-
4076.
0sf 136 reserved
-
4077.
+14 -1giriş kapısının önünde durmuş, bana doğru gelişini izliyorum..ne diyecek acaba... ne diyebilir ki? aramızda resmi olarak hiç bir şey geçmedi.. tamam buluşmalar, görüşmeler olabilir ama, bana sitem etmesine yetecek bir silah yok elinde..ne var yani, onla da görüşmüşüm, bir başkasıyla da ve daha çok isteyen, beni kazanmış.. onun hatası..Tümünü Göster
biraz hızlı hareket etmiş olmalı bana yetişmek için, düzensiz soluk alış-verişlerle yanıma geldi, soğuk bir gülümseme ile,
"naber?" dedi,
"iyi.. ayşegül..senden?"
"iyii ben de..şey diyecektim sana.. aramızda bir sorun mu var??" diye sordu tatlı tatlı..o an "sorun sende değil bende" deyip kahkahayı patlatmak istedim ama öyle olmuyor tabi,
"yoo... neden ki?" deyip sahte bir şekilde gülümseyip anlamamış ayağına yattım..
"ya..ne biliyim, aslında bir şey yok gibi ama.. soğuksun sanki biraz..o yüzden şeyettim.."
"sana öyle gelmiştir" dedim aynı fake gülümseme ve ruhsuz ses tonuyla..
bir kaç saniye bakıştık, ayşegül ellerini bir yere koymak ister gibiydi, etrafındaki boşluktan yardım istedi..
genellikle kızların karşısında bu duruma düşen utangaç ve gururlu hemcinslerimi hatırlayıp içimden acı acı güldüm..bir zamanlar ben de aynı durumdaydım..
"eee?" diye soran ve o sırada sahte sahte gülümsemeye devam eden bir yüzle ayşegül e bakmaya başladım, hadi ne diyeceksen de de, gidelim artık,
nihayet konuşmaya karar verdi,
"şey, bir ara senle dışarı çıksak olur mu?" diye sordu temkinli ama aynı zamanda istekli bir ses tonuyla,
"eeeıımm, pek vaktim yok bu aralar ama ya..okul, kick taks antrenmanları, ceyda filan derken, kendime bile vakit kalmıyor, bilmem ki ne ara çıkabiliriz?"
hançeri kınından çıkarmıştım,
"haa..ah..ceydayla.." sustu, eli koluyla "ne iş?" der gibi bir hareket yaptı,
"ha biz, çıkıyoruz ceydayla, bir kaç haftadır * "
ve şimdi de saplamıştım... doğru yere, doğru zamanda..
kızın yüzü dalgalandı,
bir anlığına burun delikleri genişleyip daraldı, utanan, ya da heyecanlanan insan refleksi.. sanırım bundan bahsetmiştim daha önce, ikili ilişkilerinizde faydalı olabilecek bir detay,
"aa..ha..hayırlı olsun.. tamam o zaman ya, önemli değil.. önemli bir şey yoktu zaten.." deyip tuhaf jest ve mimiklerle sözlerini destekledi,
ben ise hala fake gülüşüm ve rahatsız edici derece yapmacık olduğuna inandığım bakışlarla kızı süzüyordum,
"tamam" dedim gülüşümü bozmadan "görüşürüz * "
bozuk bir gülüş ve kafasını oynatmakla yetindi..
birbirimize sırtımızı dönüp, farklı kapılara doğru yöneldiğimizde, ayşegülün artık tehdit olamayacağını biliyordum..
ama aynı zamanda fazladan bir kalp daha kırdığımı da..
eğer bu işlerin bir istatistiği olsaydı, o sıralar liderliğe oynardım diye düşünüyorum... aslında hiç hoşuma gitmeyen, ama kendimi yapmaktan alıkoyamadığım bir tür alışkanlık haline gelmişti bu iş,
"bu son olsun" dedim kendi kendime konuşarak,
"bu son olsun.." -
4078.
0rizörv
-
4079.
0reserve panpa takipçiniz tam gaz devam uyumuyoruz bekliyoruz dıbına koyum
-
4080.
+5 -2akşam yurda gittiğimde necoyu bizim odada buldum gene, ama bu sefer, geçen seferki gibi ufak da olsa rahatsızlık hissetmedim, hatta gördüğüme sevinmiştim..Tümünü Göster
"naber kızlar?"
"iyidir aga" (necati)
"iyilik, sen nabıyon gibik? (tolga)
"iyi amk, yoruldum ya..her gün okul mu olur üniversitede aq.."
"gitme hacı, devam zorunluğun yok cumaları?" diye iğneledi tolga,
"cumalar için demiyorum olm.. keşke her gün cuma olsa"
"ooo hooo ho, adam azimli"
"hee, çok."
"ders konusunda değil oğlum, malum konularda * " deyip pis pis sırıttı tolga..
gibtir der gibi ağzı burun büktüm,
necati,
"aga biz de bu gece içmeye gidelim diyorduk ama, yorgunum dedin?"
"nereye gitceniz?"
"şu yakındaki yere ya"
"haa.. bizim pub a mı?"
"hee bap bap" dedi necati, o telaffuzu duyunca ben kahkahayı bastım tabi, o ara tolga sataştı,
"pub bup ne dıbına kodumun ingilizleri ya... biraaaane diyeceniz olm.. sokturmayın bopunuza.."
hep beraber gülmeye başladık,
"aga yorgunum da, gideriz bea ne olcak.. gider takılırız ;)"
"tamam madem, akşam ben uğrarım sizin odaya, çıkarız ;)" dedi necati..
odadan ayrıldı,
tolga bana baktı tuhaf tuhaf gülümseyerek,
"nabıyon la... çakal * "
"iyi kanka be..hayat zor aq.."
"eveeet, yeni mi anladın.. artı bir de senin züt kaşıntın var tabi..o da ekstra.."
bozuk bozuk kafa salladım,
bu sordu,
"ne oldu lan gene..bir hal var sende, ceydayla da mı bozuştunuz yoksa.. zütoşsun oğlum sen.."
"yok be amk.."
"ya ne o zaman bu tripler?"
"pff.. ayşegül vardı ya..esmer kız"
"he..bizle takılmıştı bir kere?"
"aynen"
"ee, ne oldu ona?"
"ne olacak, ona da postayı koymak zorunda kaldım :}"
"hagibtir lan..o da mı yazıyordu sana?"
"yok, ben.. ceyda ile buna aynı anda şey ediyordum da.."
ohaa der gibi el hareketi yaptı,
"işte.. bunla da epey ilerlemişti.. sonra ceyda ile çıkınca, buna biraz mesafe koymuştum.. işte bu gün sordu, neden soğuk davranıyon filan diye.. söyledim ben de böyle böyle.. hani çaktırmadan güya..ama bozuldu tabi kız.."
tolga gözlerini ve ağzını yuvarlaklaştırmış bir şekilde dinledikten sonra,
"aga, bak elimi yumruk yapıcam, karşıdan koşa koşa gelip yanağını çarptırıver, beni yorma hemi?"
güldüm, devam etti,
"amk çakma kazanovasına bak yaa..olm bak bir gün bu kızlar seni yolarsa hiç karışmam, hatta arada ben de çakarım iki tane haberin olsun.."
"yok be abi.. düzeldim artık ben.. aradığımı buldum ;)"
"eeh, hadi inşallah * "
aşağı inip yemek yemeye karar verdim, sonra tolgaya dönüp neşeyle bağırdım,
"bugün cuma!"
"ee?"
çat!
enseye tokadı geçirmiştim,
"ee si, enseyi kapa oğlummm * " deyip kaçtım odadan, homurdanması geldi,
"koyim sana emi.." -
4081.
+2panpalar son bir mini part girip yatıyorum, ilginize teşekkürler *
-
4082.
+10 -1gece oldu, neco geldi,Tümünü Göster
yurttan çıktık doğru biraaaneye *
sempatik dişsiz murat abi, bilhassa beni olmak üzere uyardı grubu,
"baa bagın, cok gec kalıyoonuz, bu gece o kadan gece galmaayın emi, dışarda galıversiniz valla erken uyucem ben.."
"tamamdır abim, ayıpsın ;)"
yani, evet pek geçe kalmazdık bu gece, zira sap sapa içiyoruz, artı acı bir mevzuda yok muhabbeti uzatacak, yani en azından ben ve tolga adına yok..kim bilir, belki de bu gecenin dert sahibi necatidir, bilemeyiz.. *
mekana gittiğimizde artık sıfatlarımıza alışık olan mekan sahibi bizi gülümseyerek selamladı, ulan adam çoluğundan çocuğundan çok bizi görüyordur herhalde *
içeri geçtik, tam masala seçiyoruz, ana! bir baktım, son derece tanıdık iki tip daha içerde, oturmuş gevrek gevrek muhabbet ediyorlar,
siz de tanırsınız;
alper ve nurettin *
kapıya dönüp olan nurettin beni görünce sevindirik olup selam verdi, alper dönene kadar ben sırtına yetişmiştim,
"vaayytt babalar nabıyonuz ya siz burda? * "
"oo abi naber * "
"iyidir, hayırdır ;) "
"öyle kaçamak yapalım dedik ya, senin mekana getirdim nurettini ;)"
"he he öyle olmuş"
bizim çocuklarla da selamlaşma oldu, tanışmayanlar tanıştı filan, sonra alper,
"aga gelin masamıza, özel bir şey konuşçaksanız karışmiyim ama gelin yani * "
bizim çocuklara baktım, "özel bir şey konuşcaz mı lan?"
"yoo" der gibi kafa salladılar, tolga,
"ne özeli konuşcaz ya karımıyız biz" deyip kahkahayı bastı, hep beraber gülüştük, masaya yerleştik o ara, mekana bakan abi seslendi,
"gençleri ellilik mi?"
"aynen abi"
okeyledi,
bizim masa ufaktan kaynamaya başladı, "naber" "iyidir" ler filan havada uçuşurken etrafıma şöyle bir baktım,
ikisiyle çok iyi biriyle iyi anlaştığım, bir diğerini ise tanımamakla beraber iyi bir çocuk olduğu yönünde kanaat getirdiğim 4 adamla masayı paylaşıyordum..
sanırım ilk kez bu kadar kalabalık bir erkek grubunun içindeydim üniye geldiğimden bu yana.. evet..5 erkek, şimdinin, birbirini
farklı düzeylerde tanıyıp anlayan,bu günün 5 adamı,
geleceğim 5 kafadarı..
nasıl bin oldum diyordum ya,
binlik sadece karı kız muhabbetiyle, ya da gönül oyunlarıyla yapılmıyordu elbet,
eğer yeterince iyi anlaşabilen bir kaç adamı, uygun şartlarda bir araya getirebilirseniz,
dünyanın en tehlikeli, aynı zamanda en eğlenceli karışımını yaratabilirdiniz..
işte benim maceralarımın ve değişimimin bir başka ayağı da, bu 4 kafa adam ve onlarla geçireceğim zamanlar tarafından oluşturulacaktı..
voltran oluşuyordu..
tabi biz, o sırada bunun farkında olmaksızın masada geyik yapan 5 hıyardan başka bir şey değildik henüz,
bu reaksiyonların katalizörü olan içki, masaya, oradan da kanımıza düşene kadar edecek muhabbet bulmakta bile zorlandık,
ama sonrası..
sonrası mı?..
eh, anlatacağım bakalım * -
4083.
+3 -1takip eden panpalara iyi geceler, görüşmek üzere *
-
4084.
0Reserved
-
4085.
+8şimdi kardeş.bu adam bir süre sonra hayatı kendi için yaşadığını anlamış. beni soracak olursan ki sormazsın. söyleyeyim.benim çıkarıma olan herşey benim için iyidir. kız bana vermek istiyor.ama bakire. gibersem hayatı mahvolur.ama bana zararı dokunur mu ? dokunmaz.o zaman ben o kızı giberim."zararı olmayacaksa".milleti düşün.ama sende yaşıyorsun dünya üzerinde.
özet : halimiz şarapçıdan beter keyfimiz paşada yok
3 yıl sonra gelen edit : kızı gibmedim. -
4086.
+5 -1dinleyinTümünü Göster
dün gece başladım okumaya 3-4 saat falan okumuşumdur bugün gündüz de biraz okudum toplamda
bu gece de saat 11 den beri okuyorum yeni bitti. (saat 6 olmuş)
yani sayfası 2 dakikadan düşünürsek 300 sayfa civarında bir kitap yazmış gibisin buraya kadar. (kitap yazsan bir tuna kiremitçiden daha iyisin kanımca daha çok okunursun böyle bir şansın var bana göre. incinin gençliğe can evinden hitap eden ruhunu almışsın.)
dilin anlatımın gayet iyi. sonuçta samimi ve inci diline de uygun bi tarzın var.
yalnız şu var ki normal bir öyküden ayırıyor bu öyküyü o da şu
sen kendi yaşadığın bir şeyi iç hesaplaşmalarına varana kadar derinlemesine anlatıyorsun. detayıyla şusuyla busuyla.
bu da genellikle 1. ağızdan anlatılan kurgulanmış bir öyküde yazarın konuşturduğu ana karakterlerden ayırıyor senin ana karakteri (seni).
çünkü senin anlattığın iç hesaplaşmalar gerçek, gerçek değilseler bile kendi nickinle bunu bir sözlükte yazıyorsun, kendini bu sözlükteki kimliğinle tanıtıyorsun insanlara karşı, yani yanlış bir şey diyemezsin o kişi sen olarak kalacak herkesin zihninde, böyle yer edecek.
işte bu saydığım sebeplerden dolayı bunu başından layıkıyla okuyan bir okurun seni haksız bulmasına imkan yok.
okuduğu şey gerçek bir insanın düşünceleri, onun zihninde kendini haklı çıkarma çabalarını okumuş. haklı çıkaramadığı zamanlar kendine kızmalarını okumuş. bu çabalar da her insanda var mutlaka. her insan eninde sonunda kendine ters düşecek bir şey yapmaz, napıyorsa kendisidir. insan zamanla değişebilir, bu değişim içinde de eski yargıları değişerek olmaya başladığı yeni benliğine ters düşebilir. ama sonunda "insan kendine göre haklıdır." okuyucu da o insanın ağzından okuduğu sürece bunu haksız bulma şansı yok.
ben de seni haksız bulmadım panpa. bir şeyler olmuş etmiş sen de tepki vermişsin kendine göre.
ama genel anlamda haklı mısın? öyküde bıraktığın yer itibariyle "ben doğuştan binmişim" yargısıyla kendini aklama çabasındasın, önceden "beni kırdılar ben de dengesizleştim" diyordun. bunu bilemiyorum, biraz bu konuda düşüncelerimi açmaya çalışacağım.
"bin olunmaz bin doğulur" lafına katılmıyorum. ya da ekgib öyle diyeyim.
hepimiz doğuştan biniz.
çünkü gibliler olarak cinsimiz gereği günde bilmemkaç milyon sperm üretiyoruz. bunlar toprağa saçılmayı bekleyen tohumlar. ne kadar amlıya boşalırsak o kadar iyi. üreme içgüdümüz böyle.
amlılar da ne kadar iyisini bulurlarsa o kadar iyi. onlarda da bir toprak var, iyi tohum lazım iyi bakım lazım, uzun vadeli planlar işler lazım.
biz tohumu ekip defolup gitmek istiyoruz onlar güzel bir tarım sezonu istiyor.
bu içgüdülerin de tabi özgür ifade edilmesi mümkün değil. mevcut toplumdaki yerleşik "kutsal aile" düzeniyle bir şekilde uyumunu bulması lazım.
bu yüzden düzgün aile babası olup, buna rağmen kimseye çaktırmadan arada bir tek gecelik ilişki yaşayan damatlar makuldur.
çünkü aile düzenini bozmuyor. aklı kayıp gitmiyor başka yere, içgüdüsünü tatmin ediyor geri geliyor düzene.
aileden önceki ilişkiler için durum farklı. üniversitedeki gencin "hayatını yaşama" hevesi içerisinde yaşadığı "çıkmaların" yarım ilişkiler olarak kalması normal.
ya evlenecek ya eğlenecek değil mi. ikisinden birine yönelik, ya da tam ne istediğini bilmeden ortaya karışık bazı ilişkiler oluyor.
bu ilişkileri ortaya çıkaran şeyse benim düşünceme göre sadece taklit...
yabancı filmleri taklit ediyoruz. bizim memleketteki anne babaları taklit ediyoruz biraz da. karışık.
bilmiyorum hiç medieval 2 oynadınız mı. orada komutanların iki tür özelliği olabiliyordu, chivalry (şövalyelik) bir de dread (korkunçluk, zalimlik, kötü anlamda şöhret diyelim)
erkekler için çok kızla takılmak karanlık tarafta şöhret oluyor. kimseyi kırmamak da şövalyelik.
insanlar çok kızla takılana korku, çekinme, ahlaki açıdan aşağıda görerek bakıyorlar. huur çocuğu diyorlar. bin diyorlar ki artık bu gibi kimselerin adı olmuş durumda bu küfür. ama saygı var. takdir var mı, takdir de var. açıktan takdir edemiyorlarsa da gerçek duygu bu. -
4087.
+3 -1diğerininse (kimseyi gibmeyenlerin diyelim * öyle aman aman bir sıfatı yok, öyle sıradan biri işte. ha bu sadakat meselesini fazla gösterdiyse ona da bir nevi saygı var ama inceden (gizlice) "lan bu gibemez laaan ezik buu" aşağılaması var. pek iyi anlatamamış olabilirim bunu ama anlaşılmıştır herhalde.
neyseee..
bu öykünün sonunda ne gibi bi kıssadan hisse verilecek merak ediyorum.
buradaki bir çok insan benzer bir ortam benzer lise-üniversite merdivenleri yolunda ilerlemiş veya ilerleyen insanlar. muhtemelen bir çok insan kendi yaşadığı benzerlikleri düşünmüştür.
ben de kırdığım kalpleri düşündüm. bu öyküdekiler kadar nazik bir şekilde de yapmadığımı fark ediyorum şu anda. hem de daha ileri noktalardayken.
ve o ilişkiler başlarkenki hislerimi şimdi sadece hormonal olarak tanımlayabiliyorum.
yukarıda bahsettiğim erkek içgüdüsü yani. yine yukarıda bahsettiğim taklit yapma huyumuz yüzünden birazcık süslenmiş, çarpıtılmış olabilir etkisi altında olduğumuz kültüre bağlı olarak ama aslolan bu.
kalpler kırıldığında hiçbir şey hissetmememi böyle açıklıyorum. burada anlatılan gibi garip duygular falan da değil. acıma, üzülme dersen çok az. kıyamama, tereddüt falan yok. normal hayatın akışını etkileyecek hiçbir şey yani. gidip bu konu üzerine arkadaşlarla içmeye değecek bir şey değilmiş gibi.
materyalist düşüncede de duygular var. onların beyinde cereyan eden bir takım reaksiyonlar olduğu bilgisi ağır bassa da var. tek fark heralde açıklanamaz bazı mucizeler beklememek hayattan. neyse nedir. böyle doğmuşuz böyle yaşayacağız. sonra da ölüp gidicez. neyi büyütüyoruz böyle... -
4088.
+2 -1ya birak interrail muabbeti yapmissiniz iste voltran diyo 5 erkek unide ya interrail konusur ya eve cikalim fln der
-
4089.
0finallerde bitti bütede kalmadım miss bugün bitirdim son kısmı iyi baya gelişme olmuş ama aklımı karıştıran şey
ya ayşegülle ebru bir araya gelirse (O_o)?
ayraç -
4090.
0tsi panpa hikaye artık hayatımın bir parçası oldu her gün partları sabırsızlıkla bekliyorum. ayrıca benim aklım hala minede bence o kızın sana bi geri dönüşü olacak bu hikayede daha doğrusu senin ona dönüşün..
-
4091.
0ayracımı attım 2 gün biriktirip okuması daha iyi oluyo lan
-
4092.
+3güzeldi hemşerim bunlar ama hala ebruya üzülüyom ben amk tanımadan platonik aşık oldum
-
4093.
+2 -2ha bide olm ben daha iki gün önce ne yediğimi hatırlamıyorum amk sen bunları nasıl hatırlıyosun
edit:hala hatırlayamadım -
4094.
0dıbını yolunu gibtiğim nye başlık ziyanı yapıyosun. Kendine yaz bi kitap bastır pazarda sat amcık gibme milletin beynini
-
4095.
0devdıbını bekliyoz panpa
-
buda mematinin annesiydi iyi geceler
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 15 12 2024
-
qutu denen arızalı
-
memati nin dedesi bedeli parası vermediği için
-
engeli memati part 5
-
mematinin annesine ev ziyareti yapicz
-
560 bini olan adan şöyle bir araba al
-
ankaralı turgut hayatını kaybetti
-
memati bana neden özelden böyle bişey yazdın koç
-
qutu bir çeşit kerhane beçidir
-
annesi güzel olanlar liste part 1
-
serkan inci bu kitabı millete kitledi lan
-
qutu hornetci çıktı
-
adamın biri cinle anlaşma yapmış cin ona
-
sadece besleyip buyutmekle ana baba olunmuyo
-
habiscan bulge kendinlemi konuşuyorsun
-
memati neden özelden gay oldum hem züttü
-
mematinin annesi oldunuzu dusunun
-
inci sözlük olarak malike bir gözükseniz
-
gay pataklayan seni bu pozisyona getirip
-
kayra olarak yeni projeler için
-
beni kırmadığın için sağol wowgirl
-
oğlumu bıraktığım zaman 4 yaşındaydı
-
taklatamayan nicki yazar fetöcüdür
-
memati bu şarkıyı dinliyerek incide taklıyor
-
mematinin annesi böyle olduğu için
-
memati özürlü tedavisinden gelmedi
-
bu nedir ya bu nedir ya bu nedir
-
taşaklar neden paslanmış metal gibi kokar
- / 1