/i/Sözlük İçi

sözlük içi.
  1. 826.
    +4
    bir kez daha anlıyordum ki gerçekten çok kötü bir sınıfa düşmüştüm beyler.. resmen seçmece
    tiplerin arasına atılmıştım.. yani bilerek yapsan denk getiremezsin o kadar idiotu bir araya aq..
    küçük bir sohbetin ardından cihan, kız arkadaşına gitmek üzere aramızdan ayrıldı, biz yol
    yorgunları ise bize gösterilen yerlere uykuya dalmak üzere kendimizi bıraktık..
    yok mok uyumam diyordum ama çok yorulmuşum beyler.. yatış o yatış..taa öğleden sonra
    uyandım.
    bu ilk günün büyük kısmının uyku ve tanışma ile ziyan olacağı belliydi zaten. günün gecesinde ise
    eğlencemize başlayacak ve pazartesi sabahına kadar sürdürecektik.
    evet, bu gece, yani cumartesi ve bir sonraki gece buradayız, ardından pazartesi öğlen yola çıkıp
    akşdıbına da şehrimize geri dönmüş olacağız. haftanın ilk günü okula gitmekten feragat etmiştik
    böylece.
    ben başkasının evinde filan aşırı derece rahatsız olan bir tipim beyler, çok çekinirim, daha
    öncesinde kendime ait olmayan evlerde geçirdiğim geceler bunun aksini kanıtlamaz çünkü
    oralarda bulunma sebeplerim çok başkaydı biliyorsunuz. burada ise çok daha arkadaşça bir
    ortam var ve ben her ne kadar sıcak ve samimi olarak bahsetsem de, yabancı bir ev beni her
    zamanki gibi son derece germekte.
    evin üç odası ve bir salonu var, normalde uğur, recep ve başka bir eleman daha kalıyormuş
    ancak o bu haftasonu için ailesinin yanına gitmiş, alperle filan ortak arkadaş değiller.
    alper, bu ikisini dershanede tanıyor, 2 yıl aynı yere gitmişler, ve tahmin edebileceğiniz gibi alperin
    geçen yıl yaşadığı zor zamanlarda da yanında bulunan insanlardan ikisi onlarmış.
    ···
  2. 827.
    +2
    arkadaşlıkları o yüzden bu denli güçlü olmalı..
    ne demiştik, bizleri mutluluklarımızdan ziyade, acılarımız bağlar birbirine.. eğer mutluluklar ve
    sevinçler, uhu ile yapıştırılmış bir bağ gibi ise arkadaşlar arasında, acılar çivi ile çakılmış gibidir.
    çok daha sağlam.. çok daha uzun ömürlü..
    bu iki salaş ve iyi çocuk modundaki elemanın da sevgilisinin olması beni biraz şaşırtmıştı, bana
    daha ziyade pc başında dota oynayıp smalville izleyen asosyal tipler gibi gelmişlerdi. yok tamam
    yani, iyi çocuklar, bir şey demiyorum ama, ne bileyim, sanki bu adamların sanki karı kıza şansı
    pek tutmaz gibi bir havaları vardı.
    bu arada recep ciddi anlamda noel babaya benziyor, yani onu bir 50-60 yaş gencine *
    akşam eve söylediğimiz fast foodvari yemeklerimizi yedikten sonra bir araya toplanmış ve gece
    eğlencesine hazırdık, biri meçhul olmak üzere, dört çift..
    bakalım kaçacak hiç bir yerimin olmadığı bu gece, bana karşı olan düşünceleri malum olan
    ekürimle neler yapacağız..
    kendimi kontrol etmem lazım.. dahası, onu da kontrol etmem lazım.. kontrol dışı bir şey yaşamak
    vicdanımı epey sıkıştırır.. bunu ebrunun attığı mesajlar sayesinde daha da iyi anlıyorum,
    anlayışlı sevgilim, kısaca halimi hatrımı sorduktan sonra, beni rahatsız etmemek adına kısa
    kesmiş ve trip atmaktan uzak bir şekilde, imasızca "iyi eğlenceler" dilemişti..
    kiminle eğlendiğimi bir bilse..
    panpalar birazdan yazacağım son part olsun,
    http://fizy.com/#s/2b7kla
    bu şehrin ndıbını az çok herkes duymuştur,
    ···
  3. 828.
    +1
    Rezz 107.
    ···
  4. 829.
    +2
    ama ne yalan söyleyeyim, gidip görmedikçe bu övgünün kaynağına vakıf olamazsınız.. bana
    izmiri, hatta bursayı aratmayacağını hiç düşünmezdim (en azından ilk görüşte) havalar o pek
    sıcak sayılmaz, kasım-aralık ayları geldi çattı..ama yine de şu sokakları dolduran cıvıltılı
    kalabalığa bakıyorum da, sanki bundan etkilenmiyor gibiler..
    benim kaldığım süre boyunca gördüğüm iki tane barlar sokağı var, şimdilerde adına üniversite
    caddesi denen bir yer var, harika, mini taksim desem abartmış olur muyum bilmiyorum.. kafeler,
    irili ufaklı publar, hatta gece kulüpleri.. restoranlar..
    dıbına koyduğumun yerinde o kadar çok seçeneğiniz var ki, bir ara ciddi ciddi kıskanır gibi
    oldum.. tamam, benim takıldığım yerler de güzel, sonra bir kere kordonu var, denizi var eyvallah
    ama, sanki buraları sadece gençliğe izole edilmiş, size kendinizi özel hissettiren mekanlar..
    başlangıç olarak kalabalık sokaktaki kafelerden birine geçtik oturduk, ben-ceyda, alper-ilayda,
    recep-bilmem kim, uğur-bilmem kim (kızların adını hatırlayamıyorum lan?!) ilayda dışında pozitif,
    neşeli ve kalabalıkça bir grubuz, hepimizin kollarında sevgilileri, hayat bize güzel..
    bir dakika! ne dedim lan ben az önce? herkesin kolunda sevgilisi mi?..oha..bu düşünce gerçekten
    aklıma gelmiş olamaz..
    sıcak bastığını hissettim..
    ···
  5. 830.
    +2
    ceydanın gereksiz samimiyeti de cabası..iyi ama, amın evladı, sen yaklaştın ona? kız bilemez ki,
    senin, seni bekleyen bir sevgilin olduğunu? yavşak herif.. hiç ona suç bulma..ne ektiysen onu
    biçiyorsun şu anda..
    az önce aklımdan geçen, ortamın ve masanın güzelliğine dair tüm düşünceler silinmiş, ve yerini,
    her zamanki gibi iki benliğimin çatışmalarına bırakmıştı..
    tam bir gerilla savaşı..
    onursuz, zamansız ve kanlı saldırılar..
    ceyda rahatsızlığımı farketti,
    "bir şey mi oldu canım?"
    evet oldu aq, canım demen bile "bir şey"
    "yok ya, dalmışım öyle * ..çok güzelmiş buralar, izmirle kıyaslıyordum :p"
    "aay evet, daha gezdirirler bizi dur, nereleri vardır kim bilir ;) ama izmirden güzel olamaz"
    hee dıbına koyim hee
    "aynen * "
    alper laf attı,
    "gençler, ne konuşuyonuz bakalım siz fısır fısır * "
    "tsigalko eskişehiri çok sevmiş, izmiri bırakıp buraya mı gelsek diyor * "
    "oo, baba valla bırakmam bir yere * "
    "hehe, yok kafama koydum kaçıcam abi, izmirin bir denizi var, burası sanki küçük istanbul gibi
    baksana :p"
    ···
  6. 831.
    +2
    gır gır şamata devam eder ve bizleri, dibimizdeki ısıtıcıya eşlik edercesine ısıtan neskafelerimizi
    yudumlarken, kendimi ortamla uyum içinde tutmaya çabaladım.. ebrudan gelen bir başka güzel
    temenni içerikli mesajı cevapladım ve alev almaya başlayan vicdanımın sesini kısmaya uğraştım..
    kafe sonrası, şehrin müdavimi olan rehberlerimiz uğur ve recep eşliğinde, uzun yoldan gelen
    dostların şerefine eğlenilecek, canlı müzikli bir bara doğru ilerlemeye başladık.
    can sıkıcı ekürimin daha önceki bar performansları gözümün önüne gelince, bu gece ve
    devamında olabilecek şeyler karşından sağlam durabilmek için kendimi, kendimi ekstra motive
    eder halde buldum.
    ..ebru..her ne olursa olsun, bu seni sevdiğim gerçeğini değiştirmez.. öyle ya da böyle, sen
    hayatımda ailemden sonra en çok değer verdiğim insanlardan birisin..ama bunu anlamak
    istemeyen arsız bir ikinci kişiliğe ve yaşadığı saçma sapan aşk acısının ardından sonra sanki
    dünyadaki tüm kadınlara pgibolojik olarak acı çektirmeye yemin etmiş hastalıklı bir karanlık
    düşünceye sahibim...
    bardan içeri girişte elimi yakalayan ceydaya bir bakış attım, göz göze geldik, avucuma yapışmış
    avucunu hafifçe sıktım, tehlikeli gülümsememi takındım..
    durmayacaktım, herhangi bir yüzleşmede kaçmayacaktım.. hadi bakalım ceyda hanım..sen
    nereye kadar gidebiliyorsan, ben de oraya kadar gelmeye varım.. kaçmayacağım...
    takip eden panpalara iyi geceler *
    iyi geceler arkadaşlar, yorumlar kopardı
    ···
  7. 832.
    +2
    bu gece yazamayacağım, birazdan devrilirim muhtemelen, haftaya vardiya değişince daha
    rahatlayacağım inşallah, kesintisiz yazabilirim.
    görüşmek üzere
    iyi akşamlar panpalar, cumartesi gecesine kadar müsait zaman bulmakta zorlanacağım ama
    ondan son 3-4 gün epey rahatım, açığımızı kaparız,
    görüşmek üzere *
    selamlar panpalar, tonight s the night *
    gece 00.00 dan itibaren yazmaya başlıyorum, nevaleleri hazırlayın, yine uzun bir gece olacak,
    görüşmek üzere..
    ayrıca @2981 incegiben panpam, zaten daha çok şey değişecek, ben size o anki düşüncelerimi
    taklit ederek yazıyorum, yani hikayeyi eş zamanlı takip ediyorsunuz. özellikle belirttiğim yerler
    haricinde ve güncel tavsiyeler verdiğim partlar dışında, yazdığım tüm duygu ve düşünceler o
    zamana aittir. esas olan da zaten bu düşüncelerimin yıllarla beraber değişimine şahit
    olabileceğinizdir.
    yazının ilk partları ile son partları arasındaki düşünce tarzını karşılaştırırsanız daha 1.5 yıl içinde
    bile ne kadar büyük bir düşünsel değişim geçirdiğimi görebilirsiniz. dile kolay, daha bunun üzerine
    2.5 senemiz daha var ;)
    selamlar panpalar :/
    yahu yazmaya geldim, ama sözlük hata verip duruyordu, o ara pc başında olanlar da girememiştir
    zaten malum.. 15-20 dakika sayfayı yenilemekle uğraştım en sonunda bu gece kısmet değilmiş
    deyip bıraktım.. sızmışım.
    cidden çok niyetliydim ama teknik sebeplerden ötürü bir talihsizlik oldu, bunu yarın gece telafi
    ederiz, böyle söz verip tutamamaktan nefret ediyorum aq iyice yalancıya çıkacak adımız..
    ···
  8. 833.
    +2
    şimdi de bir kaç part atayım hazır amk sözlüğü sağlamken, yarın gece de zaten fazlasıyla acısını
    çıkarırız..
    ..ceyda ile el ele, grubun son çifti olarak bara girdik.. diğerlerinden pek farkı yok, şehirler,
    yanınızdakiler, barların isimleri değişse de, içerdeki o hafif loş, insanın içini kıpraştıran tuhaf
    karanlık değişmiyor..
    daha önce hiç bara gitmemiş panpalar varsa, (olabilir, doğaldır) bu tarz yerlerin her bünyeye
    uymayacağını, ancak öyle öcü-canavar da olmadığını söylemek istiyorum. çünkü toplumumuzda
    yanlış bir kanı var genel anlamda. böyle bar, disko deyince, çok kötü, çok pislik yerler olarak
    algılanıyor. bunun bilinçli olarak yapıldığını düşünüyorum, bilinçli olarak, sırf içki içiliyor, efendim
    işte insanlar birbiriyle fazla yakınlaşıyor, münasebet kuruyor diye, günlük hayatı artık stresten
    ibaret olan insanoğlunun rahatlayabileceği ender mekanlardan olan bu yerler, bilerek ve istenerek
    kötü gösterilmeye çalışılıyor.
    sonra millet birbirini kesip duruyor aq..asabiyetimiz, her an dolu, parlamaya hazır gazyağı gibi
    oluşumuz biraz da bu "günlük stres sonrası deşarj olamama" sıkıntısına bağlı aslında..
    ···
  9. 834.
    +2
    barlar, kötü yerler değildir. evet tamam, bazı kötü uç örnekler olabilir ama, ona bakarsanız o tarz
    uç örnekler eğitim yuvası dediğimiz liselerde bile var aq..uç hocalar, uç müdürler, uç okul
    lokasyonu (ulan dağda, bildiğin tepenin üzerinde kurulu okul var bursada, bilen bilir. amk oraya
    akıl hastanesi bile yapmazsın, adamlar okul yapmış. sen lise hayatının en güzel günlerini orada
    geçiren bir adamın gelecek pgibolojisini tahmin edebiliyor musun?) tamam size de varoş mahalle
    pavyonlarına gidin demiyoruz, ama eğer yaşınız uygunsa, yerine göre ddıbınız da varsa, bara
    gidin.. rahatlayın, boşalın.. fazla gerilince kopuyor insan zira..
    benim yönlendirmemle, köşelerden güzel bir masa-sandalye gurubuna çöreklendik (köşeleri
    severim biliyorsunuz ;) ). canlı müzik olacak bu gece, rock söylüyorlarmış. desenize gene kimin
    ağzından ne çıkıyor duyamayacağız *
    bu tarz gürültülü müziğin olduğu mekanların kulağınıza zararı olduğu kadar, başka durumlara da
    faydası vardır, örneğin, insanları yaklaştırır, fazlasıyla, bu açıdan potansiyel manita adaylarınızı
    zütürmek için birebirdir diyebilirim. çünkü, örneğin onun ya da sizin söyleyeceği en ufak bir
    kelimede bile birbirinize yaklaşmak durumundasınız, duyabilmek için, ama bu sırada sadece
    sesini değil, parfümünün müthiş kokusunu da duyacaksınızdır,
    ···
  10. 835.
    +3
    hatta yanağınıza değen saçlarının ne kadar da yumuşak olduğunu bile o an fark edebilirsiniz,
    dudaklarının aslında ne kadar güzel olduğunu.. size duyurmak için yırttığı sesinin kedi yavrusu
    gibi inceldiğini..
    tabi tüm bunların keyfini, yanınızda olmasını istediğiniz kişiyle beraberken sürebilirsiniz..
    yanınızda olmaması gereken biriyle değil..
    her ne kadar ben kendimi rahatlatmış ve "amaaan ne olcak aq sanki, erkek adamsın" moduna
    sokmuş olsamda, içimden bir parça, bu gece tüm bu yakınlaşmaları yaşayacağım insanın ceyda
    değil ebru olması gerektiğini sitemkar bir sesle duyuruyordu beynime..o an yanımda ceyda değil
    ebru olsun isterdim evet.. onunla kulak dudağa gelmek, onun dalgalı saçlarının arasına
    gömülmek, beline sarılmak, bütün gece dans etmek, arada gözümüzü karartıp çılgınca öpüşmek..
    bu geceyi ve buna benzer geceleri yaşamam gereken insan bu denli belliyken benim burada
    elalemin kızıyla ne işim var aq..
    tahmin edeceğiniz gibi, o gece ceyda normal performansını da aşarak adeta laf makinesi
    mertebesine ulaştı.. normalde zaten gevezedir, amk o gece susmak bilmedi..
    bense onun sıcak nefesi boynumu her yaladığında biraz daha gevşedim.. yavşaklık duygusu
    yavaş yavaş kontrolü ele aldı..
    ···
  11. 836.
    +3
    gurup sahneye çıktıktan sonra bir süre daha masada kaldık, slow başlamışlardı, sonra mfö dür,
    aynadır derken klagiblerden bir girdiler, yavaş yavaş tava geldik, kendimizi müziğe kaptırdık..
    henüz masada olduğumuz dönem boyunca, bir yandan sürekli kulağımın dibinde bir şeyler
    anlatan ceydayı dinliyormuş gibi yapıp, bir yandan da masamızı gözlemlemeye devam ettim..
    recep, uğur çok mutlu görünüyorlardı, misafirlerine en iyi şekilde ev sahibi yapmanın verdiği bir
    gurur ve bir yanlarında manitaları, bir yan da kafa dengi adamlarla olmanın verdiği huzur
    yüzlerinden okuyordu.. hele uğur un o mayışık gülümsemesi var ya, ahaha ulan ne adamdı bunlar
    da be..iyi çocuklardı iyi..
    ben tam olarak ne konuşulduğunu anlamasam da, fondan gelen elektro, bass ve mekanın
    uğultusuna ilaveten bizim masamızda da tatlı bir uğultu var.. herkes bir birine bir şeyler
    anlatmaya, anlatılanı almaya çalışıyor, suratlarda hep o aynı dingin gülümseme..lan bana bile bir
    an o kadar sıcak ve huzurlu geldi ki ortam, mayışmışlıkla kafamı yan çevirip deminden beri
    cıvıldayan ceydaya doğru, içten gülümsemeyle bir bakış attım..
    bu ben öyle aniden dönüp gülümseyince biraz afalladı, hoşuna gitti, "ne oldu" gibisinden gülerek
    başını sağa sola salladı, buna doğru eğilip şakadan takıldım,
    "ne anlatıyon kız sen deminden beri bıcır bıcır bakayım?? * "
    "üff duyulmuyor demi doğru düzgün :p"
    "bir tek lisede ergenlik sivilceleriyle başının dertte olduğu kısmını duyabildim :p"
    "yaa çok fenasın, bir sürü şey söyledim onu mu duydun bi tek * "
    ···
  12. 837.
    +3
    "haha ne bileyim,bir tek o dikkatimi çekti şimdi hiç eser kalmamış malum, artık ergen olmadığın
    sonucunu çıkarabiliriz burdan, her ne kadar henüz çömez olsan da * "
    "hıı bana diyene bakın, sanki kendisi 4. sınıf :p"
    "o günleri de görürüz, ne acelesi var ;)"
    "görür müyüz?"
    "görürüz..bir de bakarsın, göz açıp kapayıncaya kadar geçer gider.. liseye kaydolduğum günü bile
    dün gibi hatırlıyorum ben..6 sene olacak.."
    ben o an için ortamın duygusallaşmasını nostaljiye yordum, ancak ceyda "görürüz" lafımdaki
    çoğulluğu "o ve ben" olarak algıladığı için o derece dalıp gitmiş meğer..
    başını omzuma yasladı.. elini tekrar elimin üzerin atıp sıktı, "görürüz evvelallahhh * " deyip
    delikanlı raconu yaptı, gülüştük..
    eğleniyor gibi gözüksem de, işlerin benim için biraz daha zora girdiğini hissedebiliyordum.. alper
    haklıydı sanırım, bu kız o kadar da hafif olmayabilirdi, bana karşı olan duyguları samimi ve ciddi
    bir boyutta olabilirdi.. oysa ben onu biraz oyalanıp egomu tatmin ettikten sonra bir şekilde bir
    kenarıya fırlatmayı ve dönüp arkama bile bakmamayı düşünüyordum..
    tıpkı bana yapıldığı gibi..
    ama eğer böyle şirin şirin davranmaya devam ederse, bu pek de kolay olmayacak..
    insanlar üzerinde güven verici, ondan da ötesi, beklenti yaratan bir etkim var(mış).
    özellikle son bir kaç yıldır bazı özelliklerimin farkına vardım, insanlar bana fazlasıyla güveniyor ve
    benden bir şeyler bekliyorlar. sadece duygusal anlamda değil yanlış anlaşılmasın, her anlam..iş,
    aşk, aile, eş-dost.. etrafımda bir şekilde bağlı olduğum herkes benden bir şeyler bekliyor.. uçağı
    uçurması beklenen pilot gibi, gemiyi kıyıya yanaştırması beklenen kaptan gibi, takımını
    kurtarması beklenen 10 numara gibi..
    beni fazlaca ciddiye alıyorlar ve çok bel bağlıyorlar..ama ben bu kadar büyük beklentiler içerisine
    girilebilecek bir adam olduğumdan pek emin değilim.. şimdiye kadar bu beklentilerin çoğunu boşa
    çıkarmamış olmam, bu güveni sağlayabilecek potansiyelde olduğum anldıbına gelmez..
    ···
  13. 838.
    +2
    kendimi her maç boş kaleye, beleş gol atan santraforlar gibi hissediyorum.. evet, kağıda,
    istatistiğe bakarsanız süperim, gol kralıyım, taraftarın sevgilisiyim..ama sadece hayat denen bu
    sanatın inceliklerini gerçekten bilen adamlar benim aslında ne kadar dengesiz olduğumun
    farkında,
    misal babam,
    tamam beni çok sever, kanka gibiyizdir filan ama, adam bana karşı hep bir tedirginlikle yaklaşır,
    hep sanki "başaramayacak mışım, onu da boş yere umutlandırmamalıymışım" gibi..
    şimdi ona "böyle düşünüyorsun" deyip, örneklerimi ve gerekçelerimi sıralasam, "şaka oğlum,
    takılıyorum ben sana der"
    ama işin aslı öyle değil, artık ben de farkındayım.
    liseyi kazanmamı beklemiyordu, en iyilerinden birini kazandım..
    ilk sene üniversite olmaz herhalde diyordu, kalburüstü, güzel bir yeri tutturmayı başardım..
    özel sektörde yapamazsın, devleti düşün diyordu, eh gibile gibile onu da beceriyoruz alnımızın
    akıyla..
    kardeşime sahip çıkıp çıkmayacağım konusunda bile emin değildi..ben okutuyorum şimdi onu..
    yani.. hayat tuhaf..ama babam haklı.. fabrikadaki 1000 kişinin 950 si bana bayılırken, benden
    zerre hazzetmeyen ve bunu göstermekte pek de çekingen davranmayan steril tatlı bölümü şefi de
    haklı..
    adamlar haklı beyler..
    ···
  14. 839.
    +3
    beni prens zanneden annem, anneannem ve ailenin diğer büyükleri, akrabalar, mühendis
    arkadaşlarım, kendi bölümümüzün şefi, formenler, hatta üretim müdürü.. hepsi yanılıyor.. bana
    güvensiz yaklaşan ender insanlara "amaan bakma sen ona" diyor, beni avutuyorlar.. kendimi,
    vurup kaçtığı çocuktan, abisinin arkasına saklanarak korunan arsız çocuklar gibi hissetmemi
    sağlıyorlar.. oysa benim gerçekte ne olduğumu sadece bu "aldırış etmemem tembihlenen"
    adamlar biliyor..
    uzun süreli bir işi ya da ilişkiyi, ciddi derece bir sorumluluğu kaldıramayacağımı tahmin
    edebiliyorlar.. bense inadına, normal bir insanın 5 misli zorlanarak ve sıkıntıdan zütümde
    başımda elli çeşit hastalık pörtleterek de olsa, beni bilmeyenlerin zaten yapabileceğime inandığı,
    ne mal olduğumu bilenleri ise şaşırtacak şekilde, girdiğim her taşın altından dik çıkıyorum..
    inadına..
    sanırım babamın gözünde ancak, askere gidip sağlam dönünce gerçekten büyümüş olacağım..
    gerçekten adam olacağım..
    şefe gelince,
    gibmişim onu...
    ceyda ya güven vermiştim..
    nasıl yaptığımı bilmeden, farkında olmadan.. tamamen kontrolümün dışında, bir nevi default
    olarak. oysa ben başından beri yavşak adamı oynamaya çalışıyordum.. hayatın tadı böyle
    çıkardı, öyle değil mi? aşık çocuk olmak, iyi çocuk olmak bize göre değildi.. kırıyorlardı sonra..
    kalbimizi, ruhumuzu parçalıyorlardı..o kırıp parçaların bir kısmını çalıp zütürüyorlardı.. sonra biz,
    bir şekilde, hani olmaz ya, ama oldu diyelim, yapıştırsak bile, toparlasak bile kırıklarımızı..bu sefer
    de ekgibleri fark ediyorduk..hem yamalı..hem ekgib yamalı bir garabet olup çıkıyorduk
    nihayetinde..
    iyiden iyiye klagib olan, tanıdık müzikler çalmaya başlayınca, tıpkı mekan gibi masamız da
    hareketlendi.."eleee güne karrrşııı yapayalllnızzz böyleeede olmaaaazzz kiiii" ellerimizi havaya
    attıra attıra, cırtlak seslerle eşlik ettik nakaratlara.
    ···
  15. 840.
    +2
    Entryy 2o6
    ···
  16. 841.
    -1
    burda daha az var amk
    ···
  17. 842.
    +1

    beyler bugum basim ağrıyor yeni parti bekleyen yoksa yarin telafi edicem

    ···
  18. 843.
    0
    224 rez
    ···
  19. 844.
    +1
    Rez alayim kayiasin
    ···
  20. 845.
    +2
    Okuyorim bu dursun burda
    ···