-
1.
-6evet beyler bundan yaklaşık 2 yıl önceydi. yaşım 23 dü o zamanlar. güzel bir devlet üniversitesinde gastronomi bölümü okuyordum yani aşçılık. ama bunun yanında güzel bir restoranda çalışıyordum hocalar tolerans gösteriyordu devamsızlıkta. işimde baya iyiydim o yüzden maddi durumum da iyiydi. tek başıma yaşıyordum. yani bu olaylar başlamadan önceki hayatım böyleydi. ama her şey o güzel akşama kadar böyleydi. hiç bilmezdim hayatımın bu denli değişeceğini. işte bu benim hikayem. mason olma hikayem.
-
2.
+1 -1mesaim dolmak üzereydi. temizliği yaptıktan sonra iş yerindekilere iyi akşamlar deyip restorandan ayrıldım. restoran kaliteli, elit bir mekandı o yüzden müşterilerde öyleydi. genelde iş yemeği yeniliyordu, kimi zaman evlilik yıl dönümleri oluyordu. bu kadar elitlik benim canımı sıkıyordu. o insanları görmek, sıkıcı iş konuşmaları. üniversitede işletme okuyacakken son anda vazgeçip aşçılığa yöneldim. iyiki de yapmışım çünkü iş adamlığı çok sıkıcı bir iş. en rahat hissettiğim yer mutfak. ha birde evim ve arabam. arabama doğru yöneldim, hava yağmurluydu. restorandan çıkan bir kadın vardı, göz makyajı silinmişti. belli ki ağlamıştı. dikkatimi ona verip arabama doğru gidiyordum. birden adam çıktı içeriden ve kadının kolundan çekmeye başladı. o an durdum ve onları izlemeye başladım. kadın defol git diye bağırıyordu adamsa gel lan buraya diyordu. kafam attı oraya doğru koştum. adamın suratına sağlam geçirdim kadın da ağlamaya başladı. iyi misin bayan dedim, hemen gidelim buradan dedi. adam arkadan geçirdi bana yere yığıldım. üstüme çıkıp vurmaya başladı. adamlar ayırdı bizi ne oluyor burada dediler. kadın benden taraf olunca adama yüklendi bunlar. bende kadını arabaya davet ettim kabul etti. adam da bu iş burada bitmez diye bağırıyordu kadın yine ağlamaya devam ediyordu.
-
3.
+2arabaya bindik ve ilerlemeye başladık. nerede indireyim dedim devam et dedi. kadın ağlamaya devam ediyordu. hiç meraklı bir insan değilim ve bu durumdan da nefret ederim. o yüzden kadına ne oldu demedim üstelik kadını da tanımıyorum. ama iyilik damarım tuttu işte tanımadığım kadını arabama aldım. kadın caddeden sokağa saptırdı, devam ediyordum ama sağa çek ve park et dedi. ne oldu dedim sen çek dedi. kabul ettim ve çektim. taksi çağırayım mı dedim kabul etmedi. yardımın için teşekkür ederim, o herife elli kere söyledim benden boşanmasını ama kabul etmedi üstelik bana bağırdı ve vurdu. ondan nefret ediyorum keşke evlenmeseydim, tekrar teşekkür ederim dedi. ne demek insanlık görevim peki eve nasıl gideceksin dedim. eve nasıl gideyim o adam da oraya gelmiştir ben burada ineceğim arkadaşımın evi orada. çat kapı yapacağım ama anlayış gösterir. her şey için sağol iyiliğin karşılıksız kalmayacak deyip indi. apartmana doğru ilerledi ve kapı açıldı. bana el salladı ve içeri girdi. karşılıksız kalmayacak derken muhtemelen olayın şokuyla söylemiştir deyip o lafını pek takmadım. bende evime gittim.
-
4.
+3ertesi gün okula gittim yine. oradan çıktım restoranda gittim. hayatım monoton geçiyordu ama bu durumdan memnundum. düzeni seviyordum, her şeyim yerli yerindeydi. ailem, arkadaşlarım, kız arkadaşım. kız arkadaşım duldu, 1 bebeği vardı. ama aynı yaştaydık. mağazada çalışıyordu ve bebeği de hayatındaki üç kişiden ikincisi olan annesine bırakıyordu. 6 aydır hayatındaki üçüncü kişiydim. okuldan da, iş yerinden de birlikte olduğum kişiler oldu ama bu kız bir başkaydı. ailemin bu durumdan haberi yoktu çünkü annem hiç bir zaman bu duruma razı gelmezdi bense onu mutsuz etmek istemezdim. ama kız bu durumu çok üsteliyordu. belli ki ciddi düşünüyordu ama benim içimde evliliğe dair hiç bir şey yoktu. kıza bunu hissettirdiğim an beni terk edecekti ama iyi rol yapıyordum.
-
5.
0aradan 3 ay geçti hayatımdaki düzenlerden birisi yani okul bitti artık diplomamı aldım. işler büyüyecek artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktı. diplomam olmadığı için alaylılarla aynı tutuluyordum ama şimdi onlardan farkım var. şef aşçı olmalıydım, hem işimde de iyiydim. yeteri kadar sermayem olsaydı kendi restoranımı açardım ama yoktu. neyse o yerde çalışmaya devam ediyordum ama onların bir kademe üstüne geçmiştim. yazı sevmiyordum çünkü mutfakta daha da bunalmamı sağlıyordu. bense artık dayanamadım ve iznimi isteyip kız arkadaşımla uzun süredir düşündüğümüz tatil planını hayata geçirmek istedim. kız arkadaşıma telefon ettim ve akşam yemeği için evime davet ettim. kabul etti. işten çıktım ve arabama doğru yöneldim. o sırada telefonum çaldı ve açtım. arayan 3 ay önceki o bayandı.
-
6.
0+ iyi günler k.b. ile mi görüşüyorum ?
- evet bayan benim de siz kimsiniz ?
+ uzun zaman oldu. ancak bulabildim sizi. bir kaç ay önce bana yardım etmiştiniz. beni o hayvanın elinden kurtarmıştınız. hatırladınız mı ?
- evet bayan hatırladım. nasılsınız ?
+ iyiyim teşekkür ederim. o hayvandan boşandım ve artık gitti. seni o şerefsizden boşandığım günden beri arıyordum, ancak plakadan bulmayı akıl edebildim. daha başka şekilde de bulabilirdim ama kafam dolu olduğu için düşünemiyorum. her neyse. sizin aşçılık mesleğini yaptığını ve restoranda sorduğumda da baya iyi olduğunuzu duydum. acaba bu iş hakkında özel olarak görüşebilir miyiz ?
- aaa bayan. gerçekten kafam karıştı. şuan arabaya binmek üzereydim. gerçekten özür dilerim ama sonra konuşsak bu meseleyi. çünkü bir anda olunca her şey kafam karıştı. bu numaraya dönsem olur mu ?
+ tabii kaydet. adım nalan.
- tamam nalan hanım. sizi ararım.
+ resmi olmaya gerek yok k.b.
- tamam nalan. iyi akşamlar.
+ iyi akşamlar.
ani olayları sevmiyordum çünkü gerçekten kafamı karıştırıyordu. kadını unutmuştum bile ama o beni unutmamış ve iş hakkında konuşuyor. bu nasıl bir tesadüf olabilir ki ? neyse kız arkadaşımı görmem lazım kafamı toparlamak için. hava 3 ay önceki gibi yine yağışlı. yağışlı havaları severim, çünkü toprak kokusunu severim. -
7.
0markete uğrayıp güzel bir dana bonfile, şarap aldım. oradan da kız arkadaşımı evinden aldım ve eve doğru gittik. ben yemeği pişirdim o bulaşıkları pişirdi. yemek yerken tatil konusunu açtım baya bir sevindi. oda bunalmış çünkü. tatil planlarını oluşturduk ve internetten bakmaya başladık. en geç 1 ay sonra gidecektik. oda işinden izin aldıktan sonra dönecekti ona göre rezervasyon yapacaktık. kız arkadaşımı evine bırakıp geldim. tv izlerken kanepede uyuya kalmışım. telefonum çalıyordu, sabah olmuştu. baktım arayan nalandı.
-
-
1.
+2Bulaşığı nasıl pişirdi anlatsana biraz
-
1.
-
8.
0+ günaydın k.b. nasılsın
- iyiyim nalan sen ?
+ bende iyiyim. dün aramayınca merak ettim ?
- haa. arkadaşım vardı da unutmuşum pardon.
+ önemli değil. bu iş konusunu nerede konuşalım ?
- bilmiyorum senin bir fikrin var mı ?
+ biliyorsan xxx kafesinde buluşalım. 2 saat sonra uygun mudur ?
- uygundur benim için. bugün iş yok zaten.
+ tamam. bekliyorum.
- tamamdır görüşürüz.
hemen duşa girdim, kişisel bakımımı yaptım. bakam ne olacaktı ? ne işi söyleyecekti bakalım. umarım tanışmamıza, vakit geçirmemize değecek olan bir iş olur. evden çıktım ve buluşma saatinden yarım saat önce kafeye vardım. çünkü soluklanmak istedim. genelde randevulara sonra gelen ben olurdum ama niyeyse o gün istisna yapmak istedim. belki de iş görüşmesinden dolayıdır. her neyse nalan geldi. -
9.
0+ tekrar karşılaştık k.b. nasılsın ?
- iyiyim nalan sen nasılsın ?
+ bende iyiyim. güzel bir iş teklifi ile geldim sana ama düzenin bozulabilir.
- nasıl yani ?
+ istanbula gideceksin. orada bir arkadaşım var. damak tadına düşkün bir arkadaş. evindeki aşçı vefat etmiş. eğer gidersen kiranı karşılayacak, güzel bir maaş verecek. üstelik hiç bir şekilde kovulma durumun yok önceki aşçı 10 sene onun yanındaydı. bence bu işine göre değer.
- ne diyeceğimi bilemedim. şaşırdım. gerçekten düzeni bozan bir iş. benim burada bir işim, kız arkadaşım var.
+ bak o kişi yani benim patronum her hangi bir aşçıyı da alsa olur damak tadına düşkün olsa bile vejeteryan olduğu için yaptığın yemekler sınırlı olacak. ama referans ile alıyor benimde aklıma sen geldin. orada güzel bir hayatın olacak. benim hayatımı kurtardığın için sana borçluyum. bu şekilde karşılamak istiyorum. eğer kabul ediyorsan görüşme için yarın beraber gidelim zaten yarın döneceğim istanbula.
- nalan gerçekten bilemiyorum. okulum bu sene bitti, işimi farklı şekilde yapacaktım. Hiç böyle düşünemedim.
+ bence yarın sabaha kadar düşün, değerlendir. en azından görüşmeye gelmeni öneriyorum.
- bilmiyorum sana haber veririm yarın. şimdi gitmeliyim.
+ tamam görüşürüz.
gerçekten bilemiyorum. nasıl bir iş bu böyle ? bir kadına bağlı yaşamak ? ne kadar güzel maaş olabilir ki ? kiramı da karşılayacakmış ? o gece düşündüm en azından bir görüşeyim dedim. nalanı da internetten araştırdım güvenilir birisi. bakalım göreceğiz. -
10.
0yarın sabah nalanı aradım ve beraber gidelim dedim. kabul etti. arabası da vardı bu sefer o yanına aldı beni. bende uçakla gideriz zannetmiştim. sadece 3 kere temas kurduğum kadınla 4.5 saat yolculuk edeceğiz. Bu yaşıma kadar böyle bir şeyle karşılaşmamıştım. kız arkadaşımın da bu durumdan haberi yoktu çünkü nalanı kıskanabilirdi üstelik bu durumu kabul etmezdi. sohbet ede ede, arada direksiyona geçerek istanbula vardık. nalanı daha iyi tanıdım. 40 yaşında, 2 evlilik yapmış, şirkette insan kaynakları yönetiminde çalışıyor. maddi durumu iyi seviyede ve şarap gibi kadın. ama hiç bir şekilde o gözle bakmadım ondan da öyle işaret görmedim. neyse patronun evine vardık.
-
11.
0patron kocasından miras şirketi yönetiyor. 60 yaşında. daha da vejeteryanlık peşinde. bana nalanın maaşı kadar maaş teklifi etti ve dayalı döşeli apartman dairesinin anahtarını verdi. tek yapacağım sabah 6 da geleceğim, akşam yemeğine gelirse akşam yemeğini hazırladıktan sonra çıkacağım, gelmezse evindeki yardımcılarının yemeğini hazırladıktan sonra. yemek konusunda titiz olduğu için restorandaki müşterilerden daha titiz davranacağım ama hizmet ettiğim kişi sayısı az olduğu için titiz olurum. üstelik maaşım da kaç katına çıktı. buda demek oluyor ki 1 yıl içinde kendi restoranımı açabilirim. açıkçası kız arkadaşımı gibtir ettim ve kabul ettim. zaten yaşım 23 ne olacak ? bu fırsat bir kere gelir ayağıma. artık istanbul'da hayatım başlayacaktı, memleketime veda etme zamanı gelmişti. en kısa zamanda işe başlamamı istedi. ilk uçakla memleketime döndüm.
-
12.
0memlekete gelir gelmez kız arkadaşımla konuşup durumu anlattım. beni bırakıp nasıl gidersin dedi. bende seni bırakan yok ama bu işi de kaçıramam. kabul edersen eğer benimle beraber gel, beraber yaşayalım dedim. bu evlilik teklifi mi dedi, hayır şuanlık değil ama evlenene kadar beraber yaşayalım dedim. annesiyle konuşması lazımmış. oradan çıkıp ailemin yanına vardım. durumu söyledim. zaten onlarla beraber yaşamadığımdan bir şey demediler. abim, yengem ve yiğenimde geldi. son kez akşam yemeği yedik. kız arkadaşım aradı annesi kabul etmemiş, gitmememi istedi ama mecbur olduğumu söyledim. ağladı ama yapacak bir şey yok. onu sevmediğimi o an anladım gerçekten umurumda değildi. evime gidip lazım olabilecek eşyaları toparladım, onun dışındakileri dağıttım. istanbuldaki evim zaten eşyalı olacaktı o yüzden fuzuli şeylere gerek yoktu sadece teknolojik aletleri aldım. arabamla istanbula doğru yola çıktım yani mason olmanın yolculuğuna.
-
13.
0istanbula geldim. patronun dediği eve yerleştim tamamen. işime de alıştım, gayet rahattım. 6 ay geçti. bir akşam evimde tek başıma film izlerken memleketteki kız arkadaşım aradı.
+ alo k.b. nasılsın ?
- iyiyim aslı. uzun zaman oldu.
+ öyle k.b. ben seni unutamadım, istanbula yanına geleceğim.
- ama annen ne olacak ?
+ annemi boşver. ben senin yanında yaşamak istiyorum. çocuğumuzu beraber büyütmek istiyorum.
- bu durumu iyi düşündün mü canım ?
+ evet. seninle nikah kıymak istiyorum. annenin beni istemediğini biliyorum benim annem de seni istemiyor. eğer sen beni istiyorsan nikah kıyalım aşkım.
- canım bu durumu düşünmem lazım. nikah olayı aniden oldu.
+ olsun aşkım. yanına geleyim nikahı sonra düşünelim. olur mu ? sadece seninle yaşamak istiyorum. senden vazgeçemiyorum.
- peki canım bekliyorum. yol paranı yatırayım mı hesabına ?
+ hayır benim var. nurten de özledi seni. görüşmeyeli baya büyüdü.
- ahh. bende onu özledim. bekliyorum en kısa zamanda.
+ tamam aşkım.
izlediğim filmi kapattım ve az önce olanlara şaşırdım. ne oluyor lan böyle ? niye kabul etmiştim ki ? birde çocuğuyla ayak bağı olacak bana. gerçekten kabul ettiğime şaşırdım, beni boşluğumdan vurdu. şimdi gelme desem de olmaz. artık gelsin bakacağız. üstelik geleceğine de seviniyordum. bunun adı aşk değildi, yalnızlıktı. gerçekten 6 ay geçti ama yalnızdım. beklediğiniz üzere nalanla da bir şey yaşanmıyordu ki bunu ben istemiyordum. üstelik nalan da nişanlanmıştı zaten. -
14.
02 gün sonra aslı gelmişti. patronun bu durumdan haberi vardı, bir şey demedi. eve yerleşmişlerdi. aslının kızı nurtene güzel bir yatak aldık odamıza koyduk. ev 1+1 bekar eviydi. beraber yaşamaya başlamıştık, neredeyse her gece beraber oluyorduk. 1 ay sonra aslının hamile olduğunu öğrendim. şimdi işler kızıştı işte...
-
15.
0aslı direk evlenmeyi istedi. ailemin de haberi yoktu bu durumdan. bu zamana kadar iyi para biriktirmiştim ama restoran açmak için biriktirmiştim. patrona söyledim durumu daha büyük eve geçmek istediğimi kabul etti. eşyaları ayarlamıştım. patronun ev ayarlama sıkıntısı yoktu çünkü benim gibi nalana da ayarlamıştı. aslıyla nikah kıydık ailemin haberi olmadan. yavaş yavaş karnı büyüyordu. aslı benden önce de böyle düğünsüz evlenmişti ama kocası şiddet uygulayınca annesine gitmişti. böyle olaylar yaşayıp, hala böyle yapıyorsa bana baya güveniyor demekti. ama benim hiç geleceğe dönük planım yoktu o zamanlar.
-
16.
+1mayıs ayı gelmişti. aslıyla yazın konuştuğumuz tatil planını yeniden hayata geçirdik. patrondan da izin aldım ve 1 haftalık rezervasyon ile tatile gittik. güzel vakit geçiriyorduk. gece aslı uyuduğunda balkona çıktım. elimde de içki vardı. yazı düşündüm. aslıyla 1 ay içinde buraya gelmeyi düşünüyorduk ama o 1 ay içinde istanbul işi çıktı ve istanbula gittim. 6 ay sonra aslı çıktı geldi. 1 ay beraberlikten sonra hamile kaldı. şimdi 3 aylık hamile. hayatım bir anda değişmişti, bu değişime şaşıyordum. önceden de değişimler oldu ama böylesi olmadı tabii. neyse 1 haftada tatilden sonra istanbula döndük. asıl olaylar bundan sonra başlıyordu.
-
17.
0haziran ayıydı. işten çıkıp eve gidiyordum. kırmızı ışık vardı. durdum ve yeşilin yanmasını bekledim. o sırada kapı açıldı birisi arabaya bindi. silahını çıkartıp devam et dedi. korksam da soğuk kanlılığımı korudum ve ne oluyor dedim. sen devam et dedi. dediklerini yapıyordum. bir plaza binasının önüne park ettirdi. in aşağı dedi kabul ettim. hiç bir şey anlamıyordum, korkuyordum. binanın içine girdik ve merdivenlerden yukarı çıkardı. silahı da kafama doğru hedef almayı bırakmıyordu. bir odaya sokturdu beni ve ellerimi bağladılar. siz kimsiniz, bırakın beni diye bağırmaya başladım. gerçekten olanlardan hiç bir şey anlamadım. bağladıklarına göre öldürmeyeceklerdi ama merak da ettim doğrusu. içeri birisi girdi " selam k.b. " dedi.
-
18.
0- sen kimsin ? beni niye bağladınız buraya.
+ k.b. seni uzun zamandır takip ediyoruz. yani seni iyi tanıyoruz. kim olduğunu, nerede çalıştığını, aileni iyi biliyoruz.
- sadede gelir misin ?
+ hizmet ettin kişi. onun aşçılığını yapıyormuşsun. patronum onun ölmesini istiyor. dışardan suikastle bunu gayet yapabiliriz ama ölen kişinin çevresi yüzünden bu iş bir şekilde patrona bulaşır. oda şartlı tahliyeli olduğu için bu durum onun hapse girmesi demek. şimdi patronum bunun seni yapmanı istiyor. basit bir kalp krizi geçirecek. ondan sonra sevineceğiz. biz sevinirsek bizim sevinmemize yardımcı olan herkes sevinir unutma.
- sen benden birisini öldürmemi istiyorsun. hele hele patronumu, bana para veren kişiyi.
+ eğer bunu yaparsan yüklüce para alacaksın unutma. zaten yapmazsan ailen ölecek. o yüzden teklifimizi tehdite dönüştürmek istemeyiz. herkes sevinsin öyle değil mi ? üstelik çok gençsin, eşin de öyle. şimdi de çocuğun olacak. vereceğimiz para yeteneğinle birleşince gayet iyi para kazandırır. şimdi sana vereceğimiz zehri bir şekilde yemeğine koyacaksın. 2-3 gün sonra ise ani kalp krizi geçirip ölecek. olay bu kadar basit.
lafını dedikten sonra benim elime o zehri tutuşturdular. sonra da serbest bıraktılar. yarın bu işi yapmamı istiyorlar. birisini öldürmemi. arabaya binip ilerledim. olasılıkları değerlendirdim. şartlı tahliyeli bir kişi üstüne çamur bulaşmasından korkuyorsa haliyle benden de korkar. haliyle tehditlerini direk yerine getirir. üstelik benimle ailemin ölümüne sevdiklerimden başka kimse takmaz. o yüzden başka bir şey yapmalıydım. -
19.
0olasılıklar karşısında patronuma haber vermek dışında bir seçeneğim yoktu. ama ailem ne olacak ? üstelik aslı hamile. çocuğum olacak. o ölürse ? ona göre yapmalıydım her şeyi. patronu arayıp görüşme talep ettim. merak edip kabul etti. direk evine geçtim.
- iyi akşamlar efendim. akşam akşam sizi rahatsız etmek istemezdim ama çok önemli bir mesele vardı.
+ merak ettim, telefonda da bahsettin bir şeylerden. ne ki anlat ?
- seni öldürmem için bana bu zehri verdiler ( zehri göstererek ) yemeğine katmamı istediler ama kabul etmedim. biliyorum kabul ettiğim an beni de öldürecekler, şimdide öldürecekler ama size güveniyorum. beni korumanız lazım, onların dediklerini yapmadım.
+ şaşırdım doğrusu k.b. senin üzerinden bana hamle yapacaklardı demek. evinin önüne polis ekibi yollayacağım merak etme. o kişilere de haddini bildireceğim. ama ispat lazım. tekrar onlarla konuşup, bütün konuşmaları kayıt etmelisin ki kanıt olsun elimizde. inan k.b. bunun karşılığını alacaksın.
- çok teşekkür ederim efendim.
+ rica ederim. şimdi gidebilirsin.
evime gittim. aslıya durumdan bahsetmedim ama suskunluğumdan anladı. kapının önüne baktığımda polis arabası bekliyordu. ama yine de korkuyordum. sabaha kadar uyuyamamıştım. telefonla aradılar ve işi bitirip bitirmediğimi sordular. ne işi olduğuna dair ayrıntılı bir şekilde konuşmaya çalıştım ama konuşmadılar. buluşma yeri verdiler. patrona haber verdim buluşma yerini ve toparlanıp çıktım. -
20.
+1buluşma yerine vardım. adamlarda gelmişti. ellerinde çanta vardı. ses kaydediciyi açtım ve yanlarına gittim. zehirledin değil mi karıyı dedi adam evet dedim. iyi ikimiz içinde karlı işti. patron buna çok sevinecek. al çantayı dedi. çantayı aldım, tokalaştık. arabaya doğru giderken silah sesi duydum, polisler direk ortaya çıktı. adamları tutukladılar. çantayı açtığımda içinde kağıt parçaları vardı. dediğim gibi tongaya getirmişler beni. ses kaydediciyi verdim polislere. oradan karakola gidip ifade verdim. sonra patronla görüştüm. her şey için teşekkür etti.
arabaya bindim ve eve doğru yol aldım. bu adamların ne kadar güçlü olduğunu gördüm. türkiye'de durmak intihar gibi bir şeydi. yarın ilk işim patrona yurt dışından iş ayarlamasını istemekti. şimdi eve gidip aslıya her şeyi anlatacaktım. baya meraklandı çünkü. eve vardım ve aslı diye seslendim. ses yoktu. oturma odasına girince hayatım boyunca unutamayacağım şokla karşılaştım. hamile karım ve 2 yaşındaki nursel kanlar içinde yerde yatıyordu...
başlık yok! burası bom boş!