/i/İnanç

İnanç
Bu entry silinmiştir
  1. 1.
    +2
    Bakalım
    Edit : valla okudum ama yakıno göremüykrum noluyı lan
    ···
    1. 1.
      +1
      @1 ILK DEFA MANTIKLI MUSLUMAN GORDUM. AFERIN. AMA YINE DE KONULARA YETERINCE OBJEKTIF BAKMIYORSUN.

      NOT : @1 I OKUYUP DINE DONECEK ATEIST VARSA BANA MESAJ YAZSIN , AKLINDAKI SORULARI CEVAPLARIM. AMA MUSLUMANLARLA ARTIK UGRASMIYCAM
      ···
  2. 2.
    +4 -39
    allah yaziyo çügü
    ···
    1. 1.
      +3
      Allah yaziyo çügü yaziyo, çügü
      ···
    2. 2.
      0
      Allah yaziyo çügü yazıyo, çüğü yazıyo, şuku
      ···
  3. 3.
    +10 -21
    müslüman var çugu

    edit: abd ullah
    kul allah=allahın kulu demektir

    muhafazid doğmadan önce allah adındaki pagana tapılırdı ve sonra bir gün muhafazid yemenden döndükten sonra bi anda allah putunu yok etti ve allahın göklerde oldugunu soyleyerek yemende aldıgı din eğıtımlerınınde etkısıyle şiir tadında kuranı kerimi yazmaya başladı...
    ···
    1. 1.
      +5
      Allah bir put değildi putların Lat, Menat, Uzza olduğunu görüyoruz Kuran'ı incelediğimizde. Allah inançlarını putlarla şekillendirildiği için bu putları yıktığını görüyoruz. Ki bu putlar taştan heykelden değildir. isim olarak putlardı. Kuranda bu da açıkça belirtilir. Ayrıca islamın muhafazidle beraber gelmediğini de diğer sorularda açıkladım. Sağdan soldan duyduğun bilgilerle sallıyorsun amk
      ···
    2. 2.
      0
      ilk pulun ismi Allahti
      ···
    3. 3.
      -1
      hz.muhafazid okuma yazma bilmezdi, bi eğitimi yoktu diye biliyorum @folyobey ama bilemedim...
      ···
    4. 4.
      0
      islam dan önce Allah vardı ( El - ilah= Allah) bu dönemin en büyük putu da allahtı. muhafazid hepsini yıkıp bir tek allah denen putu bırakıyo ve hepsinin özelliklerini bu puta yüklüyo ( allah ay tanrıçasıdır). Şuraya da gelirsek islam hoşgörü diniyse peygamberiniz diğer insanların taptığı saygı gösterdiği putları neden yıktı? Hoşgörü bunun neresinde
      ···
    5. 5.
      0
      islam dan önce Allah vardı ( El - ilah= Allah) bu dönemin en büyük putu da allahtı. muhafazid hepsini yıkıp bir tek allah denen putu bırakıyo ve hepsinin özelliklerini bu puta yüklüyo ( allah ay tanrıçasıdır). Şuraya da gelirsek islam hoşgörü diniyse peygamberiniz diğer insanların taptığı saygı gösterdiği putları neden yıktı? Hoşgörü bunun neresinde
      ···
    6. 6.
      0
      Ins inanirsin yoksa sictin mk
      ···
    7. diğerleri 4
  4. 4.
    0
    Emek var
    ···
  5. 5.
    +2
    Herşeyi açıklamış helal olsun
    ···
  6. 6.
    +15 -1
    Ateistler pek gibimde değilsiniz açıkcası bunu kafası karışmış olanlar için yazdım sizin içinde kol gibi yazı hazırlayacağım bekleyin amk
    ···
    1. 1.
      +1
      Helal moruk boylelerine ellerine vereceksin
      ···
  7. 7.
    0
    Helal panpa
    ···
  8. 8.
    +4 -2
    Aşırı saçma cevaplar. 1. Için konuşuyorum. Her hadisi yalanlayamazsın aksi taktirde dinden çıkarsın, inanmıyosan araştırabilirsin. Biliyosun ki Buhari sahih bir hadir kitabıdır ve içindekilerin hepsi doğrudur. Buhari hadis no 1553te de hz. muhafazidin hz. Aise ile 8 yaşında evlendiği yazıyor.

    Bu bilgileri nerden buldun bilmiyorum ama gerçekten saçma olmuş.
    ···
    1. 1.
      +1
      8 yaşında evlenmesi çok meşrulaştırıyormuş gibi konuşuyorsun sizin sünni yalanlarınız yüzünden islam bu halde peygambere üstün ahlak sahibi bir insana hala ısrarla pid0fili diyorsun yazık buharideki her hadis doğrudur diyorsan sen buharinin kitaplarını açmamışsın demektir.
      ···
    2. 2.
      0
      O dönemin araplarında vardı o azgınlık. Yani bi insan 9 yaşında evlenince şaşırılmazdı. Sen böyle işine gelen hadisi yalanlayıp işine geleni kabul edersen olmaz o iş. Çok büyük günaha giriyosun hacı dayı hadis yalanlanmaz. Yazıyor işte hala yalanlanama çalışıyosun. Yapma
      ···
      1. 1.
        0
        Hadislerin neden kaynak olamayacağını da yazdım yazıda tamdıbını okursan anlarsın
        ···
    3. 3.
      0
      Biliyorum ama kaynak değil de hadisleri hiç takmazsan dinden çıkarsın söyleyim müslüman kardeşim.
      ···
      1. 1.
        0
        CASiYE/6 işte bunlar, Allah'ın ayetleridir ki, onları sana hak olarak okuyoruz. Hal böyle iken Allah'tan ve onun ayetlerinden sonra hangi hadise/söze inanıyorlar? Allah'ın dediğinin yanında goygoycugodoman'ın sözleri
        ···
      2. 2.
        0
        http://m.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=14540
        ···
      3. 3.
        -1
        Beyler bakın. Arap toplumunda yaş ergenlige girdikten sonra sayılmaya başlar. Mesela bi kız 13 yaşında ergenlige girdi. O kıza 9 yaşındasın deniliyosa aslında 9 değil , 13+9=22 yaşındadır çaktınız mı ?
        ···
      4. diğerleri 1
    4. 4.
      0
      Buhari komple doğru kabul ediyorsan bunu da kabul etmelisin :

      hz aişe diyor ki: "hz. muhafazid henüz mekke de iken (hicret yapılmadan önce) ve bende oynayan bir çocuk iken "kamer suresi 46. ayet inmişti... " (kaynak: buhari 1.cilt telifil kur'an bahsi) 

      kamer suresi 46. ayet, mekke devrinin birinci döneminde (peygamberliğin 4. yılında) inmiştir. hz.aişe validemiz bu sure ve ayetleri net olarak hatırladığına göre buradan yola çıkarak yapılacak hesaplamayla "9 yaşında evlilik safsatası" çökmektedir.

      şöyle ki; olayları ayrıntılarıyla hatırlayabilmek hem de sokakta oynayan bir çocuk olması için en az beş veya altı yaşında olması gerekir. kamer suresi mekke devrinin dördüncü yılında ** indiğine göre dördüncü yılda beş-altı yaşında olan hz. aişe, hz. peygamberle evlendiği zaman (623) en az onbeş; onaltı yaşında olması gerekir.
      ···
    5. 5.
      0
      Git araştır dibina kodugumun gelip burda din hakkında yalan yanlış konuşma
      ···
    6. 6.
      0
      Git araştır dibina kodugumun gelip burda din hakkında yalan yanlış konuşma
      ···
    7. 7.
      0
      Git araştır dibina kodugumun gelip burda din hakkında yalan yanlış konuşma
      ···
    8. 8.
      0
      Şimdi iki şey biliyorum bununla ilgili
      Birincisi
      Bu bir ihtimal tam araştırmadım arapların kızların yaşlarını ergenliğe girdikten sonra saydıklarını duydum
      ikincisi
      Peygamber efendimizin hz. Aişeyi erken alma sebeplerinden biri de Allah ın onun hayırlı bir eş olacağını bildirmiş olup peygamber efendimiz de başkası ile evlenmesin diye erkenden nikahlamış olabilir (cümle devrik oldu siz anladınız) hayırlılıktan kasıt günümüzdeki çoğu hadis i şerifin ravisi hz. Aişe annemizdir
      ···
    9. diğerleri 6
  9. 9.
    0
    Baba helal olsun naptın şkuyu
    ···
  10. 10.
    0
    panpa sadece sonunu okudum hepsini okuyacağım ama allah inancı vardır demişsin. Evet vardır onlarda hatta yaptıkları en yüce en kutsal en varlıklı putu da EL ALLAH adını vermişlerdir. ve ona tapınmışlardır sonradan her kabile kendi putlarını yapmış ama yinede en büyük ve en yüce put olarak EL Allah putunu şehirin meydanına koydurtmuşlardır.
    ···
    1. 1.
      0
      Bak herkes mekke putlarını heykelden taşlardan sanıyor. Bu heykelden taşlar putlar ibrahim peygamber için geçerli mekkelilerin putları için necm 23 de Onlar, sizin ve atalarınızın taktığı isimlerden başka bir şey değildir ve ALLAH onlar için hiç bir delil indirmemiştir. Kendilerine, Rab'lerinde bir yol gösterici geldiği halde, sadece kuruntuları ve kişisel arzularını izliyorlar. diyor.
      ···
    2. 2.
      0
      hayır kuran'da diyebilir beni açıkladığım konu o değildi. Yani önceden de allah inancı vardı ama bu put sayesindeydi açıp bakabilirsin el ilah ya da el allah diye geçer putun adı hatta namazın dahi oradan geldiği söylenir eller bağlanır secde edilir vs vs kuranda yazan şeye göre değil tarihe göre konuştum.

      yani sen kuran'a göre açıklarken bende bilimsel olarak açıklamasını yaptım sadece yine de benimsemek zorunda değilsin benim görüşümü ama açıp baktığında yazacak şeyler.
      ···
  11. 11.
    0
    kutuplarda oruç tutma olayına bakarsanız kesin bir yargı vardır insanlarda kutuplarda garanti 6 ay gece 6 ay gündüzdür diye kısacası öyle bir şey yok havanın aydınlık süresi çok azdır mesela 6 ay 2 saat kapalı gündüz 6 ay 2 saat açık gecedir gibi gibi saatleri tam tutaramamış olabilirim sadece yargıyı kırmak için ayrıca kutupta insanlar belki hani çok azınlıkta gezip görmek amaçlı vardır diye düşünüyorum ama norveç gibi yerlerde de saat kavramı böyledir sadece kutuplar için geçerli bir şey değil. Orada zaten insan yaşamıyor diye kestirip atmak doğru olmaz diye açıkladım.
    ···
    1. 1.
      +1
      Benim açıklamam da çok açıktı sağlık problemi oluşturacak bir sorun varsa tutmazsın bu kadar basit kuran açık bu konuda
      ···
    2. 2.
      0
      diyelim ki norveçte yaşamya gittim ve orada yaşıyorum peki o zaman ne olacak senin yargına göre din yalan olurdu çünkü alışmışlık öyle yerle de yaşayan insanlar var yani bunun yinede oruç için bir farklılık oluşturmadığını belirtmek istedim sadece saatler uzuyor yada kısalıyor kutuplarda yani
      ···
      1. 1.
        0
        Tamam oraya gittin ve tutuyorsun orucunu saatlerin oynadığını bende biliyorum. Bende diyorum ki orucu tutmaya çalışırsın fazla aç ve sussuz kalmanda sağlık açısından problem oluşuyorsa tutmazsın bu kadar oluşturmuyorsa tutarsın yani budur
        ···
      2. 2.
        0
        iyi de ben şimdi anlayamadım ki oruç tutup tutmakla benim açıkladığım şeyin anldıbını ondan tekrar açıkladım.
        ···
  12. 12.
    +4 -3
    hep kaçamak cevaplar gülüyorum ben bunlara
    ···
    1. 1.
      0
      Ateist misin güzel kardeşim
      ···
    2. 2.
      0
      Anan ateist xd
      ···
  13. 13.
    +2
    öncelikle en büyük itirazımdan başlayayım, 21. soru. kötülük problemi din felsefesinin en önemli sorularından biri. bunu dinlerin en büyük açığı kötülük problemi başlığında da yazdım. öncelikle doğal kötülük ile insani kötülük arasında bir ayrım var, insani kötülüğe özgür irade cevabı uygun, ama doğal kötülük için değil. doğal kötülük problemi epey büyük bir sorun teşkil ediyor teistik dinler açısından. insanların elinde olmayan (bilgi ya da tabiat nedeniyle) ortaya çıkan kötülüklerin varlığı teistik tanrı anlayışıyla çelişir.

    37. soruda tanrı ve adalet konusunda epey hatan var. adalet konusunu tam oturtamadın muhtemelen. sonsuz ceza zaten merhametin doğasına aykırı, bu bir. ölçülülük dediğimiz bir hadise var adalette. 60 yıllık yaşamın sonucu sonsuz acı olamaz. bu ne adil ne mantıklı. kaldı ki tanrının merhamet kıstası da epey sorunlu. şöyle bir senaryo düşün:

    bir adam var, bu adam hayatını tamamen iyilik üzerine kurarak geçiriyor. herkese yardım ediyor, gelirinin bir kısmını düzenli olarak bağışlıyor vb. fakat bir huyu var, dinlerden ve tanrıdan nefret ediyor. hayatta ettiği tek hakaret dinlere ve tanrıya. çok koyu bir anti-teist. "eğer allah varsa onun a... koyayım." diyor mesela her gün. bu kişinin sonsuza kadar ceza alması adil midir? burada ölçülülük nerede? tek kıstas tanrıya inanıp inanmaması mı?

    ya da farklı bir olaya bakalım. islam'a göre allah lut kavmini eşcinselliklerinden dolayı cezalandırmıştır. bugün bu soykırım tanımı içine giriyor. kaldı ki eşcinselliğin genetik faktörlerden kaynaklandığına dair bugün ciddi çalışmalar var. allah insanları kendi doğasına uygun davrandığı için soykırıyorsa burada adalet var mıdır? burada yine kötülük problemine dönüyoruz. soykırım yapan hiçbir varlık iyi olamaz. buna tanrı da dahil. buna 90. soruda değinmişsin ama bilgilerin yanlış. kaldı ki eşcinsellik ile pid0filiyi aynı kefeye koyamazsın, ortada rıza mefhumu var.

    56a. herhangi bir tanrının olasılığı ile islam'ın tanrısının varlığı aynı şey değil. evrende "hassas ayar" olabilir, ama bu neden islam'ın tanrısı olmak zorunda. hatta tanrı olsa bile bunun teistik bir tanrı olamayacağına dair argümanlar var. ufak bir vahiy problemi başlığında thomas paine'in vahiy sorununu genişlettim misal. kötülük problemi de var. bunun yanında antropolojik veya bilimsel itirazlar da olabilir. buna 59. soruda değinmişsin ama bahsettiğin şeyler ya zaten önceden biliniyordu. mucizelerle ilgili ben uğraşmayacağım, şurada zaten bir arkadaş uzun uzun anlatmış:
    https://eksisozluk.com/entry/33308687

    56. b. hassas ayara karşı da birçok eleştiri var. https://en.wikipedia.org/...and_extent_of_fine-tuning
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      panpa şu mucizeler konusunda attığın adam için sağol gayet iyi hatta baya iyi çok beğendim
      ···
    2. 2.
      0
      https://www.youtube.com/watch?v=mg2YX6IMwL4
      https://www.youtube.com/watch?v=jVPdJdNpIs8
      Bunları incelersen üzerinde durduğun tanrı kavrdıbının üzerinde en çok durulan hassas ayar argümanı ve kötülük problemi üzerine eleştirilerin cevaplarını dinleyebilirsin. Benim oradaki cevaplarım yüzeysel açıkcası ayrıntıya girmek istemedim çoğu soruda farkındaysan. Zaten sende bunlar üzerinde çok fazla durmuşsun.

      Rıza mefhumu diyorsun ama ben pid0filide tecavüzden bahsetmedim farkındaysan. Ufak çocuğunda rızası varsa bunu meşru mu yapar ? Küçük bir çocuğun kararlı sağlıklı olamaz diyebilirsin fakat bunu neye göre dayandırabilirsin ? Nekrofili biri bir ölüden rıza almasına gerek bile yoktur. Çünkü ölüdür bir bilinci de yoktur.

      Allah'a inanmak bu imtihanın en önemli ana parçası. Bir oyunda bile oyunun amacı vardır. Bu amaç dışında bir sürü adam vurabilirsiniz ve kaybedebilirsiniz. insanın en büyük sorunu kendini çok değerli görmesi fakat bir tanrı varsa tanrının gözünden insan ne kadar değerli olabilir ? Tanrıya inanmadığım için mi yanacağım sorusunun cevabı evettir. Çünkü yaratılma amacımız bu. Tost makinesi örneğinde söylemiştim zaten. Cehennemde ebediyet konusunda çeşitli fikirler olduğunu yazmıştım sanırsam. Cehennem de ebedi kalmak sonsuza kadar yanmak olmadığını cennette geçen ebediyen kelimesinin cehennem için kullanılmadığını falan. Yazmadıysam ekleyeyim hemen. Bu görüşü de benimseyebilir biri.

      Mucizeler konusunda zariyat 47'ye yazdığına katılamayacağım maalesef. Bu ayeti okuduğunda bile aklına ilk normal gökyüzünün gelmediğini biliyorum. Mitolojiler konusunda da islamın insanın var oluşundan beri olduğunu oradaki bilgileri kuranda görmemizin şaşırtıcı olmadığını da söyledim. Pek uzatmak istemiyorum burayı demirin indirilmesi gibi olayları da yazabilirim. Bu sadece uzatmak olur.

      Adalet kotuluk gibi konular hakkinda cok uzun yazmam gerekliydi muhtemelen guncelleyip bunlari acacagim yeniden cok kisa bir paragrafla anlatmayi denedim acikcasi ama uzerinde saatlerce konusulacak bir konuyu kestirip attim sabah kalkinca onlari duzelticem

      edit : eleştirilerin güzel bu arada çok sağol
      ···
      1. 1.
        0
        Enes Doku'nun kötülük probleminde zaten bilmediğim bir şeyden bahsetmiyormuş. Teodiseden ve mutlak adaletten bahsederken din özeline girmediler ama benim bunlara itirazım bu noktalarda zaten. eğer ahiretin asıl amacı iyiliği ve kötülüğü ayırmak üzere olsaydı makul olabilirdi, fakat dinlerin temelinde önce o dini benimsemek var, ayrım buradan başlıyor. yani mesela daha kötü bir müslüman ile daha iyi bir ateistin arasında, kötü ateistin iyi müslümandan çok ceza çekecek. bu mutlak adaletle çelişir. şimdi sen diyeceksin ki:

        a. "cehennemde kimin daha çok kalacağını bilmiyoruz ve ebedi cehennem yok" aslında biliyoruz ve ebedi cehennem çok açık bir biçimde var kuran ayetlerinde. allahâ karşı gelenler cehennemde ebedi olarak kalacak. (tevbe 17,63; naziat 37; secde 20, nisa 14) ateistler için iyilik veya kötülük ayrımı yok. ateist oldukları için cehennemde sonsuza kadar yanacaklar. bu da mutlak adalet ile çelişir. sanıyorum mutlak adaletin içine ölçülülük de girer, fakat allah'ın ölçülü olmadığı da görülüyor. (ibrahim 16-17; kehf 29; mukammet 15) ve en önemlisi ebedi cehennem var.

        b. "ateistlerin/antiteistlerin sorunu yaratılış amaçlarına karşı gelmeleri, o yüzden sonsuza kadar işkence görmeleri adil." şimdi bu mantık zayıf, dine karşı makul şüpheler uyandırabilecek birçok sorun var çünkü ortada. bunu doğru kabul etsek bile bu açıklama yine yukarıdaki mutlak adalet/ölçülülük/kötülük sorunlarından muzdarip. bunun da ötesinde bu mantığın tam olarak uygulanabilmesi için islam'ın kesin olarak kanıtlanmış olması lazım ki döngüsel bir mantık olmasın. "ateistlerin sonsuza kadar yanması adil çünkü allah'a karşı çıkıyorlar." ama bunu diyebilmen için öncelikle islam'ın gerçek din olduğu ve allah'ın belirli sorumluluklar yarattığının kanıtlaman gerek. fakat bu konuda da birçok problem var, yukarıda linkini attığım şeyler, felsefi sorunlar vb.

        objektif/realist ahlaka inanan bir apateist olarak dinlerin tanrılarının kendisinin kötü ve adaletsiz olduğunu iddia ediyorum, buna delil olarak sürülebilecek kuran ayetlerinden bazılarını paylaştım. bunların dışında hem incil'de hem de tevrat'ta benzer şeyler bulunabilir. fine tuning geçerli bile olabilir -ki ona karşı epey eleştiri de var- fakat bu ibrahimi dinleri kanıtlamaz. o yüzden b'deki açıklama da geçerli değil.
        ···
    3. 3.
      0
      Enes Doku'nun kötülük probleminde zaten bilmediğim bir şeyden bahsetmiyormuş. Teodiseden ve mutlak adaletten bahsederken din özeline girmediler ama benim bunlara itirazım bu noktalarda zaten. eğer ahiretin asıl amacı iyiliği ve kötülüğü ayırmak üzere olsaydı makul olabilirdi, fakat dinlerin temelinde önce o dini benimsemek var, ayrım buradan başlıyor. yani mesela daha kötü bir müslüman ile daha iyi bir ateistin arasında, kötü ateistin iyi müslümandan çok ceza çekecek. bu mutlak adaletle çelişir. şimdi sen diyeceksin ki:

      a. "cehennemde kimin daha çok kalacağını bilmiyoruz ve ebedi cehennem yok" aslında biliyoruz ve ebedi cehennem çok açık bir biçimde var kuran ayetlerinde. allahâ karşı gelenler cehennemde ebedi olarak kalacak. (tevbe 17,63; naziat 37; secde 20, nisa 14) ateistler için iyilik veya kötülük ayrımı yok. ateist oldukları için cehennemde sonsuza kadar yanacaklar. bu da mutlak adalet ile çelişir. sanıyorum mutlak adaletin içine ölçülülük de girer, fakat allah'ın ölçülü olmadığı da görülüyor. (ibrahim 16-17; kehf 29; mukammet 15) ve en önemlisi ebedi cehennem var.

      b. "ateistlerin/antiteistlerin sorunu yaratılış amaçlarına karşı gelmeleri, o yüzden sonsuza kadar işkence görmeleri adil." şimdi bu mantık zayıf, dine karşı makul şüpheler uyandırabilecek birçok sorun var çünkü ortada. bunu doğru kabul etsek bile bu açıklama yine yukarıdaki mutlak adalet/ölçülülük/kötülük sorunlarından muzdarip. bunun da ötesinde bu mantığın tam olarak uygulanabilmesi için islam'ın kesin olarak kanıtlanmış olması lazım ki döngüsel bir mantık olmasın. "ateistlerin sonsuza kadar yanması adil çünkü allah'a karşı çıkıyorlar." ama bunu diyebilmen için öncelikle islam'ın gerçek din olduğu ve allah'ın belirli sorumluluklar yarattığının kanıtlaman gerek. fakat bu konuda da birçok problem var, yukarıda linkini attığım şeyler, felsefi sorunlar vb.

      objektif/realist ahlaka inanan bir apateist olarak dinlerin tanrılarının kendisinin kötü ve adaletsiz olduğunu iddia ediyorum, buna delil olarak sürülebilecek kuran ayetlerinden bazılarını paylaştım. bunların dışında hem incil'de hem de tevrat'ta benzer şeyler bulunabilir. fine tuning geçerli bile olabilir -ki ona karşı epey eleştiri de var- fakat bu ibrahimi dinleri kanıtlamaz. o yüzden b'deki açıklama da geçerli değil.
      ···
      1. 1.
        0
        1. Dinlerin temelinde o dini benimsemek var demişsin bu yanlış islam bazında konuşursam diğer dinlerdeki insanların da cennete girebileceği çok açık kuranda.

        2. Cehennemde ebedi kalmak ile ebedi cehennem çok farklı iki kavramlar. ikisinin aynı olarak görülmesini de anlıyorum. Arapçada Abada kelimesi ebedi demektir. Bunun Kurandaki kullanımına baktığımızda onun eşleriyle asla evlenemezsiniz gibi ebediyet bildirir. Ama dünya hayatın boyunca evlenebilirsiniz zaten mantık olarak. Kuranda bu kelime belli bir periyodu belirtmek içinde kullanılmış hayatının sonuna kadar gibi.
        3. islamın yada herhangi bir inancın tam olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Çünkü yüzde yüz kanıtlanabilir bir yanı olsaydı buna inanç dememiz komik olurdu. Yer çekimine inanmaktan çok öte. Yani anca bize gösterilen bir kaç ipucu demirin indirilmesi vs. gibi olaylar bize bırakılan bir ipucudur bu yönde anlatabiliyor muyum ? Mesela şu yazıda http://michaelgibkofield....0/insan-din-ve-kuran.html neden müslüman olduğunu belirtmiş fakat bunun inandığı yeterlilikler bunları yüzde yüz bir kanıt yapmaz. Kanıt yapabilir ama bu kanıt yüzde yüz değildir. Buna bu yüzden inanç diyoruz.

        Bu arada objektif/realist bir ahlak konusunda da çok ciddi sorunlar var biliyorsun ki

        edit : Kötülük problemini burada saatlerce konuşabiliriz. Çeşitli görüşlerdeki argümanları birbirimize savurabiliriz. Sonuçta bu yüzyıllardır tartışılan bir konu ve hala nihayete ermiş değil açıkcası. Bunun üzerine çok fazlaca tartışma var. Bizde bugün burada bu tartışmayı sonlandıramayız bence bu bir problemden ziyade bir seçim haline dönüşüyor bu yüzden.
        ···
      2. 2.
        0
        1. konusunda katılmıyorum, bunu farklı da yorumlayabiliriz. mesela bazı ayetlerde allah'a ve peygambere isyan etmek geçiyor, hristiyanlar ve yahudiler yahut diğer dindekiler peygambere isyan etme/inanmama kısmını gerçekleştiriyor. çok tanrılı dinlerde de şirk koşma var. gibi.

        2. bu konu da diğer ayetler gibi sürekli olarak "aslında o anlama gelmiyor" savunması var. halbuki anlamlar çok açık. mesela secde 20'de kafirlerin cehennemden her çıkmak istediklerinde geri çevrilecekleri söyleniyor. tevbe 63'de "cehennemde ebediyen kalmak" geçiyor, fakat arapçası "abada" değil "hâliden" şeklinde. nisa 14'te de böyle. tevbe 17'de halidun olarak geçiyor. kuran'a kutsal gözle bakmadığın zaman nedeni çok açık, düşmanların/rakiplerin sonsuza kadar ceza çekeceğini söyleyerek dinden çıkmaktan alıkoymaya çalışma. ayrıca ebedi ceza olmasa bile ölçülülük ve adalet burada yine ortada yok.

        3. ben de bu yüzden bir sorumluluk yüklenemez diyorum. kesin kanıt yoksa insanları ona inanmadığı için cehennem gibi çok ağır bir ceza veremezsin.

        objektif ahlak subjektif ya da nihilist ahlaktan daha sorunlu değil. son baktığımda akademik felsefecilerin %57'si ahlaki gerçekçiydi, %27 anti-ahlaki gerçekçi. bunun yanında benim takip ettiğim metaetik felsefe de ahlaki yargıların sezgisel olarak bulunabileceğini söyler. ahlak için dini/tanrıyı temel alamayız. tanrı olsa ve kitabında şunları söylese, bunların ahlaki olduğunu savunur muydun savunmaz mıydın:

        1. bebeklere tecavüz edebilirsiniz.
        2. masum bir insanı canlı canlı yakabilirsiniz.
        3. bir ırkı, etnik ya da inanç grubunu sadece bu özellikleri nedeniyle soykırıma uğratabilirsiniz.
        4. insanları köleleştirebilirsiniz.
        5. birine tecavüz ederken videosunu çekebilir, şantajla tehdit ederek o kişiyi insanlara para karşılığında ciks için satabilirsiniz.

        bir kutsal kitap bunları söyleseydi, bunların ahlaki olduğunu söyleyebilir miydin? ya da yüz bin kişiye sorsak kaç kişi bunların ahlaki olarak olumlanabilir olduğunu ya da ahlaki açıdan bir şey ifade etmediğini söyler sence?

        bir şeyin ahlaki olup olmadığını belirlemek ayrı bir şey, ama ortada kendiliğinden apaçık ahlak yargıları var. mikro-ahlak yargıları de adına ya da istediğini de. yukarıdaki gibi şeyleri emreden bir tanrının ahlaksız olduğunu savunurum. kaldı ki dinleri kendi ahlak anlayışına göre değerlendirsek bile açmazda kalıyorlar. şu örneği düşün:

        1.allah lut kavmini soykırıyor.
        2. allah mutlak iyidir
        3. o zaman eşcinselleri öldürmek kötü değildir.

        burada şunu soralım:
        eşcinselleri öldürmek sence iyi bir şey mi? eğer kötüyse allah da kötü olmuyor mu? yok eğer ahlaki bir sıkıntı yoksa iran gibi devletlerin yaptıklarını onaylıyor musun? hatta devam edelim. nuh havminin helakı da benzer şekilde kafirlikten kaynaklanıyor. o zaman:
        1. tanrı mutlak iyidir.
        2. tanrı kafirleri öldürmüştür
        3. tanrı öldürmek ahlaki olarak iyidir.

        bunu kabul ediyor musun? eğer ediyorsan işid'in ve şeriat devletlerinin kusurları olsa da temelde ahlaksızca bir şey yapmadıklarını kabul ediyor musun? eğer kabul etmiyorsan allah kötü değil mi?

        sence eşcinsel ve kafirleri öldürmeyi ya da bebeklere tecavüz edilebilmesini, soykırımı, fuhuşa zorlamayı ahlaksızlık olarak nitelendiremeyeceğimiz bir durum var mı?
        Tümünü Göster
        ···
      3. diğerleri 0
    4. 4.
      0
      1. konusunda katılmıyorum, bunu farklı da yorumlayabiliriz. mesela bazı ayetlerde allah'a ve peygambere isyan etmek geçiyor, hristiyanlar ve yahudiler yahut diğer dindekiler peygambere isyan etme/inanmama kısmını gerçekleştiriyor. çok tanrılı dinlerde de şirk koşma var. gibi.

      2. bu konu da diğer ayetler gibi sürekli olarak "aslında o anlama gelmiyor" savunması var. halbuki anlamlar çok açık. mesela secde 20'de kafirlerin cehennemden her çıkmak istediklerinde geri çevrilecekleri söyleniyor. tevbe 63'de "cehennemde ebediyen kalmak" geçiyor, fakat arapçası "abada" değil "hâliden" şeklinde. nisa 14'te de böyle. tevbe 17'de halidun olarak geçiyor. kuran'a kutsal gözle bakmadığın zaman nedeni çok açık, düşmanların/rakiplerin sonsuza kadar ceza çekeceğini söyleyerek dinden çıkmaktan alıkoymaya çalışma. ayrıca ebedi ceza olmasa bile ölçülülük ve adalet burada yine ortada yok.

      3. ben de bu yüzden bir sorumluluk yüklenemez diyorum. kesin kanıt yoksa insanları ona inanmadığı için cehennem gibi çok ağır bir ceza veremezsin.

      objektif ahlak subjektif ya da nihilist ahlaktan daha sorunlu değil. son baktığımda akademik felsefecilerin %57'si ahlaki gerçekçiydi, %27 anti-ahlaki gerçekçi. bunun yanında benim takip ettiğim metaetik felsefe de ahlaki yargıların sezgisel olarak bulunabileceğini söyler. ahlak için dini/tanrıyı temel alamayız. tanrı olsa ve kitabında şunları söylese, bunların ahlaki olduğunu savunur muydun savunmaz mıydın:

      1. bebeklere tecavüz edebilirsiniz.
      2. masum bir insanı canlı canlı yakabilirsiniz.
      3. bir ırkı, etnik ya da inanç grubunu sadece bu özellikleri nedeniyle soykırıma uğratabilirsiniz.
      4. insanları köleleştirebilirsiniz.
      5. birine tecavüz ederken videosunu çekebilir, şantajla tehdit ederek o kişiyi insanlara para karşılığında ciks için satabilirsiniz.

      bir kutsal kitap bunları söyleseydi, bunların ahlaki olduğunu söyleyebilir miydin? ya da yüz bin kişiye sorsak kaç kişi bunların ahlaki olarak olumlanabilir olduğunu ya da ahlaki açıdan bir şey ifade etmediğini söyler sence?

      bir şeyin ahlaki olup olmadığını belirlemek ayrı bir şey, ama ortada kendiliğinden apaçık ahlak yargıları var. mikro-ahlak yargıları de adına ya da istediğini de. yukarıdaki gibi şeyleri emreden bir tanrının ahlaksız olduğunu savunurum. kaldı ki dinleri kendi ahlak anlayışına göre değerlendirsek bile açmazda kalıyorlar. şu örneği düşün:

      1.allah lut kavmini soykırıyor.
      2. allah mutlak iyidir
      3. o zaman eşcinselleri öldürmek kötü değildir.

      burada şunu soralım:
      eşcinselleri öldürmek sence iyi bir şey mi? eğer kötüyse allah da kötü olmuyor mu? yok eğer ahlaki bir sıkıntı yoksa iran gibi devletlerin yaptıklarını onaylıyor musun? hatta devam edelim. nuh havminin helakı da benzer şekilde kafirlikten kaynaklanıyor. o zaman:
      1. tanrı mutlak iyidir.
      2. tanrı kafirleri öldürmüştür
      3. tanrı öldürmek ahlaki olarak iyidir.

      bunu kabul ediyor musun? eğer ediyorsan işid'in ve şeriat devletlerinin kusurları olsa da temelde ahlaksızca bir şey yapmadıklarını kabul ediyor musun? eğer kabul etmiyorsan allah kötü değil mi?

      sence eşcinsel ve kafirleri öldürmeyi ya da bebeklere tecavüz edilebilmesini, soykırımı, fuhuşa zorlamayı ahlaksızlık olarak nitelendiremeyeceğimiz bir durum var mı?
      Tümünü Göster
      ···
      1. 1.
        0
        1. dediğinde bunu farklı yorumlayabiliriz deyip de 2. de bana aslında bunu söylemiyor argümanını söylemen biraz komik hristiyanlarda ve yahudilerin çoğunda islama göre yanlış yoldalar. Ama hristiyanların ve yahudiler de çeşit çeşit bir değil. Mesela isanın sadece bir peygamber olduğuna inanan hristiyanlar var mesela. Bu hristiyan hem şirk koşmayıp hem iyi bir hayat sürüp cehenneme gitmesi beklenemez Kurana göre. Kurandaki atıflar hep bu yöndedir. Birçok ayette Allah'a inanan ve erdemli yaşayan kimselere korku yoktur deniyor onlar için. Kuranın ayetleri çok açık bu konuda.

        Cehennemden çıkmak istediklerinde geri çıkmak istediğini söylüyorsun. Fakat dediğimi pek anlatamadım sanırım. Cehennem de ebedi kalmak ile cehennemin ebedi olması çok farklı iki dal. http://19.org/tr/cehennem/ burada konunun ayrıntıları var incelersin umarım.

        Her konuda sezgilerimize güvenmek hele de ahlak konusunda sezgilerimize güvenmek bence hatalı çünkü sezgiler yanılabilir. Ahlak kurallarındaki sezgiler neye göre belirleniyor ? Sen bu sezgilerle mi doğuyorsun yoksa bunu dış dünyadan mı öğreniyorsun ?

        Eğer bu sezgilerle doğuyorsan zaten mantıklı bir antitanrı çıkarımı yapman çok zor. Dış dünyadan öğreniyorsan bu sezgiler yine nasıl oluşmuştur ? Bununda pek bir cevabı yok açıkcası.

        Eğer tanrı varsa zaten bu ahlak anlayışının oluşma sebebi de o demektir. Yani verdiğin örnek biraz yanlış. Çünkü bu evreni bu ahlak anlayışında yaratılmış olman bu örnekleri vermeni sağlıyor. Eğer bir tanrı varsa yine varsa diyorum ihtimalinden gidiyorum o verdiğin 5 maddenin iyi birşey olduğu bir evren olabilir miydi olamaz mıydı ? Buna belirlenen ahlak kuralları da pek tabi olabilirdi. O zaman da bu dünyadaki iyiliklere kötü bazlı bakardık buna düz mantıkla ve bu örneğin tersini o 5 maddeyi bu dünyadaki iyiliklerle doldururdun. O paralel evrende bu evrendeki iyilikleri yaptıran tanrıyı ahlaksız olarak nitelendirirdin.

        Öldürmüştür meselesine biraz taraflı baktığını düşünüyorum. Çünkü bu bakış açısından bakarsak bu dünyadaki herkesi tanrı öldürüyor. Anlatabildim mi ? Tanrı insanları öldürdüğü için kötü müdür ? Sonuç olarak yaşlı bir insan ölünce bu tepkiyi vermiyoruz neden ? Sonuçta ikisinin de canı alınıyor ve ikisinin de canını alan bu tanrı. Tanrının öldürmesi kötü olarak nitelendirilemez bu yüzden. insanların öldürmesinin günah ilan edilmesinin de sebebi budur. Tanrının yaşamasına izin verdiği birini onun öldürmesidir. Bu birnevi tanrıya isyandır. Şöyle düşün bir robotun icat ettin ve bu robot kendi kararlarını verebiliyor. Bu robota şunu şunu yap dedin. Eğer yapmazsa o robotu çöpe atman doğru mudur yanlış mıdır ? Diyelim iki robotun var. Ve bir robot diğerini parçalıyor. Senin yerine alınmış bir karar var ortada. Belki bu robot işine yarayacaktı veya başka birşey olabilir. Parçalayan robotu cezalandırmanda yine bir yanlışlık yoktur. Tabi bunlar basit örnekler. Tanrının herşeye gücü yetmesi , imtihan gibi konuları bu konuya katmadım ama anlamışsındır umarım.

        Ahlak konusu çok derin bir konu ben tanrısız ahlakın temelin olmayacağını düşünürüm. Sezgilerin yanılabileceğini söylemiştik. Hatta attığım videoların birinde şöyle bir örnek vardı. 1 tonluk birşeyin uçması sezgimize göre aykırıdır. Ama uçak uçuyor. Ve sezgilerimizde yanlış olan birşeyi görünce onu düzeltiyor. Fakat ahlak konusunda yanlışı doğrulayacak bir temel yok. Uçağın uçtuğunu görmemiz gibi. Tanrı varsa bütün ahlaksal kuralları o koymuştur mantıksal olarak. Eğer tanrı yoksa(bundan sonraki tüm ihtimaller tanrının olmaması ) bu kurallar neye göre belirlenmiştir ? Sezgilerimize göre dersen sezgilerin yanılma payının olduğunu söyledim. Mesela doğaya baktığımızda aslanın çiftleşmek için başka bir aslanı öldürdüğünü gördüğümüzde bunu yanlış olarak değil gereklilik olarak adlandırıyoruz. insanda neden bu gereklilikler yok ? Eğer ilk insanların SEZGiLERiYLE belirlediği etikse bunun başka bir insan tarafından bir bağlayıcılığı da yoktur. Her insanın sezgileri de aynı olacak diye bir kuralda yoktur. Eğer ilk insanlar hormonal olarak manyak olsaydı ve nekrofili olsaydı diyelim. Sence bu insanların dediği mi günümüzde değer bulurdu ? Yoksa hala nekrofili kötü olarak mı nitelendirilirdi ? Kafanda bu sorunun cevabını canlandırcak bir örnek vereyim. Geçmişten bu yanadır osurmak ayıp olduğu için şuan ki insanlar osurmanın ayıp olduğunu düşünüyor. Eğer buna doğru oranla geçmişten gelen etikliği izliyoruz demektir birnevi. Birilerinin iyi kötü veya doğru yanlış olarak davrandığı bu etiklik neden tüm insanlığı kapsasın ?

        Dediğim gibi bu çok derin bir konu yüzeysel olarak geçiyorum herşeyi uzatmamak için. Fakat dediğim gibi bu konuda sen bana ben sana bir argüman sunabiliriz. Burada iki ihtimalden birini seçeriz doğru olarak bu kadar.
        Tümünü Göster
        ···
    5. diğerleri 2
  14. 14.
    0
    Faydalı gibi
    ···
  15. 15.
    0
    edit:

    Tanrı kötülüğü önlemek istiyor da gücü mü yetmiyor?
    Öyleyse o güçsüzdür.
    Yoksa gücü yetiyor da kötülüğü önlemek mi istemiyor?
    Öyleyse o iyi niyetli değildir.
    Hem güçlü, hem de iyi ise, bu kadar kötülük nasıl oldu da var oldu?

    - david hume

    Kant tanrının bu sözde avukatlarının belli konuları açıklığa kavuşturmaları gerektiğini söyler. Açıklığa kavuşturulmasını şart koştuğu 3 nokta şunlardır:

    Ya Dünya'daki gâyeliliğe aykırı olan şeylerin aslında öyle olmadığını kanıtlamalıdır.
    Ya aykırı olduğunu itiraf etmeli, fakat neden öyle olduğunu açıklamalıdır.
    Ya da son olarak, Tanrının mutlak güç olduğunu fakat kötülük türü olayların sebeplerinin tanrıdan olmadığını, bilakis, insan veya insanüstü ruhlar gibi, iyi ve kötü başka bir sorumlu varlığın olduğunu kanıtlamalıdır.

    (alıntı wiki)
    ···
    1. 1.
      0
      Kötülük problemi hakkında https://www.youtube.com/watch?v=mg2YX6IMwL4
      ···
  16. 16.
    0
    Uğraşmış şuku
    ···
  17. 17.
    0
    Helal panpa adamsın
    ···
  18. 18.
    -2
    Okumayın müslüman oldum
    ···
  19. 19.
    0
    http://www.incisozluk.com.tr/e/173622042/
    ···
  20. 20.
    0
    11-Tanrı bizim hayatımız boyunca ne yapacağımızı biliyor ve ona göre cennet veya cehenneme yollayacaksa niye bizi dünyaya yolladı?
    ···
    1. 1.
      0
      irade kader kavramı ne yapacağını bilmesi senin seçimlerine karıştığı anldıbına gelmez. Sağ elimi kaldıracağımı biliyordu ama bu eli kaldırmayı ben seçtim. Böyle düşün. Bir de imtihansız bir cezalandırmadan bahsedemeyiz. Bu adaletsel problem yaratır.
      ···