müslüman kardeşlerimle polemiğe giriyorum

boşuna sinire kesiyorsunuz amk. uzun zamandır böyle keyifli zaman geçirmedim şurda. böyle devam edelim etmeyin eylemeyin

sözcükler, belirli anlamlar taşıyan bilgi transferi sağlayan soyut şeylerdir.
belki geleceği görmek ve kaderi değiştirebilmek daha farklı birşeydir.
bu da olağan durum.
kur'andaki çelişkileri bende görüyorum fakat bir yaratıcının olmaması mantıksız geliyor açıkcası.

daha sonra şöyle bir fikir iştirak ediyor aklıma;

peki ama, yaratıcı varsa, onu kim yarattı ?

@106 cinler cinler ruhlar periler cukka cukka nerdesiniz hani, gelin de gibeyim belanızı hobaaaaa. evde tek başıma karanlıkta oturuyorum hem de hadi gelin alayınızı gibeyim. korktunuz mu oçları?

gelmiyorlar panpa, korkuyorlar benden galiba.

@20 tatlı tatlı konuşunca ne güzel oluyor lan verdim şukunu kenks

amsever nerdesin kanki? gel de yaz biraz

@21 panpa dediğim gibi bence o sözde olan kitaptada benim dediğim gibi içki içersenki yol ve içmezsen ki yollar ayri ayri yaziyor olabilir çünkü kaderi araştır biraz kader yazılı bir şey değildir sadece bunu yaparsan bu onu yaparsan o olucağını bilinir tanrı tarafından. öyle diyor müslim kardeşler

@24 panpa valla gibildim artik ateistlere cevap vermekten biraz ne halleri varsaa gorsunler durumdayim ama birazdan soruna cevap verecem oda senin samimiyetine guvendigim icin ,okucam simdi sorunu.

@20 panpa güzel açıklamışsın, saol.

ama şunu anlayamadım ben: şimdi o freni patlak kamyonun kaza yapacağını "bilmek" tamam cepte. ama şimdi o kamyonun kaza yapmasını engelleyecek gücü olan bir kişi düşünelim. engellemek istiyor veya istemiyor, o ayrı bir konu. engellemek istiyorsa engelleyebilecek kapasitede değil mi? engellerse kaza olmayacak. ama her şeyi bildiği için o zaman engelleyeceğini, ve kazanın olmayacağını da biliyor. engellemeyecekse de engellemez, kaza olur. ama bu değiştirme gücünü bile ne zaman kullanıp ne zaman kullanmayacağını biliyor, dolayısıyla özgür irade devre dışı kalıyor bu noktada.

bu açıdan bakınca tanrırın bile özgür iradesi olmaması durumuyla karşı karşıya kalıyoruz.

herkese şimdilik iyi geceler

@137 ayrıca görüyoruz amk 1400 yıldır müslümanları. sürekli kendilerini gibip duruyorlar. bunlar mı akıllı lan?

@137 ulan yaptığınız hep aynı şey. bu ayeti sen tabii ki de direkt anlatmak istediği şekilde anlamak istemezsin. çünkü ayet bu haldeyken çok saçma. o yüzden istediğin şekilde kıvırarak orada bunu anlatmak istemiştir diyorsun. nah o şekilde anlatmak istemiş. sen o şekilde anlamak istiyorsun asıl. ben ise ne okuduysam onu anlıyorum. işin içine yorumumu katmıyorum.

@136 açık açık diyor evet. ben de onu diyorum. bu allah'a göre anldıbına gelmez. kıvıran sensin hiç kusura bakma. kime sorarsan sor, bu ayette gaybi alemlerdeki zamanın insan algısındaki karşılığı anlatılmaya çalışılıyor. bunun açıklaması budur. insan herşeyi zaman kavramıyla açıklamaya çalışır ama allah için zaman kavramı yoktur. bunun için ahireti bu şekilde açıklıyor. allah katında zaman diye birşey yok. direk geçmiş ve gelecek yoktur dese, ki onu demeye getiriyor, ona da itiraz edecesiniz. ne olsa itiraz edeceksin çünkü inkar etmeye koşullanmışsın. hep inananları suçlarsınız, çoğu kez de haklısınız, ama siz de ne olursa olsun inkar edeceksiniz... 1400 yıldır herkes salak bir sen akıllısın...

@135 ya olm bi git ya. açık açık rabbinin katında diyor işte. yani allaha göre diyor. bi bıkmadınız şu dini bu kadar kıvırmaktan. kabir hayatındaki zamandan bahsetmek isteseydi öyle derdi zaten. ama gidip kendi katındaki zamandan bahsetmiş. ne anlatacağını bilmeyen bi tanrı mı lan bu?

@134 allah zamandan münezzehtir... burda "rabbinin katında" kavramı insanın, dünyanın, evrenin ötesinde rabbin yarattığı başka alemler; mesela cennet, cehennem, kabir hayatı vs gibi şeyler kastediliyor. bu alemlerdeki, ki allahın vaad ettiği alemlerdir, zamanın izafiliği kastediliyor. yoksa allah zamana bağlı değildir... tefsiri de bu şekilde yapılır zaten... tefsire gerek olmadan da ayeti okuyunca; vaadden, azaptan bahsedildiğini görünce bu manaya geldiğini anlayabilirsin...

@1 http://imgim.com/yeniateyiz.jpg

kardesim bende ateistim ama kaderin tanımı şöyle önünde yüzlerce yol var soy ağacı gibi düşün hepsi birer yol nereye gidersen ne olacğını biliyormuş tanrı. mesela 3 yol var 3.den gidince aziz nesinin ateist olacıgını biliyor diye düşün 2 den gitseydi müslüman olucaktı ve tanrı şaşırmicaktı

@7 yok mu?

@68 hemen @34 ü oku o zaman güzel kardeşim.

hikmetinden sual olunmaz güzel allahım bana neden böyle şeyler yazdırıyorsun?

@15 aynen. ayeti var o dediğin şeyin. tebliğ edildikten sonra müslüman olmayı reddedenler için "biz onların kalplerini mühürlemişizdir" deniliyor. burada iki çelişki var.

1. düşünce kalpten gelir, dolayısıyla kişinin inanmaması için kalbi değil, beyni mühürlenmiş olmalıdır. beyin yerine, akıl da denilebilirdi. kabul ederdim.

2. islamiyetteki kaza-kader inancıyla direkt olarak çelişmektedir. eğer bu kişilerin herhangi bir yeri imana karşı mühürlenmişse zaten iman etme ihtimali yoktur. bu karar daha önce yaratıcı tarafından verilmiştir. dolayısıyla ateistler rolü bu şekilde yazılmış figüranlardır. tiyatro sahnesinde pek sevilen baş karakteri öldüren figüranı oyundan sonra dövmek ne kadar mantıklıysa ateistleri cezalandırmak da o kadar mantıklıdır.

bi dakka, türkiye şartlarında mümkün lan. tanrı türk mü yoksa?? *

edit: ilgili ayet: işte onlar, Allah’ın; kalplerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir. işte onlar gafillerin ta kendileridir. Nahl/108

öncesini sonrasını okumadan ayet cımbızlıyorsunuz ühü ühü ühü diye ağlayacak olanlar varsa istediği uzunlukta alsınlar bu bölümü, aydınlatsınlar bizi.

Hemen sonraki ayet tamamlayıcı nitelikte çünkü: Hiç şüphesiz onlar, ahirette ziyana uğrayanların da ta kendileridir. Nahl/109

110 ve sonrasında ise konu değişiyor.

106 ve 107. ayetlerde ise bu kalpleri mühürlenmiş olanların kim olduğundan bahsediliyor (iman ediyor olmasına rağmen tehdit veya güçlükle karşlaştıkları için inancını reddedenler hariç inandıktan sonra inancını kaybedenler).