+2
-5
inandıkları kitapta bir ayet vardır, ve bu ayet hem insan haklarına hem de insan hayatına gözle görülür bir şekilde aykırı bilgiler içerir ve emirler verir. bu neyin nesidir diye sorulduğuna "o ayet öyle aslında öyle yorumlanmaz farklı bir anlamı vardır" cevabını alırsınız. hani kur'an-ı kerim en mükemmel olandı, hani yorumlanmaya asla ihtiyacı yoktu? kendinizle çelişiyorsunuz. kendini din alimi olarak gören sizler islamiyet'i de düpedüz keyfinize göre yaşıyorsunuz. gerçek islam'ın ne olduğunu bir türlü kabullenememeniz de bu yüzden. eğer gerçek islam'ı görmek istiyorsanız el kaide'ye, ışid'e, hizbullah'a, suudi arabistan'a ve diğer islam ülkelerine bakın. ne kadar barış, mutluluk ve eşitlik kokan gruplar ve ülkeler değil mi?
ortada var olan inandığınız şeyin, diğer her bir din gibi aslında sadece sizi gruplaştırmak ve ayrıştırmak üzere var edildiğini, sizi birbirinize düşürmek ve öldürtmek için var olduğunu görmek istemiyorsunuz. çünkü kendiniz gibi olmayanı aşağılamak ve ezmek işinize geliyor. her şeyden önce "insanım ve insanlara insan gibi davranırım, mutlu olmak için yaşarım ve yaşatırım" diyemediğiniz sürece en büyük müslüman olsanız da bir taka yaramaz.
böylesine elim bir arap kültürünün rumî ve yunus emre gibi güzel insanları doğurduğuna şaşırıyorum açıkçası. belki de onlar her şeyin farkında olan insanlardılar. kimseye gösteriş yapmadılar, kimseyi küçük görmediler. ne nereli olduklarına, ne neye inandıklarına baktılar. insanı sadece insan olduğu için sevdiler. ne olursa olsun "gel" dediler. "hoş" gördüler var olanı, var olduklarından ötürü.