-
3176.
0reserved
-
3177.
0reserve
-
3178.
+8tobias senden korkuyorum zaten panpa artık *
-
3179.
0rezervedd
-
3180.
+17şarkı verelim
http://fizy.com/#s/1ai0g6
alper e "kardeşim, akşam ki yere ben birini daha çağırmak istiyorum ne dersin?" dedim.
"olur tabi abi, sorduğun şeye bak * "
tolgayı çağıracağımı sanıyor..
"eyvallah kardeşim ;), ayşegül e de söyleyeyim ben o zaman bakalım, gelirse tabi.."
ben öyle deyince bir anlığına yüzü değişik bir ifade aldı ama hemen toparladı keranacı * (yalnız benden kaçmaz işte)
"hıı..tamamdır abi"
"tolgayı da gelir, öyle 3 e 3 takılırız"
"aynen * kafa adammış senin kankada, zaten senin arkadaşın olupta kafa olmasa şaşırırdım * "
hadi len yağcı *
"heheh eyvallah alperim, akşam gene parkın önünde buluşalım o zaman, geçen ki yere mi gidicez?"
"hee öyle yaparız, güzel değil miydi orası?"
"güzel güzel ;)"
"tamamdır o zaman * "
tolgayı zorla ikna ettim,
"olm bak ben öyle mi yaptım sana ya, nilay konusunda cesaretlendirdim o kadar :p gel işte, adamı hasta etme * "
"ya kanka gelicem de, sen tak karıştırıyorsun paso, beni de alet ediyorsun şimdi, ona kızıyorum.."
"öff ne olcak olum..iki eğlencez işte be, merak etme ben mesafemi koyuyorum diğer kızlara, yanaşamazlar, istediğim gibi flört yaşıyorum işte onlarla da * "
"tabi tabi, ne o sarışın bitch le epey mesafeliydiniz o akşam, kızın bi üzerine atlamadığı kaldı..çok yavşaksın varsa tsigalko.."
"hehehe, lan amma duygusala bağladın ha sen de, geçen sene bu zamanlar ağlanırken, bana diyordunuz karı gibi duygusalsın diye, ne oldu şimdi de yaranamadık * "
"ayarsızsın aga sen..bir gün ayarı vericek biri sağlam ama neyse.."
"ben alacağım ayarı almışım kardeşim ;)..daha kötü ne olabilir ki?..tamam, geliyorsun değil mi? ceyda sana emanet * "
"tamam aq tamam..sokayım sana emi.."
"sok kanka sok * "
ebruya erken uyuyacağıma dair bir mesaj attıktan sonra saat 9-10 gibi, yanımda tolgayla önce ayşegülü yurttan alıp buluşma yerine gittim. ceyda, ilayda ve alper bizden 1-2 dakika önce gelmişler,
oradan da ver elini mekana..
bu gece yaşanacakları kesinlikle hafızamın bir köşesine kaydetmem lazım, eşsiz bir gözlem olabilir.. -
3181.
0takipteyiz *
-
3182.
0yeniden reserved
-
3183.
+21beklediğim gibi, tırnakların çıkarılıp, tüylerin dikleştirildiği bir durum olmadı..Tümünü Göster
görüyorsunuz değil mi, artık şiddetten ve acılardan besleniyorum..
orada iki kız, özellikle de ceyda, pgibolojik bir savaşın içine girecek, ben de keyif alacağım..
çok acı bir durum..ve buz dağının henüz sadece görünen yüzü..
iyileştim demiştim, artık acı çekmiyorum demiştim, ama ben iyileşmemişim beyler..
ölmüşüm..
doğru, acı çekmiyorum..ama zaten hissetmiyorum..
ben gecenin daha başında itibaren ayşegülle yan yana gelip ona yakın davranınca, ceydanın o her zamanki zıp zıplığından eser kalmadı.. gece boyu hasta gibiydi, tolganın ekstra bir çaba harcamasına gerek kalmadan, yelkenleri indirip, bozuk atarak, keyifsizce takıldı.. arada ona da laf attım, tuttum zorla dansa filan kaldırdım ama keyfi kaçmıştı belli..
savaştan da kaçmıştı.. halbuki ben onun gibi bir kızdan (böyle çılgın-enerjik modda bir hatun ya hani) ne bileyim, pis pis bakışlar, araya girmeye çalışmalar, ayşegül ü ezme çabası filan beklerdim,
tam tersine, kabuğuna çekildi..
benim adıma önemli bir tecrübe, çünkü bazen en çok beklediğiniz kadınlar (aslında insan demek lazım genel olarak), aşkı, sevgisi ya da sahip oldukları için mücadele edemez hale gelirken, hiç ummadıklarınız da inadına yoğun çaba sarfedebilirdi..
misal ebru..o naif duruş ve sakin kişilikten böylesine yoğun bir sevgi ve kararlılığı asla beklemezdim.. kimse beklemezdi..
ee boşuna demiyorlar "sessiz atın çiftesi pek olur" diye.. ceyda da öyle yırtık bir hatun gibi görünüyordu ama pusup kalıverdi o gece..
gecenin yarısından çoğunda ayşegülle konuştuk, epey yakınlaştık ama kız ev kızı şeklinde tabir edilen cinsten olduğu için hayvanlık etmedim, en fazla elimi arada omzuna filan koydum, o da hani "bak beraberiz, ne güzel" babında. avı ürkütmemek lazım.. oyunu kuralına göre oynayacağız..
nabza göre şerbet..
bir ara kızları kendi muhabbetlerine bırakıp biz erkekler konuştuk ettik.. buradan güzel bir 3 lü çıkabilir gibi geliyor bana, tolganın zaten geçinemeyeceği adam yok, herif benim gibi deliyi idare ediyor kaç zamandır, alper de şeker gibi çocuk aq..çok sıcak, bir da tabi bana (ve dolayısıyla tolgaya) saygı duyma durumu var, yanımızda rahat fakat hep mütevazi..
halbuki adam bir ayda ortalığın dıbına koydu, mühendisliğin yarısını tanıyordur herahalde aq..bütün partilerin, eğlencelerin demirbaşı..
o gece bize, kendi organizasyonun planından bahsetti biraz,
üniversitede, yeterince insan tanıyorsanız, parti vb. vermek çok da zor değildir beyler.. gider mekanın biriyle anlaşırsınız, hem o, o geceliğine fazladan para kazanır, hem de siz biraz kâr yapıp, karizmanıza karizma katarsınız.. tanıtımınız afişle bilmem neyle her türlü yaparsınız..
misal şimdi facebook var, düşünüyorum da o zamanlar yaygın olsaydı bu facebook denen zıbırtı, herhalde katıldığımın iki misli organizasyona katılır, tanıdığımın iki misli insan tanırdım en az..
adamlar artık pikniğe gidişe filan bile etkinlik açıyorlar *
o zaman hep bu partileri bilmem neleri sanal ortamdan duyurabilirdik rahatça..
facebook un nispeten yaygınlaşması benim son yılıma denk geliyor, okul sıralarında pek faydalanamadım anlayacağınız, e sonrasında iş hayatında da bahsettiğimiz anlamda bir fayda sağlaması zaten zor *
neyse ne diyordum, alperin parti organize etme planı var, aklında 2-3 mekan var, hangisi olsun gibisinden bize danışıyor, bir de biraz daha beklemeyi düşünüyor, en azından ilk dönem bitsin, insanlarla iyice tanışayım istiyor.. haklı tabi, daha şimdiden bile çevresi geniş olmasına rağmen ilişkileri genelde yüzeysel, biraz daha sağlam bağlantılar için, zamanla bu ilişkilerinin olgunlaşmasını beklemesi lazım..
tabi bu akılları hep ben veriyorum ona sanki çok bir tak biliyormuşum gibi, çocuk da "haklısın abi" diyor * -
3184.
+18 -2http://fizy.com/#s/123ujf
gece sonunda, tolga da ben de alper e biraz daha ısınmış, tolga tahmin ettiğinde daha fazla keyif almış, ben ise birikimime katmak üzere yeni bir şeyler öğrenmenin yanında, hem ceydayı biraz dizginlemiş hem de ayşegülle biraz daha yakınlaşmıştım.
terazi dengede..
yurt yoluna girip, yine kankamla başbaşa kaldığımızda, bir süre genel şeylerden konuştuktan sonra konu benim abukluklarıma geldi..
"kardeşim bu işlerin sonu iyi bitmeyecek biliyorsun değil mi? şimdi böyle etraf kalabalık, güzel, hoş ama kaybedince de tamdıbını yitirme riskin var.." dedi tolga, benim için gerçekten endişelenen nadir insanlardan biri..
"ne bileyim be tolga..öyle olmaz gibi geliyor bana..biz ebruyla her türlü uzun vadeli devam ederiz..bu yaptıklarımla da..nasıl diyeyim, yaşayamadıklarımı filan yaşıyorum işte, kaybolan yıllarımdan intikam gibi düşünelim.."
ukala olmaya, keyif aldığımı filan ispatlama çalışıyordum sanki, hem kendime hem de etrafıma..ama içten içe yine hüzün doluydum beyler..
gece olup ışıklar söndüğünde..bütün ışıltılı mekanların, son ses müziğin ve birbirine yakınlaşan bedenlerin büyüsü ortadan kalkınca, yine sadece ben ve ben kalıyordum geriye..kafam yastığa gömülü..çarşafım üzerimde..sadece ben ve ben..
yazık ulan..ben de gerçekten bulduğunu sandığı anda, henüz hala temiz ve saf olduğu anda bulsaydım ya aşkı? ne olurdu sanki tüm bunları yaşamasaydım? benim ona taptığım gibi, o da bana değer verseydi ne olurdu? yazık..neyim ekgib benim, sokaklarda, caddelerde, hiç bir riya ve tereddüt olmaksızın, mutlak aşkın şarabından içerek gezen şanslı çiftlerden? neyim ekgibti ki olamadım onlar gibi hesapsız ve tasasız? neyim ekgib ki gerçekten sevdiklerim bir türlü sevemedi beni?
yazık..paramparça oldu hayatım... ve bir tarafı hep yalan-dolan.. -
3185.
0poor ne zamandır sessiz,pek hayra alamet değil tırsıyorum amk
-
3186.
+11http://fizy.com/#s/1qukrmTümünü Göster
vizeler yaklaşıyor..
okulda 2 ayı devirdik sayılır,
o döneme şöyle dönüp bir baktığımda, hikayemizin ilerleyen bölümlerini etkileyecek 2-3 olay görüyorum sadece, benim bütün entrika yaratma ve kendi kendime tehlike oluşturma çabalarıma rağmen, henüz kontrol dışı bir durum oluşmuş değil..ama sınıra yaklaşmaya başladığımı hissediyorum..belki de bu vize arası herkesin soluklanması için iyi bir fırsat olur..
alper tarafından eski şehire davet edildim, vizeler sonrası arkadaşlarına gidecekmiş..illa gelmemi istiyor, bilim bakalım kadroda kim de var? *
ancak bu davetin ardından aramızda geçen bir muhabbet neticesinde bazı şeyler gün ışığına çıktı ve davetin geçerliliği şimdilik benim açımdan sorgulanır duruma geldi,
oraya birazdan gelicem,
önemli sayılabilecek bir olay daha, necatinin serhat ve arkadaşlarından büyük ölçüde koparak bana yanaşması..yurtta zaten bizim grubumuzla beraber takılıyor, hani her batak masasında, her uzun eşşek sırasında, her rakı sofrasında beraberiz, ama okulda kankileri o zamana kadar serhatlardı malum..
önceleri bu durumu biraz yadırgayıp "acaba bilerek bana yaklaşması için onlar mı yolluyorlar?" diye düşündüm ama sonra necatiyi yeterince tanıdığımı düşünerek böyle bir şeye asla alet olmayacağını anladım ve baştaki düşüncelerimden utandım..ya, şimdi bu çocuk da yalnız anlatabiliyor muyum? sınıfta böyle kafa dengi, oturup lak lak edebileceğin adam pek yok..o yüzden o da ne yapsın işte, bir grupla takılıyorum, bozmayayım bari, mi dedi ne yaptı, bir süre onlarla gezdi tozdu biliyorsunuz.
ama nihayetinde serhat ın yavşaklıklarına dayanamadığını düşünüyorum..ulan o adama kim katlanabilir ki zaten? sinsi yılan..
dediğim gibi, başlarda biraz çekinceli yaklaşsam da sonradan necatiye kucak açtım.. artık okuldaki kanka-muhabbet edilecek adam kontenjanımı da o dolduracak..hem ebru da biraz rahat eder, kızı resmen erkek ettim,bir ara benim yüzümden iddia filan oynamaya başlayacaktı, fener maçlarının birini bile kaçırmıyordu, ki sırf konuşulacak bir konu daha olsun * hani derler ya, "hem analık hem babalık ettim" filan diye..hah işte, ebru da bana hem kankalık hem de sevgililik ediyordu bu zaman kadar..şimdi üzerindeki yük biraz azalabilir, artık futbol konuşmak zorunda değil *
necatinin gelişi kısa vadede iyiydi ama ilerleyen zamanlarda beni oldukça müşkül durumda ve kararsız bırakacak bir takım zorluklar da yaratacaktı..beklenmedik duygusal dalgalanmalar yaşayan bir tek ben değildim anlayacağınız... gönül işleri karışacak..
alper çok iyi çocuk hep dediğim gibi, ama onun da kötü bir huyu var, keşfettim..
sanırım tamamen sahip olduğuna inandığı insanlara karşı biraz hoyrat ve hor davranıyor, ilaydayı benim yanımda bile bir iki kez örseledi..kızı eziyor..valla ben utandım..
çıkıyorlar ama pek sevdiğini sanmıyorum, duygusal durumları ebruyla benden çok daha zayıf olmalı..gene halime şükretmeliyim..
sonra sınıf var birde..lanet sınıfım..
artık evimin erkeği (ebrunun erkeği) olmamdan da mütevellit, bana karşı genel bir sıcaklık var, ne bileyim, herkes gülümsüyor filan..ee artık sapımız var ya, herhalde "eh bu da güvenilir bir erkek, düzgün bir çocuk demek ki, öyle olmasa bu kızın onla işi ne?" filan gibisinden düşünüyorlar ki kızlar filan gayet paylaşımcı bana karşı..e ben de zaten dönem başı aldığım kararla beraber herkese pozitif davranıyorum..
ama unutmadım..unutmam..
tolga ve nilay ı buluşturacağız..ebruyla anlaştık..ebru artık nilaya karşı öyle pençelerini çıkarmış bir halde değil..hatta tam tersi, arada kendi kendilerine konuşup gülüşüyorlar bile..
ceren kaltağının rahatsız edici bakışlarına maruz kalıyorum bazen..umursamamaya çalışıyorum ama gözleri "ebrunun da üzerinde tepindin mi?" der gibi bakıyor sanki..sana ne lan..yarağım..
ayşen-ozan devam... sürpriz gelişmeler de bizi bekliyor... insan beşer, elbet şaşar... beter olun...
bacaklarım iyice açıldı, zaten sporcu geçmişimden ötürü bir potansiyeli vardı, şimdi daha da iyi durumdalar, 1.90 yüksekliğe tekme savurabiliyorum..uyarayım dedim *
ayşegül tarafından kafeye davet edildim..gittim, bir şeyler içtik..konuştuk gene..gözlerimin içine bakıyor, gözlerime bakarken gözlerinin içi gülüyor..acaba fazla mı ileri gittim?..
ceyda bana karşı, pek de gibimde olmayan belli belirsiz bir tavır takınmakta..iyice artist oldu böyle, sınıfta filan, göz süze süze, salına salına yürümeler, acayip bir havalarda,
bu da bir çeşit savunma pgibolojisi sanırım,
beyler, eğer fazla güzel olmamasına rağmen fazla havalı bir kız varsa etrafınızda, emin olun ki bir yerlerden kuyruk acısı vardır,hani bunu ceyda ile benim durumum için söylemiyorum, daha orada kuyruk acılık bir şey olmadı da, genel anlamda konuşuyorum..
bu kızlar, böyle havalı davranarak kendilerine bir çeşit savunma sistemi kuruyorlar, kendi kendilerini "o kaybetti aslında hıhh" düşüncesine inandırmaya çalışıyorlar..(diye düşünüyorum)
ebruyla oynaşırken, minenin arkadaşı elifi gördüm bir gün bahçede, öylesine, soğuk bir selam verip, yanımda kız olmasına rağmen inadına gereksiz samimiyette hal hatır sordu..
ebru da "bu kim tsigalko?" diye sordu tabi haliyle sonradan o gidince,
"bir arkadaş işte ya" dedim,
"senin de tanımadığın yok ha" deyip inceden kafama taşı attı..aldırmadım, gülümsedim..
işte zaman böylesine akıp gider, ve ben, sınırlarını kestiremediğim bir mayın tarlasında oradan oraya sarsak adımlarla ve bir sarhoşun keyfi, umursamazlığıyla savrulup giderken,
alperle bizi tamamen yakınlaştıracak olayların başlangıcı olan o ilk konuşmayı yaptık bir gün kantinde.. -
3187.
+3panpalar, bu gecenin son partını da birazdan gireceğim, epey yazdım gene, bu gecelik yetsin.
-
3188.
+14klagib cuma günlerinden biri, alt sınıfla dersim, ve ayşegül-ceyda ikilisiyle imtihanım var..Tümünü Göster
musti bey ilk bloğu bitirince alperle ikimiz kantine indik, oturduk lak lak ediyoruz, bu gene parti marti işlerinden bahsediyor, öyle genelde filan konuşuyoruz,
neyse sonra bir ara bunun gözler benim arkamda, giriş kapısının olduğu yöne doğru bir şeye kitlendi gibi oldu, gözleriyle epey izledikten sonra, benim de ona soran gözlerle baktığımı görünce güldü,
boynumu çevirip şöyle bir bakınca, uzun sarı saçları dalgalana dalgala salınmakta olan uzun boylu, düzgün fizikli bir kızın ilerdeki bir masaya doğru ilerlemekte olduğunu gördüm..
olay şu ki masadakileri tanıyorum..
kızı da öyle..
mine, pastırma sıcaklarından faydalanırcasına, hala bende olan resmindekine benzer, beyaz ağırlıklı, yer yer renkli, desenli, ama vücuduna daha iyi oturan yazlık bir elbise ile bir zamanlar benim de aynı masayı paylaştığım arkadaşlarına doğru gidip yanlarına oturdu..
vay anasını be..hepten güzelleşmişti..bu saatte ne işleri vardı ki bunları okulda?..masaya oturdu, saçlarını rahat bir tavırla ensesinden uzaklaştırdı, arkadaşlarına gülümseyerek onlarla lak laka başladı.. masaya oturana kadar, karşımdaki alperinkiler de dahil olmak üzere en az 10 çift gözün onu izlediğini umursuyor gibi görünmüyordu, yakıp geçmişti kantinin orta yerini..
yeniden alpere döndüm, gülerek konuştu,
"bomba hatunmuş be abi * "
"öyledir.." dedim buruk bir gülümsemeyle.. kafamda milyonlarca düşünce çarpışırken, onlarını ayna gibi yansıtmakta üzerine rakip tanımayan yüzüm, kimbilir nasıl bir ifadeye büründü ki, çocuk yeniden konuşmak zorunda hissetti kendini,
"tanıyor musun abi? sen yazılıyorsan bilelim yani :p" deyip yarı şaka yarı ciddi ağzımı aradı..
ben, hala dalgın dalgın gülümseyerek, "tanıyorum..:)" dedim..
"hıı * tamam, sen önce gördüysen bize çekilmek düşer babaa"
tuhaf bir his içimi kavururken, alpere bakıp yeniden buruk bir gülümsemeyle içimden geçenlerin bir kısmını dillendirdim,
"aslına bakarsan.. eski kız arkadaşım.."
gözleri irileşti, mineye tekrar kaçamak bir bakış attı, sonra,
"oo..vay be abi... olsun ya, ayrılık olur yani.. sana kız mı yok :p"
diyerek yarı hayret yarı teselli içeren bir şeyler geveledi..
muhtemelen terk edildiğimi düşünmüştü.. varsın öyle düşünsün... terk edenin, hem de elle tutulur hiç bir sebep olmaksızın, ben olduğumu bilse, tepkisi ne olurdu acaba..ama bu tarz şeylerle övünecek biri değilim..
"eyvallah kardeşim.." dedim aynı dalgın tonla..
sonra bu durdu biraz, ve aslında uzun süredir beklediğim, ama artık sorulabileceğini unuttuğum o soruyu sordu,
"ee abi, senin şu an kız arkadaşın filan var mı peki? pek konuşmadık derin mevzuları * " dedi..
nihayet derin mevzular konuşacak kadar rahat hissediyordu demek ki kendini yanımda..iyi, arkadaşlarım yanımda rahat hissetmeliler..
ama peki ben şimdi ne cevap verecektim bu soruya?
"yok" desem, ebruya ayıbın ve şerefsizliğin allahı olmaz mı?
"var" desem, bu çocuk bana "e baba o zaman sen elli tane kızla böyle, ne ayaksın?" diye sormaz mı?
ne demeliydim lan?
yutkundum.. şöyle bir yüzüne baktım alperin, ne kadar tanıyordum onu?.."var" cevabını kaldırabilir miydi?.. -
3189.
+3takip eden panpalara iyi geceler, tahmin ve yorumlarınızı ekgib etmeyin, görüşmek üzere *
-
3190.
0aç karnımı doyurup okumaya başlıyorum panpa uzun gibi bugün
-
3191.
0yaz usta takip ediyorum
-
3192.
+3mine'yi görüşünü süper anlatmışın hemşerim gözlerim doldu amk
-
3193.
0yok diceksin panpa bence, var dersen biraz kısır döngüye girer ortam soğur falan olmaz yani
ayraç -
3194.
0burada kaldım
-
3195.
+3Panpa mine ile tekrar bir araya geliceksin gibime geliyor. benim fikrim ise inş. tekrar bir araya gelmişsinizdir mine senin hakettiğin sevgiyi sana verebilicek tek kişi hikayedeki..
-
bakircanda kişiliksizlik hastalığı var
-
cccrammsteinccc ve jordi el nino adlı yazarlar
-
bu evrende ölürsek diğer evrenlerde de
-
40 yasında abınız olarak sozlugu bırakıyorum
-
dindar degilim yanlis anlasilmasib
-
keske turkiye gelseydin
-
keşke manifest grubundan bir kızla sevgili
-
1 ekimden itibaren yazarların zamlı maaşı
-
güzel yazmış herif
-
23 yasinda genc bi ukreynali kiz
-
ultra zengin olsam münzevi olurdum
-
başladıysa geç yazmalar
-
aceyip iti hangi ilde okuyacan
-
incici cuck aile ziyareti
-
charlie kirk denilen adi herif
-
beyler bir kızın sevdiğini nasıl anlarım
- / 1