neyse bir gün evde olduğum 2 günden birinde dudağımda bir ıslaklık. uyandım bir de ne göreyim kız arkadaşım tepemde. "uyan hadi şapşik!" dedi. nasıl kavradıysam altıma aldım.
neyse olan oldu. yataktan doğruldum. kız arkadaşım da giyinmiş saçlarını düzeltiyordu aynada.
ben de havluyu doladım belime banyoya gireyim bir duş alayım dedim. tam o sırada elinde vişne suları ile dedem içeri girdi. bir iki tane de biscolata koymuş bir tabağa. annem babam iş seyahatinde oldukları için o silip süpürüyor evi.
"hayırdır dedim ne işin var odamda kapıyı çalmadan?"
"meyve suyu getirdim oğlum" dedi ağzımız tatlanırmış.
çık kapıyı çal ben gel demeden de girme içeri dedim. kapıyı çaldı izin verdim girdi. meyve sularımızı masaya koyacaktı. kız arkadaşıma zütürmesini söyledim. tam çıkacak.
arkasını döndü.
"oğul öğle ezanı okundu hadi namaz kılalım" dedi.
benim şarteller attı.
"ne diyorsun sen kız arkadaşımın yanında bana" diye tepsiyle kafasına vurdum.
hafif sendeledi ayılsın diye vişne suyunu yüzüne döktüm. off çekti uyandı.
kafasına nasıl vuruyorum. ağlamaya başladı.
"ne ağlıyorsun lan karı gibi" deyip küfür ettim gönderdim kapı dışına burnunu çeke çeke gitti.
neyse ki şimdi sakinim.