi ifade edemiyormuşum gibi geliyor, ayrıca konu filan bulmakta
    zorlanıyorum..
    Yine de sempatik görünmeye çalışarak her zaman bir kaçış yolu yaratmak mümkündür bu tarz
    tıkanma durumlarında,
    Sessiz geçen 1-2 dakikanın ardından (o ara ben de, o da 1-2 kere yazmaya başlayıp sildik),
    “havalar da ısındı :}” yazdım, durumun çaresizliğini geyik yoluyla ifade etmeye çalışarak,
    önce gülen smileyler geldi,
    “aynen. Bursa da ısınmıştır şimdi, neresindensin sen? ”
    “evet, bursanın soğuğu ayrı, sıcağı ayrı dert, ama bu mevsimde en güzel zamanlarıdır (: 1050
    konutlardayım ben, ama xx e taşınıcaz sanırım 1-2 ay içinde, sen?”
    “ben çekirge de oturuyorum, oo xx güzeldir ya, yazları geliyoruz bol bol balık yemeye (:”
    ···
  19. 1369.
    0
    “hım, sen merkez çocuğusun anladım (: evet xx tam yazlık yer ya, biz artık yaz kış müdavimi
    olucaz artık bakalım (: , çok gezer misin merkezdesin malum?”
    “(: aynen, hele yazları eve zor giriyorum valla”
    Deme yauw..asi kız seni..
    “nerelerde takılıyorsun daha çok? Ben merkezi çok bilmem ama tabi avmleri, barlar sokağını filan
    biliyorum :p”
    “pek gelmiyorsun herhalde merkeze? Ya öyle takılmalık olarak, dediğin gibi avmler var, ama ben
    onların içine tıkılmayı pek sevmiyorum, barlar sokağı, heykel, altıparmak, buralarda geçiyor daha
    çok günlerim”
    “yo geliyorum aslında, ama öyle bilen arkadaşlarla ya da ailemle geliyorum, peşlerine kuyruk
    oluyorum, yön duygum pek yoktur :p o yüzden çok iyi öğrenemedim bir türlü (:”
    “anladım, senin rehberlerde iş yok o zaman :p”
    “galiba, e artık sen gezdirirsin bir dahakine bakalım senin rehberliğin nasılmış ;)”
    “hay hay, ama karşılığında xx de balığa gidicez :p”
    Gülen smileyler yine ekranı işgal etti,
    “burayı nasıl buldun?” diye sordum,
    “yani, güzel şehir tabi canım sonuçta, ama bana göre bursaya göre tek fazlası denizi, yoksa bizim
    bursamız daha güzel bence :}”
    “demi ya? Ben de öyle diyorum, kimse inanmıyor, çok kaprisli be bu egeliler :p bu arada smileyimi
    çalmışsın :} :}”
    “evet, güzelmiş :} ben de yarı egeli sayılırım bu arada (:”
    Bilmiyormuş numarası yaptım,
    “hadi ya? Anne tarafında mı baba tarafından mı?”
    “anne tarafından, annem küçükken aydından bursaya gelmişler, bir 30-35 sene kadar önce filan
    (:”
    “hımm, peki sen de kaprisli misin? :p”
    “(: yok be, ben artık Bursalı özelliklerini almışımdır”
    “Bursalı özelliği nasıl oluyormuş (:”
    “bilmem, nazlı mı oluyor Bursalı kızlar? Öyle sanırım :p”
    ···
  20. 1370.
    0
    “eyvah eyvah, o daha kötüymüş x)”
    “(: (:”
    Muhabbet böyle sürdü gitti.. derslerden, ailelerden konuşuldu, arada küçük imalar yapıldı karşılıklı
    şu hemşeri muhabbetinden girmem iyi oldu, amk her seferinde “ee dersler nasıl?” “okul nasıl?”
    diye başlamaktan bıkmıştım aq..ben yazarak pek derdimi anlatmam demiştim ama 2-3 saat
    yazıştık herhalde, sonra da vizeler sonrası için bir yerlere gitmek adına sözleştik, öncesinde de
    okulda 1-2 öğle yemeği yiyecektik.. şimdi diyorsunuz, “lan hıyar, sen gene ne yapıyon allahını
    seversen? Daha bir tanesinden yeni yırtmadın mı?”
    öyle ama, biz arkadaş olucaz be abicim.. hadi baktın öyle olacak gibi değil, nilaya bir telefon daha
    :p …
    Hiç mi kimseyle tanışmayalım amk.. hemşo işte..
    Ertesi gün çiğdemi ilk kez yüz yüze görme imkanım oldu, Allah.. çok tatlı lan bu kız.. hafif balık
    etli, buğday tenli, ela gözlü, kahverengi, dalgalı saçları benimkiler gibi, sadece daha bakımlı ve
    uzun tabi..biz yıkayıp çıkıyoruz.. onun dışında, gözler, filan boncuk gibi, yanakları ısırırsın..bu
    güne kadar, münasebetim olan kızlar arasında, belki en güzeli, en ciksisi (kimse liseli etekli, kızıl
    ceydadan ciksi olamaz lan bence..) , en havalısı değil ama, kesinlikle en tatlısı.. dudaklar filan..
    inanılmaz..
    itiraf ediyorum, ilk defa karşımdaki bir kızı ciddi anlamda “yemeyi” düşündüm x) x)
    Neyse, oturduk, yiyoruz..(yemek), gene bir muhabbettir aldı gitti, benim gözlerimin parladığını fark
    etti mi bilmiyorum, ama ben onunkilerin gayet memnun baktığını hissedebiliyordum, yavşakça bir
    hareketle,
    “fotoğraflarından daha güzelmişsin” dedim, güya yarı mahcup şekilde gülerek,
    ···