Allah ile kuran ile aldatanlara inananlar biraz olsun gözünüzü açın:

BOP nedir ? :

“Küresel Emperyalizmin” dünyanın en çok yeraltı ve yerüstü zenginliklerine sahip olan “Büyük Orta Doğu” ülkelerini yeniden şekillendirilmesi ve yeni haritaların belirlenmesinden sonra da petrol, su ve madenlerine el koyma projesinin kısa adına Bop (Büyük Ortadoğu Projesi) diyorlar.

Bu (Bop) proje, Donald Rumsfeld, Dick Cheney, Paul Wolfowitz, Richard Perle öncülüğünde 1997 yılı, Yeni Amerikan Yüzyılı Projesi (PNAC - Project for the New American Century)’nin bir alt unsuru olarak kurulmuştur.

Bop’un kapsadığı alan ise gayet geniş bir coğrafyayı içine almaktadır. Doğuda : Orta Asya-Moğolistan, Batıda : Fas-Moritanya, Güneyde : Arap dünyası-Somali, Kuzeyde ise : Kafkasya-Türkiye’yi içine alan büyük bir islâm coğrafyasıdır.

BOP KiME HiZMET EDER ?

Bop, israil açısından daha farklı bir anlam ifade etmektedir. Şöyle ki: 5000 küsür yıldan beri hayelleri olan Bip “Büyük israil Projesi” in hayata geçirilmesi için verilen mücadelenin alt unsurlardan bir tanesi de Bop’tur. Bu nedenle israil, küresel güç Abd ile ortaklaşa sürdürdükleri bu projeyi biran önce neticelendirmek istemektedir.

Bu projenin başarılı bir şekilde ilerleyebilmesi için, önlerindeki engelleri bertaraf etmeleri gerekmektedir. Çekindikleri en büyük iki engel vardır. Bu engeller şunlardır :

Birinci Engel :O bölgenin en güçlü iki ülkesi Türkiye ve iran’ın birbirleriyle iyi ilişkiler içersinde dostça yaşamaları onları rahatsız etmektedir. Etnik ırkçılık ve mezhepsel sürtüşmeleri körükleyerek, bu iki ülkeyi birbirlerine düşman etmeleri lazımdı. Maalesef kısmen başardılar.

Şu an Suriye’de olan savaş bir iç savaş değildir !!! Gizli zütürülmeye çalışılan, ama tarafları açık bilinen bir bölgesel güç deneme savaşıdır. Bir tarafta iran ve ortakları, diğer tarafta ise Türkiye ve ortakları savaşmaktadır. (Ama arada ezilen Suriye halkıdır) inşa-Allah akl-ı selim galip gelirde Akp’nin ısrarla sürdürmek istediği Suriye savaşı, (Bölgesel savaşa dönüşmesi an meselesidir) barış antlaşması ile son bulur.

ikinci Engel ise : Prof. Dr. Necmettin Erbakan’dır. Erbakan’ın suçu büyüktür ! Çünkü ; Dünyanın başına bela olan Siyonizmi islam âlemine tanıtmış ve bütün müslüman ülkelerini bağrına basmış, onları bir çatı altında birleştirmek için “D8 - Projesini” harekete geçmişti. Ama bu “islam Birliği” projesielbette emperyalistlerin işine gelmeyecekti.

Bundan dolayı, Milli Görüş’ü siyasetten silmek gerekiyordu. Önce Milli görüş dâvâsının partilerini defalarca kapatmakla işe başladılar. Fakat muvaffak olup tarihten silmeye güçleri yetmedi. Çünkü, Siyonizm’in iç bünyesini çok iyi bilen, başlarının belâsı Prof. Dr. Necmettin Erbakan kolay kolay yutulacak bir lokma değildi.

AKP NiÇiN KURULDU ?

Emperyalist güçler yılmadan Erbakan ve Milli Görüş zihniyetini tarihten silmek için sinsi entrikalarına devam ediyordu. Dışarıdan yapılan müdahelerle bir türlü yıkamadıkları Prof. Dr. Necmettin Erbakan ve Milli Görüş’ü artık içeriden çökertmeleri gerekiyordu. işte bu tarihi süreç şöyle başladı :

Önce ırkçı emperyalist Abd’nin (Siyonist teşkilat CFR Kulübü) öncülüğünde ve içimizdeki Siyonizm’in gönüllü uşakları masonlarla beraber 28 Şubat’ta Milli Görüş davasına bir darbe vurdular. Bunun detaylarına girecek değilim, hepinizin mâlumu. Bu sivil ve askerî darbenin en büyük acısını Erbakan Hocamız, Milli Görüş davamız ve mazlum halkımızın mütedeyyin insanları çekti.

Baktılar ki ; Bu Erbakan bir türlü yıkılmıyor, baş etmek mümkün değil. Milli Görüş tekrar yaralarını sarmaya başlamıştı ki, bu sefer de Erbakan Hocayı aynı mevzide yanıbaşında bulunan silah arkadaşlarına hançerletmek için planın ikinci safhasını devreye soktular. Planı yürürlüğe koymak için, yine aynı fitne yuvası Siyonist CFR Kulübü harekete geçti :

içimizdeki (Önceden tesbit ettikleri) makam ve mevki hastası, emperyalizm virüsüne yakalanmış, bir gurubu harekete geçirdiler. Bu gurup : Önce Milli Görüş’ün partisini Kongre yolu ile ele geçirmek için bir mücadele içersine girdi. Başarılı olamayınca da B planı gereği, Faaliyet ve tüzüğü önceden ABD’de hazırlanmış olan AKP’yi devreye soktular.

Önce “muhtar bile olamaz” denilen Tayyip ağa muhtar olamamıştı ama siyonist Patronlar kulübü CFR teşkilatı tarafından Türkiye’ye Başbakan yapıldı. Küresel emperyalist hempâlarının gözü aydın.!!!

Artık şimdi vefâ zamanıdır : ilk iş olarak, kendilerini iktidara taşımak için seçim sürecinde destek olan ”Siyonist kartel medyası” ihyâ edilmeliydi. Ve kimi medya baronlarının Faiz borcları silindi, kimisinin de vergi borçlarını bir kalemde silivermişlerdi. Bu güne kadar lağım suyu akıtan Tv Kanallarına (önceden antlaşma yapmış olabilirler) müdahelede bulunmayarak Siyonist Medya’ya ikinci defa vefa borçlarını ödemiş oluyorlardı.

O günlerde Bu AKP’liler, Allah’tan korkmadan el altından şöyle bir fitne yayıyorlardı ! “Efendim hocamızın iktidar olma şansı kalmadı ! Biz Erbakan Hocamızın emri ile bu partiyi kurduk” diyorlardı. Binlerce sakallı Hüsnü amca da bu zokayı büsbütün yutmuştu.

Merhum Erbakan Hocam ömrünün son gününe kadar AKP’nin bu fitne kokan iftirasını binlerce defa yalanladı. Şöyle söylüyordu:

“Bu arkadaşlar benim talebemdi Ama artık Siyonizmin emrine girdiler, onlara uşaklık yapıyorlar. Bunlar, islâm Birliğini kuracakları yerde ; Hıristiyan kulübü AB’ye girmek için, AB kapısında nöbet tutuyorlar. Irak’ta Afganistan’da NATO güçlerinin zulümlerine ortak oldular. Tayyip Erdoğan, ABD’nin ahlaksızlıkta sınır tanımayan askerinin zaferi için Duâ etti.”

Merhum Erbakan sözlerine devam ediyordu: “Bu Akp’liler zinayı meşrulaştırdılar. Eşcinselliği karantinaya alacakları yerde, onlara dernekler açtırdılar. Domuz etini kasaplık et ürünü diyerek serbest ettiler... Nasıl olur da bu benim işlemediğim bu günahlarla beni itham edersiniz ?! Allah’tan korkun” diyerek kendini paraladı, ama bu fitne tohumu tutmuştu. Artık herkes böyle inanıyordu.

AKP KiME HiZMET EDER ?

Aslında bu Siyonist projenin en tepesinde BiP, onun altında PNAC, onun altında BOP ve en altta da AKP kuruluşu yer alır. Bu kuruluşların tek ortak gayesi vardır o da !!! Büyük israil Devleti’nin kurulma çalışmasıdır. Peki kandırılan Saf Müslümanların durumları ne olacak ? Onu da bir zahmet Akp’nin CFR’cilerine sorunuz !

Irkçı Siyonist isrâil ile Emperyalist ABD Bu gömleksizler gurubunu iktidar ettiler. Artık Bop (Büyük Ortadoğu Projesi) hız kazanmalıydı. Feraset ve basireti bağlanmış bazı müslümanlar oh oh ne âlâ 28 Şubat sonrası, tekrar islâmî kesim iktidar oldu dediler.

Artık AKP, Türkiye’deki bir kısım siyonist medyayı ihyâ ettikten sonra, Emperyalist ABD ve isrâil’e de vefa borçlarını ödemelerinin günü ve zamanı gelip çatmıştı... ilk önce Irak tezkeresi gündeme geldi, (Muhterem Erbakan Hocamızın özel gayretleriyle de) Milletvekillerine söz geçiremedikleri için tezkereyi onaylatamayan Kasımpaşa’lı Tayyip ile Çankaya’lı Gül çok üzülmüşlerdi, nerede ise Tv Ekranlarında çocuklar gibi ağlamamak için kendilerini zor tutuyorlardı. O günkü perişan halleri gözümün önünden hiç gitmez.

Tezkereyi geçiremeyen AKP, kanunsuz ve nizamsız bir şekilde, ABD incirlik Hava üssünden Irak’ı yerle bir etmek için, 4900 Amerikan savaş uçaklarının uçuşuna izin verdi. Pardon (önceden antlaşma gereği) izin vermek zorunda kaldı.

Şimdi AKP yöneticileri ve taraftarları, gönül rahatlığı ile deliksiz bir uyku çekebilirler. Çünkü Siyonist ABD’yi küstürmemişlerdi. ABD uçakları ölüm kusmaya, zulüm ve onursuzluk kusmaya başlamıştı. Mazlum ve mahzun Nur bacılarımızın, Emine ve Aişe bacılarımızın harem-i namusuna bombalar yağdırıyorlardı. Yüzbinlerce kadın dul, çocuk çoluk yetim ve öksüz kalmıştı. Ve ülke üçe bölündü.

Artık Akp’nin eline müslüman kanı bulaşmıştı. Hemen ardından Libya’ya savaş gemileri göndererek, Emperyelist güçlerin içtikleri kana orada da ortak olmuş; Libya Petrollerini Ağabeylerine paylaştırıp, büyük bir aferinle (Akp) oradan uzaklaştırıldı. 50.000 işçimiz ve Yüzlerce firmamız perişan bir şekilde ; gözyaşı, açlık ve yokluk çeken bir Libya halkını arkalarında bırakarak Türkiye’ye döndüler. Bu firmalar ve 50.000 işçimiz ne halde, ne iş yaparlar, acaba bilen bir Allah kulu var mı?

Şimdi sıra Suriye’de : AKP bu komşu ülkede barış elçisi gibi davranıyordu. Hatta ! O günlerde Tayyip ağa Şam müftüsü ile sohbet ederken, “Esed kardeşimiz ne güzel bir insan” demişti. Esed ile Tayyip arasında ağabey kardeş ilişkileri devam ederken, durduk yerde Akp ipleri gerdi ve iç çatışmalar başladı. Bir tarafta hâin Esed’in orduları kan döküyor. Diğer tarafta, Siyonist ABD ve israil’in emri ile, Muhâlif çapulcuların safında yer alan Akp, taraf olup yine kan dökmeye devam ediyordu.

Sizleri Kur’an, Sünnet ve vicdânınızla başbaşa bırakıyorum !

Âyet-i Kerime : “ Zulmedenlere meyletmeyin;
sonra size ateş dokunur (Cehennemde yanarsınız).
Sizin Allah’tan başka dostlarınız yoktur.
Sonra (O’ndan da) yardım göremezsiniz.
(Hûd Sûresi, 113)