/i/Sözlük İçi

sözlük içi.
  1. 726.
    +2
    bunu neden yapıyorum bilmiyorum..
    ilerleyen günler boyunca yeri geldi gecede üç kıza mesaj yetiştirmek zorunda kaldığım oldu,
    ceydayı her ne kadar pek ciddiye almasam da, diğer ikisinden biri, resmi sevgilim ve bir takım
    hisler yönünden boş sayılmayacağım ebru, diğeri de resmen üzerinde güç denemesi yaptığım,
    "acaba kendime aşık edebilecek miyim?" sorularını sorduğum ayşegül..
    hayat, derslerin yoğunluğuydu, spordu, takılmaydı derken, geçen seneye oranla çok daha hızlı
    geçiyor gibiydi.. göz açık kapayınca kadar okulda ilk ayımı devirdim..
    o cuma yine alttan dersime gitmiş ve ayşegülle takılma olanağı elde etmiştim..
    bu arada alper ve ilayda da tıpkı tahmin ettiğim gibi çıkmaya başlamışlar, kız nihayet istediğini
    almanın verdiği rahatlamayla normal, kasmayan moda dönmüş biraz.. alper her zamanki gibi
    rahat zaten,
    akşam çıkmayı teklif ettiler, plan alper-ilayda,ben-ceyda şeklindeydi.. sadece dördümüz
    takılacaktık güya bu sefer, ama tehlikeyi sezmiştim,
    bu bir nevi ceydayı da bana yamama operasyonuydu.. bunların aralarında anlaştığına eminim,
    eğer bir önlem almazsam bu gece biz ceydayla bir şekilde bir şeyler olacağız..ki ben o şeylere
    zaten hali hazırda sahibim ama bunu kimse bilmiyor o grupta, hiçte sormadılar lan aq..sorsalar
    mecburen söylemek zorunda kalacaktım ama demek ki o kadar iyi rol kesmişim ki, dışardan sap
    bir adam gibi görünmeyi başarmışım.. sorma gereği bile duymadılar..
    önlem düşünürken, aklıma harika bir fikir geldi, ayşegülü de çağıracaktım geceye, onu da bir
    şekilde planımıza dahil edecektim.. hatta tolgayı da!
    böylece 3 e 3 takılmış olurduk gene, tolga ceydayı benim için idare ederdi, ben de ayşegülle
    ilgilenirdim.. tabi bu bağlantıda savaş çıkma ihtimali de vardı.. ayşegülün bir taktan haberi yok
    zavallım, ama ceyda kesin gözleriyle paralayacaktı kızı.. güzel bir gözlem olacaktı benim için,
    ceydanın halleri, ayşegülün vereceği garipseme tepkisi filan,
    neyşınıl cografik..
    tolga demişken,
    ···
  2. 727.
    +2
    nilay evveli gece, tıpkı ona dediğim gibi tolga mesaj attı.. bizim tolgayla muhabbetimiz üzerine
    gelen bu mesaj tolga da "aha, abi nilay mesaj atmış laa * " şeklinde sevindirik tepkilere neden
    oldu, ben de "oo harbi mi? olum bak ben demiştim sana, bu sefer muhabbeti kesme artık"
    şeklinde salağa yatarak sevincine ortak oldum.
    o günden beri diyalog halindeler ama kazmalar hala buluşmadılar..hey allahım ya..mecbur o işi
    de ben ayarlayacağım artık, ebruyla hallederiz bir şekilde..
    tobias senden korkuyorum zaten panpa artık *
    şarkı verelim
    http://fizy.com/#s/1ai0g6
    alper e "kardeşim, akşam ki yere ben birini daha çağırmak istiyorum ne dersin?" dedim.
    "olur tabi abi, sorduğun şeye bak * "
    tolgayı çağıracağımı sanıyor..
    "eyvallah kardeşim ;), ayşegül e de söyleyeyim ben o zaman bakalım, gelirse tabi.."
    ben öyle deyince bir anlığına yüzü değişik bir ifade aldı ama hemen toparladı keranacı * (yalnız
    benden kaçmaz işte)
    "hıı..tamamdır abi"
    "tolgayı da gelir, öyle 3 e 3 takılırız"
    "aynen * kafa adammış senin kankada, zaten senin arkadaşın olupta kafa olmasa şaşırırdım * "
    hadi len yağcı *
    "heheh eyvallah alperim, akşam gene parkın önünde buluşalım o zaman, geçen ki yere mi
    gidicez?"
    "hee öyle yaparız, güzel değil miydi orası?"
    "güzel güzel ;)"
    "tamamdır o zaman * "
    tolgayı zorla ikna ettim,
    "olm bak ben öyle mi yaptım sana ya, nilay konusunda cesaretlendirdim o kadar :p gel işte,
    adamı hasta etme * "
    ···
  3. 728.
    +2
    "ya kanka gelicem de, sen tak karıştırıyorsun paso, beni de alet ediyorsun şimdi, ona
    kızıyorum.."
    "öff ne olcak olum..iki eğlencez işte be, merak etme ben mesafemi koyuyorum diğer kızlara,
    yanaşamazlar, istediğim gibi flört yaşıyorum işte onlarla da * "
    "tabi tabi, ne o sarışın bitch le epey mesafeliydiniz o akşam, kızın bi üzerine atlamadığı kaldı.. çok
    yavşaksın varsa tsigalko.."
    "hehehe, lan amma duygusala bağladın ha sen de, geçen sene bu zamanlar ağlanırken, bana
    diyordunuz karı gibi duygusalsın diye, ne oldu şimdi de yaranamadık * "
    "ayarsızsın aga sen..bir gün ayarı vericek biri sağlam ama neyse.."
    "ben alacağım ayarı almışım kardeşim ;)..daha kötü ne olabilir ki?..tamam, geliyorsun değil mi?
    ceyda sana emanet * "
    "tamam aq tamam.. sokayım sana emi.."
    "sok kanka sok * "
    ebruya erken uyuyacağıma dair bir mesaj attıktan sonra saat 9-10 gibi, yanımda tolgayla önce
    ayşegülü yurttan alıp buluşma yerine gittim. ceyda, ilayda ve alper bizden 1-2 dakika önce
    gelmişler,
    oradan da ver elini mekana..
    bu gece yaşanacakları kesinlikle hafızamın bir köşesine kaydetmem lazım, eşsiz bir gözlem
    olabilir..
    beklediğim gibi, tırnakların çıkarılıp, tüylerin dikleştirildiği bir durum olmadı..
    görüyorsunuz değil mi, artık şiddetten ve acılardan besleniyorum..
    orada iki kız, özellikle de ceyda, pgibolojik bir savaşın içine girecek, ben de keyif alacağım..
    çok acı bir durum..ve buz dağının henüz sadece görünen yüzü..
    iyileştim demiştim, artık acı çekmiyorum demiştim, ama ben iyileşmemişim beyler..
    ölmüşüm..
    ···
  4. 729.
    +2
    doğru, acı çekmiyorum..ama zaten hissetmiyorum..
    ben gecenin daha başında itibaren ayşegülle yan yana gelip ona yakın davranınca, ceydanın o
    her zamanki zıp zıplığından eser kalmadı.. gece boyu hasta gibiydi, tolganın ekstra bir çaba
    harcamasına gerek kalmadan, yelkenleri indirip, bozuk atarak, keyifsizce takıldı.. arada ona da laf
    attım, tuttum zorla dansa filan kaldırdım ama keyfi kaçmıştı belli..
    savaştan da kaçmıştı.. halbuki ben onun gibi bir kızdan (böyle çılgın-enerjik modda bir hatun ya
    hani) ne bileyim, pis pis bakışlar, araya girmeye çalışmalar, ayşegül ü ezme çabası filan
    beklerdim,
    tam tersine, kabuğuna çekildi..
    benim adıma önemli bir tecrübe, çünkü bazen en çok beklediğiniz kadınlar (aslında insan demek
    lazım genel olarak), aşkı, sevgisi ya da sahip oldukları için mücadele edemez hale gelirken, hiç
    ummadıklarınız da inadına yoğun çaba sarfedebilirdi..
    misal ebru..o naif duruş ve sakin kişilikten böylesine yoğun bir sevgi ve kararlılığı asla
    beklemezdim.. kimse beklemezdi..
    ee boşuna demiyorlar "sessiz atın çiftesi pek olur" diye.. ceyda da öyle yırtık bir hatun gibi
    görünüyordu ama pusup kalıverdi o gece..
    gecenin yarısından çoğunda ayşegülle konuştuk, epey yakınlaştık ama kız ev kızı şeklinde tabir
    edilen cinsten olduğu için hayvanlık etmedim, en fazla elimi arada omzuna filan koydum, o da
    hani "bak beraberiz, ne güzel" babında. avı ürkütmemek lazım.. oyunu kuralına göre
    oynayacağız..
    nabza göre şerbet..
    bir ara kızları kendi muhabbetlerine bırakıp biz erkekler konuştuk ettik.. buradan güzel bir 3 lü
    çıkabilir gibi geliyor bana, tolganın zaten geçinemeyeceği adam yok, herif benim gibi deliyi idare
    ···
  5. 730.
    +2
    ediyor kaç zamandır, alper de şeker gibi çocuk aq..çok sıcak, bir da tabi bana (ve dolayısıyla
    tolgaya) saygı duyma durumu var, yanımızda rahat fakat hep mütevazi..
    halbuki adam bir ayda ortalığın dıbına koydu, mühendisliğin yarısını tanıyordur herahalde
    aq..bütün partilerin, eğlencelerin demirbaşı..
    o gece bize, kendi organizasyonun planından bahsetti biraz,
    üniversitede, yeterince insan tanıyorsanız, parti vb. vermek çok da zor değildir beyler.. gider
    mekanın biriyle anlaşırsınız, hem o, o geceliğine fazladan para kazanır, hem de siz biraz kâr
    yapıp, karizmanıza karizma katarsınız.. tanıtımınız afişle bilmem neyle her türlü yaparsınız..
    misal şimdi facebook var, düşünüyorum da o zamanlar yaygın olsaydı bu facebook denen zıbırtı,
    herhalde katıldığımın iki misli organizasyona katılır, tanıdığımın iki misli insan tanırdım en az..
    adamlar artık pikniğe gidişe filan bile etkinlik açıyorlar *
    o zaman hep bu partileri bilmem neleri sanal ortamdan duyurabilirdik rahatça..
    facebook un nispeten yaygınlaşması benim son yılıma denk geliyor, okul sıralarında pek
    faydalanamadım anlayacağınız, e sonrasında iş hayatında da bahsettiğimiz anlamda bir fayda
    sağlaması zaten zor *
    neyse ne diyordum, alperin parti organize etme planı var, aklında 2-3 mekan var, hangisi olsun
    gibisinden bize danışıyor, bir de biraz daha beklemeyi düşünüyor, en azından ilk dönem bitsin,
    insanlarla iyice tanışayım istiyor
    ···
  6. 731.
    +2
    haklı tabi, daha şimdiden bile çevresi geniş olmasına rağmen
    ilişkileri genelde yüzeysel, biraz daha sağlam bağlantılar için, zamanla bu ilişkilerinin
    olgunlaşmasını beklemesi lazım..
    tabi bu akılları hep ben veriyorum ona sanki çok bir tak biliyormuşum gibi, çocuk da "haklısın abi"
    diyor *
    http://fizy.com/#s/123ujf
    gece sonunda, tolga da ben de alper e biraz daha ısınmış, tolga tahmin ettiğinde daha fazla keyif
    almış, ben ise birikimime katmak üzere yeni bir şeyler öğrenmenin yanında, hem ceydayı biraz
    dizginlemiş hem de ayşegülle biraz daha yakınlaşmıştım.
    terazi dengede..
    yurt yoluna girip, yine kankamla başbaşa kaldığımızda, bir süre genel şeylerden konuştuktan
    sonra konu benim abukluklarıma geldi..
    "kardeşim bu işlerin sonu iyi bitmeyecek biliyorsun değil mi? şimdi böyle etraf kalabalık, güzel,
    hoş ama kaybedince de tamdıbını yitirme riskin var.." dedi tolga, benim için gerçekten
    endişelenen nadir insanlardan biri..
    "ne bileyim be tolga..öyle olmaz gibi geliyor bana..biz ebruyla her türlü uzun vadeli devam
    ederiz..bu yaptıklarımla da..nasıl diyeyim, yaşayamadıklarımı filan yaşıyorum işte, kaybolan
    yıllarımdan intikam gibi düşünelim.."
    ukala olmaya, keyif aldığımı filan ispatlama çalışıyordum sanki, hem kendime hem de
    etrafıma..ama içten içe yine hüzün doluydum beyler..
    gece olup ışıklar söndüğünde..bütün ışıltılı mekanların, son ses müziğin ve birbirine yakınlaşan
    bedenlerin büyüsü ortadan kalkınca, yine sadece ben ve ben kalıyordum geriye..kafam yastığa
    gömülü..çarşafım üzerimde..sadece ben ve ben..
    yazık ulan..ben de gerçekten bulduğunu sandığı anda, henüz hala temiz ve saf olduğu anda
    bulsaydım ya aşkı? ne olurdu sanki tüm bunları yaşamasaydım? benim ona taptığım gibi, o da
    bana değer verseydi ne olurdu? yazık..neyim ekgib benim, sokaklarda, caddelerde, hiç bir riya ve
    ···
  7. 732.
    +1
    tereddüt olmaksızın, mutlak aşkın şarabından içerek gezen şanslı çiftlerden? neyim ekgibti ki
    olamadım onlar gibi hesapsız ve tasasız? neyim ekgib ki gerçekten sevdiklerim bir türlü sevemedi
    beni?
    yazık..paramparça oldu hayatım... ve bir tarafı hep yalan-dolan..
    http://fizy.com/#s/1qukrm
    vizeler yaklaşıyor..
    okulda 2 ayı devirdik sayılır,
    o döneme şöyle dönüp bir baktığımda, hikayemizin ilerleyen bölümlerini etkileyecek 2-3 olay
    görüyorum sadece, benim bütün entrika yaratma ve kendi kendime tehlike oluşturma çabalarıma
    rağmen, henüz kontrol dışı bir durum oluşmuş değil..ama sınıra yaklaşmaya başladığımı
    hissediyorum..belki de bu vize arası herkesin soluklanması için iyi bir fırsat olur..
    alper tarafından eski şehire davet edildim, vizeler sonrası arkadaşlarına gidecekmiş..illa gelmemi
    istiyor, bilim bakalım kadroda kim de var? *
    ancak bu davetin ardından aramızda geçen bir muhabbet neticesinde bazı şeyler gün ışığına çıktı
    ve davetin geçerliliği şimdilik benim açımdan sorgulanır duruma geldi,
    oraya birazdan gelicem,
    önemli sayılabilecek bir olay daha, necatinin serhat ve arkadaşlarından büyük ölçüde koparak
    bana yanaşması..yurtta zaten bizim grubumuzla beraber takılıyor, hani her batak masasında, her
    uzun eşşek sırasında, her rakı sofrasında beraberiz
    ···
  8. 733.
    +2
    ama okulda kankileri o zamana kadar
    serhatlardı malum..
    önceleri bu durumu biraz yadırgayıp "acaba bilerek bana yaklaşması için onlar mı yolluyorlar?"
    diye düşündüm ama sonra necatiyi yeterince tanıdığımı düşünerek böyle bir şeye asla alet
    olmayacağını anladım ve baştaki düşüncelerimden utandım..ya, şimdi bu çocuk da yalnız
    anlatabiliyor muyum? sınıfta böyle kafa dengi, oturup lak lak edebileceğin adam pek yok..o
    yüzden o da ne yapsın işte, bir grupla takılıyorum, bozmayayım bari, mi dedi ne yaptı, bir süre
    onlarla gezdi tozdu biliyorsunuz.
    ama nihayetinde serhat ın yavşaklıklarına dayanamadığını düşünüyorum.. ulan o adama kim
    katlanabilir ki zaten? sinsi yılan..
    dediğim gibi, başlarda biraz çekinceli yaklaşsam da sonradan necatiye kucak açtım.. artık
    okuldaki kanka-muhabbet edilecek adam kontenjanımı da o dolduracak..hem ebru da biraz rahat
    eder, kızı resmen erkek ettim,bir ara benim yüzümden iddia filan oynamaya başlayacaktı, fener
    maçlarının birini bile kaçırmıyordu, ki sırf konuşulacak bir konu daha olsun * hani derler ya, "hem
    analık hem babalık ettim" filan diye..hah işte, ebru da bana hem kankalık hem de sevgililik
    ediyordu bu zaman kadar.. şimdi üzerindeki yük biraz azalabilir, artık futbol konuşmak zorunda
    değil *
    necatinin gelişi kısa vadede iyiydi ama ilerleyen zamanlarda beni oldukça müşkül durumda ve
    kararsız bırakacak bir takım zorluklar da yaratacaktı.. beklenmedik duygusal dalgalanmalar
    yaşayan bir tek ben değildim anlayacağınız... gönül işleri karışacak..
    alper çok iyi çocuk hep dediğim gibi, ama onun da kötü bir huyu var, keşfettim..
    sanırım tamamen sahip olduğuna inandığı insanlara karşı biraz hoyrat ve hor davranıyor, ilaydayı
    benim yanımda bile bir iki kez örseledi.. kızı eziyor.. valla ben utandım..
    çıkıyorlar ama pek sevdiğini sanmıyorum, duygusal durumları ebruyla benden çok daha zayıf
    olmalı.. gene halime şükretmeliyim..
    ···
  9. 734.
    +3
    sonra sınıf var birde.. lanet sınıfım..
    artık evimin erkeği (ebrunun erkeği) olmamdan da mütevellit, bana karşı genel bir sıcaklık var, ne
    bileyim, herkes gülümsüyor filan..ee artık sapımız var ya, herhalde "eh bu da güvenilir bir erkek,
    düzgün bir çocuk demek ki, öyle olmasa bu kızın onla işi ne?" filan gibisinden düşünüyorlar ki
    kızlar filan gayet paylaşımcı bana karşı..e ben de zaten dönem başı aldığım kararla beraber
    herkese pozitif davranıyorum..
    ama unutmadım.. unutmam..
    tolga ve nilay ı buluşturacağız.. ebruyla anlaştık.. ebru artık nilaya karşı öyle pençelerini çıkarmış
    bir halde değil.. hatta tam tersi, arada kendi kendilerine konuşup gülüşüyorlar bile..
    ceren kaltağının rahatsız edici bakışlarına maruz kalıyorum bazen.. umursamamaya çalışıyorum
    ama gözleri "ebrunun da üzerinde tepindin mi?" der gibi bakıyor sanki.. sana ne lan.. yarağım..
    ayşen-ozan devam... sürpriz gelişmeler de bizi bekliyor... insan beşer, elbet şaşar... beter olun...
    bacaklarım iyice açıldı, zaten sporcu geçmişimden ötürü bir potansiyeli vardı, şimdi daha da iyi
    durumdalar, 1.90 yüksekliğe tekme savurabiliyorum.. uyarayım dedim *
    ayşegül tarafından kafeye davet edildim.. gittim, bir şeyler içtik.. konuştuk gene.. gözlerimin içine
    bakıyor, gözlerime bakarken gözlerinin içi gülüyor.. acaba fazla mı ileri gittim?..
    ···
  10. 735.
    +3
    ,ceyda bana karşı, pek de gibimde olmayan belli belirsiz bir tavır takınmakta.. iyice artist oldu
    böyle, sınıfta filan, göz süze süze, salına salına yürümeler, acayip bir havalarda,
    bu da bir çeşit savunma pgibolojisi sanırım,
    beyler, eğer fazla güzel olmamasına rağmen fazla havalı bir kız varsa etrafınızda, emin olun ki bir
    yerlerden kuyruk acısı vardır, hani bunu ceyda ile benim durumum için söylemiyorum, daha orada
    kuyruk acılık bir şey olmadı da, genel anlamda konuşuyorum..
    bu kızlar, böyle havalı davranarak kendilerine bir çeşit savunma sistemi kuruyorlar, kendi
    kendilerini "o kaybetti aslında hıhh" düşüncesine inandırmaya çalışıyorlar..(diye düşünüyorum)
    ebruyla oynaşırken, minenin arkadaşı elifi gördüm bir gün bahçede, öylesine, soğuk bir selam
    verip, yanımda kız olmasına rağmen inadına gereksiz samimiyette hal hatır sordu..
    ebru da "bu kim tsigalko?" diye sordu tabi haliyle sonradan o gidince,
    "bir arkadaş işte ya" dedim,
    "senin de tanımadığın yok ha" deyip inceden kafama taşı attı.. aldırmadım, gülümsedim..
    işte zaman böylesine akıp gider, ve ben, sınırlarını kestiremediğim bir mayın tarlasında oradan
    oraya sarsak adımlarla ve bir sarhoşun keyfi, umursamazlığıyla savrulup giderken,
    alperle bizi tamamen yakınlaştıracak olayların başlangıcı olan o ilk konuşmayı yaptık bir gün
    kantinde..
    panpalar, bu gecenin son partını da birazdan gireceğim, epey yazdım gene, bu gecelik yetsin.
    klagib cuma günlerinden biri, alt sınıfla dersim, ve ayşegül-ceyda ikilisiyle imtihanım var..
    musti bey ilk bloğu bitirince alperle ikimiz kantine indik, oturduk lak lak ediyoruz, bu gene parti
    marti işlerinden bahsediyor, öyle genelde filan konuşuyoruz,
    ···
  11. 736.
    +1
    Pampa at bu kesmiyor bi gunluk gecen 50 60 part aticagim dedin atmadin bu gun at baya adam gibi hikaye okuyalm *
    ···
  12. 737.
    +2
    neyse sonra bir ara bunun gözler benim arkamda, giriş kapısının olduğu yöne doğru bir şeye
    kitlendi gibi oldu, gözleriyle epey izledikten sonra, benim de ona soran gözlerle baktığımı görünce
    güldü,
    boynumu çevirip şöyle bir bakınca, uzun sarı saçları dalgalana dalgala salınmakta olan uzun
    boylu, düzgün fizikli bir kızın ilerdeki bir masaya doğru ilerlemekte olduğunu gördüm..
    olay şu ki masadakileri tanıyorum..
    kızı da öyle..
    mine, pastırma sıcaklarından faydalanırcasına, hala bende olan resmindekine benzer, beyaz
    ağırlıklı, yer yer renkli, desenli, ama vücuduna daha iyi oturan yazlık bir elbise ile bir zamanlar
    benim de aynı masayı paylaştığım arkadaşlarına doğru gidip yanlarına oturdu..
    vay anasını be..hepten güzelleşmişti..bu saatte ne işleri vardı ki bunları okulda?..masaya oturdu,
    saçlarını rahat bir tavırla ensesinden uzaklaştırdı, arkadaşlarına gülümseyerek onlarla lak laka
    başladı.. masaya oturana kadar, karşımdaki alperinkiler de dahil olmak üzere en az 10 çift gözün
    onu izlediğini umursuyor gibi görünmüyordu, yakıp geçmişti kantinin orta yerini..
    yeniden alpere döndüm, gülerek konuştu,
    "bomba hatunmuş be abi * "
    "öyledir.." dedim buruk bir gülümsemeyle.. kafamda milyonlarca düşünce çarpışırken, onlarını
    ayna gibi yansıtmakta üzerine rakip tanımayan yüzüm, kimbilir nasıl bir ifadeye büründü ki, çocuk
    yeniden konuşmak zorunda hissetti kendini,
    "tanıyor musun abi? sen yazılıyorsan bilelim yani :p" deyip yarı şaka yarı ciddi ağzımı aradı..
    ben, hala dalgın dalgın gülümseyerek, "tanıyorum..:)" dedim..
    "hıı * tamam, sen önce gördüysen bize çekilmek düşer babaa"
    tuhaf bir his içimi kavururken, alpere bakıp yeniden buruk bir gülümsemeyle içimden geçenlerin
    bir kısmını dillendirdim,
    "aslına bakarsan.. eski kız arkadaşım.."
    gözleri irileşti, mineye tekrar kaçamak bir bakış attı, sonra,
    "oo..vay be abi... olsun ya, ayrılık olur yani.. sana kız mı yok :p"
    diyerek yarı hayret yarı teselli içeren bir şeyler geveledi..
    ···
  13. 738.
    +1
    muhtemelen terk edildiğimi düşünmüştü.. varsın öyle düşünsün... terk edenin, hem de elle tutulur
    hiç bir sebep olmaksızın, ben olduğumu bilse, tepkisi ne olurdu acaba..ama bu tarz şeylerle
    övünecek biri değilim..
    "eyvallah kardeşim.." dedim aynı dalgın tonla..
    sonra bu durdu biraz, ve aslında uzun süredir beklediğim, ama artık sorulabileceğini unuttuğum o
    soruyu sordu,
    "ee abi, senin şu an kız arkadaşın filan var mı peki? pek konuşmadık derin mevzuları * " dedi..
    nihayet derin mevzular konuşacak kadar rahat hissediyordu demek ki kendini yanımda..iyi,
    arkadaşlarım yanımda rahat
    hissetmeliler
    ama peki ben şimdi ne cevap verecektim bu soruya?
    "yok" desem, ebruya ayıbın ve şerefsizliğin allahı olmaz mı?
    "var" desem, bu çocuk bana "e baba o zaman sen elli tane kızla böyle, ne ayaksın?" diye sormaz
    mı?
    ne demeliydim lan?
    yutkundum.. şöyle bir yüzüne baktım alperin, ne kadar tanıyordum onu?.."var" cevabını
    kaldırabilir miydi?..
    takip eden panpalara iyi geceler, tahmin ve yorumlarınızı ekgib etmeyin, görüşmek üzere *
    iyi geceler panpalar, bu gece gelmem biraz zor görünüyor, yarın gece ise büyük ihtimalle sorun
    olmaz.
    görüşmek üzere *
    selamlar panpalar, gene yoğun bir haftayı bitirmeye az kaldı, 1-2 haftaya tamamen rahatlarız diye
    düşünüyorum.. imanım gevredi aq
    ···
  14. 739.
    +2
    bu gece sabaha karşı 4-5 gibi bir kaç part atarım, artık yarın kalkınca okursunuz * görüşmek
    üzere.
    takip eden panpalara selamlar,
    sözlerimi yerine getirmek açığımızı kapamak adına, pek huyum olmamasına rağmen bu kez
    gündüz vakti buradayım *
    yazabildiğim kadar yazacağım bakalım
    ilişkiler,
    sürekli bir gelişim, ve değişim halindedir..
    bir süre önce can ciğer olduğunuz, yediğinizin içtiğinizin ayrı gitmediği dostlarınızdan, bir anda, bir
    sebepten ötürü, ya da zamanla, pek çok sebepten ötürü soğuyabilirsiniz,
    çevrenizde olmasına rağmen aylarca, yıllarca dikkatini çekmediğiniz birisinin dikkatini çekebilir,
    umursamadığınız birini de umursamaya başlayabilirsiniz..
    insanlar arası ilişkilerinize bazen yenileri eklenir,
    bazen, bazıları eksilir..
    bazısı, şekil değiştirir,
    bazısı kuvvettlenir, gelişir..
    tıpkı yaşam gibi.. ölüm, doğum gibi.. büyüme gibi.. güzelleşme gibi.. çökme gibi..
    ilişkiler, sanal, manevi olgular gibi görünmelerine ve onları elle tutamıyor, gözle göremiyor
    oluşumuza rağmen,
    aslında etrafta gördüğümüz pek çok nesneden çok daha gerçek, yaşayan pek çok organizmadan
    çok daha canlı, herhangi bir diferansiyel denklemin 3. derecesinden çok daha kompleks ve
    karmaşık "varlık"lardır.
    zaten epey gecikmiş olan o soruyu bana sorduğunda, yaklaşık iki aydır günümüzü gün ettiğimiz,
    şimdilik sadece "iyi gün dostum" diyebildiğim alper ile aramızdaki ilişkinin * çok kritik bir sınırı
    geçmek, ya da o sınırda ölmek üzere olduğunu düşündüm.
    ···
  15. 740.
    +2
    yalan mı söylemeliydim acaba? yeterince yalan söylememiş miydim peki etrafıma?
    aslına bakarsanız bir süredir nefes aldığım her saniye yalan.. bütün gülümsemelerim, bütün
    düşüncelerim, bütün davranışlarım, hatta bütün hüzünlerim, yapay, yapmacık..
    kendim hariç herkesi inandırmayı başardığım yalanlar..
    alper az önce sorduğu, ama saniyelerdir cevabını alamadığı basit sorunun yanıtını bekliyordu..
    bu tarz sorular karşısında fazla beklemek iyi değildir, insanlar uydurduğunuzu düşünebilir..
    sevgiliniz varsa, vardır. yoksa, yoktur.. ortası sazan.avi den başka bir şey değildir, onu da duyan,
    anlamak istediği gibi anlar.
    duyacaklarından sonra benden nefret edebileceği olasılığını da hesaplayarak, yalan söylemenin
    son derece büyük bir onursuzluk olacağı bu durum karşısında gerçekleri döktüm dudaklarımdan,
    "var.. gibi.."
    alper sessizliğimin ardından gelen bu garip yanıtımın ardından şaşırmış gibiydi, şimdi bana "nasıl
    yani?" diye soracaktı,
    "nasıl yani? gibi derken? * "
    güzel.. muhabbeti istediğim konuma getirebilmem için doğru sorulara ve uygun soru cümlelerine
    ihtiyacım vardı.
    "var..ama nasıl desem.. seviyor muyum, sevmiyor muyum, seviyorsam nasıl sevmiyorum,
    sevmiyorsam neden sevmiyorum.. karışık bir durum biraz.."
    şimdi ya ceydayı kastettiğimi düşünecekti ya da "kavgalı mısınız?" filan diyecekti muhtemelen..
    "hımm.. aranız filan mı kötü?" dedi, yüzü ciddileşmeye başlamıştı.. beklediğim cümleleri
    sıralamaya devam ediyordu..
    ···
  16. 741.
    0
    "yoo..ya ben sana bir şey söyleyeyim mi, ben esasen öyle aşk-sevgili vb. olaylara da pek
    inanmıyorum yani.. evet, sevgilim var, hatta seviyorum da belli bir açıdan bakınca..ama yok
    kardeşim.. yani, o duygu, o duygu değil.."
    kafası biraz karışmış olmalıydı..bir şey diyemeyecek ve ben tekrar konuşacaktım..
    ...
    tıpkı beklediğim gibi sessiz geçen bir kaç saniyenin ardından tekrar lafa girdim,
    muhtemelen artık benden nefret ediyor, "ulan amk madem takıldığın kız var, ne diye ceydaya
    ayşegüle bilmem neye yavşıyorsun birde, umut veriyorsun o.ç!" diyordu içinden.. eğer tekrar lafa
    girmezsem, bir kısmını dışına da vurabilir diye düşündüm ve muhabbette yeniden mağdur taraf
    olmamı sağlayacak olan manipülatif cümlelerimi sıralamaya başladım..
    şarkı verek, bugün neşeliyim hareketli olsun,
    http://fizy.com/#s/3ou7on
    "..kardeşim, ben de sevdim zamanında..ama zütüme kazığın girdiğiyle kaldım afedersin..ben
    neler kurdum, neler düşündüm, neler yaşadım kendi hayal dünyamda, ama bu karşı tarafın
    gibinde bile olmamış..oynadı benimle..bana umut verip son anda direksiyon kırdı, başkasına
    gitti..resmen yarıştırdı beni elalemle..sonra da mağlup ilan etti..şimdi ben nasıl aşka, sevgililiğe
    filan inanayım?.."
    ···
  17. 742.
    0
    sessizlik sürdü..ve ben, kendimi tamamen "parrdon abijiimm" moduna sokacak olan son etkileme
    cümlelerimi de masaya boşalttım,
    "sen, muhtemelen yok sanmışsındır, haklısın, malum, pek sevgilisi olan bir adam gibi değil
    davranışlarım.. kızlarla filan..ama ne yapayım alper? heralde ben de böyle tatmin oluyorum artık.."
    bir nevi şey demek istemiştim, hani "tamam küfret, haklısın ama elimde değil"...
    küfretse haklıydı..sen adamın tayfasına gir, oradan kızı ayart, yetmesin bir de kenarda köşede
    duran başka bir kızı ayart,
    o ikisini kapıştır, o da yetmesin, adamın seni soktuğu, ya da beraber gittiğin her ortamda
    tanıştırdığı kızlara karşı samimi ve ekstra arkadaş canlısı davran..ve tüm bunları manitan varken
    yap.. adamın zütünden kan alırlar kamill kaaann...
    ben, "acaba ne tarz bir posta koyacak?" diye bekliyordum artık,
    benim kendimi haklı çıkarmaya ve acındırma çalışan cümlelerimin dökülüşü sırasında, gözlerini
    masaya çevirmiş.. soğukkanlılığını yitirmeksizin dinlemişti.. sessizli biraz daha sürdü.. sonra
    gözlerini masadan kaldırdı, yüzü, o güne kadar görmediğim ve öyle bir tipten görmeyi
    beklemeyeceğiniz kadar ciddi ve asık bir hal almıştı.."aha geliyor kalay"..
    ve sonra beni çok şaşırtan o sözleri söyledi..
    "anlıyorum abi.. desene, sen de benim gibisin... "
    ···
  18. 743.
    +1
    buyur?
    bunu beklediğimi söyleyemeyeceğim beyler... "sen de benim gibisin?" ne demekti ki?
    "öyle mi?" dedim, şaşkın bir şekilde..
    "aynen" dedi.."biz senle hiç konuşamadık demi abi?..ne zamandır takılıyoruz ama..oralara
    gelmedi mevzular.." buruk bir şekilde gülümsedi..
    http://fizy.com/#s/1d78ik
    "konuşuruz kardeşim, bu zaman kadar konuşmadığımız hata"..gülümsedim, tehlike
    geçmişti..hatta tehlike geçmek şöyle dursun, rüzgar sanki benden yana dönecek gibiydi, ama
    neden bahsettiğini hala tam anlayamamıştım o sözleriyle..sustum ve onu sözlerini sürdürmek
    zorunda bıraktım,
    "ne bileyim ya, pek anlatmak istediğim tarzda şeyler değil, yanlış anlama abi sana
    güvenmediğimden değil, daha çok şey diye düşünüyorum, hani, "insanlar bunu niye dinlemek
    istesinler?" sonuçta benim kötü anılarıma katlanmak zorunda değil herkes.."
    "ben dinlerim kardeşim" dedim, sesimdeki heyecan ve hevesi zorlukla bastırarak..lan, resmen
    mutlu olmuştum..hem de öyle böyle değil, beklemediği anda hediye alınmış bir çocuk gibi..
    başkasının acısından mutlu olmuştum..
    bir başkasının, bana benzer bir acı çekmiş olmasından mutlu olmuştum.."sen de benim gibisin"
    demişti değil mi? evet..demek ki onun da yaşadıkları da benimkiler gibiydi..
    kendimi, tesadüfen kayıp kardeşine kavuşan bir gezgin gibi hissediyordum..
    ···
  19. 744.
    +1
    sevgili var-yok, ceydaymış, bilmem kimmiş, alper kızar mıymış, arkadaşlığımız bunu kaldırır
    mıymış felan filan, bütün sorular yalan olmuştu..
    arkadaşlığımızın bunu kaldırmaması ya da zarar görmesi şöyle dursun, onu daha da kuvvetli hale
    getirebilecek bir durum söz konusuydu..
    bu paralelde konuştum bende,
    "ben dinlerim... hem yok öyle yağma!, sadece iyi günlerde yanında ol, efendim işte gezerken
    dolaşırken eğlenirken arkadaş olduğunu hatırla filan.. kardeşim, asıl böyle şeyleri de konuşmak
    lazım ki o arkadaşlığın kıymeti olsun aq..yoksa iyi gün dostu olmaya ne var? demi aq?"
    "eyvallah baba büyüksün * ..seni de dinlemek isterim.."
    "konuşuruz kardeşim, hepsini konuşuruz... güzel bir mekan var bildiğim, bu hafta sonu disko
    yerine, bar yerine oraya gidelim, hem kafaları çekelim hem dertleri, eski acıları itelim, ittirelim
    aq.."
    "olur, var mı öyle sakin mekan?"
    "var var, kralı var hemde ;)" elimi omzuna attım..
    bu güne kadar arkadaşlar, dostlar, hatta kankalar edinmiştim (bazılarını da kaybetmiş)
    ama ilk defa bir kader ortağı edinmek üzereydim..
    benim ve arkadaşlarımın kederlerine de, sevinçlerine de artık iyice alışkın olan klagib pub umuzun
    bu hafta yeni bir konuğu daha olacaktı,
    ···
  20. 745.
    +1
    ve o masada bu kez, ilk kez, birbirini gerçekten anlayabilen, çünkü aynı acıyı yaşamış iki adam
    konuşacaktı..
    http://fizy.com/#s/1aj5ck
    o gece..yani, cumartesi gecesinden bahsediyorum, sorumlukların bir kısmı halledilip, bir kısmı da
    kenarıya atılmış şekilde, hayatımda ilk kez o derece sabırsızlanarak biriyle buluşmuş * ve benim
    için artık okulum kadar (hatta ondan daha fazla) tanıdık ve sıcak olan pub a demiri atmıştım..
    ben muhabbeti ağırdan almayı severim, mevzuları bir viraj gibi düşünürsek, virajı hep en dıştan,
    geniş almayı seven bir adamımdır * * ..o yüzden çoğunlukla rakı masalarını tercih ederim ve o
    masadan 6-7 saatten aşağı ve bir 35 lik ayarında içmeden de kalkmam..
    ama o zamanlar daha rakı masası kuracak kadar taşağım olmadığı için pub da bira hamallığı
    yapıyorum..ha, şikayetçi miyim? hiç değilim..
    gene ağırdan aldım, aldık, muhabbeti..dersti, okuldu carttu curttu derken, 3. biranın ortalarında,
    kafalarımız fondötenini sürüp rimelini çekmeye başlarken, biz de malum mevzuları masaya
    çarpmaya başlamıştık..
    biraz ben anlattım önce, ona yolu açmak babında,
    yaşadıklarımı paylaştığım (tolga gibi) ya da ona birebir şahit olan (okan gibi) herkes şaşkına
    dönmüş ve teselli çabasına girişmişti..
    ama alper öyle yapmadı.."anlıyorum abi" dedi.."anlıyorum.."
    anlıyordu..
    damdan düşenin halini, damdan düşen anlıyordu..boş tesellilerde, edebiyat oyunlarında
    değildi..çünkü hiç bir merhemin, bir zamanlar açılan o yaraların izini tamamen kaldıramayacağını
    ···