Aradan günler geldi günler geçti benim edaya karşı olan sevgim aşkım nefrete ve üzgünlüğe dönüştü. Artık onu görmeye tahammül bile edemiyordum. Kendimi hayattan okuldan soyutlamaya başladım. derslerden kaldım sınavlardan çaktım boş vakitlerimin hepsini bilgisayarıma yatırdım. Hayattan zevk almayı bırakmıştım çünkü insanlar beni hep üzüyordu özellikle sevdiğim kişiler...
Bir şekilde kafamı dağıtmam lazımdı. Sigara içmezdim fakat içmeyi bile düşündüm ama içmedim. içki içmezdim azıma bile almazdım aldım. Okulda olmak artık bana mutluluk değil acı veriyordu. Aradan yaklaşık 1 ay geçmişti ve uğurun tavsiye ettiği oyun LoL bayağı sarmaya başladı ozamanlar. nede olsa zamanımı geçirmem için yapılan bir şey ve benimde en bol şeyim zamandı. Ben LoL ile kafamı dağıtırken eda ise eski sevgilisi ile barışmıştı. o kocaman gözleri parlıyordu. Kendime her gece neden ben diye sorardım hatta ve hatta bu yüzden kendimi çok suçlardım. Bula bula gine bir kaşarı sevdin aptal herif senden bir tak olmaz diye hakaretler ederdim. Diğer taraftan ise sorgulamaya başladım acaba yeterince iyi değilmi idim yeterince tipim yeterince karakterim , tarzım , duruşum yok muydu.
Tek sorun elbetteki eda değildi babam ile annem ayrı yaşamalarına rağmen babam o günlerin birinde annem ile yaşadığımız evimize gelmişti. Ben pişman olmuştur barışmak için gelmiştir diye düşünmüştüm. değilmiş. babam evin kapısına tekmeler atıyordu evimizin cdıbına taş atarak kırmaya çalışıyordu ve bağırıyordu anneme "Çık dışarı lan" annem korkudan polisi aradı. polis beyler geldi babamı hapise zütürdü 1-2 gün orada tuttu ve şartlı olarak bıraktılar. Ben ise hiç unutmam odamın penceresinde demir parmaklıklar vardı ve odam binanın arkası olduğu için kimseninde o tarafla işi olmazdı. Ben o parmaklılara ayaklarımı sokup pencerede ağlıyordum sessizce. öğlenleri okulda kafamı koyup yatıyordum çok sorun olmuyordu bana ama asıl sorun geceleri başlıyordu. Zaten uyku düzeni diye de birşeyde kalmamıştı geceleri daha çok oyun oynama vakti bulmuştum.

kusura bakmayın beyler gece yazarken uyuya kaldım ve malum gün ortasındada işlerim olduğu için yazamadım hikayeye kaldığı yerden devam ediyorum.

Rezzzzzz

Yazsana bin

Rezerve

devam etsene olum

Eda okulun 2. Haftasi okula geldi ve bana hiç bakmıyordu. Sanki o eski eda yerine farklı biri gelmiş gibiydi. Çerme takmazdı laf atmazdı hatta ve hatta bana bakmayı bile bırakmışdı. Sürekli kendime acaba bir hata mı yaptım diyerek sorular sordum. Ama cevabını bilmediğim ve kıza soramadigim bir sürü soru vardı. Cevapları almaya Kararlıydım. Okulda edanın yanına gidecektim ve tüm cesaretimle deneyecektim. Araya hafta sonu girdi ve pazartesi günü geldi. Annemden cerene aldığım atkıyı istedim. Bu arada o atkıyı annem hiç kullanmadı sadece sevdiğin kız için derdi. Atkıyı tekrar hediye paketi ettirdim ve Okulda edaya vermek üzere yanima aldım. Okula gittiğimde edayı sınıfta göremedim ama sırada görmüştüm acaba neredeydi ? Ve neden derse girmemişti diye düşünürken bir yandan da konuşmaya nasıl gireceğimi düşünüyordum. ilk iki ders boştu ve ilk ders çoktan bitmişti bile ikinci ders sınıfa edanın en yakın arkadaşı geldi ve başka bir kiz ile konuşurken duydum.
EA = Edanın Arkadası K = kız

K - Kanka eda nerde niye gelmiyor.
EA - Kanka kız sevgilisinden ayrıldı ağlıyor dışarıda.
K - Tamam onun yanında dur iyimi kontrol et
EA - Tamam

Ben şok olmuştum meğerse sevmeye başladığım kızın yani edanın sevgilisi varmış. Ve bana bunları yaşatırken aynı zamanda bir erkekle çıkıyormuş. Ben gine beynimden vurulmuş gibi oldum. Ne kadar aptalım harbi salağın saftiriğin önde gideniyim diyerek kendime küfür ediyordum. O gün üzüntü ve sinirden kafami sıraya vurdum ve okul bitene kadar kaldırmadım. Düşünsenize birini seviyorsunuz ve o biri sizi kendine aşık ediyor ve gine düşünün bunu yaparken sevgilisinin olduğunu. Hayatımda 2. Kere bir kız icin ağlamıştım eve gittigimde doğru ilk yaptığım şey atkıyı fırlatıp kendimi odama atmak oldu. Ozamanlar mt2 de alesta sunucusunda Eternal klanında oynardım 82 level bir ninjam vardı ve Özkan diyede bir abimiz vardı. klanda bizden sorumlu olmakla birlikte yaşadıklarımı sadece ona anlatırdım ve oda saolsun dinlerdi ve nasihat verirdi bana. Günler geçti...

O yarı tatilde bir arkadaş ile tanıştım. Adı Uğur idi ve bana LoL denilen bir oyun olduğunu ve başlamam gerektiğini söylemişti. Ben boş zamanlarımda evde kendimi odama kilitlerdim. Mt2 knight ve counter strike oynamakla geçerdi zamanım. Çünkü ailem sorunlu idi ve ayrılmış olmalarına rağmen halen daha babam annemi tehdit ederdi. Açıkcası ozamanlar kendimi üzmemek icin oyalanmam lazımdı ve bunu bilgisayar oyunları ile kapatmayı denedim. O 15 tatil boyunca hergün Edayı görmek umuduyla bekledim. Kafam cok karışıkdı. Kız bana yüz veriyordum bu yüzden kesin olur diye düşünürken diğer tarafdan yapma Hot seven daha önce de yaptın eline ne geçti diye sorular sorarak aklımı yemeğe az kalmıştı. Derken lise2 nin 2. Dönemi başladı. Başlamaz olaydı. Okula süslendim püslendim ailemden harçlık bile almıştım benden iyisi yoktu gözümde. Fakat içimde ki korku gerçek olmuştu. Eda okulda yoktu ilk hafta ve aklımdan bin bir türlü sorular geçirmeye başladım. Zaman geçmiyordu benim için. Geçmesi için cerenden sonra ve ailem yüzünden başladığım oyunlara geri döndüm. gine kendimi odama bilgisayarıma kapatmıştım. Çünkü sanaldaki arkadaşlıklar ve dostluklar gerçekten insana mutluluk veriyordu. En azından öyle sanıyordum.

Lise 2 de herkesin sınıfları birleşti 16 adet şubeden 8 şube kalmıştı ve bilin bakalım ne oldu ? O kız ile aynı sınıfa denk geldim. Bu benim için cok mutlu edici bir şey olmakla beraber birazda utanıyordum. Yalan yok tam olarak hatırlamıyorum ama yaklaşık 1.70 1.75 falan dım ozamanlar pekte yakışıklı sayılmazdım saclarim saçlarım uzun ve bir gözümü kapatacak sekilde kat kat iniyordu aşağıya. Keko tarzı değildi hep bakardım saçıma ama aslada bir berkecan olma niyetim yoktu.
Okulun ilk haftasi sessiz sakin arkadaş edinmeye başladım ve 2. Hafta sınıf listesi gelmiş idi. Ben dikkatle kızın burada demesini ve adını söylemesini bekliyordum. Liste geldi ve hoca Eda dedi. Kız direk burada dedi. Ve bende kızın adını öğrenmiş oldum. Eda ne kadarda sade ve güzel bir isim dedim kendi kendime acaba bu bir rastlantımıydı acaba kader bu kız ile benim yollarımı mı birleştiriyordu diye defalarca düşündüm. Aradan kısa bir zaman geçti Kız tenefuslerde sınıf kapısında beklerdi. Gine bir gün geçerken bana çerme taktı. Yanlış duymadınız beni düşürmeyi denedi ama ben düşmedim ve kıza baktığımda gülüyordu. Zaman geçtikçe kız bana bahçede laf atmaya uyurken kafama vurmaya ona bakarken ne bakıyorsun demeye başladı. Ve bende bu kız bana bulaşıyor ve bence beni seviyor diye düşünmüştüm. Eda her geçen gün gözüme daha güzel daha tatlı geliyordu ve artık alışmıştım onun o tatlı bela haline. Bir gün derste iken ben gine uyuyordum. Ders biyoloji idi ve ben hiç anlamaz ve sevmezdim. Sınıfta bir gürültü oldu ve kafami kaldırdım hoca çocuklara bağırıyordu ben ona bakınca hoca eliyle beni göstererek bakın şu arkadaşınıza ne kadarda tatlı duruyor demişti açıkcası şaşırmıştım nede olsa kadının dersinde uyuyordum. Ve eda hemen lafa girdi Omu onun neresi tatlı hocam ya demişti. Zaman hızla geçiyor idi ve biz edayla derste sürekli göz göze geliyorduk. Herşey iyidi hoş du ama ben ya edada cerene benzer ise ya edada mutluluk yerine ihanet bulursam diye düşünceler içindeydim. Ve ilk dönem bitmişti.

Artık ceren yoktu benim için ve hiç bir kıza guvenmeyip sevmicegim diye kendime söz verdim o zamanlar taaki liseye gecene kadar. Lisede iyi bir şey yapamadım ailesel sorunlarim vardı bana şiddet , Anneme şiddet , aile içi kavgalar derken 380 puan ile bir meslek lisesini kazandım. ilk sene cokda fazla birsey olmadı yeni yeni tanışma faslı yeni arkadaşlar derken lisenin ilk yılı bitmek üzere idi. Hic unutmam okullarin bitmesine 5 hafta vardı ozamanlar ve ben ise bir grup arkadasım ile birlikte her gün okulun bahçesinde yer alan kafes tabiri ile adlandırdığımız kırık dökük basket sahasinda oturur arada bir patlak top falan bulup maç ederdik. Nede olsa çocuğuz eğlenmeye bakıyoruz. Gine o günlerin birinde biz arkadaşlar ile kafesin içinde oynarken 3 adet kız geldi kafesimize ve bende çıkmalarını soylemek icin yanlarına gittim. Aralarından bir tanesi öne adım atarak ;
K = kız B = ben

B- Burada biz varız çıkar mısınız
K- Senin adın ne acaba?
B - Seni ilgilendirmez çık sadece
K - O halde sınıfın ne ?
B - E sınıfı
K - Hagibtir lan ben o sınıftayım
Dedi ve gitti. Bilen bilir panpalar bazi meslek liselerinde çok fazla şube olabiliyor. Bizde 16 şube vardı ben K şubesinde idim ama kızı başımdan uzaklaştırmam lazımdı ve 16 sube arasından bir sınıf salladım ve kızın olduğu şubeyi buldum. Daha sonra çok daşşak geçtiler benle ama Aklımda o kız neden geldi ve bunları sordu diye bir soru kaldı. O yıl bu sekilde bitti. 3 ay tatilde ise annemin ve babamin memleketlerinde geçirdim. Yani cok birşey olmadı ama o kız hep aklımda kaldı çünkü ilk defa birisi bana böyle birşey soruyordu.

Ömürlerinde tek bir kez sevenlerdir asıl sığ olanlar. Onların vefa, sadakat diye adlandırdıkları şeyi ben, ya alışkanlığın verdiği rahatlığa ya da hayal gücünün yokluğuna bağlarım. Zihinsel yaşam için tutarlılık neyse duygusal yaşam için de vefa odur: basit bir yenilgi itirafı. Vefa! Bunu incelemem gerekiyor günlerden bir gün. Sahiplik tutkusu da giriyor bu işin içine. Başkaları alır diye korkmasak çoktan atacağımız bir sürü şey var. - Oscar Wilde

7. Sınıfta opusuyorlarsa 1-2 sene sonra neler olur amk gibmelerden seçmeler

Kız yüzünden kendini gibmek ne dıbına koduğum

Yak yak yak ciğeri soldu adamların amk ben icmiyom da bu ne hüzündür.

7. sınıfta öpüşüp sarılmak ne lan

Tutar rez

şu an lise 1de misin

öncelikle bu hikaye tamamen gerçektir kesinlikle kurgu yoktur dinlemek isteyen panpalarim başlıyorum.

O zamanlar daha orta okula gidiyordum 4. sınıftan 8.sınıfa kadar sınıfımdaki bir kızı sevdim kızın adı cerendi sarışın yesil gözlü tüm okulun aşık olduğu bir kızdı 5. sınıftan 6. sınıfa geçerken olan baloda bu kızla salondan kaçıp dışarıda yağmurun altında dans ettik hatta şarkı hatırla sevgilimdi. 6. sınıfta kızla daha samimi olmuştuk ama gine o cesareti bulamadım. 7. sınıfta anneme kızı anlattim oda zaten tanıyordu kızı. Kıza annemle beraber kırmızı bir atkı aldık kırmadı beni saolsun ve ben ertesi gün okul çıkışında kızın yanına gitmeye karar verdim hediyem ellerimin arkasında kızı arıyorum ama bir türlü yok derken kızı okulun spor salonunda başka bir çocuğu öpüp sarilirken görüyorum ve iste o an 3 yıllık sevgim hayal kırıklığı oluyor ve ilk defa çocukluk aşkım ile hüsran oluyorum ve ayni aksam o atkıyı gidip anneme veriyorum tek sevdiğim kadınsın diyerek.