/i/Sözlük İçi

sözlük içi.
  1. 1251.
    +1
    “gitme..” dedim..”bu bir çeşit intikam mı?..”
    “hayır.. hayır..ben intikam filan alamam senden? Seni üzmeye dayanamam..”
    “ama üzüyorsun? Vicdan azabından öldüreceksin neredeyse? Yapma bunu.. gerçekten seviyor
    olsaydın bunu yapmazdın..”
    “gerçekten seviyorum.. tahmin edemeyeceğin kadar hem de..senin gibi olabilmek yapmadığım
    şey kalmadı.. sırf senin hoşuna gitsin diye bambaşka biri oldum ben..ve ömür boyu da olurdum
    isteseydin eğer..”
    Teorim tutmuştu…bunu önce saçma bulmuş, sonra kendimce çürütmüştüm, ama nihayetinde son
    gelip çatınca, ceydanın kendi ağzından itiraflar dökülmüş ve benim de tahminimin doğruluğu
    ortaya çıkmıştı..
    Ceyda aslında olmadığı birine, sırf benimle takılabilmek için, kendini zorlayarak dönüşmeyi
    başarmıştı..
    Bir canavar yaratmıştım.. şimdi de kendi ellerimle boğuyordum onu.. kolay olmayacaktı elbet..
    kendimden bir parçayı yok ediyor gibiydim..o nefessiz kaldıkça, ben de daralıyordum..
    Ve doğrusunu söylemek gerekirse, Ceyda da en az benim kadar iyi bir gözlemci, iyi bir oyuncu ve
    oldukça da zeki bir kızdı..
    Hedefini tanımış, ona ayak uydurmuş, kamufle olmuş ve her şeyi ustalıkla hesaplamıştı..
    neredeyse her şeyi.. benim dengesiz karakterimin sınırlarının maksimum genişliği hariç her şeyi..
    Bana her zaman “ hem gamsız, hem de vicdanlısın” derdi..
    şimdiyse, gamsız tarafımın ihanetine uğramış olmasının acısını, vicdanlı tarafımdan çıkarıyor,
    beni zayıf noktamdan vuruyor, kim bilir, belki son bir koz oynuyor belki de beni de yakarak, kendi
    yangınına ortak olmamı, onun halini anlamamı istiyordu..
    Olamaz lan böyle bir şey..
    Vallahi olamaz lan…lan.. dıbına koduğumun memleketinde, bin kuruları kızları gibiyor, satıyor,
    hamile bırakıyor, hayatına sıçıyor, onlara bir şey olmuyor, ben,
    ···
  2. 1252.
    +1
    Ben? Ben sırf çıkıp ayrıldım diye, ömür boyu vicdan azabına mahkum oluyorum…adalet mi lan
    bu? Hiç mi sevgilim olmasın aq?
    Olunca da hiç mi ayrılmayayım? ilk bulduğumla mı evleneyim? Yoksa sonsuza kadar yalnız mı
    kalayım?
    giberim böyle aşkın ızdırabını lan..
    O böyle ağlaya hıçkıra konuşaduruken, nihayetinde de ben de dayanamadım aq..ben de
    ağlamaya başladım.. kazık kadar adam.. bildiğin ağlıyorum.. sarmaş dolaşız.. sanki birbirini çok
    seven ama kaderin onları ayırmasına engel olamayan aşıklar gibi görünüyoruz dışarıdan, ama
    alakası yok..
    O bana ağlıyor..ben vicdan azabından..o gidiyor.. benim yüzümden..ben…aah dıbına koyayım
    ah…
    Yeniden başını göğsümden ayırdım, yüzünü ellerimin arasına aldım, gözlerimi gözlerine diktim,
    “bize bunu yapma” dedim..
    “biz” i duyunca gözlerinin içi güldü bir an..
    “biz?”
    “Ceyda.. gitme.. zamanla alışırsın.. hepsi geçer.. insan nelere alışıyor…lütfen.. eğer gidersen bu
    hem senin acını arttıracak hem de bana yok yere azap verecek..”
    Yüzünü ellerimin arasından kurtardı, bir adım geriledi.. gözlerini irileştirdi..
    “ağlıyor musun sen?” diye sordu..
    “evet.. başardın..” dedim gülerek..
    “ağlama..ama azap duy…kendini benim yerime de koy.. benim için de üzül... beni unutama…en
    azından bunu borçlusun bana..”
    Aniden yaklaşıp dudaklarıma, dudaklarını bastırdı.. öpmedi, adeta mühürledi…bir daha kimseler
    açamasın ister gibiydi..
    ···
  3. 1253.
    +1
    “unutma beni” dedi.. kızıl saçlarını savurarak döndü arkasını, merdivenlerden çıkıp gözden
    kayboldu.. sonradan öğrendim ki, zaten çoktan ailesiyle filan konuşmuş, her şeyi ayarlamış..kim
    bilir onlara ne bahane uydurmuştu.. muhtemelen bana söylediği ilk bahanesini onlara esas neden
    olarak sunmuştu..
    Kendimi tuvalete attım güç bela.. ulan..nasıl ağlıyorum aq..bildiğim hönkürüyorum..
    kusucam..kafamı suyun altına sokayım dedim, lavabo dar.. aldım yüzüme su çarptım..bir yandan
    da anam ölmüş gibi hıçkırıyorum hala…çok koydu be beyler.. böyle gamlı olduğumu bilmezdim..
    düşünceler çivi gibi saplanıyor, beynimi oyuyor..lan diyorum..”kız benim yüzümden yıllarından
    olacak, hayatını komple değiştirecek belki de..muhtemelen olumsuz yönde.. benim takuma..”
    Birine böylesine uzun vadeli ve yüksek dereceli bir zarar vermek, benim harcım değildi.. boyumu
    aşmıştı dalga.. kaybolmuş, kumlara gömülmüştüm altında..
    Kabinlerin birinden çıkan bir eleman beni öyle görünce, önce şaşkın şaşkın baktın, sonra da “iyi
    misin birader? Diye sordu..20 yaşında bir adamı böylesine ağlatan ne olabilirdi?..her halde bir
    yakınını filan kaybetmişti?
    Aslında doğru sayılır..bir yakınımı..bir zamanlar yakınım.. çok yakınım olan.. sevdiğim, sevdiğimi
    sandğım.. seviştiğim..hissettiğim kadını kaybediyordum.. sonsuza kadar…bir daha birbirimizi
    görür müydük?..dünya küçük, ama bence bu saatten sonra mümkün değil…
    Kapanan bir sayfa daha.. defterden kopan bir yaprak daha.. kendi ellerimle yırttığım, buruşturup
    çöpe attığım bir yaprak…
    “eyvallah” dedim çatallaşmış bir sesle, sümkürdüm.. çocuk sırtıma vurup anlayışlı bir tavırla
    uzaklaştı.. belli ki bu çocuk acısıyla ve sümükleriyle yalnız kalmak istiyordu…
    Kendimi toparlamayıp tuvaletten çıkmam 10 dakikamı aldı.. yine de gözlerim burnum filan kıp
    kırmızı aq..şeker kız candy gibi sıfat..
    Gittim sınıfa o halde, içerisi yarı dolu, hoca daha gelmez.. hemen sindim duvar kenarına…ama
    bazı gözlerden kaçamamıştım..
    http://fizy.org/#s/3wkuvm
    ···
  4. 1254.
    +1
    “tsigalkoo?”
    Tanıdık bir ses, dönünce nilayın orta sıradan el kol yaptığını gördüm?
    “bir şey yok” gibisinden el salladım ben de..
    Ama yine de geldi..
    “hişş..ne oldu bakayım? Kötü gördüm seni??”
    “yok bişey be..” dedim gülmeye çalışarak, ama sesimin çatlamasını da engelleyememiştim..
    “tsigalko?..cidden ne oldu.. ağlamışsın sen..”
    Bir şey demedim.. yeniden gözlerim dolmaya başlarken kızgınlıkla yaşları geri itelemeye uğraştım
    düşünce gücümle..
    “yoksa.. sizinkilere filan bir şey mi oldu..ha? canım, bana bak bakayım bi?”
    “yok ya..” dedim boğuk boğuk…kendime hakim olmak için ekstra enerji sarfediyordum..
    Kız elini omzuma doladı, “anlatabilirsin bana.. seni böyle görmek istemiyorum..”
    Muhallebi çocuğu, aradığı ilgiyi bulmuştu.. gene dayanamadım.. gözümden yaşlarla, ağzımdan
    sözler aynı anda fırladı, “Ceyda gidiyormuş.. benim yüzümden..” başımı nilayın omzuna
    gömdüm.. hemen kanatları altına aldı beni,
    “hişş.. hiş bi Dakka.. nasıl..okuldan mı ayırlıyor?”
    “evet.. evet..”
    Kız beni piş pişlemeye başlamıştı resmen aq..
    “tamam.. sakin ol canım lütfen..bak bakayım bir bana?..niye senin yüzünden gitsin ki, ne yaptın ki
    sen ona?”
    “bir şey.. hiç bir şey yapmadım..ama öyle diyor.. sıçıcam ya..” yeniden kafamı gömdüm hıçkıra
    hıçkıra..
    ···
  5. 1255.
    +1
    Birkaç dakika öyle kaldık.. kız beni teselli ediyor, saçımı sırtımı sıvazlıyor.. sanki anam
    yanımda.. gerçi dışarıdan gören gözler (sınıfın yarısı) ne anlıyor bilemeyiz.. aslında
    bilebiliriz.. tahmin edebiliriz..
    Ben desen, şayet vardıysa eğer, karizmayı filan gibip attım…tuvalette ağla sınıfta ağla..amk
    geberdim resmen..
    Ama dolmuşum demek ki aq..ee o kadar vebal alınca, en sonunda bir yerden çıkıyor, adamın
    zütünde patlayıverir işte böyle.. öyle kolay sandım ben bu işleri demi?..giberler adamı giberler..
    çekirge üçüncüye sıçramaz demiştim, bırak sıçrayıp sıçrayamamayı, çekirgenin dıbına koydular
    resmen.. neyse ki nilay gibi hayvan sever dostlarım sayesinde (buradaki hayvan ben oluyorum)
    teselli ve tedavi buluyorum…
    Birbirimizden ayrılıp, nilay sevgi dolu nutuğuna başladığında, cam kenarındaki sıralardan birinde,
    arka çaprazda oturan ebrunun keskin ve meraklı bakışlarını yakaladım.. göz göze gelince hemen
    kaçırdı kendininkileri..
    Gül dıbına koyim gül içinden.. gül halime.. evet bak, ağzıma sıçtılar.. sevinebilirsin..
    Günün geri kalanında nilayla oturduk.. sanki saatli bombaymışımcasına her 5 dakikada bir beni
    kontrol ediyor, “iyisin demi?” diye soruyordu.. eyvallah be nilay.. bazen tuhaflaşıyorsun filan
    ama..iyi ki varsın anasını satayım..iyi ki hayatımdasın.. senin gibi insanların varlığı bana huzur
    veriyor.. dalgalı denizlerimi dinginleştiriyor..iyi ki varsın..
    Ona da böyle söyleyince,
    “yaa heralde.. yanında olucam.. öyle sadece kakara kikiri arkadaşlığı yapmayız olm biz?” deyip
    delikanlı raconu kesti,
    “çok sağol.. zamanında seni bile üzmeyi, kızdırmayı başardım ben..ne mal bir adamım aq..affet o
    zamanlar için de beni..bir daha seni üzmeyeceğim.. asla.. bitanesin sen..”
    Güldü, açık sözlülüğüm, bu delikanlı havalarındaki naif kızı utandırmış olmalı ki yanakları pembe
    bir halde, “yok canım..ben hatırlamıyorum bile neden kızdığımı.. olur öyle arada (: ..ee..ama
    mallık konusunda biraazz... :p”
    Gülüştük..
    ···
  6. 1256.
    +1 -1
    Moralim yerine gelir gibi olduysa da, artık bir süre boyunca, yalnız ve ıssız kaldığım her an,
    geceleri karanlıkla baş başayken, otobüste, minibüste, yollarda yalnız dolaşırken.. uykuya
    dalmadan önce, ya da henüz uyanmışken, yakalanacaktım vicdanıma biliyorum…ana deprem
    olup bitmişti belki ama, artçı sarsıntıların sonu öyle kolay gelmezdi..
    ilk gece, yatakta kanlı geçmişimin muhasebesini yaparken, iyi tsigalkoyu beni teselli eder buldum,
    “bitti artık.. hepsi geçti..bir diyet ödedin, yaptıkların için.. artık hayatını, istediğin gibi, sana yakışan
    şekilde şekillendirebilirsin..”
    “öyle mi dersin?”
    “kesinlikle..bir daha bu toplara girmeyeceksin zaten…iyi bir ders aldın ;)”
    “peki ya şeytanı ne yapacağız?”
    “sen onu dert etme.. senin eski acılarını kullandı, kininden, nefretinden faydalandı..bir daha asla
    böyle güçlü olamayacak..ben buradayım..sen buradasın tsigalko.. kontrol sende (:”
    “teşekkür ederim.. beni kurtardığın için.. hayatım tamamen çamura batabilirdi..”
    “hepsi geride kaldı.. ;)”
    Sohbete üçüncü bir ses karıştı..
    “henüz biten bir şey yok!”
    “sen hala mı konuşuyorsun iğrenç yaratık?” melek kızmıştı,
    “sadece bir raund kazandın diye bu kadar böbürlenmesen iyi edersin.. unutma, ben ona daha
    yatkınım ve potansiyelini senden çok daha iyi kullanabiliyorum..bir gün illa ki bana geri dönecek”
    “o gün asla gelmeyecek!” dedi melek
    “aynen” dedim.
    “görüşürüz” dedi şeytan..
    Kendinden emin kahkahasına bizi fena halde sinir uzaklaştı..
    “Kazandık, bitti,” diyoruz da, hele bakalım.. daha ne savaşlar, çarpışmalar göreceğiz.. meleğin
    güçlü kanatlarına tutundum…vicdani açıdan güzel bir gelecek hayal ederek, uykunun huzurlu
    diyarlarına doğru süzülmeye başladık..
    bu gecelik bu kadar olsun,
    takip eden panpalara teşekkürler,
    karşılıklı epey dadmin oldug diye düşünüyorum ;)
    görüşmek üzere, yorumlarınızı esirgemeyin
    iyi geceler panpalar (:
    yorumlar süper, ellerinize sağlık ;)
    bu gece yazamayacağım ancak yarın için 8-10 part atabilirim sanırım.
    ···
  7. 1257.
    +1
    caps istekleri için de, hikayenin başlarında da söylediğim gibi maalesef durumum nedeniyle bu
    toplara giremem.
    karakterlerin görünüşlerini sizin kendi kafanızda canlandırmanız daha iyi bence, kafanızdaki
    modellleri yıkmak istemem..
    bana gelirsek,
    caps olmasa bile kimlere benzetildiğimi sayayım size,
    saçlar kısayken harry kewell e benzetiyorlardı (ne alaka amk işte..)
    sonra her uzun saçlı sakallı gencin fiks benzetildiği bir adam vardır, barış akarsu, malum..
    rahmetle anıyorum..
    murat ilkan a benzetiyorlardu (son hallerimi özellikle, zira saçlar bele kadar gelmişti)
    sean bean e benzetiyorlardı, (lotr un boromir, got un lord stark ı)
    daha da var ama aklıma gelmedi, siz bunlardan bir miks yapın, 1.80 boy 80 kilo üzerinden, son
    seneki halime ulaşırsınız :p
    yarın gece görüşmek üzere, hepinize sevgiler ;)
    aynen amk ben de onu diyorum..
    iyi geceler panpalar,
    söz verdiğim üzere, bir kaç part gireceğim ;)
    amk şu milli maçlardan da bir yüzümüz gülmedi, fener salağı da taku takuna elendi.. kafam
    bozuk bu gece :/
    http://fizy.org/#s/3wl0t1
    Ceyda gitti..
    inanılır gibi değil..hala inanmıyorum zaten..ve bir kabus olmasını umuyorum..çimdiklenme
    isteğimi nilay pek çok kez yerine getirmiş olsa da, ben hala uyanamadığım karanlık bir rüyanın
    ortasında olduğumu düşünüyorum..
    Benim yüzümden..bir insanın hayatı komple değişmiş olabilir?..olumsuz yönde..nasıl
    yapabildim?..nasıl..
    Sonra ben de gittim..
    En acilinden, spor salonuna..
    Basketbol antrenmanına..
    ···
  8. 1258.
    +1
    Spor.. demiştim ya..spor, böyle karanlık ve kaos dolu anlarımda, adeta her zaman cebimde olan
    bir seçenek, çoğu zaman suiistimal ettiğim, tutunacak bir dalım..
    Ne zaman zütü sıkışsa, tsigalkonun aklına bunlar geliyor.. depresyona giren kadınların saçını
    permalatması, abartılı bir alışverişe çıkması ya da diyete başlaması gibi.. rutine bağlanmış bir
    savunma- kaçış sistemi..
    şut yeteneğimin yerinde, hatta yerinden biraz daha ilerde olduğunu görmek içimi
    ferahlattı.. aylardır topa değmiyordum..
    Kick taks antrenmanları, kollarımı güçlendirmiş, topa daha iyi hakim olabiliyorum..onu bir parçam
    gibi hissediyorum adeta, bütün benliğim ve konsantrasyonumla, tek gözümü kısıp nişanladığım
    çemberin içinden ardı ardına geçiriyorum…geçiriyorum…kimisi şöyle bir turlayıp çıkıyor
    içerden.. tıpkı benim feleğin çemberini turlayışım gibi.. bakalım biz geçebilecek miyiz içinden?
    Yoksa o mu bizim içimizden geçecek, göreceğiz..
    Bu arada artık mavi kuşak olduğumu da eklemek istiyorum, ağzınızı burnunuzu kırarım, akıllı olun
    :p bir doksan küsürlere umarsızca fırlattığım topuk tekmelerin, en sevdiğim stillerden olan
    dönerek ters kol vuruşun salonda çıkardığı muazzam ses..en azından bazı şeyleri doğru
    yapabildiğimi görmek güzel..
    Sporda iyiyim..
    Ama aşkta?... ankaragücü’nden hallice..
    Bu olaylardan sonraki ilk 2-3 gün, abartarak yaptığım bu aktivitelerin yanı sıra, yanımda
    bulunması gereken insanların da beni bırakmayışları hoşuma gitmişti, beni seven, bana hala
    katlanabilen insanların olduğunu bilmek güzel.. tolga, nilay, Alper(ilk günkü tripleri için özür diledi,
    öyle olacağını bilemezmişim, benim suçum yokmuş ;) )..nuriş (:..neco.. hatta tuğçe ve seda…iyi
    iyi.. ölsek arkamızdan ağlayacak bir kaç adam hala var.. buna da şükür..
    ···
  9. 1259.
    +1
    Bir sonraki haftanın çarşambası ise, yine çok enteresan bir yüzleşme daha yaşadım, belli ki
    hayatım bunlarla geçecek... buyurun o güne gidelim;
    Sabah insanlara selam vere vere, neco nun benim için tuttuğu yere doğru ilerliyordum ki, birisi
    sakin bir ses tonuyla seslendi,
    “tsigalko?”
    Sesin sahibini elbette daha arkama dönmeden anlamıştım, sebebiyse kalçamda hissettiğim
    basınçtı, ince, çomak gibi bir şey zütümü zorluyordu, sonra bir de döndüm ki,ceydanın,
    sultanahmette kaçak kol saati satarken bulup intikam için kiraladığı üç tane zenci, malafatları
    sallandırmış afsafdagdaas
    Eheh.. tamam güldük.. okey..
    Sesin sahibini tanıyorum dediğim gibi..siz de tanıyorsunuz, neredeyse benim kadar hem de..
    Döndüm, ebru birkaç adım gerimde dikiliyor,
    “konuşalım bir” dedi..
    Hani, “konuşabilir miyiz?” filan değil, direkt “konuşalım”…reddetme şansınız yok..hep benden
    kaptı bu huyları hareketleri ahh ah..
    şaşkın şaşkın bakarken, bir yandan da eşyalarımı sıraya bırakıyordum,
    “olurr?”..”gel konuşalım?”
    “yalnız” dedi alaycı bir gülüşle..
    “iyi..” dedim, peşine takıldım, çıktık sınıftan..
    Koridorda gördüğüm ilk peteğin önüne yönelmiştim ki,
    “gel..gel..” dedi..
    Ne oluyo lan? Nereye gidiyoruz?..
    Takip ettim, boş bir sınıfa soktu beni, (sakin olun gibiş yok)..
    “ne ayak?” gibisinden baktım ellerimi iki yana açıp,
    ···
  10. 1260.
    +1
    “konuşucaz senle” dedi..
    “e iyi tamam ne diyeceksen de be?” dedim şaşkın şaşkın gülerek..
    Durup biraz güç topladı.. şarj olduğundan emin olunca da başladı,
    http://fizy.org/#s/3edxk8
    “hayatımdan defolup gitmeni istiyorum” dedi..
    !!!111&%#+$
    Nassıl?..konuştum,
    “anlamadım?” dedim, mimiklerimle de bunu destekleyerek,
    “anlamayacak bir şey yok..gayet net!” dedi, sesi sakin renkte ama yüksek tondaydı,
    “Ceyda ile konuştuk..kız bana her şeyi anlattı” deyip gergin bir gülüş yerleştirdi yüzüne..”kıza
    neler yaptığını biliyorum..ben, benden ayrılırken bile , “demek ki bu sefer cidden aşık oldu” diye
    düşünüp sana kızmamıştım..kendimi öyle teselli etmiştim..ama sen var ya….neyse…sen bunu
    alışkanlık haline getirmişsin resmen..pislik herif..” dedi..iğrenen bir yüz ifadesiyle, düşüncesini
    interaktif olarak da destekledi..
    Hımm..enteresan..ebru ve Ceyda mı dertleşmiş? Acaba bu konuşmayı kim istedi? Artı, bu
    konuşma ne ara oldu lan? Yoksa Ceyda hala şehirde mi?..
    Bunu daha sonra düşünmeye karar vererek, arka raflara iteledim, şimdi ise, kızgın ve cool adamı
    oynamam gerekiyordu,
    “ya, bi Dakka, bi Dakka…sana ne?? Ha? Ceyda ile benden sana ne? Bu bir, ikincisi, ben zaten
    senin hayatında değilim, hatta hatırlıyorsan kendi ellerimle çıkardım seni de “”kendi hayatımdan!””
    ···
  11. 1261.
    +1
    Acımasız bir saldırıydı doğrusu, benim de sesim yükselmiş, ukalalaşmış, mimiklerim ve jestlerim
    de kürsüdeki konuşmacıya küfreden milletvekili gibi olmuştu aq..
    Fakat umulmadık bir kontra bütün o agresif görüntümü gibip atarak beni aniden köpek eniğine
    çevirdi,
    “hıı..o zaman beni 20 dakika boyunca da tesadüfen takip ettin demek ki? Sonra, tesadüfen aynı
    kafeye oturduk, sen benim arkadaşımı görünce tesadüfen kalkmaya karar verdin? Öyle
    mi?..hahaha.. hakikaten de hayatında değilmişim.. ilahi..” gülüyordu bunları söylerken ama mutlu
    olunca atılan gülüşlerden oldukça farklıydı.. daha ziyade, işkence yapan birinden duyabileceğiniz
    kahkahalar..
    Ben , hani o her lafa bir cevabı, her konuya dair bir yorumu olan çok bilmiş ben, birkaç
    saniyeliğine, bildiğin kitlendim..”mavi ekran vermek” ne demekmiş o an anladım aq..kırmızı çarpı
    çıktı böyle gözlerimin önünde filan..”system error” yazdı..
    O birkaç saniyelik züt oluşum, konuşma sırasını yeniden ebruya geçirdi,
    “ne oldu tsigalko?... hedef tahtanda yeniden mi bir numarayım (: ?..gurur duydum..” pis pis
    gülümseyip iyice demoralize etti beni..
    Valla beyler, kız haklı aq..hem zeki, hem haklı.. bildiğin anştayn.. kıvıramadım..ne diyeceğimi
    bilemiyordum..ve belki de ilk kez ebruya karşı endirekt olmayan bir davranışta bulundum, bu kez
    dolambaç, saklanbaç, ver-kaç yapmadım,
    ···
  12. 1262.
    +1
    “haklısın ebru..her zaman haklıydın.. özür dilerim..şu..ee..takip meselesi için filan.. salaklığıma
    geldi..ve..ee..tamam.. göz göze bile gelmeyiz bir daha istemezsen..”
    Birkaç saniye sessizlik oldu..
    “çık hayatımdan.. sadece…ben yokmuşum gibi davran işte.. tamam mı? Yokum ben ya?..beni hiç
    tanımadın, hiç görmedin.. tamam?”
    “tamam” dedi çaresizce omuz silkerek..
    Alınmış hınçla kafa salladı.. sonra da topuklarını vura vura çıktı sınıftan.. bugün gene çok şıktı..
    sanırım artık tarzı bu..kadınca.. kız çocuğu gibi değil..
    acaba yanında gördüğüm erkek nesiydi?..ne diyorum lan ben..
    düşünceler içersindeyken, yeniden topuk sesleri yaklaştı, ebru geri dönmüştü, belli ki söylemeyi
    unuttuğu bir şey vardı,
    “haa bu arada, hedefsiz kalırsam diye düşünüyorsan, Ceyda sana meltem i öneriyor, zaten
    antrenmanlıymışsınız daha önceden..” yine aynı alaycı gülüşü yaptı, son kurşununu da sıkmış
    olmanın verdiği rahatlıkla yeniden takır tukur uzaklaştı..
    Meltem he..
    Demek ceydanın meltemle olan aksiyonumuzdan da haberi vardı..ne zamandır acaba?..
    Hay aq yaaa! Bu ne lan?..herkes her şeyi biliyor amk yerinde..bir saf, salak benim.. nerden
    biliyorsunuz lan böyle her şeyi? Benim yediğim hiçbir tak neden gizli kalmıyor? Allah mısınız lan!
    ···
  13. 1263.
    +2
    Soru işaretlerinden boğulmak üzereydim ki, dersin başlamak üzere olduğunu fark ettim, boş
    sınıftan fırlayıp sınıfıma ilerledim..
    Bedenimi sınıfa zütürebilmiş olsam da, aklım şu an tahmin edemeyeceğiniz bir yükseklikte salto,
    pike, dalış denemeleri yapmaktaydı.. dilerim kamikaze ye yeltenmez…
    Ve ebru..bir zamanlar beni seven, bana tapan ebru.. kızı kendimden o denli nefret ettirmeyi
    başarmışım ki, ilk defa bel altı bile vurdu bana..şu meltem meselesini söyleyerek…ilk defa..ve
    sanırım son defa…
    Zira, ebruyla olan hikayemiz, belki de artık bitmişti…bağıra bağıra, “hayatımdan çık” demişti.. ben
    de, “tamam” diyebilmiştim..
    Ha, ben çıkmayacak olsam bile, o beni atmaya zaten kesin niyetliydi.. istemiyordu abi artık kız..
    istemiyordu yani…istemeyen bir kadına neyi zorla yaptırabilirsiniz ki?..hiç bir şeyi.. istemeyen
    kadına istediğiniz hiçbir şeyi, en azından istediğiniz şekilde, yaptıramazsınız.. hani o yüzden
    diyorlar ya zaten..”kadın isterse”..diye.. kadın isterse…
    Kadın isterse her şey olur…kadın severse, en imkansız aşklar bile gerçek olur…ama istemezse..
    yapabileceğiniz hiçbir şey yok inanın bana..ve ufak bir tavsiye, etrafınızda, belki de gözünüzün
    göremediği, sizi seven, sizi isteyen onca insan, onca kadın varken,
    Sizin olamayacak birine kapılmayın.. ömrünüzü harcarsınız..bir gülüş için yıllarınızı verirsiniz..bir
    dokunuş için ölür ölür dirilirsiniz…ve sakın.. sakın ola ki bunu da aşk sanmayın..
    Zaten, aşk iki kişiliktir bence.. öbür türlüsü, “enayilik” olur sadece..
    bu gecelik bu kadar yetsin panpalar, sizleri seviyorum,
    görüşmek üzere (:
    iyi geceler panpalar,
    ···
  14. 1264.
    +1
    251 deyim .d
    ···
  15. 1265.
    0
    522222 panpa seri at ya
    ···
  16. 1266.
    0
    At pdfyi pm attim onada bakmiyon
    ···
    1. 1.
      0
      gözümden kacmissin herkese atiyom
      ···
  17. 1267.
    +1
    cumartesi gecesi fener maçından sonra gelicem kısmetse, yorumlarınız için teşekkürler, her
    okuduğumda krize giriyorum burda gülmekten (:
    cumartesi 22.30 a ayarlayalım saatleri, eğer sözlük bozulması ya da benim ölmem gibi ekstra
    koşullar olmazsa gelicem inşallah ;)
    selamlar panpalar,
    5-10 dk ya başlıyorum ;) keyiften 6 köşe oldum fener sayesinde amk ehehe
    http://fizy.org/#s/1vnf8e
    Vay anasını sayın seyirciler..sakin bir hayat!..kız yok, entrika yok, ekşın yok, pgibolojik gerilimler
    yok..dünya varmış aq..
    Dersler ilgimi çekmeye başladı mesela, sonra, artık duymaya alıştığınız üzere, sporsal
    aktivitelerim var..
    Geç de olsa üniversitenin basket takımındayım..yalnız dikkatli olmak lazım, bu basket ayağına
    çok karı kış üşüşüyor, kendimi savunmalıyım..yok olm bundan sonra kız mız yok..hani elizabethle
    bile dargınız o derece..bütün işim gücüm kop kop, takılmaca, tayfaya geziş, erkek muhabbeti
    (özlemişim amk), antrenmanlar..
    Besyo da epey çevre yaptım sayılır, artık oralarda takılırken de epey selam verip alıyorum,
    Sonra Alper in kendi yarattığı bazı ortamlar var, oralara dalıyoruz grupça, (Alper-naif insan tolga
    ve artı olarak 3 barzo..big three gibi düşünün, neco-nuriş ve ben..yeah…)
    Bu şekilde geçen 1 ayın ardından, artık neredeyse okulun çeyreğini tanır hale gelmiş, bilmediğim
    birkaç bar ve kafe daha öğrenmiş, dahası, kimseden bir beklentim olmadığı için de oldukça rahat
    uyumuş, hesapsız hareket etmiş, fazla düşünmeye gerek duymadan konuşmuştum ..
    Tabi bunca insanla tanışıyorsunuz, onca yere girip çıkıyorsunuz, illa ki karşı cinsle de kontağınız
    oluyor, bu durumda nasıl olacaktı da kendimi birilerine kapılmaktan, ya da birilerini bana
    kapılmaktan koruyacaktım?
    Hım..aslında oldukça güzel bir tekniği var bu işin, argo da ”maymun iştahı” ya da “Abaza
    muhabbeti” şeklinde basitleştirilebilir, ama işin profesyonel detayları da mevcut (: ben bu tekniğe
    zihin bölme diyorum,
    ···
  18. 1268.
    +1
    Uygulaması ise biraz pratik istemekle beraber pek de zor değil, zaten hammaddeniz elinize hazır
    geliyor (hammadde kız oluyor bu arada) , sizin yapmanız gereken, onları uygun biçimde
    değerlendirmek.
    Nasıl mı?
    Okulda bir hoş bir kızla tanışıyorum.. normal tsinin bunun üzerine gitmesi gerekir, onu etkilemeye,
    elde etmeye çalışması gerekir, ama yeni tsigalko, onun üzerine gitmek yerine, onu aklının bir
    kenarına yazıp, hemen etrafta kesişebileceği ikinci, üçüncü bir kız aramaya başlıyor,
    Girdiği herhangi bir kafede de,
    Takıldığı barda da,
    Okulda da, sokakta da bunu yapıyor..
    Bir nevi liste oluşturuyor aklında, memory cardı n slotlarına gol kaydeder gibi, kızları aklına
    kaydediyor, ee, artık öyle bir tanesine takılıp onunla akıl yormak, kafayı kırmak yok.. bırakayım
    aklımın içinde onlar birbirlerini yesinler, ben hiç karışmayacağım o mücadeleye..
    Gün geliyor, 3-7-22 numaralı kızları görüyor,
    Gün geliyor 6-11-40 numaralı kızları görüyorum..
    15 numaralı olanla muhabbetim olduğu için konuşuyorum, o biraz güçleniyor zihnimde,
    Sonra hemen ardından tesadüfen bahçede gördüğüm 1 numaralıyla kesişiyorum.. durum
    eşitleniyor..
    Bir nevi, gibişsiz pekekentlik.. göz huurluğu…aslında bildiğin Abazalık..
    Hoşuma giden tüm kızlara bakıyorum..ne de olsa hiç kimseye bağlı değilim, hiç birine de bağlı
    olmayacağım, rahatım yani..bir çıkarım, bir beklentim yok..bu yüzden de hepsi benim sayılır (:
    Masada otururken, kah, 2 masa ilerdeki hatunla göz göze geliyorum, kah bir bahaneyle arkama
    dönüp sol çaprazdaki esmer güzeline bir bakış atıyorum.. aklımı, kalbimi bölüyorum.. hiç bir kızın
    üzerinde fazla düşünmüyor, hiç birini kafaya takmıyor, detaylarına inmiyorum.. tanıdıklarımı daha
    fazla tanımaya çalışmıyor, tanımadıklarımla da tanışmıyorum..
    şimdi böyle anlatınca, aklına recep ivedik gibi bir karakter gelmiş olabilir, ama tabi bu çakma
    çapkınlık turlarını, karşıdakini de pek fazla rahatsız etmeyecek şekilde, ayarında yapıyorum..
    ···
  19. 1269.
    +1
    kızların bazılarına sempatik bile geliyor olabilir hatta..
    Pardon.. olabiliri kaldıralım..onu direkt “sempatik geliyor” yapalım.
    Ve anılarımdan birinin daha içine dalalım..
    Turuncu kantinde Alper ve tolgayla oturmuş geyik yapıyoruz..ben tabi o ara gene sağa sola
    bakıyorum çaktırmadan ve abartmadan..bu işleri hayatınız merkezine koymak yanlış zaten,
    ağacın gövdesinde, çok daha hayati ve ailevi meseleler ve düşünceler olmalıdır, bu karı kız ve
    çapkınlık olayını ise kalınca bir dal olarak düşünebiliriz (ki zaman zaman zütümüze girer)..eğer
    hayatınızın merkezini, ağacın gövdesini gönül işlerine adarsanız, inanın bana her defasında ya
    perişan olursunuz, ya da bir yerden sonra Abaza pekekentin teki..
    Elinde son model telefonu, üzerinde polodan gömleği, gözünde ray-ban gözlüğü sözde cool ve
    ambalaj olarak kaliteli, dolu bir insan olarak görünen nice gibkonun, aslında tüm derdi karı kız
    olan modern Abazalardan fazlası olmadığını, gün gelecek siz de birkaç lafından ve hareketinden
    sonra anlayabileceksiniz..(belki de zaten anlıyorsunuz)..o adamlardan olmayın..o adamlarla da
    olmayın.. gözünüzü seveyim..
    Neyse..
    Biz öyle takıladuralım, kantine iki tane kız girdi, birini gözüm bir yerden ısırıyor ama önce aklıma
    gelmedi…sıradan bir kız aslında ama, şimdi benim aklıma farklı bir yerden takıldı
    ya..uzaklaştıramıyorum aq..nerden tanıyorum la ben bunu?..
    Ben bunların masayı izlemeye başladım, başlarda bunlar yerleşmedir, yiyecek içecek almadır
    derken pek etrafı görmediler, ben de paso bakıyorum ki, kız bizden yana dönerse, göz göze
    gelelim, o anki reaksiyona göre bir şeyler uyanır belki aklımda.. cidden taktım aq..
    Tolga o tarafa çok baktığımı görünce,
    “noldu hacı gene güdümlü roketleri yolladın aq? Rahat dur iki Dakka (:”
    Alper döndü arkaya doğru, “nereye bakıyon aga?”
    ···
  20. 1270.
    +1
    “hişş.. durun lan..bir yere baktığım yok aq..kızı birine benzettim sadece... ”
    “eski manitalardan olmasın kankaa, malum sayısı belli değil” deyip kahkahayı bastı tolga, Alperle
    çak yaptılar..
    muallakler taşak geçince bir süreliğine gözlerimi ayırmak zorunda kaldım.. geyiğe devam ettik.. kısa
    süre sonra masaya neco da geldi, o ara ki dalgınlıktan faydalanıp yeniden karşı masayı süzmeye
    başladım.. sonra nihayet göz göze geldik,
    http://fizy.org/#s/1ahft7
    Kız direkt olarak ve gözüne fener tutulmuş tavşan gibi ona baktığıma mı güldü, yoksa selam
    maiyetinde mi anlamadım..
    Lan içimde bir kıpırtı oldu aq..gülüşü güzelmiş..bir yerden hatırladığım bir gülüş..ama nerden??
    ikinci kez göz göze geldiğimizde ben felçli halimden sıyrılıp gülümseyince, bu kez o fazla
    bakamadı ve gözlerini arkadaşına çevirdi yeniden..yalnız ayarı verdik birbirimize o kesin..ve evet,
    hatunla bir şekilde bir kontağımız olmuş bir yerden..
    Bizimkilerin taşağa başlamasına fırsat vermeden masaya döndüm, neco havaların düzelmeye
    başlamasından gaz almış bir şekilde, piknik miknik bir şeyler sayıklıyor, ama daha belli olmaz
    mart ın sağı solu..şu bir haftayı da anlatalım da, ılık nisan yağmurları bizi bir kucaklasın..ondan
    sonra yapılır elbet organizasyonlar…geçen yıl o zamanlarda pgibolojik harpte ve neredeyse
    tamamen yalnız olduğum
    için güzelim baharın tadını çıkaramamıştım..bu seferse tam tersi, çılgın bir kalabalığın
    ortasındayım ve sürüyle beraber yapılabilen ne kadar etkinlik varsa yapmaya hazırım..
    ···