-
276.
0Rezerved
-
277.
0Rezerve
-
278.
0Rezervrd
-
279.
0Rezervasyon
-
280.
0Okuyacağım
-
281.
0hikaye var rez
-
282.
0Rezervasyon
-
283.
0Reeeeezzzzzzz devam hadi aq
-
284.
0Rezzzzzzzzz
-
285.
019 rezerve
-
286.
+9herkese selam beyler
ara ara geç yazdığım olabiliyo buraya. çünkü hikayeyi sürdürmek haricinde uğraştığım bazı işler daha var. bilgisayarımı değiştirdim, yerine bi gazla imac aldım. pişman değilim esasında, fakat klavyesine alışması zor oldu bu süreçte. bu yüzden girdiğim partlar yavaş kalabiliyo kusuruma bakmayın.
yazdıklarınızı okudum, çok fazla detaya girdiğimden bahsetmişsiniz. esasında haklısınızda, ben de farkettim gereksiz detaylara boğulduğumu. bundan sonra biraz daha hızlandırıp asıl olaylara değinerek yazıcam kalan kısmı.
takip eden herkese tekrardan teşekkür ederim, mutlu ediyosunuz beni
varolun... -
287.
+10işleri halledip odaya çıktık. Bu seferde bi başkası var odada. Kafayı yicem lan, bugünden beri neden her kapıyı açışımda bi başkasıyla karşılaşıyorum şu odada. Yatağımın sol çaprazında oturan bu çocuk Berkay'dan biraz daha farklıydı. içeri girer girmez ayaklanıp "Selamun Aleyküm" diye geldi yanıma. Aldım seldıbını. Tip olarak tarif etmek gerekirse Arsız Bela denen bine benziyodu. Ama böyle sıcak yaklaşımlı olması hoşuma gitmişti.
"Benim adım Kadir, Spor Yönetimi okumaya Kırşehir'den geldim" diye tanıttı kendini. Heh, üniversite ortdıbına yeni atılmış tertemiz bir anadolu çocuğu. hani anadolunun bağrından kopup gelen, büyük şehirler hakkında pek bilgisi olmayan, "gardaş memleket nere" diye muhabbete giren tipler olur ya heh tam da öyle. sakın böyle söylediğim için o tipleri aşağıladığımı ya da hor gördüğümü düşünmeyin. aksine çok severim öyle insanları. saflardır, naiflerdir. he aralarında sapık huur çocukları çıkmaz değil, en çokta böyle köy yerlerinde yaşayanlardan çıkar o tipler. çünkü köy yeri baskındır. aile baskısı, çevre baskısı, konu komşu baskısı vesaire. cinsel dürtülerini içlerine atar oralarda yaşayanlar. "fadimeyi samanlığa zütürüp gibsem mi ?" , "ayşe bugün yeni basma giymiş, ne fena olmuş la o öyle" falan gibi tiplerde köy yerlerinden çıkar. peki yeni oda arkadaşım kadir bunlardan birisi mi ? tanıdıkça göreceğiz.
"merhaba" dedim. "ben de (izmirli), hoşgeldin odaya. bi de berkay vardı onunla da karşılaştın mı ?"
"yok ben geldiğimde kimse yoktu odada. bu arada lazım falan olur, telefon numaranı ver de kaydedeyim. nerelisin kardeşim ?"
haydaa, tam da tahmin ettiğim bi tip. ama olsun, severim ben böyle sıcak girişleri. -
288.
+7Aradan günler geçti, pazar gününe geldik. Odada hala 1 kişi ekgibti, ne zaman gelecek diye beklerken akşama doğru o da geldi yerleşmeye. En az 1.90 boyunda, ela ayrık gözlere sahip, garip görünümlü bi çocuk geldi ailesiyle birlikte. Ufak biriside değildi, neden ailesiyle gelmişti acaba ? Yatağı kapının yanında olan kişi olarak ben selam verdim öncelikle hem kendisine hem de ailesine. Adı Furkan'mış. Babası Dolmabahçe Sarayı'nda dış işlerle uğraşıyomuş. Yurtdışından misafirler gelince onlarla ilgilenmeler falan filan işte. Gelip odasına yerleşti, ailesiyle uzun uzun vedalaştıktan sonra yanımıza geldi. O da dgs öğrencisiymiş. Yıldız Teknikte mekatronik okumuş 2 senelik, sonrasında buraya gelmiş işte makine mühendisliği okumaya. Ama öncesinde de hazırlık alması gerekiyomuş. çünkü çok boş geçen ve hiç bir faydasını görmediği 2 senenin ardından kafası boş bi şekilde okula başlamaktansa en baştan, bu bölümü yeni kazanmış gibi derslerini muafiyete saydırmadan baştan okumak istedi. eee bu da hazırlık dahil 5 sene demek. başta gözlerinden korkmuştum bu çocuğun, renkli olmasına rağmen bayık bakışları ve ayrık gözleri tam bir keş, madde bağımlısı olduğu hissini uyandırmıştı bende. ama ailesiyle gelip yurduna yerleşen birisi bırak maddeyi sigara dahi kullanmıyodur. oda arkadaşlarımı detaylı anlatmak zorundaydım beyler, kusuruma bakmayın. çünkü bu hikayenin büyük bir çoğunluğunda onlar olacak etrafta.
biz oda kaynaşmasında bulunurken dışarıdan gelen seslerden anladık ki diğer odalarda dolmaya başlamış, dairemiz kalabalıklaşıyor. şimdiye kadar azerilerin damlaması gerekliydi odaya, ama hala ortalarda yoklar. bi işler çeviriyolardır elbet kendi hallerine -
289.
+7pazartesi geldi çattı, artık derslere girme, okula başlama vaktim geldi. bu sefer yanlışlık yapmadan doğru sınıfa girmem lazım. ama ders programımdan da baktığım kadarıyla 1. sınıflarla girmem gereken derslerde var. iyi lan, güzel. birden fazla sınıf, birden fazla arkadaşlık, birden fazla ortam demekti bu. hem her sınıftan da elde edilecek kız arkadaşlıklar var, işime gelirdi. oooh değme keyfime.
sınıfa girip etrafa bakınmamla garip hissetmiştim. çünkü karmaşık bi sınıftı. tesettürlü olanların yanı sıra saçlarını rasta yaptırmış olanlar, ön sıralarda dedikodu yapanların yanı sıra arka sıralarda yasin okuyan çocuklarla vardı. nasıl tanıtıp nasıl kabul ettirecektim ulan kendimi bu sınıfa ? ya da anlattıklarımda hangi kesime hitap ederek arkadaşlık kurmaya çalışacaktım ?
beyler beni bi bukalemun olarak görmeyin lütfen. hani nabza göre şerbet vermek, yerine göre konuşup puan almaya çalışmak gibi triplerim yok. olmadı da bu zamana kadar. fakat bi yerden 2. sınıfa geçiş yaptıysanız yapacaklarınız kısıtlıdır. çünkü, zaten 1 seneyi birlikte geçirip atlatmış ve arkadaşlık bağlarını kurmuş olan bi sınıfa geldiyseniz kendinizi nasıl kabul ettireceğini bilemezsiniz. onlar tanışık, onlar arkadaş. futbol muhabbeti yapanlarda sıkı fıkı olmuştur ders çalışıp not koparanlarda. ve siz, 3. bir tekil şahıs olarak aralarına girmeye çalışırsanız ya geri itilirsiniz ya da belli bi dışlanmaya tabi tutulursunuz. ben bundan önce de geçiş yapmış ve kendimi gittiğim sınıflara alıştırmış bi birey, bi öğrenci olabilirim. fakat orası izmir'di, orası kurallarını bildiğim bi yerdi. burda çeşitlilik çok, görüş çok ve çok göze batıyorum. ne yapacağımı bilmeden gidip sınıfın en arkasındaki sıraya oturdum.
esasında sıkıcı olan ama ilk gün heyecanıyla normal bi şekilde geçen dersin ardından okuldaki işim bitti. eee tanıdığım kimselerde olmadığı için yapacağım en basit şey yurda gidip yeni yurt arkadaşlarımla arayı sıkı tutup onları daha yakından tanımak olacaktı. öyle de yaptım -
290.
+8furkan ve kadir yurtta yataklarına uzanmış telefonlarıyla ilgilenirken odaya girmemle uzun süren sessizlik bozulmuşta konuşma başlayacakmışcasına "ooo hoşgeldin" diye karşılandım. ben yokken furkan bozulmaya yüz tutmuş laptop'ıyla kadirse telefonuyla uğraş içindeydi. berkay'sa odada yoktu. gelip üzerimi değiştirdikten sonra bu üçlü koyu bi sohbete tutulduk. nereden geldik, neler yaparız neler ederiz, kendi şehirlerimizde hayatlarımız nasıldı, buralarda zorlanacak mıyız ? kısaca özet geçeyim;
kadir; kırşehir'in yalnızağaç köyünden gelmiş bir anadolu çocuğu. zamanında lisanslı olarak kulüplerde top koşturmuş fakat köy yerinde pek elinden tutulmadığı için devam ettirememiş. ailesi hayvancılıkla uğraşıyo. iyi niyetli, iyi tipli bi çocuk. tıpkı tahmin ettiğim gibi, tipi arsız belaya benzese de onu dinlemezmiş. ama sıkı bi rap dinleyicisi.
furkan; benim istanbul'da olan versiyonum. beşiktaş'ta doğup büyümüş. lojman ortamında büyüdüğü için çok sıkı arkadaşlıklara sahip. bunu anlamak çok zor değil zaten, geldiği akşamdan beri telefonları da skype görüşmeleride susmadı. birini kapatıp birisine başlıyo. dediğim gibi, biraz ana kuzusu bi tipi var. çünkü birkaç dakikada bir "anneemm" diye telefonu açıp uzun uzun konuşuyo. esasında gözlük kullanıyomuş, cam dibi gözlüklerini gördükten sonra farkettim. ama dalga konusu olacağından dolayı lens takıp geziyo etrafta. okul harici zamanlarda harbiye konserlerinde yer gösterici olarak çalışıyomuş. cukkasının iyi olduğunu söyledi, ama birazda diline hitabına bağlıymış koparacağın bahşişin miktarı.
berkay; bilmiyoruz. muhattap değil. hiç sevmedim lan ben bu çocuğu -
291.
+9döndürülen muhabbetlerin içinde karı kızda vardı elbette. kadir zeynep diye birisiyle birlikteymiş buraya gelmeden önce. ama köy yeri olduğundan laf söz olur diye çok sürdürememişler. ayrılarmış şimdi, ama hala seviyo bizim oğlan kızı. furkan'ın hiç ciddi bi ilişkisi olmamış bundan önce, takılmalık bi kaç tanesi geçmiş gitmiş sadece. ben ise başıma gelenlerden kısaca bahsettim onlara detaylarına inmeden. çünkü en nihayetinde yeni tanıştık ve izmirden yara alıp geldiğim hikayeyi gün yüzüne çıkarmam doğru olmazdı. ama tabii izmirli olmamdan dolayı olsa gerek "izmirliyiz aga ya, sende beşiktaştan geliyosun bilirsin böyle şeyleri" diyerek karı kız mevzularında neler yapıp neler konuşabileceğimi anlattım onlara. ama bunlar elbette sallama ya da "kesin yaşanmıştır" durumu değil. ilerleyen zamanlarda da anlayacaksınız zaten. furkan hazırlık okumaya çarşamba günü başlayacak olup kadir hala kafasına buyruk bi şekilde yurtta takılmaktaydı. olm okulunuz yok mu sizin, gidin bakının biraz derslere amk.
-
292.
+4birazcık ara veriyorum beyler, bi toplantım var. onu hallettikten sonra en kısa zamanda dönüş yapıp daha uzun partlar atmaya gayret göstericem. eee karakterlerde yerlerine oturmaya başladığına göre esas hikayeye başlamanın vakti geldi.
hepiniz sağlıcakla kalın -
293.
0Helal bro
-
294.
0rezerved
-
295.
022 okundu
başlık yok! burası bom boş!