-
515.
+1Ben mezun olmuş, üniversite sınavımı kazanmış ve Celal Bayar’a gitmeye karar vermişken öte yandan da idil’in mezun olacağı senenin ciddiyetini ve sınav hazırlıklarını planlıyordum. O sınava hazırlanırken ben de okulda notlarımı yüksek tutma çabasındayım ki o hangi üniversiteyi kazanır ya da gitmeye karar verirse ben de oraya geçiş yapıp birlikte okumaya devam edicez. Ailelerle konuşuldu, işlerin ciddiyeti sağlandı. inanılmaz mutluyuz, birlikteyiz, ikimiziz. idil’de üniversiteye başlayacağı için aile arasında bi yüzük takmaya, işi kararlaştırmaya karar verdik. Bunun için vize sınavlarımı halledip tatil zamanında izmir’e dönme durumunu bekliyoruz.Tümünü Göster
Biz her günümüzü birlikte geçirip buluşurken, tüm vaktimizi birbirimize ayırırken dersleri biraz boşlar gbi olmuştuk. Onun deneme sınavları düşüşe geçmişken ben de derslere kendimi veremiyordum. Bu arada Celal Bayar’a servisle gidip gelerek okuyorum. Çünkü Manisa’ya gidip kalmak gibi bi durumu kabullenmek, idil’den uzak kalmak istemiyorum. O parıldayan gözlerini, bana ait olan kokusunu, gülüşünü, hissini; hiçbir şeyini bırakıp terketmek istemiyorum ben bu şehri.
idil nasıl birisiydi beyler biliyo musunuz ? Gözlerini tarif edebilecek bi sıfat ya da betimleyebilecek bi durum yok. Bazı zamanlar masmavi parıldayıp Ege Denizini kıskandırırken bazı zamanlardaysa yeşillere bürünüp Amazon ormanlarıyla yarışır hale gelirdi. Benden biraz daha kısa olan boyu sarılırken başını göğsüme koymasını kolaylıkla sağlarken her seferinde kalbimin atışını gülümseyerek dinlerdi. Sonrasında gözlerimin içine bakışı, kokusunu içime çeke çeke dudaklarıyla buluşmam. Saçları dünyanın en yumuşak kumaşından daha iyi, daha dokunulası denebilirdi, öyleydide. Ama bana aitti, yalnızca bana. Huyu, suyu bana benzeyen, bir ayna misali baktıkça kendimi gördüğüm, benim ekgib olduğum yerleri ikiletmeden tamamlayıp bir bütün olmamızı sağlayan aşık olduğum, olacağım ve hep öyle kalacağım birisiydi idil. Ve çok aşıktı beyler, fazlasıyla aşıktı bana. Gözü benden başkasını görmez, görmek istemez, güvende hissettiği yerin yalnızca benim yanıbaşım olduğunu söyleyen, en ufak bi pürüzümüzde beni kaybetme korkusuyla göz yaşlarına hakim olamayan birisiydi. Hayatıma girmiş ve girebilecek, gerçekten sevebileceğim tek kişiydi aynı zamanda. Hep öyle olacak, hep böyle kalacak düşüncesiyle çok mutluydum ben de.
Okulumdaki vizeler yaklaşmıştı ve konulara dair hiçbir bilgim yoktu. idil’inde denemelerine ağırlık vermesi gerekliydi. Birkaç gün görüşemeyeceğimizi, çalışmak için Manisa’ya orada evi olan arkadaşlarıma çalışmaya gideceğimi ve döndüğümde de yüzüğü parmağına bizzat kendim takacağımı söyleyip söz verdim. Biraz mırın kırın etse de sonunda herşeyin güzel olacağını düşünüp o da kabul etti. Manisa’ya gittim, 1 hafta orada kalacaktım. Bu 1 hafta içinde hiç buluşamamakla birlikte telefon görüşmeleri ve mesajlarda da kesinti yaşanacaktı. Çünkü bu uğraşım, bu çabam, bu ders çalışmam hep ikmiz içindi. Derslerimi yüksek tutmalıydım ki seneye birlikte istediğimiz yere gidebilmeliydik. Öyle olması içinde çabaladım zaten…
1 hafta kadar neredeyse hiç konuşamadık beyler. 2 günde bir haber aldık bazen, konuşmadık, yazamadık. Her şey geleceğimiz içindi keza. Ama kafamda çokta güzel dönüş planları vardı. Koca bi pankart yaptırdım “Seni Çok Özledim” yazan. Dönüşümü haber vermedim, sürpriz bi şekilde dönücem. Okul çıkışında da pankartı asıp çıkmasını beklicem o gün. Planım bu yönde yani. Pazartesi günü izmir’e döndüm ben, idil beni Salı akşam dönücem zannediyor bu esnada. Pazartesiyi salıya bağlayan gecede okuldaki arkadaşlarımdan birinden yardım istedim. Pankart çok büyüktü beyler, tek başıma asabilmem mümkün değildi. Okulun hepsi beni tanırdı zaten. Herhangi bir utanma, bi cringe durumu olmazdı bende. Aksine dediğim gibi tüm okul imrenirdi bizim ilişkimize, bu da bi tık daha yukarı çıkarırdı ne olacak sanki. Emre, yardım istediğim arkadaşım. O gece ona yazıp yardım istedim
“Kanka okul çıkışında biraz erkenden çık okul önüne de idil’e sürpriz hazırladım. Pankart asıcam kapıya, tek halledemem. Yardımın lazım”
“Ya kanka bişey söylicem ben sana”
“Söyle kanka, hayırdır”
“Biz gördük ama sana söylemek istemedik kanka. idil sınıftan bi başkasıyla konuşuyo” -
514.
+4idil’le Neler Yaşandı ???Tümünü Göster
Yıllar yıllar önce, daha henüz 5-6 yaşlarındayken önceden oturduğumuz yer olan Çiğli’den şimdiki yerimiz Karşıyaka’ya taşınmıştık. Taşındığımız yer bi göçmen mahallesiydi, çoğu Makedon göçmeni olmakla birlikte Yugoslav göçmenleri falan da vardı aralarında. Mahalle o kadar geniş, o kadar göçmendi ki şöyle genel açıdan bakacak olduğumuzda aralarındaki tek Türk biz olabiliriz diye düşündüm. Zenci mahallesindeki Eminem gibiydik anlayacağınız. Taşınmamızın üzerinen birkaç gün geçmiş evimize yerleşmişken annem mahalleyi dolaşmak, birazcık keşif yapmak istemişti. 5 yaşında bir binim, elimden tuttuğu gibi benide çıkarmıştı tabii yanında. Etrafa bakındıktan sonra yıllar yıllar samimiyet kuracağımız mahalle bakkalımız Yusuf abinin dükkanına girdik. Dükkanda bizden başkalarıda vardı. Bi anne bi kız alışveriş yapmak için oradalardı. Ufak kızın gözleri o kadar ışıltılı o kadar parlaktı ki dikkat çekmeyecek gibi değildi. Annem kıza hayranlıkla yaklaşıp sevmeye başladı, yaşıt sayılırdık. “Maşallah ne tatlı, ne güzel bi kızsın sen böyle Allah bağışlasın” dedikten sonra annesiyle de hafif bir tanışıklık yaşayıp alışverişe devam etti. O zamanlar çocuk kafasındayım, tabii ki bişey düşünemem. Ama bildiğim şey kızın gerçekten güzel olduğuydu. Sonradan öğrendik ki bu anne-kız bizim taşındığımız yerdeki karşı komşularımızdı. Ve o küçük kız idil’in ta kendisiydi.
Karşı komşu kızıydı o, idil’di. Aramız çok iyiydi, ama bi o kadarda gıcıktık birbirimize. Aileler birbirini tanımış, tanışmış, komşuluk bağları aşılmış artık aile gibi olmuşlardı. Biz de öyle. Her günümüz, her buluşmamız birlikte geçiyordu. Her ne kadar hayatımıza birileri girip çıksa da çocuk haliyle çok uzun sürmüyordu. Ben onunkileri kıskanırdım o da benimkileri. Ama sonuç hiç değişmezdi, hep biz bize kalırdık. O benden 1 yaş küçüktü ayrıca. Bi gün oturup ciddi ciddi konuştuk bu durumu. Madem birlikteydik, madem böyle yakındık ve madem seviyoduk birbirimizi neden denemeseydik ki ? Evet, olmazsa eğer aramızdaki bağlar taka saracak, komşuluk durumlarıda zedelenecekti. Ama olsun, denemeden bilemezdik ki. Sevgili olmaya karar verdik.
Aylar ayları, yıllar yılları takip etti. Bizim deneme olarak başladığımız şey koca bi aşk masalına dönüştü. Liseyi aynı yerde okumuş, benden 1 sınıf ufak olsa da telafi etmeyi başarmıştık. Hedefimiz, planımız aynı üniversiteyi kazanıp aynı şekilde devam etmekti. Eee aileler de biliyo artık, işler ciddi. ilerleyen zamanlarda daha da ciddiye binecek. Tüm okul, tüm mahalle tarafından bilinen, örnek alınan hatta imrenilen bi çift olarak devam ediyoduk ilişkimize. Ben mutluydum, o benden de mutluydu. Sanki hiç pürüz, hiç sıkıntı çıkmayacak, bu masal kıvamındaki ilişki sürüp gidecekti. Öyle olmaya çokta müsaitti zaten. -
513.
0Selam beyler
Sözlükte sorun vardı diye tahmin ediyorum (yine). Girmeyi denedim fakat olmadı. Ben de o zamana kadar bi word dosyasına yazayım düzelince part part girerim dedim. Sözlük düzelmişken sallayayım yazdıklarımı, sonra da yazmaya buradan devam edeyim. -
512.
0Rezrved
-
511.
083 te kaldım rez
-
510.
0Rezerved
-
509.
083 ggryılkkşık
-
508.
0Rezevenk
-
507.
0Rezerve
-
506.
0Rezervasyon
-
505.
0Vay amk ne yazmışsın
-
504.
0Neymiş bakalım
-
503.
0huur cocuğu bişe dicen sandım eksi amk
-
502.
0anlatma ulan yıkıklardan gına geldi amk yerinde. her yer yıkık dolu dıbına koyayım herkes de ballandıra ballandıra anlatıyor aç iki kitap oku faydalı bir şeyler yap
-
-
1.
04 üniversite bitirdim, açıktan da diploma almaya devam ediyorum. Yaşın kadar tez yazıp yayınlamışımdır, hayal edemeyeceğin kadar da yaşanmışlığım vardır. 3 dil biliyorum, sayısız başarım vardır. Şimdi bu bahsettiklerimi okuduktan sonra sen açıp iki kitap okumaya devam edebilirsin...
-
1.
-
501.
0Rez okuyacam
-
500.
0Devam rez
-
499.
0Fotorez
-
498.
0Okuyanın ta amk
-
497.
0Brezzers
-
496.
0reeeeeezzzzzzz
başlık yok! burası bom boş!