-
1126.
+3tolgaya baktım "napıcaz?" der gibi,
"ya beyler.. şimdi, kız arkadaşı olanlar var malum.. yani onlar birlikte geçirmek ister.. malum.. (:"
"e aga, benim de var sevgilim, ama bak ben bizzat bu planlamanın başındayım.. abii, kızlarla her
zaman birlikteyiz zaten, her allahın günü çıkıyoruz, ediyoruz..ama bir daha böyle bir tayfa gelmez
bak, efsane olacak eğer tam katılım sağlarsak, harbi diyorum bak, askerlik anısı gibi anlatırsınız
ilerde (:" diye hevesle ikna çabasına devam etti utku..
kapı bir kere daha aralandı,
meşur abilerimizden en meşuru, boynunu içeri uzatıp,
"la, dalyaraklar, yan çizmek yok demi?"
güldük,
"abi valla kızlar var ne yapa... "
"la başlatmayın kızlara olm, yıkıcaz diyorum babuş"
vay aq..ne yapsak ki..
"beyler, katılım durumu ne peki şu an?"
"aga 15 kişi filan banko..bir 5-6 tane sizin gibi muallak var işte, karı kız diye tutturan..bir kaç tane de
eve gitsem iyi olur diyen bebe var.. kandırmaya çalışıyoruz.. kalın işte be aga..lan bir daha gelir
mi böyle ortam.."
çocuk haklıydı..
yurttaki ortam ve kaynaşıklık çok iyiydi.. diyorum ya, zaten 40-45 kişilik yurt, artı babamızın çiftliği
gibi kullanıyoruz aq..bi karı atmadığımız kaldı, eğer olaki dansöz filan getirirlerse, o da olmuş
olacak..
hatta yurtta yaşanan maceraları anlatmaya kalksam, oradan da bir hikaye çıkar.. neyse..
epey şaşkın ve kararsız şekilde, nihayet şu cevabı verdik tolgayla,
"tamam beyler..biz kızlarla görüşelim madem.. durumu açıklayalım.."
"ooohoo aga kılıbıklık etmeyin yaa"
"yok olm, sadece söyleyip tepkilerini ölçücez işte..sen bizi %75 oldu kabul et.."
"aynen" dedi tolga
"%75 yeterli değil hacu (:"
"ya utku bak sana bir anal gireriz şimdi burda, yeterli olur, tamam diyoz ya len (:"
"tamam aga bak, valla.. sonradan sonraya kaytarırsanız bir daha odama uğramayın.. bundan
sonra halı sahayı da gelenlerle aramızda yaparız ona göre"
"tamam bin tamam konuşucaz hadi (:"
sonunda tatmin olup odadan çıktılar.. tolga konuştu,
"hehe..ne tak yicez lan..(:" -
1127.
+2"abi bilmiyorum..ama çocuklar bir açıdan haklı.. böyle ortam gelmez bir daha.. zaten seneye ev işi
filan diyoruz.."
"harbi bak..o işi napıcaz?
"çıkıcaz abi.. yani sen de istiyorsan? istiyon demi?"
"tabi canım... ev hayatı şart artık.. ikimiz mi çıkarız?"
"yani.. necati de var, o da çıkmayı düşünüyormuş.. konuşuruz yani.. sonra alperler var.."
"oha olm kaç kişi çıkıcaz lan.."
"bakarız işte ya..bizim niyetimiz var nasılsa, hele bir o günler gelsin de..gelenlerle çıkarız işte..en
olmadı ikimiz çıkarız ne var aq?"
"aynen... vay amk.. seneye evde olucaz ha? (:"
"inşallah kanka.. tahtaya vur"
gülüştük,
ev konusunda onu da istekli görmek hoşuma gitmişti.. nihayetinde, en güvendiğim adam tolga ve
eğer biriyle eve çıkacaksam, ondan başka bir opsiyon daha aklıma gelmez ilk etapta..
huur melteme kalsak ceyda ile çıkıcaz aq..
bugün var, yarın yok kızla eve mi çıkılır?
beyler, sevgiliyle eve çıkılmaz.. bunu net söyleyeyim..ha, çıkılmış evin üzerine sevgili getirilir,
herhalde yani..ama direkt olarak sevgiliyle eve çıkmak çok büyük hata olur söyleyeyim, hele ki
üniversite yıllarında..
"bu yılbaşı işini napıcaz peki?"
"napalım?..nilay kızar mı ki sana çok?"
"kızar.. hatta giber..ama sonuçta ben ne dersem o olur tabi"
"ooo erkeek..(:"
"seninki?"
"benim ki ne tepki verir bilemiyorum..ama sonuçta aynen, ben ne dersem o olur"
"ehehe..iyi lan o zaman.. kalalım?.."
"kalalım anasını satiym!"
"çak!"
"huahahahaha"
yılbaşı planımız hayırlı olsun..
sonumuz hayrolsun aq.. -
1128.
+1http://fizy.com/#s/3wl7au
tolganın durumu cidden zor, nilayın tersi pistir bilirim..hele ki yılbaşını birlikte geçirmemek!
çocuğun burnunda getirecek muhtemelen..
bana gelince..
aslında bu durum işime bile geldi denebilir, zira şu ceyda üzerinde uygulayacağım testlerin ilki
olabilir..bakalım nasıl bir sonuç alacağım..
cicişler gibi trip atıp, nihayet gerçek yüzünü mü gösterecek
yoksa abartılı bir rahatlıkla "elbette hayatım, sen nasıl istersen" diyerek rolüne devam mı edecek?
belki de, dönüşmeye çalıştığı (ya da zaten olduğu) kızın vermesi gerektiği gibi bir tepki verip beni
şüphelerimden biraz olsun uzaklaştıradabilir..
ama doğrusu böyle kızların (bana uygun-benim gibi) gerçekte ne tepki vereceğini bilemiyorum..
hatta gerçekte böyle bir kadın formunun varlığından bile emin değilim..
ceyda tamamen sanal bir karakteri oynuyor olabilir..erkeklere özgü bir karakterin, gerçekte var
olmayan, sanal yansımasını..
sahi, acaba ben olsam ne tepki verirdim?
bunun üzerinde yola çıkarak tutarlı bir sonuca ulaşmaya çalıştım..
muhtemelen çok kızarım..ama sonuçta ben erkeğim..kızmam doğal..kendi yapımı, bir kadının
düşünce ve duygularına göre nasıl modifiye edebilirim diye düşünmeye başladım... kadın
olsam..ve aynı bu kafada olsam, ne düşünürdüm?
biraz düşünüp sıçtığımı farkedince bu hareketten vazgeçtim zira nonoşluk başlangıcına doğru
gitsin istemiyorum durumun..amk..
cevabını henüz bulamadığım bir soru daha..ceydadan öğrenecektim..
ama öğreneceğim cevabın gerçekliğini kıyaslayabileceğim bir cevap anahtarım yoktu elimde..ilk
defa kendi kendime yetemediğimi farkettim..kadın pgibolojisi üzerine biraz daha okusam iyi
olacak..onları anlayabiliyor, gerekirse yönlendirebiliyorum ama onlar onlar gibi düşünebilmekten
hala çok uzağım.. -
1129.
+3oysa ceyda beni çözmeyi başarmıştı... bir kaç hafta içinde..
ömürünü bu işlere adayıp kafa patlatarak geçiren, edebiyatçılara, pgibologlara bir kez daha
acıdım.. yazık..yüz yıllardır, kadınlarda varlığına dair hiç bir geçerli kanıtın bulunmadığı, tamamen
kendi yarattıkları bir gizemi çözmeye uğraşıyorlar..
oysa ben hayatı basit yaşamayı severim.. erkek dediğin de böyle olmalı..
horoza sormuşlar,
"tavuk mu yumurtadan çıktı, yoksa yumurta mı tavuktan?"
"valla ben polemiğe girmem, giber geçerim" demiş..
akıllı hayvan..
kurnaz..
işte biz de horoz gibi olmalıyız.. ciddiyim... polemikler, ince hesaplar, taktikler bize göre değil..biz
gibişimize bakmalıyız.. çünkü karşı tarafın anladığı dilden konuşmaya en çok yaklaştığımız
zamanlar, bu tarz zamanlar..
bilinenin aksine, kalbimizi, ruhumuzu ve daha bir sürü romantik zımbırtıyı değil, gibimizi
konuşturduğumuz zamanlar..bu dilden anlıyorlar.. onlara bu gerekiyor..
4s kuralından haberdar olmayan kaldı mı?
belli ki, hala kadınların gizemini (!) çözebileceğine inanan ve ağzında her daim bir adet gül, elinde
klagib gitar, arka cebinde tek taş ile gezen bazı romantikler hariç herkes duydu bu kuralı..
işin kötüsü ise,
o romantiklerden etrafımızda çok fazla var,
ve "sizi anlıyoruz, değer veriyoruz" ayağına kadınlarımızı çalıyorlar..
bizim kadınlarımızı!
gül
gitar
tek taş
iyi düşünün bakalım.. bunlar neyi ifade ediyor..
her birinin bir gizli anlamı ve özel tanımı var..
tek bildiğim ise, en etkilisinin sonuncusu olduğu ve bazen ne gitara ne de gül e gerek
kalmadığıdır..
iyi düşünün.. -
1130.
+2siz önüne gül yapraklarından yollar serip, penceresinin önünde serenat yaparken,
birileri sadece arka ceplerindeki tek taşı kullanarak kadınlarınızı çalıyorlar... belki de hayatınızı
çalıyorlar..
sanırım ben de ayşen i bu şekilde çaldırmıştım..
işte o günden beri de, değerli, değersiz ayırt etmeksizin, radarıma giren her kadının kalbini
soyuyorum..yağmalıyorum..
ve hala kaybettiğim miktarı telafi edemedim..
edebilecek gibi de hissetmiyorum..
panpalar, bu gecelik bu kadar yetsin,
takip edenlere teşekkürler, yorumlarınızı esirgemeyin..
bu arada tobias bini, allah seni ne etsin emi (: sazan avi yi ciddi sanan panpalarımız var, gecenin
başında beri "issyyyyaaaağğğğn" niteliğinde bir sürü mesaj alıyorum, şunu editleyecek misin ne
yapacaksın bilmiyorum ama bundan sonra gelenleri direkt sana yollayacağım bilesin :p
tekrar iyi geceler, görüşmek üzere ;)
iyi geceler panpalar,
deist günahımı aldın, epey de çoktur yani, taku yedin (:
bu gece fazla yazamayacağım 2-3 part atıp zihnimi boşaltayım, epey yorgunum pztsi sendromu
amk..
bu arada bugün yazmaya başladığımın 3. ayı olmuş, 3 ayda 1.5 yılı anlatmayı başarmışım, valla
kendime küfür mü etsem yoksa kendimi tebrik mi etsem bilemiyorum (:
http://fizy.com/#s/129yuy
yeni nesil tsigalko.. -
1131.
+2artık kendine kızmayı bırakmış, hata yapsa bile kolayca görmezden gelebilen, gamsız bir adam,
eh, o kadar acı ve mücadelenin ardından, herhalde sinir uçlarım hissizleşti, hücrelerim öldü ki,
daha fazla hissedemez oldu sonunda..
eskiden olsa, "ceydacığımı nasıl aldatırım!" diye ağlardım muhtemelen ama şimdi ise tam tersi,
üzerimde bir hafifleme var..
pazartesi geldi, okula gittim,
necoyla takıldık, öğle arası alperle nurettini gördük beraber yedik, aradım tolgayı o da geldi,
ayak üstü 5 liyi kurmuştuk gene,
malum gece paylaşılan hikayeler ve birbirine uyuşan kafaların samimi muhabbeti sonrası, grup o
günden sonra ilk kez bir araya geliyordu..
buna rağmen pek uyum sorunu yaşanmadı, tabi birbirini az tanıyanlar arasında yine bir temkinlilik
hali var ama, hissediyorum, olacak bu çocuklar..
o ara konuşurken laf yılbaşına geldi,
alper,
"aga siz kızlarla baş başa mı takılmak istersiniz? eğer öyle değilse bize katılabilirsiniz, necati,
kardeşim, sen de tabi" dedi,
"siz napıcaksınız ki?"
"ya öyle, 7-8 kişi bizim grup, canlı müzik olan mekanlar var, her yer organizasyon zaten, birine
damlarız ;)"
"7-8 mi? lan olm bölünerek mi çoğalıyorsunuz anlamadım ki? kim o 7-8?"
masa koptu ben böyle söyleyince, alper biraz utandı,
"ya işte, çoğunu sende tanıyorsun zaten (: bizim kızlar, nuri, ben, hatta ayşegül de gelicek" deyip
imalı bir sırıtışla öcünü aldı..
tolga hemen "ayşegül kim la?" diye sorarken, ben de konuyu değiştirmek için,
"nuri kim amk?" dedim,
"nuri, nurettin işte bea.." deyip yanındaki arkadaşının sırtına vurdu, "olm adı çok uzun lan nu-ret-
tin böyle isim mi olur.. söylerken ağzım yoruluyor.. hatta nur diye bile kısaltabiliriz (:" -
1132.
+2masa gene koptu, nurettin siyah çerçeveli gözlüğünün üzerinden bakar halde pgibopata bağlayıp
"dalga geçmeyin olm, haşmetli isim bu, nur-ettin, amk sizinkiler gibi pale ismi değil" deyip
şakadan bozuk attı, bizle gülmeye başladı..
o günden sonra nurettin e nuri demeye başladık,
başta kızıyordu filan ama sonra alıştı :p
o ara benim ayşegül bilmem ne de kaynamış oldu tabi.. gereksiz sorulardan kurtuldum.. sonra
tolga,
"kardeşim, biz yurtta kutluycaz ya, gelmek isterdik ama.."
alper şaşırdı,
"nası.. yurtta mı? abi sap olsanız neyse de, sevgilisi olan adam yurtta kutlar mı ya?" deyip şaşkın
bir gülüş koyverdi,
ben,
"çocuklar çok ısrar etti kardeşim, baya organizasyon filan yapıcaklarmış, bir de bizim yurt ortamı
çok iyi biliyon mu, o yüzden bulmuşken böyle bir şeyi kaçırmayalım dediler, harbiden öyle bir
jenerasyon daha gelmez yani (:"
"hadi ya..valla..ne olursa olsun, beni epey şaşırttınız.. kızlar ne dedi bu işe?"
tolgayla birbirimize baktık, suçlu suçlu gülmeye başladık,
alper,
"daha söylemediniz?..vay amk ya..komedisiniz var ya.."
ardından nurettin (makinacı-ya da nuri de diyebilirsiniz) beklenmedik anda ölümcül soruyu sordu,
"ee kanka geçen sene nerde kutlamıştınız siz?"
haydeeaaa..
geçen sene nerde miydim?
tolga,
"yurttaydım ben ya" dedi,
ben de hemen
"a..ayn.. aynen.."
tolga bana döndü,
"sen de mi yurttaydın o gece?"
"ee..evet?"
"hatırlayamadım da.."
"o aralar pek samimi değildik şekerim, farketmemişsindir" deyip yanağında bir makas aldım, işi
geyiğe vurdum.
alper, -
1133.
+3"neyse şimdi epey samiminiz maşallah" deyip hepimizi yine masaya yıktı.
neyse,
muhabbet böyle şen şakrak sürdü, yemekler yendi, sonrasında üzerine turuncu kantinde bir de
çay keyfi yapıldı, derslerimize dağıldık.
neco sordu,
"harbi aga napıcanız ya siz? (:"
"valla kanka, benim işim nispeten kolay, ceyda anlayışlı kızdır da, nilay tolgayı oyabilir (:"
"hadi ya..öyle bir kız mı nilay? hiç öyle görünmüyor?"
"tersi pistir" deyip sırıttım..
http://fizy.com/#s/1ah0jn
neyse biraz ilerleyelim,
önce ceyda ile o akşam ki mesajlaşmamızdan bahsedeyim,
ben daha ne diyeceğimi düşünedururken, ceyda bana yılbaşı için ne "plandığımızı" sordu, şurda
kalmış 5-6 gün..
dedim ki "bir şey planlamadım, yarın bir konuşmamız lazım"
şimdi, cumaya konuşsam (beraber olduğumuz gün), epey geç kalmış olucam zira zaten
haftasonu malum gün..
mecbur, yarın konuşmam lazım..öyle üzerimde bir çekince filan yok, misal böyle bir şeyi ebruya
yapacak olsam, herhalde ortadan çatlardım..o da beni çatlayan yerlerimden şişlerdi..
şimdiyse, ceydanın bir şekilde fazla trip atmayacağına inanır haldeyim..bu inancı oluşturan her
neyse bilmiyorum ama kıza karşı bir sevgi azalması yok bende..sadece biraz şüpheliyim
hallerinden..yani, eğer o şüphe de tutmazsa, zaten tam gaz gideriz biz, bir daha da hiç bir şey
ayıramaz..
ertesi gün oldu,
öğle arası kızla buluştuk, durumu izah ettim,
mümkün olduğunca güzel bir dille ve rahatlığımı gizleyerek (hatta çok sıkıntılı taklidi yaparak)
durumun kendi açımdan zorluklarından bahsettim, -
1134.
+3"erkeklerin bazen böyle bir araya gelmesi gerekir bebeğim..bunlara da ihtiyacımız var..hayat
bizim için sadece kadınlardan ibaret değil ;)"
sözümü hiç bölmeden dinledi, az önceki, ona özgü enerjik hali kaybolmuştu..düşünceli gözlerle
masayı taradı, nihayet yüzüme baktı, ne tepki vereceği benim için müthiş önemliydi ve sanırım bu
kez harbiden heyecan yaptım..bakalım ceyda bu engelin üzerinden atlayabilecek miydi?
http://fizy.com/#s/3fxaqo
konuştu,
"anlayabiliyorum..ama beraber olsak çok güzel olurdu.." deyip buruk şekilde gülümsedi..
"biliyorum..ceydacım..yani, biz henüz bir plan yapmamıştık malum..eğer öncesinde sana söz
vermiş olsaydım asla dönmezdim ama ne bileyim..öyle de bi eğlensek, çok güzel olacak..bir
salonda kuduran 25 erkeği düşünsene, kendilerinden geçmiş, ellerde biralar, bağıra bağıra şarkı
söylüyoruz..tribün atmosferi gibi..kaynaşık, sıcak.."
güldü,
"(: ııımm hayal etmesem daha iyi, bana bir tane kuduran erkek yetiyor da artıyor bile"
gene beni överken utandırmayı başarmıştı..gerçi kudurukluk ne derece bir övgü sözcüğüdür
bilemiyorum..
"neyse işte..güzel olucak yani..bak, bunu fazlasıyla telafi edebilirim, hani mesele özel günlerde bir
arada olmaksa, bir sürü özel gün var, hatta bir tanesi daha pek yakınlarda ;)" deyip 14 şubatı ima
ettim -
1135.
+3suskun halde gülümsemeye devam etti, o kadar sevimli ve masum bakıyordu ki, resmen köpek
yavrusu gibi lan.. oracıkta üzerine atılıp sarasım, öpesim geldi ama kantin kalabalığından
çekindim..
bir de kalkmış bu kızı deniyorum bilmem ne aq..pff tsigalko.. yemin ederim deli gibmiş seni..
"ee" dedim, "bir şey demiycek misin?"
omuz silkti,
"ne diyim aşkım..sen kararını çoktan vermişsin (:"
trip atar gibi bir tonda söylememişti ama yine de emin olmak istedim,
"ceyda, ama böyle deyince kötü hissediyorum kendimi.. üzüldüğünün farkındayım, hatta yaptığım
şeyi odunluk-hanzoluk olarak da görsen haklısın..en az senin kadar ben de üzülüyorum ama
diyorum ya, bir yandan da... ya..öyle bir kalabalıkla eğlenmeye ihtiyacım var..sen, senin yerin ve
seninle eğlenmemizin yeri bambaşka..ama bu da ayrı bir şey.. anlatabiliyor muyum.. ikisi farklı... "
eli yüzüme uzandı, sevgiyle okşadı,
"sen mutluysan, ben de mutluyum sevgilim..ama bunun acısı çıkar demedi deme" tehlikeli bir
gülümseme takındı.. kadınların sonradan "acı çıkartmak" da üzerine yoktur, doğru..
oyuna ortak oldum,
"ne istersen alabilirsin benden" dedim tehlikeli bir sesle devam ederek, elim masanın altından
bacaklarına gitti..
elini yüzümden çekip,
"yok canım öyle çok bir şey istediğim yok.. sadece, bunu tamamen yutmuyorum, onu bilsen yeter"
dedi,
bacağının iç tarafını hafifçe sıktım, bir an huylanıp kasıldı.. gülümseyerek dik dik bakmaya devam
ettim,
"ne istersen" dedim tekrar.."bu bir hataysa, emin ol kendimi affettirmek için her şeyi yaparım"
yutkunup gözlerini, gözlerime doğru kaldırdı, kendiminkinin yarım metre uzağındaki kalbinin
gümbürtüsünü hissedebiliyordum, -
1136.
+2sonra yeniden kastı kendini, silkindi, kendine geldi.. kız bildiğin pancar gibi olmuştu.. daha fazla
sıkıntı vermemek için üzerine gitmeyi bıraktım, elimi bacak arasından çektim,
"utandırdım mı seni (: ?" diye pişkin pişkin sordum bir de,
elleriyle yanan yüzünü yelleyerek,
"yok be..ama kızardım demi?"
"hımm biraz.."
kolasına uzanıp büyük bir yudum aldı,
"bazen.. bazen, hakkaten sınırları zorluyorsun" deyip güldü,
"özür dilerim?" dedim hayal kırıklığına uğramış bir sesle,
"olumsuz olarak söylemedim ki?" dedi yüzüme bakıp, "hoşuma gitti"
vaov.. emin ol senin bu cevabının benim hoşuma gittiği kadar değildir..
güldüm,
"iyi.. aferin bana o zaman :p"
elini omzuma attı,
"potansiyelinin farkındayım tsigalko.. seni tanıyorum, biliyorsun... tutkulusun.. tehlikelisin hatta..
sadakatsizsin.. şeyinin dikine gidiyorsun desek, yanlış olmaz her halde (:"
ellerimle yüzümü örtüm palm face yaptım,
"ama aynı zamanda çok duygusalsın.. yani.. nasıl oluyor da aynı anda hem bu kadar gamsız, hem
de bu kadar düşünceli birisi oluyorsun.. inanılır gibi değil.. türünün tek örneği olabilirsin.."
kendim için pek çok gece düşündüklerimi, onun ağzından duymak, artık alışmış olmam gerekse
de, yine de şaşırttı beni..
ceydanın kesinlikle zihin okuma yeteneği var.. kesin aq..bu kadar da olmaz.. seçtiğim
betimlemelerime varıncaya kadar aynı düşünüyor benle -
1137.
+2"sen de az değilsin ama" dedim, "beni resmen önce çaldın, sonra da kölen yaptın"
bir an gülümsemesi soldu,
"böyle mi düşünüyorsun gerçekten?..yani, ebruyla seni ayırdığımı.."
"yok.. yani, böyle düşünmüyorum da..teknik olarak olan bu, sadece onu belirttim.. yanlış anlama,
seni, senin beni övdüğün yolla övmeye çalışıyorum.. tutku, tehlike, filan :p"
"teknik olarak da öyle değil ki tsigalko..ben seni kimseden ayırmadım.. sadece ait olmadığın bir
yerde olduğunu fark etmeni sağladım.. kararı sen kendin verdin, unuttun mu? ve seni kölem
yapmadım..tam tersine özgürlüğüne kavuşturdum.. öyle değil mi? özgür hissetmiyor musun?"
"ya..yani.. haklısın o açıdan.. evet.."
dobralığı karşısında bir kez daha şarampole yuvarlanmıştım..bir kontra çıkarıp sersemletmeyi
denedim,
"peki, bunca dengesiz özelliğime karşın benden korkmuyor musun?..ya ebrunun başına gelenler
bir gün senin de başına gelirse? öyle ya, sadakatsizin tekiyim (:.."
gülümsedi,
"ne diyorlar tsigalko, bir laf var hani.. demirden korksak trene binmezdik mi diyor?..aynen öyle..
korkak, kendine güvensiz, ezik biri olsam zaten bu işe baştan girmezdim... arkamı dönüp alperin
beni senle tanıştırdığı günden beri ben o treni hayal ettim.. şimdi de zütürdüğü yere kadar
gideceğim işte.. dilerim o yol hiç bitmez.. -
1138.
+3huh.. şaşkınlığımı gizlemeye çalışarak, işi geyiğe vurdum,
"şair takılıyoruz (: ?"
"ee seni de öyle tavlamadım mı? ;)"
kaşlarım havaya kalktı istemsizce..
"ben de ne var ki bu kadar?"
eli yeniden yüzüme gitti,
"aslında dikkatle bakmazsan görülemeyecek bir şey.. sıradan bir erkek çocuğusun işte..ama
senin ruhundaki o karamboller..o gözlerinden sızan melankolik hallerin, hem böyle mutlu-hem de
aynı anda kaotik bir görüntün var ya..hah işte..o aslında biz kızların peşinden koştuğu yegane
şey.. zira biz hep kavga, kan, gözyaşı arıyoruz.. bizi manevi anlamda becerecek adamları
seçiyoruz.. sanki inadına yapar gibi.."
şaşkın halde dinlemeye devam ettim,
"..kabul edelim ki, sen bu aşk meşk konularında pek de iyi bir adam sayılmazsın..ha tamam diğer
yönlerden insanlığına kimse bir şey diyemez ama.. çapkın herifin tekisin.. seninle olan kadına
sadece keder ve elem verirsin.. buna rağmen senden kopamaz o kadın çünkü zaten içten içe
istediği de budur..sen şu, aynı evin içinde elli türlü aşk oyunu ve entrikaların döndüğü dandik türk
dizileri nasıl bu kadar tutuyor sanıyorsun? onları kim izliyor sence? biz acı düşkünü kadınlar..
güya hep mutluluğu arıyoruz, ama aslında sadece acıyla besleniyoruz.."
http://fizy.com/#s/1ai0f4
oldukça cesur itiraflar..
"bunun genel olduğuna emin misin?"
"bilmem..bu sadece benim gözlemim ve düşüncelerim... "
"peki sen de mi bu yüzden..şey yaptın bana..ee.."
"aşık oldum?"
"yani..öyle iddalı bir kelime kullanmak istemedim :p"
"haklısın..aşık olduğum konusunda..ama sebebi bu değil..sebebi, senin bana benziyor
olman..daha ilk anki tavırlarından bile kolayca anladım, ama emin olmak zaman aldı..o yüzden,
ben de sana kendimi hemen göstermedim..acemi çapkın numarası yaptım..anladın mı? sen beni
ilk aslında ilk kez, eskişehirdeki o ilk gecemizde tanıdın ;)"
oooh mayy gaad... -
1139.
+1Rezerved
-
1140.
+2bu son söyledikleriyle tamamen şoke olmuştum artık.. hani rol yapabilecek, düşüncemi
gizleyebilecek bir halim de kalmamıştı anladınız mı beyler?
resmen ağzıma sıçmıştı söyledikler..
kurduğum tezde haklı çıkmıştım,
ama tersten..
ve o,
bunu düşünmüş olabileceğimi de tahmin etmişti..oha..oha..ve oha.. nasıl bir yaratıkla karşı
karşıyaydım lan ben?
yüzüne uzandım, artık etrafımdaki kalabalığa aldırmaksızın uzun uzun öptüm
dudaklarından.. kadınım..
bir süre sonra yüzünü çekti yüzümden..
ayağa kalktı, benim de elimi yakaladı,
"hadi.. kalkalım.."
kalktık..
neredeyse koşar adım, fakültenin içine daldık, elimden tutmuş beni de peşi sıra sürüklüyordu,
bizim mühendisliğin katına çıktık.. öğle arasının verdiği tenhalıkla, koridorlarda kimsecikler
kalmamıştı..
sınıflardan birine daldık,
bizim sınıf..
tıpkı koridor gibi boş..
bunu fark eder fark etmez, omuzlarımdan tutup hemen giriş kapısının sağına, duvara yapıştırdı
beni, vücutlarımız birbirine geçmeye başlarken, sağlıklı düşünme yetimi tamamen kaybetmiş, "ya
biri gelirse?" sorusunu çoktan zihnimin arkalarına fırlatıp atmıştım bile..
az yazayım demiştim ama gene kaptırmışım (: -
1141.
0bu gecelik burada kalalım, takip eden panpalarıma iyi geceler,
görüşmek üzere ;)
iyi geceler panpalar (:
bu gece yazamayacağım programımdan ötürü, hafta sonuna kadar da epey sıkışık durumdayım
ancak boşluk buldukça yazmaktan geri durmam, dediğim gibi, buraya yazdıkça ben de içimi
boşaltmış oluyorum, iyi hissettiriyor..
görüşmek üzere ;)
selamlar panpalar,
çarşamba sabahından beri neler yaşadım inanamazsınız, ayrı bir hikaye olabilir yani..
bu gece fener maçından sonra kaldığımız yerden devam ediyoruz, çok doluyum, sabaha kadar
bile yazabilirim.
gece görüşmek üzere ;)
tekrar iyi geceler panpalar, birazdan başlıyorum.
yorumlarınızı okudum, hepinize teşekkürler (:
bu gece biraz ilerleyelim, eğer gücüm yeterse dönemin sonunu görürüz
..apar topar girdiğimiz sınıfta, yine aynı acele ile birbirimize girişmiştik, beni lcd tv ler gibi duvara
monteleyen ceyda, sanki kudurmuş gibi bir biri ardına, bir sağıma bir soluma dalıyor, bense
sadece ayak uydurmaya çalışıyordum..
bir iki dakika insan üstü bir tempoda üzerimizdeki enerjiyi attıktan sonra, nihayet nerede
olduğumuzu hatırladık aq..en azından ben hatırladım,
hala üzerime yüklenen kızı biraz iteledim, -
1142.
0"bebeğim, okuldayız?"
"biliyorum (:" dedi nefes nefese".."zaten asıl zevki burda değil mi? :p"
güldüm.. haklıydı, yeniden öpüşmeye başladık,
yalnız o ara, heyecandan mıdır (zira sözsüz bir kuralı ihlal etmekteyiz) yoksa olayın ani ve
kontrolsüz gelişmesinden midir bilmiyorum (belki de her ikisi birden) boşalacak gibi oldum,
halbuki çok daha açık saçık durumlarda kendimi bunun en az iki katı tutardım.. neyse, okulun orta
yerinde ıslak donla dolaşmak istemediğim için ceydayı bir kere daha ittim üzerimden,
"ne var ya, kız gibi davranıyorsun?" deyip kıkırdadı,
"kızım, şey olacak yeter.. yavaş biraz" dedim utana sıkıla, bu daha da gülmeye başladı,
"heyecan mı yaptın? (:"
"eeh, yani, normal olarak".."hem biri görürse hoş olmaz cidden,bir de bizim sınıf zaten burası.."
bu ayrıldı üzerimden, ben de direkten dönmüş olmanın verdiği rahatlıkla gayri ihtiyari bir oh
çektim, kızdı,
"oh? kurtuldun yani benden?" deyip alnını alnıma dayadı, beni duvara sıkıştırmaya başladı yine,
aklıma lisedeki tuvalet korkutmaları geldi, gülebildim..
böyle adamın alnına alnımızla ittirip fayansa yaslar, "baahh goçum, bu sana son uyarımız ağıllııı
olcağğn" gibisinden triplere girerdik..hey gidi..
tam da benzer bir durumdaydım şimdi, tabi ceydanın kızgınlığı ve tehdidi fakedendi malum..ben
gülünce bir de ellerini beline dayadı, tam asabi mahalle karısı gibi dikiliyor,
dalga geçmek için ağzımı açtım ki, o ana kadar orada bulunduğunu fark etmediğimiz birinin
sesiyle irkildik..
"arkadaşlar?"
ceyda üzerimden iki adım geriye attı, kafalarımızı hemen sağımıza, girişe çevirdik,
okula henüz bu yıl gelen, yeni bayan araştırma görevlilerinden biri ağzı açık bize bakıyor,
basıldık..
zaten alışkınız basılmaya aq..
kız devam etti,
"okuldasınız biliyorsunuz değil mi?" deyip bunu şaşkın ve imalı mimiklerle destekledi.. -
1143.
+2şimdi, işin açıkçası, üniversite gibi bir ortamda, hele ki bizim üniversitede, gibişmedikçe, kimse
sana bir şey diyemez, buna hakkı yok, ama öyle kuytu sınıf köşelerinde kafa kafaya basılınca da,
ister istemez bu algıyı veriyorsunuz insanlara,
halbuki bahçeye çıksanız, (hele de yaza doğru) bizim on yakalandığımız durumdan iki kat daha
samimi 5-10 çift görebilirsiniz bir yürüyüşte..ve eminim ki aynı hoca, onları sanki orada durmakta
olan çöp bidonuymuşcasına sıradan karşılayıp yoluna devam eder..
ama işte sınıf.. kimse yok.. falan filan..
yine de yakalandığımız durum, o kadar da kötü sayılmazdı, ceyda alnını alnıma dayamış, elleri
belinde, beni köşeye sıkıştırıyordu alt tarafı (:
her lafa cevabı olduğunu sanan ben, züt gibi kalmış, ağzımı açamıyor bir haldeyken ceyda
konuştu,
"hocam arkadaş beni biraz kızdırdı da..hesabını kesiyordum" deyip güya kızgın, yarı muzip
şekilde gülümsedi,
güzel bahane evet.. yersen..
genç hoca (araştırma görevlisi yazamıcam uzun uzun aq..) derin bir nefes alıp söyleyeceklerini
toparlamaya çalıştı, şaşırdığı, dahası utandığı belliydi, sonuçta o da genç bir insan evladı,
aramızda en fazla 4-5 yaş vardır,
"anladım, ama, yanlış anlaşılmayın diye uyarayım dedim" diyerek yeniden iğneledi kendi çapında,
"dışarda, havadar bir yerde hesaplaşsanız daha iyi olur"
ceyda yeniden atıldı, ben ise salak salak bakınmakla yetiniyordum,
"haklısınız hocaamm, ama elimden kimse alamasın istedim" deyip pis pis gülümsedi, karnıma
şakadan bir yumruk patlattı..eli ağırmış, ben de güya çok acımız gibi yapıp iki büklüm oldum,
genç hocaya pek de samimi gözükmeyen bir "kurtarın beni" bakışı attım. -
1144.
+3kızın söyleyecekleri bitmişti sanırım, artık ne desin..hem zaten karışmak onun işi değil, artı öyle
öpüşürken sevişirken de yakalamadı (eğer 1-2 dakika önce gelseydi..of of of..)..
bir şeyler daha geveledikten sonra, kaçar gibi ayrıldı sınıftan,
ceyda ise, bırakın zerre utanmayı, aksine neredeyse karşısındakini utandırıp, bizi gördüğüne
pişman etmişti, muzaffer bir komutan edasıyla gülümsedi,
"iyi yırttık ha :p"
"ya, öyle.. hesabımı kestiyseniz gidelim ceyda hanım? (:"
"daha kesemedim?" deyip tehlikeli bir gülümseme eşliğinde yeniden üzerime geldi, hemen
direndim,
"kızım napıyon, daha demin yakalandık, şansımızı zorlamayalım bence!"
"üff bırak ya, o salak bugün bir daha bu koridora bile gelemez artık (:" kısa bir kahkaha attı,
deli midir nedir ya..yeniden öpüşmeye başladık, dudaklarımı kurtarıp,
"başkası gelirs.."
"yemin ediyorum kız gibisin ha"
yine sesimi kesti..
bir iki dakika daha bu şekilde gayet hararetli bir sevişmenin ardından, kulağına fısıldadım,
"tamam bak, patlıycam" öyle deyince bir kaç öpücük daha kondurup üzerimden çekildi,
yüzü, boynu pespembe kesilmiş, koyu kırmızı saçlarıyla uyum sağlamıştı, ben de, yüzümün
yanışına bakılırsa en az onun kadar pancar olmalıydım..
vay aq..ne öğlen oluyordu ama..
"tamam" dedi, "seni zor durumda bırakmayalım" deyip pantolonumdaki kabarıklığa baktı, güldü..
utanmaz arlanmaz, beni de hem utandırdı hem güldürdü..
bu kadar rahat olabildiğin için müteşekkirim ceyda.. alışmaya çalışıyorum.. eğer tam olarak
alışırsam, o zaman gelmiş geçmiş en pişkin ikili bile olabiliriz. -
1145.
+3aklıma önceki geceki düşüncelerim ve ceydayı tabi tuttuğum sözde test geldi..ne saçmalamışım
be..harbi ağır saçmalamışım..lan bu kız..bu kız rol yapıyor olacak ha?..benim teorime göre
bakacak olursak, ceydanın oskara aday olması lazım aq..
kimsenin rol filan yaptığı yoktu,
hatta aksine, gerçek özellikleri daha yeni yeni gün yüzüne çıkıyordu.. onunla cinsel ya da
düşünsel anlamda yapabileceklerimiz düşündüm.. seçenekler sınırsız gibiydi adeta..
elini yakaladım, daha nefesimiz bile düzene girmemiş bir durumda, hala kırmızı yanaklarla, sınıfın
çıkışına yöneldik..
http://fizy.com/#s/1agwcj
sizinle, insan hayatına şekil veren şeylerin, büyük parçalar ve önemli görünen olaylardan ziyade,
küçük ve önemsiz görünen, bazı kritik detaylar olduğundan konuşmuştuk sanırım..
bir de, şu iyi şeylerin ve kötü şeylerin, hep bir süre boyunca üst üste geldiğinden, ancak iyi
günlerimizi yaşarken bunu fark edemeyip, kötüler sıralanmaya başlayınca dert yanıyoruz diye de
bahsetmiş olmalıyız..
itiraf etmeliyim ki, gerek yeni tayfa, gerekse yeni sevgilimin etkisiyle, son 1-1.5 ayım dünya
üzerindeki en mutlu ve eğlenceli günlerimdi diyebilirim..
ama gelin görün ki, bu tip günlerin sınırsız ve stabil olabilmesi, eşyanın tabiatına aykırı.."çok
güldük, kesin ağlayacağız" derler ya..işte o söz boşa söylenmiş değil..
işte böyle bir evren yasası dahilinde, benim hayatımın da yeniden ters yola girmesine neden
olacak, küçük, anlık, önemsiz gibi görüne bir detayla karşılaşmak üzereydim yine,
kapıdan el ele, mutlu mesut fırlamak üzereyken, karşıdan da birinin gelebileceğini, gelen kişininse
kim olacağını nereden bilebilirdim?
tam çıkmak üzereydik ki, eşikte ebru ile neredeyse çarpışacak şekilde karşı karşıya geldik,
ilk anda refleks icabı iki taraf da irkildikten sonra, birbirini gerçek anlamda fark etmeyi başarmıştı,
ebru..
zavallı ebru..
o gün, ebrunun yüzünde hayal kırıklığının, kederin ve sevgiden dönüşmüş bir öfkenin tam
manasıyla yansımasını gördüm..
-
kokoreçe kimyon atılmaz aga
-
kadronun ucubeliğe baksana mk
-
sırf karımı silktiriyorum diye tutuklandım
-
çok sınırlı stressliyim
-
dumbkinin anasını taciz ettim
-
rammstein bu fotoyu görünce aklına geliyor
-
geçmişine takılmıyorsanız en temizi görücü usulü
-
hiç iyi değilim dostlar
-
şuraya 1 alfa bırakayım
-
bu imş sözlükten biri değildir la
-
melisanin arkadaslarindan dekolte kafaya yorum
-
alacağım ulan seniii
-
nefret anana bacına söyle bol su içsinler
-
24 kişilik ölüm listem var
-
iphone 16 pro aldım çok iyi
-
chp cumhurbaskani adaylik kriterleri
-
erken secim mi
-
ingiltereden maaş alanlar eksiltili liste
-
kızlarla nasıl iletişim kurarımmmm
-
en büyük korkum yükseklik
-
21 ocak 2025 soğuk bir avusturya sabahı
-
sokie öğlen kinoa lı pizza söyleyecem
-
özdağ gözaltına alınmış
-
işime konsantre olamıyorum
-
günlük 700 liraya çalışıyorum
-
beyler bebeklik fotomu ifşa ediyorum
-
son dakika yaşlı kurt devlet bahçeli
-
kulak ağrım nasıl geçer
-
feysbukla watsapın sahibi de olsan meme
-
bana cevap verin yoksa
- / 2