1. 26.
    0
    ilk gazete ceride-i havadis
    ···
  2. 27.
    0
    1840 yılında tekirdağ'da doğan namık kemal çok küçük yaşlardan itibaren şiir yazmaya başlamıştır. namık kemal'in şiir anlayışı üç döneme ayrılır.

    namık kemal'in sanatının birinci dönemi onun şinasi ile tanışmadan önceki dönemini kapsar. bu dönemde namık kemal'in şiirlerinde dini, tasavvufi etkiler görülür. mevlevilik, kerbela vak'ası gibi konulara şiirinde yer verir. namık kemal bu dönemde divan edebiyatı etkisindedir ve kullandığı nazım şekilleri de divan edebiyatı nazım şekilleridir.

    namık kemal'in sanatının ikinci dönemi ise onun şinasi ile tanışmasıyla beraber başlar. namık kemal'in, şinasi'yle tanıştıktan sonra edebiyat ve sanat anlayışı büsbütün değişmiştir. edebiyatta sosyal konulara yönelmiş, kullandığı dil yalınlaşmıştır. adalet, hak, hukuk, ahlak gibi konuların yanı sıra vatan, hürriyet gibi konuları şiire sokmuştur. namık kemal'in bu dönemdeki eserlerinde konu olarak yenilikler görülse de biçim olarak eskiye bağlı kalındığı görülmüştür. mesela bu döneminde yazığı hürriyet kaside'sinde konu hürriyetken, nazım şekli kasidedir. övgüye layık görülen hürriyet ve vatandır.

    namık kemal'in sanatının üçüncü dönemi ise onun genç şairlerle özellikle de abdülhak hamit'le tanışmasından sonra biçin olarak da yeni nazım şekillerini denemesini kapsar. vatan şarkısı isimli eserini bu dönemde vermiştir. namık kemal, bu dönemde genç şairlere şiir konusunda akıl verirken aynı zamanda onlardan gördüğü yeniliklerden faydalanır.

    namık kemal, vatan'ı üzerinde yaşanacak bir toprak parçası olarak görmez, bilakis onu uğrunda şehit olunacak kutsal bir varlık olarak görür. onun vatan hakkındaki bu görüşü onun "vatan şairi" olarak anılmasına neden olmuştur. zira onun vatan şairi olarak anılmasında hürriyet kasidesinin bir etkisi yoktur. (önemli). ayrıca onun vatan konusundaki bu duyarlılığı gelecek nesillerinde milli duyarlılığının oluşmasını sağlamıştır.

    namık kemal, düşünce adamıdır. düşüncelerine şiirlerinde yer verir. iki yüzlülük, iltimas gibi konuları eleştirir. onun bu düşünceleri sık sık sürgün edilmesine neden olur. 1881 yılında ise sakız mutasarrıflığı sırasında vefat eder.

    namık kemal'in 1862 yılında tasvie-i efkar gazetesinde "lisan-ı osmani'nin edebiyatı hakkında bazı mulahazat-ı şamildir" makalesinde yeni edebiyatın nasıl olması konusunda teklifler sunar. divan edebiyatı'nın ağır, süslü,çok abartılı olmasını eleştirir. "edebiyat toplumu yönlendirmelidir" der. edebiyatın toplum ahlakına uygun olması gerektiğini söyler.
    Tümünü Göster
    ···
  3. 28.
    0
    bu adam edebiyatımızın en önemli adamıdır binler sakın unutmayın
    devrinin en az 200 sene önündedir.
    ···
  4. 29.
    +1
    Âmâlimiz efkârımız ikbâl-i vatandır
    Serhaddimize kal’a bizim hâk-i bedendir
    Osmanlılarız ziynetimiz kanlı kefendir
    Gavgâda şehâdetle bütün kâm alırız biz
    Osmanlılarız cân veririz nâm alırız biz

    Kan ile kılıçtır görünen bayrağımızda
    Can korkusu gezmez ovamızda dağımızda
    Her gûşede bir şîr yatar toprağımızda
    Gavgâda şehâdetle bütün kâm alırız biz
    Osmanlılarız cân veririz nâm alırız biz

    Osmanlı adı her duyana lerze-resândır
    Ecdâdımızın heybeti ma’rûf-ı cihândır
    Fıtrat değişir sanma bu kan yine o kandır
    Gavgâda şehâdetle bütün kâm alırız biz
    Osmanlılarız cân veririz nâm alırız biz

    Top patlasın âteşleri etrafa saçılsın
    Cennet kapısı cân veren ihvâna açılsın
    Dünyâda ne bulduk ki ölümden kaçılsın
    Gavgâda şehâdetle bütün kâm alırız biz
    Osmanlılarız cân veririz nâm alırız biz
    ···
  5. 30.
    0
    (bkz: vatan mersiyesi)
    ···
  6. 31.
    0
    vatan yahut silistre, gülnihal, akif bey, zavallı cocuk, kara bela, cehalettin herzamşah,
    ···
  7. 32.
    0
    ünlü türk fıkracısı
    ···
  8. 33.
    0
    aslında yanlış biliniyor amk. şimdi; eskiden "nam-ı diğer" yerine "nam-ı kemal" kullanılıyormuş, örneklersek "nam-ı kemal bir gün" derken aslında "adamın birisi birgün" şeklinde.. bu gel zaman git zaman "namık kemal" olmuş. olayın aslı bu, fıkralarla namık kemal'in ilgisi yok amk. 1924 yılından geldim, gidiyorum beyler.
    ···
  9. 34.
    0
    vatan şairi
    ···
  10. 35.
    0
    (bkz: Tanzimat Dönemi)
    ···
  11. 36.
    +1
    Namık Kemal, japon, alman ve ingiliz en çok kimin karpuz taşıyacak diye iddiaya girerler. Japon der ki:

    -Ben iki tane taşırım koltuklarımın altına alarak.

    ingiliz de der:

    -Ben de 4 tane taşırım iki koltuk altına iki de omzumun üstüne alırım.

    Alman da der ki:

    -Ben de beş tane taşırım herkes şaşırır nasıl taşırsın ya? iki tane koltuk altına, iki tane omuzlarımın üstüne, bir tane de *arrağıma takarım demiş.

    Sıra Namık Kemal'e gelir, der ki:

    -Ben de 9 tane taşırım iki koltuk altına, iki omuzlarıma ,almanı da *ikime takarım.
    ···
  12. 37.
    0
    Bizim Nam-ı Kemal doktor olmuş ve kasaba kasaba dolaşıp derdi olana çare bulurmuş. Ama bizim Nam-ı Kemal çok çapkınmış ve gözüne kestirdiği hatunu hiç affetmez, şu veya bu şekilde muhakkak elinden geçirirmiş. 

    Bir gün Nam-ı Kemal bir kasabaya gider. Orada çok güzel bir hanım görür ve bu hanımı becermeyi kafasına koyar. Bir iki karşılaşmadan sonra anlar ki karının da bunda gözü var. Ama küçük bir sorun var o da karının hayvan gibi bir kocası var. (kasabanın ağalarından). Nam-ı Kemal kadına:
    -Sen al kocanı denize git, ondan sonra kocana:
    - a..`a yangeç kaçtı beni doktora zütür.
    O da seni bana getirsin de ben seni hallederim. Kadın da tamam der. Kadın kocasıyla denize gider ve denizde yüzerken ansızın kocasının yanına koşarak gelir ve şöyle der: 
    "Kocacığım a..`ma yengeç kaçtı çok acıyor beni doktora zütür" 
    Adam da hemen karıyı alır ve N.K.`in kliniğine gelirler. 
    Nam-ı Kemal sorar:
    - Hayırdır n`oldu? 
    Adam:
    "Bizim hanımın kutusuna yengeç kaçtı bir bakıverin Dr. Bey". 
    Nam-ı Kemal şöyle der:
    "E vallahi dostum bunun bir tek yolu vardır o da; sen karının kutusuna seninkini sokacan, yengeç ısırınca çekecen yengeçi çıksın dışarı." 
    Adam der ki" Yooooo Dr. Bey , doktor sizsiniz siz yapacaksınız" 
    Nam-ı Kemal:
    "Ama nasıl ben sizin karınızın şeyine kendi şeyimi sokmam olmaz"
    Neysa biraz münakaşadan sonra N.K. bayılarak bu görevi kabul eder ve başlar kadının üstünde gidip-gelmeye. 
    Bu arada koca sorar:
    "noldu noldu?" 
    Nam-ı Kemal: 
    " daha daha". 
    Biraz sonra bizim Nam-ı Kemal şöyle derin bir " Oooooohhhhhhhh " çeker. 
    Koca hemen sorar:
    "n`oldu ısırdı mı?" 
    Nam-ı Kemal bunun uzerine;
    " Hayır , yengec boğuldu!!!"
    ···
  13. 38.
    0
    y a z a r dan selamlar..
    ···
  14. 39.
    0
    Şinasi reyiz ile tanzimat doneminin tasakli sanatcilarindandir harbi hurriyet sairidir milliyetçiliği dillere destandir
    ···
  15. 40.
    0
    ey yaralı kükreyen aslan senin gezdiğin bu güzel sahralar zulmün köpeklerine kaldı!
    artık gaflet uykusundan uyan(HÜRRÜYET KASiDESi)
    ···
  16. 41.
    0
    Cezmi ilk tarihi roman ve intibah ilk edebi roman olarak tarihe geçen yazarimiz
    ···
  17. 42.
    0
    Üstad namık kemal
    ···
  18. 43.
    0
    ben bu adamın kan grubuna kadar biliyom artık.
    ···
  19. 44.
    0
    Bizler felan bahane..
    Gerçek yazar Namık Kemal dir.
    ···
  20. 45.
    0
    Vatan şairi.
    ···