müzik ortamının piçliği ve dost kazığı

anlat ama okumucam

farketmez yazmak rahatlatıyo

olay geçen senenin mayıs ayında başladı ortak bi tanıdığımız aracılğı ile emre diye bi çocukla tanıştım ikimizde gitar çalıyoduk çocuğun sesi çok iyiydi. kısa zamanda arkadaş olduk benden iyi çalıyodu kısa zamanda çocuktan bişeyler kapmaya çalıştım kaptımda her geçen gün ona yetişiyodum gün gelicek onu geçicektim

müziğe başından beri ilgim vardı lise dönemlerinde maddi durumumuzdan dolayı gitarım olmadı bu merete geç başladım ama çok hırslı olduğum için çok çabuk ilerledim. gün geçtikçe emreyle sıkı dost olduk yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmiyodu urfalıydı iyi çocuktu. ailevi sıknıtıları vardı annesi babası ayrı ve ikiside başka insanlarla evliydi çocuk bi o evde bi bu evde sürünüyodu saçları uzun serseri tipli bişeydi.

biz tanıştıktan sonra zamanla kendine çeki düzen vermeye başladı saçlarını kestirdi yakışıklıda çocuktu kısa zamanda kızlarda farketti herşey yolundaydı. benim kız arkadaşım vardı sürekli onuda ortamlara sokuyodum kız arkadaşımın arkadaşlarıyla tanıştırdım kısa zamanda çevresi genişledi. o yazı sahilde ona buna gitar çalarak geçirdik taktan bi yazdı bende yeni yeni öğreniyoduk söz verdik geçen sene ortalığın dıbına koyucaktık. kış boyunca hep birlikte çalıştık sürekli ilerledik. kendisi ritim gitar çalıyodu seside çok iyiydi ben solo gitara yöneldim çok uyumluyduk. bunun bide abisi vardı erman diye oda askerdeydi onunda sesi güzel izne geldiğinde tanıştık oda solocuydu benden iyi çalıyodu kısa sürede kanım kaynadı çocuğa uzun vadeli planlar yaptık sen askerden dönünce şunu yaparız bunu yaparız diye geleceğimiz parlaktı

kısa zamanda herkes bizi tanımaya başladı orda burda doğum günlerinde davetlerde çalmaya başladık yavaştan çevremiz genişliyodu. bu arada ailesiyle arası kötü olduğunda bizde kalıyodu kıyafetlerimizi bile paylaşıyoduk . aradan bi süre geçtiğinde yavaştan kullanıldığımı hissettirdi emre bana kıyafet alıp geri getirmiyodu sürekli yol parası sigara parası istiyodu. sizde kaliyim diyodu bizimkilerinde gözüne yavaş yavaş batmaya başladı ama ben yinede iyi çocuk arkadaşım gitarda yardımı oldu diye hiç kötü bişey düşünmedim hakkında. günler günleri kovaladı kışın sonları artık gerçektende iyi çalıyoduk bende kendimi çok hızlı geliştirmiştim nede olsa sözümüz vardı yazın piyasanın dıbına koyucaktık

ben açıktan üniversite okuyodum o 8. sınıfı bırakmıştı abisi ermanda lise 1 terkti. bende 2 sene 1. sınıfta kalınca askerlik tecili davası için kaydımı sildirmek zorunda kaldım ve 2 sene daha tecil ettim. emreyide sürekli gazlıyodum açıktan lise bitir böyle olmazaz diye. sadece ben değil ailemde sürekli öğüt verirdi. buranın kötü adı çıkmış bi mahallesinde oturuyodu romanlardı ama bizim emre hiç romana benzemiyodu harbi karizma çocuktu sesi güzel çalıyo ediyo ağzı laf yapmıyodu oda bende vardı birbirimizi tamamlıyoduk sağlam ikiliydik.

bahar geldiğinde yine ortak bi arkadaşımız aracışığıyla ismail diye bi çocukla tanıştık. istanbul silivriden gelmiş söylediğine göre orda solistmiş askerliğinide solist olarak yapmış mardinli . babası burda oto yıkama açmış kardeşiyle ona oda buraya kesin dönüş yapmış. kısa zamanda onlada samimi olduk. ismailinde sesi güzeldi ama emrenin sesi daha içten geliyodu bana ismailde tam bi bin askerliğini yapmış ağzıda iyi laf yapıyodu. emreninde tam tersine kendine güveni yok ses var tip var ama böyle ezik bi tip 2 lafı bi araya getiremezdi kolay kolay hep ortamda konuları ben açardım sürekli ona kız bağlardım onun feysbukundan onun telefonundan ayağına kadar getirirdim bi türlü son vuruşu yapamazı. çok direklerden döndü taş gibi kızlar koydum yanına kızlarda niyetliydi bi türlü tavlamayı beceremedi hep kızları elinden kaçırdı.

ve sonunda şans bizede güldü 19 mayısta açık hava konserinde alt grup olarak çıkıcaktık. çalışmalara başladık bide ritimci bi arkadaş bulduk. solist ismail olucaktı. emrenin sesi daha güzel olmasına rağmen özgüven olmadığı için kendini geri plana attı. alnımızın akıyla konseri bitirdik sandığımızdan çok daha iyi geçti herşey çok güzeldi. herşeyin daha iyi olucağını ümit ediyoduk ki öyle olmadı. ismail çok zengin olduğu için müzik onun pek gibinde değildi karı kız bağlamak için bi araçtı sadece. bizimde elimizden başka bi tak gelmediğinden ve bu işi sevdiğimizden bunu iş haline getirmek istiyoduk. yaza yaklaşırken sürekli bizimkileri gazlıyodum gidip mekanlarla konuşalım artık yeterliyiz biyerlerde çıkalım diyodum. emrede çok istiyodu ama ismail sürekli yavaştan alıyodu hallederiz daha erken bu yaz yapıcaz bişeyler falan fistan günler geçiyodu bizde tık yok

o sırada bodrumdan iş teklifi aldım çok cazipti dayım orda 20 senelik işletmeciydi otellerin fotoğraf stüdyolarını kiralıyodu sezonluk çok iyide para kaldırıyodu geçen yazdan sözüm vardı gelicem diye ingilizcemde vardı hem parasal hem karısal benim için süper olucaktı. ama olmadı gitmedim 1 senelik ilişkim vardı kızıda çok seviyodum hem ondan ayrılmamak hemde müzik hayallerim olduğu için gitmedim dayım çok kızdı bidaha kapımdan geçme dedi. gibtir ettim dayıdır affeder önemli olan müzik dedim. günler günleri kovaladı yaz geldi ismail sürekli karı kız ayarlayıp bizi sahile çağırıyodu sahilde ona buna çalıyoduk karılar kızlar. ben bu işi zengin yazlıkçı binleri eğlendirmek yerine meslek haline getirmek istiyodum emrede öyle. ismailin amacıda karıya kıza hava atmaktı gitar çalmayı bilmiyodu haliyle bize muhtaçtı ama biz ona muhtaç değildik emrenin sesi çok daha güzeldi

günler alehimize işliyodu sonunda bikaç kafede gitmek için ikna ettim bizimkileri. ama çok geçti hepsi bahar ayından itibaren müzisyenlerle anlaşmışlardı ve biz açıkta kalmıştık. biz haliyle ismaile çok kızdık kendisi tirilyonerdi istanbulda apartmanları dükkanları khaskai jipi pejo minibüsü hertaku vardı. istanbulda bi taklar yemiş babasıda burnu sürtünsün diye onu oto yıkamanın başına koymuş yani müzikten kazanıcağı gecede 40-50 liraya ihtiyacı yoktu tek amacı karı kızdı. ben ve emrenin maddi durumusa çok taktandı artık ailemizde bu işten sıkılıp bize baskı yapmaya başlamıştı. müzik karın doyurmaz triplerine girmeye başladılar yaz geldi bişey yapamadınız diye üstümüze gelmeye başladılar durum taka sarıyodu

bir kelime bile okumadım

rizövrmü

edit: okudum panpa ama yarısını anladığım kadarıyla sen birisine yürümeyi öğretmişsin oda senden hızlı yürümeye çalışmış bu kadar yeter gafil bin gibtir git dine yönel zütüne sokarım o gitarı.

madem bi kafede çıkamıyoruz bizde önümüze gitar kılıfı açıp sokak sanatçısı olalım sonuçta ayıp bişey değil emek harcıyoruz dedim bizimkilere yok mok kem küm deselerde ikna ettim. sonuç beklediğimizden güzeldi 3 kişi 2 saat kadar bi sürede 150 lira toplamıştık. emreyle bizim çok hoşumuza gitti müzikten kazandığımız ilk paraydı. ismailde olayın karısal yönüyle ilgileniyodu biz çaldıkta çevremize taş gibi yazlıkçı hatunlar doldu istek parçalar numara alıp vermeler feysbuktan eklemeler herkes halinden memnundu

bu arada benim mantita aracılığı ile emreyede sonunda bi kız arkadaş yaptık ikimiz içinde herşey güzeldi sevgililerimiz vardı 3-5 bişey kazanıyoduk iyiki bodruma gitmemiştim

ama yine öyle olmadı 1 senedir çıktığım kız uğrunda herşeyi yaptığım dayımı karşıma aldığım kız bana büyük bi binlik yaptı bende gibtiri koydum. böylece ilk kazığı çok sevdiğim kızdan yemiş oldum. ama içinde bulunduğum durum onu unutmamı sağlıyodu her gece dışarda çalıyoduk. 3-5 para kazanıyoduk gece yarısı içiyoduk. her girdiğimiz ortamda içkimiz sigaramız bedavaya geliyodu. o nankör köpekte sadece evde kendimle başbaşa kaldığımda aklıma geliyodu ama geçicekti. hayatım güzeldi ama o kızın açtığı yara hep kaldı her içki içtiğimde unutup ertesi gün uyandığımda ilk onu hatırlıyodum. arıyodu yalvarıyodu ama dönemezdim onu affetsem kendimi affedemezdim bende onu affetmemeyi seçtim.

sonunda bi kafeyle anlaştık kafe yeni açılmıştı. 1 temmuzda açılış partisi vardı tek sorunumuz tesisattı. oda bizde yoktu pahalıydı hem kendisi hem kirası , adamlar yinede kabul etti 1 temmuz günü gelip çattığında kafeye gittiğimizde başka bi grubun afişini gördük klarnet ve org çalan 2 adam vardı züt gibi kalmıştık. herşeyde bi hayır vardır diyip kordona çıktık yine 3-5 yolumuzu bulduk. yinede bu kadar düşmek inceden koyuyodu yerde oturmak kılıf açmak arkadaşlarım bile laf dokunduruyolardı dilencilikmi yapıyosun diye bodruma gitmediğime pişman olmaya başladım kuzenime sordum dayımın siniri geçtimi diye anladımki geçmemiş adam sıçtı sıvadı telefonda tamam dedim kapattım

yavaş yavaş bizimkilerden ümidi kesmeye başladım. emre her günü kız arkadaşıyla geçiriyodu yavaş yavaş bizden kopmaya başladı arada gelip borç isterdi kız arkadaşımla gezicem diye bende verirdim. gelir bizde kalırdı kıyafet alırdı. ismail çağırırdı kızlar var gitar çalıcaz diye kim nereye çekerse oraya gidiyodum. bu işi benden başka gibleyen yoktu sanırım. allahtan emre sigarasız kalınca çalalım edelim diyodu yine yolumuzu buluyoduk. parası olmadığı için sevgilisiyle parklarda oturuyodu. kız 2 yıllık meslek okulu okuyo bizim emre 8. sınıf terk. sürekli uyarıyodum bu böyle olmaz liseye yazıl müzik işi bulalım parklarda takılıyosun ikimizinde ihtiyacı var ismailin tuzu kuru diye oda aynı fikirdeydi ama kız bizden önce geliyodu ismail içinde emre içinde , bende içten içe biten ilişkimi sorguluyodum hiç ummadığım yerden gelen darbeyi sindirmeye çalışıyodum

ben yalnız kaldığımda kendi çapımda gitar çalıyodum o zamanlar çok yalnız kaldığımdan dolayı emreyide ermanıda geçtim . erman askerden döndü boştaydı artık ben onlara öğrendilerimi gösteriyodum. zamanla ermanda aramıza katıldı 3 gitar bremen mızıkacıları gibi takılmaya başladık ama 1 gitar fazlaydı. ermanda ismailin gitarını çalıyodu , ismail gitar çalmayı bilmiyodu ama zengin bini bişeyden geri kalmiyim diye gitar almıştı. erman geldikten sonra kazandığımız para ritimciyle birlikte 5 e bölünmeye başladı gecede 40-50 lira kazandığımuz para 20-25 liraya kadar düşmüştü